26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
. +\r<xp uiKeıerı ıçınae en Kıbrıs Türk Toplumu Kalkınma Planı Kum ışıetmeıerıyıe reKaoeı: oıanagı yoK TÜRK TOPLUMUNDA ÖZEl GiRi$iMGLERiN ÇEKiNGENLiGi VE FONLARIN YETERSiZLıGi NEDENiYLE; SINAi YATIRIMLARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜ KAMU KESiMiNıN GERÇEKLEŞTiRMESi GEREKİYOR. KIBRIS TÜRK TOPIUMUNUN EN ÖNEMU ÖZELLiKLERıNDEN BıRi: TÜKETıM EGiLiMiNiN YÜKSEK OIU$U. KIBRISLI TÜRK VE TÜRK YONETiMi EIDE ETTiGi GEURDEN DAHA FAZLA HARCAMA YAPIYOR. lumlu gelişme Mısır'da görülüyor E MOUVEL OBSERVATEUR DERGiSiNE BiR DEMEÇ VEREN İSRAiL BAJBAKANI RA5iN; «ARAMIZDAKi ANLAJMAYA GÖRE m , FKÖ İLE GÖRÜ5ME MA5A5INA OTUR^AYACAK» DEDi. m RABiM; BiRLESMiJ MiLLETlER G0^ENLiK KONSEYiNiN ORTADOĞU SORUNU İONUSUNDAKj KARARIARINDA YAPILA AK BİR DEĞiŞiKLiGiN; BÖlGEYi 1967'DEN IERİ GÖRÜLMEMİ5 BÖYÜK BiR KARGAJAIĞA iTECEGı GÖRÜŞÜNDE. • Sekt6 rler Tarun Madencüik Sanayı înşaat Ticaret Devlet hizmetlerl Difer hızmetler GSMH (taktör fivatlan Ue) GSMH (pıyasa Hyatlan ile) NOT: GAYRiSAFi YURTiÇi GELİR (Milyon sferlin olarak) K ı b n s Türk Toplumu 1971 1976 "oartış 4.93 7.94 0.80 1.05 2.15 3.93 1.10 2.52 2.18 3.66 7.00 7.18 3.00 4.80 23.66 34.77 23.83 35.01 10.0 5.6 12.8 18.0 10.9 0.5 9.9 8.0 8.0 1971 44.3 13.1 26.9 18.4 35.7 13 3 22.2 226.9 251.4 Kıbrıs Rum Toplumn 1976 °b artış 62.2 . 14.3 45.5 27.0 62.7 17.7 31.1 323.3 355.3 > 7.Ü 1.8 11.1 8.11 8.1 59 7.0 7.3 7.2 Irîeşmis Mllletler Güvenlik Konseyl, 12 ocaklistin Kurtuluş Örgütü temsılcısınin de haılunacağı bır oturumda Ortadogu sorununu Bcek. İsrail ise bu toplantıyı boykot edeaçıkladı. Fransız Le Nouvel Observateur der •ıuhabiri, îsrail Başbakam İzak Rabin ile ılında Ortadoğu'da beklenen gelişmelerle ilır görüşme yaptı. îsrall'in dış politikasındanelimler açısından aydınlatıcı noktalar tabu konuşmayı özet olarak sunuyoruz. )RU Güvenlik Konseyi toplantısından ay sonunda ABD'ye gideceksiniz. Daha BM Banş gücünün görev süresının uzatılkonusu ve Amerikan seçimleri var. Sızce, ılı nasıl geçecek? ÎVAP Ağır bir yükle işe başladık. Bildigibi 1973 Ekim Savaşından sonra iki olasırdı. Ya her şeyi bir kerede çözümleyen bubir anlaşma yapmak, ya da aşamalarla gö5"! başlatmak. Mısır, ABD ve îsrail bu yolu ;tir. Araplann yanında olumlu bır evrim Özellikle Mısır'da. Ama Mısır'ın karşısına, olarak Pilistin Kurtuluş örgütü ve Surıye ıdan oluşturulan «katı» bir Arap cephesi . FKÖ'nün tutumu bilinmektedir. FKÖ SiBölüm başkanı Faruk Kaddumi çözüm «Or'da ancak îsrail adındaki siyonist gettosuıkılmasından sonra mümlcündür» diyerek umu belirtmiştır. RU Siz girişimde bulunabilirdiniz... İVAP Evet. 1976'daki ilk diplomatik ev! ocaktaki Güvenlik Konseyi toplantısı. Bue olacak? Suriye, Sovyetler ve FKÖ göruşiç noktaya yöneltmeye çalışacaklar: 1 ; değin banşçı bır görüşmenin temeli olabul edılen 242 ve 338 sayılı kararlann ozünü ecek yeni kararlar; 2 Bugünkü görüşme li Güvenlik Konseyi çerçevesine aktar! FKÖ'nün, bize tek yanlı olarak kabul ıek istenen çözüme de katılmasını sağlamacıyla şimdilik tartışmalara katılmasım eştırmek. Bundan sonra iki olasılık var: Sovyet Suriye FKÖ girişimi engellenir™ Rtl Bir Amerikan «veto»suy!a mı? VAP Yalnızca Amerika değil. Başka ülde mantıklı davranacağına güvenıyoruz. ığım gıbi. ya bu girişim engellenır ve gösürer; ya da engellenemez ve kargaşalık SU Beklendigi gibi bir Amerikan «veto» söz konusu olacagını varsayalım. Sonra ak? VAP îsrail iki öneride bulunacak: 242 sayılı kararlann görüşmelerin temeli olailden onaylanması ve Cenevre Konferansıılantıya çağnlması. W Bir önceki Koferansa katılanlarla k'AP Evet. Kurt Waldeheim'in 1973 ara;1 mektubunda belirtildiği gibi, geçen ınsa katılanlar bu konleransa da katılİV Böylece Kissinger'in «küçük adımsonu mu gelmiş oluyor? /AP Bugün Suriye, Golan konusunda İU görüşmeyi reddediyor. Yeniden Cenevbaşlamak ve bütün sorunu yeniden incen başka yapılacak daha iyi bir şey yok. IU Kissinger tarafından önerilen haonferansı da mı? fAP Konferansa katılanlar daha önce da ilışki kurmak isterlerse olur . Ama, musunuz, Kissinger'in «gayrı • resmı» nsla ne demek istediğıni kımse bılmiyor. EU Güvenlik Konseyinin 242 ve 338 saarlarının degıştirilmesi durumunda, niçın lık çıkağını söylüyorsunuz? r AP Çünkü, bizce böyle bir durumda »lerin siyasal temeli ortadan kalkmış olaBu da Ortadoğu'yu 1967 kasımından bu jrülmemiş bir siyasal kargaşalıgın içine r. Kıbrıs'ta Rumlar Türklerden on kat daha zengin Yalçııı DOĞAN îsrail Başbakam tzak Rabin: «însan Başbakan olunca olayları başka bir gözle görüyor..» Kıbns Türfc Toplumunun cıhz, kendine yetersiz ve kıt kaynakları ile Rum Toplumu arasındaki farklar kolay kapatılacak ölçude değıldır. Gerek içerdeki ekonomik güç, gerekse uluslararası dengede siyasal açıdan sozü geçen toplum, Türk Toplumudur. Yıllardır bu gerçek değişmemiştir. Temelinde de, kendine güven yatmaktadır. Siyasal manevralar, Bırleşmiş Mılletlerdeki gövde gösterileri başka nereden kaynaklanabilir kı! îşte, özetlenen dengesizliği değiştirmek ve siyasal toplantılarda «yaşama hakkı» olarak nitelenen düzeye ulaşabilmek içuı haarlannııştır Turk Toplumu Kalkınma Planı. Rakamlar yuvarlaklaştınldığı için, toplam hıtmayabilir. Gerek faktör, gerekse piyasa fiyatlan ile hesaplanan GSMH'nın rıihaı sonuru tabloya alınmışbr. Aynca, tablcya dahil edilen ekonomik sektörler, her iki planda da varolan sektörlerdir.. AFRİKA KITASI KAYNIYOR Geride bıraktığımız 1975 yılınm önemli bir özelliğı Ulusal Kurtuluş Savaşlarının Asya'dan Afnka'ya kayması oldu. Vıetnam ve Kamboçya'da Ulusal Kurtuluş Savaşlarının başarıya ulaşmasından sonra, Afrika'nın yeni bağımsızlığa kavuşmuş ülkelerinde emperyalizme karşı mücadele yoğunlaştı. Angola'dakı ıç savaş bu mucadelenin somut örneğıni vermektedir. Bağımsızlıgına yem kavuşmuş olan bu ülkede Marksist MPLA Orgütüne karşı savaşmakta olan FNLA ve UNITA Orgutlerinın siyah adamın en büyul duşmanı ırkçı Güney Afrıka hükümetinden yardım alması. Airika kıtasında hoş karşılanmadı. Siyah Afrika ülkeleri bu hoşnutsuzluklarını, FNLA ile UNITA'nın kurduklan hükümeti tanımamakla belli ettiler. Ojsa MPLA'nm Luanda'da kurduğu hükümeti tanıyan Afrika ülkelerının sayısı 15'e ulaşmıştır Batı Sahra'da ise, Fas'ın îspanya ile anlaşarak bolgenın zengin fosfat yataklanna sahıp çıkmak amacıyla ülkeyi ılhaK etmesı, sert tepkilere yol açtı. Batı Sahranın bağımsız olması gerektiğinl savunan Cezayırle Fas'ın arası tehlıkeli biçimde açılmaktadır. Cezayır askerî giderlerinl arttınrken. Fas'ta sınıra yıgınak yapmaktadır. Gözlemcller ıkı ülke arasındaki sürtüşmenin bir patlamaya dönüşmesi olasılığınm gıderek gıiçlendıgıni ifade etmektedırler. Yıllar boyu emperyalizmln boyundurugu altında yaşayan Afrika ülkelerı, bagımsızlıklannb kavuştuktan sonra şimdi de emperyalizmın başka bır türu olan yeni sömürgecılikle karsı karşıya kalmışlardır. Afrika halklarının mücadelesinın daha bir süre devam edeceğl anlaşılmaktadır Haritada kaynayan Afrika'da belli başlı bunahm bdlgelerl görülmektedir. (Dıs Haberler Servisi) Kalkınma Plânmın en önemli bölümü kuşkusuz «Genel Ekonomik Hedefler ve Dengeler» bölümudür. 1971 yılında 23.8 milyon Sterlm ya da 942 milyon lira olarak hesaplanan gayrisafi yurtiçi gelirin, 1976 vılında ortalama yüzde 8 artışla 35 milyon Sterlin ya da 1 milyar 400 milyon Hraya ulaşması öngörülmektedir. Aynı dönemde kişi basına düşen 470 dolann, 638 doiara yükselmesi hesaplanmıştır. Bu verilerin yorumu planda şövle yapılmaktadır: «Uzun bir süre, savaş koşullan sonucunda genleyen ve normal gelişme dogrultusundan aynlan ekonomide dönem boyunca öngörülen bünve değişikliği esas olarak banş ekonomisine geçişi yansıtmaktadır.» 19721976 yıllan arasında Makarios'un Kıbns Cumhuriyeti İçin hazırladığı nlanda kalkınma hızı vü7de 8.5'dur 1976 vılmda ulaşılması öngörülen gayrisafi milli hasıla ise 355,2 milyon Sterlin ya da 142 milyar liradır. Nerede Türk Toplumunun 1.5 mılyar gayrisafi millî hasılası, nerede Makarıos'un 142 milyan! Tablolarla Gerçekler Aslında 1971 ve 1976 yılmdakl her İM toplum lçin gerçekleşen ve hesaplanan verıleri tablolarla gostermek, karşılaştırmayı daha da somuta indınyor. Gayrisafl yurtiçi gelire ilisldn tablo Türk Toplumu ile Rum Toplumu bırbirinden bağımsız bir tabloda gösterilmesidir. Her İki toplumun gerçeklestirmeyl öngördügü hedeflere ve büyüklere bakınca. devlet hizmetiert hartç, hemen tüm fcesimierde Türk Toplumu daha yüksek bir kalkınma ve büyüme hızma ulaşmayı hesanlamaktaclır. Yıllık ortalama vüzde artışlar bunu açıkça ortaya koymaktadır. Ancak, arada öylesıne fark vardır ki, bunun 1976 vılında kapanma«n blr havaldır. Gerek faktör. EPrekse piyasa fiyatlarıyla hesaplanan GSMH'ler arasında yüzde bin fark bulunmaktadır. Başka bir deyimle, on kat daha fazladır her iki toplum arasmdakl ekonomik refah. TAS tlX rEZATtB ARASIKD» KI BATI SAHRA51 KONTJ SONDAKI ANLASMA2L1K KU ZCY ATRIKADA HAV^VI TEH UKELİ B1Ç1MDE CERCINLE!^ TlRMlSTtll SOVYETLER CE ZAvm I DESTEKLEMrKTB DtR. ABD İSE FAS'A SILAH OONDEBMEKTED1R BOLOEDE fiEFriN'LlOIN B1B PATLA MAYA m v ı tMESI OLASIUf.I OIDEBF.K r.rçLENMEKTEDIR OPTACOClTD» BUNALIM W * MEKTEDIR ISRAII İN PII.IS T1N KTRTL'UIS ORGirrt'VtJ ANtMAMAKTA ISRAR FTMP 31. BOLGEDE r.ERnlNUClN VRTMASINA TOL ACARKEN UDU«; HllKt'METt DE YAU JIZLIC.A YUVARHVMIŞTIR PV ARAD» ISRAlltN T.OLAN TA KATI TUTVMl'NDAN KÜS KI'tjlNAN SrRIVE HIZLA Sl Birleşik Arap Emirlikleri'nin göçebe halkı, simdi elektronik araçlarla donatılmış evlerde yaşıyor • PETROLDEN ELDE EDilEN YOGUN GELiRLERLE KISA SUREDE ZENGiNLE$EN DUBAi EMiRLiĞiNDE 75 MiLYON LiRA HARCANARAK BiR UZAY HABERLEJME MERKEZİ KURULUYOR. Kaynaklar ve Harcamalar Kıbns Türk Toplumu İçin vapılan hesaplara göre, toplam kaynakJar belirtilen beş n l icinde yüzde 7.8 oranında bir artış gösterecek ve 33.15 milyon Sterlinden (yaklaşık 1.3 milyar lıra) 48.34 milyon Sterline (yaklaşık 13 milvar lira) vükselecektır. Harcanabılir toplam kaynaklann yaklaşık yüzde 75'inl gayrisafi mıilî hasıla, kalanını da dış kaynaklar olusturmaktadır. Dış kaynaklann ortalama yıllık artış oranı ise yüzde 7.4'dür. Benzer hesaplar Rum Toplumu için yapıldıgında, ylne Makanos planı verileri ışığında, toplam kaynaklann yılda vüzde 73 oranında artacagı öngörülmektedir. Rum Toplumu harcanabılir toplam kaynaklan 266.2 milyon Sterlinden (yaklaşık 10.4 mılyar Hra) 372.3 milyon Sterline (yaklaşık 13 9 milyar lira) yükselecektir. Harcanabilir toplam kaynaklar Rum Toplumunda büyük ölçüde öz kaynaklara dayanmakta ve bunun ancak yüzde 4.6'sı dış kaynaklarla saglanmaktadır. Her iki toplum İçin yatınm rakamlanna bakıldıgında yatınmlarm artı? hnmda bir eşitlik görülmektedir. Ancak, on kat farklı bir eşitslzlikten hareket eden bir esitliktir bu. Baska bır deyimle, 1976 yılında aradaki farkın daha da açılması önlenmış olacaktır. Türk Toplumunda kamu ve özel yatırımlan yıllık artış oranı yüzde 24, Rum Toplumunda yüzde 21.4'dür. Türk Toplumunda kamu kesimi toplam yatınmlann ytizde 26 sını gerçekleştirirken. Rum Toplumunda bu oran yüzde 20.8'e düşmektedir. Salt yatınmlara bakılarak, Rum Toplumunun «daha liberal» bir ekonomiye sahip olduğu ve bu yönde geU> tiğini söylemek olasıdır. Kıbrıs Türk Toplumu İçin ekonomik açıdan söylenebilecek en önemli konulardan biri, kuşkusuz tüketim epliminin vüksek oluşudur. Gelirinln üstünde harcama yapmaktadır. Kıbnslı Türk ve Kıbrıs Türk Yönetimi. Dolayısıyla bir tasarruf gızil ve SOSYU, mj TCH^VTLVK IÇİNDE >t»ZEN r n O P Y A ERtTRETlF A T YW tlKCI HAREKJETIN ISYANINI BASTIRAMAM1STIR ETYOPYA' KIV OtTNrYlVDE SOMALfDE tSE SOVYETLERİN LIMAN KO LAVLIKLAİll VARDIR ABU DABİ Son iki yü içlnde elde ettikleri yoğun petrol gelirleri, Birleşik Arap Emırlıklerınde günlük yaşamı ve ülkenın görünümünü büyük ölçüde etkllemış ve degiştirmistir. Intemational Herald Tribune gazetestnin bu konudaki haberinde, bir yıl ıçinde petrolden 5 müyar dolar (yaklaşık 75 milyar lıra) elde eden Birleşik Arap Emirliklerinde «sosyal ve ekonomik devrımin başladığı» bildiriimektedır. Kabere göre kısa bir süre öncesıne değın ilkel bir yaşamın egemen olduğu Abu Dabı evlerı, şimdl en modern elektronik araçlarla donatılmaktadır. Dubai Emlrliğinde ise 5 milyon dolar (yaklaşık 75 milyon lıra) harcanarak bir haberleşme merkezi kurulmaktadır. Basra Körfezi'nin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Dubai'de aynca büyük bir liman kompleksi kurulmaktadır. Bu birkaç örnek bile binlercesi göçebe olan 400 bin nüfuslu Birleşik Arap Emirliklerinde yaşamın ne denli değiştiğini göstermeye yeterli görünmektedir. Bu 7 Arap Emirliğine petroldan akan sürekll gelır, Emirliklerin ekonomilenru daha kurumlaştırmalarına ve genişletmelenne yaramıştır. Emirlikler halkm yalnız refah ve bolluk içinde yaşamalarını degil, aynı zamanda yerleşik bir düzen içinde burjuvalılaşmalanndan da yanadır. Bu ülkeye gelişmış Batı ülkelerinin Dir hastalıgı olan enflasyan da bulaşmıştır. Birleşik Arap Emirliklerinde bu yılki enflasyon oranının °o 30'a ulaştığı bildirilmektedir. Abu Dabi Emirlığinde 150 bin kişi yaşamaktadır ve yüzölçümü 31.500 mılkaredir. Abu Dabi Emırliği petrolden 1975 yılında 3.7 milyar dolar, 1974 yılında da 3,5 milyar dolar kazanmıştır. Batılı gözlemciler, Şeyh Zayed'in geçen yıl UIkesini kalkındınnak içın 80 milyon dolar harcadığını, Abu Dabi hükümet giderlerinin 300 milyon dolar ve askeri harcamalann 500 milyon dolar olduğunu bildirmişlerdir. (Dış Haberler Servisi) YATIRIMLARIN SEKTÖREL DAĞILIMI Kıbns Rum Toplnmn 19721976 28.0 67.0 8.0 58ü 106 ü 41.5 50.7 350.0 "o artış 8.0 16.3 2.3 16 8 30 3 11.8 14.5 100.0 (Milyon Sterlin) Kıbrıs Türk Toplumu 1D Güvenlik Konseyinde ABD'nin tuturleyici olacak. Oysa son zamanlarda si3D arasında ciddi bir bunahmın başladılyor. Aranızda ılk kez, Filistinliler konulynlık çıktı. Bu sizi endişelendirmiyor r Sektörler 19721976 «o artış AP ABD ile ilişkilerimizde herhangl lım görmüyorum. Aramızdaki anlaşmaya İD, FKÖ ile görüşme masasına oturmayaim de FKÖ ile görüşmemiz ıçin üzerimiı yapmayacaktır. FKÖ îsraıl'i ve BM katanımadığı sürece. Bu anlaşma Kissınger an da açıklanmış ve ABD Senatosunun sunulmuştur. U Sız, Batı kamuoyu tarafından libekişi olarak bıliniyordunuz. Oysa başbakan ı sonra, özellikle «katı» bir çizgi izlemeıdmız. Bu değişikligîn nedeni nedir? AP Bu doğru. Önce Arap dünyasındaki var. Mısır'la, belki de Ürdün'le anlaştimkün. Suriye. Lübnan'daki gelişmelerle ci «büyük Suriye» tutkusunu gerçeklestirısma yöneldi. Bir de Başbakan olunca tn•lan başka bir gözle görüyor. (Dış Haberler Servisi) AVGOLATIAKI !C SAVAJ ıjt. K£ SINIRtARtM AŞARAK ULUSLARARASI BOY1TTLARA ULfSMISTIR SOVYETTER [LE KUBA MfRKSIST MPL.A ORr.u TUNU ABD ZAİRE VF IRKCI GÜNEY APR1KA HUKt'METI İSE FNLA İLE UNITA ORCUT LER; "fl DESTEKLEHTEKTl R ŞIMD1YE DEGIN 15 AFRİKA ULKES1 MPLANIN KljHntCU HÜKÜMETİ TANlDlhl H»II)E CUNEY AFRIItAT)\N Y" i ALAV FNLA VE l'MTA O'ÎOIT LFRINt HIÇ BIR AFR1İCA UL KES1 TANIMAM1ŞTIR Tanm 5.6 15.2 6.30 17.1 Sanayl 2.85 7.7 Înşaat 7.15 19.4 Ulaştırma 8.10 215 Konut 6.90 18.7 Hızmetler Diğerlerı (Belirtılmiyorl T o p 1a m 36.90 100.0 giicü (potansiyel) yaratmak olanaksızdır. Bu nedenle, 19721976 donemınde bütçe can giderlerinde çok ufak bir artış öngörülmüştür. Carı giderlerin artışını önlemek için tasarrufa gidilmış ve bunun «Savunma harcamalanndan tasarruf edilmesi» plânlanmıştır. Yatırımlar Nasıl Gerçekleşecek, Kıbns Türk Toplumu tarafından ?erçekleştirilmesl Ongörülen yatınmlar üzerine planda aynen şöyle denilmekte ve daha baştan olumsuzluklar kabullenilmiş olmaktadır: «özel girişimcilerin çekingenligi ve vatırılabılir fonlann yetersizliğl nedeniyle ekonomik srelışmede önemli rol oynayacak sınal yatırunlann büyük blr bölümünü kamu kesiminin gerçekleştirmesi gerekmektedır. Sınırlı bir piyasaya seslenme zcrunluğu ile ufak kapasiteler halınde kurulacak ğörece zayıf malî yapılı gırişlmlerin büyük üretimin önceliklerinden ve uvgun bir ekonomi politikasmdan yararlanabilen Rum işletmeleri İle rekabet olanagı olmayacagından sınal yatınmlann Türk Toplumu için özellik gösteren bu dönemde eüçlü bir organi2asyon İçinde yürütülmesi gerekmektedır. Kamu sınaî yaönmlan. esas olarak 1971 yılında yüz bin Sterlın sermayeli bir şırket olarak fcnrulan E^ıdiistrı, Ticaret. Işletmecilik (ETÎ) kurumu elivte gerçeklestirılecektır.» Bir tür kamu iktisadi kuruKışu niteligını taşıvan ETÎ şirketı ıthalât. ihracat, pazarlama faalivetlerini de vürütmekle görevlidır. ETÎ şırketinin gerek vatırımlan. gerekse diğer belırtilen faalivetlerı vürütebiîmek içın dayandıgı kaynaklann yüzde 9O'ı bütçeden, yüzde 10'u da özel kesimden saglanmaktadır. Bütçe yoluyla saglanan kaynaklar Türkiye'dekl kamu iktisadi kuruluşlarının, dogrudan transferlert ile elde edilmektedir. Yatınmlann sektörlere Köre dağılımı, vıne her iki toplumun verılenni karşılaştırmalı bir biçimde sunmakla anlana ka zanacaktır. Yatınmlann sektörel dağılımı gösteren tablonun en çarpıcı yanı, her iki toplumda önçörülen toplam vatınm mıktarlandır. Kıbns Türklerı 36.9 milyon Sterlin (vaklaşık 14.6 milvar lıra), Rumlar ise 350 milyon Sterlın (vaklaşık 140 müvar lira) yatınm yapacaklardır. Tablo bunun dısında. ana sektörler itıbanyle yatınmlann dagılımmı ve beş yılhk dönem sonundakl artış oranlannı çostermektedır. Türk Toplumu içın vapılan planda şu açıklamalar yer almak tadır: «Tarımda halen en önemli kısıtlavıcı etken su vetersızlıgldir. Kuraklığm aşın bir noktava vardı£ı yıllarda çiftçıler Birleşmış Mılletlerin eıda vardımma muhtaç duruma düşmektedır... Dzun süre aynı topragı kullanma garantisine sahıp olmayan kişıler içın yeni teknikler geliştirme ve verıml vükseltecek yatınmlan gerçekleştırme konusunda veterli bir teşvik ögesi varolmayacağından arazının gizılgücünden vararlanma sınırlı kalmaktadır... Diger taraftan varolan aı^ızinin Rumlara satışını •ap keleri trolü millileştirme yolunda Komünist Partisi yayın organı Pravda ıde Vladimir Peresada ımzasıyle yer ap ülkelerinde petrolün millileştinlmesıne rorumu okurlanmıza sunuyoruz: hükümeti, «Küvej't Oıl Company»nin mıllıleştirmesini kararlaştırdı. Şirketın öncekı sahipleri, uluslararası petrol nden Ingilız cBritısh Petroleum> ve ın «Gulf Oil» bu karara boyun eğmek kaldılar. ıl Küveyt hükümeti, mallannın % 60'ını • ırerek fırmaların eylemlerinı önemli iinırlamıştı; birkaç ay önce de, «British m» ve «Gulf OiM, tümüyle mıllıleştirme lerınin devlet mülkiyetine geçmesi [a karşı karşıya bıraktı. Bu Batılı , her olanakta görüşmelen yanda yı denedılerse de, eninde sonunda, n belirlediği tazminatı kabul etmek ve haklannı yitırmek zorunda kaldılar. n bu kararlı adımı, petrol üreten e gittikçe genisleyen karşıtekelcı savaşın ından biridır. Örnegın, topraklarındakı petrol şirketlennın mallannı irerek kendı petrol zenginliklerinin sahibı olan Irak'ın bu karanna, Arap j büvük bır önem verivor. Cezavir 1 Laos'ta INFORMATION devrimin başarıları her geçen gün artıyor Çın Halk Cumhuriyeti'nin görüşlerini yansıtan PEKİN INFORMATİON'da yer alan Laosa ilışkm yorumu özetle okurlanmıza sunuyoruz: «Laos'un bagımsızhğının 30. yıldönümü dolayısıyla, Laos Devrimci Halk Partisi Merkez Komitesi Eğıtim ve Propaganda bürosu, halkın devrım mü«Cdelesının tarihini anlatan ve bugünkü durumu ve görevi ortaya koyan bir belge yayınlamıştır. Bu belgede, Laos halkı tarafından Amerikan saldırısına karşı sürdurülen ulusal kurtuluş savaşmda elde edılen zaferlere değimlmekte ve Vientinae anlaşmasının imzalanmasıyle bu zaferlerin maddi sonuçlarının 19731975 döneminde yersel durumu nasıl değıştırdığınm altı çızılmektedır. Laos bugün tamamen kurtulmuştur. Ama, emperyalızminın yeni sömürgecı düzemn pislikleri Laos halkı ıçin çok sayıda güçlüğün kaynağı olmuştur. Laos Devrımcı Halk Partisi tarafından yayınlanan beıgeye göre Dugünkü durumda halka düşen görevler şunlardır: «Amerikan yeni sömürgecıliginın etkısinl silme çalışmasını güçlendirmok Amerikan emperj'alızminın, hainlerin ve gericilerin bütün sabotaj ve komplolannı bozmak, bunlara karşı sarsılmaz bır mfırariplp «iırriilrmplr <i««l IPEKIN petrol tekellerinin ülkedeki şirketlerl üzerinde denetım kurdu. Petrol üreten ülkelerde ve gelişmekte olan daha birçok ulkede, yabancı tekel mülkıyetlennin kısmen ya da tümüyle mılllleştırmesı eylemi giderek yaygmlaşmaktadır. Bu ülkeler tekellerin egemenliğme son vermekle kendı doğal kaynaklarının denetimmı elde etmekle kalmamakta; ayni zamanda, Batı ülkelerinin hammadde tamamlayıcısı nıteliğinde tek yonlü bır gelışmeden kurtulmanın, devlet sektörlerını kurmak ya da geliştirmenın, toplumsal donüşümlerı gerçekleştirmenin olanaklarım da elde etmektedirler. Bugüne kadar «sâdık» sayılan ülkelerin artan bır hızla karşıtekelci cepheye katılışları Batı'nın belirlı bazı çe\Telerınde gıderek artan blr tedırgınlığe yol açıyor. Kuveyt'in ve dığer ülkelerin davranışlan, tekellere karşı savaşın, sadece kapıtalist olmayan gelişme yolunu benimsediklerini açıkça söyleyen rejimlerin iktidarda bulunduğu ülkelere özgü bir olgu olmadığını göstermektedir. Uzun yıllar, yabancı tekel sermayelerinin ülkeye çekilmesi gibi bugün hâlâ kimilerince propagandası yapılan bir siyaseti gütmüş ülkelerin Dratık denevi. bu sivasetin. sonucta. ekonomik ve kültürel kuruluş için çalışmak.» Devrımcı Halk Partisinin yönetimi altında Laos, daha once de kurtanlmış bölgelerdekı çalısmalarda büyük başanlar elde etmışti. Parti tarafından, «tarımı temel almak ve tahıl ürünlerinde kendine yeterlilik üzerinde durmak» biçiminde formüle edilen siyasete uygun olarak, halk ekılen alanlan genışletmiş, sulama çalısmalarnı vavınlastırmış ve tanmda bilimsel yöntemlere başvurmaya başlamıştır. Öncelıkle küçuk sanayılen selı^tırmp kırsal zenaatları canlandırma ve sanayü tarımm hızmetme veıme ılkesı uyarmca, kuçük ve orta fabrıkalar ve atölyeler hızla gelişmektedır. Sam Neua eyaleMnde merkezl yönetıciler tarafından kurulmuş olan makine, tekstıl. eıda, sağlık malzemeleri fabr'ka'.arı. matbaalar ve elektrik santralleri bulunmaktadır. Başka eyaletlerde tanm gereçlen ve tekstil fabnkalan kurulmaktadır Daha savaş sırasmda, kurtanlmış bölgelerdekl askerler ve siviller 4 bin kilometreden çok karayolunu onarmışlar va da yeniden ınşa etmişlerdi. Dağlık bölgelerde açılan yolların uzunlugu ise 2 bin kilometreyi bulmaktadır. Devrimci Halk Partisi merkez Komitesi, ulusal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle