29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
III uztlnde o güvençü sırıtması eksik olmayan uzman kışı, bır •bıhmsel esprı» ıle, «unıversıte olaylarıanda sorumu tum topluma yıkmakfa, sız ve ben de ıçınde, herkesi soruınîu tutmaktadır Tartışma goturmez temel soıunsa, sorumun unıversıtelerde raı, yoksa polıllk ıit.darda raı olduğudur. CUMHURİYH 29 ARALIK 1978 Y OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kılmakta herhangl bir güçlükle karşılaşılmayacaktır. Sonın, gençlığın •gereksınmelennı insanca giderme«sinı engelleyenler açısından almdığında da, durum ve sonuç değişmemekte; engel ıktidardan gelmekte ve çozüm ıçın iktidarın değışmesı gerekmektedır. Açıkça gorulem şudur kı, gerek sosyahzm doğrultusundakı dar ve gerekse ılencılık doğrultusundakı genış anlamıyle sol duşun, koku kazmmak, kaba erkle yokedılmek ıstenmekte ve boylece de, varlığını sürdürebılmek ıçm, sılâhlı savaşıma itılmektedır. Bu ısteğe son venlmedıkçe sılâhlı savaşımm son bulmaması; zıra sılâhlı saldın karşısında, sol duşuncelı gençlenn de, sılâhlanmalan ya da korunmayı anarsıstlerle ışbırlığınde bul malan, çok doğaldır. Şündı bu durumda çözum nedır ve nıçm gene polıtık iktidarın değışmesınde dügümlenmektedır? Işe şunu belırtmekle başlayalım kl, bugün Ulkemızde, komunızme ve hatta her çeşıt sola en karşıt goruşlu kımseler arasında bıle, komunızmin jasal kılınması ozgür bırakılması yolunda bır egılım göze çarpmaktadır. Kuşkusuz kı bu, tek çozüm bıçimı ve saltlıkla benımsenmesı gereken bır eğihm defüdır. Polıtık ıktı darın, komunızme yasallık tanımadan da sorunu çozme olanağı vardır. Fakat bunun ıçin ıkı temel koşul gereklidır kı, bu da bır iktidar değişıklıgını gene zorunlu kılmaktadır. Koşullardan bırıncısı, komunızme karşı savaşımda ıçten olunması, ıkıncısı ve asıl onemlısı ıse, ışın devletçe yürütıUmesi, yani işe hukukdışı etkılerın karıştınlmamasıdır. Oysa bugunku polıtık ıktıdar, bu ıkı koşuldan da yok sundur. Açıkça gorulmektedır kı komunızmle ia\aşım, AP içm, yolsuzlukların ortbas edılmesı; MSP ıçın teolojık ve MHP içın de şoven saplan tıların zedelenmemesı; zaten kışılıkten yoksunlukla onun bunun dumen suyunda suruklenen, tum anlamıyle renksız CGP ıçmse, «dunja nımetlerunden olanak olçusunde yararlanılmasıdır Boyle bır iktidarın, komunızmle savaşımı da tıpkı ayakta kalabümeşindekı gıbı kaba erke dayalıkla surdurmesı, kaçınılmazdır Nıtekım sırl boyle bır erke sahıp bulunduğu ıçindır kı, b;r partının o zaman üç tanecık mılletvekılınden ıkısi kabinede başköşeye alınarak ışe başlanmış ve komunızmle savaş maskesı alun<1a, saplantı ve çıkar hesaplarınm korunmasına donuk bir baskı mekanızması oluşturulmuştur. Işte bugıinku «unı versıte olaylan», bu mekanızmanın universıtelere yansıyan kesımınden baska bırşey değildır. Tutulacak yol açıkça ortada olup iktidarın de ğişmesi ve yerine, yolsuzluklara ve komünizme karşı savaşımda, ıçten ve hukuksal esaslara bağlı bir iktidarın kurulmasıdır. Bu yola ginlmesindey se, her büınçlı ve bulunçlu yurttaşa görev duşmektedır. Bu, bir politik partı ya da ıdeoloji sorunu değildir. Dökülen ve dökülecek bunca kanın sorumunu bilinçlennde ve bulunçlannda duy mak ıstemeyenler, işe koyulmalı; ülkeyi, & e çımlere dek kan akıtmaksızın ybnetecek bır dürust iktidann kurulması ıçm yurü^ülen çabaya katılmahdır. Hesap sormaksa, artık seçimlerden sonra ele alınacak bır konudur. SİLOPİ'DEN DERS. ilopi neresidir? dije sorsam, bil&i dağarcığınızda neler lar? Şöjle bir >okla\m bakalım kendinizi! Çoğu ilimizin \e ıiçemızın unu \e uzelliklerı bellegimizdedir. Samsun'un tutunu, Nazilli nin basması, Demirci'nin halısı, A^alık'ın zejtın>ağını bılıriz. Doğu Anadolu'daki yazgısı kara jerleri i>e deprem, kaçakçılık, ıskence, isjan, salgın, zuium, sel oldugu zaman anarız. Silopi ışte bö>le bir ilçedır. Lzak, unutulmuş, gozden çıkdrıînnş... .Mardin'in doğusunda, Dicle'ji de aştıktan sonra SilopiŞe varırsınız. II merkezine ZİO, Irak sırurına 15 kiloınetre uzaklıkta kuçücük bir ilçe merkezi. Nufus 3 bin dolayında. 24 köyü xar. Kilometrekareve 25 kişı duşujor. Tum ilçe nufusu 20 bini aşkın... TRT'deki sorulu . .lanıtlı yarışmalara katılau çoğu kişıye sorsanız: Memleketim şarkısını cn ıjı kim sojlujor? Ajten Alpman. Silopi neresi? Üniversitelerin Sorunu Olaylar, ünıversıte kadrosu ıçınde akışmakta ve kıırnaz polıtıkacıların da etkısı altmda niarak kamuoyunca, unıversıtelere maledıîmekted:r Oysa, ba genel kanı ve ılk ız!enım:n tersıne, fcu~!.\ersıte o'ayları», umversıteje ılışkın bulunmayıp unıversıte oÇrencılerının ün:versıteyc ^p*gin olmajan sorınlarmın urunudur. Şımdi praba bu komırta unıversıteîenn hıç sorumluluğu soz kovjsu değıl mıdır 9 Soruyu yanıtlamak uzere ola> 'an, başlang:cından bu yana panorainık bir b'cımde anımsayalınr Öğrencı devimmı 19c8 yazınria, un.versıte dazeyınde reform isteğı rr.feuğıirls kerıdmı gosfermıştır Sol düşüncenın cluşturduğu bır kımlıkte ortaya çıkmıstır. Sağ va da so: o!sun, ıstek onemlıydı. Eu dönemde unıvers 'elcrın sorumlulu^ıınu ksbuMenmeroek, haksızlık olur. Zıra bır vandan reforma muhıaç olan h ısus'ar savsaUanırken; ote yar.dan da, rsformla ıls 31 bulunmayan ısternlere buyükçe odun verıln.ş \e bovîece de, kaytancı takımımn. devmıre k^ılrnas'na yol açılmıştır Bu arada. özerKÎığm elden gıtmesı psıkozu ıle oolısın ün'versıteye ?rrr.°3ine de ız'T venlmemış ve bu da zorbalarm egcn,enl:*ır.e ortam hazırlamaktan gerı kalmamıştır Sorunu bugunku aşamasında saptamak ve ;ozume bağlamak uzere ıse, şu noktadan bcşlamahvız: Unıversıtelerın kapalı kalmalannm, bır avantai değıl, deza\antaj bıçımlemesını olarul.lı kılmaK uzere bır takım onlemler alarak ılgılılerı, nlaylara karşı çıkma doğrultusunda devinıme geçırmek! Durumu, öğretım üyelerı ve öğrenc::!er olrrıak Uzere ıkı bakımdan bngormelıyız. Acabs ojrehm liyelerıni olayların onlenmesı doğru'/ı; surda deunıme geçırecek bır önlem cHişunulebılır mı? Bu konuda ılk akla gelenı, unıversıte iapalı olduğu surede oğretım üyelerıne odenek venlmemesıdır. Bu düşün şu bakımdan yermdesızdır kı, çok kuçük ıstısnalar dışında bir Unıversıt» öğretım uyesı ırın ders vermek. yük değıl büyuk bır zevktır. Buna paralel olarak da oğretım uvelerı. eüerınde bırşey olmadığı ıçındır kı, olayların onlenmesı konusunda etkın olamamaktaaırlar Tek yapabıleceklerı, oğrencılen, okutuimnyan soylemlerden (bahıslerden) de sorumlu tutmaktır kı, buysa artık oğrencılerin olaylara karşı yon almalarına ılışkındır: Bo>le bır durumda kapalı kalmanm kendısıne avantaj değıl de dez avantaj getıreceğını duşünen, ıdeolojık kamplar dışındakı ogrencıler, olanak olçusunde olav'üra karşı çıkacaklardır. Durumun gerrek tamlanması burun bunlarm, ancak paljatıî onlemler bıçımleyebıleceğıni ortaya koyacaktır. Sorun, Sorıım Ve Çözüm Prof. Dr. Tarık ÖZBİLGEN IST. HTJKUK FAKÜLTESI N'DEN versıteler, öğretim ıçi ve dışı gorevlerıni aksct makta, ya da oğrencılere altından kalkamayacakları parasal yukler yuklemekte de, kıyamet bundan kopmakta değıldır. Gerçı «devrımcı ogrencıler»ın ısteklerı arasında «demokratık unıversıte'», «halka donuk eğıtım1», «uretım ıçın oğrem;'» gıbısınden sloganlara rastlanmakta ve madde^I olanaklardan yoksun oğrencılerin durumu da, devmımler uzerınde etkı yapmaktan gerı Li.lmamaktadır. Ama ne «ulkucüler» «devrımcıler»ı boyle ısteklerde bulundukları ıçm olddrmektedırler ve ne de «devrtmcıler» .ulkucüier»ı, bu Lst°k lerıne karşı geldıklerı ıçın! Kalaı kı bütun bunlar, zaten unıversıtelerın çapmı aşan ve ogrencılenn, unıversıtelerden degıl, polıtiK ıktıdardan ıstemeıerı gereken ışleraır. Polıtık ıktıdar, oğrencılerin bu ısteklerının nasıl karşılanacagını >a da nıçm karşılanamayacagmı onlara anlatmakla ve onlar da buna karşı meşrusuz bır dırenış me\dana şelmekfejse. buru nasü yokedeceğını saptamakla yükümlüdur. Bu yukun, oğrencılerin meşrusuz dırenışı, iktıdara karşı olacak yerde, unıversıtelere karşı yurüttuklerı halıerde de, gene polıtık ıktıdann omuzlanna duşer. Son zamarüarda hiç kuşku etmıyoruz kı ümversite ve bilim düsmanı kotu niyetlı kışilerce surdürulen stratejının bır urunu olaraktan ortaya atılan, «her kamu kuruluşu, kendi güvenlığını sağlayacak onlemlerı almakla yukumludur» duşunu, ancak, «durumu, tumuyle polıtık ık tıdann sorumluluğu altında balunan guvenlıkle ılgılı mercılere bıldırır» bıçımınde yorumlsndıguıda bir gerçeğı deyımler. Şımdı acaba ünıversıteler, olaylan bu mercilere haberlememekte midırler kı, sorumlu sayılsınlar! Zaten bugun unıversiteler, birer polıs kışlası durumuna getı nlmış olup bütun meşruluk dışı devınımler, polısın gözleri önünde akısmaktadır. Eğer başarısızlık varsa, bunun sorumlusu universıte olamaz; çünkü pous, üniversıteye bağlı değıldır. Sorumlu, politik iktidardır; çünkü polıs, kademe kademe olaraktan politik iktıdara baglıdır. Evet, bır ülkede her gun beş • on kışi öldurulebılır ve bundan da polıtık iktidar sorumlu tutulamaz; fakat bu, bir tek koşulla boyledır kı. bu da oldurgenlenn bulunmasıdır. Yoksa, gözler onande ışlenen sayısız oldurülerın oldurgenlerı bulunmazken, bır ıçışlen bakanı ve bır başbakanın kılı kıpırdamaz ve oteki bakanlar da boylesıne kımselerle aynı bır kabınede yer almakta sakınca gormezse, bu takdirde, polıtık ıktıdann dışındaki sorumlularla uğraşmak, en azmdan, soruna çozum getırmez ve zaman yıtımı olur. S Çözümün Temel Koşulu Konuya, son zamanlarda şeyhı de tureyen, eskı «muharrırın» orneğı ıkı unlü fıkrayı anımsatmakla gırmek ıstıyorum. Bırıncısı, çukura du şen sarhoş bektaşının, kendısıne sovgu yağdıranlara, «ıyı ama, bu çukuru yol uzenne açanın hıç mı kabahatı yok1» dıye seslenmesı; ıkıncısıyse, bostanına abdest bozmaJî üzere gırdığını soyledıgınde ınanmayıp sert bır bıçımde dışkısını soran bahçıvana Hoca'nın. bır hay\an pıslığını gos terıp de bahçıvanın, «o hayvan tersı'» demesı uzenne «ınsan gıbı yapmaya bırakmadın kı1» yanıtını vermesıdır Işte, oğrencı devınımlenndekı sorunun çozumu ve sorumlunun saptanımı, konuya bu ıki lıkradakı espn ıle yaklaşılmasını gerektirmektedır: Işı şakıüğe dokmuş olup bırbırlennı en acımasız biçimde olduregelen öğrencıler, kuşkusuz kı sorumludurlar. Fakat gerçek sorum, onları bu duruma duşurenlenndır; yolları uzenne çukur açanlarındır, gereksinmelennı ınsanca gormelennı engelleyenlerındır. Sorunun çozümu de, bunlann degıştinlmesiyle olanaklıdır. tktidar defışiklıgınin, soruna çözüm getlreceğı açık bır genel gorüstür. Yol üzerindeld çukur, politik ıktıdann dognıdan ya da dolaylı olarak tıimuyle bulaşık bulunduğu yolsuzluklar OIUD gençlıği bu çukur pıslığıne düsürenler de, yolsuzluklan yapanlar ve örtbas etmeye çalışanlardır. öyleyse, yolsuzluklara ciddilikle el atan bir iktidar gelmedikçe gençler, bu çukura yuvarlanıp duracaktır. Dehşetleme eylemlerıni boyle bır ıktıdar kurulduğunda da sürdürmeğe kalkışanlarsa, artık, kendıni gelişigüzel çukura atan sapıklar olacaktır kı, zaten gençliğln çok kuçuk bır kesımırü oluşturan bö'ylelerini etkisız İktidarın Sorumu Dedığınıız gıbi sorun, unıversite fonksiyonlanmn dışında bır karakter taşımaktadır. Zıra ur.1 Çürüdükçe Kokacak... OKTAY AKBAL Hayır iş Takipçileri Aranıyor İstanbul'un Anadolu yakasmdaki önemli bir fabrikarun îstıhsal Planlama Servınnde, ışletme ıçınde ıs parçalarmın operasyon sıralanna ve müştenlere gore î ş Takıpçısı olarak çalışacak, askerük yapmiş, 35 yasını geçmemiş elemanlar alınacaktır. Çalışma şartları îıyakata gore tatmın edicı olarak tespit edılecek ve müracatlar pzlı tutulacaktır. Muracaatlann «IŞ TAKIP» rümuzu belirtılmek kaydıyla P.K. 332 Şisli adresine detaylı ozgeçmış ve taleplerını bıldıren bır yazı ve fotoğrafla yapılması rica olunur. (Moran 2063 14106) Meral Artun Ahmet Artun oğullannın dunyaya geldığmi akraba ve dostlanna sevınçle duyururlar. ttalyan Hast. 28/12/1916 uşlar bajram edıjor, hele serçeler gelip gelip gidiyorlar... Kedıler, kopekler, taıuklar da yararlanıyorlar. Çöp dağları kcntin her jerinde buyüdukçe büyüjor. Rüzgâr alıp goturuyor kokulan. Bir tur defil, bin tür koku. Kokıı koktejli sanld! Gece riizgârsızcU, cadde boyunca yurüdüm, koku. lardan koku befen! Ne \ar ki insan ahşıyor. Herşeye! Bakın bur.ca çencin öldürülmesine bile ahşıldı. Nerdeyse okumadan geçijoruz katilleri bulunmayan cinayet haberlerinl! Onayet ıni? Elbetteki katlli bnlunmaz! Bulunsa şaşılır. Polisi vuranlar da bakın anlaşılamadı, bulunamadı, yüzlerce genç, bir sürü dernek. hatta Halkevleri didik didlk cdildiği halde . Polisler de «poils katili»ni bulamazsa gerisınl siz düşünün!.. K Bilmediğimlz Silopi'yi, birkaç sün önce tanıdık Silopi adı gazetelerin başlıklarına gcçlı. Nıçın? ilçe Jandarma Komutanı halkın usterıne ateş açtırmış; 3 kişi \araiannıış. Başka biçimde adı basına jansır mıjdı Silopi'nin? Dogu ilçeleri gazeteiere ancak ho> le geçer. Artık TRT'deki «tamam mı de\am mı? jırmi bır sual... bilen kazanıyor» gibı jarışnıalara girenlerin belleklerine hice kazıldı Silopi Peki, Jandarma Kumandanı neden ate? açtırmış halkııı üstune? Ga/etemızde jajınlanan haberi birlikte \e bir kez daha okuyalını: «MARDİN Sılopı ılçesınde Jandarma Komutanı Üstegmen Ahmet Can Erse\er'ın halkm uzer:ne ateş açtırması uzenne uç kı^ı yaralanmış, ılçede gergınhk başgostermıştır Sılopı CHP, AP, ve MSP ilçe Ba>kanlanyla Beledıye Başkanı ve bazı muhtarlar, ortak bır telgrafla, Usteğmen Ersever'ı Cumhuro'"5kanına, Başbakana \e Jandarma Genel Komutanına şıkâyet etmışlerdır. lelgrafta Usteğmerun boluculuk yaptıgı ve halka kotu davrandığı belırtılmıştır Son olayda ılçede halkın ve jandarmanın karşı karşıya getınldığı ılerı surulmüş ve gereklı tenbırlerın almması ıstenmıştır. CHP Mardm Mılletvekılı Nurettm Yılmaz da Usteğmen Ersever'm MHP yanlısı olduğunu, Ulku Ocaklan Sılopı Şubesuıın kuruluşunda rol oynadıgını, bolucü tutumunıı uzun zamandır surdürduğunu soylemıştır » Ankara'ıa yollanan şıkâyet telgrafında daha >uklu olaylar da var. Usteğmen Ersever bir jurttaşm evini ateşe verdiği için Jlardin Ağuceza Mahkemesinde yargılanıyormuş; şimdi de çarşı ortasuıda halka yaylım ateşi açtırmış, Jandarma Birliği nazır kuvvet olarak sokaklara dalmış beklı>ormuş Peki, Usteğmen Ersever acaba bu işleri nlçin yapıyor? Yanıt: Hiç kuşkusuz millijetçıliçinden Evet, Türkiye'de mlUiyetçilik bu niteliğe dönüştü artık Öğrenci öldüreceksln, cinayet işliyeceksin. halka ateş açacaksın, fabrika kapısında işçi vuracaksın kl milliyetoiliğini kanıtlayasın. CİA millijetÇ»1*?! böyle Vietnam'dan Şili've değin örnekleri yaşandı. Vaktiyle Hindistan'da cahil yığınları birbirine düşman eden tntelligens Senice şimdi CİA olmuş; Iran, Türkiye, Sili, Endonezya gibl ülkelerde kendlne dzgü milliyetçüiğl geçerli talıyor. Bu tür milliyetçilikle beyni yıkanıp kafası fitulenmiş olanlar, yurttaşını düşman bellijor; iç savaşın koşulları böylece yaratılıyor. • Ama Türkiye'dekl duruma bir bakın: MHP yanlısı Csteğmenin karşısmda CHP, AP, MSP Uçe başkanlan koalisyon yapıyorlar halkı korumak için... Iste Türkiye'dekl garip ve acıklı durum budur. Eger Silopi AP İlçe Başkant da Süleyman Demlrel gibi MHP'li Jandarma Kumandanını tutsaydı; olurdu size bir «Silopi Milliyetçi Cephe iktidan..» Ondan sonra çık işin içinden çıkabihrsen . Ankara'da uç milletvekiliyle Hükümete ortak olup ikl Devlet Bakanlığı alan MHP'nin işi demek ki Silopi'de istediği gibi yüriimüyor. Aferin Silopi AP İlçe Başkanına ve de MSP ilçe Başkanına .. Ankaradakı büyüklere ders vennişler. Ama Ankara anlıyacak mı verilen dersi? Anlamalı! Külâhını onüne koyup düşünmeli! Türkiye'de CİA milliyetçUlği 3 urümeyecek. Bunu yalmz Süleyman Bey ile Türkeş Beye değil; CİA'nin ta kendislne de ispat edecektir Türk halkı... • «Çürüyen bir şey var Oanimarka ülkesinde» der Hamlet. Bizim toplumda da çürüyen, kokuşan bir çok şey var. Kokudan geçümiyor. Bu yalnız birikmiş çöplerin kokusu değll. Elle tutulan tutulmayan, gözle gonilen görülmeyen her şey kokuyor. Burunlaruıızı tıkasanız da duyarsınız o kokuyu. Bir toplum çürumcsinin kokusu da ondan Ancak toplumun bozuk düzenini değiştirmek, düzeltmek, yeniden kurmakla önlenir bu koku. TV'de yüzlerini gördüçümüz. seslerini duydnğumuz kişilerden gelen kokular çoğn kez sokaktald çöp yığınlarınkınden daha beter. O çöpler toplanır, atılır, yakılır, yok edilir, kokulan da ortadan kalkar, ama karşımıza çıkıp «blz sizin büyükleriniziz, biz sizin yonetilmenizden sorumlnyuz, blz , sizin herşeyiniziz, biz olmasak sizler ne olursunuz? diyenlerin kokulan hiç bir yoldan giderilemez. O kişileri tarihin unutuluş çukuruna bırakmak, onlann benzerlerinl Wr daha da aranuzda etkln kılmamak gerek .. >Iellh Cevdet .\nday'ın «Telgrafhane» tdtabını açtun, «Ç0rük» şiirini bir kez daha okudum. «Insanlann ellen, gozleri, kalpleri kokuyor Açlıktan nefesleri kokuyor Çuruyen dişleri derilen, beylnlen kokuyor Duygulan, duşuncelen, seslerı, sozleri kokuyor Yazdıkları, okudukları kokuyor Çurudukçe kokuyor Kıtaplar, dergıler, afışler, mektuplar kokayor Dostluklar, aşklar, arkadaşlıklar kokuyor Ha\ alandırılmamıs orialar kokuyor Sofalar, evier, apartımanlar kokuyor Mahalleier, şehırler, memleketler, kıtalar kokuyor Çürüdukçe kokuyor Duymuyor musunuz kokuyor Kokuyor kokuyor kokujor kokuyor» Duymuyor mıısunnz, duymuyor muyuz? Ouymak nedlr? Biz «duyunı» denen olayı bilmıyoruz belki de. Kişi soluk aldığı havavı duyar nu? Öylesine ahşmışız ki kimi deferlere, yok olduklan zaman eksiklikleri ortaya çıkar ancak. Boyuna kokular içinde\,z. En pis, en iğrenç kokular doğal hale gelmiş. O zaman koku moku kalmaz. Nerdeyse temiz hava yadırfanır, bir gün o temiz havaja kavuşursak!.. «Nedir bu, ne biçim ha\a?» der kızanz, eski pislikleri aramaya başlanz. Uzun süredir boyuna çürüyen bir şeylerin kokusu sarmıştı dört yarumızı. Ne olmuş şimdi rstanbul'un günlerdir toplanmayan çopleri de bu kokulan bastırmışsa... Bastınr elbet, çöp bu, işi kokmak, ama işi kokmak olmayan kişiler, nesneler, değerler, onlar niye daha beter koku salıyorlar topluma? îstiklâl Caddesinde küçük dağlar birbiri ardına dizUiydi. Bilmem topladüar mı? Kimler? O caddenin insanları, dükkâncılar, satıcılar, patronlar... Onlar yalnız çöp dökmeyi bilirler. Kim alırsa alsın, nasıl alınırsa alınsın! Belediyenin çöp arabası gelecek toplayacak doküntülerini. Parasız pulsuz! Kimse sormayacak bu islerin parasını kim veriyor diye! Bu kadar lvayıtsızız işte Biz ilgilenmeyelim, izlemeyelim, sorumlusunu aramavalım, işin derinine, çerçeğine inmeyelim, kolayca suçlaya lım, kendimizi her zaman temlze çıkararak. Varsm kokudan burnumuzun direği kınlsın, gözleriraiz çevremizde pislikten başka bir şey goremez olsun, l'stüne basabasa geçeriz pisllklerin, çötürür üstüne yeni çöpler dökeriz, nasıl olsa tüm yaşam bir çoplüğe döıımüş, vnz gelir gerisi! «Duygulan, dü.şünceleri, sesleri, sözlert kokuyor îazdıkları, oKuduklan kokuyor Çürüdukçe kokuyor Kitaplar, dergüer, aiişler, mektuplar kokuyor Dostluklar, aşklar, arkadaşlık'ar kokuyor» demiş ozan Bütün bunlann yanmda sokaklarda birikcn çöpler de kokuyormuş, kokacak elbet:. . Çürüdükçe kokacak, koktukça çürüyecek! .. Cumhunyet: 14122 DiYARBAKIR ÜNiVERSiTESi TIP FAKÜLTESi DEKANLIĞINDAN : TEŞEKKÜR Her Uç amellyaümı bir seansta büyUk bir başan ile gerçekleştıren ve beni tekrar eski sağlığıma kavuşturan S.SJC. Göztepe Kastanesi II. Cerrahl ve Üroloji Klmiğı değerU Operatbrlerınden Sayın Op. Dr. V EF A T Merhum Fuat ve merhume Pakıze Erçm'ın oğlu, Aliye Erçm'm sevgüı eşı, Nazım, Cezmı, Pakize, Melıke Erçın' in babalan, Hakkı öngoren'ın, Mslek Erçın'in, Sevıl Murteza'nın kaympederi, Alıye Erçin'in dedesı Balıkesir esnananndan ve eskı Maliyecüerden uu/U cu UGIMSUUK OEM0KHAS1 SOSTW.İM • • SOttMUtl Asistan ve Uzman Asistan Alınacaktır Fakültemızın aşağıda bellrtllen bölümlerine asistan ve uzman asistan alınacaktır. Asistanlığa isteklı olanlann Bilım ve Yabancı Dıl dallannı belirten müracaat dılekçelerıni 3.1.1977 günü mesai bitımine kadar Dekanlığımıza vermelen veya gondermeleri gerekmektedır. Bilım ve Yabancı Dıl sınavı 1C.1 1977 gunu yapılacaktır. Müracaat eden uzman asıstanlar arasında da ayni gün seçım yapılacaktır. DUYURULUR. Kadro Kadro Böliım adı Kadro ünvanı derecesi adedi Goğus Hast. ve Tüberküloz Üroloji Deri ve Zuhrevı Hast. Genel Cerrahı Bıyokimya Hıstolojı ve Embryoloji Goz Hastalıkları Fızyolojı Uz. Asistan Asistan » » » » » » 3 1 8 1 7 8 2 8 3 7 1 8 1 7 1 7 1 Kemal Kutluğ ÜroL Op. Dr. Aaes. Müt. Dr. Gönül ÖKE, Hemşire R. Bllgin ile Aslst. Dr. Birol Çellker, n. Cerrahi Servisi personeline ve tüm S.S.K. Göztepe Hastanesl personeline sonsuz mlnnet, şükran ve tesekktlrlerimi sunanm. TEOMAN AGÜN Cumhuriyet M129 Fethi Somer FUAT ERÇiN vefat etmıstir. Cenazesi 29.12. 1976 Çarsamba günü Kadıköy Osmanaga Camiınden öğle namazını müteakip Karacaahmet şehıtlığıne defnedilecektir. AİLESt Cumhunyet. 141JU Nuro Ziya SoU.17/5 TünelİSTANBUL BEHİCE BORAN«NİHAT SARGIN»GALIP TEKİN» B.PONOIVIARYEV«M.CORNFORTH YALÇIN KÜÇÜK*ÖZKAN TANER«RIDVAN KARALAR» NEGDET BULUT» YAVUZ ÇIZMEGUMESÜT ODABAŞ1» RESAT KA. DAYIFÇILAR ikiayda bir çıkar fiatı 15tl. yılhk abone 75tl. (Cumhuriyet: 141») ilk sayıda: Istanbu Üniversitesi Fen Fakultesi Dekanlığından Asağıda isimlerl yazıh Fakültemiz Kürsülerinde açık bulunan Asistanlık kadrolanna 1750 sayılı kanun uyarınca Asistan ve 1 adet Doçent kadrosuna da Oktay Cumhur AKKENT Jinekolog Opr. Dr. Şışli Ualaskârgazı Cad. Telefon : 47 79 03 311 379 EVLENDiK MERAL 5ENGENÇ ALı ÇıÇEK 27 121976 N o t: Atamalarda Devlet Memurlan, Üniversite ve Üniversite Personel Kanunu Hukumlen nazara alınacaktır. Asistan kadrosuna Tıp veya Veterıner Fakülteleri merunlan, veyahut Tıpta Uzmanhk, veya Vetenner olup, tıpta doktora yapmiş olanlar müracaat edsbilirler. Fizyoloji asistanlıgına Tıp, Vetenner veya Biyoloji mezunlan başvurabılirler. Dığer bolümlere ancak Tıp Fakultesi mezunlan başvurabilirler. Öğ. Görevlisi Alınacaktır Asistanlığa isteklilerin diploma örneğini eklemek suretiyle hangi dılden imühana gireceğıni belirten bır dllekce ıle, öğretım gorevlılığıne ^teklilenn bır düekçe ile 12.11977 gunü saat 17.00'ye kadar Dekanlığa muracaatları ılân olunur. Kursusü Asis. Adet Doc. Adet 1 Genel Zooloji 1 Genel Jeolojl 2 Jeofızik 1 Organik Kımya 1 Denel Fizık 1 Tatbikl Matematik l Radyobiyoloji 1 Tatbıki Jeoloji 1 Tatbıki Jeolizık 1 Fotanik ve Genetilc 2 Genel Botanik 2 Anorganik Kimya 1 Mineraloji ve Petrografl 1 Teorik Fizlk öğretim Görevlisi olarak atanacak olanın Tamzamanh çalıştınlmak üaere ve Cekirdek Teonsi İle Kuvantum Mekaniginin Ozel Uygulamalan derslerinı okutabüecek nıtelıkte olması gerekır. (Basuı: 30326) 14121 VEFAT Merhum Profesor Mustala Hakkı Nalçacı ve merhume Haynye Hanımın oğlu, merhume Vafiye Özant'ın damadı, Şukran Özant'ın emştesı, Yonca, Konca, Fatoş ve Mustafa Hakkı'nm babalan, Işık Hmçer, Turegun Kuçükmerıç, Mehmet Yıldırım'ın kayınpederlen, Alev, Acar, Çığdem ve Alp'm dedelen, Avukat Semahat Nalçacı'nın değerlı eşı, (Basuı: 30389) 14113 Çimento Satış llânı Fabnkamızın 1977 yılı ıçınde ureteceğı çımentoların satışları ıçuı, şartnamesıne gore sıpanş kabulune başlanmıştır. 1 Resmi Daireler, Belediyeler, Kamu tktısadi kunıluşları, satış gayesı ıle ınşaat yapan çimento müşterileri, imalâtçılar ve çunento ticareti ıle ıştıgal eden ihtiyaç sahıplennın en geç 8.1.1977 Cumartesı gunü saat 13.00'e kadar aylar ıtıbanyle yıllık çimento taleplerinl fabrikamıza bildirmelerı. 2 1977 yılı satış şartnamesıne gore talep teminat yatırması gereken muşterılerimız t*ö 10 nısbetındeki nakıt talıp temmatını da sıpanş mektupları ile müracaat tarıhı ve saatme kadar fabrıkamıza gondermeleri gerektığı. 3 Satış şartnamelennin Fabnkamız Tıcaret Şeflığmden, Vüâyet Ticaret ve Sanayu Odalanndan temın edılebileceği. 4 Beledıye hudutları dısuıda kalan beldelerdeki zatı ihtiyaç sahipleri yıl içensinde doğacak çimento ıhtıyaçlannı bağlı oldukları Kaymakamlıklardan belge getırerek fabrıkaya müracaat ettıklennde ıhtıyaçlan satış ımkânlan çerçevesınde karşılanacaktır. £>ayın ihtiyaç sahıplenne onemle duyrulur. TÜRKİYE ÇİMENTO SANAYÎ1 T.A.Ş. AŞKALE FABRIKASI MÜDÜRLÜGÜ (Basm: 30430) 14112 Av. Sedat Nalçacı tutulduğu amansız hastalıKtan kurtulamayarak 27 aralık 1976 tanhınde Hakkm rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 28 aralık 1976 salı günü E«bek Camiinde kılınan ikındj namazını müteakip Ferıkoy Aile Kabrıstanındakı ebedî ıstirahatgâhına tevdı edilmıştır. Merhuma Tanndan rEhmet dılerız. AİLESİ Cumhuriyet 14119 OİDKSEN DERSANESININ LİSE SON 2S ARALK ÜNİVERSITEYE GİRİŞ FEN SINIFLAR! BEKLEMEULER 5 ocak l 49283 (Cumhuriyet: 14117) KONYA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN: Fakültemiz Fizik ve Botanik KürsüsUsü için açık bulunan asistan kadrolanna sınavla Fen Fakultesi mezunu olmak kaydıyla asistan alınacaktır. îsteklilerin 10 ocak 1H77 tarıhine kadar, Ankara Oniversıtesı Fen Fakultesi Sıstematik Botanik Kursusundek) ırtitat burosuna başvunnalan duyurulur. Selçuk Ünıversıtesl Fen Fakultesi Dekanlıği ÎL N Samsun YSE. tl Müdürluğünün ıhtıyacı için 10 adet 1300x24 Lâstik Alınacaktır Muhammen bedelı bü Ü00 TL. olan lâs.tıklerın ıhalesı 2490 sayılı kanunun 31. maddesı geıeğınce Kapalı zarf usulü ıle 14.1.1977 günü saat 14 00'de YSE. II Mudurluğu TeKnık H;zmetler Seflığı odasında yapnac?ktır İşin geçıcı temmatı 4.25ü TL olup daha geniş bügi Da:reden temın edıleb'lır. (Easın: 30475/14124) INı«OuJu"Sj*"»\lel 2 8 5 9 7 0 | \ 1/kjlı ıSTJNBut ) 275132
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle