27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÎRT CUMHURİYET 1 |ubaî 1 Î 7 6 BYFtND, Î BüTÇt Atı&ı aüytfK... İOKIRA ( «HfruftEHİL &ENıKlpEBAMAtlf<.» DEvıltfBATrıJıHEMiUfr&fcüL AVAK M ü l LÂF ABDULCANBAZ VATAN DEDÎLER Taiip APAYDIN 5 7 Ağaçlann altına geldiler. Teğrnen tâbur kumutaruna htberd »derdı. îlcı yan* gozcü çıkardı. Bıraz dınlenın, dedı Atlara torba takm Atları bırer ıkışer ağaçların koküne bağladılar Baslanna ba taktılar. Mahmut kendl âtını kuru otla sıldı Dmlendırmeçalıştı. Ter ıçındeydı her yerı Sonra tuıegını çıkarıp oturdu. agaca yaslandı. 1yı yorulmuştu ama farkında degıldı. Bıraz sonra yavaş sesle konuşmaga bagladılar. Durum nasıl acaba? Bu taraf ıyı emme, obur taraf . Ben sıhhıyelere sordum, lyıymiş Yonan bu taraf» blr m bıle atamamış. Her yer Yonan blüsüyle dolmus. Afferım ulen. Insallah boyle gider. Bızım asker lurslı caaım. Bu sefer burunlarını kıracafız. Inşallah. Yukarda done done ıki kartal uçuyordu. Gittikçe alçaldılar. «dekı kayanın başına kondular. Hıh, meydan kartallara kaldı. lyıdır, Yonan leslerını temızlesınler. Bızden de var herhalde. Vardır, olmaz mı' Savaş bu. Şu ilerde ıkı tane var. Üstüne battanlye örttük. Molla Mahmut kalktr Nerede, gomelım onlan' Gelın hele . Beygır ölusunün yanından peçtiler Teğmenle çavuş açığa çıkmışlar. ıkı yana bakuvp duruyorlı Tabur komutanından haber bekhyorlardı bellı ka. Varıp selâm verdı, Teğmenım ıkı şehıt var, izin verirsen gömelım. Gomeceğız ama şımdı çağırıvenrlerse? Saatına baktı, Peki çabuk gomün hadı. Şuraya gemşçe bır çukur kazın, ım bır yere gömun. Basüstune. Küçük kurekJerl çıkardılar Kıbleve uzualamftsın» gç ılde toprağı esmeye başladılar Gayretle çalifiyorlardi. A$» gıttı, uzunca bır tas buldu geldı. Iyı bu Mamıf Iyı. Bır tane daha bul. Yanm metreden fazla kazdılar. Tamam, yeter Şehıt mezarı bu kâdar olur Getirin hadl. EUeşıp getırdıler. Kunyelennı alın. Paralan neyi varsa teğmene teslım ı. Hasan oğlu Halıl 1322Dnrığı. Alı oglu Memet. 1320Kutahya. Vah zavallılar Hepsının ytml bugulandı. Kimısı ağlamakh oldu. Hadı arkadaşlar dızılin. Allah kabul etsm. Amın Molla Mahmut one duştu, obürlerı arkaya dızıldUer. Besme;ektıler. Allahuekber . Ellennı kulaklarma kaldırıp şehit namazma durdular. FatiOKudular. Sonra ıkısını de ajnı çukura ındınp yüzlerıni eye geleeek şekılde gıysilerıyle birlıkte gomdüler Asır taşbaşuçlarına dıktı. Ellerını göğe açıp fatıha okudu Vatan ıçın oldüler, dedı teğmen Gakp. Sesı boğuktu. a bışeyler soylıjecektı, arkasım getıremedı. Yutkundu. Hadı oturun ağaçların altına. Az daha vaktımız var Molla Mahmut mezann topraklarım elıyle düzelttı. En son >rıldı Gozleri dolu doluydu. Bır süre konuşamadılar. Herkes kendı içıne gomüldü. Mahsıgara yakmıştı acılı acılı ıçıyordu. Bıraz sonra yukarı tarafta bır patırtı oldu. Gelen var, dur bakalım ne? Hep ayağa kalkıp baktılar. Bır küme asker önlerıne yenl lerı katmış, tekme dıpçık getırıyorlardı Oo . Gelın bakalım gâvur oğullan, gelun... Vay vay vay Ne de yakışıklı şejler? Her bırının yuzu korku içındeydı. Sararmiîlardı. Biri sudı herhalde, obürlerınden daha yaşlıjdı. Yakasında ışaretler iı. O daha dık durmaya çahşıyordu. Molla Mahmut yerınden kalkmadı. Nefretle baktı hepsıne. Analarım eşşek kovalıyasıcalar! dıye »ovdü. Bıraz sonra habercı geldı. Üçüncü boluk toplansm! San topraklı tepeye dogru yüin1 Tabur komutanının emn1 Çabukça toplandılar. Atları hazırladılar. Mığferı olanlar taksm! At bin. Çabuk yuru' Tepeye yukan sürdüler. Tabur komutanı tepenın ba»ındavDurbünle ılerılere bakıyordu. Elıyle «orada durun» ışareti tı. Teğmen buraya gelsln! Attan ınıp tepejı tırmandı. Yuzbaçı bır yerleri gostertii levdekı tepelerı gosterdı. Uzun uzun konuştu. Teğmen başım lyordu. Sonra koşarak gerı geldı, emn almıştı. Atına bırup, Benı koğuşturun' diye bagırdj. Sıra tepelerın guney yamaçlarından genış bir kavıs çızerek jndılar Bırınci taburun ıki bblügü de oradayaı Onlara kaılar Bır çevırme nareketı yapılacagı anlaşılıvordu Yunan ordusunun sol kanadı çökmus. gerı çekılıjordu Aran kuşatılması emredılmıştı Suvarı bırlıklennm ışıjdı bu Bırmcı tabur komutanı Yuzbaşı Esat Bey ortaya çıktı, kısaanlattı. Sonra «yuru'» emrım verdı. Tepelerin arkasında kuzey taralta yoğun güniltüler ^ardı er oluyordu acaba1' Mahmut merak edıyordu Ama gorme iağı yostu. Dere tepe geçtüer Durmadan at surduler Ganey ıfta bır ova vardı. Koyler gorünüjordu. Adları nejdı, kımr? Hıç bırısıne ugramadan geçtUer. Y1LANI ÖLDÜRSELER Kapılann ağzına kırlangıçltr kan«t kanada bırıkmıslerdı Bura lardt, Çukurovada kırlangıçlar evlerm ıçıne yaparlardı yuvalan nı Her evde, ahırda, samanlıkta bır kırlangıç yuvası. dahası da bırkaç kırlangıç yuvası olurdu. Her yıl kıriangıçlar gerıye donduklennde yuvalannı onanrlar, çamurlu, duğme düğme kabarık, boz ya da jenı jenı yuvalar yaparlardı. Yuvalanna yumurtlarlar, cıvcıv çıkarırlardı Kırlangıç yuvasını bozmak, gozünun ıçıne bıle yapsa kırlangıç yuvaaını, gUnahların en büyüjüydu Kbyde kırlangıç yuvası bozduğundan do layı çolak olmuş birkaç kısl vardı Bırkaç kısl de titrek olmuçtu. Ellen ayaklan, gövdelerı tıtreye rek dolanıyorlardı koyün ıçınde Yerlerde, yuvalarla birlikte kır langıç yuvaları, çırpınan. ezılmis, cansız. Ezilıp yere yapısmıj, ezllıp ınce tüylerı uçusmus Sarı kocaman agızlı, korkudan kıyametı koparan. öfkelenmis, delirmis bir el, ta yukarılara, ustunlara kadar, orta dırekten fırlayıp yuvaları asagı indınyor, ındırip fırlatıyor yavruları oraya buraya, sonra kosarak baska bir eve, ahıra, samanlıga. Sabah gıin açıhrken bütün koy urperiyor, korkuyordu. Herkîs bılıyordu bu yuvaları kimin boyle yerlere serdıgmi. Kırlangıçltr koyUn ıçıne dolusmuslar, kapılann üstünde wcıt vıcır, vurek paralayan bir çığlıkta telftslı, acı1^ uçuşjıyorlar, verde debelenen, toza belenmış javrularının astune kadar ınıyorlar, ellerınden hıç bır şey gelmıyor, gerısın gerı havava yükselıyorlar, yerdekı yuvalarının ıkı metre kadar ustunde dar halkalar çızerek dolanıyorlardı. durmadan. Koyluler hemen ışe koyulup vu valan yerlerıne gert yerleştırdıler ya, kırlangıç yavruları yan yanya olmuşlerdı. Bır hafta mı, on gun mu sonra ne, onarılmış yuvaların gene verlerde olduğunu gordu bır sabah uyanınca koylu Gene kırlangıçlar obek obek evlerın kapılannda uçmağa başladılar. Gene >er dekı cıvcıvler çırpınıyorlar, tora batmış, kocaman san ağulannı açıp olüyorlardı. Koyluler gene sabahlardan akşamlara kadar çalışıp gene yarı yarıya olmüs cıvcivlen yerlerıne koydular, gene kırlangıçlar bıiyük bır çalı$kanlıkla bozulmuş yuvalannı onardılar Onaran sen mısm, bır gece gene Sonuncuda artık bütün vavrular olmuştu Koylüler, artık yuvaları yerlerıne kovmak sre reklığını duvmadılar Kırlangıçlar da bırkaç gun kume küme e\lerın kapılarında dolandılar, umudu kesmış olacaklar kı, bundan sonra koyde bır tek kırlangıç bıle çozukmedı Herkes ou kırlangıçları böyle edenm kım olduğunu bılıyordu ya, kımse kım seye soylemıvordu. Bır karamsarlık, bır uğursuz luk çokmuştu kojun ıçıne Kırlangıçlar Anavarza orenıne, orenın koşeleruıe, kapalı jerlerıne kemerlenn altlanna da yuvayapıyorlaraı Bır çoban bır sa larını be'.kı yuzJ^llardan bu yana ban alı al, moru mor koşarak haberı koye getırdı Anavarza oren lerındekı ne kadar yuva varsa hepsı de yerdeydı. Kujlan, yer dekı yavruları da hep yılanlar yıyorlardı Kayalıklarda ne ka dar \ılan varsa, her bın ağzıııâ bır kırlangıç yavrusu almış jutu jordu «Gordum» dıjordu, çoban ç> cuk. «Ikı gozum onume aksın ki » dıyordu çoban çocuk . Sonra kartallara dadandı o De lâlı el Ka.\alıklarda kınlmış kar tal yumurtalan, olmüş kartel ja\ruları Kayalıklarda ne kadar kartal varsa hepsı havalanmışlar otkevle. fısıltıyla orenlerın us tunde donuyorlardı Ve kayalık larda durmadan bır tufek patlı yordu On harman yeri buyuklugunde YASAR KEMAL Desenler: ABiDiN DiNO • Sabah gün açılırken, bütün köy urperiyor; korkuyordu. Herkes biliyordu yuvaları kimin böyle yerlere serdiğini. Kırlangıçlar, köyün içine dolmuşlar, kapılann üstünde vıcır vıcır, yürek parçalayan bir çığlıkta telâşlı, acılı uçuşuyorlardı Bir karamsarlık bir uğursuzluk çokmuştu köyün içine... bir atej halkası . Yânıyordu ortalık Kartal dlüleri düçüyordu yalım halkasırun ortasına Kırlangıç ölülen. Çıthk çığhga Kayalar yanıyordu Kuşlar, hayvanlar, orenler, yılanlar, tilkiler çıglık çıglığa yangından kaçıyorlardı Otlar, ağaçlar, evler yanıyordu Yangm geldi, bır paçavra oldu Paçavra gazla ıslandı, paçavra gelıp buyükananın konajının altından ıçenye atıldı. Bır tanesıni de pencereden attılar içenye Sofa tutuştu once, sonra kapı Sonra dırekler tutu$tular bır anda Sert bır poyraz esıyordu Yalımlar bır anda butun evı sanverdıler Konaktan ahırlık olan samanlığa atladı yangın, oradan ambara, oradan da Hasanların evine bulastı Esme kalkmış, bır anda gıyinmişu. Hasan bir türlü uyanmıj ordu. Anası onu yatakla birlıkte kucaklayıp dışarıya çıkardı, götürdu avlunun ortasındakı agacın altına yatırdı. Hasan kısık goz i 1 ] ' . ! i 1 iu « lerinln arahğından Ustüne dojru sünen yalımlara öakıyordu. Anası tek başına kendi evlerinden kocaman bır sandığı tınpr mıngır merdivenlerden asağıya ındırıvordu. Surukleye surukleye getırdı sandıgı Hasanm yanına kojdu Bağırarak«Uyan Hasan, uyan» dıyordu. «Uyan Kasan, her şeyimız bu Eandığın ıçinde Hasan. Bekle sandığımızı Hasan...» Ortaıık gündüz gıbi apaydın'ık olmuştu Ak donlu, ak gomleklı, yarı çıplak koyluler avluda dstusteydıler, bır gıdip bır gelıvorlardı Konak yanıyor, bazı yerle rı kuturtüyle çoküyordu At KIŞnemelerı, sıgır boğürmeleri gelıyordu yanan samanlıktan da.. De lıcene, esen poyraz yalımlan parça parça koparıp alıp goturuyordu ko>oın üstune. Aşağıdakı evlerden ıkı uç huğ tutuştu, mr anda da yanıp kul oluverdilar. Kocaman konak daha yanıyordu. Bır ikı kova su döküyordu blrkaç kişl konağm yalımlarına. Su dokülen yerin yalımlan, su dttkUlür dökulmez bırkaç misll daha buyüyordu Hasan, sozumona uyanamadın sabaha kadar oylece uyudu. Anası gıdıyor gelıyor. «Uyu Hasanım uyu.» dıyordu. «Hıç kımse hıç bır şeyin farkında degıl, iyı yaptın bu kâfırler*.. Iyı, elme sağlık.. Sen uyu yavrum.» Sonunda Hasan yatağından talayıp anasının ağzını kapattı: «Suuuuus,» dedı, «ele vereceltsın benı. öldürteceksın benl, suuuuss'» Hemen yatağa girip gene uyumuşculuğa vurdu. Sabah hiç bir şey olmamış glbi uyandı. Elıni yılzunü yıkadı. Bır takım yorgun tnsanlar gidlyor gelıyordu. Büyükanası karsıys avlu duvannın dıbıne oturup yu mulmuştu. Anası daha yangın ennden dışanya yarı vanık bır şejler çekıyordu. Başını yukan kaldırınca kundağı sedefli tufegi ni dala asılı gordu Kendısi. yan gın çıktığında, tufegını evın içınde unutmuştu. Aslan anası hiç unutur mu, tufegını dışarıya çıka nvermıs de buraya psmıştı Buğulu sabahta vanmış evlerın (De^amı 9. Sayfada) ARTH DiŞi BOND ItjMlZIM OOSTOC. VElUt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle