25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Iran, 1980 yılına dek verdiği siparişlerle ABD'nin bir numaralı müşterisi haline geldi 1973'de 12 bin Iranlı subay ABD'de eğitim gördü; 5500 ABD'li danışman İran'daydı FRANSIZCA OLARAK YAYINLANAN VE 0ÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNÎN SORUNLARINA EGÎLEN «AFRIQUE • ASIE» DERGÎSİ, ÎRAN ÎLE Bü ÜLKEDEKÎ ABD'NÎN ^ ETKİSİNE ÎÜŞKİN OLABAK ÖZETLE ŞU HUSUSLARA DEĞÎNMEKTEDİR: Uluslararası basın uzun yıllar boyunca İran'da olan bitenler konusunda susmayı, Asya kıtasında eşine rastlanmamış bir baskı rejiminl kimi çıkarların etkisinde gizlemeyi yeg tutmustur. Oysa bu baskı bugün öyle boyutlar almıştır ki, îran'ın siyasi polisi SAVAK'ın ulke Uzerinde estirdiği terör havasını örtbas etmeyi sürdürmek artık olanak dışı olmuştur. Elli bine varan siyasal tutuklamalar, anlaşılmaz nitelikte «Ortadan kaybolma», intihar olaylan, «Kazalar», îranı kemiren kanserin ancak görünen bir parçasından başka bir şey değildir. Amerika. İran'a Musaddık hükümetini CIA'ya devirterek girmiş, ancak çıkarlannı sağlamlaştırmak Batılı askerî gözlemciler, İran ordusunun ancak bir hafta süreylesavaşabileceği görüşünde İran'da modern tarım sektörü çok uluslu şirketlerin egemenliği altında nışmanlar, işleyecekleri suçlardan, İran mahkemelerine hesap vermekten mua£ tutulmuşlardı. Buna ltarşılık Batüı askerî gözlemciler, tran ordusunun bugünkü durumuyla, bir haftayı aşacak bir savaşı sürdüremeyeceğini ileri sürmektedirler. Bu durumda İran'ın gözleri yine büyük donatıcısı Washington'a çevrilecektir. Bu gerçek, Şehinşah'ın ülkesini, başka bir ülkeye ne denli bağımlı kılmış olduğunun başka bir kanıtıdır. SAVAK ise doğrudan dogruya askerlerin elindedir. Yüksek riitbeli subaylar tarafından yönetilmektedir bu terör örgütü. örgütün personel kadrosu 6 bin kisi kadar sanılmakla birlikte, araç olarak kullanüan tüm insanlar da sayıldığında,, bu rakumın 3 milyona, diğer bir deyimle tran nüfusunun onda bîrine çıktığını, ya da bir îranhmn 9 İranlıyı kontrol etmekte olduğunu görürüz. Bir İran deyişine jöre SAVAK, Şah'ın «Gözü ve kulağı ise>> «Beyniı:nin de Washington olduğunu rahathkla il°ri sürebiliriz. İran'ı 25 yıl içinde dünyanın «5 büyük giicünden biri» kılacak «Muazzam gelişmenye gelince, bu, ithalât temposunun olağanüstü bir hızlarimasmdan. ihracatlann ise «Petrol ve gene petrol»e bağımlı kalraasından başka bir şey değildir. Özel sanayiin yüzde 2P'si yabancı sermaye tarafından kontrol edilmektedir. iran'da kalifiye işçüenu yüzde 80'i yabancı ujTukludur. Başbakan Hüveyda, Ulkenin sanayileşmesinin ya kmda 700 bin yabancı teknisyen gerektireceğini belirt miş, bu gerçekler, Amerikah bir gazeteciye «Şah'm kendi halkını kontrol edecek bir yeniçeri sisterni oluşturmakta olduğunu» söyletmişt'r. «Ak devrim»in en büyük tiyaskosu kuskusuz ta rırn sektöründedir. Nüfusun yüzde 60'ını oluşturan köylüyü. feodaliteden kurtarmavı amaçlamıs olan «Devrim» sonunda toprak dağılımı geçmişte olduğunds>n da çok büyük toprak mülkivetinin lehinedir bugün. Çok uluslu tarımsal kuruluşlann (Shellcott, Hawaiian Agronomics gibi) tekeline girmiş olan modern tanm sektörü, doğal kaynaklan dış çıkarlara feda etmekte, geleneksel tarım ise son demlerini yaşamaktadır. Oysa, daba 1953 yılında, lran'ın en büyük silâhıydı tarım sektorü. Musaddık, petroîü millileşıirdiğı zarran meydana gelen İngiliz Amerikan ambargosuna tarım ürünleri lazlasmın getirdigi dövizlerle dayanabilmişti. Bugün ise ülke gıda ihtiyaçlannm ancak % T sini kendi üretmek dununundaciır. Kalanı ith&l edilecektir. , Israil Başbakanı ABD'ye çattı: "Ortadoğu'da barış baskı yoluyla gerçekleşmez, • İZAK RABİN, ABD'DEN BARIŞ YOLUNDA BİR ĞINI BASKININ MÜMKÜN OLAMAYACABELİRTTİ VE «İSRAİL ÎLE ÜRDÜN BİR FİLİSTIN DEVLETI KUDEDİ SORU Kissineer'in banş çabalarının başarmzlığa uğradığı mart ayından hu vana. Ortadoğn* daki «retKinUkte ne eibl geUşmeler oldu ? • CEVAP Mart ayında görasmeler kesildıginde herkes DU konuda karamsar Konuşmuştu. Ancak aradan peçen zaman içinde Ortadoğu'da bazı olumlu gelişmeler olduğunu eordük. Örneğin Süveyş Kanalı açıldı. Birleşmiş Milletler banş gücü askerleri. sınırlı bir süre için de ol sa Mısır'da kalmaya devam edecekler. Suriye de ülkP sınırlan içindeki BM bans eücü askerlerinin süresinl kasım sonuna dek uzattı. îsrail, Sina'daki askeri bır liklerinin bir bölümUnU gert çekti. Ve son olarak da bildiginiz gibi ABD Başkanı Ford, Enver Sedat ve benimle görüştü. Taraflar arasındaki uzlaşmayı sa§lamak volundakl çabalara hız verildigi eöriiştindevim. AncaK şıınu da belirtevim. Mısır ile geçici anlaşmayı saglayabümek tçin bile ftnümüzde aşılması gereken büyük güçlükler var. SORU Başkan Ford'nn Enver S«Utla eörü<îmesinden sonra. Mısır ile tsrafl arasında axlasmarlıklann hangi noktada bulunduennu açıklar mısınu ? • CEVAP Bunu bildiğimden emin değilim. Daha önce de bir çok kez sövlediğirn gibi. Mısır la yüz yüze konuşmadan bu konuda kesin ctzşilerle açıklama yapmak olanaksız. Bunu siz kendi hükümetinize sorsanıa daha iyi olur kanımca. SORU Amerika, taranan böl eede bir nzlaşmaya varmalan İçin zorluyor ıtın V • CEVAP Bbyle bir zorlamanın mümkün olabileceği görüsünde değillm. SORU Sarın Rabin, Amerika'nın yardını etmekle rükütnlü bnlnndnğn tsrail, 196S Savaşından önceld İsrall mi, voksa savaşta tşgai ettiği topraklan eünde tuian blr tsrall mi î • CEVAP Amerika"run neye vükümlü olduğunu. her balde sizin yetkilileriniE benden daha iyi bilirler. İnancım ve Umidim, Amerika'mn bölgede bansı sa|lamaga ve tsrail'in güvenillr sınırlar İçinde vasamasına katkıda bulunmakla yükümlü olduğudur. Ancak bugün için her han?i bir Amerikalınm bölgede banşın anahatlanm dikte ettigine, ya da yakın gelecekte bu yolda bir davranışta bulunacaŞına inanmıyorum. Daha dogrusu. benim bövle bir davranıştan haberim yok. Kanımca izlenecek en tyi yol, 1967 savaşmın ardından Başkan Johnson'un önermiş olduğu yoldur: «Savaşa taraf olan ülkeler, aralarmdald banşı da kendileri gerçekleştirmelidirler.» Kanımca savaşan taraflar arasmda göriişmeler sürdürülmedikçe ve sonunda anlaşma imzalanmadıkça, bölgede gerçek bir banştan söz edilmesi olanaksızdır. Banşın dış ülkelerden ithal edilecegine inanmıyorum. Banşın baskı yoluyla taraflara kabul ettirilebileceği görüsunde de degilim. SORU Başka bir sonı sayın Rabin. tsrail. Şeria irmaRi'mn Batı vakasında bir Filistin Devletinin kiınılmasını kabul edecek mi ? • CEVAP Ancak bölgedeki taraflann tümü arasında anlasma çereeklestiSinde, Füistın sorunu da çözümlenecektir. Biz bu konuda söyle düşünüvoruz. 1918 yılındaki eski Filistin Devleti. ikiye bölünebüir. Bu bfilgenin batıdaki böliimü îsrail. dogusu ise bir Ürdiin Filistin Devleti olabilir. tsrail ve Ürdün Filistin Devletlerinin sınırlan ıse görüşmelerle saDtanabilir Ancak hemen şunu da beürteyim îsrail ile Ürdün arasında bir üçüncü devietin kurulmasına. vani biı Filistin devietine olanak tanımıyo ruz. Amaçlan tsrail devlettni yok eımek olan bir Filistin Kurtuluş Önjütii ile pazariık masasmm başına oturmp.vaeaSımız kesindir. SORU Si7e snn bir snro. Ortadoçn sonınıınun nihai çözümün de tsrail neler istiyor ? • CEVAP Biz. Kagıt üzeıinde kahnavan serçek bir banş istiyoruz. Bansm boyutlan ise gelecekte îsrail'in kerıdi ftendini sawnabilecegi şekilde belirlenmelidir. Btz hic bir zaman. ABD dahil, dış Ülkelerden kendi savunmamız konusunda garantiier istemedik. Çünkü bans anlaşmalan ülkelerin oiivenli»ini sağlamalıdır. Yabancı ülkelerden trelen vardımlarla bir ülkenln savunm^ının sürdiiriilereÇi ertrüşünde de»iliz. Katta daha da Deri giderek şöyle diyeyim. Böleesel sürtüşmelerin çoztlmUnde araya süper güçleri karıştirmak. çolc yanlış bir yoldur. Bu durum bölgede bansı korumak verine. dün ya banşım tehlikeve sokmağa yarar ancas (Uıs Haberler Servisl) ARASINDA RULAMAZ» • ÎRAN ŞAHI, MUSADDIKI DEVİREN ABD>YE BORCUNU. ÜLKESİNİN ORDUSUNU. SİYASÎ POLİSÎNÎ ABD'NÎN DENETİMÎNE VEREREK ÖDÜYOR KtSStNGEK PEHLEVİ ikilisi Ortadoğu'va Uişkin planlar için bir hükümet darbesinin yetmeyeeeğini, uzun süreli bir sosyo ekonomik yapıma girişmek gerekeceğini çok geçmeden anlamıştı. Bu düşünce, 1963 yılında «Ak devrim»e yoi açmı?, öte yandan Amerikan ekonomisi de îran petrodolarlarıyla gittikçe dolup taşmıştı. Bugün Îran'ın görünümü, Amerikanın arnaçlanna varmış olduğu düşüncesini doğrulamaktadır: CIA'nın eski yöneticisi Richard Helms, ABD'nin Tahran Büyükelçisidir; SAVAK îsrail'in Shin B«t kuruluşuyla işbirliği halinde ve CIA'mn yönetiminde, Şah'a her türlü muhalefeti ezmekte; «Ak devrim» ise toplumun geleneksel yapısmı «Amerikan laştırmak» görevini tamamlamaktadır. Washıngton'un bölgede, salt ekonomik çı karlarını korurnak amacıyla bulunduğunu sanmak çocuksu bir düşünce olur. Sovyetler Birliği'nin Güney Batı sınırlanna pek de uzak olmayan Basra Körfezi'nin stratejik değerinin bilincindedir Beyaz Saray. Musaddık'ın bu bolgeyi ki süper güç arasında, kendi deyişiyle, bir «Menfi denge» unsuru olarak tutma isteginden sonra Şah, teraziyi bu güçlerden birine doğru kaydırrmş ve doğru yolu seçmiş olduğu konusunda demeçlerini biribiri ardına sıralamıştır. Ne vaT ki, Şehinşah. fikir değiştirse bile bundan sonra ülkesini Amerikan etki alamndan çekmek için çok geç kalmış olacaktır. Rıza Pehlevi, Musaddık'ı deviren Amerika'ya olan borcunu İran ordusunu, İran siyasi poİisini, bu Ulkenin denetimine vererek öderniştır. İran, 1980 yılına dek yapmış olduğu siparişlerle Pentagon'un bir numaralı müşterisi durumuna gelrniştir. 1973 yılında 12 bin İranlı subay, Birlesik Devletlerde eğitim görmekte, 5500 Amerikah askerî «Danışman» Iran'da görevli bulunmaktaydılar. 1963 yılından bu yana, özel bir yasayla bu da Amerika'da yayımlanan 13 S News and Worid Report dergısı mııhabiri, İsrail Eaşbakara İzak Rabin ile görüştü. Ortadoğu'da son durum, barış ja da savas olasılıklan, taraîların uzlaşma olanakları gibi konu lan içeren ilginç gbrüşmenin geniş bir özetini okurlarırnıza sunuyoruz: SORU Savın Rabin. bufriin için Araplar ile Israilliler arasmda bir uzlaşma söz konusu rao ? • CEVAP Ortadoğu'da gele cekte ne olacağına ilişkin yorurnlar ve tahminler. Viigüne degin sık sık yapılmış ve bunların çoğunluğu yanlış çıkmışUr. Bu nedenle oturup da neler olacağını tahmin etmek yerine, olumlu girisimlerde bulunmak her halde yararlı olur. Taraflar arasında görüşmelerin süreceği ümidinyiro. Bu görüsmeler sonunda olumlu sonuçlar alınabilir. Ancak bunlann ne olabilecefini şimdiden tahmin etmek istemiyorum. Dünya Kadın Konferansı bildiri metni uzerinde anlaşmaya varamıyor MEXİCO Mexico'da toplanan Dünya Kadın Konleransı sonunda yajimlanacalc bildirinin metni uzerinde, sanayi üV kelerinin temsilcileriyle, Üç'incü Dünya ülkelerinden delegelerin görüş birliğine varamadıklan büdirilmektedir. Kontemns bu nedenle üç giin süreyle uza tümıştır. Birleşmiş Milletler tarafındım düzenlenen Dünya Kadın Konte ransında sanayi ülkelerinden temsilciler, eğitim, çalışma hayaü ve alınan ücretlerde, kadmlara erkeklerle aynı hakların »• nınmasını istemişlerdir. Buna karşüık Üçüncü Dünya ülkelerinden temsilciler, kadının bugünkü toplum düzeni ve ulus lararası ekonomi sisteminde, er keklerle eşit haklara sahip clmasmın olanaksızlığuu savunmuştur. Üçüncü Dünya ülkeleri temsilcileri, kadının toplum için de erkeklerde eşit haklara sahip olabümesinin, ancak toplumun gelişmesi, uluslararası ekonomik sisteminin degişmesi ve sömiirgecilik, siyonizm ve ırkçılıkla mücadele sonucu mümkiin olabileceğini belirtmişlerdir. Konferans sonunda yayımlana cak bildiri konusunda sanayi iılkeleri temsilcileri taraîından hazirlanan metin. başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Federal Almanya ve İngiltcre tarafından desteklenmiştir. Bu metnin can ahcı noktası, kamu sektörünün her kesimind« erkeklerle kadınlara tümüyle eşit muamele edilmesidir. Bloksuz ülkeler taraîından ha zırlanan bildiri metni ise henüz kamuoyuna açıklanmamıştır. Bu metinde yer alan siyonizmın tammlamasında. bazı Arap ve AIrika ülkeleriyle, birkaç La^in Amerika ülkesinin göniş bırıiğine varamadıkları bildirilmeKtedir. Dünya Kadın Konîeransı ardından yayımlanacak bildiride, Fransa'da gTeve giden lahişele rin durumuna da yer verilmiştir. Taslak bildiride, fahişelerin giinde 80 ile 100 kadar müşteri kabul etmeye patronlari taratından zorlandıklanrta dikkat çekilmekte ve karşı çıkanlara işkence uygulandığı hatırlatılmak tadır. Birleşmiş Milletlerden tahişelerle yakından ilgilenmeleri istenmektedir. Bu arada Dünya Kadın Konteransını düzenleyen Birleşmiş Miiletler Örgütünün de kadınların eşitüği konusunda dünyaya örnek olması gerektiği belirtilmekte ve örgüt içinde kadınlara da erkeklerle eşit haklann tamnrr.ası istenmektedir. Bilindiğı gibi bugün Birleşmiş Milletlerde yfinetici kadrolardaki görevlile | rin ancak °o 3'ü kadmdır. 1 İTALYAN KOMÜNİST PARTİSİ: HIRİSTİYAN DEMOKRAT PARTİ İLE BİR KOALİSYONA HAZIRIZ, • / / Ankara Ankara , Ankara Anlcara Ankara Anka J Yeni bir türkü yankılanıyor AP kulisinde: "Muhteşem Şüleyman, bahtsız Şüleyman.^ Parlamentonun tatile girmesi ile neler unutulacak acaba?... 22 tasan ve teklıü büyük nutuklar atarak kamuoyuna açıkla, sonra da Meclis'te çoğunluk bulamayıp kendi kararını havada bırak. Ortaklardan biri, «Gerede olaylarmda MSP'liler vardı gördüm» desin, öteki, «O arkadaş bize geldi, maksatlı sorular yüzünden saldınya uğrayanların içinde MSP'liler vardı dedim, onlar öyle yazdı» diye konuşsun .. Kuliste bu yüzden karamsarlık var. APIiler kuşkulu, MSP'lilerden yakımyor. Kulağımıza geldi de, doğruluğunu öğrenemedik ya, AP grup başkan vekülerinden birinin odasında beşaltı AP' li sen şekilde atışmışlar deniyor. Doğru ya da yanlış. Gerçek olan şu ki, AP çalkalanıp köpürüyor. Muhteşem Süleyraan, bahtsız Şüleyman... Hani bunu söyleyen yazgı sözcüğüne bağlasa düşüncelerini gtilüp geçeceğiz. Ama öyle biri değil. Israrla aynı türküye takrruş pikabın iğnesini: Muhteşem Şüleyman bahtsız Şüleyman Her gece. her gün sinirinden bağlanan Yagı, yağlanan kilosu çoğalan Batağa saplandın demir Şüleyman... Önüne gelen ozan olmuş diyecekler. Ama, bunu söyleyen Şüleyman beyi gerçekten tanıyor. Ona inanmış, birlikte yola çıkmış, birlikte savaşmış biri. Şimdi ayn olsa bile, «Eski dost düşman olmaz» derler. Türküye dönüşün bu söyleşinin nedenini de anlartı: Vallahi kardeşim. anlamadım gitti. MSP bizim tabanımızı çalıyor diyenlere lnanmıyor. O solculann uydurması. kasıth yapıyorlar demiş. Bir TRT Genel Mü Hazırlayanlar: İ. SOLAK . V. MUMCU ROMA ttalya'da Î5 haziran tarihinde yapvlan yerel seçim sonuçlannın etkileri her geçen gün artmaktadır. Bu arada iktidardaki Hıristiyan Demokrat Parti'ye gerek içinden, gerekse dıstan gelen eleştiriler giderek yoğunlaşmaktadır. Italyan Hırıstiyan Demokrat Partisi'nin Merkez Komitesi'nden istifa eden altı partili. partinin yöneticı kadrolarında önemli değişiklikler yapılması gerektiğini savunmuşlardır. İstifa eden Merkez Komitesi uyeleri, parti genel sekreteri Amintore Fanfani ve Merkez Komitesüıın diğer 3Î Uyesini de zaman yitirmeden istiıa etmeye çağırmışlardır. Yetkıli çevrelerden bildirildiğine göre, kısa süre içüıde partinin yönetici kadrol&rında köklü değişiklikler beklenmektedir. Aldo Moro kabinesindeki Hıristiyan Demokrat bakanlardan üçü de, gerek partinin siyasal çizgisinin gerekse bu çizgiyi savunmakta direnen politikacüann değişmesinden yana olduklarını açıklamışlar, ancak hukümetten çekilmeyi düşünmediklerini belirtmişlerdir. Hıristiyan Demokrat Parti Merkez Komitesinden ayrüan Sanayi Bakanı Chattin de, parti içinde siyasal değişimlerin ve yıpranmamış politikacılarm görev almalarının zorunlu olduğunu savunmuştur. Bu arada İtalyan Komünist Partisi ikinci başkanı Amendola, ülkelerinde birleşik sol cephe iktidanna karşı olduklarvm tekrarlamış ve kendilerinin hükümstte görev almalarımn ancak «tarihi uzlaşma» formülüyle, yani Hıristiyan Demokratların da katüacaklan bir koalisyoola mümkün olabileceğini iîade etmiştir. italya'da yayımlanan haitalık Oggi dergisinde bir demeç veren Amendola, tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu elde etseler bile Komünist Parti'nin iktidar olmayı düşünmediğini belirtmiş, böyle bir iktidajın güçsüz olacafını söylemiştir. Köklü reformların °.» 51' Hk bir Parlamento çoğunluğu ile gerçekleştirilemeyeceğini savunan Amendola, ülkeyi birbirine düşman iki kampa ayırmak amacında oljnadıklanra belirtmijtir. dürü hikıyesi çıktı. Şıınrii bütün ümidi bunda galiöa. Erbakan, «İki görüş kaldı, biri batü sol biri Milli Selâmetçi yol» demış. Üçüncü yolun seçimden beri kaybolduğunu, eriyip gittiğini söylemiş. Bunu da solcular kasıtlı çıkarmış değil elbet. Peki Polis Örgütüne alınacaklar konusunda anlaşma olmadı mı? Oldu. oldu ama.. MSP ile MHP arasında. Paylaştılar. Birazı Imam Katip mezun lan, biraza da zaten devlet kuvvetlerine yardım eden ko mando denilen gençler. Yani artık Türk polisi «Ülkucü ve akmcılar» olarak anüacaklar. Yahut da «Bozkurtlar, Müca hitler> diye. TRT Genel Müdürü hikâyesi ve bütün ümidini bağlama dediniz. Bu ne demek? Bak kardeşim, bu hükümet, seçimler sonuna kadar dagılmaz. tstense bile dağılmaz. Ama, TRT Genel Müdürlüğü hikâyesinde Danışta ya başvuruldu ya.. düğüm burada. Bir hükümet, kararını uygulamadığı organa, o organırs \:ararının o organı ta raîından iptal edilmesi İçin neden başvurur? Bile bile lâdes değil mi bu? Lades denince Yalçuıtaş çelcip gidecek. Hukuka saygısı vardır bilirim. Sonra bir yenisini ata yacaklar. Karatas olsun, Kasaroğlu olsun. Onuk olsun. Kim olursa olsun.. birini ata yınca Uk imzaladığı kararna menin bozulduğunu gören köşk'ün tutumu ne olacak? Sayın Cumhurbaşkam hukukun üstünlüğüne olan tam inancı yüzünden ilkini imzaladı. Fakat şimdi öyle değil. Şimdi bu üstünlüğün yeni du rumuna saygüı da\Tanacak. Sonrası malum. Şüleyman bey ne ortaklannı kızdıracak, ne de onlarla didisecek. Basacak istifayı. Benim yapmak istedigimi yaptırmadılar, bile diyebilir. İ.İ. Muhterem Erbakan hocamız, erkanı harbiyesi ile birlikte yarm Konya'da,, dığı gibi bir yönetimin «erkânı harbiyesi» ni kurmustu yanında.... Her neyse.. MSPIiler bu işi öylesine benimsemişlerdi kl duvarda «Türkiye'mn manevi mima n» diye baslayan tamönanın altında pabuç kadar harflerîe «Necmettin Erbakan. yazayordu. DP'liler cuma'yı cumartesiye bağlayan ge ce ilân yapıştırma işlerini yürüttüler. Öyle kurnazca afişler asılmıştı ki, manevi mimar muhterem hocamız gibi bölümler kapatılmıştı bu yeni DP ilânlannda şöyle yazıyordu: Komünistleri ve anarşistlerl kim aîfetti? Taro bunun altında pabuç büyiiklüğünde «Necmettin Erbakan» okunuyordu. Bir diğer afişte ise şöyle vazıyordu: « Ne şakadır ne yalan Eserlerdir bâki kalan.. DP» Geçen haftanın iki günlük tatili, Kcmya'da iki partinin gösterilerine tanık oldu. Cumartesi DP tl Kongresi, pazar günü ise •Türkiye'nin manevi mimarı, muhterem hocaraız Erbakan ve Erkânı Harbiyesi» tara fından açık hava mitingi yapıldı. Evet, yanlış okumadınız. «Erbakan ve erkânı harbiyesi» şeklinde biz değil, MSP takdim etti pazar günkü mitinge gelenleri... Günler önce başlamıştı bu propaganda. Koca koca duvar afişleri hoparlörleTİe yayınlar ve gazete ilânlan: Türkiye'nin manevi mimarı... Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı MSP Genel Başkanı Profesör muhterem Necmettin Erbakan hocamız, erkânı harbiyesi ile birlikte... Hoca. bayağı umutlanmıştı mollalann subay olacakJarından besbelii. Ya da amaçla Dalokay ile Lunapark müsteciri arasındaki kapışmamn son raundu Dalokay'da kaldı Komünist Partisi tkincl Başkanı Amendola •Tarihi uziaşma» tek seçenek mi? ttalyan Komünist Partisi ikinci başkanı, seçimlerin öne alınmasının da hiç bir yarar sağlamayacağını sa\Tinmuştur. Öteyandan Hıristiyan Demokrat Parti Yönetim Kurulu'nun istifa etmeyen üyelerinin, son gelişmelerî incelemek ve değerlendirmek üzere toplandıklan bildirümektedir. Parti Genel Sekreteri Amintore Fanfani, dün yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamada, 15 haziran yerel seçimlerinin sonuçlannın gözden geçirildiğini belirtmiş ve parti içinde bazı yenüiklerin yapılmasuun zorunlu hale geldiğine dikkati çekmiştir. Fanfani kendisine yöneltilen sorulan cevaplarken, Hıristiyan Demofcrat Parti içinde yapılarak yeniliklerin tabandan gelmesi ve onlann onayını alması gereğini belirtmiş ve bu nedenle parti Genel Kurulu'nu olağanüstü olarp.k toplayacağını söylemiştir. Hıristiyan Demokrat Parti Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantısının, ancak eylül ayı sonunda lîerçekleşebileceği, iyi haber alan kaynaklar tarafından büdirilmektedir. (Dı? Haberler Serrisi) Luna Park, hemen hemen her büyük şehirde büyük kazanç kaynağıdır. Anka ra'da da Gençlik Parkında yıllardır Luna Park, yılhğı beş yüz altraış yedi bin liraya kiralanmıştı. Vedat Dalokay, Belediye Başkanhğma gelir gelmez, bazı hesaplar yapr.ırdı. Bu hesap sonunda görüldü ki, yıllık kira üç buçuk milyon liraya çıkarılsa bile, parkı işleten yine de yüz binlerce lira para kazanacaktı. Dalokay, Luna Parkın tah liyesi İçin harekete geçti. Geçtl ama, parkı işleten de, mahkemeden bir tedbir kararı getirerek, «Ben, Ekrem Barlas zamanında burayı yirmi yıHığına kiralamıştım. Beni çıkaramazsınız» diye dayattı, dosyalar çıkarrıldı. Belgelere göre, APli Belediye Başkanı Ekrem Barlas, gerçekten Luna Par kı yülığı beş yüz altmı$ yedi bin liradan kiraya vermişti. MUstecir, daha yirmi yü böyle düşük Idrayla Luna Parkı işletecektl. Dalokay çareler. düşündü: Bu arada belediye, bazı ânzalara yol açtığı gerekçesiyle, Luna Parkırj elektriğlnl ve suyunu kesince, Lunapark'ı işleten müst« cir, Danıstay'a dava açarak yürütmeyi durdurma karan aldı. Dalokay bu kez, Luna Park araçlannda bir muayene yaptararak bu araçlarla «ölüm tehlikesi» olduğunu saptadı. Karşı taral buna da itiraz etti. Yeni bilirkişiler seçildi. Verilen raporda Luna Park'taki oyuncak ve araçlarda ölüm tehlikesi olmadığı belirtildi. Vedat Dalokay, bu kez Gençlik Parkı priânım defljtirdi ve Luna Park*ı iptâl ettirerek, yerine «Çocuk Parkı» kurmayı amaçladı. Luna Park'ı İşleten müstecir de artık «pes» demişti. Bu kez, Dalokay De Lunapark müstecM birlikt» pazarlık masasına oturdu • lar. Müstecir, Ankara Belediyesi aleyhine tam vedi dava açmıştı. Bu davalarda, Ekrem Barlas zamanındfki bazı anlaşıııalRra dayanılıyordu. Ozun müzakerelerden son ra anlaşmaya vanldı: Luna Park'm müsteciri 1975 yılında parkı tahliye edecekti ve kira bedell olarak da yıllık 567 bin lira yerine 1 milyon 680 bin lira ödeyecekti.Park. bu çekişme sırasmda fcapalı kalmıştı. Kira bedeli, bu kapah geçen süre içinde 6denmiş olacaktı. Müstecir davalanndan da vazgeçrniş a...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle