15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ALTI CUMHURÎYET 3 Ağustos 1975 düzey uygunsa biz oradan açırtcak bir kanalla denize ulaşabUe ceğimizi sanıyoruz. Şöyle ü . lyi 40 YIL gıda ve üç beş kuruş da harçlık verrnek suretıyle bu işte her büÖNCE CUMHURiYET kümlü mahpus için günde harca yacağımız fazla masraf nihayet 15 kuruşu geçmez. Demek Id 1000 3.8.1936 mahpus için günde 750 lira, yılda 225 bin lira fci bu besapla böyle bir kanalın nihayet birkaç milyon sarfiyle mümkün olacağı anlaşılır. Kanal. Kızılırmaktan AnksANKARATTI BİR KANALLA DENİZE BAĞLAMAK ra'ya geldikten sonra Çubuk deresi vadisinde ilerlejerek S&KarEsash etüdleri sonradan yapıl Volga'ya baglanaeağından bahse ya'ya katılacak ve böylelikle Wimak üzere şimdiden bir konu ot derken Ankara için buna benzer yüyecek olan o nehrin kollan da taya atıyoruz; Ankara"yı bir t» bir işi Cumhuriyetin nlçin ele *) islah edilmek suretiyle denize fea nalla denize bağlamak imkânı *ok madığım sordu. Fikir yeni bir şey dar uzanacaktır. herde Sakarva'mudur? degildir. Ve su işlert ise Cumhuri yı ve Sapanca'yı da îzmit körfezi Avrupada deniz kıyısında olma yetin izlediği meselelerin birinoi ne bağlamak mümldlndür. Bugtin yan devlet merkezlerinin çoğu bü lerindendir. Ankara'nın leinden için yalnız fikir. yük bir su kenanndadır ve du «nı geçebilecek yeni seklinl. bu «uYunus NADt Jle hem denize bağlıdır, hem de yun küçük gemiler lslemesin) ssS • îngütere ile Sovyet Rusya deiçeride büyük bir suyun, Düyük İayacak bir kanalla akıtılması rlti niı anlaşması yapılrmştır. Ay bir şehir için ne büyük bir mra şüncesi teşkil eder. Biz bu işl evi nı zamanda tngiltere ile Alnet olduğunu ise söylemeğe hacet re çevire düşunerek nihayet olum manya arasında da görüsmeler bile yoktur. Sovyetlerin bizdeki lu bulduk. Örneğüı, Ankara'nın • yapıhnıs olduguna g8re Almanya Büyükelçisi Karahan, bir görüş çinden geçecek sulann en 8nern nın buna benzer taahhütleri kabu memizde Moskov&nın bir kanalla lisi Kızılırmak olacağmı v* ejer le hazır olduğu sanılabilir. Çahşmalar yorguDlugu sontmda geç kabruş bir tatüe bemen başlama hevesi, bazı olaylan gözümden uzaklaştirnns beolm. Temmuz dergilerinde iyioe açıga çıkan önemli bir suçlamayı gormemiçim. Arkadaşım Fethi Nad, azarlama suunna yaklasan dost uyarısıyla, dikkattmi çekmeseydl Birikim dergisinin temmus sayısını almayacak, Bekir Yıldız'm Sabahatön AbSalt Faflt Kîkâyeciligini karşılaçtıran konuşmasının tam metnini bilmediğim için • kulatıma gelen eksik söylentile re güven duymamanm rah&thğında susuşumla onun yargı rao lıshklarma katılmıs gıbi olacaktım. Görevi gereği bu köşe. ne eleştirileri yüklenir, ne kişisel sa vTuımalan öne alır. Cumhurtyet'in yazısız ilkelerine gönülden g*ivendiğim için de, şimdiye değin nesnel bir gözlemcilikten uzaklaşılmamıştır. Bugün konu edineceğim eğüim tutarsızhğı da yalnız Bekir Yıldız'ın yanılgısı değil. bel ki konusmasını alkışlsmıs olanlann, düsüncelerini dergileri&s aktarmış bulunanlann, sonunda ellerine geç gelen tam metni her hangi bir acıklama eklemeksizin yayımlamak gereğinl duyanlann birlestiği ortak bir tutum olmahdır. Gerçekten Türkiye Defteri'nin haziran sayısında «Hesap Def teri» sayfasını görmemiş degildim. «Sait Faik Hikâye Armaftam Bekir Yıldız'dan geri alınmahdır» baslıkh yazıda, Militan derglsinde okummıs bir haber özetine d»yanılıyor. Aysel Özakın'm kısalttığı konugmadan aktarmalar yapılıyordu: «.« Htnctm Sait Falk'e de^il. onun hikâyeciliğine sahtp çıkma nltellğinedlr..» Nasıl tnanı labilirdi bu söze, Sait Faüc Armağanını kazannns bir hikayecinin bu insafsız görüsüne. Sabahattin Ali Hikâyesini sevmenin Sait Faik'in sanatını yadsımik geregini getirdiğini sanan yasak kafasını yakıstırabilir miydim Bekir Yıldız'a? Herhalde yanüş anlasılmış bir yorum degişikli*i eksik aktanlmıs bir metin boz>jk lugu olmalıydı. Kendim dinlemedigim gibi bu konusmayı. duyanlara da rastlamış degildim. Dur madım üstünde. Edebiyat sohbetleri Rauf MUTLUAY BULMACA SOLDAV SAĞA: 1 Fotoğraf camı yapımınds ve cerrahhkta kullarulan ve bir cıns selülozun eterde eritiltnesüv den ibaret olan bir eriyik. 2 Gözün bir tabakası Bir uzuv. S Ün Bir bezelye türü. 4 Tersi dokusunda gümüs tel bulunan veya maden parlaklıgı verilmiş Tersi otlaklık. 5 Es, benzes Tersi ismi anlamında bir sös. 6 Tersi çokluk arkasmdan yağmur getiren sert ve geçici yel Tersi îtalya'nın baskenti. 7 Sonuna sesli bir harf getirildiğmde geçici anlamında bir söz belirir Tersi kalayın simgesi Tersi tasa zaman. 8 Vüayet Tersi tekçe olan. 9 Tersi içinde kilçük çakıl taneleri bulunan ve müzikte tempo tutmaya yarayan alet. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1 Cisimlerin devtmlerini yö kabı. 6 Bir şeyin iç rey» dış yüzünde bir dış etki sonucu meydana gelen bere Hiç bir aa1 man. 7 Vücudun herbangi bir organını dıştan bir etki ile taare2 kete geçmek zorunda bırakmak 3 Utanma duygusu. 8 Balkan4 larda bir bölge. 9 Gemilerde odalara verilen isim. 5 DÜNKt BULMACANIN 6 CÖZtMÜ: 7 SOLDAV SAĞA: 1 Derebeyi. 2 Emefc 8 Zara. 3 Dilim Van. 4 9 Erim Mani. 5 Kin. 6 Ti rünge, hız ve ivrne gıbi konular Tofc. 7 İIA Kadim. 8 Fi Med lt. 9 Kanto Al. bakımından inceleyen mekanik TUKARIDA.V AŞAĞITA: kolu. 2 Deniz ordusunda bir 1 Dedektö. 2 Emir îlik. albaylık sonrası rütbe. 3 Kıb 3 reliK. 4 Ekinı Mn. 5 n s t a bir sehir. 4 Osmivum'un Koket. 6 Ez Mikado. 7 simgesi Tersi bir emir Sod Yavan. 8 tran Cila. 9 aniS yumun simgesi. 5 Tersi kıhç Mil. YASAK KAFASI andılar. Adma ödüller koydular. Hatta yülar sonra bu ödülü alabılmek için ben de can attun. Şimdi bu ödülün her ytl daha olr yaygınlaştınlarak neden verildiğini anlıyorum. Ödülü alan kimdi? Yazar mı, yoksa Sait Fatk mrydi? ÖdUI alan yazarın ötabı. belki birkaç bin baskı fazla y«pıyordu. Ünleniyordu da. Ama Sait Faik Ödülüyie Sait Failtti da t » çok yaygınlaşan. kitaplan bas kı ustüne baskı yapan. Duygusalhktan öte gitmeyen, yannı vsratmak yerine bugünü kıpırdatmadan, sömürenle sömüriilen jsrine iyiyle kötüyü yerleştirmege çalışan ve hatta kötüyü de bagışlatmak isteyen bir düsünceve yavgınhk kazandınlıyordu böylece... 123456789 Sevgi armağanı öteki bölümlere geçrneden «Sabahattin Ali neden anılmıyordu? Daha dogrusu, Sabahattin Ali'ye burjuvazi, Sait Faik'e sahip çıktıgı gibi neden sahip çıkmıyordu?» sorusuna cevap vereyim. Bu işin temelinde de gene buyük bir sevgi yatmaktadir: Bekir Yıldız'da azhğını gözlediğim. Oâlunun ölümünden sonra Makbu le Hanım. kitaplannın gelirinden karşılanmak, yılın en beğenilen hikâye kitabma verilmek üzere bin liralık bir armağan kurmuş Söylev coşkusu yanılır TELEVİZYON 17.» AÇIL.IŞ VE PROGRAM 18.00 İTALÎA'DAN MÜZİK: îtalya'nın RAI Televizyon stUdyolarında hazırlanan bir müzık programı izlene cek. M.15 TAŞATAN DENÎZ: Ünlü deniz bilgini Cousteau' nun YAŞAYAN DENÎZ dizısinden bir başka bolüm tekrar yayınlanacak. 19.00 DOLC DtZGtN: Bay Car twrigh ve ogulları KABAN* LIK GEÇtT adlı serüvende izlenecek. 30.00 HABERLER: 20.41 ISTANBCL (1) Istanbul'u tarutan çesitli görüntülerin sunulduğu ilk bölurade: Bu kentimiz taTihsel ve turistik açıdan ele alınıyor. M.01 TÜRK MtZİGÎ TOPLü PROGRAMI: Kutlu Payas lı yönetımindelri Ankara Radyosu Türk Müzigi Koro ve Solistlerinin programı izlenecek, Programda yer alan koro ve solo eserler şoyie sıralanıyor: Koro: Feryad ki Feryadıma imdat edecek yok, Beni Ateşlere Salan O Kapkara Siyah Gözler ve Fırsat Bulsam Yare Varsam, îclil Eroglu: Artık Bu Solan Bahçede Bülbüllere Yer Yok, Diindar Balkan: Gözlenn Kömür Senın. Necdet Tokathoğlu: Biz de Toz Pembe Görürdük Dünya.i' Nevin tfenîîrSoVeB: B î f pünya Yarattım Yalnız İkimiz İçin ve Koro: PenceTenın Perdesini Aç Bana Goster Yiizünü. Î1.45 TELEVtZYONDA Sl>'EMA : «Altm Adam> Yönetmen: Roubin Memoulvan. Oynayanlar: William Holden, Barbara Stazıwick. 23.15 GÜNE BAKIŞ ».50 PROGRAM VE KAPANTŞ. Şimdi görüyorum M bütün hosgörüme karşın Bekir Yıldız, kendisine yüklemek istemediğim bütün yanılgılarla suçlamalar.m sahipliğindedir. TÖBDB31 salon larmda havaya kanşmıs olan konuşması, bir derginin sa5rfalanna basılmıs yazı olarak önümüzde. tşte dediklerinden bazı bölümler: «Sait Faik'in ölümünü biliyorum. O pllar Istanbul'daydım. Ve Sait Faik'i hep bildim. ÖlUm gününu çaklarla..» diyen Bakir Yıl<h2"ni böyle bü yasak kaiası tasıyabile cegini dogrusu hiç düşünmemiştim. Eserine oy veren, armağanı kazandıgı nlın töreninde onu va Milyarlan saysm çeük dev ne çıkar kaleminı degerlendirerek öven Yasamam tek ben. bu kafanın sağhklı ürünleKocacjan bir göstlrn, kocaman bir riyle karşı karşıyaydım o zamantsta akar düsüncemde gece su lar. Sait Faik Hikâye Armaganıtşte akar yüreğimde su çiçek. nm onun adına ve eserine de onur ve değer kattığına inanaralc Anlaör mı benl, hayır Şimdi ne görüyoruz? Likör bar> Mavı yeşU krrmızı s a n dağının lçindeki renkll suyla biDefisürir gorüntüsünü evrelerc» kâyecilik anlayısmı açıklamaya Soyler ml soyieıses mi upuzun çalışan, ama ne dedigi bir tiiriü Nereler oralan. anlaşılmayao Bekir Yıldız, kendisini de hak ettigi ügiyle karsılaHayır sıgmaz ki acıkmış ağaçlarını mıs olan bütün çevreyi şöyle suç Kendi elmalanna portakallanna dutlanns lamaktadır.: «Köşebaşlannı tutAydınhğın ağırlığını parlasa da vtidızlar tnuş hain eleştirmenler. yazarlar, ÖlçUlerim sıgmaz td aydmlar, gerek basın gerek radSayı gerçeginın boyutlanna. yo ve televizyon aracılığıyla halkımızm kurtuluşunu engellemekEv Bilgisayar'cıgım ne gösterirsen göster simdî te. dün Sabahattin Ali'yi öldüren Yasayacak kımıldamamalar içinde kımılrtamalaf lerin yanıbaşmda saf tutanlar. Sevgi uçsuf bucaksız bugün toplumcu edebiyatın etBen olmas&m da kinligini kırmağa çalışmaktadırYokluğum var. lar. Bu gerçeği bilerek tüm hainliklerin üzerine üzerine yürüm»miz....» FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA, (Varhk Î1S, ağnsto» 1975) Bir yasak kafasımn gölgeler sa vaşı bu. Toplumcu edebiyatın etkinliğini kim durduruyor? Bekir Yıldız'ın hikâyeleri baskı üstün» baskı tazelerken herhangi bir en »elle mi karşılaştı ki. Üstelik eserlerinin yayımından iyi para kazanabildiğini de biliyoruz. Sait Faik'in bütün eserlerinl vayan tu. 1955 • 1959 arasında Sabahat dugiı sanılan sakıncalar o yıllar kurum, Sabahattin Ali'nin de kül tin Kudret Aksal, Haldun Taner, da ortadan kalkmıştı. Onun da liyatını aynı özenle okurlara sun Tahsin Yücel, Necati Cumalı, kitaplannın gelirinden adına bir muyor mu?. Daha geçen haftaOrhan Kemal, Oktay Akbal • hi armağan kurulması olanagı var larda Pekir Yıldız'ın bir hikâyekâyeciliğimızin o dönemdeki ba dı dogallıkla. Bekir Yıldız'ın de si Cumhuriyet'in Sanat sayfasınsan halkalan • bu armağan la yişiyle burjuvazinin degü; ailesi da ilk yeri almadı mı? Türk DU1 degerlendirilmis oldular. 1960 nin, yakınlarmın, kitaplannın ge Dergisinin özel sayısında hem Sa 1963 arasında bir uygulama ek lirinden bir anıs payı ayırmayı it. Faik incelenmektedir, hem Sasikliği oldu. Sonunda mallannı düşünmemis olan kisilerindir gö bahattin Ali, gereğince. Kendim önemli bir hayır kurumuna ba rev ihmali. Sanıldığı kadar de den söz etmek gereğini de duyağıslayan Makbule Hanım, vasi rınde değil bu düzen. En dar rak Bekir Yıldız'a «100 soruda yetnamesinin gereklerini yürüt Rünlerde bile Orhan Kemal Ro çağdaş Türk Edebiyatı» ile, «50 mekle Darüssafaka Cemiyetini nıan Armaganının • küçücük bir Yılın Türk Edebiyatı» kitaplangörevlendirdi. Zincirlikuyu me plâkanın hatınna nasıl başany mm ilgili bölümlerine bakmasını zarlıgında ogluyla yanyana yatan salık veriyorum. Her ikl kitap la uyfrulandığını ve bu görevi bir ananın şefkat yüreği bütün vüklenenlerin en haklı seçimleri da Sıkıyönetim yılında basılmıs, ömrünce destekledigi tek çocu gerçekleştirmekte pek de güçlüK kovuşturmaya uğrar gibi olmus gnnun anısını kurumlaşmış bir çekmediklerinı dp natırlayaüm: bazı yerlere sokulmamışsa da güç haline getirdi böylece. 1964 I972'de Yılmaz Güney. 1973'dp Ce memur öğretmen olan yazanna 1975 arasında Darüssafaka Cemiherhangi bir ceza getirmemiştir. yetinden zamanla arttınlan • tin Altan. 1974de Sevgi Sosyal. Öyleyse neden bu kuruntu. bu IHTö'de Erdal Öz'ün vakitli eserarmağan alan hikâyecilerimiz dp vesvese. bu yanlıs suçlamalarla şunlar: Mehmet Seyda. Adnan leriydi armağanı kazanan. Bu yol köpüren söylev sesi? Cevabını Özyalçıner, Kâmuran Şipal. Mah la da toplumun yaşadığı baskı bilmiyor değilim. Sabahattin Ali' mut Özay, Cengiz Yörük. Tarık havası. armağanı kazanan eserle yi anma toplantısmda SabahatDursun K., Muzaffer Buyrukçu, rin sert eleştirileriyle bir kez da tin Ali'den çok kendini anlatmak gene Orhan Kemal, Faik Baysal. ha protesto edilebiliyorlardı. ta, kendini öne sürmektedir. B« Zeyyat Selırnoğlu, Bekir Yıldız, kir Yıldız. Kimse ona nasıl yazGölçeler savaşı Pilge Ksrasu. Füruzan, Demirmalı diye sormadıgı halde. bir taş Ceyhun. Fakir Baykurt. Ada Sait Faik'in eksikliğıni kına ölüm %nldönümünde likör barda let Agaoğlu. madıfını söyleyen: «Bu eksikliği ih ömeğin) verebilmektedir. Cok bilen. bilinçli hain aydınlan, sus zaman oldugu eibi sanatçı ben'i Bîr yere kadar korku çekin tuklan veya gerçekı; toplumcu geliyor önde. ö z sevgisi, kişilik meleriyle eseri yayılamıyan Sa «iebiyaıı yıpratmak arıacıyla Sagurunı, benlik duygusu.. Onun it Faik hikâyeciliğini. düsüncesi için bir sanatçınm yapabilecefei bahattin Ali'nin bütün kitaplannın 19S5 • 1PR6 da Varlık Yayın ni yaygınlaştırmak istedikleri i en iyi sey kendi sanatına çalışevince basılmıs olduğunu hatır çin lanetliyorum, Ne yapacağız maktır. lamanın sırasıdır şimdi. Var ol öy'.eyse? Nasıl savaşacağız bu al Bilgisayar'la konuşmalar SONUÇLAR, KISMEN SİYASAL, KISMEN DE YENİ S1NEMALARI DESTEKLEME NİTELIGİ TAŞIYORLARDI Sıra şenlikteki Güney Amerika kıtasından gelen filmlere bir göz atmaya geldi. a ülkenin 5 filmi vardı, bu bölümde incelenebilecek.. Dünyanın en kaynayan bölgelerinden biri olan Güney Amerika'nın değişik ülkeleri, değişik rejimler ve farklı sosyal yapılara sahip ülkeler olarak, sinemalannda da değişik özellikler tasıyorlardı. Brezilya sinema suıın, özelükle Glauber Rocha'nın yapıtlanyla devrimci bir Güney Amerika sinemasına önderlik etmesi 10 yılı asan bü geçmişe dayanıyordu. Arada geçen zamanda, bu ülkelerin çogu Amerikan emperyalizmine karşı uyanış ve bilinçlenme eylemine geçmişler, kendi özkaynaklanna sahip çıkma yollarını aramaya baslamışlardı. Koskoca bir Şili deneyi yaşanmıştı. Bu deneyin özellikle komşu Güney Amerika ülkeleri üzerinde büyük yankılan ve etkileri olmuştu. Şimdi bu ülkelerin herbiri kendi sinemasını kendi koşullanna göre yaratma ve siyasal amaçlar uğruna kullanma yollarını aramakta idi. Moskova Notları Dohı Dlifin'in fcahramanlan Bay C*rtwriht ve ofullannı «KarmAİık Geçit» adlı serüvende tdeyecefiı. RADYO berlerl 13.00 Haberler 13.15 Oyun havalan 13.30 Bölgesel yayın ve reklamKısa haberler Türküler ve oyun havalan Türk sanat müzigi toplu programı Bölge haberleri Türkçe hafil muzik rürkülerden bir demet Kısa haberler Haftada bir Bölgesel yayın ve Tetlamlar lar 19J3O 20.45 2050 21.00 21.02 21.30 22.00 22.02 22.40 23.00 23.10 23.10 33.30 24.00 00.02 01.00 01.05 Atillâ DORSAY 0455 05.00 05.0 06.00 06.02 06.30 07.03 07.07 07.30 07.40 09.00 08.03 Açılıs ve program Kısa haberler Türküler ve oyun havalan Kısa haberler 15.00 Günaydın 15.01 Bölgesel günaydın 15.30 Köye haberler 16.00 Bölgesel yayın Haberler 16.05 16.30 Bölgesel yayın 17.00 Kısa haberler Türk müzigi özel profra 17.02 mı 17.50 10.00 Kısa haberler 19.00 10.01 Yedinci gün 12.55 Radyo • TV program ha 20.15 TfiTI Bölgesel yayın Tarihten yankılar Serbest saat Kısa haberler Şarkılar geçidi Spor dergisi Kısa haberler Dinleyici istekleri Klâsik baü tnüziği Haberler 01.00 Bölgesel yayın Türküler geçidi Dans müzığı Kısa haberler Gece konseri Kısa haberler 004.55 Geoe yansı •Dersa Uzals» Akira Kurosawa>s hem büyük ödülü, hem de FİFRESCİ ödülünü kazandırdı. Meksika'dan «Güneydeki Ev»... Meksıka, şenliğe «rGüneydeki Ev» isimli bir film göndermişti. Sergio Olkovich isimli bir genç yönetmenin filmi, Meksika'nm kurak bölgelerinde açük ve susuzluktan tarılan bir köy halkınm öyküsünü veriyordu. Hükümet, köyü bu kurak bölgeden göç etmeye çağırıyor, güneyde suiak ve verimli araziler vaadediyordu. Güneye doğru bir uzun göç başlıyor, köylüler gerçekten de son derece verimli ve güzel bir bölgeye geliyor, bir gölün karşısına yerleşiyor. yeni köylerini kuruyorlardı. Ancak bu sırada Meksika'daki sapsız hükümet darbelerinden biri oluyor, yeni gelen yöneticiler kooperatifçilik çalışmalannı destekleyecek yerde arazi sahipieriyle ittifak kurmayı seçiyorlar, bunun üzerine bölgenin eski sahibi arazisi üzerindeki haklarma yeniden kavuşunca, köylüleri silâh zoruyla yerlerinden sürüyordu... Ele aldığı güncel sorunlan biraz serüven, biraz da n.estern havasmda işleyen film ilginç sayılabilirdi. ancak mesafı belirsizdi. Özellikle sonda, köylülerin toprak sahibinin pamuk tarlalannda çalışma önerisini, soyut bir «özgürlük» anlayışı ile geriye çevirmeleri, açıklanabilir gibi (\efildi. Haberler Bu yurdufl sesl Büyük ödül, Polonya, Rus ve İtalyan filmlerine verildi.. ne yazık ki gereksiz ve aşın dinssl simgeler (İsa, Judas, Ponce Pilate isünlerüıi taşıyan kahramanlar, vs.) ve ağır bir anlatımın etkisiyle gücünü yitiriyordu. Peru ise, çok değişik bir film yollamıştı: «Toprağın Güçleri»... Bemardo Arias'm filmi, Peru devriminin ilk günlerinde geçiyor, büyük kentte eğitim gördükten sonra köyüne dönen ve büyük saygıyla karşılanan, aslmda ise eğitim filân görmüş olmayıp günlerini avarelikle geçirmiş olan bir köylünün öyküsünü anlatıyordu. Ancak, olayların akışı. bu sorumsuz ve gülünç kahramanı, toprak ağalarına karşı girişilen eylemin lideri durumuna getiriyordu. Zengin bir folklorik malzeme taşıyan, ancak yabancılar için tadına vanlması güç bir yerel mizahm seyrini zorlaştırdığı bu filmdi bu.. Güney Amerika'dan gelen en başansız film ise. «Nazareno Kruz ve Kurt» isimli Arjantin filmiydi. Leonardo Favio'nun filmi, bir eski Arİantin halk masalını sinemalaştınyor, âşık olduğu için dolunay olduğu gecelerde kurt adam olan gencin öyküsünü büyük bir «naifnlik ve ticari sinema kalıplan içinae veriyordu. En dramatik sahnelerinin seyircilerin kahkaha ve alkışlan ile kesildigi şenliğin en «şerıliklii» filmiydi bu. mış ve klâsik olmuştu. Ancak, yönetmen Serhio Jiral, romanın ilerici nıteüğine karşılık, oiaylan yeterince saglam biçimde değerlendırmediği kanısına varmış ve değişik bir film yapmayı denemişti. Film, bir yandan romanı, köle Fransisco ile köle sevgüisinin, efendüıin de ayni kıza âşık olması sonucu çektiklerini anlatıyor, ancak dığer yandan da, her bolümün sonunda, yönetmen kendi yorumunu getirerek, olaylan romanda olmayan sımfsal bir açıdan incelemeye, romantizmin altındaki gerçek sosyoekonomik nedenleri deşmeye çalışıyordu. Yöntem ilgüıç, uygulama bir hayli başarılıydı; ancak alışılrruş dramatik yapı tamamen kınldığından ve yerine getirilen «açıklama» yöntemı de sinemayla pek bağdaşmadığından, film bir hayli geveze ve sıkıcı bir niteüğe bürünüyordu. Gümüş ödül: «Koro» (Hindistan Mrinal Sen) «Kardeşimin Bomba Gibi Bir Kardeşı Var» (Çekoslovakya S. Stmad) «Toprağın Güçleri» (Peru • B. Ariaz) Ozel Odüller: «Günes Tutulması Yılı» (Moğolistan J. Bountar): Halkın yasamından verilen görünümün gerçekligi dolayısıyla. «Tamamlanmamış Cümle» (Macaristan Z. Fabri): Modern sinemanın gelışmesuıe katkısı için. Kadın Oyuncular: Harriett Anderson (İsveç «Beyaz Duvar» için) Fatma Buamari «Miras» içuı) CCezayir üluslararası basın ödtilü FÎPRESCİ ise «Dersu Uzala» için Akıra Kurosawa'ya verilirken, bir diploma da, Küba filmi «Diğer Fransisco»nun yöneöneni Ser hio Jiral'e verdl. Görüldüğü üzere, değer yargılan, klâsik «iyi sinema» anlayv şından çok, öze ve mesaja yönelmekte, diğer yandan ise, özellikle gelişme halindeki yeni slnemalarm yüreklendinlmesine ça hşümaktadır. Moğol, Peru, Vıetnam gibi ülkelerin tümlerıne verılen ödüller, bu açıdan değerlendirilmelidir. Özellikle belirttiğımız özel diploma veriliş nedetv ieri ise, Moskova film senliğının ılkelenni bir kez dana saptaınafcla, uluslararası yakmlaşma, laşızme karşı savaş, ulusal uyanıslann ve özgürlük savaşımlarmın desteklenmesı gibi düşüncelenn, sosoıt sinema sanatı kriterlerinin yeruu aldığını göstermektedır. lyi anlatılmış, ama önemli şeyler söylemıyen fümler, aksaklıklan olan, ama halklann uyanışına ve demokratik haklann eide edılış savaşımına katkjda bulunabilecek, söyleyecek çağdaş bır s ö zü ve Dildırı?ı olan filmler Karşısında yenilgıye uğramaktacür. Moskova'nın ilkelert bunlardır ve ou tlkeier, sinema sanatma soyut planda ne denlı hayranült duyulursa duyuisun, kolay feoUy itilecek ilkeler degildir.. TRTII 08.00 09.00 09.30 10.00 11.00 11.30 12.15 Gün başlıyor Sabah konseri ToplumsaJ iiişkiler Çocuğun dünyası Yaşanan tarih Yeşil ada Klasik Türk müzigi korosu 13.00 Haberler 13.15 Çeşitli müizik J3.3O Kitaplar • dergüer ve 14.00 14.30 15.00 15.30 16.00 16.30 17.00 17.30 18.00 18 30 görüsler Soz bu mesleğin Her hafta bir ozan îki soüstten türküler Open ve operetlerden seçmeler Oda müzigi tki solistten şarkılar Türk halk müzigi solistler geçidi Hafif müzik konseri Çağdas sanatçılarımu! örneklerle dünya 19.00 19.30 20.00 20.30 21.00 21.45 22.00 22.30 23.15 23.30 23.35 24.00 edebiyatı Haberler Haftanın olayı Spor Gonül telimizi titretenler Yaşadığımız topraklar Bü konser Tiyatro okulu Haftanın plaklan Bir romanımız var Haberler Solistler geçidi Kapanıs TRT III 06.55 Açılış ve program 07.00 Güne başlarken 08.00 Sabah müzigi 10.30 ıvıuziK şoıenı Günün konseri 11.00 Türk halk müziğinden örnekler 11.30 Müzik • magazin 12.30 13.00 13.30 14.30 15.00 15.30 16.30 17.00 18.00 öğle konseri Haftanın topluluğu Çağdas Türk müzigi Unutulmus müzik Solistler • topluluklar Gençler için Konser saatl Çay saati Caz müzigi 18.30 19.00 20.00 20.45 21.30 22.30 23.00 24.00 00.55 Sizin için seçtiklerimiz Pazarm plaklan Müziğe çagn Barok müzik Tatil gecesi Caz dünyasından Gece konseri Gece ve müzik Program ve kapanıs Sonuçlar... Filmleri kısacs özetlemeğe çaIıştıgımız, ancak yine de bir hayli uzun süren bu derlemenin sonucunda, Moskova şenliğinin res mi sonuçlanna bir göz atalım. Moskovanın özelliklennden biri olarak, çok sayıda ödül venlmesi ilkesi, bu kez de uygulanmış, altın ve gümüş ödüller 3'er, filnıe, oyuncu ödüllen 2'şer oyuncuya verilmiş, aynca çeşitü jüri ödülleriyle değişik filmler de tak dir edilmiş oluyordu. Altın Odül: «Vaadedılmiş Toprak» (Polonya A. VVajda) «Dersu özala» (RusJapon ya pımı A. Kurosawa) Erkek Oyuncular: Miguel Bena vides (Küba «Dıger Fransısco» için) Georgy Georgiyev Getz (Bulgar «Bisikletteld Köylu» için) Özel Diplomalar: «Kafr Kassem» (Suriye): Halklann özgurlük ıçın savasının en dramatik sayfalarından bırını canlandırmadakj başarısı İçin. «Uzice Cumhuriyetı» (Yugosia7 ya): AntiFaşıst savaşta halicın kahramanhğını oelırttıgı ıçın. «Hanoy'lu Küçük Kız» (D. VI etnam C ) : HalkJarın yenılmezlı ğinı belirlediğı «Kum Şatosuu (Japonya): Insancıl ilisJcileri verişteki özgunlüsu için. ECZANELER BAKIRKÖY: Ajtaç (Yeş Yurt), Altay (Cennet Mah.). Merkez CSairaköy). Şükran (Esenleri, Yeni Osmaniye, Yayla (Kanarya), Çamlık (Bah. Evl.), Yılmaz (Şirınevler). BE$tKTA$: Sağlık. Nalan, Dereboyu (Ortaköy), însel (Amavutköy», Atalay (1. Levent). BEYKOZ: Paşabahçe. BEYOĞLU: Günej, Tansan. Günseli. EMLNONt: Beşır Kemal, An%dol (Çarşıkapı), üras OCumk»pı). Divan (Lâleli). EYÜP: Petek, BayerAydm (Bayrampasa), Yeni (Rami), Sâlâhtar. FATIH: Akşemsettln, ratih, Yeni Guraba, Haseki Şah, Samat ya, abali. G.O. PAŞA: Çetln, Halk (500 Evler). KADKÖY: Mtihürdar Kusdılı. Yuvam, Esin (Suâdiyeı. Ssvn'ir (Kım. l o p j , Çommıwr, Aippuur (Suadiye). K.\RAKÖY: ttimat. KASCVIPAŞA: Doğukaradeniz, Sedef. SARPfER: Oktay. Karanfil (R. Hisarüstü). ŞtŞLÎ: Gökmil, Pamlr. Temlr. Ayhan (Mec. Köy), Bengü (Hürriyet Mac.». Bilen (Çelilctepe!. Ortabayır Şifa ÜSKl'TDAR: Ümıt Toptaşı, A lev Engül. tlkir ı Beylerbeyi>. Ümranıye. GUL Venezuela ve Peru... Güney Amerika nın zengin petrol ülkesı Venezuela. bir hayli değişik bir film yollamıştı: «Judas Yanıyor».. Öldürülen bir polis memurunun kişiligi üzerinde bir araştırmanın öyküsüydü bu. Polisin ülkedeki anarşistler tarafından öldürüldüfcü yayılır ve bu, solcu ör^ütlere karşı yeni baskı eylemlerine yol açarken, yapılan araştırma, polisin kirli işlere kanşan bir soyguncu oldugunu ortaya çıkanyor, ancak yüksek kademedekı bir yönetici, bu geıcegin polıslık kurumuna verecegi zaran önc sürerek mey dana çıkmasını onlüvnrdu. Siyaâtd y Klnfimlf** OIAO bu Küba filmi Güney Anaerıka'dan gelen en ilginç film, Küba sinemasının «Obür Fransisco» filmi oldu. Anselmo Suarez Romero isimli 19. yüzyıJ Küba yazannın, üikede çok tanınmış oır romanından alın mıştı film... Ruman, Küba'da o dft nemde geçerli olan köleliğe kar(i ön«nül bir baakaidırm» §ayıl «Ne Kadar Sevışırdık C'Era Seylan'Iı aktrıs Malınl Ponseka' vamo Tantı Amati» (İtalya E. ja «Bır Genç Kız Büyüyoı» iüScoU) mindeki oyunu Içın. YARIN: Diğer çabalar, olavlar, konuşmaiar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle