15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ CUMHURÎYET 12 Ağustos 1975 ürkiye'nln içinde yaşamakta olduğu iç ve dış koşullar, özellikle son çeyrek yüzyıldır, kendi diyalektigi içinde işleyerek ve yava* yavaş gelişerek bugün ülkeyi hem siyasal, hem de ekonomik ve toplumsal alanlarda beklenen darbogazların, çıkmazlarrn ve buhranlann önüne getirmiştır. Şimdi ulus çogunlugunun gözleri CHP'ye döniiktür. Başka bir anlatımla, rejim konusunda olduğu kadar iç ve dış siyasal ve ekonomik sorunlar bakımujdan da bugün CHP her zamandan daha çok kendisine ümit bağlayan halkımıza Karşı büyük bir sorumluluk içindedir. Bu yargıyı pekiştiren bir başka neden daha var: Türk siyasal tarihinde, sanıyorum, ilk kez bir büyük siyasal parti (CHP) kendi anlayışına uygun olan gelişmiş bir Batı ülkesinin siyasal örgütü ile organik bağlar kurmuş (Bab Almanya'nm ünlü Sosyal Demokrat Partisi SPD.) ve muhalefette olduğu sıralarda dahi farklı doktriner görüşteki Doğu ve Batı ülkelerl hükümetlerinin saygınlığım kazanmış ve onlarla çağdaş bir söyleşim (dıyalog) kurabilmiştir (Iibya, İskandinav ülkeleri, Romanya). Neden? Çünkü CHP ve onun genç lideri Ecevit; çağdaş düşün sistemini benimsemiş, bir ülkenin bagırasızlıgı ils uyduluğu (köleiiği) arasında kesin bir tercih yapabümiş, sorunlan dogru olarak ortaya koymaya çalıştığı için çözüm seçenekleri elde etmekte daha gerçekçl olmuştur. Yine bu yargıyı doğrulayan bir temel neden üzerinde daha duralım: CHP kısa koalisyon ikt:dan dönemınde iç ve dış yurt sorunlarını, en zor günlerde. halkla paylaşmasını bilmiş, en zor dış ulusal sorunlann çözümünde demokratik ulusal birlik ve beraberliği yaratacak kamuoyu oluşturmasını becermiş ve sonuçta özellikle Ecevit'ın yarattığı «halkçı Basbakan» Imajı şimdiye kadar, bütün ucuz ve yıpratıcı propagandalara ragmen, halkın belleğinden silinememiştir. CHP'nin sorumlulugunu arttıran öteki nedenler bunlardır. Bu koşullar altmda CHP'nin Türk halkınm ekonomik ve toplumsal alandaki kalkınmasında, çağdaş bir düzeye ulaşmasında ve saygınlıgınm arttınlmasında oynaması gereken rolü bir kez daha analiz etmekte yarar vardır. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yalmz CHP mi Sorumlu? Melih TÜMER sosyal demokrat partUer, kural olarak, «restorasyon» partileridir. Başka bir deyimle, bu partiler k&pitalizmin kendi içeriğir.de bulunan ve büytime ile keskinleşen emek ve kapital arasındaki dengesizlikleri yontmak, yumuşatmak ve asıl sistemin islemesini tıkamamak için faaliyet gösterirler. Toplumda dayandıklan sınıflar büyük kapital dışında kalan küçük burjuvalar, memurlar, aydmlar ve bir bölüm ışçilerdir. Bu nedenie anlayışlannda liberal; reformculuklannda gelir cıengesi ve sosyal güvenlik sağlayıcı; ekonomi politikalannda «sosyalist» defil ososyal» dirler. Keden? Çünkü Batı kapitalizmi modeünde önce, yüzjTİlar boyu, binbir çalkalanma ile, «ekonomik demokrasi» kurulmuş ve «siyasal demokrasis bu temel üzerine oturmuştur. Arkasından «sosyal demokrasi» gereksınmeleri doğmuştur. Batı kapitalizminin tarihsel gelişiminde önce «sosyal demokrasi» sonra «ekonomik demokrasi» yoktur. Olamazdı da. Ikinci Dünya Savaşından sonra ortaya atüan kalkınma reçeteleri arasındaki «refah devleti» kavramı, «ekonomik demokrasi» den önce ya da onunla birlikte «sosyal demokrasi» nın kurulmasım öneriyordu. Fakat bu kuramsal öneriyi uygulayan hiç bir geri kalmış ülke bugiine kadar kalkınamamış, tersine, önce «ekonomik demokrasi» gereği gibi kurulamadığı için siyasal, ekonomik ve toplumsal bunalımlar içinde sürüklenmişıır. ilişkilert İçinde bir dengeyl oluştururlar. Baü kapitalizmi modeünde tam istihdam saflandığı için issizlik oranı yüzde 1,52,5 arasında dolaşır. Yü^de 5 ya da 10'lara çık ığı zaman (son yıllarda olduğu gibi) kıyametler kopar. Tam istihdam saglandığı içın genel fiyatlar ve ücretler düzeyleri de istikrarlıdır. Cehalet ortadan kaldınldığı, dinın dünya işleri üzerindeki etkinliği yıtiriJdiğı, vergide dengeli bir adalet kurulabüdigi ve devlet bürokrasisi teknolojik gelişmenin çok gerisicde kalmadığı için yeni yetişen kuşaklara dönük tüm eğitim çabalan toplumun her kesiminde örgütlenme. yönetim ve karar verme yeteneğinin arttınlmasma ve vasıflı insan gücü sayısmın çoğaltümasına dönüktür. Batı sanayi burjuvazisi, gelişmesi için gerekli yatırım fonlarını başlıca iki kaynaktan sağlar: Birincisi; daha 19. yüzyılda bizzat gerçefcleştirdiği sanayi devriminin sonucu olarak sahip olduğu araştırma yeteneği ve teknolojik buluşlan <keşifleri) üe. Bu gücü ile hem teknolojik üstünlüğünü sürdürür hem de sahibi olduğu eski ve yeni teknolojilerl ticaret konusu yaparak büyüx kârlar ve yeni yatınm fonlan elde eder. tkincısi dünya pazarlan üzerinde kurduğu büyük tekelJer dolayısıyle elinde tuttuğu kütle üretimi olanaklan ve yüksek tekelci kârlar ile. Bu gücü İle de hem kendi gelişmesini ve egemenliğini sürdürür hem de geri kalmış ülkelere kredi ve yardım vererek onların gelîşme yönlerini ve kalkınma hızlarını denetimi altında tutar. Sistemin içe dönük içeriğinin bir özeiligi daha var bunu hiç unutmayalım: Batı burjuvazisi, stirekli olarak, kendi filozofisini, sanatını, kültürünU ve hoşgörüsünü hem yaratmış hem de geliştirmistir. Din adamının etkinliğini arttırmak İçin ögretmenl horiamamış, küçültmemiştir. Pozitivist ve pragmatik olmuştur. Düşünce v* yasal eylem özgürlüğü İçinde büyük filozofln»ve sanatçüar yetişmesine olanak vererek hem kendi uygarlığınm önünü tıkamamış hem de tüm dünyayı etkisi altma almak istemiştir. Batı kapitalizmi modelindeki «ekonomik asmokrasinin dışa dönük içeriğl daha ilginçtir: içe dönük olanı ne kadar «demokrat ise dışa dönük olanı o kadar «totaliter», «sömürücü» v« «emperyalist.tir. Bu, onun kurdufu sistemin doğal bir çelişkisidir. Kaldırınız ortadan bu «de mokrasi.nin dünra pazarlan UzerlndeM egernenligini, görülecektir ki sistemin «iç dernokrasi.sl gelişme olanaklannı yitlrecek ve sallanacaktır. Bu nedenie geri kalrms Ulkelerde yeni yeni Uretümeys boşlanan fakat ne Jilozofisinı, ne saj.atını, ne kültürünU ne de hoşgörüsünü yaratamamış, henüz «çocukluk dönemi.nde bulunan yerli burjuvazl ile Baa burjuvazisi ancak onlann yurt içi pazarlan ve doğal kaynaklan için işbirlıği» yapar. Dış pazarlann paylaşılmasmda onlarla «bütünleşmek» tstemez. Onun lçin geri kalmış ulkelerde bu sistem içinde sanayi ürünleri ihracatı gellşemez. Özel kapital, iç pazann dar sınırlannda büyümek zorundadır. Sözlerimizi şöyle baglayalım: Türkiye'de «ekonomik demokrasi»nin içe dönük içeriğinl, şimdiye kadar, sağdaki partiler, bilinen nedenlerle, kurmak istememişlerdir. Dolayısiyle «siyasal demokrasi» de tek kanatlı olarak ve yataıs sağda trurulabilmiştir. Dfsmek oluyor ki sosyal demokrat bir parti olarak TürS toplumunda C.H.P.'nin görevleri de Batı modelinden farklı olmak zorundadır. Bu farklıiıklar başlıca dört alanda ortaya çıkmaktadır: Birincisi .devrimcilik.tfr. Yan • feodal bir düzenin başka türlü kesin tasfiyesine ve hukuk devleii anlayışının yerleşmesine olanak yoktur. İkincisi «reformculuk» tur. Bu reformculuk, yüzeysel b'j yeniden biçimlendirmeyi degil, yapısal bir yemden biçtmlendlrmeyl öngörmek zorundadır. Üçüncüsü «yeniden kuruculuk>tur. Bu kuruculuk ekonomik, toplumsal ve siyasal yapıda gerefcli Kuramlann ve kisisel ve sınıl özgürlüklerinin zedelenmeyecck biçimde yerleştirilmesmi kapsan)ak zorundadır. Dördüncilsü «ulusalhk>tır. Bu ulusallık kurusıkı, temelsiz, vatanmillet edebıyatı üzerine degil ekonomik ve siyasal alanda yurt çıkarlan dofnütusunda emperyalist güçlerie dengeli ilişkiler kurmak yönünde anlaşılmalıdır. Görülüyor ki «ekonomik demokrasi»nm kurulabilmesi için C.H.P.'nin sorumluluklan gerçekten çok agırdır. Şimdi olaylara gerçekçi bir gnzle bakahm ve konuyu özetleyelim: Türk toplumu bugün iki kapının eşlguıe ulaşmıştır. Btrind kapının ardında iç ve bazı dış güçlerle bUtünleşmeye hazır, koyu ve karanhk bir faşizm pusu kurmuş beklemektedir. Özgürlük diye huknk diye özgürlükler ve hukuk, şairin dedigi gibi, «tepelenmek» istenmektedir. tkinci kapının ardında yurt gerçeklertne göre kurulması zorunlu, halfeın kilçtik bir mutlu azınlıgının çagdaslaşmasına değil tssiz, topraksız, yetersiz gelırli büyük bir çogunluğun çağdaşlaşmasma dönük bir «ekonomik demokrasi. ve onu temel alacak b'r «si\"asal demokrasi» yolu vardır. Iste genç ve çağdaş lideri Ecevitfn başkanhğında C.H.P., bu kapmın önüııdedir. Bu noktada hemen «demokrasl oyunu>nun çok önemli bir kuralmı ansıyalnn: Acaba «sorumluluklar» hep C.HP.'ye mi düşmektedir? Bizlere yanl oylan ile demokratik karar gücünü elinde tutanlara lkinci kapının açılmi!ı için hiç bir sorumluluk düşmemekte midir? Düşmektedir elbette. haftabk S'vn<a haber ve yorum dergia .,; « , 18. SAYISI ÇIKTI lalçın KÜÇÜK îsmail COŞAR Erşen ŞANSAL Tuncer TDĞCU Nurer ÜĞÜRLÜ • Seçimlerden İktidar Sorununa • Sıkıyönetimin Dökümii • Mithat Görkem'in Demeci • Dış Basında YÜRÜYÜŞ Adres: Konur Sok. 15/8 ANKARA. Tel: 174581 Dağıtım: GAMEDA *'.. $» m Sonuç Toplumsal Demokrasi Hiç kuşkusuz CHP, ortanın solunda bir merkez partisidir. Özel kapital öncülüğünde ve kapitalin kıt olduğu bir ülkede yatmmlar için gerekli fonlann özel kapital kârlanndan sağlanması sistemi seçildiği zaman (Türldye'de gerçek faiz oranı yüzde 25 dolaylarındadır. Bunun anlamı özel kapital sahiplerinin, girişimlerde yatırdıkları bir milyonu en geç dört yıl içinde geri almak istemeleridir. Baü ülkelerinde bu süre 1015 yıl dolaylarındadır) bir dönem sonra sosyal demokrat partilere gereksinmenin iyice arttıgını gören CHP daha çok gecikmeden, bu boşluğu doldurmaya yönelmişür. Böylece CHP, şimdi, bir sosyal demokrat içerik (muhteva) kazanmışbr. Ne yapar sosyal demokrat partiler? Batı kapitalizminin modeli içinde bulıınan Ekonomik Demokrasi «Peki, «ekonomik demokrasi» nedir? Batı kapitalizmi modelindeki «ekonomik» demokrasinin kendine özgü ögeleri ve özellikleri vardır. Bu ögeler ve bzellikler, sistemin içe dönüıc ıçerigı ve dışa dönük tçeriği ile bir «bUtün»ü oluştururlar. Fakat bu «bütün» ün, bir para gibi, içyuzü Ue dış yüzü uyum içinde değil, birbiri ile çelişkilidir. Konuyu biraa daha açalım: Sistemin içe dönük içeriginde; toprak ve tlcaret burjuvazisinden, yüzyıllar boyunca, sanayi burjuvazisine dönüşmüş, ekonomininin egemen ve sürükleyici gücü durumuna gelmiş olan büyük kapitalin kurup geliştirdigi yapısal ve kunımsal örgüüenmeler vardır. öte yanda, feodalite çoktan yıkıldıgı için, tanm kesimi dahil tüm emekçilerin çeşitli siyasal örgütlenmelert vardır. Bu iki örgütlenme sistemleri. karşılıklı etkitepki Cumhuriyet 6325 Gazetemizde daha önce yayınlanan HARUN KARADENiZ'in Olaylı Yıllar ve Gençlik ÇIKTI ÇAĞDJŞI İKTİDAR M. iskender ÖZTURANLI ıl 1923. Cumhuriyetin mutlu günlerini yaşıyor Türk toplumu. «Yeni bir devlet, yeni bir toplum, yeni bir vatan» yaratılmış. Tarihi bilen, gerçegl gören bir poliükacı var devletin başında. Cumhuriyeti kuran, halk egemenligml ve demokrasiyi gerçekleştirmege çalışan bu politika ustası şöyle seslenmektedir tüm dünya yöneticilerine: «Fikirler top ve tüfekle, cebir ve şiddetle yok edilemez.» Hiç kuşkusuz fikirler top ve tüfekle yok edilememiştir tarih boyunca. «Kılıç kullanan, kılıçla telef olmuştur» hep. Bir fikir ancak daha güçlü bir fikirle saf dışı edilebümiştir. Bir düşünceye çamur atmak, kaba kuvvetle ortadan kaldırmağa çalışmak, o düşünceyi yok etmeî, aksine güçlendihr. Tarih, bu yargıyı doğrulayan örneklerle doludur. Bilindiği gibi, Hıristiyanlığın karşısıns Roma'nın kudret ve kuvveti, kalkan ve kılıcı çıkmıştı. Ama düşünce bir an bile duraklamadı. Yürüdü, Uerledi ve geliştı. Sonunda bütün Roma Hıristiyan oldu. Yıl 1970. Türkiye Cumhuriyeti elli yaşına ulaşmak üzere. Ama ne var ki tarihi bilmeyen, gerçeği görmeyen devlet adamlannın yönetimindedir Türk toplumu. Düşüncenin karşısına düşünce ile değil, sopa ile çıkıldığı yıllardayız. Başka türlü düşünen insanlar afaroz edilmekte, ilerici ve devrimci güçlerin tümü komünistlikle suçlanmaktadır. Ortanın solunda bir politika mı izliyorsunuz, yönetimin başında bulunan iktidarın kısır görüşüne göre komünistsiniz... Sosyal ya da sosyalist bir düşünceye sempati mi besliyorsnnuz, bu iktidarın dar lihniyetine göre komünistsiniz... Bağımsız ve haysiyetlı bir dış politikadan mı söz açıyorsunuz, bu iktidarın gözünde komünistsiniz... Bir sömüril, yağma, çapul düzeni varsa, bu düzeni değiştlrip insan onuruna yaraşır bir düzen getırmek ve milyonlarca vatandaşınızı geri kalmışlığın, bilgisizligin, yoksulluğun çukurundan çıkarmak mı istiyorsunuz, bu iktidann kafasına göre gene komünistsiniz... Bu bağnaz, bu çağ dışı düşüncenin iktidarda bulunduğu 1970'ler Türkiyesi'nde, sokaklar savaş meydanı haline getirilmiştir. Kardeş kardeşe sılâh çekmekte, arkadas arkadaşı kurşunlamaktadır artık. Ve iktidar, iktidar olmaktan çıktığı için bu kargaşayı önleyememektedir. Bir gün gelir, bu iktidar sahipleri Türk ulusunu kaderi ile başbaşa bırakarak, şapkalarını al;p giderler devletin başından. Yıl 1975. Şapkalannı alıp gidenler yeniden ayni şapkalarla çıkarlar karşımıza. Evet, şapkalarının altında bulunan kafalarındaki düşüncelerde hiç bir degişiklik yoktur! Bir cephe kurmuşlardır sola karşı. Oysa solcu diye niteledikleri ve gereksiz yere savaş açtıklan kişiler vatanuı tertemiz evlâtlarıdır. Üniversitelerde okuyan gençlerdir, düşünen ve düşüncelerini söyleyen insanlardır, aydınlardır bunlar. Bu cephe iktidarı dünyanın değiştiğinden habersizdir. Türk insanının, Türk toplumunun defişmekte oldugunu bilmezlikten gelmektedir. Yüz yıl önceki liberalizm değişmiştir. Yüz yıl önceki kapitalizm değişmiştir. Yüz yıl Önc«ki sosyalizm değişmiştir. Değişen ve ilerleyen bir dünyada, degişmeyen ve ilerlemeyen düşüncelerin yeri yoktur. Çağunızda bir kısım düşünür ve politikacılar, «Sosyalizmi insancü çehresine kavuşturmak» ve güleryüzlü bir hale getirmek için uğraşmakta, diğer bir kısım düşünür ve politikacılar ise liberalizmi daha adaletli bir biçime ulaştırmak için çaba harcamaktadırlar. Değişmek insanlara ve düşüncelere özgüdür. Değişmek, ilerlemek demektir. İnsanlığın ilerleyebilmesi, düşüncelerin değişmesine, yeni düşüncelerin ortaya çıkmasına bağhdır. Çünkü, «Yelnız akılsızlar ve ölüler düşüncelerini degiştirraezler.» Dünya güzele doğru, insanlık iyiye doğru değişerek ilerlerken, ne yazık ki ülkemizde değlşmeyen bir şey vardır: Bugünkü iktidann zihniyeti. Bu nedenlerle «Cephe İktîdarı» yanlış bir yoldadır. Yeni düşünce akımlannı bilmedigi, onları izlemekten yoksun olduğu için, kendisi gibi düşünmeyenleri suçlamakta, tek tip düşünce yaratmaga çalışmaktadır. MAY YAYINLARI i Cumhuriyet 6328 GÜNÜN KİTAPLARI Y o m VEnİ3KİTflP 15 lira FAŞİZME KARS1 SAVAŞMAK tSTEYEN HERKhSlM OKUMAS1 GEREKJEN TEMEL KfTAH: hız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu MüdürlüğUnden (2628 TEMMUZ 19V5 TARİHLİ ÎLANLAR1M1ZA EKTÎR) 1975 1976 ögretim yılında Okulumuzun çeşitli bölümlerine almacak asistanlarda aranacak niteliklerle ilgili yönetmeligin 3. Madde a fıkrası aşagıdatd şeküde değlştirilmiştir. Madde: m a) Eğittaı ve Ögretim hizmetleri sınıfında stajyerliğl kaldırılmış, 30 yaşını geçmemlş olmait. tLGÎLİLERE ÖNEMLE DUYtTRULUR. (Basın: 21009) 8319 •latin amerika'da devrim •marksizm ve maoizm 20 lira VVİLHELM REiCH işili devriminin öğrettiklerj P.K.265 Sirkeci İstanbul 12,5//>a FAŞÎZMIN KİTLE RUHU ANLAYIŞI ÇEVİREN: BERTAN ONAHAJi «w mft*. ao un PAYEL YAY1NEVİ P.IL 889 tSTANBÜL BÜTÜN DÜNYADA OLAY YARATAN YAZAR 14. SAYI ÇIKTI • KemaUzm ile Sosyallzm Arasında Aşılmaz Bir Duvar Var mıdır? Teoman BtLGt • Dünya İşçi Sınıfı Partilcrl Üzerine BUgüer: Iran • Vımanl«t«ıı Kfiba • FİDEL CASTRO'MJN, «BLOKSUZ ÜLKELER*. İN 4. KONFERANSINDA TAPTIĞI KONUŞMANIN TAM METNI • Sovyet Ekonomisinin Optimal İşlemesi Mkolal FEDORENKO • Sosyalist Planlama ve S.S.C.B. Ekonomisinin Gelişmesi Mkolal BAİBAKOV • Genel Dağıtım: ISTANBÜL DAĞITIM Cağaloğlu Yokuşu, Kemaliye Han, 4/14 istanbul • Ankara Dağıtımı: ANKARA DAĞITIM Bayındır Sokak, 38/3 Kızılay Ankara • Yazışma ve Havale Adresi: PJC. 41 Sirkect • istanbul CAKAL roman 7. baskı 20 lira roman 2. baskı 20 lira HALKIN SESİ 18 12 Ağustos 1975 HALKIN SESİ diyor ki : Yazışma ve istetne adresl: P.K. 1112 Sirkeci. İSTANBUL Dağıtım: istanbul: Fuad BÜTE Türkiye: Hürriyet Gazete Dağıtım BühiM iUlcrterin işHleri ve exilen halMar. birieşm f AMERİKAN ASKERLERİ DIŞARI ! NE AMERİKA, NE RUSYA, BAĞIMSIZ TÜRKİYE ! BAĞIMSIZ BÎR DIŞ POLÎTÎKA YÜRÜTMEK KIBRIS'IN ÎŞGALÎNE SON VERMEYE BAĞLIDIR ! OKTAY AKBAL DENEMELER İŞ HUKUKU Ifikıt KONUMUZ EDEBIYAT VARUK YAYIN1, 10 LİRA (Iklnd Baskı) İT DAL ASI roman 3. baskı 25 lira ankara ç^iddesi 13 tel: 268142 .• Dağıtım: Nârlıbahçe sokak 19, tel: 278720 istanbul • A$dın K.itabevi; tel: 25 1423, YeniŞehir, Ankşra.#*izmir: tPp'tiç" teİ:: .30^6 • Prof. Dr. ADİL tZVERE.N • Üç kitaptan oluşan bir cüt içinde, bugünkü îş HuJcukunun bütün sorunian tüm mahkeme lçtihatlariyle birlikte açıklanmaktadır. • Fiyaü ciltli olarak 150 TL.'dır. Ve P.K 31 Maltepe Ankara adresinden ödemeli olarak gönderilir. ÖLÜMSÜZ OYUN CAGDAŞ YAYINLARI 15 LtRA (Ikinci Sastı) oeyayıriları YERYUZU KORKUSU SANUER YAYINLARI İS LİRA (1. Baskısı rukeomek üzerel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle