Katalog

M ürkiye Barolar Birlfgi IX. Genel Kurul toplantısı bugün Ankara'da baslamaktadır. Tuplantı üç gün sürecektir. Yurdumuzda ner nekadar 19711973 yıllarını kapsayan olağanüstü dönem aşılnuşsa da yurt içi ve yurt dışı sorunlar önemini kaybetmeden devam etmektedir. CUMHUfeiTET I Octk 1976 T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Türkiye Barolar Birliği (T.B.B.) bu yıl Yönetim Kurulu raporunda salt mesleki sorunlarm yanında sosyai huicuk devleti anlayışmı oluşturmada önem taşıyan hukukun üstünlüğü, sosyal güvenlik, Anayasaya aykırı kanunlar, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin durumu. yargı karanarınm yerine getirilmemesi, siyssl partilere düşen anayasal görevler konulanm ele almaktadır. Dığer yönden aynı raporda Kıbns konusu ve kıfa sahanlığı gibi konular hukuk açısından tartışmaya açümaktadır. Hukukçularımızın bu konularda geçsrli somut öneriler getireceklerine inanRıaktayız. Cumhuriyetimızın kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içinde devamlı demokrasi ve özgürlük konulan ele alııımış ve çeşitli görüşler genellikle sait politik yönden tartışılmıştır. Toplum yapısında sosyoekonomik oluşum bakımmdan bilindiği gibi İkinci Dünya Savaşından sonra büyük değişiklikler meydana gelmiştir. 10 aralık 1948 günü Insan Hakları Evrensel Bildırisi Bir'.eşmîş Milletlerde kabul edilmiştir. 1949 yıhnda kurulan Avrııpa Konseyi Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesini onaylamıştır. Türkiye'de insan hakları ve temel özgürlükleri kapsayan bu sözleşmeye imzasını koyan devletlerdendir. KİŞİ GÜVENCESI Av. Merih SEZEN ketmlştir. Hakka uvgun düsmeyen kanunun salt savunusu artık yapılamamaktadır. Bu aşamadan sonra demokrasilerde devlet anlayışının sosyal hukuk devleti deyimiyle tanıtımma geçilmiştır. Sosyal hukuk devletinde. sosyal güvenlik hakları temel hak ve özgürlüklerin garanti altında bulundurulmasi, yaşanıa hakkı. ışkence eziyet vasağı, kölelik, zoTİa çalıştırma vasağı, adaletm güvence ile dagıtılması. özel ve aile hayatının korunması. düşünce, vicdan ve haberleşme, sey»hat özgürlükleriyle toplanma, demek kurma ve eğitim geliştirilmesi hak ve özgürlükleri, kişinin ekonomik açıdan korunması yasalarda yer almaktadır. 1961 Anayasası ile sosya! hukuk devleti kavramı ve onu içeren kuramlar bizde da kabul edilmişür. Böylelikle Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özşrürlükleri Koruma Sözleşmesine uygun davranılmıştır. Yirminci yüzyıhn ikinci yarısında toplum vapılprında ekonomik ve sosyolojik etkenlerle sürekli etki ve tepkiler oluşmuştur. Bu nedenle kışl özgürlüğünün güvence altma alınması problemi ortaya çıkmıştır. Bir üstyapı kıırumu olan hukukun çağımızın gelışmesinden etkileneceği doğaldır. Aynca huKukun da altyapıya karşı etkisi olacağı da kuşkusuzdur. îşte sosyal hukuk devleti kavramı bu oluşum içinde gelişmektedir. Artık bugün Batı tipi burjuva demokrasilerinde kişi güvencesi somutlaştırıJmıştır. Aynca yönetime katılma sürecine geçildiginden demokratikleşme daha da yaygınlaştırılmnktadır. Başka bir deyimle hukuk halka yönelik Dir bakış açısmı üstlenmektedir. 12 Mart hukuku ile 1961 Anayasasınm etkenliği değiştirilerek duruk bir hale getirilmek ıstenmistlr. Ancsk bu ftrtum tam olarak gerçekleşememiştir. Demokratik hukuk aniayışı sosyal huicuk devleti kavramı gereklerinin yerine getirilmesiyle bir anlam kazanır. Bu konuda Barolar ile TBB ne önemîi görevler düşmektedır. 1961 Anayasasınm değiştirilmesiyle demokrasimizın dayanagı olan anayasal kuruluşlann dengell denetiminde zedelenmeler oimuştur. Doğal ve baâımsız yarsıç. hukukun üstünlüğü kavramuım büyük garantilerindendir. D.G.M. ile bu güvence sarsılmıştır. Anayasa Mahkemesi denetimının kısıtlanmasına yönelik değişiklikler de huıcukun üstünlüğü düşüncesine zarar vermektedir. karsi savunnlma«i hskiarının çtgn>meme5i arııa mını taşır. Kişinin yürütme organı karşısında temel hak ve özgürlükleri ve ekonomik yaşan tısı tam güvence altında bulunuyorsa o zaman hukukun üstünlüğünden söz etmek mümkün olur. Ne yazıktır ki son günlerde sokaklaraa herkesin içinde ve okullannda vurulup öldürülen gençlerimizin sayısı 25'i aşmış durumdadır. Sokak katilleri her nedense bir türlü saptanamamaktadır. Politikacılann bu konudaki demeçleri çagdaşhktan çok »erilerde kalmakta olup inandıncılığını yitirmektedir. Oysa hayatın korunması ve vasama hakkının güvence altına ahnması devletin baslıca görevleri arasındadır. Olaylarm böylesine devam etmekte olması toplumda büyük rahatsızlıklar doğurmaktadır. Bu durum giderek kişi güvencesi yanında hukuk devl<«tı. sosyal hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü kavramlanna karşı tüm güvencelerin sarsılması soaucunu verir. îşte bu ortamda TBB IX. Genel Kurulu toplanmaktadır. Yasalarla uysrulamalarda meydana gelen bu uyumsuzluk ve çeliskileri gidermek için yurt hukukçulan olarak yılmadan çalışmak gereküdir. TBB hukukumunm Anayasaya ykın yasalardan arıtmak görevivle de vükUmludür. özsürlükçü demokrasi devimi vay»ın bir halde kullanılmaktadır. Ancak Batı demokrasilerinde görülmeyen fikir özeürlüSünü kısıtlavıcı vasaıar hukuk sistemimİTde ver almi'tır. Fikir nz»ürlüğünü kısıtlayıcı her türlü yasa maddesine (örneğin, 141, 142 ve 163) karşı çıkmak Birliğın çağdaş hukuk savunuculugu görevidir. Büyük Türkiye 1975'ten 1976'ya geçerken Cephe Başbakanı Demirel'in Yankı dergisinde ve Hürriyet sazcteslnde sorulucevaplı Ikl uzun konuşması, Milliyet'te bir yazı dizisi yayınlandı. Hepsini kesip iğneledinı; bir kenara koydum, ve dedim kl: Dur bakalım, tümünü dikkatle bir okuyayım; Süley. man Bey ne diyor, ne yapmak istiyor? Demirel ilginç bir insan. Çocukluğu köyde çeçmi?: köyü köyliiyü tanıyor. Gençliği kente döniik yaşanmış; şehir ya. samını şehirliyi biliyor. «Mübcndis Mektebi»nde okudu. ğıına göre bilimle ügi*l olmalı. Amerika'da bulunmuş; et> kilenmiş Yeni Dünyadan . Su Işleri Genel Müdiirlügünde bürokrasi sınavından seçmiş. Ticaret havatıns atılıp iki yılda nıilyoner olmuş vaman bir işadamı .. Sonra AP'ye girip yine iki yılda (Jenel Başkan seçilmiş; politikacılıkta maşallahı var. Şimdive dek İki slyasal partl parçaladı; ve bir askercil müdahaleye götürdü ülkeyi .. Îşte bu Demirel lSIS'ya girerken ne düşünüyor? diye meraklandım; özenle okudum yazılannı; ve açık söyliyeyim düş kırıklığına ıığradjm. Dışardan pompalanan şişirilen, ve sömürülen Türk lıapitalizminin sivasetinrte 10 vıldan heri adını duyuruyor l>emirel ama: bütün bu işlerin ekoııo. nıik karar doğrultuları dışarrian hazır'anmakta ve avarlannıalitadır. Bugün rürkiyp'nin vardıçı nnktaia. tam anlamında dışa hijfimlı bir lcapitalizm sözkonusudur. Oysa Süley. man Bey 1976'ya ınrerken diyor ki: Büyük Türkiye yaratacağız. Nasıl yaratacağız? Bu soruya karsılık 2Süleyman Berin bir solııkta sayip sıraladıklnrı kendisi olsa da olmasa da yapılmıs ve va. pılacak olan bir dizi labrika. baraj. ve voldıır. Daha açıkçası, siyasal propaganda için Beş Yıllık Planlama kiubından sayfalar okuyor Demirel... O sayfaları kapitalitm, 1971'den 1975e defin Hemirel Başhakan deiilken satır satır hazırlamıştı. Yirminci YUz>ılın son çeyrefinde İran'dan Kongo'ya dek tüm clünvanın her yanında fabrika. baraj. TOI oluşuyor. ABD Ue Japonya Sovyetler'e: Sovyetler de Türki. ye'ye yatınm vapmaktadırlar. ve dünyanın her yanmda kalkmma çağı vaşanıvor. Uıı çağın Türkiye'ye yansımaAi Demirel ile iiçisi olmıyan bir ol(nı Afşin • Elbistan Pro.iesi, Islrendenm Demir . Çelik tesisi, Aliajh» Baflnerinl. Aslantas Barajı v.b. İster Dünva Bnnkaüindan. ister ABD'den, iıter Sovyetler'den eelstn: dış drstek TC Içerden çabayla «erçekiestirilecek: lüketlın nıallan endüstrisi de h»mmadde*i dı^arrian relmek lcoşuluvla celiseeek... Demirel'in elinde dcjU bunların kurulup kurulmamsaı; olujup oluşmaması. 197S TSrkiye'sinİn sorunu nedir? Dısa hatunlı kapitalizmin Türkiye'deM yatınmUn, B»m. nan halk yığınlarının hızlı isteklerine cevap veremlyor; sosyal adaleti sağlavamıvor. Ülkedeki köylüişçlmemur öclüsünün sosyal uvanısıyla, kapitalist kalkınma yöntemlerl uvumlu Işlemiyor. 8 U bin memur, 1.5 milyon sisortalı işçi, 0 10 milyon çalışan Röylüyü kapsayacak sosval adalet denre ve tüvencesl knramıvor kanitalist kalkmma vöntemi... D15 esemen riiçler. Türkiye'yt tüketlm ekonomisine itmlsler. Du •urrlan hammadde>1 pahalıva satın alıp içerde rabrikaların çarklannı çeviriyorsnnuz; sonra ortaya çıkan tüketim malını dışarrya saUmıyor, ve, Anadolu pazannda tıkanıror. sunuz. Dış ticaret açıği bu vfitden 3,5 miiyar dolar» çılctt. Bu 50 milvar lirayı aşın 197S Butçesinin öçte biridlr. Dış pazan olmayan bir ekonornide sıksık dar hojbızlara jrirtHr; ve içerde insanlar hirbirivle çatışmaya, birbirini vemeye başlar... Güney Amerika Olkelerinin bilinen. tanman ekonoml modelidir bu... Ne yazık Id, Türkiye bu yöne kaydırtmışör. Bu mudur büyük Türkiye? 1976'ya ırirerken Süleyman Bcyin yazılannı satır satır okudum. tçinde huluııduğiımuz ekonomik çıkmazdan na. sıl çıkacağımıza değgin bir cevap bulamadım. Demirel »Allahın izniyle çıkanz, sivssi istikrar olurs» çıkan*, herkes. ten borç alır çıkanz» diyor. Bakalım «Meclis âritmetiği» tl« ülke vönetmek yolunda daha ne kadar •nrüyebtleeek?.. Kavram Kargaşası Ülkemizde herkes hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden, özgürlüklerden söz etmektedir. Ancak bu kavramlar kammızca degişik anlamlarda kullanılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkammızın Yenl Yıl Kutlama Mesajında «Kişiler ve kuruluşlar, hukuku ve gerçekleri kendi isteklerine göre yönelmeğe ve yorumlamağa kalkışırsa, şüphesiz bundan en çok hukuk devleti düzeni zarar görür» demek suretiyle önemli bir noktaya parmak basmışlardır. Gerçekten bu kavram kargaşasına artık bir son vermenin zamanı gelmiştır. Kişiler ve kuruluşlann işlerine geldiğince hukuk kurallarım ve kurumlarını ısteklerine göre yorumlamaları olanaksızdır. Polis devleti dönemi uygar toplum yönetimlerinde çok gerilerde kalmıştır. Kanun devleti kavramı da aşılarak yerini hukuK devleti anlayışına ter Hukukun Üstünlüğü Hukukun üstünlüğti kavramı çağdaş hukuk sistemlerinde yer almaktadır. TBB'nin bu kavramın yıırdurnuzda yaygınlaşmasına katkısı nüyüktür. Bu deyimi bazı hukukçularla politikacılar ağızlarından düşürmez hale geldiler. Oysa hukukun üstünlüğü soyut bir deyimden ibaret değildir. Bu kavram hukuka üst bir makamda yer vermek düşüncesi de değildir. Hukukun üstünlüğü bazı soyut güveneeleri içermektedir. Bir devletın hukuk devleti sayılabilmesi için o memleket insanlannın korunmakta olduğu bir anayasanm bulunması. özgür seçimlerle kurulan parlamentolarca halktan yana kanunlann çıkarılması gerektiği gibi bağımsız yargıçlarla ye'.kıli mahkemelerln tam özjrürlük ve eşitlik içinde çalışmaları şarttır. Kısaca hukukun üstünlüğü, kişinin ve toplumda oluşan kuruluşlann, korunması gereken sınıf ve tabakaların yöneticilere Sonuç TBB IX, Genel Kurulunda delegeler kendl meslek sorunlarmm yanında hukukun üstünlüğü teriminin savunuculugu ile yetinmeyerek kişi ?üvencesinin yüriitmeye karşı koruyucusu olmak. fikir özgürlüfcünün önder!i*ini üstlenmek zorundadırlar. Kanun dışı işlemlerde kamuoyunun oluşturulmasıyla birlikte hakkın takipçısi olmak bakımmdan TBB görevlendirilmelidir. D.G. M.'nin hukukun üstünlüğü ile bağdaşmazlıgının saptanması, idarenin yargı kararlannı yerine getirmemesiyle güvencenin sarsılmış olmasının önemle üzerinde durulması gereklidir. Bu yönlerden Genel Kurulda önemli öneriler getirilecegine inanıyoruz. Hukukçulanmızın kıt'a sahanlığı anlaşmazlığına ışık tutacak ve Kıbns konusunda hukuk açısından yararlı açıklamalar vapacakları anlaşılmaktadır. Bu dönemde de TBB' nin payına önemli görevler düşmektedir. ARABAU, ARABASIZ. OKTAY AKBAL Evet Hayır ENERJÎ BUNAL1MIN1N İÇYÜZÜ nerji bunalımmın başlatılmasından bu yana tam iki yı! geçti. Konu üzerinde toplu çalışmalar, tartışmalar ve çeşitli yorumlar yapıldı. Konuyu ayrıntıları ile ıncelemeyenler, OPEC ülkelerinin doğal kaynaklarma sahip çıkmak için böyle bir eylemi başlattıklannı dU^Unerek, onları alkışladılar. Falut çok geçmeden gerçekler su ytizil ne çıkmaya başlaymca duruınun sanıldığı kadar iç açıcı olmadıgt görüldü. OPEC Ülkelerinin bu bunalımdan ne ölçüde yararlı çıkabilecekleri tartışılabilir bir özel lik kazandı. E KALKINMA UMUTLARINI YABANCI ENERJİ KAYNAKLARINA VE MONTAJ TEKNOlOJiSiNE BAÛLAMI^ ÜLKELER. KALKINMA GÖRİİKUMÜ ALTINDA UYDULAJMA BATAKLlClNA HER GUN BiRAZ DAHA SAPLANACAKLAR rabalı ile arabnsız .. tki ayn ««mıf». Bir de «imtiyazsız «ınıfsız kaynaşmıs bir kiitleyiz» demişiz. Gerçi o 1933'teydi, Cumhuriyetin onuncu yılında. Köprüler kuruldu daria Bonra. o kurulan köpriilerln altından çok sular aktı. O günlerde de sınıflar vardı, bclki şimdikJ kadar belirKin defcildi. Billnçli değildi insanlar, hanfi sınıftan olduklarını bilmiyor, ocrenmek de istemiyorlardı. Türk ulusunu sınıfsız kavnaşmış bir kütle haline Betimıekti Mustafa Kemalin hzlemi. Tüm ulusu eşit kılmak, yalnız yarfrıç öniinde defil, yaşam savaşında da... EnıejjıMe geçinenlere dayanarak işbasına gelmişti o, kendi de »öyler, biz «çalışan bir hajlnz» der. Bakın şimdilerde herkes işçi olmak, Isçi sayılmak Istlyor. Yakın zamanlara dek işçi, amele, emekçi sözlrrini kimse üs. tüne kondurınak istemezdi. 1965 seçiınlerindeıı önce bir duvar işçisiyle konuşmuştıım. Oyunu İşçi Partlsine verip vermeıc ceğini sormuştum söz arasında. Birden işi bırakıp doenıldu: «Ağabey hep böyle kalacak dejilim» dedi. «tşçi isek niye İşiçi Patîjşine oy vereljru. Herkes zor günler «eçirir.» Aniamamıştı, alınmıştı, işçi olmayı, işçi sa\ilmayı bir hakaret biüyorrtu. Bir köylüydü, bir toprak adanıı. köyünde ekmek bulamıyordu kente gelip bir gecekonduya yerleşmişti, ekmejini duvar örerrk kazanıyordu. İşçillği koıü, aşatılalıcı bir söz sanıyordu. ile. pimizin işçi oldujcumuzu anlatmaya çalıştım. emeğiyle geçinen herkes işçi idi. Emekçiler kendilerinl tutan, kendi çıkarlarını savunan partilere oy vermeliydiler. Dinledi mi dinlomedi mi bilmem, snnra ıluydum ki İşçi Partisi en az oyu onların semtinde almış, hatta bir toplantıiarını da basıp dağıtmış o yöre halkı! . A Dr.SaldırayîLERİ Bugün konvensiyonel enerji kaynaklarının rezervleri, dünya enerji gereksinimini ancak 15 yıl karşılayabilecek durumdadır. Bu süre. yeni enerji 4taynaklaru;ın devreye sokulmasınm zorunkifildugu sımr süredir. Dijer bir doyişle, endüstride gelişmiş ülkeİer, özellikle ABD, bu süre içinde, hızla ilerleyen teknoloiının gereksinimini duraksamadan sajlayabilmek için yeni enerji kaynaklan geliştirmek zorundatiırlar. Bilinen petrollü kum, petrollü kil ve uranyum rezervlerinin en yogun oldugu yer ise Kuzey Amerikadır. Yalnız ABD'deki enerji kaynaklan gizli gücü elb nlınacak olursa, dünya petrol rezenlerinin sağlayacagı enerjinın altı Jtatına eşdeğer rezervter.ortaya çıkar. Bugün yukanda sözü edilen kaynaklardan enerji üretmek bir çok ülke için teknolo Jilc sorun olmasına karşılık, ABD için değildir. Yalnız yatınm ol*. nalclannın saflanması ve satış flyatlannın çekici bir duzeyde olması gerekmektedir. Bunalım öncesinde hangi flTBtlarla ne kadar, ne tip rezervin işletilebilir olacagının bilmdiğınden kimsenin lcuşku duymaması gerekir. Bu tip hesaplar yıllarca yapılan çalışmalann birikimi ile gerçekleştirilebüir. Fakat fiyatların istenilen düMjre ulasması, dünyadaki politik ve ekonomik olayların gelismesinin bir ürünüdür. Rezervlerin işletilebilir özellik kıoanması için de Memur olmak bir ülküydü bir zamanlar. «Uğlumuz ne iş yapıyor?» Hemen gururla yanıtianırdı «Memur efendim» Me. mur ama ne? Orası sdylenmez. hademe de. odacı da, kapıcı da, çöpçü de «menıur» olmakla gurur duvarlartiı. hem de devlet mcmuru.' .. «Salla başını al maasını» sözleri hep memurluk iistünlüfünü simgeierdi. Gidcr gelirsin bir daireye, ay başuıda da maaşını alırsın. Orhan Vel: de yaznıı.ştı va: «Biz memur. lar Saat dokuzda, saat on ikide, saat beşte Biz bizeyizdir caddelerde. Böyle >aznus yazımızı L'lu Tann Ya paydos zilini bekleriz Ya aj başını.» Şimdi memurlar «biz işçiyiz, işçi sayılmalıyız. Sosyal Sigortalara girmellyiz» diye savaşım vcriyorlar. Bu yüzden işlerinden atılıyorlar, daha heter durumlan göze alıyorlar. Nerden nereye ıretmişiz! DUn İşçi olmak istemeyenler bugün işçi hakJannı elde etmek için usraşıyorlar! Herkes emekçidir, hepimiz işçiyiz. ya kafa ya kol işçisi. Son olaylar da gösteriyor ki, emek gücü bilinçlendl, haklarını anyor ve alıyor. Hiç defilse almak için çarpışıyor. Sonunda tüm haklannı elde etleceği kesindir... Arabalılar bir de arabasıziar var şimdilerde!... Bllimsel an. lamda «sınıf» değil elbet, söz gelişi öyle dedim. İki ayn topluluk diyelim daha iyi. Bir takım kişiler anlamlar çıkarma. sınlar! İki ayn topluluktur arabalılar ve arabasıziar. Dik. katle baktınız mı arabalı arabasız arasında bir aynm yoktur. Kazancı çok oiduğu için araba almamıştır o kişiler. Beiki türlü sıkıntıya girmişlerdir. îmhıdan kalan evi satmışlardır. Arabasız olup da arabahdan çok daha iyi durumda bulunanlar da elbet çoktur. Böylelerinden duydura. «kardeşim paran varsa tüm arabalar senin, binersin taksiye, istediğin yerde inersin, park sorunu yok, arabam çalındı, eskidi korkusu yok ..» Çevreme bir bakıyorum arabalılar çoğunlugu abr gibi. Ben arabasızlardanım. Memnunum bundan. Halkın içinde olmarru sağlıyor bu. Her gün otobüste, troleybüste, vapurda dolmuşta çeşit çeşit yurttaşla beraberim. Konuşkaniarımız var, susanlanmız, somurtanlarımız, az sözle çok şey anlatanlarımız. Bir yazar için halkın içinde bulunmak çok yararlıdır. Sankt nabzını tutuyorsunuz gündelik yaşam gavaşını veren insanlan. mızuı .. Bir sözcük, bir cümle kimi zaman kitap dolıtsıı an. lam taşıyor. Arabam oisa bütün bu yalanlıklardan kopnıuş olacaktım diye seviniyorum. Kimi zaman bir dohnuş kuyruğunda yarım saat hekledi. ğim oluyor. Yağmurda, karda. rüzgârda... O zaman yitirilen zamana acıyorum, bir kitap okumak, yazmak, düşünmek için değerii dakikalar boşa fridiyor diye... Yok. büsbâtün boşa git. miyor, o bezgin yüzler, o karanlık bakışiar, kimi zaman bir haberin, bir dost seslenişinin ışıtıyle aydınlamyor. Halkın için. de, yanında olmak dolmuşta, otobüste de olsa bir avuntu veriyor bana .. Bir yazann halkın içinde, yanında olması. onunla yanyana yürümesinc bağiı değildir elbet. Halk yarannı savunmakla, halk yarannı özlemekle olur halkçılık . Bütün sorun. yü. rekli olmak, duyarlı olmak. kendini. sanatını. kalemini insanoğlunun iyiliğine, eüzellijinc. yararulıguıa adamak... İster ara. banla aş sokakları, ister adımla! . Yeni kaynıklır Bu enerji kaynaklan nelerdir? Ham petrol dışında, sentstik petrol üretilebilecek kaynaklar, petrollü kumlar, petrollü kılier ve kömürdür (Güney Alrikada 3.5 ton kömürden bir ton sentetik petrol üretilmektedir). Bunun yanında, uygun fiyatlarla işletilebilecek uranyum rezervleıi de büyük miktarlar tutmaJcUdjr. ftyatlann istenilen Aüıtyt je'mesini beklemekten baska yapılacak bir şey yoktur. Arztalep. sonunda fiyatlan istenilen düreye ulaştıracaktır. Ancak, yeni kaynakların geliştirilmesi için gerekli süre uzundur. Fiyatlar rezervlerinbılrmr* yakm"bir zaraanda artarsa, kalan süre içinde yeni kaynaklardan üretim yeterli bir düzeye ulaşmayacaktır. Petrol üreten Ulkelerde ulusal bilincin kamçılanması ile bir bunalım yaratılabüır mıydı? Yaratılacak böyle bir bunahm1« petrol tiyatlan belli bir düzeye çıkarüırsa, ABD yukanda sözii edilen kaynalclarm geliştirilmesi İle akonomisinde kazanacagı can lılık yanında, endüstrileri için gerekli bütün petrolü ithal «tmek zorunda olan Avrupa ülkeleri (özellikle AZT) ve Japony» ile daha üstün koşullarda rci.abet etme olanagına da sahip olabılecek miydi? 1973 öncesi ABD de ise gelişmeler daha degişik yönlerde oluyordu. Başkan Nı\on'ın ekonomik programı 1973 başında çökmeye başlamış, issizlik hızla artarken, enflâsyon iki basamaklı rakamlara ulaşmıştı. Bu arada su yüzüne çıkan Watergate olayı, Niüon'ın başkanlık onurunu günden güne yitirmesine neden oluyordu. 1973 sonunda hazırlıklar tamamlanmıs mıydı? 1973 ekim ayı sonunda OPEC Ulkeleri petrol fiyatlanıu ani olarak yükselttiklerini ve petrol ambargosu uygulamaya basladıklarını açıkladılar. Bu olaydan on gün kadar sonra, kasım 1373'de Nixon «Bağımsızlık Projesi»ni açıkladı ve 1980 de ABD'nin kendi enerji gersksinimini kendi doğal kaynaklarmdân tümüyle sağhyabileceğini savundu. ÇAĞDAŞ YAYINLARI ÇIKTI Sosyalişt Bir Dünya Melih Cevdet Anday Fiyati: 20 Lira lsteme adrcsi: ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu Halkçyi Sok. no: 3941 . ".İSTANBUL Nixon'ın bütün çabalan onu Watergate olayımn kaçınılmaz sonucundan kurtaramadı. Ekim 1974'de Başkan Ford, hemen hemen Nixon'ın ekonomik programı ile aynı olan kendi ekonomik programını açıkladığı sırada, uzmanlar çalışmalannı tamamlamış lar, ham petrol fiyatlarının 11 dolar olması halinde, 1985'de ABD' nin yenl kaynaklardan üreteceği enerji ile kendi kendine yeterli olabilecegi sonucuna varmışlardı. Büyük bir rastlantı, OPEC Ulkeleri de ham petrol fiyatlannı 11 dolara yükseltmişlerdi. ABD hüJcümeti, çok uluslu kuruluşların kendiliklerinden yerli GİZLİ GÜÇLEK doğal kaynaklan değerlendirmeGerçekte, bunalımın başlatılma ye yöneleceklerini planlamış mıysı için ABD hukUmeti ile çoi dı biünemez ama, bazı ödünler uluslu lcurulusların ortak davran isteyeceklerini biliyordu. Bu ödıklan ileri sürülemez. Hükümet, dünlerden bazılan çevre kirlenfcongre ve petrol kuruluşlan ara mesi ve doganın korunması ile sında sürekli bir gerilimin oldu ilgili yasaları kapsıyordu. Bu iç 6u bilinir. Fnkat gerektiğinde, sorundu. Fakat diğer önemli öhükümeti ve kongreyi aşan gizli dün, açık denizlerde petrol ve güçlerin dunya politikasındaki maden isletme izninin verilmesiyetkinliğini de bilmeyen yoktur, di ki bu uluslararası bir düzeyŞimdı olayların gelişimini da deydi. Başkan Ford, mayıs 1975 ha iyi anlamak için 1973 öncesi* BM Cenevre Konferansından sonne dönelim. ra, eğer 1975 sonuna kadar «De1972 de endüstrileşmiş tüketicl niz Yasası» ile ilgili kesin bir tilkelerdeki rafinerilerde isleni sonuca vanlamazsa, tek taraflı len ham petrolün iki dolar alıs olarak ABD'nin açık denizlerde fiyatı dahil bütün ürünlerinin arama ve işletme yapmak isteortalama maliyeti 12 doların bir yen kuruluşlara izın vereceğini aaz üzerindeydi. Bunun % 15'ini çıkladı. üretici ülkelere ödenen verji, Görüldügü gibi bunalımın kimpay ve hisseler, • 50'den biraz ler tarafından yaratıldığı kesin/ « İazlasını tüketici ülkelere ödenen likle ortaya konulmasa bile, bunveıgi ve resimler, °,o 30'unu pe^ dan kimlerin yararlı çıkacaklan rol endüstrisi masrafları ve '. ı 4* açıktır. ünden biraz fazlasını da petrol Bütün bunlar, yakın bir geleşirketlerinin kârları oluşturuyorcekte gelişmiş ülkelerle. gelişmek du. te olan ülkeler arasındaki ayınBu, az gelişmiş ulkelerde ulu mı aşılması olanaksız boyutlara sal bilincin kamçılanması için ön ulaştıracaktır. Bu arada kalkınkoşul olabilir miydi? ma umutlarını yabancı enerji kay Bunahm, denetim çok uluslu naklanna ve montaj teknolojısıkuruluşların elindeyken başlatıla ne bağlamış ülkeler ise kalkmmazdı. NasU olduysa, eylül 1973" ma görünümü altında uydulaşma de Libya ülkesindeki petrol işlet batakhğına hergün biraz daha melerinın °i 50'sini denetim altısaplanacaklardır. na almayı başardı. İran ekım 1973de tüm petrol endüstrisini egemenliği altuıa aldı. Cezayir ise, 1971'den beri petrol kuruluşlarında °o 51 denetim hakkına , sahipti. ÎLAN İSTANBUL ASLİYE 12. HUKUK HÂKİMLÎGÎNDEN Sayı: 975/477 Hüseyin Durgut taratıiülıjn Eyüp Arslan ve Ahmet Ozbircan aleyhıne ikame olunan tespit ve tescil davâsında dâvâlılardan Ahmet Ozbircan'ın Beşiktaş Yıldız Keşşaf Sokak No: 1 ve diğer dâvâlı Eyüp Arslan'ın Fatih, Hasanbey mahallesı Dülgeroğlu Sokak No: 16' daki adreslerine çıkarılan davetiyeler bilâ tebliğ ıade edilmiş ve zabıta tahkikau neticesi adresleri de tespit edilemediğinden ilânen tebligat iorasına karar verilmıştir. Karar gereğince duruşmanın bırakıldıği 26/1/1976 günü duruşmada hazır bulunmanız lüzumu davetiye yerine geçerli olman üzere ilânen teblij olunur. ORMAN FAKÜLTESi DEKANLIĞINDAN Fakültemiz Ormancılıic Coğratyası ve Yakın Şark Ormancıhğı Kürsüsünde 8'inci derecede açık bulunan Asistanlık kadrosuna Atama yapılacaktır 30 Ocak 1976 Cuma günü saat 10.00'da Yabanoı DU, saat 14.00'de Bilim îmtihanı yapılacaktır. SINAV ŞARTLARI: 1 Asistan adaylannın Orman Yüksek Mühendisi n aıkerliğini yapmış olması, 2 îstcklilertn 1 adet resim ve sınava girecekleri yabana dili belirten dilekçelerini 29.1.1976 günü saat 18.00'e kadar Takülte Sekreterliğine vermeleri gerekmektedir. (Basın 10186) 204 ÎLAN SÜMERBANK HALICILIK MÜESSESESi MÜDÜRLÜOÜNDEN: 1 Müessesemizin 1976 yılı ihtiyacı 30.000 kg. Harmanyttı ve Akaryakn kapalı zart usulü ile ihale edilecektir. 2 thale 20 Ocak 1976 Salı günü saat 15.00'de Müessesemizde yapılacaktır. 3 îhaleye iştirak için geçici teminat miktan 2U.0O0 TU ihale saatinden önce Müessesemiz veznesine yatırılacaktır. 0 4 Bu işe ait şartname mesai saatleri içerislnde Müeîsosemiz Ticaret Şefliginde görülebilir. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledıgine yapmakta serbesttir. SfMERBANR HALICILIK A1ÜESSESESİ (Basın: l"fM4) ~ 19 DUYURU Bayındırlı ık Bakanlığı Yapı Işleri Gerıel Müdürlüğünden: Çankırı Hükürrjet Konağı Mimarî Proje Yarışınası sonuçları: 1. ÖDÜL 2 ÖDÜL 3. ÖDÜL 1. MANSİYON 2. MANSİYON 3. MANSÎYON 4. MANSÎYON 5. MANSİYON : Mımar Nuran Karaarslan Y. Müh. Mimar Haldun SunaJ Y. Mimar Ertun Hızıroğlu Y. Mimar Fatih Gorbon Y. Müh. Mimar Mahmut Tuna Mımar Sadun Ülger : Mimar Ayl4 Uyanık Mimar Kılıç Uyanık • Mimar Umur Taluğ Mimar A. Nedım Dikmen Y. Mimar Yükse) Erdemir : Y. Müh. Mimar Alpay Aşkun Y. Mimar P. llgi Yüce îstanbul Tip Fakültesi DekanlığınHan Asistan ve Tıpta Uzmanlık Öğrencisı Ahnacaktır Fakültemizln aşafıda isimlert yazılı Kürsülerine belirtilen sayıda Asistan ve 17sn sayıll Üniversıteler Kanununun 32'nci maddesi uyarınca Tıpta Uzmanlık öğrencisı alınanaktır. Yabancı Dil sınavı 15 Ocak 197» Perşembe srünü saat lü.Uü'da, Bılim Dalı sonavı da 29 Ocak 197(i Salı günü aynı saatte Dekanlıkta yapılacaktır. g. Isteklilertn. 13 Ocak 1976 Salı günü saat I7.(xj'e Itadar bir dilekçe. 4 fotograf ve mezun alduklan Fakülteden alaeaklan ders notlannı gösterir mezunıyet belgesı ile Diriıitte Faküita Personel Bürosuna başvurmalan duyurulur. Kürsü Adı : NÖTOİO.H Ortopetii ve Travmatoloii Radiodiagnostik Anesteziyolo)ı ve R e a n i m a s y o n İSTANBUL DENİZ TEKNİK SATIN ALMA KOMISYON BAŞKANLIĞINDAN Dz. Birlikleri lhtiyacı tçin aşagıda cinsl. miktan. muhammen bedelı ve seçioı teminat miktan oelirtılen maddeler fuzaiaruıda gösterilen tarihlerde kapalı zart usulü 11* aluıacaktır reklu mektuplarının ihale saatinden bir saat evvel Komlsy^ns verılmesı sarttır. Postada vakı gecikıneler kabul edllmez Şartnamesi Ankara ve îzmtr Levazım Amlrllkierlnde ve Komısyonumuzda rrıesal saallen dahıllnde gönilebilır. Gnsl Muhammen Geçicl Miktan Bedeli Temınatı İhale T». 19.1.1976 Saatl 1130 tnvanı : Asistan Asistan Röntgen Teknisveni Asistan üoictor Kadro Kadro Savuı : 1 1 1 (Tıpta Uananltk Anesteziyoloii ve R e a n i m a s y o n Goz Hastalıklan Sağlık Teknısyeni Tıbbl cihaı lü fealenı 826.542.00 28.812.00 cilifti) 1 (Tıpta Dzmanıu ftsr«nellıSi) 1 (Tıpts Dnnanlık ÖSrendliH) (Burs narşılıfı Tıpta Uzmanlık ÖzrenciligJ (Basın: 28593190)