Katalog

Avrupa I983'de, tüketeceği petrolün %75'ini üretebilecek,, Newsweek dergisi muhabiri, Avrupa'nın tanınımş petrol uzmanlarından Profesör Peter Odeli ile görüştü. Hollanda Erasmus Ünlversitesi Ekonomi Enstitüsü Başkam olan Peter Odell, 1969 yılında Hollanda'nın doğal gaz rezervlerinin tahmin edilenin çok üzerinde olduğunu söylemişti. Odell'in bu sa vı, kısa bir süre sonra doğru çıktı. tngiliz Profesör daha 1973 yılı başında, Avrupa'nın büyük bir petrol bunalnnı ile karşılaşacağını açıklamıştı. 1973 kasımında da dedigi oldu. 45 yaşındaki Profesör Odell, şimdi de Batı Avrupa'nın enerji gereksinmesini kısa sürede kendi olanaklarıyla karşılayabilecek güçte olacagını söylüyor. İlginç görüşmenin geniş bir öxetini aşağıda bulacaksınız. SORU Sayın Odell, Avrupa' nın OPEC petroliine olan bağımlılıgından kurtulabileceği görüSÜndesiniz. Hangi gelişmeler sizi bn yolda düşünnıeğe yöneltti? • CEVAP Avrupa'da üretilen petrol miktarındaki hızh artış, Avrupalılann OPEC petrolüne olan bağımhlığını azaltacak birinci etkendir. Avrupa ülkelerinde enerji tüketiminin azalması ise ikinci etken olmaktadır. Kanımca Avrupa 1983 yılında, tü keteceği petrolün °i75ini üretebilecek duruma gelecektir. İngiltere 1983 yılında Kuzey Denizi'mn bu ülkeye ait bölümünden yılda 180 milyon ton petrol sağlayabüecek duruma gelecektir. Norveç'in ise aynı yıl 150 milyon ton petrol üreteceği hesaplanmıştır. Uzmanlar tarafmdan yapılan hesaplar. 1983 yılında Avrupa'nın petrol ge reksinmesinin 600 milyon ton ola cağını göstermektedir. Ancak Avrupa'da üretilen doğal gaz, kö mür ve nükleer enerjinin de, pet TOI ihtiyacının bir bölümünü karşılayacağı göz önünde bulundurulmahdır. Bu durumda 8 yıl son ra Avrupa ülkeleri, petrol gerek c Ankara' Ankara^.., Anlcara Ankara . . . Ankara Anka Batı Avrupa'nın OPEC'e bagımlılığı kısa sürede sona erecektir, I» Kuzey Denizi'ndeki petrol rezervlerinin 1516 milyar ton olduğu bildiriliyor "Bu milletin torunlan tamamen delirmedikçe ABD dostluğundan vazgeçmez,, Haşhaş yasağınm kaldırılacagı günlerde, bir eski AP Milletvekilinin çıkardığı «Mil liyetçi Toplumcu» ve de «dokuz ışıkçı başbugcu» bir ga zetede, «Amerikalılara açık mektup» başlığı altında bir yazı yayınlamıştı. Gelin bu yazıya da kısaca göz atalun: «Biz sizin emperyalist oldu gunuza inanmıyoruz. Biz Türk miuiyetçileri size katiyen kötü niyet beslemiyoruz. Nasıl besleyebiliriz ki. Türkiye Cumhuriyeti yeryüzünde son müstakil Türk devletidir. Komünızm düşmanıdır. Üçyüz yıldır Rusya'ya karşı tam istiklâl mücadelesi yapan bu milletin torunlan tamamen delirmedikçe, Amerikan dostlufundan vazgeçmeyecektir..» Eh, üsleri kapattıktan sonra dostluktan da biraz olstın vazgeçtiğimize göre. hep birlikte delirmeye başladılar mı acaba? Şu milliyetçiyi bir görsek de sorsak. Başbakan bu kadar müşteşar yardımcısını ne yapar demeyin Resml Gazetede Başbakanlık Müşaviri Kayhan GUrelin Müşteşar Yardımcılıgına atandığına ilişktn bir kararname yayınlandı. Böylece yarduncı sayısı beşe çıkmış oldu. Eeee bu kadar adam ne yapar Başbakarüıkta demeyin... Kendi aralarında bir iş bölumii yapmışlar. Kayhan Gürel'e de odaci ve kapıcılarla ilgilenmesi görevi layik görülmüş. Gürel daha önce Kara Yollan Genel Mtidürlügunde îdari İşler Dairesi Başkan Yardımcısı imiş. Erol Çevikçe döneminde kendisini Karayollan Mürakebe Kurulu üyeliğine eetirmiş. Bsradan tamvanlar da odacı ve kapıcılarla flgflenrneye meraklı olduğunu söylemekteler. Baktn Başbakanlıkta kendi yazısı ne kaleme aldığı yanda ne diyor. «Sayın Halil Yılmaz, Zemin kat odacılan her türlü taşımayı yapacaklardır. ttiraz edenlerin tesbiti ile haklannda gerekli kanuni takibatm derhal uygulanmasmı. bürün odacı ve teTnizlikçilerin bana baglı olduğunu. benim emrime göre taksiminl yapacaSım kendilerine bildirilmesini Bnemle rica ederim.» Avrupanın 'tanınmış petrol uzmanlarından Prof. Peter Odell.. sinmelerinin yalnızca •,o25ini ithalat yoluyla sağlayacak duruma geleceklerdir. SORU Sizin savlarmız gerçeklesecek olursa. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütii OPEC «Nfümaz mı? • CEVAP Tabii dağılır. OPEC dünyanm üç büyük bölgesinden (Amerika. Batı Avrupa V9 Japonya> gelen petrol talepleriyle ayakta durmaktadır. Bildiğimiz gibi Amerika ülkede üretilen petrol miktarını arttırarak. kendi gerek sinmesini karşılayabilmek konusunda bir karar aldı. Bu gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi bilinmez. ancak Amerika'mn OPEC ten ithal ettiği yılda 1 milyar ton luk petrol miktarında bir azalma olacagı kuşkusuzdur. Japonya'da da ülkenin petrol gereksinmeslnin azaltılması yolunda çaüşmalar yapılıyor. Yapılan hesaplar, gelecek yü Japonya'nın 500 milyon ton petrol ithal edeeegini gös teriyor. Ancak bu ülke petrol ge reksinmesini Çin Halk Cumhuriyeti'nden de karşılayabilir. Bu durumda gelecek yıllarda OPEC petrolüne olan istem. yalnızca Avrupa'da değil, tüm sanayi ülkelerinde azalacaktır. SORV Avrupaiı liderler ser çekten de OPEC kartelini dağıtmak eğiHmmde mi? • CEVAP Yaygın olan genel kanı, Avrupa'lı liderlerin bu konuda basarıh olamayacakları yolundadır. Bu nedenle Arap Hderlerle dost olarak, OPEC'le ola bilecek her hangi bir sürtüşmeden kaçmır biçimde bir politika izliyoruz. Gördüğünüz gibi ArapAvrupa dialogu süriiyor. SORU Eger bir k»ç yü sonra Avrupa, kendi petrol gereksinmesinin hemen hemen tümnnii sağlayabilecek duruma gelecekse. l luslararası Enerji Ajansı OPEC'e karşı bir enerji str»tejisi haıırlamaj» neden Berek fördü? • CEVAP Böyle bir programın hazırlanması her zaman için yararhdır. ITluslararası Enerji Ajansı ise örgüt olarak Batı için NATO kadar gereklidir. Nasıl ki NATO, Sovyetler Birliği'ne karşı Batı blokunun duyduğu ortak korkudan dolayı kurulmuşsa, Uluslararası Enerji Ajansı IEA da, sanayileşmiş Batüılann OPEC'in sürekli olarak tehdit altında bulunmalannı önlemek için kurulmuştur. SORU Kuzey Denizi'nde hu lunan petrolün tümünün miktarının ne olduğunu tahmin ediyorsunoz? • CEVAP 1516 milyar ton kadar... SORU Ama Kuzey Deniıi'den çıkanlan petrol pahalıys mal oluyor değil mi? • CEVAP Evet, ancak OPBC'e simdi ödemek zorunda ol Üs yok, tests Tesiülerdeki üsleri kapattık. ANKARA'DA İLGİNÇ BiR SiYASAL FLÖRT OLUŞUYOR... Bugünlerde, Ankara kulislerinde bir «siyasi îlört» den söz edilmektedir. CHP ile Türkiye Birlık Partisi yavaş yavaş anlaşmaya ve birleşmeye çalışıyorlaı galiba. Geçen aylarda, Birlik Partililer, Ankara yakınlanndaki «Sögütözünde» sazlı sözlü bir toplantı yaptılar. Bu toplantıya bazı CHP milletveküleri de katıldı. Birlik Partisinin Ankara'da bölük börçük oyları var. Bunlar CHP'de toplanırsa, bir milletveküi ya da senatör çıkarma olanafı var. Timisi içiB CHPliler «bizden sayılır» derler ötedenberi. Timisi, CHP Kurultayında Ecevit'den sonra alkıslanan adam olmuştu. «örgüt, Timisi'yi CHP'de görmek istedigini boylece, açıkça beürtmişti» diyenler de var. Bakalım bu hafta. bu «siyasî flört» nasü sonuçlanacak?.. Amerika mı bizi sömürüyordu, yoksa biz mi Amerika'yı Arasıra, «arşiv» ksnştırmak çok eSlencell oluyor. Size arşivden birkaç satır aktaralım da, bu sıcaklarda biraz serinleyin: Demirel'in sözcüsü ve gözcüsil *Son Havadis» gazetesinde, derin kültüründen, okuyuculannı yoksun bırakmamak için, hemen hemen her gün yazı yazan Tekin Erer, 30 kasım 1966'da şunlan yazmış. Buyrun okuyun... «Amerikan düşmanlığım Türklye'de izah etmek pek güçtür. Bunun için ortaya sürülen, teker teker komünist bahaneleridir. Türk düşmanlannm, lçlmizdeM hairtlprfn miiMlmlze iftiralandır. Bunlar Amprika Türkıye'vı ıst.ismar ediyor diyorlar. Halbuki ben aksi kanaattayım Yalnız TUrkiye riegil. bü'un Avrupa. bütün NATO memleketleri Amerika'yı istismar etmektedir...». Gördünüz naü Demlrel'cl yazara göre, Amerika Türkiye'yi defü, Türlıiye Amerika'yı sömürüvormuç. îvl ö , üslerin denetlml Amerikalılardan alındı, yoksa zavallı Amerika bu sömürünün altında, nerdeyse Türkiye'ye isyan edecekö... L'Express dergisi muhabiri Arjantin'de tutuklu kaldığı günlerini anlattı M LOPEZ REGA'NIN ÇOK U. LUSLU ŞİRKETLER TARA. FINDAN YÖNETİLDİĞİNİ YAZINCA, KENDiNi TUTUK EVİNDE BULDU. • LOPEZ REGA'YI RAHATSIZ EDEN HERKESI ÖLDÜRMEKLE GÖREVLİ AAA ÖRGÜTÜNDEN KORKUYORDUM L'Ezpress muhabiri Edouard Bailby Fransa'nın «L'Express» dergisi muhabiri Edouard Bailby, der gisine gönderdiği bir teleks haberi sonucu Arjantin'de altı gün süreyle tutuklu kalmış, ülkesine döndüğünde tutuklanmasını ve Arjantin'in bugünkü politilc durumunu dergisinde anlatnuştır. Edouard Bailby'nin ilginç öyküsünü okurlanmıza özetle sunu yoruz: <L'Express beni Arjantin'e, Cumiıurbaşkanı îsabel Peron'un kişiliğini. ve politik yaşamını incelemek üzere yollamıştı. Kabare dansözlüğünden, 24 milyon nüfus lu bir ülkenin önderliğine yükselmiş bir kadmın yaşamı, kuşkusuz ilginç olmalıydı. Ancak ülkeye vardığım andan itibaren, gölgesi Lopez Rega'dan bağımsız olarak, İsabel Peron'dan sözetmenin olanak dışı olduğunu anladım. Buenos Aires'e geleli 48 saat olmamıştı ki, «bu incelemeden vazgeçin; sizin için tehlikeli olabilir. biçiminde uyanldım. Ancak gazetecilik mesleğinin rizikolan ve gerekleri vardır. Ger çeği öğrenecektinı. Lopez Rega için «çügın» demişlerdi bana. Na sü olur da bir çılgın, Arjantin gibi gelişmiş bir ülkeyi yönetebüirdi? Güvendiğim Arjantinli dostlarım kulağıma gerçeğe daba bir yakıştırdığım sözleri fısüdadılar: Lopez Rega nın gücünde hiçbir giz yoktur; Rega çokuluslu kuruluşlar tarafından yönecümektedir.. «Ünlü teleks. adıyla tanımlanacak olan teleksim, Paris'e varmıştı bile. Buenos Airesln Claridge Oteli'nin barmda viskimi yudumlarken, 4 sivil çevremi san p «polis» diye tanımladılar fcendilerini. Bu tanımlamaya gerek bile yoktu belki. Kerşeyi anlamıştım. Birlikte odama çıktık, tüm eşyalarım arandı. Oradan Federal Polis'in karagâhına götürüidüm. Sorgu sual başladı orada. Bana şunlan söylüyorlardı: Biz. tüm Alman, Fransız, Ingiliz gazereciler. ülkemiz konusunda yazdıgımz yalan haberleri çok pahalıya ödeyeceksiniz, 450 gerilîâron bu yılm başından bu yana Tucuman bolgesinde tutuklanmış oldugunvı yazdınız. Nereden edindiniz bu bUglyi? Görüyorsunuz M, laf olsun diye konuşuyorsunuz. Tehlikeli bir kişisiniz siz. Hakkımzda gerekli işlem yapılacaktır. Sabahın ikisine doğru, bir hüc rede, iskemleme oturmuş, bekliyorum. Ne yiyecek, ne içecek; ne de bir battaniye verdiler. Arjantin'de kış tüm şiddetiyle hüküm sürmekte. Üşüyorum. Adaletten değil de, Lopez Kega'yı rahatsız eden herkesi öldiirmekle görevli AAA örgütünden korkuyorum. Bu koşullar altında 48 saat geçlrdim. Sonunda, Fransız Konsolosu 2âyaretime gelebildi. O günün aksamı, ülkeden ihraç edileceğimi umuyormuş. llk kez, Fransa'nm beni kurtarmak için çaba harcamakta olduğunu bğreniyorum. Ancak, bir yüksek polis yetkilisi, tüm umutlarum suya düşürüyor. Yargılanacaksmız! Verilecek ceza ne olabüir? En azından 25 yıl. Artık bir tutsağım. 23 numaralı tutsak. Arjantin, bu arada daha da kanşıyor. 8 temmuz günü, beni bir otomobile bindirip, Adliye'ye götürüyorlar. Gene bir hücredeyim. Ertesi sabah, beni bir büroya gö! türüyorlar. «Suçunuzu itiraf etseniz de. etmezseniz de. Arjantin ya | sası size özgürlüğünüzü iade etmektedir» diyor karşımdaki sakin görünüşlü memur. Inanmah mıyım doğruluguna, yoksa bir tuzak mı bu? İki saat süren sorgu sırasında tüm sorunlan yanıtlamayı yeğ tutuyorum. Sorgu sonunda avukatım, Ar; jantin'in ulusal bayramı olması nedeniyle bir jest olarak serbest bırakılmamı istiyor. Reddedillyor bu istek. Bir başka hücreye tıkılıyorum. Ancak akşama doğru, beni alıp Adliye polis komiserinin yazıhanesine götürüyorlar. Frsnsa Büyükelçişi, Fransız Konsolosu, herkes orada. Serbestsiniz... Serbestim ancak Arjantindeyim hala. O geceyi elçilücte geçlriyorum. Ertesi akşam, elçililrten beni havaalamna götürüyorlar. Air France'ın Boeing'inin pervaneleri dönmeye başladığında, «Üçlü A» örgütunün artık bana birşey yapamayacağmın sevincini duyuyorum içimde. Arjantin'i giderek artan sosyal huzureuzluklan ile geride bırakıyorum. (Dış Habçrler Servlsi) «Uluslararası Enerji Ajansı sanayileşmiş batılılann sürekîi olarak ' • OPEC'in tehdidi altında bulunmalannı önlemek için kuruldu> "BEYLİK,, YOLA ÇIKTI... Bafkent diplomatilc çevrelerinde, ABD Temsilciîer Meclisi'nin ambargo konusundaki karan üzerin» yapılan çeşitli esprilerden biri de şu: Başkan Ford, Temsilciler Meclisl karanndan hemen sonra, bizim Washington Büyükelçisine şu mesajı yollamış: « Biliyorsunuz. adamlara, yapmayın etmeyin diye ne kadar yalvardım.. dinlemediler.. ama si« hiiiç kaygılanmayın.. ben istediginls süâhı kesemden ödeyerek alacağım, siı» posta havalesiyle jönderecegün.. kabzası sedel kalcmalı bej'Iik reTolverimi de bu^Un postaya verdim.. ikl gune kaL. maz eünizde. siz keyfinize bakm..j Hazırlayanlar: V. MUMCU E. AYDIN duğumuz petrolün fiyatmdan yine de daha ucuz. SORU Eğ*r OPEC fiyatlan dü$ürecek olursa durum ne olur? • CEVAP Avrupa. Kuzey Denizi petrolünü isleyen şirket1 lerin çıkarlannı korumak zorun i dadır. Bu gereklilik bizi, «Taban fiyatu sorunuyla karşı karşıya getiriyor. Petrolün fiyatı için bir taban fiyat saptanması, Amerika için olduğu kadar Avrupa için de gereklidir. SORU Sanayi ülkelerinin yax RÜnlerinde petrol ve graz stoklannı arttırarak. kış günlerinde petrol sıkıntısıyla karşı karşıya kalmasını önlemesi söz konusıı mn? • CEVAP Tabü, enerji gereksinnaemizi en alt düzeye indirmek ve bu arada petrol stoklarımızı arttırmak üzere girişim1 lerde bulunuyoruz. Petrol stok ' edebileceğimiz bir sürii boş alan !l var. (Dış Haberler Servisi) FEDERAL ALMANYA'DA KAÇAK İŞÇİ SAYISI HIZLA ARTIYOR BONN Federal Almanya'da ne çalışma ne de oturma izni bulunan 200 büı yabancı işçinin, kaçak olarak çahştığı bildirilmek tedir. Federal tş ve İşçi Bulma Kurumu yetkilileri, Alman hükümetinin 1973 kasımmda aldığı yabancı işçi alımını durdurma karanndan sonra, ülkede çalışan kaçak yabancı işçi sayısınm hızla arttığını belirtmişlerdir. Bonn hükümeti tarafından yapılan açıklamada ise, kısa bir süre önce kaçak işçilere ilişkin olarak çıkanlan yasada öngörü İŞ VE İŞÇİ BULMA KURUMU'NA GÖRE, ÜLKEDE HALEN 200 BİN YABANCI İŞÇİ KAÇAK OLARAK ÇALIŞIYOR. YASALARA UYGUN OLARAK ÇAUŞTIRILAN YABAN. CI İŞÇİLERİN SAYISI İSE AZALIYOR len sert cezalann yakında etkistni göstereceği ve 1975 yılı sonuna doğru ülkede çalışan kaçak işçi sayısmda azalma olacagı ifade edilmiştir. Yabancı Işçilere ilişktn yenl ya saya göre, ülkede bulunan yabancılara kaçak olarak iş bulanlar ve yabaneılan izinsiz olarak çalıştıranlar, eskisine oranla çok daha ağır cezalara carptınlacaklardır. özgürlüğü tasıtlayıcı cezalar, 6 ay tle beş yıl arasında değişmektedir. Federal Almanya'da yasalara uygun olarak çalıştırılan vabanCJ işçilerin sayısı ise azalmaktadır. 1974 eylülünde yapılan son resmi sayımlara göre, Alınanya'da 2 milyon 350 bin konuk işçl çalışmaktaydı. Bu rakam. 1973 eylülüne oranla 245 bin ya da yüzde 9.4 orarunda bir azalmayı göstermektedir. 1973te konuk iş çilerin sayısı 2 milyon 600 bin ile en yüksek düzeye erişmisti. Simdi bu sayının 2 milyon 200 binin altına düşmüş olduğu sanılmaktadır. (Pı? Haberler Servisl) Süveyş Kanalı 110 bin tonluk petrol tankerlerinin geçebüeceği biçimde genişletiliyor KAHİRE Süveyş Kanalı Yetkıli Kurulu Başkanı Mazhar Masur. 5 fıaziranda yeniden ulus lararası deniz trafiğine açtfan Kanal'nı genişletilmesiyle Ugill olarak, Japonya ile varüan 140 milyon dolarlık (yaklaşık 2 milyar lira) bir anlaşmayı Imzalamak üzere Tokyo'va eitmistlr. BUMEDYEN: "CEZAYİR'DE TARIM DEVRİMÎ 3 YILDA BAŞARIYA ULAŞTI,, Afrigue Asie dergisi Cezayir'deki Tanm Devrimi'ni şoyle anlatıyor: «Kızgın bir güneş altında 300 pırıl pırıl konut: İşte, Aures El Meida. Cezayir'in en güzel köylerinden biri. Köydeki evler birbirinin tam tamına benzeri değil. Ev sahibi, zevkine göre, değişiklikler yapmış, evine kişiliğinden birşeyler katmış. Köy hamamı, okul, dlspanser ve kıraathane gibi binalar ise tabloyu tamamlıyor. öğretmen ve hemşireler devamlı köyde yaşıyorlar. Doktor ise haltada en az bir kez köye geliyor. Haftada bir kez de Arap ülkelerine özgü pazar kuruluyor köyde. Gündüzleri köyde, küçüklerin neşeli çığlıkları çınlarken hepsi kooperatif üyeleri olan büyükler tarlada çalışıyorlar. Aures El • Meida'da erken yatılıp, erken kalkıhr. Ancak akşamlan kıraathanede domıno oynayanlar da eksik olmaz. Cezayir'de Tarım Devrimi'nin gerçekleştiği 15 köyde yaşam, genel çizgileriyle böyledir. Bunlara benzer 50 köy ise yapım durumundadır. Tüm köylerde gaz, kömür ve tahtanın; elektrik ise yağ ya da petrol lâmbalarının yerini aJmıştır. Köylerde su sürekli olarak akmaktadır. Kentli için olağan olarak tanımlanacak ba hizmetler, Cezayir köylüsünün önceki yaşantısı gözönüne alındığında başka bir boyut ka zanır. Her köyün girişindekl özel bir konutta ise köyün plânlaması düzenlenir. Toplananlar, Bumedyen'in bir sözünün ışığı altında, o sözü anımsayarak çalısırlar: «Toprağımız verebileceğinden, ve vennesi gerekenden çok azını vermektedir.» Kooperatif üyelerinin yaş ortalamalarını saptamak çok güçtür. Yağmur, rüzgâr ve güneş, onların kavrulmuş tenlerindeki çizgileri daha bir derinleştirmiştir. Ancak yüzlerinde, çocuklarının geleceğinin nihayet güvence altına aluunış olmasının mutluluğu okunuyor. Kooperatif üyelerinin tüm sorunlan çözümlenmiş değil kuşkusuz. Onlar da daha önlerinde aşılması gereken engeller bulunduğuna dikkati çekiyorlar. Ancak, en önemlî aşamayı gerçekleştirmiş, Tanm Dev rimi'nin politik savaşım kazanmış olmanın kıvancını duyuyorlar. Cezayir'in nüfusunun % 70'inl oluşturan köylü kitlesi, sömürgecilik döneminde çok kötü günler yaşamıştı. Kentli, «Parayla saadet olmaz» klişesi ile onları jallardır savsaklamıştı. Bu koşullar altında Tanm Devrimi ivedi bir gereksirune durumuna geliyordu. Biîinçlenme belki an:, ancak sağlıklı olmuştu. 19C8 yılında tartışılmaya, hazırlanmaya başlanan Tanm Devrimi, 3 yü sonra gerçekleşti. Devrimden en fazla etkilenen üniversite gençliği olmuştu. BinIerce öğrenci, yazın köylere çalışmaya koşmuşlardı. Kendi aralannda iş bölümü vapmışlardı aençler. Ö£rencilerden bir bölümü köy sakinlerine okuma • yazma öğretmekle. bazüan sağlık kurallannı belletmekle, diğerleri de temel ekonomik bilgileri vermekle görevlendirmişlerdi kendilerini. Bu deneyden yalnız köyler ve köylüler değil üniversite gençliği de kazançlı çıkmıştı. On lar, teorik olarak öğrendiklerine çok daha eerçekçi bir açıdan ı bakma olanağım elde etmiş ol j muşlardı. Cumhurbaşkanı Bumedyen ilk »önüllti mansrasına su sözleri sövlemistt: •Tarım Devrimı Üniversite'vt vtizyıllar sürmüş yalnızlıgmdan kurtaracaktır.» Baskan'm bu konuda dediklert de gerçekleşmiş. Cezayir'de gönüilü ögrenciler tıareketi. ülkenin üniversite vaşamını da temelinden degiştirmisrir.» <Dış Haberler Servisi) Derinlik 29 nvetreye ulaşacak Mısır ile Japonya arasında varılan anfaşma, Süveyş Kanalı'mn aenişletilınesinin ilk aşamasını kaDsamaktadır. Bu aşamada Kanal'ın diktne kesitmin alam 18no metrekarpden 2400 metretoıreye çıkanlacaktrr. Bövlelilde Kanal"ın dertnliSi 29 metreye ulasmış olacak ve 110 btn tonluk petrol tankerleri dolu olaralt Kanal'dan geçpbfleceklerdir. • TARIM DEVRİMİ ÜNİVERSİTE GENÇIİĞİ İLTC KÖYLÜLER ARASINDA GÜÇLÜ BİR İŞBİRLİĞİNİN OLUŞMASINI SAĞLADI a BUMEDYEN: «TARIM DEVRİMİ ÜNİVERSİTEYİ YÜZYILLAR SÜRMÜŞ YALNIZLIĞINDAN KURTARACAKTIR> Jezajir Devlrt BaşkiUU Bumedjen ABD Savunmt Bakanı Schlesinger Beyaz Saray maliye uzmanlarınm önerilerini reddetti WASHİNGTON ABD Savun ma Bakanı James Schlesinger. Beyaz Saray Maliye uzmanlarınm masraflı iki yeni uçağa ilişktn programlarda büyük çapta defişiklik yapılması yoHındaki tarsiyelerini reddetmlştir. Pentagon kayıaklanna eöre Schlesinger, aynca, sözü geçeo uzmanlann Hava Kuvvetlerinde kullanılmakta olan 10 destpk uça ğının Kara Kuvvptleri Komııtanl»rına da tahsis edilmesi olasılıgını incelemek üzerft bir araştırma yapılması tavsiyesini de ?eri çevirmiştir. Aynı fcaynaklara göre Savunma Bakanı. Hava Kuvvetleri ile Kara Kuvvetleri arasındaki eski eörev ve yetkl ç*Wşmesini tazeleyebilecek böyle bir araştır maya karşıdır. (a a) Günde ortalama 25 gemi geçti Finandal rimes eazetesinfn haberinde, SUvevş Kanalı'nın acıldığı 5 haziran pününden 20 temmuz farihine fcadar Kanal'dan 7fi3 sreminin eectigl bildirilmektedfr Bu durumda, nluslararası deniz ulaşımına açıldıgından bu vana Kanal'dan ortalama olarak sünde 25 geml gecrniş olmaktadır. SUvevs Kanalı Yettdll Kunılu Baslranı Mazhar Masur Tokvo'va harekettndfin flnce vaohSı açıtelamaria Brıirtı*inrtari tnı vana eecen 1.5 av tcinde Kanal'dan 51 ulnsa alt epsffll tankpr vfik eemüerl ve riUŞer rtpnlz arac'annın seçtiğinl söylemlştlr Süveyş Kanalı 1967 haziranındaW Ortado&u savaçı sırasmd» uhıslararası deniz trafiğine kapaölnustı. (O., Haberler ServM]