19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TKT CUMHURİYET 12 Eylül 1975 abancılann yurdumuzdan tarihsel eskl yapıtları kaçırdıklanna ilışkın haberlere sık sık rastlanır gazetelerde; bu kaçınlanlann birtakımı, uygar bır insarun meraklan arasında yer alan konularla bağınülı parçalardır, değersiz eski paralar gıbi, her yerde alınır satılır, mtizehk bir değerleri yoktur. Giderek, yurdumuzdan çıkanlması yasak olan anforalar (iki kulplu eski testller ki, batık gemılerden çıkarümaktadır, eskiden şarap ve buğday taşımak için kullanıUrdı) içın gösterilen aşın duyarlık yersizdir bile, çünkü anforalann butun çeşıtleri, ornekleri müzelenmıze konmuştur, üstelik Güney ve Ege denizlerimizin dıbı anfora kahntılan ile doludur. Bunlardan birını yurttan çıkarmaya kalkan yabancı tutuklarur. Dahası var, Troya örenınden ufak bır taş alıp anı olarak saklamak istesemz, örenin bekçısi buna engel olur. Knidos öreninde, eski kiremıt, kınk mermer parçaları yer yer yıgınlar halınde durmaktadır, o obeklere eğılıp kuçük bır kiremıt parçası almaya kalksanız bekçinin düdüğünü duyarsınız. Devletin topraklarımız üzerındeki eski yapıt kalıntılanna bunca duyarlıkia sahıp çıkması övülecek, ovunulecek bır ıştır elbet ve ınsan düşünur, Bdtılılar bu topraklarda bulduklan eski yapıt kalıntılarım kendı ülkelerinin müzelerıne taşırlarken bız nasıl olup da ılgisiz kalabılmişız diye üzuluruz. Buglınku aşın duyarlık, o ılği sızliğe karşı bir tepki tnıdır? Y OLAYLAR VE GÖRÜŞLER İsteyen İstediğini Götürebilir Melih Cevdet ANDAY masi. tarih biliminde bir devr.m nıtelığı tasıyordu. O sıralarda bızım bu olaylardan hıç haberımız olmaması utanılacak bır sey değıl mıdir? Bu ılgısızhk, tarıhın gızlennı ara^tı^an. geçmıstekı olaylan aydınlığa kavuşturmak ıçın çabalayan Ba tılı bılgınlenn gozunde, tam b:r mlgısızlık \e gtri lık olarak nıtelendınlmıyor muydu? Ingıliz gazetelerınde başlık olan bır haberm, kendı toprakianmızla ilgıli bır buluş olmak dolayısıyle bızde bır satırla olsun yer bulamaması uzulecek bır olay degıl mıdir? Bugün artık anlasılraıştır kı, eskiden Yunan tansığı (mucızesı) denüen uygarlık. Kuçuk Asya uygarlığının bır ürünudur. Hıtıt. devlet kurmada ve hukukta Roma'nın ılklığını ortadan kaldırmıştır. Bu toprakların üzerınde oturmakta olan, bu topıakları yıırt bellemış bızler, boyîesi onemli gelişmelere nasıl da gozlenmızı. kulaklanmızı kaDayabilmışız'» Bunca eenlık ve bılısızlık ne ıle açıklanabılır?.. Düşün, düşün .. derken aradıgımız o «neden. ortaya çıkıverdi kendıliğınden. Geçen ay Antalya'ya gıden Kültür Bakanı Rıfkı Danışman, miızedekı Roraa yonutlannı (heykellerinı <. Bızans do nemınden kalma yapıtlan gorünce, «Niye tutuyor sunuz bunları burada, Romanmkılerı Roma'ya, Bızansınkilen Yunanıstan'a gonderın, Islâm eserleri bize yeter..» demiş. Işte kimi zaman güncel bir olay, geçmişin gızlerım ortaya çıkaran bır anahtar ışlevı gorüverir, karşılık bulamadığıruz sorular bır bir çözulmeye başlar. 1975 yüında bır Kültür Bakanı boyle konuşursa, dünyada daha Hitıt admın duyulmadıgı bır sırada, bır Ingilız bilginınin bunu ortaya atıvermesi, bızım devletlilenn ılgısını uyandırmamış olabüır dıj'eceğız. Arkeolojı bilimi nın daha doğmadığı bır sırada, Schliemann admda bır meraklınm kalkıp Hısarlık'ı (Troya) kazma sı karşısmda oralı olmamak, şımdiki Kültür Bakanınm tutumundan çok daha anlayışla karşılanacak bır olay sayılabıhr. Anadolu'yu soyup soğana çevıren eski yapıt kaçakçılığının farkına varıldıktan, boylece aşın bir koruma dısiplmıne gırıldikten sonra, bır Kültür Bakanıntn, muzeleri mızdekı eski yapıtlan yabancı ülkelere gonderme mız gerektığını ılerı surmesı ise, artık bılısızlık le bıle açıklanır bır olav degildir. Anadolu'daki Rorna dönemi yapıtlan, Anadolu uygarlıfının bır parçasıdır, onları bugun Italya'ya gonderser.iz, ko nacak jer bulunmaz. Bızans kalmtılannm Yunanıstan'a gonderılmesı onerısi ıse, tüyler ürper tıcı bır kültür ve uygarlık duşmanlığından baska anlama gelmez. Buna ancak Yunanistan sevinır. 1821 Mora başkaldınşından tâ Birinci Dünya Sa vaşına değin. Batılı emperyalistlerin TUrklere karşı yürüttükleri düşmanca propaganda. «Bu kül tursüz Asya kavminin, uygarlık topraklarından çıkanlrp geldüderl Orta Asya'ya sürülmesl» blçi minde ele alınmış ve boylece dunyaya yayılmıştı. Atatürk devrimleri denilen olaylar dızısı, yur du kan dökerek kurtardıktan sonra, burada oturan ulusumuzun hiç de kültürsuz bir yığın olma dığını tanıtlamak amacma yönelik çabalardır. Nltekim Atatürk'un, Anadolu topraklarmın îyonya öncesi kültür ve uygarlıklanna da eğılerek, Türk arkeologlan elıyle kazılar yaptınnası, hem dünya büımıne katkıda bulunmak, hem de ve daha önem li olarak, bu toprakların bütün geçmışini benim semek, bu topraklarda sağlamca oturmak anlayı şının göstergeleridır. Bu konuda harcanmış bun ca emeğın, bir Kültür Bakanı ağzmdan hiçe îndırgenmesi büyük bır talıhsizlıkten daha acı bir şeydır Yazımı bitinrken, Osman Kamdi beyin anısı bnünde üzüntü ve saygı ıle eğılmek isterirn. O Osman Hamdı Bev kı. Anadolu arkeolojısı tistüne yazılmış bılimsel kitaplara adını geçirtmekle, bizi bılım dunyası karşısında boynu bukuk durumdan kurtarmıstır Zmcirlı kaz'larında uç levhayı ılk bulan bu uluslararası değerli bilginimiz ıçın C. W. Ceram şunlan yazıyor: •Hamdi Bey, Turkıye'de ılk kazılan yarjan ve bu alanda günümüre kadar çalısan Turk bılım adamları ıçinde hızmet leri unutulmaz, önemh bır bılgındir.» Bu sozleri belki de Kültür Bakanımız Olmaz olsaydıS dıye karşılayacaktır Türkiye'de müzecılığin kurucusu ve bu amaç la Topkapı Sarayı altmdaki o güzel yapıvı vaptır mış, dünya bılüninın belh başlı merkezlerınden bi nnı yaratmış olan Hamdi beyi, Türk müzelennden Roma ve Bızans yapıtlannın başka yerlere gonderilmesı önerısinı duymadan öldüğu ıçln mut lu sajabılirız. Kaldıralım artık yurdumuzdan eski yapıtlan göturmek isteyen yabancılar içın koyduğumuz ya saklan. Muzelenn kapılannı da açalım ve oralara, «fsteyen yabancı, ıstedıgını alıp götürebilir» diye levhalar asalım. Millî Selâmetçiler, .Tunst döviz getirir ama ahlâk gottirür» ıncısmi ortaya atmışlardı; Kultur Bakanı daha da köklü bır dnende bulunuyor Top raklanmızda eski vapıtlardan kurtulduktan sonra artık tunst de uğramaz olur yurdumuza, böyle ee kaygılanacak hıç bir durum kalmaz ortada!.. Sermayenın Adayı • stanhul eski Sıknönctim Kumandam, Lrauml MağazaI lar veni Yönetim Kurulıı iiıesl Faik Tiirün, Adalel Partisi Jstanbul Senatör adayı olclıı (iazetede bu haberi okuytınca yakın eeçmise dosru kavdı rtüşüncelerim 1971 yılında meşlııır 12 Mart Muhtırası verilince, zamanın Başbakanı Sülevman Demirel. sapkasını alıp koltuğu bıraknuştı. Erim Kahinesi kuruJdu ve 23 nisan 1971'de sıkıyönetirn ilân edüdi. O sabah ülkede «özaltına alınan birinci kisi oldıım. 26 nisan günü bu kösede vavımlanan «Tanzımat Kafası» haşlıklı \azıda suç cörnıüştö SıkıvöneHm SavcıliRi... Bir basın ve fikir davasıydı sözkonusa; amm, S n u m 1971'de Faik Tiirün bir bildiri vayınlayarak kımtıovunu aldatmak için şu açıklanıavı vaptı: Nezarete alınan Uhan Selçuk. fıkır suçundan sanık değıldir. Ovsa «Tanzlmat Kafası» baslıklı yazıdan yar^ılanmak için birkaç hafta içinde Sıknönetim Mahkemesine çıkarıldım. Hapis \e sürırün cezasına mahküm oldum. %skerî YarRita'p. karan görev açısından bozclu. Dosva siril vargv ya aktanldı. Istanbul l'inri Atırceza Mahkemesinde RÖrülen avnı davadan beraat ettim Ne var ki 12 Mart faşizmi. çocn vazar. devrimci. tlericl kişi sibi benim de hasıma durmadan dava sarnordıı. «Madanoğlu Da\ası» hunlardan blrivdi 19 efcim I<n2 grıinS Yeniden gozaltına alındım. Bana eösterilen kâçıtta Faik Tiirün imzası altında şu cümle »ardı: «Görevli grupa teslım Ü7ere > Kadıköv Kavmakamlığı onünde bir baska arabaya geçiriltlim. Gözlerim baelanrlı •sonrarian meştıur olan ErenköVdfki iskence köşküne sötiiriildüm. Bir hürreye kapatıldım. Ellerim ve ayaklanm zincirlendi. Bir yatağa yatırıldıın. \vaea kalkmak TJSaktı. Bir ay süre\!e (5zlerim bağlı ol.rak işkence \e baskı altında sors^ı^a çekildim. Faik Tiirün o sırada basına \ine açıklam» vaptı: İllıan Selçuk, Istanbul'da vvku bulan bomba olaylan nedenıv'e gozaltına almmıştır. Tiirün yine cörevini kötöve kuHanıyor; kamuoyuno aldatmak için gerçek dışı konusuyordu. • Bunlan neden »nlatıyorum? Işkence, mlskence, baskı, maskı, çafınuzda alınteri özKârliilderini sa\unan ve çıkar çevrelerine karsı uğrasa g\rvn her kl^lnin basma çeleblllr. Önemli olan, benim basımdan çeçenler değil. bugünkü Istanbul Senatör adaymın kimliği re davranışıdır. Devletin sorumlu makamında oturan bir kimsenln Iskence yöntemlerini benimsemesi TC resmî sıfatını gerçekleri tahrif etmek İçin kullanarak halkı aldatması. tdsiligini damjalar. Niteklm bu damga, daha sonra daha derin olarak Tiirün' ün alnına kazınmış: sermaye çevrelerinin adamı oldafen kanıtlanmıstır. Tiirün, 1971 ni.vanından başlayarak tld buçuk vıla vakın bir süre Istanbul'da emekçi kltlelerinJ ezmek işlevinl sürdürdfi. Bu zarnan parçası. Türkive'de enflas^o^ıın eo azgın dönemidir. Resmî rakamlara gSre rüıde 30. ama Iterçekte yüzde MVi aşkın bir hızla eelisen pahahlık. dar pelirli halkın ve emekçi vığınlannın bellnl bflkerken: Turün, grev, toplantı. gösteri \ürüyüşü vapmak Isteven Iscilerin eylemlerini sfirekli biçimde vasakladı; Devletin sıkıjönetim sorumlusu eibl değil. sermave çevrelerlnin tılzmetlisi gibl davrandı Bir toplumda rhatlar ücretlerden çok daha hızla vükgelirse, sömürü çarkı hi7İı dönBtor demektir. TürÖD'ün Istanbul'daki iki buçuk rıla vakın eörevl. bu çarkın voksullar, dar eelirlller. emekçiler. ısçiler aleyhine dSıunesinl sağlamak olmustur Sermave çevreleri bn hizmeti degerlendirdikleri için Faik luriın> bir sirkpt vönetim kı:rulunda çıkar sağladılar. bövlece «al cülüın ver rfilüm» formülü üzerine alışvens yürüdü Devletin sorumlu makamında htılunurkcn vetldsinl sermare çıkarlarına göre kullanıp, empklive aynlınca bunun karşüığını alan biirokratlann savısı az değiidir. Tiirün bunlardan biridir; kişiliği de bu sörecte nellrlenlr. Gerçekte acınacak durumdadır: çünkil cıkar çevrelrrine karsı Idsiliğini koruvamaTan zavıf bir kimliğr sahiptir Simdi «hayali mobilva» ticaretl vaparak De\let Hadnesinden nasiplenen Demirelrllerin listesinde aday olarak boy gösterijor. Tiirün: tam yerinl bulmustur. Ne dlyellıu; Pazaıola!^ Schlıemann, 1870'te, Troya hazinesini bulup dısan gotürurken, bızim yetküilerimizın akılları neredeydı 1 (Bu hazıne tkincı Diınya Savaşı'nda Almanya'da kaybolmuştur.) yoksa o zamankı yonetımde bu konu ıle ılgili bır yer mı bulunmuyordu? Daha kotüsu, acaba yoneticiler, kalıntıiarın kaçırılıp gotürulmesıne aldınş etmıyorlar mıydı? Rodos şovalyelerimn yıkıp, taşlan ıle Bod rum kalesım kurduklan Kıral Mosole'nin anıt mezaruıdan kalma duvar kabartmalan British Museum'a gotürülürken yoksa bizim yöneticüer bu putlardan kurtuldukları içın seviniyorlar mıydı? Benı en çok düşunduren ve üzen olaylardan bırı de şudur: Charles Texier, 1830larda Anadoluya gelip, eski Tavıum kentini bulacağım derken Hıtıtlerın başkenti Hatusas'ı (Boğazkoy) bulması Batı bilım dunyasını yerınden oynatmıştı; daha sonra Archıbald Henry Sayce adlı bilginin «Hıtıt Kâşifı» olarak Ingıliz gazetelennde başlık ol Gayri Bunda Bir Iş Yok... OKTAY AKBAL Evet Hayır SAYM tLıce var mıydı"» Turhan Ilgaz arkadaşımızın bu sorusuna yanıt bulmak olanaksızdır. Lıce gerçekten yoktu ki! Dokunsan yıkılıverecek bır takım çerden çbpten evler. Azıcık sarsıntı karşısında dam çokuyor msanlann kafasına. Bunlar «yapı» değıl, ne pekı, bır barır.ak! Kımbılır kaç yüzyıldan ben yapımı değışmeyen malzemesı değışmeyen en ılkel konutlar. TV'de gorduk, resımlerde seyrettık, gıdıp goıenlerden dınledık, okuduk. Lıce' nın, koylerırde, merkezınde yerle bir olan yapılar sozcugunun gerçek anlaraı; le «yapiı sayîlamayacak bır takım barınaklartîır. Bunlara ancak bu ad verüebılır, barınak! Yağınurdan, kardan, gıınesen az çok korunulabılen bırer «juva». 1975 yılında Turkıye mızın, Türk halkının hangı koşullarda yaşadığmı gozler onune seren bır korkunç olay, bu deprem. Arada bır yer boylesıne sarsılmasa, koyler, kasabalar yamyassı olmasa. bmlerce olü, bırüerce yaralı Turk uıusunu buyuk acılara sokmasa kımsenın kılı kıpırdamayacak! Bu kaçıncısı? Hepsinden sonra başlarız yazmaya, söyleme;e, konuşmaya: Bu bize yeni bır ders olmah, dıye!.. Ders, ders, ders! Bırsey ögrensek ya bunca dersten, bunca acıdan, bunca gozyaşından. Yurdumuz büyük deprem bolgelerınden bıri sayılıyor. Öyleyse evlenmizi yaparken bu gerçeğı göz onune alacağız. Herşeyi ulus çogunluğunun >ararı açısından duşunmek, hesaplamak zorundayız. Türkıye yoksul blr ulkedır, bu.yQİtsul ıılkede buyuk zenginlıklere, göstenşlere yer yoktur. Kırk mılyona eşit bolmek gerek yaşam hakkını. Buna ne ad verırsenız verin, sosyalizm, sosyal adalet, ınsanlık deyın, ne dersenız deyın, ama Türkiye'de kırk rrulyon ınsanın buyuk çogunluğunun en ılkel, en geri, en yoksul koşullarda yaşadıgım, daha doğrusu süründüğünü bılerek davranın .. Ne ezen ne ezılen, ne somüren, ne somürülen, ne tokluktan patlayan ne açlıktan ölen, ne kâşânelerde keyif süren ne izbelerde topraklara gomülen... Böyle sloganlan kâgıda yazıp asmakla da olmaz, yürekten benımsemek, bu ılkeleri uygulayacak kışılerm işbasına gelmesüıe çalışmak gerek . Iç parçalayan görüntüler... Ağla ağla dur, yırtın, çığlığı bas . İstediğüı kadar üzül .. Sonuç nedır? Hıç. Bu deprem geçer, yenısi olur, o da geçer. Kızılay yardımı, çadır, bez, ekmek, yabancı yardımlar, bümem neler. Halktan toplanır elbıseler, battanıyeler, şunlar bunlar. Yansı daha yolda yıtıp gıder, yansı karaborsaya duşer. Bir tanıdığım vardı, yıllarca Balıkpazanndaki bir dükkândan yabancı Ulke Urtlnü konserve et, kanserve peynir aldı durdu. Hollanda'dan, bilmem daha nerelerden deprem yardımı olarak göndenlrmşti bunlar! Ucuz ucuz satılıyordu dükkânlarda. Nerden, nasıl ellerine geçmış, kim arar, kim sorar! Bir kaç ay sonra, bu deprem ıçın gonderılen bır takım mallan da görürüz orda burda. Umursamazlığımız, kayıtsızlığımız, acıya, ölüme karşı aldınşsızlığımız öylesme korkunçtur bizim . Polinkacılar gider cgeçmiş olsun» derler. Yetkilüer «îkinci bir Lice kuracagız» diye soylev çekerler. Hele şu seçim öncesı gunlerinde tüm politıkacüar ıçın kendinl göstermek fırsatıdır bu. Nerde önceki «Lice»ler? O kadar köy, kasaba yıküdı depremlerle, yerlerıne kurulanlar eskisinden daha mı iyi, daha mı sağlam, daha mı Snsanoğluna yaraşır nitelikte? Bakın daha yıllarca önce karar verilmış, Lice kasabasının yerüıin değıştırılmesi gereklidır diye. Kim aldırmış, kim bir çaba gostermiş? Insanlanmızı deprercden depreme hatırlar politikacılar. Bir de seçımden seçime'.. Tevfık Fikret bir buyuk depremi anlatan şürine «Bin üçyüz or.du> dıye başlar. Nâzım Hıkmet Erzıncan depreminın acılarını olümsüzleştırmiştir. «Erzincan'da bir kus var Kanadmda gumuş yok Gıtti yanm gelmedi gayri bunda bir iş yok.. Bır şaırımız de «Yıl 1975'ti» diye başlarsa yeni bır deprem şurine, hıç şaşmamalı. Yıllar geçecek şairler acılarını dızelerle bize ıletecekler, okuyup okuyup ağlayacağız. Gitti yanm gelmedi, gayn bunda bir iş yok! Belli nedeni, niçıni Halkımıza hakkını vermediğimiz, halkımızın da «insan» olduğunu düşünmedığimız sürece .. Niye hep dogunvm yoksul koyleri depremlerle yıkılır gider de batı kentlerinde duyulan depremler ufak tefek zararlarla atlaölır? BurdaM yapılar, ordakilerden daha saglaın da ondan.. Evet, beylık görüşler, düşünüşler bunlar. Bin kez yazdığımız. soylediğımiz... Daha bin kez de yazılıp söylenecek seyler. Bu son ders olmalı, bu dersi artık tınutraamah, doğa ders venyor diyecek, yazacak, sbyleyecek, sonra yine unutacajız! Politıkacılanmız meydanlarda söylevler verip gerçeklerımızi yozlaştıracaklar, acılar, dertler, sıkıntılar olduğu gibi kalacak. Derken toprak bır daha sallanacak günün bırinde. Yurdun orasında burasmda yıne binlerce ölü, binlerce yaralı . Halk yararma olmayan bır bozuk düzen sürüp gittikçe hıç bır şey değışmeyecek. Bır kısır dongünün gbzleri bağlı varatıkları gıbı oyalanıp gideceğız .. Yeni Eczacılara• birfarmasötikşekli müjdelemekle j şeref duyarız. Doktor Rektal Kapsiil Rektal yoldan tedavide kullanılan SÜPOZİTUAR (FİTİL)yerine: •^ En kızgın güneşte dahi erimeyen (Buzdolabı ihtiyacı kalkıyor.) ^K Tatbikanında erimeye başlayıp parmakları yagiamayan ^ Bunlara rağmen bağırsakta 2 dakikada tesirli maddeyi yayan ve rezorpsionu süratlendiren tamamiyle yeni ve çığır açan bir »spençiyari şekil olan Rektal Kapsül imaline başlamış bulunmaktayız. " ........;..v , Pek yakında ve peyderpey Şüpozituar müstahzarlanmızı Rektal Kapsul şeklınde takdim etmeye başlıyacağımızı arzederiz. DOĞU İLÂÇ FABRİKASI A.Ş. SAĞLIK ve BESLENME DR. HAYDAR DÜMEN ömrünüz on yıl uzayabılir. Tüm hastalıklardan konınma. Tüm hastalann uyacağı diyetler. Çocugun beslenmesı. • Modern görüslere göre dinamizminızi yitırmeden zayıflama. Her alleye mntlaka gerekli kltap. 240 sayla, büyük boy 40 TL. Dağıtım : BATEŞ. ödemeli tsteme P.K. 60 BEYOC.Ll) tSTANBUL GÜNÜN KİTAPLARI ANALIZ Ruhi Olaylar ve Ölümden Sonrası Şeker Hasralığı Doçent Dr. NtHAT BOSTANCI Doktorlann ve şeker hastalarının yararlanacağı kıtap, liyatı 60, TL. Odemeli 70, TL. Odemeli istemc: PJİ. 57 Fatih Istanbul Dafıtun: Istanbul: Serhat Dağıtım, 26 49 90 GEDA Dağıtım 26 37 34 tzmir: DATÎÇ Dağıtım 33 256 Ord. Prof. Dr. H. V VELİDEDEOĞLU'nun Türk Dil Kurumu Yayinlanada'yeşi çıkan yapıtlan Türkçeleştirilmiş Metinlerivle Birlikte TÜRK M E D E N l KANUNU C.özdrn c;eçirilmiş ve düzeltilmî; 2. hmskı M Ura j » • \ Doğu ve Batıda inanç İŞ, EKMEK, MORRİYET MUCADELEMİZDE araştırmalan Yazan: SlNAN ONBULAK Ruhun varlığı, önsezl, fal ve rüya, Olülerle canlılar arasın. dadaki fıkır alış venşı, Rufai dernşlermin gostenleri, Yogızm ve fakırızm, dua, beddua, mucize, sıhir, büyü nıhların fotografı yeniden dunyaya gelenler, Allah ve din, ölümden sonra. Türkçeleştirilmiş Metinleriyle Birlikte BORÇLAR KANUNU "" " * "üzeltîliTiîş 2 baskı ı Gerçek İŞÇİ SINIFININ SESİ 15 Gunde Bir Çıkar 100 Kuruf Isteme* Aflresı ı 9 K. T1 istanbul DiLEK YAYINEVi TÜRK MEDENÎ KANUNU ve BORÇLAR KANUNU TERİM ve SÖZCÜKLER KILAYUZU . •:. • ••• : •' • . • Genel ve Iztnlr Dağıtunı: FERHAN BOZKVRT İS lir» .?".. \ : Ö4:r<;tm*nI&'lc öer«atîlerİf »' 50 indirrrn. 1İRK DJL KÜRUMC. RAVAKLIDEREANKARA fdtinya rekorları 'BU KONUDft \AP«.ABt£CB<; EN T1T1Z GE=!CEKP DETAYU AftAŞTPMA N.BUHARIN DÜNYA EKONOMİSt VE EMPERYALÎZM LENtN'tN ÖNSÖZtYLE OZGUN YAYINLARI P.K. 78 Sirked Ist. EMPERYALİZM TEMEL KURSLAR1974 Ernst Hüuk Hannes VVundcrlich EMPERYALİZM TEKELCI KAPITALIZMD1R • TLM HALKIN TtKELCI Lı.EMEXLIK ALTINA \ L I X M A M • FINANSKAPITAI/IN ELTÜX DİXYA ÜZERİNDE 1 EKELCI EĞEMENLIK KURMA HIRSI» EMPERYAL1ST YAYILMAMN BAŞ EKONOMIK ARACI.SERM.AYE 1HRACI«DÜNYANIX EKONOMIK YÖNDEN PAYLAÇILMASI İÇİN ULUSLAR ARASI TEKEL BIRLIKLERI ARASIXDAKIMÜCAEELE«TEKELEĞEMEXLIÖI:EİIPERYALİZME ÖZGÜ SALDIRG \NL1GIX KOKLN1 «SILAHLAN'MA VE ÜRETIMIX MII Ir\RISTLEŞTIRILMESI,ASKERI P \ K r i A R POLITIK\bI«E?IPi:RYAT.IZM CEKI'EN KAPIIALİZMD1T KAPİTALİZMİN ENYÜKSEKAŞAMASI IZERİNE VEFAT Demıryolu emekli müfettişlerinden Bekir Sıtkı Yener, Nafıa emeklilerınden Aliye Yener, Nufus Memurluğundan emekli Behıce Yener'ın annelerı, Ihsan Yener ve Nacı Yener'in babaanneleri Arapmescıt mahallesınden Yılın en ilginç kitabt! H€R KİTÂPÇIDA.. ilke AYUK İNCELEME YORUM BELCE DERCtSl AYŞE YENER 21. Sayı Çıktı Kiîapta % 25 Indirim Kadıköy'de Bağdat Caddesi 354/BSuadiye Tel: 58 03 15 İSTANBCL KtTAP KUIÜBÜ Merkez: Şehzadeoaşı Be yazıt 3000 kıtaplık ücretsı.5 broşürümüzü isteyinız Posta masrafsız, odemeli ınriiiimH iritan ffrtnderılir. • Dr. HİKMET KIVILCIMLI VE SOSYALiST HAREKETıMiZ • YiNE DEMOKRATİK MÜCADELE ÜZERiNE Afyon da vefat etmıştır. Cenazesı 11 eylul 1975 cuma gunu oğle namazından sonra Yeşıl Camuden almarak toprağa ver.lmış^ır. Allah rahmet eylesın. Cumhuriyet 7131 KAVGJUH r,.., ,oTL*720*ATf4İ^V^^«:,^ I IO VAVAICV/I Türkiyetfr ilk dcfa TtM METİH KONUK YAYINLARI H • MARKS'IN ONDEYıLEKı Vh UUNÜMÜ2 • HELSİNKi KONFERANS1 ISTANBLL UAĞIT1MI: FLAI BUTE. Tel.: 2i 89 48 P. K.749 IST
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle