17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ eyımleri, gerçek anlamlannd&n sapttrarak tersine çeviren, en yiice kavramlan bile betıcil amaçlarına alet etmek için, bilgisizligın karanlıgında bırakılmış kitleleri yanıltmak ısteyen kandıncılann «kandır, kandır oyunu al, uyutup soy, somür ve acısını duyurmamaiî ıçm de yuce kavramlarla paketlenen zehırlı haplan halka yuttur» polıtikasına. «utanç smırlarını» aşan Kertede hiz vermelen karşısında, bugün en çok kullanılan deyimler üzennde durmayı yararlı gördük. Bundaki amacumz da, polıtik tutumlara ya da sosyoekonomık çozumlere dtnsel gerekçe tiiretmek degil, ulus ve yurt yaranna olan çözümlen ve bozuk toplumsal dtızenımızi çağdaşlaştırmayı, birtakım yüce kavramların, amaçlarının ;ersi yonde, kullamlmalarındakı sahtecıliğı ve kötü rüyetleri halkın kavramasına yardımcı olmaktır. Gerçekte halka karşı olanlann onun dostu ımiş gîbi görunme oyunlarını halkın anlamasın& çalısmaktır. Bunun ıçın de, Kur'anda, ata sozlerinde ya da kimi geleneksel nitelemelerde. kullanüan «sag, sol» sozcüklerırun, kıdem yerinı (her ülkeda sağ kıdem yertdir) ve kımi alısılmıs nitelemeleröe kullanıldıklarına. poiitikadaki «saf, sol» deyimlennin ise, dinle hiç bir ilgisi olmayan ve salt sosyopolitiK ve ekonomik sıstenüerle onlara ilişkın luturulan belırlemek içln kullanıldıklanna önemle değınmek isteriz. Aslında, Kur'anda geçen «sag, sol» deyimlerini, kasıth bir yorumla. politikadakileri yermek için kuUananlar, tannsal buyruga göre, «men feresel Kur'ane leked ketere» küfre sapmış oluyorlar.. İlk kez, devrlm Fransasında, klasik demokrasi ve anamalcılığın •kapitalizm) kurucu ve savunuculan ıçın t parlarnentoda solda oturduklarından) kullarulan solculuk deyimi, bir siire sotıra onlar da tutuculaşıp, hak ve ÖzgürlUkleri bütiin halk yerine, bir azınlık için savunmaya başlaymca, sosyahstler için (hak ve özgürlüklerı herkes ıçın ısteyen) kuHamlmaya başlanmıştı. Bugüne değm defışerek yaygınlasan gorUs ve niteleraelere göre, her sıstemın ıçinâe da «sağ ve sol» vardır Gerçekten, Lenın, Stalin, Mao, Tito ve Hüssak komünıstlen, sagcı ve solcu dıye ayırmışlardır. Sosyalistler d« sagcı solcu (andreom, G. P. Solus. .) diye nitelenmektedir. Kennedy ve Mc Govern, ABD libarel kapitalizmin solcuları sayılır. Hınstıyanlıgı amaçlan dışına saptırmak ısteyenlere karşı, onu msancıl amaçlanna yörveltmek ısteyenler, «Sol Hıristiyanlık, Hıristiyan sosyalizm» diye nitelenen örgütler kurmuşlardır. Bugün de Lübnan'da solcu müslürnanlar ıle sagcı Hıristiyanlar ve lalanjistler çarpışmaktadır. W2tm sağct çıkarcı tatamımn dışarteM pa* ronlan gibı, çıkarcılütlannı halka hizmet diye gbsterme ojunlarını bozmalıyız. «Büyük Türkiye» sloganı ile ülkeyı ve ulusal varlıgı değil, yakonlarvnMi cüzdanlannı büytıttüklerini hallt anlamalıdır. Vıetnam'aa yoksulu bogazlıyan, Kamboçya'da özgürlüğü boğan, başkalarınm içişlerine karışmayı hak sayan. elden geldigince devrimci hükünıetleri devınp sağcılan iktidar koltuklarına oturtan, sbmürü hortumunu bağrına dayadıÇı yoksul müslüman ülkeler arasında islâm birliği konferanslan düzenleyen ve bütün buntan «Özgür dünya. insan haklan, barış» ullsusü için vaptıgını söyleyereK. ınsanUğa yutturmaya çalısanlarla onlann ıçımızdekı maşalannı nalka tanıtmahyız. Sağcı tutucu ve snama'tdan vana olanlar yalan söylemeden edemea ve en yüce ahlâk kurallarını çığnemek zorundadırlar. Bunun tçindir kı, islâmda bütun kotüliiklerin kaynağı ve örtusü olan yalanda da başı çekmektedirler. Çunkü «ağalı, tefecıü, aracıiı. her türlü sömürüye el\erıçlı bozuk duzenı değıştırmemek ıçm sagcıyım» ya da «ben kanma bakarım» dıyebilirler mı? Dogaya bile avkın olan ve bir insanlık «yıbı sayîlan sağcüık, ınsanlık ülkulerinı düşüne ve eyleme yansıtma «kimi kusurlu eylemler dısmda» dıye nitelenen solculugu yermede ahlâk kurallaıına yer veremezler Türkıve'yı gen kalmışlık a>nbından kurtarmaya çalışan wnseverlere karşı yalandan başka sılâh etkısiz olur. Hele. bu gibi .nançlı dürüst kımselerle viğıtçe bır serbest düsünsel yanşmaya kalkmanın intihar olacafını b'lenler, özgurlükleri kısıtlamayı ve "urtsever dürüst memurları devletten kovmayı birıcık çare sayarlar. Bizün tutucu sagcüar, emperyalist ülkelerdekı gıbı jîüçlu ve akıllı olmadıklarından oyunlarının cabuk bozulacağı ve hemen yıkılacaklan korkusuyle, hırçmlasmakta ve devrimci kanına susamısçasına saga sola saldırmaktadırlar. Bu tutkularladır ki, ınsanlık ci.şı ıskencelerm bas sorumluUnna bıyığı yeni terlemış çocukiarımızı boğazlamada bası çekenlere ve 12 Mart'ı bır ıkinci 31 Mart'a dönüştürmeye çalısanlara, her lırsatta ordu düsmanlütlannı açıklıyanlan. bol dünyalık sağlamaya ve onlan parlamentoya sokmaya çalışmaktadırlar. Bütün bu çirkinlıklerı kendısine yönelmış düşmaniıklan. ezılen. somüruîen halkımıza anlarmak içm, yorulmadan çalışmalıyız. Dln ve milliyetçilik perdesi arkasında tezgihlanan oyunlarla halkm kurtuluşuna yönelen sabotajlan halkla birlikte oıüernelıvız. Hiç bır dogruyu halka dönuk iyı işı engeüemeyen. tersine savunanlann hep solcular olduklannı ve bu insancıl tutuma sagcılann niçin kar$ı geldiklerini halk ogrenmehdır. İşte. bundan sonraki kurtuluş savası d s (hat kı, kendi iç düşmanlanndan ve onlann aracılıgı ıle de. katmerlesen dı$ somürüden »« bu tür densizlıkleri vasatmaya elverişli boruk düren), ancak boyle inançlı ve halka dayanan uğraşlarla kazanılabilir. CUMHURTST5T 30 D OLAYLÂR VE GÖRÜŞLER DUVARLAR1N DİLÎ okaklara duvariar» ytast yaama y»nsı lyice kıaştı; Uk kurbanlannı büc rerdi. AP'Hter hu yüzden Hrt CHP'li cenci oldürdüler. Ama yanş sürüyor Yeııl dökülen aslalt caddeye, apartmanın cepphesine, köprünün kemerine, bahçenin duvanna, kapının üstüne ve aklınıza ecldikcelmedik her yere özdeyisler yazılıvor. Sehirier bir vana. ülkevt birhirine hafelayan karayoJlan yazhoı tahtası oldu. Btr yerden bir vere »rtık okuyarak cidiyorur.. Okuması yazması )nt oiantar Jçtu kolay rtegil bu i? . Varsayalım W blt »«hirlerarast otobüsVe pencere kenanna kurulmu? ve aıbuçuk alfabe yalamıs jTirttaş, duvarda blr yazıy» rasladı: Süöü.. süüü süDüü.. diye ise basla>ıp Süleymani çıkarıncaya kadar araba aşıp geç'yor duvan . Ve daha nefes almadaD bir yenisi görünüyor; haydi blt çabalama daha başlıyor. Uuuuu.. auuu.. uuu .. Sanırsınız ki başbugtın komandolan uluyorlar. Hayrr. Alfsbesi kıt yurttas «utnudumuı EceviM duvard*n sökme. ye çaiışırken. birlnci hecede taktlraış kalmış Eskiden bixim ülkede duvarlara siya>ıal vazılar vaımak S6ren«ğl yoktu. Ama tenha arsa duvarlannda. kııytu sokaklarda. evlerın arfea »Ğzindf. haska ttir bir edebijatın iılerine rastlamr; çokça ?u rür yanlar okunurdu: Buraya su dökmek yasaUtır Eseklere mahaustur. Buraya işevm esektir. Eh. raman çeçti, ülkemiı «lisiyor. llerlivor, kalkınıyor; dnvarlanmıza da vansıdı bu olıışum . Eskiden dnvarlar» yazmsya pek meraMı bir Tosun vardı. Her y*na yazdığl yanlann sltına «bunu yazan Tmraıı» dive lmzasın» »tardı. Şımdi To»un'lar. va da tosnncuklar çogaldı. Batı detnokrasilerdea esinlenditr. bugünlere neldlk. Duvarlar» böyleslne y»7tn» merakı. 19*8'de Fransada meshur majis olaylarında alabildiçine voRunlaışmıştı. Bize de oralardan yansımıstır. BUdiğiniı gibi 1S68 mavnsı Fransadaki ögrenci eylemlerini slıngeler. O dönemde sokaklara sürüyle vazt yasıldı. Meraklı birisi bunl»n toplayıp kttap haline tetlrmis. Ijte o kiUpta okudujtum 6tdeyi»l«rden birkaçı: Sağcılık ve Milliyetçilik Ahmet Y1LDIZ rumlarma değinmeflen} savumzın «Jogruluğunu kanıtlar: 1 Soî değısımeı, sağ mtucu «değismezcO dir. Değlşme ılenye ve halka dönüK olunca ancak solcu sayılır. Geçrnış bir sıstemi diriltici (ayeı ve hadisierde yen olmayan ve kötü bir politika aracı halıne gelen halifelik, fa«i2am> değışım gericiliktır. Süreldi degışim. ıslâmda da bir lıkıh v» mecelle kuralı olduğundan, dinimi2 sagcılıga fcarsidik ve komünistlık sayanlar çıkar tutkulanyle, yuce tanrıya en savgısı» »aldırıları yöneltenler, kufre sapmış, onu ve peygamberını çıkar çevrelerıne hizmet edıyor lekelemesvne yeltenmi? oluyorlar. Çafdaş görüşlerle de uyum halindeki anayasarruzuı «tum ınsanlarımızı tasaöa, Haaerüe. kıvanç ta ortak» sayan, ulusumuzu da, uluslar toplulu2unu eşıt haklı, tüm bafımsız ü>esı kabul eden, yurdun 2«ngınlıklerıne ancak oniar ugrunda canlannı vererüenn çocuklarınm sahıp olabileceğini isteyen, essenczılen, sömüren sömürülen, aga ve a s a 1 a k oulundurmayacak bir düzenı emreden (10. tnadde) ve devletın herkese eşit sevgi göstermesine ilişkın hükümleriyle nitelenen milliyetçiUtimis, tüm bu ilkelerı ıçtenlikle savunan ve onlann gerçekleçmesı ugnına ipe gitmekten bile, çekınmeyenlenn yüreklennde ancak yaşayabilecek yüce bir duygudur. Çıkarcırıın yüreginde yaşayamaz. Ağa ıle toprak kölesinin, aracı tefeci ile onlann soyduklanrıın. devlet koltuklarını eş, dost zengın etmek içm kullananlarla çılelı yoksullarm, iatar halkla on\ın verdigi vergılen kişilerı zengın etmek için çarçur edenlenn, emperyalistlerın k o misyonculanyla ortakıanndan yurdu temızlemek isteyenlerin «tasada. Kaderde, kıvançta ortak» olduklannı. yanl birlikte sevinip tiziıldüklermi ve yazgı ortakhğı halınde bulunduklannı sanmalan için, halkın büytik çogunlugvınun çıldırmış olması gerekir. tste! sagtMİar, hatkı bu halde goruyor ya da onun bir şevden haben olmadığmı sanıyor. Temelinde msan se%'gisl yatan yuce bir moral değen, en çırkin amaçlara alet etmek ıçın meydanı boç bulduklannı sananları uyarmayı da gorev sayanı. S sıdır. Niçin Olamazlar? Sistemde çok tutumlan nitelemek için kullanılan «sağcılık, solculuk»un her yerde kabul edılen ve tersl söylenemıyecek blçüde eylemlerde de belirguüesen şu 4 nitelikleri (deyimlerin obür ayrmtüarına ve sistemlerle ösdeşlesen yo 2 Sol tum adaletçi ve eşitlikçidir. Sag ise, adaletsizlikleri ve eşitsizhklen bir yazgı sonucu sayarak, bunlarm vebaünı tannyı yükler. Tanrı böyle yarattı der. Oysa, islâmda, kesin adaleti ve eşitliği hadisler (ınsanlann bir taragm dişleri gıbi tümden ejıt yaratıldıklarmı, adaletlı kifir ıktidarının jaşıyabıleceği ve lakat adaletsız müslüman iktıdannın kesınhkle yıkılacağmı) emrettigine göre, sagcı ıslâmın bu Ukeıerine de karşıdır 3 Sol için, asıl deger emek, sag için ise, anamaldır. Yaşamda birirık değerın emek oldugu ıse, tann buyruguöur. Tanrı buyruğuna Itarşt gelen sagcı müslüman sayılabılir mi? 4 Sol tüm ozgurlukçü ve bağımsızUkçıdır. Sağ ise. temel nıtelıklerinden başka, ekonomık sısteram nedeniyle de, tüm özgürlükçü ve ba{ımsızlıkçı olamaz. Gerçekten, ekonomsal ve sosyal demokrasiye ve eşıtlıfe karşı olan sağcılık, bütun komuta yerleri dışarda bulunan kapıtalist sistemı uyguladığına göre. dış varlıklı çevrelerin uydusu ve emperyalizmin aleti olmasa (ozellıkle gelışmcktekı ülkelerde) yaşıyamai. «Dinde lorlama yoktnr.» Ve «bagımsız olm»yan ülkelerde cvıma namazı kılınamaz» diyen islam, özgürlükçüliık ve bagımsızhk yönünden de *aga itarşı ve solla beraberdır. Kısacası, solculuğun temel nitelikleri islamla. uyum halindedır. Sağcılık ise, tümden islâma karşıdır. Her solcu müslüman olmayabilir. Ama her gerçek müslüman solcudur. Aslında islftm, kurallan zamanla degiçtirilecek, tanrılı bir sosyalizmdır. (Muhammet Ikbal, Garaudy, Atatürkv Solun sav\ınduğu «emek esastır» (avet) ve «toprak» işleyenindır (hadıst kudsi) ilkelerinı dın Kötü Amaçlar Bunlar, açıktan kar$ı olduklan dınutıizin ve milliyetçiligimizi ne gıbi kbtü amaçlara alet etmekte olduklannı halka anlatmayı saglıyacak özgürlüklere düşmandırlar. Bunun içindir ki, bir DDT gibi gördükıeri 27 Mayı* Anayasasını geriye dogru bozdukları yetmiyormus gibi, daha d» boımak istiyorlar. Cmudumuz urjıntsuıhıjcuınmtdan doiabllir.. Duvarlaruı kulağı varsa, kulaklanmzın da dav»n vardır.. Bütün ölkelerin mHyonerJerl blrleştnlr.. Alkol eidürür, LSD kuUanın.. Bir pannak Ay*t tösterdiğl laman, dangaUk parnu|s bak»r.. Devrlme Inamlmar, çünlrn y»s»nıyor.. Bnfron I,i«*M"<« duvanna ds sunu yazmıs birtsl: «Sımfsıı btr toplumda demokratik blr okul.. Demokrmtik bte toplumd» sıntfsu Wr okul..» X968'in öğTenci olaylan. Fran»« lçin blr deney oldn. Bnnittn •arsrUmp birseyler yaptılar Fransızlar... Biılm 1968 8frenci oUyl»rı İse ne oldu? Cç gencimlıl astüar lhtiyariar; re universitelerl bfisbütun hapishaneye çevirdiler. Böylece 1915'e geldik. Eskidm ünlversite duvarUrına yazüaa yanlar, simdi bfitün TürldyeM ssrdı: Tara bapmsız Türklye» EmperyaUım kahrolaun. ABD defol.. Yalnız duvarlara yazmasim sc\Tnekle kalımyan btr mllletlı biz... Halkımızın yansı okumayazma btlmeî: vine de alfabeye meraUıyızdır. Otobös. nüntbüs, kamyonların arkasuu. önüne ne özdeytster döktürmüşüzdür: Benl geçemetsln Ne olur benl çifrneTİp jeçme. SeTdim senl o blçim.. Deniz uydu haberleşmesi Melih KÖKNEL y Konyreleri tiuslararaaı SörekU Birliği üyesi » y çağının açılmasıyle bu alandakl teknolojik çalıçmalar süratle toplumsal yaşama yansıyarak ürünleriru vermeye başlamıştır. On yüa değin kara uydu haberleşme sistemindeki gelişmeler ınsanlıgın tum ugraşlannı etktsi altına alm;s, INTERSAT ve INTERSPUTNIK olarak. sımgelenen uluslararası konvansyonlar oluşturularak yürürlüğe konmuştur. Bu kez de, deruz uydu haberleşmesini amaçlayan INMARSAT (InternaUonal Mantime SateUıtc) adh uluslararası bir kuruluşun konvansyon taslafı nzerlnde Birleşmış Milletlerin bir ajansı durumunda olan IMCO (Intergovermental Mariüm» Consultative Organiıaüon)nun btoyesinde çalışmalara geçılmıştır. Bununla ılışkin olarak da 23 nisan 9 tnayis 1975 tarıhleri arasmda I^ondra'd» hükümetlmızın de katıldıgı bif konferans düzenlenmiştir. Ancak blr sonuç almamamı$, konunun 927 şubat 1976da toplanacak 2. konteransa kadar geliştırilmesi ve olgunlastınlHMSi için ar» grup çalışmalanna geçümiştir. İlk grup çalısması IMOO merKezinde 48 agustos 1975 taribinde yapümış, ikinci grup çalısması için de 2024 ekim 1975 tarihi saptanmıştır Halen deniz uydu haberleşmesi ile ilgüi çalışmalar S.S, C3., ABD ve Batı Avrupa gruplan tarafından surdürülmektedir. tlk ikisi askerî amaçlan Ön planda tutmaktadır. Uzun bir gecıkmeden. sonra S.S.C.B., 1974 temmuzunda Hint Okyanusu toerinde senkronire yörtingeye bir haberleşme uydusu oturtarak bu alandaki yeteneklerini göstermıstır. Bunun, daha çok deniz kırvvetlerini amaçladıgı kuvvetle tahmin edilmektedır. Bunu ABD"nin COMSAT (Communıcation Satellite Corporation) örgütüne bagh olarak CONSAT GENERAL tarafından yürütülen MARISAT projesi iılemektedir. Bu projede ön gorülen Atlantık ve Pasifik Okyanuslan uzerinde deniz haberleşmestni sağlayacak olan uydulann ılki Atlantık uzerinde hazıran 1973 yılında atüması programlanmış olmasına ragmen, askeri nedenlerle ocak 1976 yılına ertelenmiştir Bu arada Batı Avrupa da deniz haberleşmesi için Uk olarak 1977 yılında Hint Okyanusu üsertnde uzaya atılacak MAROTS projea uzerinde çalışmaktadır. Bu proje Avrupa t z a y Araştırma örgütıi CESRO) taralından yüriitülmektedir, 15 eylül 1975'te Ankara'da, Paris'ten gelen ESRO temsilcisi ile birlikte ügili sektörlerin katıldığı bir bnîing yapümıştır. Bu britıng IMCO'daki eUtüi çalışmaianmızm bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Kısa özetinı yaptıgımız deaiz uydu haberleşme sistemlerl yanı sıra, deruz dalga frekansı bakımından çok yalnn dusen hava uydu haberleşmesi alaamda da 1970'den bu yana çabşümaktadır. Bugtın için bu projeler larklı sistemlere orurmakta ise de, teknolojideki gelişmeler sonucu ılerde standardize edilerek, tüm kara, deniz ve hava uydu haberlesmesınin tam bir uyum içinde entegre edilmeleri olanağı vardır. Turkiyenın bu alanda çag dışına çıkrnaması için bugüna değin sürdürduğü ve ilk kez IMCÛ içinde bir varlık gösterdıgi çahşmalannı Üçüncü Dünya ülkelerini de yaıuna alarak daha etkin hale getirmelidir. Deniz tıcaret lılolannı oldugu kadar uzafc denizlerde seyreden güçlü donanmaları yatandan ilgılendiren bu konuyu Deniz Kuv\etlerünizın de kendi açısından etüd ederek tum ayrıntüanyle değerlendirmesi gerekir. «İnmarsat» çalışmalarının bır resrniyet kazanmaaı Içm bunun tum ayrmtılarıyle bır hükümet karanna bağlanması, Dışisleri ve Maüye Bakanlıkları ile Devlet Planlama Teşküâtı Müsteşarhğının bu alanda konferansta ızlenecek ortak bir politıka saptanması gerekir. Anlaşmalann hükümet aüına kimm tarafından ımzalanacağı, tesisın hükümetımize duşecek yatınm paylannın hangi kunıluş tarafuıdan karşılanacagı, işletmenin (yani yer uydu istasyonunun kurulup çalışmasının) kimin U rafmdan yapüacağı; PTT'ye ait olacak ise, bunun fizibilite ve rantabilıtesinm ne olacagı, yanıt bekleyen sorulardır. Ülkeroizde tüm haberleşme konusuna genel açıdan bakıîırsa, PTT'nin teknik eleman sorunu. yatırım olanaklannın sınıriı oluşu, teşkilâtın bu yeni teknolojik gelişmelere ve diger kuruluşlara dbnuk haberleşme sistemlerinl kurup isletmeye yatkın olmayışı, Türkıye'nin tum telekomünikasyon sorunlanrun tKamu hizmeti, Radyo Televizyon, Deniz ve Hava ülaşımı haberleşmesi vesair) tek bir Vnıruîuşte, meseU Turtaye Telekomünikasyon Kurumu) (TTK) toplanmasında büyük yarar vardır. GÜNÜN KİTAPLARI EVREN'INSIRLARI Ü VE İNSAN TAHSIN ARMAV KARANUKIAR BİTERKEN Bmkrmn Halk ins»nıjnınn miwhı ve eoşkusu, çok as ülkede g > A rulen soydandır. Bu raizah simdi duvarlara da yan.Myor. SözgeUsi tsUnbul'dm AP Senatör Adavt Türün'un duvsrlara yanlan adını ya bir hcce katarak «TükürUn» vapmıslar, va da birtnct harfinl değtstl'ip «Sürün»e çevirmi?ier. Bir de her v«nda biiyuk harflerlc koc»man yazüar var: Hırsıv. hırsız hırtoz.. hıısıs... Sahl yahu o Wm? '•"• ; v " Duv»rlann dllî olss d s söyleset. Ta da belH nıeshor duvar sairl Tosun Bey bülr olkemlsde en bürük oırsuın kim oldugunu... SESft YftYINLARI AKSARAY JSHNBLL Fiatı: 30 TL Dağıtım: GEDA KÜRT EDEBİYATI'mn en biiyük klâsigini sunar £ koral yayınları Dr BHermmger Dr.SAder Kireçlenmeden I ^omatizma vea . mazHlfCREM ehmedc xanl ganeyHyCREM türkçesi: m.e.bozarslan mımuzln DENİZLİ'de fnaliyeU» bııUman Blektrcmfr Gereçler Fabrihamıan TELSİZ. TV. RADYOLtS7{ iaııtelervtde çalzştınlmak iizer» asctgıda bzellMeri belMencn elemanlara ihtiyaç vardır. ftgilllerin .şahseıt veyo öz geçmt$UrbtibtlirHr ' bir vazt ile Şırketimi^m Denisli'de^i Merbez BHrosu'na mtiracaatlan rica oknıuv. A * e » : 6İR EMEK SoğlıSc Koleil ker|.i. Tel • 33 82 45 69 . ELEMANLAR ARIYOR O.tKTRİKCLEKTRONİK SAHAYİ veTKARET A.J. scrmaycsi:6O O O O . O O O T l . bu.cmck ARANAN ELEMANLAR • y. ElEKTftONİK MÜHENOİSİ • tUKTKONlK «1ÜHENOİSİ •EUKTftONİK TEKNfKEAİ •EUKTRONİK TEKNİSYEN» • ELEKTHOMEKANJKÇİ TlKNlSUN KURTULUN i BU KtTAPTA! 1 GÜNEV FILM YAYlNLM» SAKIZAĞACl CAD 2/' 8EYOĞLUISTAN6UL ICREM ICREM ICREM İMİirkisi raporu ve • mahkemenin beraat kararları ile birlikte 584SAYFA 40LİRA İsteme Adrcsı PK 907 İsUnbul •MAKİHA TEKNİSVENİ «MAKİNA RESSAMJ •PLAST/K ENJEKS/rON KALfPÇfSf • LfîAN BİLİR DAKTfLOSEKRETEH ^ < ^ (HiUt Ajans: 1363) 7655 Mahallenin Kısmeti Tekin Yaytnevi Mahallenin Kısmeti'nin 5 inci basımını övünçle sunar DADA106LCKCN tUcokuUar için DlLBILGtSl Resimll Alıstırmalı • Teatll sorulu, bir ayda 4. baskı tükendi. 5. baskı çıktı. Fiyatı 5 TL. On adet hıkâje klt» bı 12^ TU Uteme adrest: Köyün »^ocucu Yarmlın P.K. m> Ulus • Ankara Toplu isteklerde ındır.m yapılır. TURİC DIL Teknolojik, ekonomik va politıfc yönlertjle MAGNEZİT. Aranmasından pazamnmasına defc Dünvada w . Türkiye'de MAGNEZfT, «J. • Dünya magnezrt kaynaklanna a i B m ÇOKULUSLU TEKELLER, |J Türkiye'nin magnesit kaynaluannı kaptmlığı çok • UİUSİU tekel: WEtTSCHER MAGNEStTWERKE A.O. I MADEN MUHeNOSLERi ODAS» .aguSBOS < • * « 7 5 • Ahtapotun yurdumuzualn kolu: MAGNZZtT AJÇ, • Belgelerîe tanhsel gerçekler tSTEME ADRESt: T.M.M.O.B. Msden MMıendisleri I birbirinden güzel 19 hikâyesi bu kitapfa toplanmıştır. Şimdiye kadar MAHALLENİN KISMETİ'ni 50 bin kişi salın aldı, en az 150 bin kişi okudu Siz de okuyunuz/ Tekin Yayınevi Ankara Cad. 5 1 , İstanbul AZIZ\ESİ\ın KOZ YAYVNLAPI Lenin MARX demirtaş çeyhun bilgi yayınevi F. ve ENGELS 3. baskı 8 liro PK. 4 0 BeycKitİstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle