15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ CUMHURÎYET 3 Ağustos 1975 3ir Mektup mamHatip Lisesi mezunlanndan yirml genç birlik olmuşlar, bana çok edepli, mantıklı, açık sözlü ve ülkemizin gerçekleri açısın!an acıklı bir mektup göndermişler. («Edepli» özcüğünü özellikle kullandım burada. Çttakü okak külhanbeyinin bile ağzına yakışmayacak özcüklerle dolu mektup yazan, batts beni tehit eden bayağı yaradılışh ve aşağılık ruhlu sözde din adamlan da çıkıyor zaman zalan.) I OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Müesseseleri Yozlastırmak Hıfzı Veldet VELİDEDEOÛLU suçu var onlann?» Suç, kendi bozuk sömürü düzenlerini siirdUrmek için onlan bu yola itenlerdedir. Namuslu, bilgili, gerçek ve vatansever din adamlannın bu dramı gördüklerini ve en kararüık dönemlerde söyleyip yazmaktan çekinmediklerini ögrenmek İçin birinci TBMM"de İzmir Mebusu olan Hacı Süleymaa Efendi*nin yaşamım her halde okumalan gerekir. (Sadi Borak, Atatürkçü ve Toplumcu Örnek Bir Din Adamı, Hacı Süleyman Efendi, Ist. 1974) tilkemizde bu çapta din adamlannın çoguniukta olduğu gün, yükseliş ve kurtuluş yolu ardına kadar açılmış olacaktır. TehUke surada: Eğer İmamHatip Liselerinde kafalan şeriat eğitimiyle yıkanmış ve şartlandınlmış gençler üniversitelerin biitün fakültelerine, özellikle Harp Okullanna girerek, i!eride öfretmen, profesör, subay, kaymakam, vali, yargıç, savcı olurlarsa, btittin kurumların yozlaşmasııun vc layik Türkiye Cumhuriyeti'nin, Hukuk kuralları yertne din ve şeriat kurallariyle yönetilen ümmetçi ve teokratik blr devlete dönüşmesinin önüne geçüemez. Zaten her gün bir yanmdan zedelenen, kemirilen Atatürk devrimi kökünden yok olur. Bu, Türk milliyetçiliğinin ve Türldye Cumhuriyeti'nin sonu demektir. Bir takun kişiler, bilinçli olarak bunun için çalışıyorlar. Biz ise, bu tehlikeyl önlemek için kalemimizle karşı koyuyoruz. Yoksa «Binbir mahrumiyet içinde İmamHatip Liselerini bitirmiş» olan gençlerle ugraşmak hatınmızdan bile geçmez. Bize dUşen, onlarla ugraşmak degil, onlan Ulke sorunlan uzerinde aydmlatmaktır. Her seyde oldugu gibi, devletin muesseselerinde de kurmak aor, yıkmak kolaydır: Bir Polis Enstitüsü var, oradan çıkanlar devletin ve kişüerin güvenliginl korumak için gerekli bügilerle yetişmişlerdir. Şimdi onlann içine tmamHatiplileri yerleştirmek, yüzyılı aşkın geçmisi olan polislik müessesesini yozlastırmak demek olur. Devletin Harb Okullan ve Harb Akademfleri var. Bunlara Imam Hatiplileri, yani şeriat kafalı gençleri yerleştirmek, ordu müessesini zamarüa yozlaştırır. Devletin bir Adliye müessesesi var. Oraya şeriat eğüimli Imam • Hatiplileri yerleştirmek, lâyik hukuk devleönin re adaletin temeline dinamit koymak olur. Birkaç yıl önce bir dersimde, Türk Yurttaşlar Yasasında (Medeni Kanununda) miras bakımından kız ve erkek evlâtlar arasında eşitlik bulunduğunu ve bunun da adalete ve insanhk düşiincesıne uygun olduğunu söylemiştim. Ertesi derste kürsünün üzerine bir pusula koyan bir öğrenci bunda: «Kadınlar yaratüıştan zayıl ve erkege kıyasla hayat tecriibeleri az olduğundan, ana babadan kalan mirası erkek çocuk daha verimli ışletir. Bu sebeple İslâm Hukukunun erkek evlâda kız evlâdınkinden iki kat fazla miras hakkı tamması daha adaletli degil midir?» diyordu. Bu sorunun yanıtını hemen sınıfta verdim: Türk kadınırun kırsal bölgelerde çok esöden beri daha bilinçli calıştığmı, fakat bunun karşüığını alamadığını, kadmın da erkek gibi insan ve vatandaş olduğunu, îslâmda «Ezmanın, tagayyürüyle ahkâmın da tagayyür edecegi> (yani zamanın değişmesiyle kurallann da değişecegi) ilkesinin egemen olduğunu anlattım. Bana soru soran bu gencin güneydoğu illerimizden birinde İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra dışarıdan sivil lise sınavmı da verip diploma alarak Hukuk Pakültesi imtihanlarını kazanmış olduğunu ögrendim. Gerçi öğrenci bu konuda başka soru sormadı. Ama îmam • Hatip Lisesi sıralannda şeriatla yıkanan kafasmdaki düşüncelerin düzelmiş oldugunu sanmıyorum. Bu düşüncede olan hukukçulann ülkede bir gün çoğunlugu teşkil ettiğini bir düsününüz. Adalet müessesesi 20. yüzyılın kosullan içinde yozlaşmaz da ne olur? Ve bunun sonunda Türkiye'miz ne olur? Yüksek İslâm Enstitülerine ve îlâhiyat Pakültelerine Konservatuann klasik baü mü2iğl veya üyatro. ya da bale bolümü mezunlarıra alırsanız, bu enstrrti ve fakülteler zamanla kendi amaçlarım yitirerek yozlaşmazlar mı? örnekleri uzatmayahm. Benim büyük üzüntü ve kaygwn. kırk milyon içinde birkaç jüz bin kisinin çıkan için kamusal kurumların yozlaştırılıp devletin geleceğinin tehlikeye düşürülmesidir. Bu memleketi ümmetçılik değil. gerçek milliyetçilik kurtanr. Gerektiginden fazla olan işsiz îmam Hatiplileri, tüketici değil. yaratıcı ve üretici mesleklere yöneltmek için türlü meslek kurslarından geçirip onlara maddi ve rahat bir gelecek sağlanmahdır. Dış Politika Yazısı oni ile Meloş, bir düğönde UnışmışUrdı. Meloş"un asıl adı Melâhat'tı. özel İdare'den emekli Cabbar Efendipia kızıydı. Cabbar, bir yandan emekli maaşına. blr vandan bahadan kalma ufak tarlasına dayanarak kıt kanaat geçinip sidİTOrdu. Çocuklarmı da okuttutnnca okntabihnişti. Meloş, liseyi bitirmişti; kara kaşlı, kara gözlü püzelct bir kızdı. Sarı saçlı, mavi sözlü Coni'yi düğünde ftördüffinde Gar>' Coopcr'le karşıkarşıva çcldim sanmıştı. Kavun kaTalı Coni, İncirlik üssünde çavuştu. Adana barlaruun altını üstüne getirirken tanıştıgı bir Türk arkadafivle sfirüklenmtşti düğfine. . Ve görür RBrmeı Meloş'u; şıppadak karar »ermiş : Evlenelim.. clcmiştl. Borlfce devlet kusiı konmnştu Meloî'nn ba$ma... Cabbar'uı önce tersine şitmişti bu Iş... Miç câvnrdan damat olur muvdu? Dilini dinini, ıısulunü erkânını bilmediein tü ü bozuk adamla aile kurulur muydu? Meloş'un kardeşi Sallabaş Sabahattin de önce bir duralamıştı, ama sonradan anlaşıldı ki bu Amerikalı damat bir anka kuşudur, Meloş'u rüyalar ülkesine uçuracaktır: hem de Cabbar isterse düğünden öoce sünnet bilp olaraktir. Cabbar, sfinnet lâfını da yevinre, razı oldıı Önce bu isî çöriirnlediler. Sallabaş Sabahattin'in arkadaşlan, Fuzuli Rıza, Kör Sefa, Honik Recai. Dalbudak Hasan, Panos Ahmet bile bu dunıra karşısında: Helâl.. diyorlardı. Coni. sünnet oldu. Çok satışlı ve çok renkli bir istanbul cazttesinin birinci sayfasında kocaman foto^raflarla sünnet habeıi verildi. Resimde sünnet takkesini başına eeçirmiş rntarili ve kurdeleU Coni'nin yanında Sallabaş Sabahattinie arkadaşlan bulunup topluca poz veriyorlardı. Gazete kncaman harflerle bir de başlik atmıştı: Aşkmdan snnnet olan Amerikalı... Coni. artık hafta sonlan Cabbar'ın evine yerleşmlşti. tncirlik'te komünistlere karşı förev oaşındaydı: Cabbar'ın evinde H fistiindeydi. Ayakkabılannı temiz havlıılara silijor. bacak bacak üstiine atıp avaklannı kayinpederle kayınvalidenin burnuna uzatıror. evde »Iski koknsundan e©. çilmiyordu. Konu komşu. Amerikalı damadı (tSrmere çelip hayvanat bahçesindc vaak Iklimlerdetı erHrilmlş carip bir yaratifi seyreder «ibl Coni'yi ozun ozadıya Inceliyorlardı. Meloş'un mutlnlnğuna diyecek yoktu. Coni ne yapsa. tviydl. püzeldi, hoştu. Boru mu bu? Çocuklueundan bcrt beyaı pprdede seyretmişti Ameribalılan: oysa şimdl, üinemada Itördiığü adam hayat arkadaşi olmuştn. Evde Idm varsa, hoşsöriiyordu Coni"vi: Amanın misafirdir, yabanctdır, kalbinl ktrmayaum; çocuk istediğinl vapsın... Coni şıraardıkça şunarmışti. Bir gece eve sarhoş (frldipinde Meloş'u adanıatnllı patakladı. Anası babası duymasın diye Meloş'un çık'ı çıkmadı. Bu arada Coni'nin taymf çıkmış tzmir'e yerleşmişlerdl. Teni bir hayat başladı. Bir sfizel apartımana geçtller. Meloş, saçuıı süpüree edivor, evi pıcır ırıctr tntnyor, yemefinl pişiriyor, kocasmm blr dedifini IH etmhrOTdn. Coni de azıttıkça antıyor. ortalığa işiyor, Meloş'n dövuyor. bir sürü arkadaşıyle her gece eve dayamp ortalıpı birbirine katıyordu. Bir akşam Con! yine azdı. Meloş'n dövdn, kapı dışan etti. Meloş sahanlıkto sıbahladl. tpleri koparmıştı Coni... Söylendlğine röre İzmir'in barlarmdan birinde çahşan bir Rıun kızına tutulmuştu. Meloş yoktu fözünde artık .. Adet edinmişti: Her Rpce evine çeç eeliyor, Meloş'a hakaret ediyor. kolundan tuttu^n gibi kapı dışan atıyordu. Meloş merdiven basamakiarmda ağlıyordu: Ben aana sadakat gösterdikçe, sen beni eezalandınyorsun... Coni ise ertesi sahah yumnsamış RÖrünüyon Galiba sarhoşlukla yanlış bir iş yaptun, diyordu. biraz sabredernen düzeltirim .. Günler geçiyordu böylece... Meloş'un IM gfirt tki çes> meydi. Nasıl bırakrrdı Coni'yi? Coni'siz yaşayabllir miydi? Hem febe kalmışti Coni'den.. Karmnda çocuğuyla nereye giderdi? Klme sığınırdı? Yalnız hissediyordn kendlsinl... Coni ise işİDe bakıyor, kafayı buldukça bildlttnce davranıyorda. Meloş en sonunda Coni'nin kflçflk kardesine bir mektup yazıp durumu bildirmeye, yardım Istemeye karar verdi. Coni'nin kiiçük kardeşi, Avrupa'da NATO 8r(rütünde çalışıy«rdu. Meloş'un şimdi oımıdn küçük blraderde... Beltd ağabeyini doğrn yola jetlrir dlye gflnler) sayı> yor. Coni ise hergün Meloş'a biraz daha aşafüıyor, blras daha küçüituyor, eziyor... Tazık Meloş'a... Kns kafalı, budaU Meloş... C Arkadaşlan adına yazdıklannı söyleyen bu ençlerin benden yakmdıklan noktamn özü şu: Siz öteden beri sosyal adaleti, falrir Tlirk halını savunduğunuzu iddia edersiniz. Buder fakir öy ve kasaba çocuklanyız; binbir mahrumiyet ;inde ÎmamHatip Liselerini bitirdik. Diğer selilerden ne farkımız var ki yazılannızda biimle uğraşıyorsunuz ve başkaları da uğraçtyor? [arp Okullarının ve üniversitelerin kapılannı izlere kapamak istiyorlar. Nitekim Millet leclisi, Harbiye'nin kapısım yüziimüze kapadı. [albuki komisyon açmıştı. Bizler eğer sivil lielerde okuma imkânmı bulamamışsak bunun uçu biz de mi? Fakir olmak suç mu? Biz cinci smıf vatandaş rm olduk, ImamHatip L A esini bitirmekle? Neden bizi horhıyorsunuz?» tîç daktilo sayfası tutan mektup, hiç bir ;hdit ve küfür kullanmadan yazılmış. Sadece leştiri ve sitem var içinde. Benim yazılarımıki asıl amacı bütünüyle görroedikleri içln, çoukların bu eleştirileri gerçekten ve hotlama özü dışmda haklı. Ben yalnız onlan değil iç kimseyi hor görmem hayatta. Bu çocuklann, enün yazılanmdaki asü amacı, Türkiye'nfaı buimü ve gelecegi yönünde tümüyle görmedfklei. mektuplanndaki. «... Yanlarınızda bizimle ğraşıyorsunuz» sözünden belli. Ben uğraşmam kimseyle. EsMden beri yazıLrımda ÎmamHatip Liselerinin, halkı aydmlap yobazhğı önleyecek müspet bilimle donanıış aydın din adamı yetiştirmesi, oralarda şeiat eğitim ve öfrettaıi degil, ahlâk ve ibadet uralları öğretlml yapılması düşüncesinl savuurum. Şeriat kuralları artık Hukuk Fakülteleinde, Hukuk Tarihi Enstitülerinde tarihsel bir ilim dalı olmalı ve oralarda okutulmalıdır. Din e hukuk ve dolayısiyle din ve dünya işleri anak böyle ayrılır. Ve Türkiye Cumhuriyeti"nin ugünkü dünyada nıilliyetçi temel uzerinde aakta kalabilmesinin en bas koşulu olan layikk ilkesi ancak böyle korunur. Ne yazık ki, bizim ÎmamHatip Liselerinde, atta Yüksek îslâm Enstitülerinde bunun tam îrsi yapılmış ve şeriat (yani îslftm Hukuku) ğrenimine öncelik verilmiş, şeriatçüigi •milüetçilik» sanan bir kuşak yetiştirilmiştir. Benim ıuhatabım bu kuşak degildir. Niçin uğraşayım u evlâtlarla? Mektuplannda dedikleri gibi, «Ne Acı Bir Gözlem Ülkemiz bakımından şu acı gerçeği belirteyim: Asker sivil okumuş birçok kişinin tilke yönetimini bir uzmanhk işi olarak kabul etmeyip, sadece akıl ve mantıkla, ya da dua ve ibadetle miımkün olabilecek bir iş olarak gonneleridir. Bu gibiler, ülkeyi herkesten iyi kendilerinin yöneteceğine inanırlar. «Gel şu hastayı tedavi et» deseniz «Ben doktor değilim bilmem»; «Gel lisede matematik ögretmenliği yap» deseniz, «Ben matematücçi değilim, bilmem»; «Gel şu bölüğü yetiştir> deseniz, «Ben asker değilim, bilmem» yanıtım veren adama: «Gel, milletvekUi seçelim seni. Bakan ol, ülkeyi vönet» önerisinde bulunsanız, slae «Ben hiç yöneticilik yapmadım, politikada hiç pişmedim, vasalan da biimem> demez ve önerinizi tesekkürle kabul eder. Kasaba avukatlıgında. kasaba hekimliğinde. askerlikte, öğretim üyeliğinde beMrli bir başan gösteremeyen. hattâ geçinecek kadar para kazanamayan pek çok kişinin gözü bugün hele son zamlardan sonra bol ödenekli parlamento koltuklanndadır. Eğer azırık girişken iseler, hangi çıkarlan savunmanın kendilerini amaca ve başanya ulaştıracagmı ve kimlere hizmet etmek gerektiğini kestirecek kadar kurn&zlıklan da varsa, rrgeç otururlar o koltuklara ve ülkeyi yönetmede söz sahibi olurlar. tşte demokrasl dönemine feçtlğimizden hu rana Turkiye*nin dramı bu noktada düeümienmektedir. Bana o narik mekiubn yazan tmanı HatipH gençlere öğfidfim, bu dram uzerinde diişünmeleri ve kendilerinin bugün niçin %üç üurnmda kaldıklaruıın nedenini araştırmaları ve bu yolda derinlpmesine kafa yormalarıdır. Ben de bu mllletin parasıyle öğrenim eörmüş ve halka olan borcumu hiç unutmamış bir halk çocnpuynm. Bana mektup yazanlann ve onlann durumunda olan bütfin gençlnin dostnvum. Yaşım ilerledi ama onlardan hiç bir zaman kopmadım ben. Ne var ki, Törk vatanmın ve Türk bağunsızkğının frelecefinl tehdit eden tehlikeyi gözönüne koymak benim görevündir. Mesleklere ve uzmanlıklara savRi gösterelim ve devletin müesseselerini yozlaşmaktan elbirliğiyle koruyalım. Ağustos Sa/ısında • SOSYALtST PARTİLESME SORÜNU • IRAKTA GELÎŞMELEH Kürdistan Ulusal Birliginin Bildiris! • CHP ve DOĞO • DOĞUDA PBODALÎTE VE AŞÎRETH • ÖZGÜRLÜK OZERİNE • URFAT3A TOPRAK REFORMÜ UYGULAMASI Sanlı Han 105/214 Yenlşebir • Ankara GÜNÜN KİTAPLARI MEHMETÇtK beklediği kitap AHMET HAMDl TANPINABin VltEL WMAR 5UNAP paul svveezy YÜZYIL KDMÎJNİST MANÎFESTO V>jcelyey«!lan W 1 MAHUR BESTE adlı esen llk vayuılancu Fiyata: ». TL. Bütün «tapçılarda tsteme adresi: OnlversitelUer Kitabevi Bozdogan Kemer Cad. 43/A Berast • tstanbol SİSTEM YAYIN DIZISI 1. İnsan Biliffç Sistem Sevk ve İdare İkilemleri. Ya zan: TURGUT AĞAR. Fiyatı: 40. TL. 2. Ağ Çözümleme Yöntemleri • ftyan: 10 ura lateme: Yahya Kemal Cad. 14/B4 Yenimahalle Ankara BÜTÜN DÜNYADA OLAY YARATAN YAZAR tT.fi! PLANLAMA ve tZLEME Yazan: S. Kaya Sağın Fiyatı. 60, TL. Genel Dağıtım: Oniversiteliler Kitabevı Bozdoğan Kemer Caddesı 43/A Beyazıt ISTANBUL Arnavutluk Emek Partisi Tarihi 1 «Arnavutluk Emek Partisi Tarihi», AEP Merkcr Komitesi'ne bağlı Marksist Leninist incelemeler Enstitüsü tarafmcîan hazırianmış ve Arnavutluk Emek Partisi Merkez Kcmitesi'nin onayıyla, vaymtartmıştır. CAKAL roman 7. baskı 20 lira A v u k at Prof. Dr. ADİL tZVEREN • Üç kitaptan oluşan bir cüt içinde, bugünkü İş Hukukunun bütün sorunlan tüm mahkeme içöhatlariyle birlikte açıklanmaktadır. • Piyatı ciltü olarak 150 TL/dır. Ve PJC. 31 Maltepe Ankara adresinden ödemeli olarak gönderilir. İŞ HUKUKU yaymları Genel Dağıtım : TÜRDA. Saadet iş Hanı No : 405 Cagaloğlu / İSTANBUL cem yayınevi 6ERGEK YAYINEVt .k 655 istanbul ısı program ve tuzüğu H)tL isteme adresi:TİP e»nd merkeai istiUal caddesi mır'a siya sokak 17/5 tünel.istanbul istanbul ve izmir dağıtım: GE.DA % dızısindesunar • > ® COCUK KİTAPLARI behrengi 4S inc't kitap: roman 2. baskı 20 lira proî. dr. cavîtorhan tütengil yılın şiir kitahı BEDREDDİN ÜZERİNE ŞÎİRLER CemYayınevi ( r f * J ^ Türk sanatçılan dizisi İT DAL ASI roman 3. baskı 25 lira " KIRSAL TÜRKİYE'HtH YAPtSI VE SORUNLAN 20 lira lâiâlâİll ili 10 Lira KÜÇÜK HİLMİ YAVUZ ^eyayınları i ankara caddesi 13 # tel: 268142 • Dağıtım: Narlıbahçe sokak 19, tel: 278720 İstanbul • Aydın Kitabevi, tel: 25 1423, Yenişehir, Ankara • İzmir: Datiç, tel: 38786 • toprak bizim hikmet 10 Lira ANALAR, BABALAR, ÖĞRETMENLER ÇOCUKLARINIZA TATİLDE EN YAKIN ARKADAŞ ARKADAŞ KÎTAPLAR Birinci hamur kâğıt, çok renkli ofset baskı Ankara Caddesi 40 Cagaloğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle