05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DORI CUMHUIIYET 22 EKIM 1976 ABDULCANBAZ TURHAIM 8ELÇUK Stalingrad "Son Kursuna Kadar,, Ç e v 1r e n : N. DİZDAROĞLU 18 Y a z a n : HEÎNZ SCHRÖTER ÖTEKt EGE «DOGAL ÇEVRE ALABiLDiGiNE BiLiNÇSiZCE VE BiLGiSiZCE TAHRiP EDiLiYOR; KÖRFEZ KiRLENiYOR, YEŞiL ALANLAR YOK OLUYOR, SAHiLLER AÇIKGÖZLERiN ELiNDE HALK iÇiN ULAŞILMAZ HALE GELiYOR.» BELEDiYE BAŞKANININ «NORMAL DOGUP ANORMAL GELiŞEN BiR ÇOCUGA» BENZETTiGi; 1950'LERDE NÜFUSU SADECE 7.500 OLAN SOMA, YAKINDA 30 BiNi AŞKIN EMEKÇiNiN KENTi HALiNE GELECEK, Şükran KURDAKUL UO lubayımn Bunkerinde çok hareketli günler yasanıyordu. Tıpkı değerli porselenlerle çiçekler toplanıyormuş gibı burada da düşman tümenlerinin adlarıyla numaraları saptanıyordu. Bunlsrın içinde eski aşinalar, uzun süre kaybolup da şimdi tamamen yeni numaralarla ortayu çıkan tümenler vardı. Bu tumenler Kiev'de üzerimfze saldırmış, Targanov'da hUcumlanmızı gögüslemişti. Bunların hepsi de merkez ordular grubuna bildirllmiş olan uzak doğu birliklerinin numaralarıydı. DUşmanın bu durumunu gören herkesin gözlerinin içine b!r karamsarlık çöküyordu. IC subayının bu konuda verdifi haberler, kurmaybaskam ile başkomutanın önüne kadar gelmişti. Onlar da, bu haberler* üiskin durum muhakemesini yaptıktan sonrc, vardıkları sonucu ordular grubu ile yüksek kormıtanlığa, yani, Starobelsk lle Vinniza'ya gönderlyorlardı. Bu durumda 6. ordu komııtanlığının isteği ise: «Çok sayıdnki tümenin hazırlık durumuna gettrilmesiydi..» Toplanan bu bilgilere bakıltnca, Kızılordu komutanllgınm Don'un kuzeyinden karşı vurıışa geçmek istediğine kuşku yoktıı. Buna göre ds ağırlık noktasının Serafinoviç bölgesinde bulunması zorunlu idi. O halde bu taarruz, 3. Romen ordusu cephesine yöneltilecekti. Ordu İle ordular grubunun bu konudakl ısrarlı açıklama ve uyarılarına karşılık Adolf Hitler: «Bu Hus tr.arruzu eğer doğru ıse, 3. Romen ordusu bölgesine olmayıp, bunun daha batısındaki 8. Italyan ordusuna karsı yapılacaği» kanısındaydı. 4. Zırhlı Ordu da 6. Ordu ile aynı düşünced* oldugundan, sol kanattan kaygı duyuyordu. Rus taarruz kuvvetlerinin hazırlıklarını dinlemek üzere bir telsiz keşıf bölügii görevlendirildl. Bu keşif böltlğU, Iîuslar'ın sayısı, akaryakıt ve cephane durumlan, nehir araçlan ve yiyecek olanaklanyle yedekleri ko nusunda ıyi bilgUer elde etmişti. Yine bu keslf birliği, bir sürü olaylarla düşman yığınaklan konusunda ordu ile ordular knrerB&hlarına degerli bilgiler verdi. Ancak bu makamlarda durumun gerektirdiğini yrpmak yolunda olumlu bir hareket görülmtiyordu. Aynı zomancLi şunu da belirtmek gerekir.ld; Alman kuvvetlerinin Stalingrad çevresinde toplanmış bulunduRunu aüsman biliyordu. Bu nedenle de Serafinoviç Uzerinderi güneye yapılacak bir yarma taarruzu, yine Stalingrsd'ın güneyine yapılacnk ikinci bir taarruzla aynı anda başanya ıılastırüacak olurıa, Alman ordusu dar bir alana sıkışmak zorıında kalacaktı. Yine Millervo Uzerinden Rostov'a, yapılacak bir taarruz da basarı ile yürutulecek olursa, Stalingrad bölgesi kuşatılarak savas dısı bırakılacafctı. Genel durum ise ancak savunmaya yetecek kadar a« bir kuvvetin, bir taarruz gücü olarak kullanılmasma yetecek kadar perişandı. General Paulus 18 kaaım günü aksamı geç saatlerde, 384. piyade alayı yönetim yerinde iken, bir savaş muhabirlne: «Hsla ni ile savaşa gireceğlmi bilmiyorum» demişti. Bu sözler, umutsuz olan bir aslceri durumun acı gerçeginl gösteriyordu. Aynı »ıralard« Wehrmacht yüksek komutanhğı da şu haberi yayınladı: «StaUngrad'ın kent kesiminde ağır ev ve sokak savaslan sürdürülmektedir..» Büyük Almanya Devletinin Dışlşleri Bakanı Von Rlbbentrop aynı trüniin akşamı büyülc konusmustu: «BUyük tahkimat bölgesinln boşaltılması, stratejik kararlann gerektirdigi bir takrik olup bütünüyle ikinci derecede anlamı olan bir uygulamadır...» MEYDAN SAVAŞI AREFESİNDE Pratikte bu kargaşalıklar, mahalli komutanlıklar ile Alman yüksek komutanlığı arasındaki düşünce ayrılığından ileri gsliyordu. 3. Romen ordusunun Alman birlikleri taradndan dMteklenmesi isi yapılamanuştı. 16 kasımda Hitler, «B», ordular grubunun sürüp giden sikıştırması karşısında, 22. zırhlı t.ümenin Romen ordusu gerisine getirilmeKine izin vermişse de, bir zırhlı tumenin kar ve buzlar üzerindeH yurüyüşUnün ne demek oldujtunu bilenler. yine bu hareketın, taarruzun baslama Urihi olan 19 kasımda yapılmasının geç kalmmış bir uygulama olduftunu tskdir edeceklerdir. Aslında Hitler, Stalingrad çevresindeki «avajlann durdurulmasını yaaaklamıstı. Bu nedenle de 6. ordu biitün tümenleriyle buraya bağlı kalmıştı. Sonuçta Rus taarruzu arefesiMifl «B» ordular grubunun başansızlıga uğramasınm büt.ün temelleri atılmıştJ. «B» ordular grubunca alınmaaı istei)il«rı bütün düzenler de kısıtlanrmstı. Onlar bu konuda yetklsizdiler. ytptıklan bir yamalama calışmasından baska bir şey dsgildı. Düşmanm 18 kasımdaki durumu söyle idi: Kursk'taki 2. Alman ordusu, Ruslar'ın Vorone» cephesi ordular grubuna baglı 4. Sovyet ordusunun karsısındaydı, 2. Macar ordusu da 6. Sovyet ordusu karşısında, 8. ttalyan ordusu 1M Sovyetlerin 1. Muhafız ordusu ile 63. ordulan karşısında yer alıruşlardı. Savasın bütün agırhgı 3. Romen ordusu iie 6. ordu bölgesine düşuyordu. Ruslar'ın güney batı ÜR Stalingrad cephesi ordulan kadromında şu birlikler bulunuyordu: 5. Zırhlı ordu, 21. ordu, 85. ordu, 24. ordu, 66. ordu ve 57. ordu ile SUlingrad'daki 62. ordu. Almanlar'ın 4. Zırhlı ordusu ise 51. Sovyet ordusu karşısında yer almıştı. Bu durumda beş Alman ve müttefik ordusu onuc Sovyet ordusuna karsıydı. Stalingrad «avas bölgesindeki durum İse 3/8 oranındaydı. MÜTTEFtK ORDTlTARINTN SAVA5 DEftERt Şimdl burada müttefik ordulannın savaj değeri konununla birkaç «öz söylemek gerekli olmuştur. Çünkü ücyüz kilometreden fazla uzunluğu olan Don cephesinm savunması bu birlıklere bırakılmıştı. Alman Yüksek Komutanhgı tarafından *avn«> degprlerine (röra yapılan planlamnda bu birliklerin gelisigiızel kullanılmaları. mahalü yönetimde çok önemli sonınlar oluscurmustu. Müttefik ordularını, kestirme bir ifade ile, savas rııhu voktur diye suçlu göstermek yanlış ve haksız bir suçlama oUır. ÖMİUkle Romen tümenl«rinin, örneğın enerjık komutanlarınm vonetimindfi, çok agır savas kosullarında bile tekdire defter derecede «avasa atılmak ıstedlkleri çok k « gbrtilmüştür. BuradaW savaşlara ciddilikle yalruz Romen tviniflnteri sarılmışlar. Sovy«tl«r'in Basarabya komsusu olmaları nedeniyle de dORudikl «»vasları kendi »avasluı glbi benimsemislerdi (DEVAM1 VAR) DEPREMiN ARDINDAN 20 BiN KlŞiNiN BIRAKIP GiTTiGi DENiZLİ, BÜYÜK GELİŞME GÖSTEREN KENTLERDEN; 1970'DE 83 BiN OLAN NÜFUSUNUN, 1975'TE 107 BiN; DEPREM ÖNCESiNDE 120 BiNE ULAŞTIGI SANIUYOR. nadolu kambası görUnumUndekl Denızli, otuz yılda ulkenin sayılı kent^rinden biri olmuştu. tş saatinin son dakikalarında, çalıştıgı çadırdan birllkte çıkıp konuşmaya başladıgımız Belediye Başkanı Hasan GonUlltl, bu sıçramanın iki aşamada görUndUgünü söy ledi. 1950 1960 ve 1970 sonrası . Nüfus 1970de 83.600 iken bir sonraki sayımda 107 bin 600 'e yükselmiş. Buna koşut olarak da inşaat kesiminde hızlanma .. 78 katlı binalar yapıldıkça arsa flyatlarında görUlmsmiş artış baslamıs. 1965'te yeni garaj kesiminde 30 liraya satılan parseller, on yıl sonra 3000 3500 liradan; 1966'da Hacılar Camii yöresinde 2 bin metrekaresi 50 bin liraya satılan bir alanın yine on yıl sonra metrekaresi 78 bin liradan alıcı bulabilmiş. Bu «aatronomik yükselişleri» «ayılarla ifade eden Belediye Baş kanı Haaan Gönüllü, yüksek mimar. Soruna temelden giriyor: «Bu artışlarm nedenl nüfus pat laması, ytırt dı$ından gelen işçilerin para değerinin dusmesinden korunma amacıyla inşaata yatırımları.. Asıl arsa konusunda düzenleyicl tedbirler alınmamasıdır. OUzenleme yapabllmek için Belediyenin yetkileri ve parasal güç leri yoktur. Bu şu demektir: Yasalara göre Belediyeler, imar planları yaptırır. Fakat uygula maya sokamadığı için binlerce arsa, yolsuz, susuz ve birbirinın içine girmiş durumdadır. Düzgün parseller önce yüksek fıyatla satılır. Kente imar planlarıyla yön vermesl gereken Belediyeler, vatandasuı uzak kesimlerde kendi başına konutlanmasını izlemek zorunda kalır. «Yasalar tarif edilemeyecek ka dar merkeziyetçillge yol açmak tadır. Bir imar planı yapılıncaya kadar 3 4 yıl geçsı. Bu kez de konutsal gelişmeler. 3 4 yıl önce yapılan planın ilerisine geçer, onu eskitir. öte yandan istimlâk yetkimlz ancak kamuya ayrılan kesimlerdedir. DUzenleme fonk siyonunu yerine getlrebilmemiz ıçın adaları istimlâk yetkimiz olmalıdır.» «Söıünü ettlciniı yetktler beledlyalere tanınsa voksul halk yararıııa ne gibl önlcmler alınabillr?» «Yetkiye ve öngördUğümüz ma11 kaynaklara sahip olunsa, 1000 2000 dekar yeterli araziyi kamulaştırarak, altyapı için gerekli tesisleri yapmak suretiyle parsellenir, ihtiyaç sahiplerine derlıal inşaata başlama koşulu ile satışa çıkanlır. Bu şekilde imar planı tam anlamiyle uygulandığı gibi, arada boş alanlar kalmadan, adalar planın öngördügü yapılar la dolar. Böylece kent dağılmaz, kaçak inşaat ve genekondu önlenir. Alt yatırımların değişkenliğl önlenir. Belediye arsa spokülasyonu yapmayacagına göre, arsa fiyatlarındaki olağanüstü art.ışı önleme yolunda önleyici görevinl yerine getirir. Mimarlar Odası Baskanı Yüksek MühendisMimar Güner Ellçln Izmir'de kentleşme sllrecinin insan potansiyeli açısından ana ögelerini şöyle serglledi: • 1950lerde baslayan kapitalist gelişmeye bağlı olarak gecekondulasma stlrecinin diğer büyuk kentlere oranla Izmir'de daha ya vas ve düzenli olduğunu söylemek mUmkündür. Bunun nedeni bölgenin tarımsal özelligidir. îhracat ve sanayie dönük tarım sal ürünlerin yetişmesi, iklim şartlarının uygunlugu, verimlilik ve toprak dağılımının nisbeten iyi oluşu, «köydenkente» akımın kendi doğal koşulları içinde olmasını saglamıştır. Gecekondu halkını da Ege bolgesinden çok Anadolunun yoksul bölgelerinden gelenler olusturur. Bir bölU gü de Balkanlardan gelen göçmen lerdir.» «Kentscl olsnaklardan yararlatımak lnteyenlcrtn sınıftud tom mını yapabillr mlyiz?» «Varlıkh tasra halkı.. Bu kesim kentin gelismlş bölgelerlnde otur mak istiyor ve «inşaat sektörilnü», «yapsatçılıgı» benlmsiyor. Bu yüzden çok katlı yeni mahalleler teşekkül ediyor. Ancak bu fjelişme herhangi bir plana, disip line ve denetlme baglı olmadıftından uygarlık ÖlçUlerlnin dısın da kalıyor. Bir bakıma gecekondulasmadan bile geri ilkel dtlzeyde kalıyor.» Kentsel büyümenin nedenini de tzmir çevresinin turistik potansiyeline bağlıyor Eliçin. Ona göre, ekonomik ve sosyal gelişmeye ko sut olarak varlıkh kesimlerde «yazlık edinme merakı» uyanmış. Bu durum tzmir'in çevresinin, sa hil kesimlerinin yarı kent, yarı sayfiye biçiminde ama duzensiz bir biçlmde «iskân edllmesine» neden olmuştur. Hiçbir yasa, hiç bir önlem bu dilzensiz büyümeyi önleyememiş, bu olgu üstelik, kti çük çevre belediyeleri ve muhtar lıkları eliyle «teşvik» görmuştür. Böylece Koça'dan Çeşme'ye kadar körfez çevresinde bir çeşit gecekondusayfiye oluşmuştur. «Bu nedenlere bağlı kentleşme potansiyeli, bugünkü ekonomik politik (kapitalist) duzen içinde herhangi bir plana, öngörüse ve denatime olanak tammadıgmdan saglıksız ftonuçlar veriyor, bir kaosa dönüşüyor» diyen Izmir Mimarlar Odası Başkanı. bu sonuçların oluşturduğu sakıncaları şöyle özetlemektedir: 1 Doğal çevre alabildigine bllinçsizce ve bilgisizce tahrip ediliyor. Körfez kirleniyor, yeşil alanlar yok olııyor, sahiller acıkgözlsrin ellnde geniş halk kitleleri için faydalanılmaz ulaşılmaz hale geliyor. 2 A H yapı dodigimiz. yol, sıı. elektrik, kanalizasyon v.b. tesisler son derece yetersiz kalıyor, gelecek için tehlike büyüyor. 3 Ekonomik olanaklar v« doğal kaynaklar bilgisizce çarçur ediliyor. körfezi Foça'dan Çeşme'ye kadar bir sayfiye görünümünde gec«kondu da jreçen Dayıoglu AP.'U... Ama mesleğinin ösellikl«ri, Eirisimleri. önüne çıkan blirokratik «ngeller sozkonusu olun ca, hiç degilsa konusurken, ne partl disiplir.i dirüiyor, ne sonımlu Bakarüık, ne seçmen. Anhyorsunuz ta, bilinçaltı sokak, yapı. ruhsat, gecekondu, plan, Imar îskân Bakanlıgı k»vramlarının yarattığı korkunç bir sıkmtı içmde. Muhalefet halktan da gelse, siyasal çevrelerden de gelse Belediye yasalanna baglı ka lacaguu anlatmaya çahşıyor bana. maı hale gelecektir. Bu kes de baak* alanlardaki kaçak yapıiarın denetimi kalkacak fasit daireye düşuleoektir.» «Kaç«k yapının temeldeH nedenlerl nedlr »Izee?» .Devletin ruhsat verilmesl İçin istedlgl asgart sartlan taşıyan bir oda, muUak, banyo mı'iyeti raytç bedelle en az 7080 bin liradır. Demek ki kaçak yapı, ilkol yapım vasıtalariyle köydekine benzer konutun bir çeşidini yaparak ucuza elde etme zorunluğundan doguyor. Bu nedenle imar planmdaki gecekondu ıslâh bölgelerinde arsa flyatları kaçak yapı yapılan yerlerdekinden çok ucuz oldugu halde, buralarda imar faaliyetl yoktur. Aksine arsa fiyatları daha yüksek olan kesimlerde devam etmektedir.»' «Bence bu yoksul vatandası yasa dısı tedbirlere sevkeden sosyal dava için çözüm yolu şudur: Belediye olarak şehrin gelişme istikametinde 510 kilometre uzakta tarım dışı bir araziyi istimlâk edeceksiniz. Okul, cami, yeşil saha için uygun yerleri ayırıp, su elektrik, iç yol v.b. hizmetlerini tamamladıktan sonra parselleyip uzun vadeyle bugünkü rnyiçle söylilyorum bilemediniz 20 liradan ihtiyaç sahiplerine satacaksınız. Yoksul vatandaşın şehrin kenarında, kaçak olarak yaptığı inşaatı kendi ilkel malzeme ve usulleriyle burada yapmasına izin vereceksiniz. Birdenbıre bir köykent oluşatak ve iki kuşak geçmeden, köykent insanının hayat seviyesi yükseldiği sırada şehir gelişme istikametine yaklaşma bajlayınra, bliytlk kentlerin gecekondularında görtUdUgU gıbi eski blnalarm yenileştirilmesi yolunda kıpırdanmalar başlayacak; o zaman Belediye yasaları yapışacak yakasına: «Ya projeyi uygulayaoaksın, ya da eski evlnde oturacaksın!..» «Gelin görün ki, gecekondusuntı âlemin toprağına dikenlere nf çıkaran, belediyeleri yasa dışı zorlamalarla kaçık yapı mahallelerine alt yapı hizmetlerine zor layan politika hazretleri bu sosyal davaya temelinden çözüm getirecek gerçekçi tedbirler karşısında hem yasanı kesilir; hem de yaaaları gunün koşullarına uydurmayı düsünmez. Bizim de elimlz kolumuz baglı kalır..» tzmir EGE'DE KENTIEJME: YAPSATÇIUGIH DENIZLI'DE YÜKSEITTI6I BİNAIARDAN BiRU SOMA VE FAY HATTI Ege'nin endüstrl merkezlerinden biri olan 1950'lerin 7521 nüfuslu küçtik kasabası Soma, ken disinin iki katından fazla artışla 1965'te 18.633 kisiyi banndırmak zorunda kalmış. Belediye Başkanı Hüseyin özkılınç, şimdi 24 bine yaklastığını söyledigi kasabnsını «Normal dogup anormal gelişen bir çocuga» benzetiyor. önümüzdeki günler Ttirkıyo Elektrik Kurumu'nun II. Termik Santralı işletmeye açılmca, yan kuruluşlariyle birllkte ağaçları bile kömür tozan, Soma, 30 bini aşkın emekçinin kenti olacak. Belediye Başkanı İle görüşmeden önce, konut sorunu üzerinde yaptıgım araştırmalarda, burada da oturulabilecek iki odalı evlerin 700 liradan klraya verildiğini ög< rendlm. Şehir merkezden lstasyon yöresine kaymış. Soma'da özellikle özel maden lşletmectlerlnin inşaat sektörilne yatırım yaptıkları söyleniyor. Burada kat mUlkiyeti yasası uygulama olanağı bulamadığı için daire satışı yok. Ev sahibi kiracı ilişkilerl var. Belediye Başkanı HUseyin özkıluıç'a sordum doğruladı. «Soma I. derecede deprem böl gesi oldugu için lrtlfayı kısıtlaraa, çeşltleme durumu vardır. En çok 4 kata izin verebiliyoruz. Bu bazı kesimlerde 1. kata kadar iniyor. Bu nedenle arsa fiyatları günden gune artmaktadır. tsçinln % 3540'ı çalıştıkları kurumların lojmanlarından yararlanmasuıa rağmen, 56 bin kişinin barındıgı Kurtuluş mahallesi gecekondu bölgesidir. Son gelişmeleri göz önünde tutarak, 1000 dönümluk yeni bir alanm imar planı yapıldı, onayı alındı. Yeni kurumlar da lojmanlannm yapılacagı alanları saptadılar.» Endüstri kesiminin sorunlarını araştırırken yeniden dHneee)H»n Soma'ya. Köylü, işçl, sendika, işveren ilişkilerini yaj.acagım. Şimdilik Imartskân Bakanlıgı ilgililerinin özenine sunuyorum: 1. derecede deprem bölgesi olan Soma'da Belediye Başkanı özkılınç'ın sözunü etttği imar planı nnaylanırken kasabanm FAY HATTI (Jeolojik yapıdaki kesikler, zelzeleden en çok etkilenen kesim) göz önünde tutulmus mudur? DENIZU'DE YAJAM SÜRltYM Eskiden, otu>! yıl «Rkiden Denizli'nin İç mahallelerinde su ve tezgâh se.si duyulurdu. Şimdi ana < addelerinde her bov, her türotomobilin klâkson sesi «ttemen... Yukarlardan geliyor, aşağılara inl yor; yukarılara çıkıyor arabalar. Kentin güney kesmindeki «otobtis terminalİHnden beni de D«ııkliçınar'a çıkaran şöföre sordum: «Eskiden aşağı çarşı denilen yer nerede kaldı kuruın?» Eliyle işaret ettl. Sağımızdan başlayan ikinci caddenin başında köylüler ilişU gözüme. Yasam devam ediyordu. En a zından 20 bin kişi bıraktı gitti Denizli'yi dedi şoför. Kalanlar «deprem» sözcUğUnün yarattığı amansız çagrışımların baskısı altmdaydılar. Ama çadırlarm, duvarları catlamıs rvlerin Denizli'sinde sarı sendikaların oyunları na boyun pgmeyen işçileri, işvereni, yöneticisi, yeni arsa spekülatörleri, dernekieri kapatılan ay dmlariyle yüzbin insan yaşamına rl?vam ediyordu. 1946'larda kendi halinde bir A Manisa, Kurtuluvundan hemen sonra bir Fransız firma tarafından yapılan Imar planı uyarınca gelifmi.ş. Belediye Baskanlarından Avni Gemicioglu ile 2,5 yıl valllik yapaıı LUt.fi Kırdar dö nemlerinde hal, mezbaha gibi yapılara, asfalt yola kavuşmuş. 1975'de ortalama 160: 1976'da 300 yöresinde inşaat ruh^stı vrrilmiş. Kiralar burada da 800'den başhyor. Catı katları 200 bîndcn, 23 odalı daireler 350 binden alıcı bulabiliyor. Belediyenin gecekondu önleme bölgesinde kooperatif kurulmuş, arsa dagıtımı yapılmış. Yoksul ailelerin konut sahibl olacagı yapıların inşaatı surüyor. Ama gene de 300 kadan son 2,5 yılda yapılan 1.500 yöresinde gecekondu var. Başknn Dayıoğlu, özellikle gecekondu konusunda konuşmasını yer yor vurgulayarak, politikarı, mev zuat v.b. sözcükler kullanırken asabileşerek beledıyelerin bakan lıklarla yoksul halk arasındaki Mkışmışlığını örneklemeye çalışarak sorunu ortaya koymak istiyor. K6YKENT PIÂNLİMASI «Yasalar, belediyelere g«cekonduyu yıkma yetkisi vermiştir. Manlsa'daysn niifus önoe politik ve duygusal nedengttrünmemesine karsm (10 yılda lerle kl b«n buna itlbar efmı10 bin artışla BO bin) kentleşme yorum yıkılamıyor. Sonra yıkım alabildigine hızlı. Hemen her cad işinde araç, gereç, insan fakdede «kaba inşafttıu bitmiş >apı törünü kullanmak olanaksız. Bir lar var. Belediye Başksnı Ertuğ günde en çok beş gecekondu yık rul Dayıoğlu. Hukuk Fakültesini sanız. Başka bir kesimde önceki bitirdikten sonra iki yıl Manisa gün yıktığınızın malzemesiyle Ticaret Odası'nda genel sskreter yenisi yapılır. Belediyenin biitün lik, sekiz yıl da Belediyede Hu olnnaklarını bu işe sarfetseniz, kuk îsleri Mudurlugu yapmış. Ço öteki hizmetler duracak. Zabtta, cakluğu kendi deyişiyle, «şimdi Fen Işlcri, imar daireleri çalışabeşinci malikin oturduğu» bir Y A R IN : DEPREM SONRASI DENİHI ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••»•••' > GÖZTEPE'DE SATILIK KATLAR • • • • • • • • • • • • • • • » • • » • • » » • • • • • » » • » • • » • • • • • • • • (Cumhuriyet: 11897) Göztepe, Bagdat Caddesi kösesinde Uç oda, bir salon. ödemede koltylık tanırur. Bajvurma yerl: Av. B. Kılıç. Telefon, hergün sabahlan saat 8 9, aksamlan 19 21 arası: 58 60 51 ? TIFFANY SEN BU NEDENLE SANA BCMCE. y(EN PPesKE AŞHt OLMOfTUM SONBA 1A SE.M GÖOUC GOPMEZ ' BEWZEQL\<ÎE SAŞIPD " " yitDAK4BEBI Açııcı? BZ . LA ctA SEvıyrjUur «ROI . DiŞi BOND VOK. ŞENİMLE SO VÛ2VIL1 uıc sıa *ty •y.'/ ••< S rt*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle