17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYBT 9 lylül 1878 H ız, sanınm, çağımıztn erı büyük turkuiarından. Yalnız otomobillerın, uçakların, füzelerin, saniyede ne kadar gittikleri, atletlenn dıkları değil. söz konusu olan. Günlük yaşamı100 metreji saniyenin kaçta kaçı daha çabuk nlmızda, yurt ya da dünya sorunlarıru düsünmemize de «pek vaktimiz yok.. Gazete başlıfclarıyla, radyo ve televlzyon •flasılanyle, «slogan.larla düştinüp davranma alışkanlığındayız. Olup bitenlerln gerçek, derin nedenlerini, nereye varmak için hızla gittiğimizi, bütünü gören bir btkışla kavra yıp düşücmeâe vakit bulamıyoruz. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER "HIZLI,, YAŞARKEN... Seha L. MERAY sal boyutlan asarak. uluslararası düzeye yükselrr.ekte. Dünya Besin ve Tanm Örgütü (FAO) uz manlanndan Marcel Ganzin'ln belirtüğine göre (UNESCO, Courier, tnayı* 1975>, endustrileşmiş ülkelerde borsa fiyatlarında bir düşüş, bunalımlar, enflâsyonlar, eşit dağılmamış gelir durumu, yoksul ülkeler ekonomilerine ağır etkiler yapmakta. < Belki de bugün besin ürünlerindeki bunalım. yetersiz üretimle nüfus patlaması yüzünden değil. Kuşkusuz başka, daha derin nedenler var. Örneğin, gelir dağılımını, çalışmayı, gübre kullanımmı, ulusal ve uluslararası yatırımlan yöneten feodal düzen, bugünkü durumdan, mevsimsel ya da çevresei koşullar kadar belki o n . lardan da çok sorumlu.» uygarhgm çöküşüne yol açtı. Kentler, kasabalar, köyler yeryüzünden silindi. Bütün korular, ormanlar yok ediidi; bütün bahçeler, bü tün sanat yapıtlan da. Erkekler, kadınlar, çocuklar en alt düzeydeki hajrvanlardan aşağı düzeye düştüler. Köpekler, umutsuzluğa kapılıp, bırakıp gittiler efendilerini. Kitaplar, tablolar ve müzik dünya yüzünden kalktı; insanlar, hiç bir şey yapmadan, pinekler oldular oturdUKİan yerde. Yülar yıllan kovaladı. Geride kalmış birkaç yaşlı general büe, son savaşın neyi çözmüş olduğunu unııttu. Delikanlılar, genç kızlar, şaşkın şaşkın bakmaktaydılar birbirlerine: Sevgi de yok olmuştu yeryüzünden. Bir gün, hiç çiçek gömemis bir kenç kız, dünyada son kalmış bir çiçeğe rastladı. Koşup öteki insanlara, son çiçeğin ölmekte oldujunu soyledt. K«ndl başına dolasıp duran bir delikanlıdan başkası kulak vermedl genç kızın söylediklerine. Delikanlıyla genç kız, bakıp büyüttuler ölmek uzers olan son çiçegi. Çiçek yeniden yasamağa başladı. Bir gün, arıyla bir sinek kuşu çıçefe uğradılar. Çok geçmeden Iki, sonra dört, sonra birçok çiçek göründü ortalıkta. Konılar, ormanlar yeniden boy attı. Genç kız, üstbaşıyla ilgilenmeğe başladı bu arada. Delikanlı, genç kıza dokunmanın hoş blr şey oldugunu keşfetti. Sevgi, böylece, yeniden doğdu dünyaya. Çoculdan güçlü sağlıklı böyüdüler, koşmasını, gülmesini öğrendiler. Köpekler, kaçtıklan yerlerden dcJndüler efendilerine. Az sonra, herkes, taş üstünt taş koymasını, evlerini yapmasmı becerdi. Kentler, kasabalar, köyler fıştardı her yerde. Şarkılar, dünyayı sardı yeniden. Halk ozanlan. hokkabazlar, terziler, ayakkabıcılar, r e s s a m l a r , s a i r l e r , heykeltraşlar, tekerlek yapıcılan ve askerler, a s k e r l e r askerler. Tegmenler, yüzbaşılar, generaller. Ve «kurtancılar.» Kimileri, vaşamak için, bir yana kirnileri bir başka yana jitmişti. Çok geçmeden, vadide yasayanlar t«pel«rde yaşamayı, tepedeki ler vadide yaşamayı özier oldular. «Kunsmcılar» hoşnutsuzluğu ateşleylp alevlendirdller. Öylesine bir savas patladı kl bvj kez, blç bir şey kalmadı yeryüzünde... Bir delikanlıyla blr genç kızdan, bir de tek başına bir çiçekten başka » Oysa, bilinen gerçek günümüzde: Bir nükleer «avaşta, o son delikanlı, son genç kız, son çiçek büe kalmayacak dünyamızda! YaşayanJar ve ölüler Geç mi Kalıyoruz? Thurber'in, karamsar mı iyimser mi kestirmek KÜÇ, o güzel öyküsünden sonra. bir başka seslenişi dinlemeleri gerek dünya insanlarının Dogu'da, Batı'da azgelişmiş ya da çok gelişmlş ülkelerde, nerede yaşarlarsa yaşasınlar. Netrsveek'in srayınladıgı mesaj söyle: «İnsanların atası olarak bilinen kuyruksuz maymunlarda suç isleme oranı çok düsüktür. Onlsr. vergi ödemezler, savasa (ririşmezler. borç lanmazlar da. Nüfus patlaması, besin kıthgı sonıniarı söz konusu değil onlar ıçın. Kimsenin onlara, «sakın şu muzlan buzdolabına koymayın» demesi için büyük paralar harcaması da gerekmez. Çevrelerini yozlaştırmadıklan için, eüzelleştirme programı gibi dertleri de yok. Onlar. havalarını kirletmezler; sulannı bo? yere saçıp savurmazlar. Yönetimleri, bir verimülik ve sadelik örneği. Doğru îskoç viskileri selofanları, iet uçaklan, buz küpleri, ya da paralı fu'bolleri yok. Öyle de olsa, çevreleriyle ölçülü bir denge sağlayabilmişler. Yüz milyon yıl önce, kuyruksuz maymuna benzer bir yaratık. agaçlar arasında sallanarak çıkıp geldi: «Ben, Jci ayağım iizeıinde duracağım; «insan» adını verecegim kendime ve daha iyi, daha güzel bir dünya kuracağım» dedi. Ne dersiniz: başlamanın sırası değil ml?» Biiimin efendısi o'maktan. teknolojinin kölellğine düşmüş Batılı kafayla; aklından çok inançlarına bağlı kalmış, çağdaşlığın çok gerilerinde. geçmişin karanhklarına özlem duyan Doğulu kafaya yöneltilmıs bu soru! Ortak yanıtlan ne olacak? Biıi, «nereye» olduğunu düşünmege vakit bırakmaz bir hızla uçuruma koşmakta; öteld gelişmiş Ulkelerle gelişmemişler arasında büyuyen açıklığa bakarsak Alanyalı faytoncaınun sözlerini anımsatır: «Ne yapalım? Bizim yazgımıı bu: ölünceye kadar hayvan ardı koklamak!» «Nereye» gittiğimizi düşünmeğe vakit bulup, hızımıza hayranlık duymaktan kurtulabilirsek; sırtımızı çevirdiğünia sorunların bizi arkadan vuracağını unutmazsak, doğa sevgimizi arttınrsak; sömürüyü, yoksulluğu, bilgisizliei kaldırabilirsek ortadan. özgürlUğü, mutluluğu, uyssrlığı herkesla paylaşmak ısterse herkes, yukandaki soruya tek bir yanıt var: «EVET! Geç kalmamışsak!» Y Batılı ile Doğulu Yıllar önce, Batılı düşünüs biçlıniyle Doguıu düşünüs biçimi arasındaki başkalıklan inceleyen bir kitap okumuştum. Yazarın bir gözlemj, bugün de aklımda. «Batılı», bir şey gerçekleştirince, bir yspıt koyunca ortaya ya da bir sonuç alınca, huzursuzluk, sinirlilik sararmış kendisini: «Bu yaptı ğımdan daha iyisinı nasü yaparım; nasü geleceğin koşullarına uydururum bu yaptıgımı; daha basit, daha ucuz nasıl elde ederirn ayru sonuçlan» sonılan uykusunu kaçırtırmış Batı'hya. Bahat yüzü görmeyisi, gece gündüz düşünmesı, uğraşması, didinmesi bu yüzdenmiş. Oysa «Doğu'lu», yazara göre, bir şey gerçekleştirince ya da elde edlnce, oturur, ardına yaslarur, uzanır, herşe;i aklından atıp, «nefes alışının tadını çıkartırmış!, Başka deyimle kadercilik, beklemek, «pineklemek», Doğuiunun simgesi! Öngörme, tedbtr alma yerine, ardından koşmak sorunlannl Ağınma gltmişti bu benzetme, o yaşlanmda. Neden sonra, doğru tutumun, ne bu anlamda Batılı, ne de Doğulu, ikisi ortası bir yolda ola blleceğini düşündürdü olaylar, gelişmeler. Iç ya da uluslararası savaşlar, insanlığı kınp geçiren açlıklar, sosyal dengesizlikler, doğal çevremizl her gün biraz daha kirletip çirkinleştirmeler sürer giderken; Uzay serüvenlerine, silâhlanmaya geüşmiş ülkelerde çöp tenekelerinl de doldurari yiyeceklere tasanlann milyarlar harcadıklannı eö rünce, bilimsel gelişmeleri bilinçsiz teknolojik uygulamalann nasü yozlastırdığına tanık oldukça. kalın çizgilerle Batılı Doğuiu ayınmın boşluğuna biraz daha inandım. Örneğin, açlık sorunundan çofc söz ediidi son yıllarda. Nüfus patlaması. tükenen dünya kaynakları dile getirildi uluslararası toplantılarda Oysa, nüfus patlaması da olsa, dünya kaynaklan nın akıllıca kullanılırsa herkese yetecek ölçüde olduğunu bilginler söylemekte. Şunu da ou lırtiyor bilim adamlan: Sosyal ve ekonomik yapıda büyiik değişikliklere girismeksizin olumlu sonuçlar alınmasım beklemek de, Godot'yu beklemeğe benzer. Artık. sosyal dengesizlikler. ulaşımın ve haberleşmenin büyük hızı yüzunden. u J «Son Çiçek» Artık «kılıç eakırdatmakla» yetinmiyor devlet 1er. «Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu» diye yakı nan Köroğlu, atom hidrojen bombalı, •ekonomik silâhlı» dünyamızı görse, neler demezdi! Örneğin, daha geçen gün, ABD Savunma Bakanı, €şecaat arzeder. bir davranışla, bir kez daha, • konvansiyonel silâhlar yetmezse, nükleer sılâhlar kullanmakta duraksamayacaklarım» açıklamadı mı? Dünya insanlannm mutluluk getirme kay gısında olmayanlar, başka ne diyebilirler? Vietnam savaşı sırasında. oradaki ABD XI. Zırhlı Alay Ko mutanı Albay George S. Patton da, «kollann, ba caklann havada uçmasını görmekten hoşlanırım. demişti (Newsweek, 8 kasım 1969). Hoşlandı da ne oldu, düşünüyor mu, sağ kalmışsa o cehennemden? Ellerine ne geçtiî GUlümsetişlerine bir glzli hüzün saklama us tası, Amerikalı büyük yazar James Thurber'ir • Son Çiçek» öyküsü de avuntu dejll artık insanlık için: «XII. Dünya Savaşı, heritesln bildigi gibi, .DOiiazıçı nın Sorunları Erdem YÜCEL ARKEOLOG GÜNÜN KİTAPLARI B ilınçsızlıkten, sorumsuıluktan ve spekülâtif davramşlardan her geçen giin biraz daha tarihi görünümünü yitiren Bogaziçine önceld yazılanmızda değinmiştik (1). Gayrimenkul Eskı Eserler ve Anıtlar Yüksek Kumlunun Boğaziçini bir anıtsıt ilân edişi ve ÇubukJu'dakl yangın kentin bu kesimlne dikkati yeniden çekmişUr. Hiç kuşkusuz, Boğaziçlnin doğal guzelliğini korumak ve onu elden geldiğl kadar kamuya yaymanın yararlan sonsuzdur. Oysa yüzyılunızm başından bu yana Boğaziçini çirkinleştirmek için elden ne geldiyse yapılmıştır. Yüzyıllar boyunca Türk yaşantısıru, edebiyatim, musikisini etkileyen, yerli ve yabancı sanatkârlara ilham kaynağı olan Boğaziçini yok etmek önceden planlansaydı, sanırız başarı böylesine yüksek bir düzeye ulaşamazdı. önoe Balkan Savaşı ardından I. Dünya Savaşı bu şirin beldenin görünümünü üehy tırmiş, tüm özelliklerini yitirmişür. , TUrk yapı sanatı Ue sevkinin BoğazJçi kıyıUnnda olusturduğu sahil sarayların, kasırlann, yalılann lsimleri aaymakla bitıp tükenmez. Eskl Türk uygarlıgından arta kalan Boğaziçini, anlamU yapıtlamu yasatmak için uygulanması olanaksu, kağıt Uzerlnde kalan karakusl kararlar dısında acaba ne yaptıkî 0/gürliik BARIŞ IÇtNDE BİRARADA YAŞAMA MILLÎ MESELE VE SÖMÜRGE KIBRIS, StLÂH AMBARGOSU VE AMERIKAN ÜSLEPÎ ÜRFAT3A TOPRAK REFORMU ÜYGULAMASI, 2. BÖLÜM DEVRİAO3EN BD YANA BULGARİSTAN • ^ . v KÎM İL SUNG KONUŞUYOR.. ; •*a oksul köylfi: Birden, diyordu, 7«r depresti; dam tepemJce Indl. önce kendimden çeçtim. Sonra öterai berimi vokladım. Ölmemisim. Çocuklara bakayun dedim. Hepsi toprak altuıda kalmı^lar. ttd (ündör çalışıyoruz: daha çıkaramadık. Ve bir yıkıntm çöster*rek sö7i"mö baeliTordu: Işte bizlm ev!.. Binlercf ölii vardı. Kfsin sayı beUİ detildl. Uzak köylerden haberler fellyordu: Î5«lfl 43 Slü M 3lfl. Deprcm Turmuştn Günevdoğunun bellne .. Nedense 8lenler, evleri vıkılanlar, damlan çökenler, çocuklarını rlrlrenler lwp voksullardı. I'uıo kuru olanlar. dpmlr ve çimrnlonun iyire harmsn edildiği lüks ve sağlam »vlerinde içkilrrinl vudumlavıp. televizvonun başında »eyTedivorlardı olan biteni Kri ocajh nkılan r^kir fıkara köylü ise çaresizllk IçindF cSstprl.Tordu nkıntıvı: tşle bizim ev BÜTÜklerinıiz hrmen jola çıkrııslar, kurullarla birlikte deprpm böl|re<ine fitmislerdl. TRT hsberi fistâne basarak veriyordn. Yakında seçim vardı Keer sayın politikacılar deprcmtn bellne vurduiu vurttaşa »ereken Utfyi KÖstermezlerse. böİRfrirkı oylanııı ritirirlerdi. V'etkililer (azetecilere deraeç veıvrek: Gerrken tedbirler alınmıstır. diyorlardı. Pekl, •* olaraktıf Hiç... Şimdive dek ne olduvaa, bundan böyle a.nıı seyler nlacaktı. Kınlay radır kuracak, ylyecck. battanlye kefen bezl dafitacaktı. Vonetictler. depremden zarar jörnıü?lere »ardım edilecceinl sövleyeceklerdi Ofinyanın dSrt blr tanpndan konserve. çiypcfk fibl seyler Tollanacaktı deprem böliresine. Ama cnnderilen konsrne et, balık ve pevnirleri. Güneydo^ıınun roksal köylnsfi açıkeö?lere satacak; hn açıkjözler de Istanbul, Izmir, Ankara çihi hflviık kent oa zarlanna süreceklprdl rjeynir, balık vr etleri .. Sonra kentli bir yurttas, sehrin îöhfçindekl aşarknterUde enrdü^ü kutuya bakarak aoracakiı: Nrdir bn? Çok Közrldir berim; Rollanda'nın en alt peyniridlr. Kaça Seksen Ura kutnsn .. Göneydoğunun Llce'slnde »çılan defter, Istanbul'nn mda pazannda kapanacaktı. Ve hersey esldst ribi sflrcceftl. Anadola*nun deprem bSİKesindeki roksul vurttaslar, eften püften damlar rapa» caklar: yapılmı? olanlarm çatıaı alünda uyuyıcaklardı. Raramzadeler. oyanan isçl ve köylüleri nasıl ezeceklerl konıuunda politikaya devam edeceklerdl. Tehlikrli ve aşırı fikirler İleri süren aydınlann çanına ot tıkamak için Isleyecektl ceca yasalan... Ve rünlerden btr pün, yoksul Anadolu'nun deprem knsalında vasayan •okaullann çörük evleri. yeni bir deprrmde verle Mr olacaktı. Gazeteler yeniden berecardı manfetler eekeeeklerdi. BüyüklerimU acılannı tnmturakb sözlerle vnrfnlayacak, Slenlerln allelerine Cenabı Haktan sabır dileyeceklerdl. Politikacılar. artık a!ı«ıtıklan biçimde deprem böleesine koaarak sfizde flfrl fAKtereceklerdl. Yıkılan evler verine Kızılay çadirlan knnılaraktt. Zentrin ölkelerden deprem bSlıcesine yollanao peynlrter. Hler. bahklarla bealenen k a r a b o m tfleyecektl. Büyük kentlerdp lüks insaat devam edecek. blr apartıman katı 8c mllyona satilacaktı. Sermave iktldan demir Ithalilçılanna milyonlar kazandıracakti. Cimentn karaborsada satılaraktı. Kereste plvasası. devlet nüfuzunn kullanan biraderlerin elinde blclmlenecekti. Yoksul kövlöler deprem bBifenİBd* e*ldsl çib» yasaracak ve komandolar kent mefrtantannHa bağıraraklsrdı: ET Türk Htre, kendlne dftn!» * Bir fllke kl, btr vanmda çürfik evden 8te vanında lüks Inşaatttan çeçilmet . Bir fllke kl, deprem kusafında vaşayan yurttaslar İçin (erekli kojıullarda konut diişnnecffcine; demîrde. çimentoda, kerestede, sermave çevrelerini nalaTİandırmayi dösünfir... O ülkede ölülere ml acıyalım, vasayanJara mı? Beton yığınlan görünümünde, taşlasan Boğaziçinde her şey yarım yüzyıl içınde olup bittl. Yemyeşil korular kemirildi, yer kazanmak için ağaç diplerine civa döküldü, kurutuldu ve oralarda yabancı mimari dergüerden esinlenmiş, Boğaziçine ters düşen konutlar yükseliverdi. Uıuk çlzgisinin hiçe sayüdığı tepelerde, yeşil vadilerde modern mimarinin Boğaziçi peyjazını cldürdüğü artık kaçınümaz bir gerçekür. Yahlar dızisintn arasına yerleştirüen fabrika, depo, tersane gibi endüstriyel tesisler kısa zamanda Boğaziçini yozlastırdı. Istinye'de tersane, Çubuklu ve Kuruçeşme'de gaz depoları, kömür yığınlan doğayı gölgelemeleri bir yana tehlikeli olmaya da başladı. Çarpışan tankerlerin yangınlan günleroe sürdü, gemiler bindirdikleri yalılan göçürdü; böylece can ve mal kaybı da kaçınılmaa oldu. Son olarak 26 ağustos akşamı yeni bir tacıanın eşiğine gelindi; her türlü sorumsuzluktan, kontrolden yoksun bir motor 160 varil motrium clorid ve fosforu Çubuklu'daki nhtıma yanaştırdı. Tetüikeli maddeyle dolu varillerden biri yere düşerek infilâk etti, diğerleri onu izledi. Bir anda patlayan bidonlar Boğaziçinin bu kesimini cehennemi bir ateş içerisınde bıraktılar. Eğer alevier 1 U metre Ueriye, Petrol Ofisi'nin 5 akaryakıt depolarına sıçrasaydı belki de bugün Çubuklu yöresinde taş ve kül yığınlanndan başka bir sey olmayacaktı. Yıllardan beri Çubuklu akaryakıt depolarının varlığından yakıralır, tehlikelerinden söz edilir. Oysa yanıcı ve patlayıcı ithal mallarıyle ilgili gümrük isleralerinin yapıldığı, Çubuklu' daki Belediye gaz depolarının kent dışına çıkanlması için çahşmalara 1S36 yılında başlanmıştı! O günden bu güne dek çeşitli yazışmalar birbirini izlemiş, ancak olumlu bu sonuca vanlamamıştı. Son yıllarda Boğazlar ve Marmara geçidi novigasyon kontrol sistemine ilişkin yürütme kurulu toplantılarında konu yeniden ele alınmış, depoların tez elden kent dışına çıkanlması kararlaştınlmıstı. Boğaziçinde kara ve deniz ulaşımı yıllar yılı hiç bir temele bağlanmamış, her türlü denetimden uzak kalmıştır. Uyarılara, liman yönetmsliğine ve sakıncalarına değin Çubuklu gaz depo:an Demoklesin kıhcı gibi Boğaziçinde varlığını sürdürmüştür. Binlerce tonluk tankerlerin Bogazlçinden geçişi önlenemez. Büyük bir tehlike gösteren yoğun deniz trafiğinin yeni bir olay yaratmasına olanak sağlanmadan konuya titizlikle eğilinmelidir. . Boğaziçinde son günlerde su yüzüne çıkan bir diğer sonın da Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunca yörenin anıtsit ilân edilişidir. Bu kararla yürürlükteki imar planları geçersiz sayılmış, Yüksek Kurulla Istanbul Belediyesi birbirlerinden yakınnuşlaroır. Belediye ilgilileri kendilerine baş vvtran halka imar durumu veremediklerini ileri sürmektedirler. Acaba onlar Boğaziçinde yaşayan vatandaşın zarar gördüğünü belirtirken aynı duyarlüığı kentin kamulaştınna yörelermde ve .nllar yılı hiç bır işlem yapılamayan köşelerinde ös gösteriyorlar mı? Gerçekte Yüksek Kurulun karan çok daha önceden alınmalıydı. Zararm neresinden dönülürse kârdır örneği, alman karar üzerinde titizlikle durularak uygulanmalıdır. Bu konuda yararsız tartışmalara girmekten kaçınmalıdır. Boğaziçinde yer.i imar planı yapüıncaya dek varsın aradan birae zaman geçsin, kişiler fedakârlıklarda bulunsun. Yoksa pek yakın bir gelecekte Boğaziçi yeşillikleri kemirilmis, ahsap evleri, yalılan yitirilmiş, beton bloklann göklere jukseldiği, tatlı bir vadiye stadyomun yerleştiğl soysuzlaşmış bir belde olma yolundadır. (1) E. Yücel, Yozlasan Istanbul, Cumhnrlyet, 1 mayıs 1914. Tarihi Görünümünü Yitiren Bogaziçi, Cumhurlyet, 2« ekim 1974, 27 ekim 1971, 28 ekim 1974. TURK BASINIHIH EN GUCLU KALEMLERI ÇETİM ALTAN GEGİP GİDERKEN HALKIN SESİ 22 MUrttm Vthrtrrfm Içindekiler : İTLERÎ SALIYORLAR, TAŞLARI BAÖLIYOELAR BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ FAŞtST SALDIRILARA RAGMEN tLERLİYOR IVLJMTAZ GUZEL c HUZURSUZLUK Toprak ve Hürriyet! Jandarma ZulmUne Son! Polatlı ve Pazarcık köylülerin rntlcadeîeleri. KEMAUST DEVRtM 2 Ekim Devriminin Ba> ğımsızlık Çafnsı ve Edlen Dünyadald tlk Savas KıvUctnu. ATTÎL ILHAIM FASİZMİN^, . AYÂK SESIPRI İLHAMİ GÜNÜN IGINDE] ŞEFÎK HÜSNÜLERtN MUSTAFA SUPHt VE DEVRİMCİ TKP'SINİN 55. YILDÖN'ÜMÜNDE REVİZYONİZM MİKROBLNA KARS1 MÜCADELEYİ DERtNLEŞTİRELlM! Bütün Bayilerde 250 kurus Isteme ve Yazışma Adresf: P.K. 1112 Sirkecl, tSTANBtfL Istanbul Dağıtım: Fnad BÜTE Türkiye Dağıtım: Hürriyet Gazete Datıtitn BILGI . YAYINKVI DÜNYA KİTAP LISTELERİNDE 1 NUMARA Posta Kt 8 3 6 ist HER Dağ YILIN EN ILGİNC KİTABI Kİ1APÇIDA, Bateş doldıırulnr • Stpreo BA.VT kille 74. SAYISI ÇIKTI: ANAYASA MAHKEMESt. DEVLET GÜVENLÎK MAHKEMELERt'NtN İPTAL KAIL\RINI DERKAL AÇIKLAMALH3IR. TSİP ANKAEA ÎL YÖNETİCİLERİ 8 YIL AĞIR HAPİS CEZASINA MAHKÛM EDÎLDÎ. İLERİCİ PARTİLER ARASINDA GÜÇBİRLJĞt ÇALIŞMALARI • GÜNLÜK SOSYALÎST BAŞINA GAZETE tÇtN GÖREV ÎŞÇİ S I N i n \ r E MÜTTETİKLERİ (SSCB BtLİMLKR AKADEMtSl) • BULGARİSTAN HALK CUMHURtYETİNÎN KURULUŞUNUN 31. YHJ KUTLANIYOR. j KONUKYMNLARt Doç Or. ÜMİD KIRDAR Kapitalizmin En Yüksek Asaması EMPERYALİZM Üzerine TEMEL KURSLAR 1974 , PK.749İST. ^ ' Ernst Haak ^ Hannes Wutıderlich fi? CİNSİYET MESELELERi VE GEBELiGiN ÖNLENMESi Bütün Kitapçılarda Dağıtım: BATEŞ ilk dtfı TAM METİN KAVGAM VAGMUB VAV1NEVI • HİTLER 9 adolf 60 lık. 8 Ura • KİTAPta • . a indirim. / Bütün vayınlar mevcuttur. 300n kitaplık ücretsiz broşürümüzü isteyınız. Posta masrafsız ödemeli indirimli kitao eönde rılir. İSTANBIL KtTAP KLXÜBÜ Gül Sineması Yanı SEHZADKBASI Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU'nun Türk Dil Kurumu Yayınlannda yeni çıkan yapıtlan Tiirkçeleştirilmiş Metinleriyle Birlikte TÜRK M E D E N Î K A N U N U .Gozdeıı geçirilıniş ve düzrltilmi^ Z. haskı *•=*'•: \KM) 1İTS ilke KOM İNCB£ME YDRUM BEltt DERCİSJ YUSUF TAVUS'ur belgelere doyanon SON K İ T A B yılın şiir kitabı BEDREDDİN ÜZERİNE ŞİİRLER CemYaymevi Türk sanatçıları dizisl TürkçeİeştiriImiş Metinleriyle Birlikte .BORÇLAR KANLNL ve düzeittlmiş 2. basfcı 1» lira 21. Sayı Çıktı HİLMİ YAVUZ Dr. HiKMET KIVILCIMLI VE SOSYALİST HAREKETİMİZ YİNE DEMOKRAT1K MÜCADELE ÜZERiNE MARKS'IN ÖNDEY1LER1 VE OÜNÜMÜZ BASIN KARTI CEStTLEHI BASIN KARTI KIMtERE VEMU» SAZETtCIDE ARANAN NlTElfclEH MUHACAAT SEKLI • İ S T E « H B E L G t l l » BASIN \UWn ISTISMARCILAM BU KITAPTA Vtnl U İ M KAHTUUtl YONITMELlâl v . Ciem«« «sn> kl«W«n kDpMyon toMurlo bırkıkM 10 ' 12 TL. Po«tO P»l« ImnılıSınao üz 0»nd«r1W. «0(KS ı t. K « » OtMANMY MTAMUl . 11 «Vtm D*«ITIM • SMKCd • • • • • TÜRK JVIEÖENÎ KANUNU ve BORÇLAR KANlMU TFRİM ve SÖZCÜKLER KILAVUZl 15 Ura. Ö irothacnlrrİc ö^rrnrilcır : 5rt indirioı. ItRK DİL KCRVJMU" KAVAKMDERE/ANKARA HELSiNKi KONFERANSI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle