04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(VHHURİYET 1 EKİM 1976 fPES ılfc. TURHAN SELÇUK TOPlKluK JİLÂH, l l l i VAPILMI5, 0OMBA, Bıt 1 i ETfcAFl i flAtİNE PÖNEN TAWİM POl&N OIAYUM Kara Yazgı Vazan : EVELYN WAUGH Çeviren : NIHAL YEĞiNOBAU 74 "İNGİLİZ ASLANI,,NA NE OLDU ? «GAMBOT DİPLOMASİSİ» DEYİMÎNDE EFSANELEŞEN ÎNGÎLÎZ DONANMASI, SEBMAYE ÇIKARIJVRININ ORTAK StMGESt HALİNE GELEREK, «ÜZERtNDE GÜNEŞ BATMAYAN» SÖMÜRGE İMPARATORLUGUNUN KURULMASINDA ÖNEMLİ BİR ROL OYNAPI.. BRİTANYA ENDÜSTRİSÎNÎN BUGÜN KARŞILAŞTlGl YATIRIM YETEFJSİZLtGl, TEKNOU5JİK GERtLtK VE YÜK SEK MALtYETLER GtBt TEMEL S a RUNLARI INGİLİZ BURJUVAZİSİNlN GELÎŞIM SÜRECÎNDEKÎ TUTUCU VE KOLAYCI TERClHLERtNDEN KAYNAKLANIYOR.. Osnıan ULAGA\ tngiltere, 1929 bunalımiyla sömürgecilik rüyasından uyandı înglltere'de llk günlerimden biriydi. Manchester sokaklarındu dolaşırken karşıma çıkan biri, tipik bir Kuzey Ingütere Ingillzuesi ile, «Bana 10 pence (yaklaşık 3 lira) ayırabılecek misinlz bayım», dedi. Ben de hiç bekıc mcdiğlm bu soruyu sanki bek!w miş Eibl duraksamasız, «hayır ba yım» deylp yoluma devam ettlm. Sonra, değişik biçimlerdo defalarca tekrarına tanık olduğam bu olayın gerçek boyutlarını düşünmcye başladım. Koca bir s.ö mürge imparatorluğuna hükmot miş «tnglliz Aslanı»na ne olnıuy tu? Kapitallst sislemin bayraktarlığını yapmış bir Ulkede vıoden insanlar sokakta dllenmtk zorunda kalıyorlardı? Bunca yıl dır şartlandınldığımız «Batı uygarlıgı», Londra'run görkemll /a pılun, göz kamaştıran cadduleri, milyonları çeken müzelerinin ya nı sıra endüstri kentlerinin kirlen miş tuğla duvarları ve iç kapayıcı işçi mahalleleri, işine ve ç«vresine yabancılaşmış insaniuC, suç işleme cftilimi lıızla arian blr gençlik ve An[;ola'da Sdv;ışmaya giden «paralı askerler» miy dı iicataa? Yoksa ekonomık .,abandakl dengesizllği, farklıl ı«ma yı kltlelcrle onaylatmak için z~> liştirllmi? politik vo ideolojlk ya pılar mıydı «Batı uygarlığı»? Bazı yazı dizlsinde, İngütere'. de kapitalizmin tarlhsel ga^lnıinc ve tnglliz toplumujjun<(ekono mik, sosyal ve polltlk yapısına değinmeler yaparak yukardakl türden sorulara yanıtlar aramayı denedik. înglltere örneğlnden, kapitnlist modeli benimscyorek kalkınmaya çabalayan topluml.ır İçin yararlı dersler çıkartüabileceğinl umuyoruz. Derken Seth'ln ölUsti MltUk yığınmın en tepestne yatınldı nzerine biraz gaz yagı gezdlrildi. «Topluluktaki en yUlaek klsinin ölUyu öven bir konuşma yapması adettir.» Böylece Basil kendlnden yana dönen kıvırcık, kabank saçlı tofaların araaından ayağa kalkarak Seth'in cenaze konuşmasını yaptı. Çoğu cenaze konusmalan gibl, istenenl veren bir konusms: •VVanda reislerl, sayın Wanda halkı.» BasU Ezanyaya geldiğinden beri yerll dillerl oldukça iyl öğrendlğinden akıcı bile sayılabilecek bir rahatlıkla konuşuyordu «Sizlere birlik ve bereket dilerlm. Size, yüce Amurath'la sanlı dedelerlne kavuşmuş olan büyük reislnlzi getlrdim. Seth'l saygıyla, sevgiyle anıyoruz. Kendlsl büyük bir önderdi Dünyamn bütun önderlerl onun etegine yüz iürmek için yanaırl«ıeU, Kendi adasmda, Araplarla Sakuyu'ların arasında, bUyük sulanr. ardındakl topraklarda, tft uzaklardaki soguk Kuzey Ulkelerınde Seth adını duyanlar korku ve saygıyla tltrerlerdi... «Ulu ağaca taş atan çok olur. Bu yuzden Seth'i çekemıyen, onun tahtıyla tacına göz koyanlar da çoktu. Seyid ona baş kaldırmış, dersini almıştı. Ahon'un ihanetl de cezasını buldu. Ama onlaı yuce ntalarının yanına glremiyecekler. Seth'ln girebllmcsl için kapıyı tutmalarına Izln verllecek. O kadar .. «Binleroe klşi Seth'in adaletinln hısmına uğramısti. Ağzmdan çıkan sözler dağ başlarındaki prök gurlemesini andınrdı. Ağlaym. ey Ezanya'nın kadmları, çunkü düşlerinizdekl aşık elinızden alındı. Seth'in erkeklik gücU blr söylenoe olup çıkmıştı; çocuklarını saymaya ln«an aklmm gücU yetmeBdi... Ağlaym, ey Ezanyanın savaşçılan. Slzi saferden zafere koşturan şanlı fconıutanınız yok artık. Ey Ezanya halkı, ağlayın; yüeeler vucesi bUyük Seth öldü.» Ozanlaı Basil'in ağıtından deylşler alarak makamla okumaSn başlamışlardı. Bilgelerle bUyucüler, ellerlnde meşalelerle, bağıra yağıra, kalabalığın çevresinde zıplayarak koşuşuyorlardı. Çok geçmedeıı kütük yığınmı baştan aşağı alevler sardı. Çömelctıkleri yerde yandan yana sallonan seyirciler de ozanların okuduğu ağıda katılmağa başlamışlardı. Kiituk yığınmm tepesindekı torba, ateşe atılmış 4ajse çam çıra«ı gibl «ızırdayıp hopilrdeyerek yanmaktoydı. D^(kj|nuto£paij|^n ri".THortu"C'1fltıHr • sievlerin ortasında blr an Ö 1 U imparatorun ışıyan cesedi görünOü. Derken közlerdo bir çöknıe oldu ve eesed alevlerin arasına knrışarak gözden yltti.. GUn batımından sonra alevler haftfleyınce ateşe yenıden kütük atmak gerektı. BUyUcülerln dansına seyircilerden bir çoğu da kanşmıstı. Ellerini blrblrlerinln kalçalarına dayıyarak aceşin çevresinde blr halka çevirdiler. Ayaklarmı verde sürüyüp omuıı titreterek dönüyor, arada boyunlarıru arkaya utarak vah?ı hayvanlar gibl uluyorlardı. Derlten relsler söler. başlasın diye lseret verdller. Yerliler, kUme kUme kazanların çevrosini aldılar. Basllie Joab hula reislorin yanındaydılar. Vassı pideyle et yedller. Et parçaları türlU baharatlar ve kokulu kökleıle karıştırılarak naşlanmıstı. öyle yumusacıktılar ki ağızda dağılıyorlardı. Sıcak, şekorli visktyle dolu bir testi elden ele gezmcğe başladı. Yaşlıların almlarında boncuklanan terler şimdı yanaklaruidan asağı süzülUyordu. Dans yenıden başladı. Temposu şimdi daha hızlanmıştı. Yerliler de büyücülerden öıenerek ötelerine berllerina bıçuklar eaplamağa başlamışlardı. Kara derilerin Uzerinde terler kana karısarak koygun dereclkler yaratıyordu. Arada yerlilerden blrl ytlzüstü yere yatarak yorgunluktan soluk soluğa yığılıp kalıyor ya da sinir kasıntıları içınde kıvmnıyordu. Dansa kadınlar da kanşmıstı şimdi. Erkeklerden ayrı blr halka çevirerek lers yönde donUyorlardı. Içkıden lyice başları dönmüş, dansettıkçe, daha da coşuyor, kendilcrlnden gcçlyorlardı. Bir süre sonra iki lıulka yer yer çarpısarak birbirlne karışmağa başladı. Sonunda birleştiler. Basil atesten blraz gerl çeklldl. Sıcaklık. yemek, lçki ve çalınan davullarla söylenen tekdüze şarkının ısrarı onu sersemletmişti. Meydanın en karanlık köşelerlnde, yerlerde, tek başlarına ya da çlfter çlfter kıvranan karaltılar vardı. Tam önün0e ayaklarmı yerde sürüye sürüye danseden yaslı blr kndının blrden kollarını havaya kaldırarak bağırdığını sonra kendıni yerden yere çarpmağa başladığmı gördü. Dümbelekler nabız gibl, yürek gibl vuruyor, vuruyorlardı. Alevler kah dalgalamp kâh fışkırıyor, geceyl kıvılcımlara boğuyorlardı. Moşu'ların reisi yemek yedlkleri yerden hiç lcıpırdamamış, lçki tasını da elinden bırakmamıştı. Üzerindekl beyaz maşlahın üstü yemek ve lçki lekelerlyle dolmuştu. Kafası cascavlak kazınmış, abanoz bir heykel. Duduklarını tasın kıyısına dayayıp derin derin içiyor, sonra tası Basü'e sunuyordu. BasU lçki tasını yavasça itti, başını yandan yana salladt. Beis tastan uzun blr yudum daha aldı, sonra maşlahının koynundan bir 8ey çıkarıp danlak kafasına geçlrdi. «Bak.» dedi beyaz konuğuna caka satarak. «Bak. GUzel.» Bu, al renkll bir bereydi. Beyninl yavaş yavaş uyuşturmağa başlayan sersemllk sisleri arasmdan bile BasU bereyl tanıdı. Bereyi fiyakayla sol kaşınm Ustune yatırmış olan Prudence'in, kucağındaki kağıt destesiyıe Elçillk bahçt'sindeki çimlıgın Üatünden uçağa koştuğunu göıür gibi oldu gene. Yaşlı reisin omzunu kavrayıp sarstı. «Nerden buldun bunu?» «Guzel. Ha?» «Nerden buldun, dedlmî» «Guzel çapka. BUyuk kuşun lçlnden çıktı. Beya* kadınm ba«ındaydı. Böyle giymişti.» Reis geğirlp kıkır kıkır gülerek bereyl sol kasının ustune ındirdi. «Ya beyaz kadm? O nerdo?» Ne var kl Wanda'ların reisl alkol komasma glrmek üzereydi. Paytak dille, «GUzel», diye söylendi sonra gözlerinln akı be lerdi. Basil onu çılgınlar gibl sarsmağa başlamıştı. fKonuş, koca bunak! Söyle, nerde o beyaz kadın?» Reis lnildeyerek kıpırdadı. gözlerinde bir an İçin blr billne, isığı yandı. Bln güçlükle dazlak başım kaldırıp Basil'e baktı. TABLO 1 Hıltonya Ihracatı lamalar. İhracat Içlnde baslıca tnal rruplaruııo 1710Yünlüler Pamuklular Demir • Çelik Kömür Diğer Toplum ihracat Toplam İhracat (milyon Ingiliz lirası olarak) 1740 1769 45 2 5 2 46 100 10 1770 1799 4(1 % alarak paylan, 1860187H 17101914 188018!)!1 yıllık orta1900 1914 6.5 27 11.5 10 45 173» 72 0 1800 182» 12 SU i 1IR0 imn 4U 1Ü 3 2 23 100 5,5 12 9 4 ıu 13 34 12 30 H 35 100 12 1.S 33.5 100 40 37 100 70 a 28 12 7 44 ıuu 220 104 ıuu 250 ıou 380 Kaynak: M. Barrat Brown, The Economlcı of imperikliftn, Peneuln 1974, sn Ingilizler sosyal ve siyasal kurumlarmın :rv : tutuculuğu ^ * açısmdan gelenekçi toplumlardan bıri TABLO 2 Brltanya Ihracatının ve dıv yahrunlarımn baslıca böljeler itlbariyle d«tılımı 1770 1070 l)ıs yatırım lçinde % pay Sermave ithal etti 1780'e dek 18001829 18301859 18601879 19001919 13201939 19501999 1970 İhracat içinde % p»y Avrupa 7580, Kuzey Amerlk» ve Orta Amerika 1520 Avrupa 40, Kuzey Amerika 40 Avrupa 40, tmparatorluk (•) 30 Avrupu 40, tmparatorluk 33 Avrupa 35, tmparatorluk 35 Avrupa 38, tmparatorluk 4? Avrupa 3U, tmparatorluk 45 Avrupa 45, împaratorluk 23 baren yüncUlüğUn kftrblık kaganmasıyla birlikte ticari faalıyetlere yönelmek esneküğini gostermiş, sayısız romana, fllme, efsancyD konu olan .Şövalyu Kuhu. giderek .kâr»dan başka değer tanımayan tüccar acımasızlığına dönüşmilş. Paraya hükmetmenin insanlanı lıükmetmck ten daha btlytlk blr önem tasımaya basladığını sezen soylular, feodal illşkilerle kendilerlne bağımh köylüleri serfleri topraklarından kovarak ekili alanları mcraya dünUştürmeye, ortak mülkiyette bulunan meraları da kendi adlarına «çevirmeye« başlamışlar. Çeşitli «ekonomi dışı» baskılarla sürdürülen bu cinsanları koyunlara yedirme» çabalarında, giderek palazlanmakta olan toprak beylerl (Gentry») İle işbirliği yapan soylular, özerlc şehirlerde boy atmaya başlayan bUyük ticaret burjuvazlsiyle Iç11dışlı olmayı da unutmamışlar. Giderek yerel egemenliKlerinl peklştiren bu «Ust> sıntflann merkezi devlet örgutüne de kayıtsızşartsız egemen olmıı çu baları Kral tarafmdan engellenince onlar da Kral'a karşı mücadeleyi göze almışlar. ö t e yandan, kırsal kesimdeki farklılaşma süreci içlnde ortaya çıkarak kapitalist üretim ilişkilerlnin tohumlannı atan orta ve küçllk toprak beylerl (•lesser gentry.), zenKİn köylük'r Kfyi'omunry») ve aynı olguyu şehirlerde gerçekleştiren ustazenaatkârlarla kUçtlk tüccardan oluşan .orta. sınıflar Ise Kral'a karşı mücadeleji, iist» sınıfları da hedef alacak blçlmde genlşletmeyi amaçlamıslar. MUlk sahibi sınıfların kendi aralarındaki bu çelişkilere, giderek mUlksüzleşen •alt. sınıfların her • an isyana hazır durumları vc dln tartıçmaları da eklenince tngiltere'de 17. yüzyılın blr .devrlmler yuzyılı» olması kaçınılmaılaşmış. sonuçlanması ve bazen sar.ıldığının terslne, feodal dllzeni tam unlamıyla tasfiye edememesi. Devrimin vurucu gücU ularuk seferber edllen «alt» sınıflar ara sından cşitlıkçi talepler ilerl süren «Levellers» ve tüm özel mltlkiyete cepho alan «Diggers» gibl grupların belirmeye başlaınası, mUlklU sımfları birbirine yaklaştırmış, asagıdan gelen bu «en korkulu tehdit» karşısında aralarmdaki çelişkileri uzlaşma yoluyla çözümlemelerlnl kolaylaştırmış. Kapitallst üretim illşkilerini geliştirme özgürlüğunti sınırlayan başlıca engelleri yıkan ve «üst» sınıfların ayrıcalıklı tioaret toketlerini kırmayı başaran glrişimci «orta» aınıf burjuvazi buna karşılık soylular ve toprak beylerinin bazı ayrıcalıklarını ve bu urada mülk lerinin büyük bülumunU korumalarına göz yummuş. Feodal düzenin Krallık, Kilise ve Lordlar Kamarası gibl Ustyapıları lse son çözUmlemede tasfiye edil msmiş, nüfusun artık ezicl bir çoğunlugunu oluşturan mülkstiz sınıfların, güçlU blr merkezi bürokraslnin yokluğunda, denetlm ve baskı altında tutulabilmelerini kolaylaştıracak blrer «araç» olarak korunmuş. ÜnlU îngiliz y a da Westmlns ter demokrasisi de mülklll sı nıflar arasındakı bu tarlhsel uzlasma sonucunda kökleşmiş. Siyasal yetkilori elinde toplayan Parlamentonun, Lordlar Kamarası soyluların tekellnde kalırken Avam KamarasTna seçma ve seçilme hakları da mülklü sınıfların ancak bir keslmine tanınmış. Endüstri Devrlmi'nin ortasında, 1832 yılında bile ülkedeki yeti.şkin nüfusun ancak yuzde 7 sı oy hakkına sahipmış. Kol emekçllerlnin nüfusun yüzde 77'sini oluşturduğu 1867 yılında gerçekleştirilen reformla nüfusun yüzde 15'ine oy hakkı tanınırken aynı hakkın tüm yetişkin ııüfusa yayRinlaştınlması İçin 1910'c dek beklemek Rerekml.s. (1) Kı sacası İşçi sınıfı, sömürgeciliğin nimetlerıyle bes.lenen bir «işçi arfstokraslsl»yl9 bOlünüp rimci dişleri» törpülsnmeden oy hakkına kavuşamamış. Avrupa 3() Avrupa 2b. ABD 30 Avrupa 20, Împaratorluk 40 împaratorluk 50, Lntln Amerika 25 Împaratorluk S0 (Dominyonlar 3R) Împaratorluk 60 (Dominyonlar 40) Imparatorluk 50 (Domlnyonlar 45), Avrupa 20 (*) «ltnparntorluk» deylmf tüm Ingtllz Bömürıelerlnl Içeren BOyUk Brltanya Imparatorluğu'nu bcllrlemok için kullanılnuıj((r. kaynak: M. Barrat Brown, The Economlcs of Imperlalism, Penfuln 1874, ıh. 16S LADYNİN DERDİ Titreyen bacaklanna fildlsl sap lı bastonuyla destek sağlayan yaş lı kadın, kUçük blr sarayı andıran malikftnesinl BBC muhablrl ne gezdirirken kameralar onlüiı ızliyor. «Ailemizi 900 yıldır b*rın dıran bu mallkâneyl satmayı ıık lımın URundan bile geçirmezdin\, ama», diyor yaşlı İngıliz «Lady't.;» yılda 20,000 Ingiliz Llrası (yak.aşık 600,000 TL.) tutan masrafını artık karçılayamıyorum. Bu nedenle mülkü ve tüm lçindekılerl açık arttırmayla sntışa çıkartma ya karar verdim, tabii içim sızia yarak.» Görkemli taş yapı, 900 yılın birikimi mobilyalar, halılıır, örtüler, perdeler, avizeler, vazolar, heykeller şamdanlar ve daoa akla gelebilecek çeşitll eşyalarl.i dolu. Soylu «Lady»nin kocası, nemli gözlerle, arttırmaya kona cak olan kuş kolleksiyonunu iöa terlyor, «Bu kolleksiyonu meyrl.ı na getlrmek için bir ömilr vordim ben, satılmasına nasıl razı olabllirim?». diye kekellyur. Ölo yandan arttırmayı düzenleyen şlr ketln memurları, meslckl alış kanlığın verdiği bir umursamaz Iık içınde, satılacak eşyalan ve kuşları etiketleyerek son hazırlık larını tamamlıyorlar. Yalınkat blr duygusallıkla BBC ekranlanna yansıtılan bu dramatik tabloya anlam verebilmok İçin înglltere tarihine eğilmok gerekiyor. Insilız toplumunda çok ktlçUk bir azınlığın tadabildigi bir yaşantı düzcyinl sürdlirebilmek için soylulugunun simgesl aile malikânesini elden t,ıkartmak zorunda kalan «Lady'nm dramı., gerçekte 900 yıllık bir tarihsel ve toplumsal dramm küçilcük bir parças.ını oluşturuyor. îngiltere'deki soylular sınıfının başlıca özelligi, katıhktan uzak, uzlaşmacı tavnyla toplıınıun deftişen yapısına ayak uydurabilmssi ve tarlhsel gelişim lçinde kalıptan kahba girerek difter mülkİU sınıflar arasında varlıgmı sUrdürebllmiş olması. Ortaçağların belki de en sağlam feodal monarşisinin önrelikle askeri z<irfivlerle ytlkümlil soylular smıîı, 11. ve özellikle 15. yüzyıldan itınem kazanmıs. Nlteklm Endüstrl Devrimi'nln ilk hamle çagı olan 18. yüzyılın ikincl yarısmda îngiltere iç pazarı yalnızca % 7 oramnda genişlerken dış pazarı % 80 oramnda genişlemls (2). Dıs pazarı genisletmek ve 1Q sömUrtlyü patlama nokt.a»ına varmayacak ölçülerde tutmak için, denizaşın diyarları sümürgeleştirmeye kararlı blr devlet örgütü gerekince endüstrl, flnans ve ticaret sermayeleri arasındakl iliskiler de yeni boyutlar kazanmıs. «Gambot diplomasisi» deyiminde efsanelesen tngili» donanması, sermaye çıkarlannm ortak slmgesi haline gelerek «Uzerlnde güneş batmayan» sömürge impa ratorluğunun kurulmMind» önemll blr rol oynamış. tnglliz yünlerinl ve daha sonra pamuklularını giymek mutluluguna (?) corlanan mllyonlarca lnsan, ekonomlk ve polltlk baftımlılıgın tUm aeılannı tadarken tngiltere'de kapitallcm gellsmiş, serpllmiş. (Bak. Tablo 1) Endüstrlleşmis tek Ulke olv rak «terbest tlcarat» bajrratını açan ve tlim dUnyayı ekonomlk bakımdan kendlne bagımlı kılma yı başaran Britanya <3) ilk kez 19. yUzyılda, diger bazı Ulktlerln de kendi örneğlnl lzleyerek endüstrileşmeye baslamasıyla, etki alanının tehdit edlldiftini farketmls. Ancak aynı dönemde kendisl EndUstrl Devrlmi'nin kömUre, demire va demiryollanna dayalı bir üst aşamasına geçmis bulunduftundan bu tahdltten çok etkllenmemiş. Fakat daha sonra, modern blllm ve teknolojtnin yUksek ölçekli fabrika Uretimln* uygulanmasmı ve önceliklo lo pazara dönük «kitle tüketlmi» endustrllerlnin kurulmasını lç«ren ve bazen «tklnoi EndUstrl Devıimi» diye anılan süreçte, yeni endüstrlleşen rakiplerine ayak uyduramamış. Bunun baslıca nedenl, soylular ve dlğer asalak sınıflarla fazlaca kaynasmıs olan Britanya burjuvazislnin, elindekl teslslerl yeni Mp endüstrinin gereklerlne cöre modernleştirmek İçin zorunlu yatırım ve reorganlzaayondon kaçınarak kolay yolu seçmesi; hula modernleşerek yeni endüstrilesgöre alacağı yerde sumürgelera yönelik faaliyetlerinı vo sömürge pazarlarını gcnişletme çabalarına girlsmesl .(Bak. Tablo 2). Brl tanya endUstrısinin bugUn karşı laştıgı yatırım yetersizliği, teknolojik gerililc ve yüksek maliyetler gibi temel sorunlarm İlk tohumlarını öncelikle Britanya burjuvazlsinin bu tutucu ve kolaycı tercihinde aramak gerekiyor. (4) «CENTİLMENLİK» Görülüyor ki, tarihin en kölcten yapısal dönüşUmlerlnden blrine uğrayan ve «köylülUk» öğesl hemen tamamen tasfiye edilen îngiliz toplumu, sosyal ve politik (siyasal) kurumlarının sürekliligi ve tutuculuğu açısmdan en gelenekçi toplumlardan blri olarak kalmıs. Ekonomi alamnda «devrim» boyutlarma ulaşan blr dönusumUn başını çeken burjuvazi, aynı donuşümün kaçmılmaz blr sonucu olarak mUlksüzleşen yığınları denetım ve baskı altında turmak için, aslında «asalak» (parazıt) olarak nitelediği soylulara vo toprak beylerlne basvurmaktan ve ödun vermekten başka çare bulamamış. Bu ortamda bir yandan yerel otoritelerini koruyan diger yandan Endüstri Devrirninin yol açtığı arazi değeri ve rant artışlarından yarurlanan asalak sınıflar, asalakça yaşamIarını «centilmenlik» adı altında sürdürmüşler, vahşiyane av partileıinden ve sömürge seferlerinden arta kalan zamanlarında malikânel'Srini günün modasına uygun eşyalarla doldurmaya devam etmişler. Burjuvazinin bir kesımi bu yaşantı biçimine . ' > « • ? nerek «centümenleşmeye» ça.ışırken, asalak sınıflarda artan ölçüde fakat sınırlı bir anlamda burjuvalaşmaya ve özellikle demzaşırı jntırımlara ilgi duymaya başlamışlar. Bir Ulkede kapitallzmin gelişmesi her şeyden önce, kapitalist Üretim ilişkilerınin yayguıla^masıyla iç pazarın genlşlemesl arasındaki yakın ve karşılıklı baglantıyla belirlenir. Ancak lngıltere örneğmde, siyasal nodenlerle asalak sınıflara verilen ödünlerln de ağırlaştırdığı iç sömürü, iç pazarın genişleme hızını yavaşİatmış, «ilk birikimoı sınırlamış. Bu nedenle dıs pazarlann ele geçirilmeKi «ilk birikim»in hızlandırılması açısmdan büyük ö DÜNYANIN MERKEZİ Burjuvazınin kolaya kaçma 6ğiliminin bir dığer göstergesl endüstrl dı^ı oluniara yaptıgı yatınmlar. înglltere'nin dünyu ekcnomisinln merkezi olduğu dönem de kolay kâr getıren duniz taşımacUığı, bankaulık, sigoıtaoıIık gibi «lanlaru kayaa Ingilm sermayesi, bir süre sağladıgı «g(J. rünmez gelirler»le dış ödomeler dengesıne olumlu katkılarda bulunmuşsa da sbz konusu kayma uzun dönemde Ulke ekonomislnl Olumsuz yunde etkilumiş. Londra'ıun sürgit dünya ekonomısınin ve bir söıııürge imparatorluğunun merkeEi kalacuğı vurbayun> na fazlaca bel bağlayan burjuvazi, bu olağanustu rahatlığı yltirlnoe yeni koşullara uyuk ııyUurmakta büyük güçlük çükmış. Britanya'nın sömürgecilik rümekte oıan ulkelerle yurışmayı yasından uyanması vo iç puzarın belirleyici ünemıni onlaımtsı ıçın 1939 dunya krizine ve ünlü iktisatçı Keynes'e dek buklemek gerekmlş. Ig pazara doımk kitle tuketimi endüstrilerme ve sermaye yoğunlaşmasıyla büyük unitelere geçişin zurunluluğu ancak o zaman tam anlamıyla kavranmıs. 18. yüzyıl kapitalizmintn kahramanı «gırışııııc;ı bırey»ın ve Adam Smith'in toorısıne duynnak yaptıgı .görunrneyen eltıin yerlerlni dev tekellere ve düzenleyicl devlete bıraktıkları Ü0. yüzyıl kapltalizmi gerçe?gi kabul edümiş. Ve devlet, üncclikle «sosyal refahııı gerçeklestırmek için değıl, (Devamı 9. sayUula) VUKARDAKI UZLAŞMA 17. yüzyıl îngiliz burjuva d e ^ riminin başlıca özelligi mUlklu sınıflar arasında bir uzlaşmayla TiFFANY , „ , y<2r carsmtıla , ve dcv dalgalar DLrtün tMr Qün va aacc surduSonunda da^tLanhıs.daloaların altında kalarat, danizınıderiniıkJarınde Atlantıs fconusunu az millatia •>A îi.."j / Banda bazı srkcologlor ,' «»•A.T " 7 0 i b l » T a ı ' a adasmın , mıllatfcan w * "'• ' ;onra oluşan volkanık bırpat'.rt»/i lama eonunda yanidcn ortay yaçıtan Atlantis'ı'n bir *s . . • ~.v uzantısı olduöuna ^ İ i V inanıyoruz GARTH duyuyor musun"?. Sana (nanıyorum john. fakat pımdı git ^ BABAM! C ıcaklaşm iiısın • burada, Sunı sayıyorum .viaria.yakında takrar gd A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle