17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKt CUMHTJRÎYET 24 Eylül 1973 dır H er gün yeni bir toplumsal sorunun boy verdıgi 1975 Türkıyesınde, gidsrek çıkmaza saplanan sorunlanmızdan biri de bürokrasımiz Son bırkaç avdır, tarafsız kamu görevlilerinin s:\asal nedenlerle gdrevden alınmaıarı, partizanca atamaiar, kimi örgütlerin Anayasa ıhtâl edılerek işgalı ya da bilmen çevrelenn fcarargâhı durumuna getınlmesı, kamu hızmetıne gireceklenn dınsel bılgı sınavmdan geçirilmeleri gıbı olaylar, zaten kortopal yuruyen biırokrasıyı, hızmet amaçlanndan ıvıce saptırmış ve ulkenın baş sorunu yapmıştır Kamu kesımı. bılmdığı üzere, devletı oluşturan ogeler.n başında ve genış bır gorev alsnı ıle yer alır. Buıokrasi. ıçlevsel açıdan bakıldıJında kamu kesımınm aktıvıtesıdır. Tüm ulke sorunları. burokrası ıçınde ve burokrası aracılığı ıle realıze olurlar. O nedenledır kı burokrasımız, ozelhkle son gelışmelerı ıle, çozum bekleyen her sorunun ıçınde payı bulunan bır sorun iurumundadır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER BÜROKRASI ÇIKMAZI Hamdi MEHTER SAYIŞTAY UZMAN DENETTÇİSI • KAMU YONETİMİ TZMANI hat çabitlanna gınldîğını göruyoruz. Bu gelışrceyı başlatan ve yurutenler Genç Turklerle tttıhat ve Terakkıcıler olmusıardır. Sonrakl yıllarda. aralarında çok buyuk siyasal görüş ve eylem farklarmın doğmasına karşın, bu donem bürokratlannın ideolonsı Türk milllyetçiligi olmustur. Ydnetimı ele geçıren Ittihat ve Terakkieiler. Batı ile rekabetm orünü ekonomık konularnı oluşturduğıınu anlayarak, çabalannı anonim sırketler kıırmava voneltmi<;ler: ekonomik siırecin basanva ulasması ıle kamu vönetımınin de düzelecegini sanmışlardır. Ne var kı, bu girişimler buriuvazi yaratmava yönelık olduğundan ve efconomik eelışmevi saglamak icm önce bürokrasiyı duzenlemek gerektığ.nden. Ittıhat ve Terakkıcılerın gırişım'.erı başansi7 olmuş: toplumda yeni bir hizmet sımfı varatılarak bıirokrası daha köklu biçimde yerleşmiştır. Cumhunyet donemtode kamu yönetimt, yenl kurulan. devrımcı ve halkçı hukuk devleti ıçınde yer almıstrr. Türk bflrokrasisı, cumhurıyetle bırlürte yeni dayanaklar. değerıer ve boyutlar kazanmıştır. Yenf devletin kunılduğu yıllarda ülkenin sosyoekonomık yapısı. tamamen yokluklardan olu?maktadır. Başta Ataturk olmak üzere yönetici kadro, ülkenm bu durumunu tarıhta akışı ıçmdeki yen ile gorerek Türk ulusTjnnn sılirn ve fen!e» çağdaş uygarlık duzeyıne çıkanlabıleceğını anlamışlar ve bırıbırinı ızleyen devnmlere gırışmışlerdır. Bu süreç ıçınde bürokrasi. yukandan aşagı yonlü bır yonetımle, giderek kendl sısteıninı yaratan özellık gostermıştır. 1930 yıhna kadar devletm ekonomi politikası, II Meşrutıjet donemmdekıne benzer göninumde kapıtahsrieame ve bunuva yaratma yönteml ıle gel'^mıştir. tzmir tktlsat Kongresi. Teşvıkj Sanayi Kanunu. tş Bankasmm kuruluîu bunun tiplk bmeklendlr Bu gelişmein dogal karsılamak gerekir. çünkü yönetici kadro. ilk ekonomık kültür ve görü«lerini Meşrutiyet döneminden almışlardır. 1930 yıhna kadar blirokrasi, ekonomik gelışme İle henüz butünle$memiş: kurumlanru ve kadrolarını geliştiren bir görünümdedır 1930 dtinya ekonomi knzinın. ülkemızi olumsuz e*kılerken, devletcılıgm re ekonomık plânlamanın esas oldugu Sovyetler Bırlıginı etkilemedıgmın gonilmesi Ozerine. ekonomık alanda plan vapılmasının vararına ;nanılmı$ ve 1930 1938 donemıni kapsayan kalkmma planı hazırlanmi5tır. Bövlece devletin ekonomi polıtıkasma, smıfsal karakterlı olmaksızın «devletçılik» egemen olmuştur. Bu polıtıkarun gereği olarak kamu örgutlenmızin vapisı ve işlevtsı de. devletçı. merkezıvetçı, aynı zamanda otoriter nıtelıkler kazanmı$tır. Yonetssl yapı. merkea otorıtesi çevresınde, önemlen günümfiztte de devam eden yenı kurumsallasma surecme girmlştır. Bu donemm kurumları, devletçılik ilkesi dognıltusunda, fcalkınmarun itaci gücü olarak: bürokratian ıse. tek parti sıstemme yatktn. Cumhuriyet rejımının koruvucusu. smıfsal karak'erl! olmaksızın halka nazaran ayncakklı ve otonter nıteükte aydın kadro olarak sörevlerıni sürdünnüşlerdır. 2 Dünya Savası, azgeliîmis Olkelerde görilldugü gıbı. Türkiye'de de tanm kesimmde birikımler sağlamış ve tanm burjuvazisı güçlenmeye baslamıştır. Savaş sonrası çok partılı döneme gırilmekle, tanm buriuvazisl, tek partl düzeninın bürokrasisı ile çatışmaya ginşmiştir. 195O'deW iktldar değisikliğl, bu açıdan bakıldığında, bürokrasinin gelişmekte olan burjuvaziye ye migısldir. Topratta kapltalistle$en burjuvaziye dayanan yeni tkttdar, ekonomık tutumu nedenıyle sosyal yapıda çeşıtlı degı^melere yol açmış; bu oluşum içınde bürokrasi ıle sıvasal ıktidar ilışkileri giderek çatışma ve çelışmeve dönüçmüstür. Kamu hızmetlenni yürütebilmek içın siyasal iktidarlı bürokrasinin biribırini bütünlemesi gerekirken, 19501960 dönemınde. siyasal Iktidann (elsefesi burokrasıvı ıhmal etmıs: bürokrasi de, bıraz eskı ahskanlıgı. bıraz da iktıdann tutumu nedenıyle baskı grubu nıteüğıne gırmiştir. Bu dörtemde, kamu kesımınde bazı venı kurumsallaşma örneklen görtilürse de. personel slsteml ve glivencesı sivasa! amaçlarla vok edilmiştir. 19*51 AnavasF.sı ile Turk burokrasisi veni boyutlar kazjtnmışur. Anayasaya Konulan hükumlerle bürokras' rOvence altına almmak istenmistır. Ne var ki, çok geçmeden 1950lerde tanm kesimınden gelen güçlenn agırlık «azanması gibı, 1964'den sonrs. bu kez tıcaret ve sanavi sektörunun toplumda agırlık kazanması ve kalkınma plam uy^uiamalsnnın bürokratlarla ilişkisi sonun da, bürokrasi etkinligini kavbederek yeniden sı yasal ıktıdarlann hizmetine sokulmustur. Son vıllarda vapılan Anayasa degişikligı ve Devlet Memurlan Yasasınm kamu kesiminde yarattıgı çalkantılar scr.unda bürokrasi, etkısiz ve içine dönük durutna getirilmistir. Yuannidis'ten ne farkı var? r Bürokrasinin Temelleri Turk burokrasisinln temeUeri. 1839 yı'.ında baslayan Islahat donemınde atılmıştır. Islahat ve l. Meşrutıvet donemlerinde, çogu kez modelleri \vrupa'dan almarak yurütulen kurumsalla''rna îurecı ıle ve Imparatorluğun toprak duzenındekı ieg'.şmelerle ekonomık değerlerın kontrolune ılıs«n gelışmeler sonucu. bürokrasi gıderek venl Dovutlar k&zanmıs ise öe, bireysel ya da topumsal sorunlarm çoğu kez dmsel kurallarla ço îumlendiğı bu donemlerde. bürokrasi dıye bır Muşumun varhğı ve doğuracağı sorunlar za•nanın yonetıcılerınce duşünülememiştir. II. Meşrutiyet döneminm karekteristikleri iaha çok dış ve ıç siyasal fconularda toplanır. Bu dönemde kamu yönetımme ilişkın gelişmeler Jlağan duzeyde kalmıştır. Ancak. bu dönemm Durokratları arasında gelişen düşünsel akınüarın ilgınç yönleri vardır. 1908 yıllanna gelmdığınde, Avrupalı tüccaı ve (anayıcıler, aralannda dın ve dıl gıbi ustyapı Dağları bulunan Imparatorluğun azınlıkları ıle ıcaret ılışkılert kurmuslardır. Bu ılişkilenn jzıınde, emperyalizme baglı olarak kapitalızm stırecını gelışnrmek pohtıkası yer almıştır. Söz koıusu ılışkıler, azınlıklann mıllıyetçılil: fıkırlenm ıarekete geçirmıştır. Reform Şarttır Ülkemızde kamu kesıminin sonınlan, tarihsel ekonomık sosyal. kültürel ve siyasal nedenlere baglı olarak çok yonlüdur. Çeşıtlı çevrelerce zaman zaman sozü edildiğı üzere. kendinden bekleneni verebılmesi için. kamu vönetiminde (alısılmıs deyımle ıdarede), personel, organizasyonmetod. düzenlejncı kurallar, araç ve gereç konulannı kapsamak üzere reform vapılması sarttır. aik Türün. Istanbnl'a geldl. AF'nln Usteslnden bağnnns senatör adayı, uçakUn indi: ve koca şehrin sokaklarmda duvarlarm dillyle karsUandı: • RatU Türün.^ • Sermayenin adayı.^ • Satılık general..' tskenced Tünin.^ Tflrün, duvarlar boyunca yüröda caddelerde okmln yazılanlan.. ve bir dergive verditrl demeçte: Bövle harsılanacaeımı hilirordum. dedi. Karikatürcülcr Türün'ü kunı kafa. Iskelet biçlminde çizdiler. Türfın. Istanhııl'a senatör olmava değil de: Yesil Çam'da Draknla. Vamplr. Frankpştayn rolfinr çıkmaya telmi«s eihi bir se\im«iiz M<ii]ih varatt» Id dostlar başına™ AP11lcrin ıklına turp sıkmalı böylesine btr kimseyi knskoca Istanbul'a senatör adan vapmak dehasmı eösterdiler dlye. AP Içlnde aklı başında adam vok mo? Tfirün. Istanbnl Sıkıvönetim Kumandanıyken üç milyonluk sehri kaç keı pazar «riinö evlnde hapnetti. Simdl ov lstemeye celdljH inaanlartn tnmü. Türün tarafından en aşafei 24 saatlik hapis cezasıvia evfne feapatılmıs kiTnielerdir. Simdi sıradan yurttaşı yolda kolundan tutup çevirseniz: 12 Eldm'de reyini kime vereceksin? Türün "e Neden? Ivi iskence yapıyormıış.. Baska? Sonra benl 48 saat evime hapsetti. Başka? Sonuç Olarak Diyebiliriz ki. EkonoTTik, sosyal ve kültürel kalkınma çabalannı yunitmekle, halka hızmet sunmakla, toplum esenlıgını ve güvenüfeıni saglamakla görevli olan burokrası, zaten yapısal bozukluklar ıçınde ıken, bır de sıvasal güçlenn emrıne sokulmak ıstenmekle. amaçlanndan saptırılmakta ve kendı varlık nedeni ıle çelışmektedir. Bu gelismenın etkitepki mekanizması volu ıle yarattıg» yeni sorunlar ve sonuçlar. tekrar burokrası ustünde toplanmaktadır Burokrasımızın çıkmazı da burdadır. Keza bu gelismeler sonuçta Devletı zedelemektedır. O nedenle, devletı korumak içın tarafsız ve dürust bürokratlara büyük görevler düşmektedir. Bürokrasi Yerleşiyor öte yandan, gerek azınlıklarda gBrülen bu jelişmeler gerekse Avrupa ülkelerının Impara:orluk üstündeki etkılen karşısında, Osmanlı ist bürokratlannda ve egemen gruplarda da ailllyetçilik hareketinin geliştiğini ve bazı ısla Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet dönemi burokrasısmi. 1930, 1950, 1960 ve sonrası olmak üzere dört bolümde incelemek gerekir. Faşizme Geçit Yok... OKTAY AKBAL Evet Hayır TARÎHTEN BİR MIGIRDIÇ ultan n. Mahmud'un erkek çocuklanndan başka onıkl kızı vardı. Bunl&rdan bir tanesı unlüydu. «Adile» adını tası yan bu sultan, Osmanlı monarşısının beş para bıle etmez pek çok kadm mensubu arasında ay ncalıklı, seçkln bir kisiUg» sahıptı. Sayın üstat E3ıf Nacı'nm bır yazısında da belırttiği uzere bu bayan divânı olan bır saırdı. Onun basından geçmis İlgınç bır olay vardır. Konumuzla dolaylı yoldan bağlantısı oldugundan an latmak ısterim. Adile Sultan bir gün Eyüp'teki Arap komutanımn türbesini ziyarete niyetlenivor. Topkapı Sarayı'ndan kallap saltanata özgü arabaya binıp bu ıl çeve yollanıyor. Ama tam «Atik ali.ye geldifti sırada aptest tazelemeden vola çıktıgıru anımsıyor. Geriye dönmeye üsendigtnden olacak. önünden geçtığı çok büyük bir konağm kapısmda araba ?ını durdurtuyor. Orada oturan lar saraya ait bir arabanın geldi pini görünce hemen koşup kapılan ardına dek açıyorlar. Adile Sultan: .Aman efendim önr«den bevânı itizâr'da 'özür dileveyim) bulunayun. Sideri riyadesıyle rahatsız ettim. Ebâ Eyyüb' ül Ensârî've (Komutanın adı) azîmet (GiVmeki evlemekteydlm. Aceleten (Çarçabuki hareket etmiş olmamdan nâsi 'Ötürü> BDtest tazelemeyi tmutmvşum. M H saâde buyrulursa bu vasifeyi ifâ edecevım. diyor. Konağm sâhıbe sı olan çok genç çok güzel bır bavan: « Velinimetimız (Ekme gımızi veren) efendimizin <Padl çahımızın'1 kenmeleri (Kızları* ve linimetimiz demektir, hos geldiniz, çerefler. safaiar getirdlniı» diverek Adile Sultan'ı konağa buvur ediyor. I'adişah kızının ap testini tazelemesi için yaijılma5i gerekenler dönemin en lüks savı lacak bir konforu içersmde hemen karşıianıvor. Daha sonra bu savgı deger komık aynlmak \% tiyorsa da konağın sâhibesl: « Bır 8cı kahvemizîe taüî scrbetimizi içırmeden s u sultanımı nasıl ugurluyabilirim. bu bizim misaörpenerligimize (Konukseverlikt hiç uyar mı'« diyerek bl raz yalvarıcı bır dille Adile Sultan"ı bir sure daha oturmava vü kumîü tutuyor. Neyse kahveler serbetler gehyor, şuradan buradan konuşmaîardan sonra haber siz gelen konuk izin istiverek kal tnyor. Bütün konak halkı gene kamlara dökülüyor. Adile Sultan tam kapıdan cıkarken: c Ah benim güzel kızam, bu kadar Izâ7 ve ikrâraına karşı senm kimin nesi oldugunu sormayı unuttum. Bak pene aceleve gelecekti» demesi üzerine konağın sâhibesi: «Kat>tânı Deryâ Mehmet AH Pa sa Hazretleri'nin zevcesiyim fEşi Vtmi» karşıhgmı veriyor. Adile Sultan çok kısa bir saşkmlık ge çirdikten sonra: • Ya öyle mi? Allah hsyırlı etsin» diyerek arabesına binip oradan hızla uzaklaşıvoT. Onun şaskınlık geçirme smin nedeni adı Reçen paşanın kendi Irocasi olmasıdır. S tt M emokratik hak ve özgürlukler için» savasım verenle]ğ rın başında emekçıler gelecektır elbet. Emek kendını korumak zorundadır Faşiım emege karşı bir Jüşuncedır, bır düaendir. Faşizm adı verilen siyasal akım ınamalcıların, yani kapıtalızmın bir lcadıdır. Emekçılert stedığı gıbi kullanmak, »ırtlanndan para kazanmak, bir tatım düşsel amaçlar uydurup yığınlan ezmek, kırdırmak, dala daha olmazsa savaşlar çıkartıp kırdırmak. Anamalı korunakla, savunmalcla, geliştirmekle görevh «kafa»lar her tilkeie ortak amaçlann ardındadır. Bakarlar ki emekçl yığınlan ayandı, bilinçlendi, anamalcılan beUrli bir çızgıye ındirmek stcgınde, o zaman bır savaş çıkartıp etnekçüeri bir'oınn* iüsürurler, ulusal duygulan körükleyip kendi çıkarlannı, yaarlarını ayakta rutmanın yollannı ararlar. Hangl büyük sa•raştan yenik çıkmıştır anamalcılar? Hiç binnden.. Müyon.arca emekçinin ölüraüyle, sakathğiyle, yoksulluklann en toyusuna duşmesiyle sonuçlanan büyük dünya savaslanndan îonra birbiriyle savasmış ülkelenn anamaicüarı daba da güçlenerek çıkmı$tır. Emekçileri ezmenm. sindırmenuı yoUannı, ^enı yöntemlermı de bularak... Türkıye'nin tepesinde dolanıp duran bir tehlüce var: Faşizm... Almanya'dakl, ltalya'daki, tspanya'dalü v« benzer, una daha çok bize vergi bır faşizm bu. Bagnazlık, koyu mıltıyetçilik, dın tutkusu hepsi hepsi anamalcüığın ayakta kalmasınft yarayan bir takım araçlaıdır. Bakıyorlaj, Türkiye'de emek^ yıjınları gunden gune bılınçteniyor. örgütleniyor, güçlenıyor, tek bir amaca, tek bır ülküye doğru yürüyor, lâf salatalarıyle, çagdışı safsatalarla, bır takım korkubnalarla yılgınlıga aüşnıüyor. Emekçılerın basına geçırilen kışiler ne denli anamalcı çıkarlara ters düşmek istemeseler de akım onlan surukleyip götürüyor. Giderek böyle kişiler tasfiye oluyorlar. Olamayanlar emekç! yıgmlarınm uyanık tutumu, davranışı, iuşünuşüne çaresizce ayak uydurmak zorunda kalıvorlar. Faşizme dur demek, faşizme geçit vermemek, emegin tam hakkını ıstemek, bütün bunlar Anayasanın uygulanmasına baghdır. Gerçekten bır demokratik duzenın kurulması, emekSüerın bu ülkenin yönetiminde söz ve etki sahibı olması demektir. Bugun TBMM'de kaç emekçi vardır, gerçek anlamiyle «emekçı» sayılan kaç parlamenter sayabılınz? Partı lıstelennue yer alabümek, seçilebilmek için bır çok şeyi «vermek» gerekir. Emekçi adaylardan beklenen once budur, kendı sınıfsal çıkarlannı bır yana bırakmak, partinin çızgısınde yUrumek... Bugun işçı sınıfının partisi yoktur, emekçi yıtınlarının tam destegım kazanmış bır partı gosterem«zsınız. Ortadaka uç beş sosyalıst eğilımlı partı kuçucük dernekler gıbıdır, yığından uzak, gerçek emekçıye yabancı .. Şımdilılt bır CHP var, büyük emekçi yığıniannın umutlannı bağladığı Faşızmı önleyecek güce sahıp oldugu ıçın... Ama yann CHP iktıdan anarnalcılıkla emekçilık arasında tam bır «tercih» yapabilecek midir? Agırlıgmı hangı kefeye Koyacaktır? Burasım tamse bılemez. Ama bugünku sorun faşizme eğılımU partılenn, politikacüann, anamalcılığa körkorüne bağlı kışiierin ıküdara gelmelennı bnlemektır. Öyle olunca emekçi yığınlan en yakındaiu tehlikevı onlemek zorundadırlar. DISK, Devnmcı Işçı Sencukalan Konfederasyonu geçen pazar gunu «Demokratik Hak ve Özgurlukler ıçın mucadele. yuruyiişu ve gostensı yaptı. EUi altmıs bın emekçi faşizme karşı olanca guçleriyle düaleceklenni belirttıler. Turkıye faşizm ozentıcılerinın elme geçmeyecektir. Bunun en buyuk güvencesı bılınçlı emekçılerdu. Dısk Genel Başkanı Turkler, «Faşizm urmanmakta devam ediyor. Parababalan işçı sınıfımıza, oğretmenlere, ogrencüere, koylülere, memurlara savaş açtı» derken MC ıktıdannın tutumunu eleşbrmış, gerçeklerı yerlı yenne koymuştur. MC, o kadar kendinden geçmıştır kı Istanbul'a aday olarak Faik Türün'ü göstermiştlr. Görevli oldugu yülarda sureklı anamalcılan destekledıgı, emekçüenn her davranısına \?sal engeller diktiği bilınen bir kişıydı Türün. Büyük emekçi yığmlarır.ın yaşadıgi bır kente aday olarak boyle birini gösteren MC'nın gerçekleri ne derece görmedıği. ya da gerçeklerl bile bıle ustlenne gıtaıek gucunü kendınde bulduğu meydana çıkıj or. Kemal Türkler diyor ki: «Onlar emperyalist tekellerle ortaklık kurmuş bır avuç parababası, aşm somürü ve kâr düzenının devamı ıçın faşızmi ıstayorlar. Bız balkız. Halkımız bağımsi2İüc, demokrası. barış ve toplumsal üerleroe ıstıyor. Küçük ayrüiklan bırakarak guncel tehlike faşızrr.e karşı acil hedefırruz demokratik hak ve özgürlüklerın korunma>;ı, uygulanması ve genışletümesı içın guçlerımızi bırleştırelim. nemokrasl cephesıne venı kıüeler kazandıralım Hepımıa onümüzdeki Uk gorev olarak iIC ıktıdannı ve onu oluşturan knruluşlan zayıflatmaya, bu yasa dışı azınlık ıktıdannın ömrünu 1ısaltmak amacıyla bırhkte Anayasal mücadeleye çağırıjorıım.» DISK onbmlerce uv.sıyle ıaşızme karşı ciıkılen guçlü 5rgutlerden bındır. Faşızr;] T'S'kıye'ıJe kendıne yer bıılamayacaktır. Faşizme ozenemer Tuvk ulusunun bı'mcı. demokrasıye ınancı. aydınlut yarınlara özlemı onünde yeruk düşecekler, yıkılıp gıdeceklerdır. MIGIRDIÇ İŞİN SONUNU SEZMEYE BAŞLAMIŞTI. KABAK ONUN BAŞINA PATLAYACAKTI. YTJRT DIŞINA KAÇMAYA YELTENDi. AMA HEMEN YAKALAYIP TUTUKLADILAR. Doç. Dr. Sırrı AKINCI şıklılığıydl. 184C'da Osmanlı Donanmasına «Kaptanı Deryâ» oldu. O sırada yaşı 32"ydı. Şımdı bu satırları okuyan sanlı bahrivemızın genç subayları kuşkusuz* « Vay eanına uşaklıktan yetişmt» adama bak. Nereden nereye gelmiş» diyeceklerdir. Ama hiç şaçmasmlar Böyle bir yükse'is düsman başma. Avaklar biİRisizlik «Cehin batakliRina sap lanmış, koltuklarda sarayın yük aeltici, destekleyici, konrvucu el lert. başsa devletm en vüksek katlanndan bırinde. Yükselmenin bbylesı olmaz olsun. Mehmet Ali Pa'sa 1848'de «Mecilısi Alive»ye «Keis. fBaskan> oldu. O yıl yeniden Kaptanı Dervâ^!^a bir kez daha getirildi. 1849'da «Ser Asker» (Baskomutan> «eçıldi împarat<,rlu£ım kara kuvvetleri de artık omm buvrufundaydı. Daha bitmedi. 18ö2'de ne olsa befeiırslnız'* Hemen söyleyeyım: «Sadrazam> <Başbakan>. Gorülmektedir ki. pasanm talihi: .YüriJ Ya Kulnm. Tannsal (^ ısteğine tam anlarmyla uymaktay dı. Aneak Mehmet Ali Pasatım bu çok tatlı yükselışler arasuida canını sıkan bir kişi vardı. Bu biras t»rth okurmıs kisilerin ke«: tırecekleri ü?ere Tannmat'ın ku rucuçu Bürük Reçit Pa^a'ydı O »kılli bir adamdı. Ü^telik böviik bir kültürte vüklüvdll. împaratorluktaki çöküntfmün nedenlerini bilmektevdi. «Dıni Celili îslâm»m bımtı önleyemivecefini anlamıştı. tslâmsal bafnazlan cileden çıkarmaktaydı. îleri fıMrlerinden. anadili jribi Fransı» ç* konusmasından ara nra lük takmasından. tpek Sivmestaden vobazlar deli divane obnaktaydılar. Ona taktıklan «d da ılemçtır «Mübalatsız> CDine Saygısız). Bugun olsavdı •Komünist> diyeceklerinden hiç kuşkunuz olmasın. Mustafa Reşit Paşa., Tannya tıeygambere bağlanmadan önce akla bağlanmayı yeğlemekteydi. Doneminın solcu görüşünü temsıl etttıektey dı. Ganptir soyca bağlı oldugu kentte sayın B. Ecevıt'ın bağlı oldugu kente uymaktaydı. Yanı Kastomonunuydn. Mehmet Ali Paşa çekemedigi Büyük Reçit Paşa"ya karşı, açık, gizli her tür lü yıkıcı girişimi savsaklamıyor du. Aralan çok açıktı. Bu sonuçta «Kınm Savaşı.nın dogmasında bır prken oldu. «Esvatı Sudur» (Sadrazamlann Sesleri> adlı kitapta bu nokta önemle be lirtılmektedır. Mehmet Ali Paşa'nın eşme karşı ahlâksal tutumuna vukarda değmmı>tık. Onun ötekı bir özellıği de ucuzca «Fa tihlık» elde etmektı. Bunun ıçın de devletm başma hiç yoktan bır • Karadag Sorunu. çıkarmıştı Bal kan yanmadasının bu etnık gru buyla Osmanlı Devletı arasındakı savaşta çok kan döküldü. Tanhçi Cevdet Paşa bu konuda Mehmet Ali Pasa içın: «Gayretı cahilânesıvle devletin başını derd1 azîm'e soktu. dempktedır. Mehmet A Pasa tutkulannın atesıv H le kavnılmaktaydı. 1854'te Büvük Resit Pasa'yı Ki bu sırada Sadrazamdı kamunun gözıinden düşürmek ıçm tstanbul'un medrese öğrenoılenrti (Softalar) ona karşı ayakiandırdı. Fatih. Bpv»7it med :selerımn kafalan örümeeklesmis ne kadar softası var«a: • Reşit P?sa varken ılim vaoilmaz. tlim artık gök vüzüne çekilmiştir» diverek alanlara do kiildüler. Üstelik ,ülünç bir piri şime gectiler. Medreselerin rahlelennl îstanbul minarelennin serefeîerine astılar. Olavdan Sul tan Abdülmecid'in fazlasıyla cam sıkılmıstı. Softalan kıskırtan lan araştırmaktaydı. Mehmet Ali Paşa bunu hemen sezdi. Bu kez 7a\*alü softacıklara karşı oldu. Onlann çogunu tutuklattirdı. Herbirinin başına bir «Faik Türün. kesiierek vaDmadıgı iskpnce katmadı Bey çoğunu da Girit'e sürdürdü. Mehmet Ali Pa şa'nın marıfetleri saymakla bitmez Çıkar sağiamakta da usta mı ustaydı ve bır Ermeru bu igrenç Osmanlı paşasımn çevTesınde pervaneydı. Adı da: «Mıgırdıç Cezayırlıoğlu.ydu. Paşa bu henfle içlı dışlıydı. Mıgırdıç onun konagına her istedığı zaman sorgusuz sualsfe rahatçasina girebilmekteydı. Çünkü pasa nın «îltizam. (Vergi> ışlenne bak maktaydı. Bundan ötürü de cevirmediSi dolap yoktu. Pasa, Mıpırdıçtan az denmiyecek nicelikte altın parayı sözüm ona borç almıstı. Karşılıklı olarak da ona Benim mühürümü bas sahta hisse senedi çıkar» bgüdünde bu lunmuştu. Böyle islerse Mıgırdıç in arayıpta bulamadıgı seylerdi. Sahte hisse senetleri düzenlendi. Ne var ki, Büyük Reşit Paşa'nın haber alma kavnaklan olayı duy muş çoktan paşaya iletmışîerdt O da doğru Sultan Abdülmecid in katına çıktı. Durumu aynntı lanyla sundu. Olaylar kötüye dognı gitmekteydı. Mıgırdıç ışm sonunu sezmeye başlamıştı. Kabak onun ba şına patlayacaktı. Yurt dısma kaçmaya yeltendı. Ama hemen vakalavıp tutukladılar. Kalk bu işe çok sevındi. Şaırin bin: Haps olup gıttı Mıgırdıç teresı» diye tarihi bıle düşürdü. Mıgırdıç'ın ennde arama yapıldı. PeK çok altın, gümüş parayla sahte hisse senetlen ele geçti. Bunlar bır adli soruşturmaya konu oldu. Mühür için Mehmet Ali Paşa'nın kanısını sordulan • Benim bu ışten hiç haberım yok. Mıgırdıç kâfiri mühürümü taklit etmış» dedi. Bunun üzerine bır bılirkışl toplulugu kuruldu. Senetlerin al rındakı mühurler bırer bırer incelendi. Muhurlerin taklit olma dıklan kesınükle saptandı. Bu sırada ikınci bır olay patlak ver dı. Nevrokoplu Mehmet Bey adında bir kişi: « Mehmet Ali Paşa benim tam onyedıbın kese altınımı dolandırdı» dıye ortaya çıktı. Rezalet birbinni tzlemekteydi. Artık işe hükümdann el koyması gerekmekteydi. Niteklm öyle de oldu. 1858'de Bâbı Ali'ye ate$ püskürerek geldi. Her türlü protokolu çigneyerek Sadrazam Mehmet Ali Paşa'nın oda sına hızla gırdi: ona: «Sen haini dın U devlet bir hırsızsın. Biliro rum daha önce de softalan bana karşı kıyam ettlrmiştın. Sen mühür basmasını bildığin gıbi senin ehnden mühürü alacak olanlar da vardır. dedi. Mehmet Ali Paşa rezil olarak vıkılmışU. Aa sonra da Sinop'a sürüldü. Bugün de sagcı basm dışındald gazetelerde bır «Hayali Mobilya Yolsuziuğu». bir «Mıgırdlc SrUef yan. konusu bırincı sayfalarda yer almaktadır. Namuslu Türk vatandaşlanyla aydınlan hop oturup hop kalkmaktadırlar. Bu konu vüzünden solcu sagcı muhalefet en kesktn eleştirüennı «Millî Cepbe Hükümeti.ninin Başbakanına yöneltmektedir. Onun savunmalanysa yan tutmayan bir vatandas olarak bıldırelim ki. hiç de dovurucu degıldır. Aksi kesinleşınceye dek her insan namusludur, onurludur. Bu kural kııskusuz savın Başbakan ıçm de gecerlıdir. Ama o «Mılll Cephe Hnkiimeti.rm başındayken yapılacak incelemeler, kovuş turmalar. verilecek kararlar dog ru da olsalar hL, söz götürür lçertktedırler. Bundan 6türU onun vakit gpçirmeden görevinden ayrüması (Istifa) gerekir. Bunu yapmazsa o zaman 1ş halka di)şer. Onümüzdeki mılletveklH se çimlerinde eözunü açar vepyeni sivasal bir iktidan is başına (ferlrir. O ıkttdsr da Menderesvâri: • Devri1 sabık varatmayaoairız. safsatasTnı bir vana bırakarak kangrenlenmiş yaraya van tutmayan bir kurul aracıUğıyla vürürlükteld yasalar içersınde neşterinı atar. Böylece sayın Başbakan ya iftırara uğramıs bir insan kimligivle tertemiz olarak Ttlrk kamuovunun karsısına çıkar ya da MehmeU Ali Paşa J? bi yıkılıp eider. Çok sevimll adam, kara gözlnkleriyle {Ulınet yaıüjle, heğendiğim tip... tvi mi? Törün cok akıllı sdam oldutundan Iskenceci oldnpunu da kendi dlüvle açıklamıstır. 29 Mayıs 197?'de bu volda MUliyet'e sıınlan sövlentiş Istanbul'un senatnr adayı: Ben arastırdım, İskence denen hareketın ekseriyetl» tabana vurulan birkaç sopa ve tokattan ileri Bitmediginl gordüm.» 7 Şııbat 1S74 (rünln Hiinrlyette vüıe Istanbul Senatör adayının ru ilrinc itirafı ver alıvor: « Dün ne oldu, ne yapıldıvsa bugün de onlar olmuştur. Biz yeni bir metod takip etmedik.» Ba hafta vıyımlsnan Yanki dereisine de Erenköy'dekl fskence kö«kfinde yapılanlan şöylece özetiiyor Istanbul'dan AP senatör adayı: « Buraya sanıklar ellpri kelepçeli olarak getirilıyorlardı. Soruşturmada ıdeolojık konularda ıhtısas sanıbı oldugu içın sırasında sadece yardımcı olarak bir MİT elemanı da bulunuyordu. Sanıklann gözlerine bant kapanmasının nedeni. gizli olan elemanın teşhis edilmemesidir.» Vallaht ben bunlan okuvıınca. yalnız APHilerin defcil. aynı zamanda Türün'ün aklından da kuşknlandım. Yahu hunlann hepsi snçtnr. tnsanlann (rizll köşklerde gBzleri batlı olarak Idpolo.fik konutarda MÎT plemanlannın katılriıp ekiplerle sorıruva çpkilmesl. Anavasamıza. ceza kannnlanmıza avkmdtr. Töriin. Hkenrecfhas) nldujhına kendi dllivle anlattiktsn sonra, duvara vazılan yazılar nasıl başka tflrlii olran? Bir kez Ideoloiik sonru ne demek? Türkivp'de sanıklann Rözleri baeh olarak fikirlerl •»üzünden sonruva cekildifeini dünya âleme llân eden hn Tiirun'ün. Papadnpnlos Cuntasının Askeri Polls Sefi Yuannirtlsten ne farkı varî Istanbul'un dnvarlarına Türün'ün de söylediği gibl boya Ue yazmışlar: Sermayenin adanu Türün... Ama sermavcnin adamıysa Türün, ben bizim sermareve de acınm. Bu denli detrifre olmuş ve iskence vaptıjhnı kendl ağzıvla anlatacak kadar keskin zekâlı bir adamın çevresinde bütfın sağcı partilerl toparlamak planlamasım kim vap. tıvsa aşkolsun' Bu vollan hanjrl kilavnz kargalar gösterlyorsa. bulup teker teker tehrik etmell.. L'mnmî Ma|a7alann deposunda sermayenin işine yarayacak baska bir şey yok d? tam BANKİŞ Türkiye Banka Sigorta Büro Işçileri Sendikası TAM ve TAM HAYAT SİGORTA ŞIRKETI ILE TOPLU IŞ SÖZLEŞMESİ IMZALANDI Işkolunda imzalanan en lyi sözleşmeyle lşçilere aşagv dakı haklar elde edilmiştir: 1 Işverenin işçıyl lstediginde işten çıkanna hakta kaldırılmıştır. tşçl ancak 2 sendıka, 2 ışveren Uyesinden oluşan disıplin kurulu kararıyle işten çıkarılabileceJctir. 2 İşçi muvafakat etrnedıkçe başka şubelere nakil ve tayinı yapılamayacaktır. 3 Herkes yıida 26 İşgünü izin kullanacaktar. 4 Halta taull cumartesl • pazar fk1 gündür. 5 Günlük çalısma günde 7^ saattir. 6 ödenen ıKramiyeler 2 maaş daba artüninuştır. 7 Günde 20 TL. yemek ücreU. 8 Sef muavinlerine her ay 350 Tl. tahsisat Şeflere » Sbo TL Daha Ust kademeye > 65ü Tl. Bilmen her llsan ıçın » 600 Tl. Veznedarlar ıçın » 50ü Tl. tazmınat I B.M. delgi personelıne 400 TL Tahsüdarlara > 4U0 Tl. 9 İUU Tl. çocuk zammı 10 Yuksek mıktarlarda yakıt. evlenme, dogum, ölOra v.b. yardımiar. 11 1 000 Tl dan başlayıp senesine 30 Tl. îlâvesiyle 2.000 Tl.na yaklaşan zamlar (1.1.1975'ten itibaren 9 ayüi farklar ödenecekür). 13 3,5 ay sonra 1.1.1976'dan itibaren 530 Tl. daha zam. 13 îstifa etrne haU de dah.l ışten aynlmada senesüM bır aylık kıdem tazminatı. BANKİ9 Cağaloğlu, Babıâll cad. No: 14, kaî 3 îstanbul Telefon: 28 51 42 T.C. MiLLÎ EĞiTiM BAKANLIĞI Hukuk Müşavirliği' İLÂN Millî Eğitim Bakanlığından: Bakanlıtıreıı Hukuk MüsavirliSinde acık bulunan 3. dskadrolu 1 adet 2. Hukuk Müşavırlıgıne naklen veya açıktsn mulakatla atama vapı'acaktır. MSttkaU katılabamek İçin: I Hukuk Falcültesi mezunu olmak, 3 160 Savılı Kanunun 4. maddesinde sayılan kunımlarda en az 10 yı) bilfiil çalışmıs bulunmak, 3 Bu sflreyi Hukuk Müşavirligi, Hukuk tşleri Müdürlüğü, Avukatlık kazai mercilerde Raportörlük gibi meslekî hizmetlerde başan ile geçtrmiş olmak. • 657 sayüı Devlet Memurlan Kanununun 48. maddeslnd» vazüı genel ve ozel sartlan tasımak 8 Acıktan atanacaklann 3. Uncfl madde yasıh meslekl hızmrtlerinden avnlmalan tsrihinden ıtibaren Uç yıldan fazla süre eecrnemis olması. • Hw oir aflavin 2. maddede yaniı hlsmetlerine ait «Müddetl fıizraet» cetvellenni bulunduklan veva aynlmıs olduklaı daireden olarak almalan ve tercömei hallertnı gö^teren Dtr dılPkçe fle tstenilen beîgeleri dılekçeve eklemek suretiyle BakanHSimız Hutruk Müşavır'.ığıne müraeaatlan gerekmektedır. Mülikat 2 ekim 1975 perşemb» günu saaf 14 30*da Hukuk Müsavirligınde yapılacalrtır. (Basm: 23553/7466) Antakya Belediye Başkanlığından 35229 adet kaoi numaratai plakası 2 İ I savılı kanunun 4H 31 ITIC: maddesıne söre kapalı zart usulı) ıle satm alınacaktır. îhalesı 10 101SI7S eum» eünü saat 15 3 >Q Kncunıen<' a de vapılacaktır Mufiammra bedell 3 ° 2 nra omp Keçıcl 52 U temtnatı 2850 Uracür. Şartnamesı çalışma saanp'ınrip einiiebillr. (Basm: 23213/7464) tşte tnı Mehmet Ali Paşa'nın (1813Î868> vaşam öyküsune biraz degınmek ıstemekteyım. O hemşmli su katılmamış üstelik kara cahf! bir Lâz'dı. Fındıfc tüc carı olan babasıyla bırlikte küçükken Istanbul'a geldi. Bıraz büyüdükten sonra gene bir Lâz olan «Kavıkçılar Kâhyalığı>ndan yetisip Osmanlı Donanması'na Kaptanı Deryâ ODPniz Kuvvptln ri Komutanıi olan Papuççu Ahmet Paşa'nın konagma «Usak» olarak eırdi. Bunu doğal karşılamak gerekir. Çünkü Lâz Lâz"ı kayırmadan edemez. Buradan hır kolayını buluo saraydakı «Hademei HtiTiavun. görevıne atladı. 1831'de .Mabevmri" (Sarann Sek reterf) oldu. 1839'daysa kendısine «Pasa»lık finvanı venlerek sa ravdan «Cır?5» (Dışan Çıkanlma> edildi. 1844'te Tophane MıiSirlifii.ne atandı. 1845'te Adile Sultanla dıllere destan bir düğünle evlendi. Bu bafctta (Akid) baslıca etken paşanın çok yaka (KeKiâmcılık: 1129) 74 SU İ LAN PTT Genel Müdürlüğiinden: 1 Mılll Kgitım Bakanlıfı ile dtlzenıcnen orotokol W reglnoe tstenbuJ Gültepe Endüsrri Mpslen usesının 1'eJe» komünıkasyon BolümUne alınarsl' ft'rencilertn tamamı (ienel Müdürlütümüı nesabına burslu olarak okutulacaStır. 2 ÖÇrenciler. Istanbui Endtlstrt Me«;leS Ltselprında 26 Kylü) |y?b Cum» etınü vapılacak senel test untıhanı tonucuna söre seçıifcektıı. 3 Bıırsıverhge alınaeaK fiSrendlere avds 390 FL. burs *e vılda I deta 300 IL. ek t«dtve vapilacaknr tstekiıierın lsranbul'daki hnrilistri Meslek Uselert M(l> dUrluklenne müracaaiian rtca olunur. (Basın: 23310/7462)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle