25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Helsinki zirvesi arkasında renkli anılar bıraktı Kosta DAPONTE Helsinki Konferansının perdesi kapandı. Dört gün siiresince dünyanın her yanından gelmiş basın, diinya kamuoyunu, delegasyonlardan daha geniş bir biçimde temsil ediyordu 1500 meslektaşımızla bu tarihi randevuyu izledik. Kuşkusuz Türk basını, Kıbrıs sorunu, Türk Amerikan ve Türk Yunan ilişkileri nedeniyle diğer ana koDulan ge rekriği kadar veremedi. Gazete, radyo ve televizyon da, her halde konferansın bu yanlarıru yabancı kaynaklardan doldurmak zorunda kaldı. Aksi halde, geniş olanaklan olan yabancı basın organları gibi, her organın konferansı birkaç kişi ile izlemek zo runluğu vardı. Bu nedenle konfe ransın kapanmasından sonra, top lantılar, görüşmeler sırasmda ruttuğumuz notlarla izlenimlerimizi noktalamak istedik. Hem konferansta konuşan önderlerin sözlerinden «İncüer», hem de tanık olduğumuz «Olaylan> sunarak biz de, konferansı kapatmak istiyoruz: «İspanya dünyanm turizm yönünden en önemli ülkesidir. İspanya bu nedenle Uluslararası Turizm Örgütü tarafından liderliğe seçilmiştir. » ı İspanya Başbakanı Arias Navarro'nun konus masından). «Terör banşmdan, sevgi banşına geçmek gerekiyor.» (Vaökan temsilcisi). «Avrupa her şeyin beterini gör müş, yaşamıştır. Artık aklımızı başımıza toplayalım.» (Mareşal Tito>. «1975 yılında istediği ile evlenemeyen, istediğini okuyamayan, istediği ülkeye gidemeyen üısanların bulunması bir yüz karasıdır.» (İnigliz Başbakanı Wilsonı. «Silâhlı çatışmalar tehlikesi ka dar etkileyici olmasa da. dünyamızı tehdit eden o denli büyük bir tehlike de, biyolojik ve ekolojik dengenin bozulması. yani çevre kirlenmesidir.» <Monako temsilcisi Saint Mieuxj. «Detant, askersel alanda da uy gulanmalıdır.» {Belçika Başbakanı Tindemans). «Son sözü halklar söylesin.» (Hollanda Başbakanı Den Uyl>. «Küçük San Marino devleti, moral giicünü kazanmak amacıyla bu konferansa katılmaktadır.» (San Marino temsilcisi Luigi Berti). «Bu konferansta beklediğimi bulamadım.» (Lüksemburg Başbakanı Thorn). «Turizmin önem ve değerini unutmamak gerekir.» (Janoş Kadar. Macaristan). Bir Amerikan kamuoyu araştıncısı, Türkiye'nin Kıbns sorumrnu çözmek için 1967'de büyük bir fırsat kaçırdığını Papadopulos'un darbeyi yaptıktan sonra Makarios'u bile tasfiye etmeğe hazır oldueunu söyledi "Zirve'de füzeden yapılmış kalem ile barış güvercini çizildi Brejnev, d'Estaing, Schmidt, Wilson ve Ford zirvede BRANDT'I DEVİREN GUİLLAUME CASUSLUK OLAYINDA SPD ÖNDE GELENLERİNİN İHMALLERI OLDUĞU ORTAYA CIKIYOR «Guillaume davası» ondördüncü duruşmasını tamamladı; Brandt'ın mahkemede ta,nıklık yapıp yapmayacağı Batı Alman ka'muoyunda büyük merak konusu Batı Almanya'mn eski Bışbakanı Willy Brandt'ın istıîasıra yol açan nGuillaume casusiuK olayı» nın duruşması ilerledikçe, Sosyal Demokrat Partl iierı ?elenlerinden bir bölürnüniuı, önemli bir takım thmaılerı bulunduğu yolundakı 'cujkular aa giderek güç kazanmaktadır. Hatırlanacagı üzere, 1H56 yılında Doğu Aimanyadan Batı'va «kaçarak» siyasal sığinma hakkı elde eden Günter Guillaume, ka nsı Christel ıie öirhkte hcmen Sosyal Demokmt Partı'ye üye yazılmış ve çeşitli kadenıelerde aktif görevler alarak zanıanla, Federal Başbakanlık özel kalem müdürlüklerinden birine kad«r yükselmişti. Oysa Gmllauuıe da ha başından Deri Oogu Almanya Gizli tstihbarat Sen,ısinm bir subayıydı ve Batı'ya förevle sızdırılnııştı. Bu arıda ka lik işleri yöneticilerinden önemli Sosyal DemoKra'.lar Guillaume'un, «gizii», nattâ gizli» belgeleri çörıııesine vermışlerdir. ba2a aa, «çok izın (Fransız karikatürü) 'Dikkat dikkat ! Demirel kürsüden yerine dönerken Makarios'un önünden geçecek, tam o sırada resimlerıni çekin,, o sırada resimlerini çekin» diyerek.. ekonomik dengeye sahip ülkesiyiz, onlan değil oizi alm..» Hollandalılar aynca Belçikalıları ayaklandırmağa çahştılar, ama nafile.. «Biz bu işlere kanşmayız» diyordu Ortakpazar'ın ev sahipleri. «Bizi ilgilendirmiyor bu işler.» Türkiye ve Amerika Helsinki'den Paris'e dönerken uçakta kendisiyle konuştuğumuz ünlü bir Amerikan kamuoyu araştırıcısı, Türk Amerikan ilişkileri ile Kıbns sorunu ile ilgili görüşlerini şöyle özetleyecekti: «îlk başta, Kıbrıs sorununu çözmek için 1967'de büyük bir fırsat kaçınldı.. Papadopulos, darbeyi yaptıktan sonra Kıbrıs sorununu ne pahasma olursa olsun çözmek istiyordu. Makarios'u bile elımine edebilirdi, Demirel Papadopulos arasında ya pılan görüşmede Türkiye bu fırsatı değerlendirip kullanamadı. Bu ülkeler arasmdaki anlaşmazlıklarda bir fırsat yitirildiği zaman da, yenisi ancak birkaç yıl sonra çıkabilir... Şimdi Federal Almanya'da özellikle muhalefet'ekı saÇ'c: tıa • sın başta olmak 'izere pek çolt şazete. bu noKralan agır mr dılle eleştirmekte ve duruşırıa sırasında, Sosyal Oemokrat politikacüar kamuoyu önünde zor duruma düşmesmler aıye mahkemenın bazı aynntılan bır çırpıda geçiştırdigirj yazacak ka dar ileri gitmektedir. «Guillaume davası», adliye tatili dolayısıyla 14. duruşmadan sonra, eylül ayma ertelenmıştir. Bu ikinci «devre» de, tanık olarak, VViüy Brandt'ın da yargıçiar önüne çağnlıp çağnlnıayaca • PalavTa ve «Uzay Gemisi» Demirel ile Ford zirvede... hştı. Yüzyılm konfeıansı bö'ylece hızla, dünyanın her yanında yankılanıp durdu. Dünyanın neresinden olursa olsun teleks veya telefonla Türkiye ile konuşmanın ne kadar zor olduğunu, yurt dışmda çalışanlar bilirler. Oysa konferans binasırıdaki basın merkezinden gazetemizi bulup konuşmak üç veya beş dakika sürüyordu. Teleks ve telefon hatları için dev bataryalar kurulmuştu. Başbakan Demirel'in konuşması ile İtalyanların konuşması dışmdaki rüm deraeçler, anında başlıca dillere çevriliyor, çoğaltıîıyor, dağıtıhyordu.. Konferans salonunda konuşanlarm sözleri de hemen (simultane) çevriliyordu. Radyo Televizyon stüdyoları, Walkie Talkieier alıp veriyordu.. Türk Başbakanı konuşurken fotoğraf ve TV kameraları obiektiflerini Makarios'a çevirmişti. Ne yapacak diye bekliyorlardı. Demirel'in konuşmasınm sonuna doğru tüm operatörlere işa ret veriliyordu: «Dikkat, Demirel kürsüden yerine dönerken Ma karios'un önünden geçecek, tam Bir karikatürist. konferansın 35 devlet temsilcisi tarafmdan imzalanan deklarasyonuna, füzeden yapılmış bir dolmakalemle barış gtivercini resmini çizdirecekti.. Konferansın yapıldığı Finlandiya Huset (Pinlandıya Evi) de Basın Yayın organlan için günümüzün en son araçları bir ara ya getirilmişti. Bir «uzay gemisine benzetiliyordu. Liderlerin ve delegasyonlann sözlerini. hatta nefeslerini dinlemek, her dile çevirmek, her yere ulaştırmak, en ufak jestini yakalayıp saptamak için en modern araçlar tam dört gün durmad&n ça İtalyanların çelişkileri îtalyanlar, ekonomik dörtler zirvesine (Ford, Giscard, Wilson, Schmidt) alınmadıklan için ateş püskürüyordu.. O denli ki sonunda bu dörtler zirvesinın aleyhinde soylemedikleri kötülügü bırakmadılar. Bunun üzerine gözlemciler merak etmeğe başladı. Yahu îtalyanlar bu zirveye girmek istiyor mu, istemiyor mu? Ahrsak susacaklar mı. yoksa almadığımız için mi küfür Türk Alman ilişkilerinin bozulmasında Kissinger'in de rolü mü ediyorlar? Sonuna kadar kim büyüktür. Bu kıbns sorunu ile se, İtalyanların ekonomik zirve ilgilidir. Kissinger, Yunan albaynin alej^ıinde mi. yoksa lehinde larını yedi yıl süresince eleştirmi oldugunu anlayamayacaktı... mekten daima kaçınmıştı. 15 temmuz darbesinden sonra Türk Hollanda'nın ataklığı müdahalesınde ise herkes Tilrkiye'yi desteklemişti. İkinci müBu arada Hollanda'nın ele avudahalede ise herkes karşı tarafa ca sığmayan Dış Pakanı Van geçecekti. Kissinger'in hatası. o Der Stool, gorilleri de atlatarafc tarafıru Şansölye Schmidt'in arabasına günlerde Yunanlılarm turmakta acele ederken Türkiye' atlayacak ve şöyle diyecekti: • Eger bir beşinci ortak anyor yi frenlemekte gecikmesi olmuştu. Oysa aksini yapmalıydı. önsanız biz vanz. İtalyanların ekoce Türkleri frenlemeye çalışmanomik durumuna baksanız, neredeyse batacaklar, biz ise Av lı, Yunan tarafına da çok sonra rupâ'nın en güçlü parasal ve kaymalıydj. Amerikan Temsilcileri'nin, Tür kiye'yi suçlarken Kıbns'ta Amerikan silâhlarının kullanılmasını ileri sürdükleri doğnj değüdir. ÇünkU aynı silâhlar Yunanhlarda, Kıbnslı Rumlarda da var. Asıl neden, ikinci Türk çıkartznası ve yayılmasıdır.» «Gözle görülmeyen bir ordunun Fransa'da söz bulma oyununun meraklılarıadeta sessiz sedasız Fransa topnın sayısı dört milyona ulaşmış durumda, raJdaruu işgal etmesi gibi bir şey bu... Bu duruma göre ülke topraklarmın her kiLON'DRA îngiltere'de «Daily Bu ordunun adı da bir garip Express» gazetesinde çıkan bir lometrekaresine ortalama bir düzine söz ve henüz bajTagının altında kılıç makalede «British Aircraft Corp» kuşanmarmş olanlar için bclki bulma oyuncusu düşüyor (BAC) şirketinin Mısır'a 18 mil biraz ürkütücü bile: Tırmıklama yon sterlin tutarında «Swingfire» oyunculan..» tipi uçaksavar füzeleri sattığını, İşte Fransa'nın büyük haftalık satışla ilgili anlaşmanm bitıniş resimli dergilerinden «Paris olmasma karşın, böylesine bir Mateh», ülkeyi saran iki yeni haberin şirketçe açıklanmasımn «hastalıkntan birini anlatmağa İngiliz Hükümeti tarafmdan ya bu cümlelerle başlıyor. Gerçi saklandığı belirtilmiştir. scrabble sozcüğü îngılizce'de tır «Daily Express»in iddiasına gö malama tırmıklama gibi bir anre, füze pazarlamasıyla ilgili ha lama geliyor ama, bu oyuna gerberler, İngiliz parlamentosunda çekte söz bulma oyunu demek ki Yahudi asıllı milletvekillerinin daha doğru olur. Dergide, tavlanın yanısıra Fransa'yı saran kulağına giderse, Araplara süâh bu oyunla ilgili olarak şu satırsatılıyor diye bir sürü gürültü ları da okuyoruz: çıkacağında, bizzat îngiltere «Tek bir sayı bile, bu ordunun Başbakanı Harold Wilson tarafından ve hiç değiise İngiliz par güoü ve etkileme yeteneğini anBu bayrak lamentosu yaz tatiline girinceye latmağa yeterlidir: dek olsun, yasaklanmıştır. Aynı altındaki askerlerin sayısı dört gazete, Mısır Devlet Başkanı En milyona ulaşmış bulunııyor. Yaver Sedat'ın böylesine bir habe ni ülkemizde kilometre kareye rin yayılmasından hiç endişe et ortalama bir düzine kadar söz mediğine de yer vererek, kendi bulma oyuncusu düşmektedir. kendine, «Acaba Mısır bu anlaş Ancak fazla da gözümüz korkmaTavlanın U>rihçesi Babillilere, Mısır Firavunları ve Roma İmpama ile «Suingfıre» uçaksavar sın. çünkü söz bulma oyunu. devlet imizin temellerini sarsıyor ratorlarına dek uzanıyor. O zamaıılar Neron Kaligula ve Klcofüzeleriyle donatmak üzere aynı değildir. Örneğin Devlet Başkanı patra'nın iki nıars bir oyunla aldıkları partiler dillere desşirketten «Lynx» tipi savaş heli Valery Giscard d'Estaing ara kopterleri de almayacak mı?» sıra çocuklanyla bir parti oynayorumunu yapmıştır. (a.a.) makta sakınca görmez. Ünlü politikacı Edgar Faure ise «Fransa lere, soldan sağa veya yukan deki harflerle, ama kendinden Tırmıkçılar Federasyonunun Baş dan aşağfa olmak üzere fişleri önceki oyuncunun sözcüğü içekanıdır.» dizerek yazıyor. Öbür oyuncunun risindeki bir harften yararlanaBundan sonra oyumın nasıl oy yapması gereken şey, kendi elin rak, kendi sözcüğünü yazmak. nandığı anlatılırken kurallarm «kuran kadar basit ve inandıncı» olduğu ileri sürülmekte ve «bu yeni dinin bir müridi olmak için» sadece birkaç temel ilkeyi bihnenin yeterli olduğu belirtilmektedir. Oyunun kııralları ise çok basit: Ortada satıanç tahtasına benzeBEYRUT Amerikan Kongre nu bir türlü yumuşatmaması MıBRÜKSEL (ANKA) Diinya yen bir kareli tahta var. Oyunşeker fiyatlarmın cr.ümüzdeki cular ellerine belirli sayıda fiş sinin Ürdün'e 350 milyon dolar sır'da huzursuzluğu arttırmakta aylar içiııde düşeceği öne sürül ler alıyorlar. Bu fişlerden her bi lık silâh satışına izin vermeme ve ABD'nin İsrail üz«rinde yetemektedir. Avrupa ekonoıoik top rinin üstünde bir harf yazılı ve si üzerine bu ülke yetkililerinin ri kadar baskı yapmadığı kanısı Sovyetler Birliğine yaklaşmayı güçlenmektedir. lulugunca hazırlanan bır rapor her harfin de belirli bir sayısal da, son haftalarda dünya şeker değeri var. Örneğin çok kullanı ciddi biçimde düşünmeye başlaKahire basmında son günlerfiyatlannda görülen fiyat artiş • lan fa) harfinin değeri düşük. dıklan bildirilmektedir. de ABD'nin İsrail'e söz geçireme lan nedeniyle ve arztalep den*e Seyrek kullanılan harflerin sayı«The Guardian» gazetesinin mesi yüzünden Ortadoğuda yeni sindeki bazı olumsuz gelişnıeleBeyrut muhabirinin bildirdiğine bir savaşm kaçınılmaz olduğu yo sal değeıien ise yükseliyor ki, bu rin dünya şeker tüketimır.in ge da tabii her dilde değişen bir göre, Amman'da resmi çevreler lunda yazılar çıkmaktadır. Böyrilemesine yol açtıgı, bu duru • şey. de Kral Hüseyin'in yakında Mos lece ABD Ortadoğuda hem Mımun önümüzdekı dunera içinde kova'ya gideceği söylentileri do sır, hem de Ürdün'ü aynı zaÖrneğin (j) harfi Fransızcada fiyatlann düşmesine yol açacağı laşmaktadır. Kralın yakınlan HU manda kaybetme tehlikesi ile îngilizcedekmden çok daha fazla kaydedilmiştir. seyin'in ABD Kongresinin tutu karşı karşıya kalmışrır. kullanıldığı için harf değerlerimuna çok sinirlendiğini ve ÜrÜrdün. bilindiği gibi Suriye ile nin, her dilde yeniden saptanŞeker pancarı, eKim alanlarıdün'ün politikasını yeniden göz bir ortak komutanlık kurmuş onın geçen yıla göre yüzde 16 ora ması, daha doğru. den geçirmek niyetinde olduğu lup aynı amaçla Filistin Kurtunında arttınldığı belirtılen raOyunu açan kimse, elindeki nu söylemektedirler. luş Örgütü ile de görüşmeleri sür porda bu durumun fiyatların harfler nasıl elveriyorsa o biçimBu arada İsraü'in de tutumu dürmektedir. Bu gelişimin yani düşmesinde ikinci bir e:ken o Je herhangi bir sözcük kurarak lara£ı erirüsü savunulmustur. . nvım tnhtn«:ının ficfiinrtolri irarA. Bir İngiliz şirketinin Mısır'a füze sattığı bildirildi Brandt. sonradan casus olduğu ortaya çıkan özel danışmanı Guiliaunıe ile birlikte bir tarihte çalışırken.. rısı Christel de, çok başanlı bir özel sekreter olarak, bır çok sosyal demokrat yöneticinin sağ kolu durumuna gslmişti. Gerek Günter Guillaume, gerekse karısı Christel hakkında ifade veren eski şeflen, onların çalışkanlık ve güveıiilırliklerini övmekte âdeta agız bırlıği et • miş gibidirler. Fakat şimdi du ruşmalarda, bu ızlenimin, Guil laume çiftinin ustalığma olduğu kadar, söz konusu ilen gelenlerden bazılarının ıhmallerine de dayandığı kanısı gu; kazannıaktadır. Örneğin Willy Brandt'ın Şansölyelik Bakanı (Başbakanlık rutin işlerini yürüten bır tür Devlet Bakanı) Ehmke, Gıınter Guillaume'un Başbakanlık özel kalem müdürlüklerinden birine getırilmesi söz konusu olduğu zaman, Federal tstihbarat Servisi (Batı Almanya .vIİT örgütü) tarafmdan hazırlanan itiraz raporuna aldınş etmemış, etrtıediği bir yana, üstelik Guıüaume'un mutlaka bu göreve atanabilmesi amacıyla, o zamankj Savunma Bakanı Leber'e de cok kişisel bir mektup yazarak aynen şöyle demiştir: «Sevgili Georg, güvenlik yö • nünden ileri sürüien tereddütle re rağmen, Guülaııme'a arka çıkmak acaba mümkün olamaz mı?» Savunma Bakanı Georg Le • ber ise, bu mektuba /erdiğı cevapta şöyle yazmaKtaydı: «Be nim bu Guillaume'da öreden be ri özellikle takdir cUiğ;m yanlar, güvene lâyık OIT insan ol • ması ve demokrar.ik özgiirlük • çü yaşama düzenı uŞr*ana girıştiği sorum dolu tıgraşıardır.» Bu arada. bir zaıııanıar Şansöl yelik (başbakanlık) makamı daire başkanlanndan veya güvenğı şimdi kamuoyunda büyük m« rak konusudur. Gözlemcilerin kamsınca böyle bir zorun karşısında bırakumak, duygulu bir in san olan Brandt için ağır bir ruhsal darbe anlamı taşıyabüe cektir .Çünkü Brandt, Guillaume'a çok güvenmiş ve onu, zaman zaman özel taüllerinde bile, arkadaş olarak yanında bıılunduracak kadar sevmişti. Dış Haberler Servisi FRANSIZ SOSYETESJNDE İKÎ YENİ SALGIN: TAVLA VE SÖZ BULMA OYÜNU Örneğin ilk oyuncu sboğaz» yazdıysa, ikincisi, «o» harfinden yararlanarak yukarıdan aşağıya «Ortaköy», yahut «o» harfini amya alarak «boru» yazabilir. Ama elinde başka harfler varsa tabü yine soldan sağa giderek «boğaz» sözcüğünü «Boğaziçi» biçiminde uzatabilir de... îşte boyle bir oyun bu «tırmıklama»... Niçin «tırmıklama» da örneğin «çapalama» veya «kazma lama» değil, artık orasını Amerikalılara sormak gerekir. Çünkü bu söz bulma oyunu Amerika'dan çıkarak, Amerikan kökenli daha birçok nesne gibi, salgın halinde dünyaya yayılmış. Türk kamuoyu «Türkiye'de kamuoyu, Amerikan yöneticileri, yani Hükümeti ile senato ve Temsilciler arasında bir ilişki olmadığını, ne Türkiye'deki, hatta ne de dünyanın hiçbir yerindeki parlamento hü kümet ilişkileri gibi olmadığını anladı mı, biliyor mu? Dünya şeker fıyatlarının düşeceği öne sürüldü «Bir de Amerikan Temsilciler Meclisinde, Watergate skandalından bu yana bir moral • ahlâk işgüzarlığı, ya da hassasiyeti çık tı. Temsilciler, haddinden fazla «pürist» (aşırı dürüstlük) kompleksine kapılarak. kanunlann ruhundan çok lâfzına baglı kalmak eğilimini gösteriyorlar. Ford ile Kissinger bunun yanlış yanmı îkinci «istila ordusu» da tavla. anlatmağa çalışıyor ama sonuç Öte yandan, Fransa'da zaten es ortada. Bir inatçılıktır gidiyor. kiden beri özellikle taşrada ti!i Amerika'daki «Yunan kulisinin» nen ve sevilen tavla da bu yaz etkisini, ağırlı#mı da unutmadehşetli moda olmuş. Araştırma mak gerekir.» lara göre, bu oyunu eski Babilliler.. Mısır Firavunları ve Roma Amerika'daki İmparatorları da pek severlertniş. Neron, Kaligula ve KleopatRum dernekleri ra'nm iki mars bir oyunla aldıkBaşlannda Kuzey Amerikan ları partiler dillere destanmış. 1973ten b j yar.a Amerika, İngil Başpiskoposu Yakovos*un buluntere ve Kanada'da yaygınlaşan duğu Ahepa ve Gapa gibi Amerika'daki Rum derneklerinin de tavla bu yaz da Fransa yüksek sosyetesini kendine hayran bı bu işte oynadıklan role değinerek, bunlann yedi yıllık albaylar rakmış. diktası süresinde yaptıklan proŞimdi Nice, Cannes ve Biar paganda kampanyasını unutmaritz'te herkesin merakla bek/emak için şimdi «günah çıkarttıkdiği sonuç şuymuş: Acaba tavla larını» da hatırlatınca, meslekmı kazanacak, yoksa «tınrukla taşımız, «Evet, doğru ama. onlama» mı?.. rın da durıımu Kissinger'inkinden pek farklı değil» diyecekti. (Dış Haberler Servisi) Fıdel Castro, Latin Amerika Komünist partilerinin diş politikasından memnun değil MOSKOVA Latin Amerika'da ıktıdardaki tek Kotnümsı Parti olan Küba Komünist Panısi'nin lideri Fide! Castro'va göre Latin Amerika Komünist Partilerinin büyük kısmı. Çin'in dış politikası nın dünyavı olumsuz vonde etkilemekte old'.ıâıı aoii'=ıin<ipriir. ABD'den silâh satm alamayan Ürdün'ün, Sovyetler Birliği'ne yaklaşmağa başladığı bildiriliyor sıra ülkenin Sovyetler Birliğine yaklaşmakta olduğu yolunda gelen haberier Ford yönetiminde derin kuşku yaratmıştır. Yönetim, Ürdün'e silâh satılmasını KongTe'ye kabul ettirmek için çok çalışmış. ancak bu çabalanndan bir sonuç alamamıştır. Kral Hüseyin fse. ABD'den silâh alamadığı takdirde Moskova'ya yanaşnıak zorunda kalacağmı açıkça bellı etmeye başlamıştır. Gözlemcilere göre, Kral Hüseyin'in Moskova'ya yakınlaşmasını kolaylaştıran bir etken de fanatik bir komünist aleyhtan olan Suudi Arabistan Kralı Faysal'm ölmüş olmasıdır. Suudi Arabistan'ın yeni liderlerinin Hüseyin'in Moskova'dan silâh almasına eski Kral Faysal kadar sert tepki göstermeyecekleri söylenmektedir. Nitekim ABD'nin Suudî Arabistan Büyükelçisi bu nokta üzerine Kongre liderlerinin dikkatini çekmiş, Ürdün'e silâh verilmezse Hüseyin'in büyük bir olasılıkla Moskova'ya yaklaşarağını belirtmiştir. öte vandan Kongrenin Ürdün'e süâh satışına müdahale etmesi diğer Arap ülkelerinde de genış yankılara yolaçmıştır. Bu ülke lerde şimdi şu soru sorulmaktadır: «Eğer ABD KongTesi Ürdün'e 350 milyon dolarlık süâh satıjma bile izin vermezse, İsrail'i işgal altındaki Arap topraklarını terke nasü zorlayacak tır?» Böylece Arap ülkelerinde ABD' nin Ortadoğu buhranında olumlu rol oynayabilecegine dair derin ku$kular basgnstermiştir. Kahire basımnda dikkati çeken diğer bir nokta da Sovyetleri eleştiren vazılann giderek azalmasıdır Bu hususlar üzerınde duran eözİpmcileT ABD kararlı davranmadıei takdirde Ortado*uda veni bir dengenin dogarak Ürdün ile Mısır'm Sovyetler Birliğine vpklasabilecegini beli^ mektedirler. (Dış Haberler Servisi) Castro. Pravda'nın sorularını yanitladı Latin Amenka Komünist Parti lennin Küba'dakı konferansındarı sonra Sovyet Komünist Partisi'nin organı «Pravda.nın Havana muhdbirintn sıırulanm oevaplandıran Castro, bu konuda şunLan söylemiştir: «Konîeransta söz alan Komünist Parti temsilcilerı. Çin'in tz!e mekte olduğu dış politikanın hem teker teker Latin Amerika Ulkeie ri. hem de bir bütün olarak uluslararası durum bakımından olum suz sonuelar doğıırmasindan duy dukları kavsnvı dile getirdiler.» iŞi sibi KUba deviiminın önderlerinHen biri olan ve Castro yönetiminde Bakan olarak görev alan Arjaı.tin asıllı sol egilimli Ernesto Che» Guevera sadık bir Mao'cuydu. Castro yönetiminm iktisadî planlamada Sovyet örneği ni benimseyerek Sovyet kampına girmesi anrak «Che>nin ölümün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle