23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 13 Ağustos 1975 YEDÎ TARTIŞMA Uzayda Bılım ve Sev^i Kardeşli<ıi Gelecegın mutlu yaşamını ver vuzunden kılometrelerce uzakta ve mılyonlarca kışmın gbzlen onunde Apollo ıle Soyuz dıle getırdı Yaşamın ağır yvıkü, ge lecege umutla bakan uluslann yuzunu guldurdüğü ıçın hafıf ler gıbı oldu Ikı eskı duşman bılım gerçegını bütün lnsanlık yaranna araştınp çozümleyebü mek ıçın sevgıyle el sıkışıp kar şılıklı duşünce ve duygularını yeryuzune ılettıler Yenı bır dunja anlayışınm yakınlaşması ve başlangıcı oldugu kadar, ıkı buyuk devletın bırbırlerını olç mesıdır de dıjebılecegimız bu «uzayda buluşma», tanhın acı gerçeklennı bır daha ınsanlara yaşatmamak uzere bılım ve sev gın:n zafendır de denebılır. HUmanıst bılgm ve sanatçılann yuzyülardan bu yana ugra şılannı yureklenyl« bırleştırerek yıne msanlık yaranna kullanmayı ogrebrken, ozellıkle Bı nncı ve Ikmeı Dunya Savaşlan etkınleçmıştir Sevgıden nasıbını almamıs kotu yonetıcıle rın tutsagı olan mılyonlarca m sanın olumu, bugunun ulus bı revlenne acı da olsa olumlu yonde ders vermiştır Gönül ıster kı dünya ydrüngesinde kafa ve gonüllerını birlesürebılen ıkı duşman soztınü çıziyoruz ıki buyuk bılım ve *evgi arkadaşı, • Kendi uluslannm yaşamı için başka uluslara sılah satmak amacıyla kıskırtıp se jırcı kalmasın • Afnka'da Asya'da milyon larca aç susuz medenıyetm ko şullanndan uzak ınsanlara baş ta Amerıka ve Rusva olmak u zere dığer guçlü devletler d« gonullennı ve yardım ellerını uzatsınlar • Uzay çalışmalarının butun urunlerınden butun bır dunya yararlansın • Sutîer de^ letlıklerım olum lu buvük ısler yaparak gostersı n ler Bundan boyle sevgı ve bılgı ortnklıgı eyılmış uluslann yaranna oluştugu sürece de dünya, bır kesımıyle degıl butunü* le cennet olma voluna girecektır. Işte Apollo'nun astronot lanyla Soyuz'un kozmonotlan dürjya yuvarlağımn kılometrelerco üstünde uluslann ytiregı nı bilim ıçın sevgıyle doldur duklanndan şımdi ınsanlar gelecege umut ve mutlulukla bakıyor. M. Necdet DURSUN Macka Teknik ve Endustrl Meslek LI». Edebiyat öğretmenl ŞisU ISTANBUL BAS1NDA SANSÜIl Demokrasılerde halkm avdmlıkta bulunması. gerçeklerı bılıp ofrenmesı, basın ara cılıgı ıle olur Halkı avdmlatan. kamuovuna gerçeklerı bıldıren araç basmdır. Basın ozgurluk ıçınde olmazsa halk karanlıkra kaln Demokrasılerde basın «zgürlugü güvence altma alınır ve korunur Demokrasılerde hukumet. basma ve yayına el kovmaz basın, hukume tın denetımı altında bulunmaz dokunulmsz lıgı vardır: basını tehdıt eden tedbirlere başvurulmaz To'alıter reıımlerde ıktıdan elınde tutan egemen guç insanlara hukmermek onlan korkutarak dısiplın altında tutmak ister Vatandaşlarm kendılen gıbı düşünmelenni ıster Korumakla zorunlu bıldıgi politık, sosval ve ahlâk kurallannı baltalavacagından kuşkulan dıgı basm vavm, soz ve du^üpceve karsı «Sansür» denılen baskı polıtıkasını voneltır Basılmıj yazınm çıgından korktuklan içmdır ki, sansur tehdıMvlı» vazınm ve dusuncenın ayarlanmasını ongörürler Voltaıre«Elımde bir hukümdar Asası yoksa ne onemı var' Ama, bemm kınlmaz bır kalenıim vardır» demışti Bır hükümdar asasından daha yetkill ve etkıli olan bu kalemi bir çok hükümdarlar kırmak ıst^mişlerdır Kalem ve yazılı kâgıt. devlet basmda buhmanlan stireli bıçımde korkutmuş, denetlemeden kaçmak ıçın onlara karşı süreli olarak sıddet göster mislerdir. Bır tahakktimün, bır zulmün sekli ve cinsi ne olursa olsun nedeni korktıdur Onun siddeti, daragaçlanra diken, ya da insanlann yakıldıklan vere taze odun kütüklen atanlann, düsunen kafavı zındanlarda çürutenlenn duyduklan korkunun derecesını gostenr Çinll filoeof LinYuTang der ki «Ben san sur'erden ve düşüncelenmızı denetlemeye çalışan hülcümeflerden nefret ederim Bövle Dir sansür, bu çesit bır hUkumdar. ınsan zekssını aşaSılamaktadır. Bu dUnya üzennde düşünee özgürluğumu7ü çalan kımseden daha büvuk bır hırsız tasarlıvamıyorum » Basını baskı altanda tutmak, dUşUnceleri avarlaoıak disiplin altma almak isteyenler, sürelı olnrak kendi çoküslennın tohumunu ekmislerdir SdnsurUn uygulama sıanı basılmış vazı, gazetel»r ve kıtaolardı Bılindıgı gibi, gazet«, kamuoyunu hazırlar ve gelıştınr Gazete, telkın araçlannın başmda ekonomik politık sosval havatm ıçmde en vetkın gorevi almıstır Sansunl uygulayanlar etkıli telkın aracı olan gazet» uzennde durmaktadırlar Ve onunla savaşırlar Sansüru bır tehdıt polı'ıkası olarak kullanırlar Turkı\ede 1B57 yılında her çeşıt basımı ele alan bır «Matbualar nızamnamesı» lR64'de ne bır «Matbuat nızamnamesı» va\nnlandı Basın, Uç vıl bu tuzük ıle sansür al'inda idare edıldi. Turk basınının ılk kurbanı «Tercüman ı Ahvftl» gazetesı oldu Bu gazetede vavınlanan ve hukıimefın Maarıf politıkasını eleştıren sert bir van yüzünden gazete bır hafta kapatıldı. Bu dunım, hükümet tarafır.dan ılk gazete kapatma olavıdır Sadnazam Mahmut Nedım Paşa «Mılletin zaafını mıllete soylemek bir vatanperverlfk değılcîır» dıverek 11 mavıs 1867 tanhmde Istanbul ve Anadolu gazetelenmn basümadan önce tetkıki için hır Vekıller Heyeti karan aldl. Basın tarıhımızm ılk sansürü budur. tkınci Abdülhamıd Mebusan Meclisinl kapattıktan sonra basuıı keyfıne gore İdare etmeye başladı. Ve 1878 yılmda bir sansür heyeti kurdu Bu drvırde oazı kelimelerin kullamlmaması ıçın gazetelere bır lıste verildı. Bunlar arasında «Grev», «Suikast» «thtüâl». «Anarst», «Sosyalızm». «Dınamıt», «înfıl&k», «Kargasalık», «Taht'dan tndırme», «Kıtal», «Kanunu Esasi», «Hdrriyet», «Vatan», «MUsavat», «Kıbns», «Burun», «Yıldız» kelımeleri kesinlıkle kullanılmayacaktı. «Mecmuai Fllnun»da «Yıldız böceği» admdafci bır çeviri byküden ötürü mecmua, sansür heyeti tarafmdan kapatıldı. Sansür, yıldan yıla şiddetinl arttırdı. Devletin resmî gazetesi olan «Takvımi Vakayı» bıle tki kez kapatıldı. tkınci Abdülhamıd memleketteki duzen bozuklugu, împaratorluğun parça parça elden gitmesi karsısında gosterilen tepkllere dayanamadı ve Ilk Mebusan Meclisi"nin kabul etrrüş oldugu Kanunu Esasiye (AnayasaVnın yürürlükta oldugunu Uan etmek zorunda kaldı. 24 tem* mu7 1908 tarihinde Ayan ve Mebusan Mecuslenni topladı 24 temmuz sabahı gazetelerde öüdıri yayınlanmca yazarlar toplandılar ve o gün» den sonra yazı provalannı sansür heyetine gön dermemeye karar verdıler. Ve 30 yıldan beri ılk kez olarak basmda sansürsüz yazılar çıktı. FtRUZAN HtSREV TÖKİN «BU çok yftrftyonu, BÇ kalıyoruz, sunn kalıyonu » "Kadınlarımiz. Bagzıları bu hayattan bıktıgı için kaçıyorlar, bagzıları cebren kaçırılıyor..,, «ANAYASA Madde35: Aile Türk toplumunun temelidir. Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri, aüenin, ananm ve çocuğun korunması için gerekli tedbirleri alır ve teşkilâtı kurar» meme yemes, yemek yemeı çok ağırdır, yani ateslidır. hastalık ama çok hastahktır, fıkara ısıdır, bakasın doktor ıgne venyor » Berıtan Aşıretmin Dıiekçesı Röportaj: Fikret OTYAM dım «Kardeşı askerden dondük ten sonra doğmıştır. adını Mektup koymişlardır » «Güneş doğmadan kalkanz Gu neş yoktir Ayran yogurtuyorum,, eıcmek pışınyorum yag topluyorum tuluklara koyuvorum. su tanşıyorum, teşı yapıyorum (yun eğırmek). Tezgahta dokuma >a parız, aha, bu dıregı çektm, karsıya bir dırek koydun bır de mir var oldu tezgah \emek jap rnak çamaşır mamaşır ışım var ne ısımız olacak. ha\at yoktır Ne arazı ne toprak, her gun gıtsın gelsın hep bır hakerett r Çok çok hakeret var Bır lokma ekmek rahat yemem. her bır ekmek lokma, acı vardır Sabah kocanm altına atmı çelctım, vatakları çektım, aha bu çocıklan yaptım, aha bunlan çektım Yağmur da yagır, çok çok zahmet var Aha yolda bu kan da dogırdı fokırdır Yaftmur yagır, kar vagır a bu kadın a bu halmde dogırdı penşandır Yorganın altında dogınr, ya kocasıdır, \a oglandır, pensadır Dogırdı Hemen atın tizenne bındırdı. Kan var, penşanlık var sancu var, ne ılâç de ıgne var yoktır Halm kotidır. A bu ha\at var"' Havat yoktır . Bak, bak şuraya bak . Hayat var' Her bır derdı var Çocık doğdı, gobeğını bır parmalc kestı, gobeğın üstune bır lırre kondı, fıtık olmasın dıye A ha bu var çektı, iplık var, ıplıklpn gobeğın başım sıkıştırdı Yıkanmadan bezlere sardı, sonra ata bındı Yolda, eh, bebeğı kucagında. Hayat vardır? Ne hayat kaldı, ne hayat kaldı, hayat yoktır, yoktır. Mıllet fıkaradır. Mıllet penşandır. Yenn yoktir, mıllet zulim çoktir ne hayat var, ne hayatım vardır. Hayatım voktır. Bari bu çocuğm uzenne hayat olsun, ama onu da hayati yoktır. Hırgız var, hırgıs her yerde var, her gün hırgız var, her gun mıllete hakaret var Hırgız koyun çalar, sılahlan vurdi çobanı a perısan, reralet.. Hırgız gelT zorlan çobanlan vunrler. Yolda ıdık çadırlan kurduk gece, çocıklan yatırdık yatağa, sonra oldı » Beritan aşıreti, sonbaharda ürfa ve Diyarbakır yorelerine döner. Gunler surer bu çılelı donüş de . Koylerden geçılır. «Tabıl blzim kadınlanmız, isçt kadınlardır . Odunu neyım kendı leri toplar, tezek yapar, tezeğe kızlar fılan gıdıyor Bizler yaban a oldugumuz ıçm oradakı kovlü ler bızım kızlan kaçınyorlar, bagzıları da bu hayattan bıktıgı İçin gonulla ıcaç^nyorlar çogu Bazüarını da ı^eoren kaçınyorl&r onlar da bızım gıbı aşırettır, bızde sıkâyet fılpn vok yaylava do nulur, onlar da kendılenne gore »şıret reıslerını toplayıp gelırler, burada davalannı hallederler, gıierler Kımisi gücü yetmedığı Sçın başlık fılân vermez Aşıret reıslerı aşıretlenne soz gelmemesi ıçın konuyu tatlıya bağlarlar. Bazıları da aidınş etmez, fakat gucumüz yetmedıgi ıçuı zira natnusumuzu kaçırmışlardır, başellemiyoruz » Kırsal kesımde kadın emeginm en fazla katüdığı ıs alaru, tarımdır Bu katılms orâîıı da gün gün »rtmaktadır 1940 yüına kadar bu ılanda erkek sayısı kadına gore bir fazlalık gösterdığı halde, gıderek kadın smekçüT artmıçtır. Tanm alanmda 1927 yılında 2 5 mılyon erkeğe karşılık 16 nnlyon kadın, 1940 yılında 3 2 mllyon erkek 31 mılyon kadın, 1955 yılında 4 6 mılyon erkek, 5 1 mıl|ron kadın çalışıyor. Bugunse tanm alanında kadın emeğının işgucüne oranı yüzde 52 43'dür dev let verılerine gore Göçerlerin ilâçlan Beritan asiretınin doktoru da, eczacısı da kendüendır Ve'frn ıçın Dereotu, karın ağnsı İçin Zambur çiçegı kullanıyorlar Zam bur çıçeğını sabahleyın aç karnı na yıyorlar taze taze Kış ıçln ku rutuluyor, çay gıbı kaynatıp vıne sabah aç karnına bır ıkı bardak ıçıyorlar Bır Bentanlı kadın o yanm, o kınk Turkçesrvle karın ağnsını anlatıyor karnını gostererek ve kıvranarak, ıyı anlayayım 1 dıye «Topl&mış, toplamıs sancı koparmıs, ilaç mılaç yoktır ılafc tune, doktor tune, dag başındayız. Doktor yok, bir şey yoktır, gıdemiyoruz. Mecbur olarak o otu alırız gıdıp, Zambur'u yanı otu çıçektır çay gıbı demletınz, bıraz da süt ıçenz, şerbet merbet yanı Yanı kürdi dermanisı » «Biz sanki askeri gibi idik..» Bır ses «Bunu ben anlatayım'1» • Pekı . Bunu sen anlat > «Bız dört aıle Karacadağ Çivan aşıretinın ıçensmden Azgol ko\unde konaklamıştık O kış orada kaldık, çadırda tabıy. Bız sankı askeri gıbı ıdık Bazıld^ımız tabıy askerlık yaptıgı ıçm nobetlerımizde paralo bıle venriz Bır aşıret vardır, bunlar hıç çalısmazlar, bız onlardan çok üstünıiz, bu aşıret çok fakırdr, bunlar bakkaldan gıder alırlar, derler; Bentanhlar gelınce borcumuTU ödeyeceğız Bız, elımızde tüfegımız vallahı Alahımı ın kâr edevım bız oradan Bmgöl'e kadar Allahın her gerpsı nnbet tutarız Bır gecevdı boy'e Kar ^ağıyor, öyle acı bir durumdayız kı Uzenmıze geldı üç tane asker, îandarma Karakola gelın, nüfus kağıtlannızı alın da gelın dedi Karakola koydolun dedi. şu. 4urumda biz gelemeyı*, gotHJöşöndur kar jağar koyunlarımız, çocuklar çadırlar ıçmde, çok acı bır durumdayız, bız gelemeyiz. Ondan sonra müsaade \erdıler, dediler varın gelın Bızım üçümunl gotürduler, dedık ki kovunlanmız çahnırsa ne olacak' Sız mesul olursunuz dedık, bızı bıraktılar . Saat oldu gece onbuçuk Mu hacın ismınde bunun oğlunun nobetı bittı, bana çagırdı ben de keçemı aldım gıttım. Tufegımi elime aldım durdum koyunların yanına. Koyunlar da dısarda.. Fakır bır durum. Çadırların yansmda biz dururuı, yasarız, yansında koyunlar, kımi dısarda. Bıraz sağlığı idare eden kovunlar dışnrda, tastan yapılmış hırba ıçınde, orda karın altında dumyorlar, kar da yağıyor hafıf hafıf. Bir de fırtına çıktı, baktım, asa&ıdan üç kisi gelıyor lar. Tabıy bız büıyoruz hırgız oldugunu Aynen, böooyle bır çukur gıbıdır, deredır. Çoban kopeklenmız hemen gıttıler, bun lar sıktılar sılâhlannı, ıki kopeğı oldurdiler' Ondan sonra b'z de bırkaç tane sıktık Çadırm ıçıne dogru sıkıyorlardı, çadır diregine degıyordu kurşunlar, be şıklere falan tkı koyun oldurdiler Yanı bız o memlekette kı ş.n bır saat bıle rahat oturma MZ Bır bakarsın gece çadınn içıne tak tak sıkarlar kurşunu, sılah seslennın gelmedıği gun voktır Kovunlan, atlan gotunırler dururlar Neyse, sabah oldu . Çadırlan toplayıp, göçecegiz, çı kacağız yola. Annesı gıdıyor çocugunun başına. Dıyor kalk kızım, kalk.. Gi dıyoruz.. Kalk gıdelım, evler yük leniyor, boyle dıyor.. Bır daha dıyor, ses yok. Bır daha dıyor, ses yok . Kalk kızım, ev lenmız yuklenıyor, gidıyoruz. Sonra ellıyor yorganı, bir bakıvor kızı kıvnlmıştır, böoöle ve olmüştür.. Gece kurşun gıM yaamur jagıvordu sıkmıslardır kurşunu nereye gelırse gelsın, sıkmış lardır kurşımu . Çadırlara . Ku'şunun bır ıkı tanesı gelmıştır va tağında yatan kız çocuğuna ve ol durmüştür çocuğu .• «De rabe berha mı rabe kalk kuzum kalk Lı memleketı halke me mma . Elın memleke tınde gurbette kalma De rabe De rabe De rabe • Kurtçede •kalk> sozcuğu yedi se kızdır Herbır şey ıçın ajn ajn «kalk» denır. «De rabeı oluleıe denır, kalk De rabe Uyan . Bııçpvler yap . Kalk .. «Jı kıja gıyajT kıja derman çedıbe9 (nangı ottan hangı ılaçlan vaparsınız)» Lı vıra deıtnanı g'japırre (Bu rada ılâçlık ot çoktur)» Ama, bu tatsız ya'îamlarına yi gelecek ot ne Seraîettın dağlannda, ne de baska dağlarda var. Ol sa, bulacaklar, kullanacaklar bns ka çarelen şımdılık jok gibı de . • Yaşıyorsunuz ama..> Hode nzk. çı dabe (Allah nzkı mızı ne \ermışse)» GÜÇ BtRLİGİNE ÇAGRI Adapazarı Belediye Baskanlıgı seçimi tüm ilenci guçlenn üzertnde durup düşünmesi gereken nitelıkte br gorunum taşıyor Azımsanmayacak bır farkla A P adayının seçlmı kazanması, seçım üzertnde dolasan sovlentileri de aşan bırtakım gercekler getirmekte önümüze. Oylama sonuçlannın voresel bır deger taşıdıgı, ülke capında bir degerlendirme içm yeterlı olmadığı dogrudur. Yalnız seçım sırasında A P 'nin bazi aldatmacalara ba$ vurmasi (MSP adavının seçımlerden çekıldiftinı öne surmesi gıbı) günlerce kuvvetll propaganda ve vogun kulıs Rirtşımlerınde bulunması Mçun sonuçlannda etkili olabılmistir denehtlir." AP'nin yıllardar sürdürdügü uyutma polltikasın.a ilenci güçlenn uyandırma politıkası ıle yanıt vermelert ve bu konuda sürekU çaba harcamaları bır propaganda nıteliğınin ötesınde: toplumumuz için önemll bır gerekstnme ozellıgı taşımaktadır. Toplumumuzun yanya vakın bır boltimünün okuma • razma olanagından yoksun bırakılması, bu gereksinmenin çok yerde ancak sös yolu tle olabilecegı düşüncesınl getümektedir. Son ay'arda yapılan C H P. mltıngleri de bır anlamda bu nıtelıgı taşımıvor mu' M C. ptrtflennın kuruluş maksatlan, prenstpleri, hizmet ettigi çevreler, bugüne kadar getırdikleri de gonirdUkleri tonlumumuzun her kesfmine olanca açıklıgı Ile anlatılmalı. gerçelcler gözier önüne serilmeüdtr Su da bir gerçek ki: bir İM yı] ıçınde vapılması befclenen secımler ülkemizın Eelecegınt bellrleyecektir. re bu nedenle tlericl güçlerin önceö yıllara kıyasla daha fazla ülke sorunlannın içinde olmalan, aydınlatacıuyann çabalan fle varlıklannı duyurmalan, gerekli bir jrurt görevidlr. Özelllkle CJHJ". gençlık kuruluşlannın bu konudakl çalışma ve ginşimlerine daha bir ha vermelerinin önemll ölçüde yararlı olacağı kus» kusuzdur. Sorunu bir parti gelecegmden çok ülke gelecegi olarak: genlş feapsamlı düşünmelc zorunlu görünüyor. Avdın güçlerin her zamankinden çok uyanık ve uyandıncı olma» bugünkü ve yarınkı koşullann gerefıdir. Ecz. Cem ADAII Ve doğum yollarda.. çadırtarda.. cBiz çok yürüyoruz» susuz, aç kalınz» Bır Beritanlı kadın aldt sdzü «Yemek yapanz Şorba, küfte, byme, koyunu keserem kavurmklık, pirzole, ha Allahın nıkın. Bız çok çalışıyoruz, blz çok yurtiyoruz, susuz kalırız, aç kalınz, ığır şeyler kaldırırız Dudaklanmız kupkuru olur Bak şu ço#aJa, kuçüktur, hastalık vardıc «Doğumluk kadını şoyle kucağırmza alınz, göbegıni kesene bız nene dıyoruz. Nene kucaklar, sancu, sancu, sancu gelır . Allah kurtarmış, Allah terafından kurtanlır. Çocuk hemen dünyaya geldikten sonra gobeğını keserız, fırsat vardır, yıkarız Fırsat yoktır, fırsat tune* Yıkamayız Kadınm yıyecegı şey ler şerbettir. Çay kaynatıhr, yağ lı şeyler yer. Yaglan şekerı ka nştinne, kaynatınz, biraz ekmek yogınnz, ufak ufak koyarız şerbetın içıne, o tatlı olur, buna Cimmill deriı Doguran kadın, fırsat olursa ıkı Uç gün yatar. Yaylada dogum yaparsa biraz lyi olurlar yağlı yedıkleri ıçın . Yoksa olürler, hele dofum yolda oldi O zaman yüzdevus ohrler, tehlıkelıdır » OKUYUCU MEKTUPLARI Milli Eğitim Bakanınaaçık mektup Sayın Bakan, oyle sanıyorum kı, lıse bıtırmelerde bır veya ikl dersten eyıule kalanların para ve emek sarf ederek ünıversıta gınş ımtıhanlanna gınp, iyı puan tuttursalar bıle kâgıtlannın nazara almmıyacagını ve bu oğrencılerm gelecek sene ginş ımtıhanlanna yenıden gırmelen hususunda ki Prof. Altan Günalp ın beyanım bılıyorsunuıdur. Bu durumda olanlara istısnaı bir hak tamnması hususundaJa mü racatlar da sanınm makamınıza uıaşmıştır. E> lul ayında bu durumda olan lara bır hak daha vermekle bıs vehlere buyuk bır ıyüık ettıgınız şuphesızdır. Ama sevınoimız sa yın Prof. Altan Gunalp'ın gazetelerde çıkan bu beyanatı ıle kursagımızda kaldığını da bdhassa belırtmek ısterım. Eylul ayında bır hak daha tanınıp akabmde unıversıte gırıs untıhan netıcelenni eylül mezunlan ıçm nazara almamak bır ınsana bır ev verip kapı penceresinı vermemek demektır sanırtm Sayın Bakan, dUsunebiliyor musunuz bız bu çocuklanmızı ne sıkınü ve Umıtlerle okutuyoruz Bu memleketıa eg^tım poütıkası kanun ve mevruat basta olmak Uzere akıl ve man tıkla sızın tarafınızdan mı? Yok sa sayın Prof. Altan Güaalp'ın dedığı gıbı precsıp kararları ıle mı yurutülecektir. Sanınm evvelemirde bu hususun açıklıga kavusması gerekır. Cnutmayın kı, bu sorulann cevabı yüz bın lere varan aüe fertlennın yuzü nu guldürecek veya meyus ede cektır. îkıncl bır dert. Çocuklannun bırıde geçen sene lıaeden mesun olup mektupla öğretime kay dolda Kitaplan peyderpey geldı. Nıhayet 9 haziranda 11 dersten ımtıhanlara girdi. 8'taden geçer not alıp 3'unden geçerli not ala madığı ıçın uygulamalara katıl mıyacagı kendısıne bildlrüdi. Yİ ne gazetelerden okuduguma gore başan oranı % 9 cıvannda ımiş. Bu amaç ybnünden duşun dunicü de^ü mi? Bemm çocugum gibı on bınler var bu durumda Bunlar için kaldıgı ders lerden bır eylül hakkı daha tanımayı istısna da olsa düşünüyor musunuz? Yoksa 5560 bin oğrencıvi kaden ile baş başa bırakmak myetınde mlsinız?., Bu sıstem her ne kadar CHP zamanında uygulamaya konulmuş ıse de ılk tatbikat yılıdır. Aksak yonlen düzelülip bu der dımıze bır çare bulmak myetın de misiniz? Şayet cevap vermek lutfunda bulunursanız, bunu ga zeteler veya TRT aracılığı ile yaparsanız sevtniriz. Av. Rafip H4TIBOGLÜ Hürriyet Caddesl No: 80 DOLÜ Adı neden mektupmuş? Mektup kadın daha kırk yaşmda . Adı neden mektup' de Dışta bağımsız ve bloksuz siyaset izlenmeli Muhterem ve Miişfik Annemizi Kaybettik Merhum Emekli General Doktor Abdullah Paşanın refikası, Bedrıye Çetınalp, Fahrıje Yaman, Istanbul Sular Idaresı Eski Genel Müduru Kerım Esmer, Î T Ü Maden Fakultesi öğretım Üyelerinden Nsmık Esmer ve Sınal ve Malî Teşebbüsler AŞ Muhasebe Mudurü Selahattın Esmeı'in annelen Leman Oral, Osman Nurı Savugu ve Alı Koçukay'ın ablaları Merhum Husnü Çetmalp, Emekli Albay Abdurrahman Yaman Ayse Gonul Esmer ve Fkriye Esmer'ın kavınvalıdelen, Guzıda Erdemır, Mualla Yaman, Kenan Çetınalp, Nejat Yaman, Hale Parmaksızoğlu, Metın Çetınalp, Meral Bora ve Hajat Yaman'm anneannelen, Abdullah Demır Esmer ve Ajşegul Esmer ın babaannelerı, Merhum Afıf Erdemlr, Gunay Yaman, Demır Parmaksızoğlu, Gultekın Bora ve Yasemın Çetınalp'ın buyuk kayınvalıdelen, Zeynep Yaman ve Mert Erdemır'ın nınelerı; MELEK HUHLO ÎNSAN, ESKt ISTANBüL HANIMEPENDtLERtNDEN CEMÎLE ESMER H A N I M E F E . N D t tYenı Ajans 12 agustos 1975 salı gunıi Allahın rahmetlne kavusmuştur. Mubarek naşı 13 ağustos 1975 çarsamba günu (BUGUN) ofle namazını müetakip, Teyvakıye Çamıınden alı narak, Ejnıp Sultan'dakı aüe makbereslnde topraga venlecektır. AÎLESt ADINA KERtM ESMER 1604 6369) İLÂN 1 L AN tt EDtRNE AS l HLKLK MAHKEMLSslM)(N Esas : »75 / 156 Davacı Hav\a Nadıde Tanıg vekılı Av AbduLhalırn Altınel tarafından davalılar Ahmet oğlu Şemsettın ve Ha san feızı Belkıs aleyhıne açı lan tapu iptaiı ve tescıl davasının yapılan duruşması sı rasında verılen karar geregınce Davalılar Ahmet oglu Şem settın tle dığeı davalı Hasan kıa Belkis'ın yapılan tahkikatta adreslennın meçhul bulunması sebebıyle gazete ıle Uânına karar verıldıgınden adı geçen davalılann duruşmanın bırakıldıgı 10.9 1975 gunü saat 8 40'da Edime Aslıye l'ınd Hukuk Mahkemesinde hazır bulunmalen davetiye verine kaun olmak üzere 1 an olunur. 1 Gökçeada Uevlet Üretme Çıfth£i Miidürlüüünden 1 2. Çıftliğımi7de mevcut tahminen 360 ton zeytın agaç üzerınde ve toptan olarak açık artırma ıle satllacaktu. Zeytın satışının birinci açık artırması 1 eylül 1975 tanhme rastlayan pazartesi gümi saat 14'de, satış vâkı oimadıgı takdırde ıkıncı açık artırması 15 eylül 1975 tarıhıne rastlıyan pazartesi gunu saat 14'de Çiftlık idare bınasında toplanacak Alım Satım Komısyonu huzurunda yapuacaktır. Kasadı tamamen alıcısı tarafmdan yapılacak olan, tahminen 360 ton zeytın mahsulünün muhammen bedelı 900 000 lıra olup, geçıcı temınatı 67 500 lıradır Bu satışa aıt şartnameler her gün mes8i saatlerinde Ankara'da Devlet Uretme Çiltlıklert Genel Müdürlugıınde, Gokçeada'da Çiftlık merkezınde Çanakkale, Bursa. Balıkesır Izmır Teknik Zıraat MUdürlüklenndö Ayvalık, Odemış. Edremıt, Burhaniye, Bandırma, Gemlık, Ezıne, Ayvacık îlçe Zıraat Mühendislilclerinde gorülebilir. ÇıftUğımız 2< sayılı kanuna tâbl degıldir Komisyon 4W ıhalejı japıp japmamdkta serbesttlr. 3 4 5. î A R! N: Bir Beritan kızı evlenıyor Urfa ilınde ıki yıldanberi toprak dagıtımı surdurüluyor, daha da ne kadar sürecegı belll degıldir Boyle gıderse Türkıye' de 67 ılde en azından 134 yıl top rak reformu devam edecek buda topraksızı toprak sahfbı yapa cak degıl partileri her sene pro paganda vapmasına vasile olur. Vatandaşın bu kadar uzun sürecek toprak reformuna tahammu!U yoktur Soyle ıstıyoruz Her ılde toprak reformu komısjonu ktırulur, ılm ne kadar dağıtılacak topragı var ne kadar topraksız veya az topraklı vatandaşı var bunlan tesbıt eder, hükümette bunlar bırleştirılır. Burada verilecek dagıtım emriyle her toprak sıza eşıt toprak dağıtılır Öyle ıllenmı? var ki, topraksız çok ınsan oldugu halde dağıtılacak toprak yoktur. Meselâ Dogu Ka radenız 11leri gibi Boylece hem çabuk reform vapılır hem de esıt dagıtılır Sevet kanun müsait de pil«e müsait hale getmlebılır ürfa denemesi bunu ispatlamışur Karşıyaka: 4i) Osman TAN tZMtR Toprak reformu hızlandırılmalı Teknik elemanların yerJeri partizanca değiştirilmemeli Son samanlarda en ust meden tabana dek yurtsever teknik elemanlar görevlerinden alınmaktadır. Bizler bu olavm su veys bu sivasî partintn ioraaö olarak degıl, Teknik etemarüann sosyal guvenlıgı ve yurt çıkarlan açısından oekanz. Son olaylar bır kez daha gostermislerdir ki teknik elsmanlar i?ç1 olduklannı kabul *trırip toplu sözleşme ve grevle donatılmış sendıkal haklannı al madıklan sürece egemen sınıflann anti demokratik baskılanna karşı dırenemevecek, haklarjn koruvamayacaklardır. Yurtsever teknik eleman tıyımınm en voğun olarak yapıla. cagı rerlerden birisi olarak Zonguldak'tan da israrla sözedilmektedır. Müessese Mudürlüğunden Ocak Mühendtsine dek E K t rt« 80 Mühendisın verlennın aeSıstirileceği. bir Bolüm'dekJ MUhendulenn hemen hemen tü» münun başka yerlere gönderıl»ce&i herkesin gtin)'!k konıı»malan arasına ırtrml«tir. MıUiyetçl Cephe Hükümetinin Amerıkan üslerinin kapanması • na karar vermesi olumlu bır adundır. Ancak bu yeterli degüdır. Amerikan emperyalizmi İle olan bütün bağnnlılık ilişkflerlse son verümeslni Istemek biz vatandaslan en tabil hakinrfır. Yülardan beri Amerika tarafmdan somürüldüğümüz yeter. Ülkemıztn bağımsızlığına kavusması için inımın ve camm veren yurtseverlerin mücadeleslnın ne kadar haklı oldugunu gebşen olaylar bir kere daha gostermiştir Ortadoğu, Avrups ve Akdenis arasında yurdumuz kilit noktadadır. Esidden beri emperyalist lenn devamlı el attığı bir alandır. Ortadoğu'âald Arap halklannm haklı taleplerl ve bagımsızlık için yürüttÛğU mücadeleyi bastırmak lsteyen ABD yurdumuzdaki üslerini devamlı bip tehdıt ve mudahale vasıtası olarak kuUannnştır. Turkıye, Avrupa, Ortadoğu ve Akdeniz'de ABD'nin siJmurU m* lanlannı fethetmek lsteyen Soryet Sosval emperyalizmının istahmı kabartmaktacur. Bu yönEJC t.*nin bu gun en önemll den, ülkemızdeki Amenkan üs „ sorunlanndan biri Maden MU lerl, Avrupa, Ortadoğu ve Ak" . hendısı eksıkliğıdır. Her tktidar denızde şıddeüe çatışan bu Ud \ degışıklıgı veya parüzanca yö süper devletin çataşmasmda kulneticı atanması sonucunda, hav lanüacaktır. tki super devletin zadan bır grup Maden Muhendl çızmeleri alünda ezümemek için sı ayrılmak zorunda bırakılmış halkımızın bağımsızlık talebıne kulak tıkayanlar agır bir sorumtır luluk altına gtnnefctedtf. TürBu koşullarda E K î 'de vapı kıye'dekı Amenka ve NATO üalacak değı?ıklıklerin partizanca leri en başta ulkemizm, Ortaamaç taşıyacağı ortadadır Üs»e doğu ve Balkan ülkelerinin balık bılgi ve becensi tle daha Qst ğımsızlıgını tehdit etmektedir. Rorevlere çıkması gereken arkaABD ve Sovyetler Biruğinm daşlanmızı da zan altında bırakacaktır Aynca bu tür atanıa ve arasmdaki şiddetli rekabet » o degisiklikler teknik elemanlann cucu çıkması muhtemel üçüncü dünya savası yurdumuzu da bırlıgmi bozucu nitellktedir. Bıitun bunlann ışıgmda nsaŞı tehdıt etmektedir. Türkiye hafc da lstmlert bulunan biz teknik kınm kaderiyle oynamaya küneleman orsutleri E K t. MUesse senın hakkı yoktur. Bunun İçin: Türkiye'deki bütün Amerikan «e Müdurlüfunden Ocak MUhenJısıne dek hıç bir teknik ei« vt NATO üslertne elkonmalıdır. Amenkan askerlerl, son erine manın edrevının degi^tınlmemekadar Ulkeden çıkanlmalıdır. si gerektieinl açıklanz. NATCdan çıkümalıdır. TMMOB Ücüncü dünva Ulkeleri safında ver almalıvız YBnetlm Rurultı Bagımsız ve bloksuz bir siya7onerıldıık set izlenmelfdlr Maden Mnhendi^lerf Mıifftara NEHtR tsçt Hrntao OK tsçl Dik. men . ANKARA. TSnetfm Knmln
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle