09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET Uyüfc kentlerimîz büyüfc bir para gıkıntısı içinde; Ankara ve îstanbul Belediyelerl işçilerinln ücretlerlni ödeyemlyor. En zengin ülküniin en büyük kenti de (New York) müflis deyip aldrnnamak var; hatta bundan siyasal çıkar ummak var. Ya da sorunun sebeplerlnl arastınp çözüm getirmek var. Devlet adamlanndan beklenen bu ikincisl. Belediyelerin gelirlerinin yasal dayanağı başlıca Ikl kanundur. Belediye Gelirlerl Kanunu (1948) ve Belediye Kanunu (1930). Bu yasalar, savas sonrası dönemdekl hızlı kentlesme temposunun yarattığı ihtiyaçlan karşılayacak: kaynak sağlamakta. gittikçe artan bir şeklida yetersiz kalıyor. Biz bu yazıda Belediye Gelir. leri Kanununun yetersizlikleri ve gerekli reforra üzerinde durmak istiyoruz. Belediye Geürleri Kanunu belediyeler için dört tür gelir kaynağı önaörüyor: 1> Devlet verjilerinden paylar. 2) özvergiler, 3) Yatınm giderlerine katılma paylan. 4) Harçlar ve tekelci hizmet bedelleri, ve 5) İşletmelerin aldıklan «Ücretler». Bu gelirlerden birincisi en önemlisidir; gelir ve kurumlar vergisinden • 5, gümrüklerden » ' ^15, ve akaryakıt resminden, nihayet tekel safi fceürinden (Şimdi istihsal vereisi) »4 2 oranmda alınan paylardan olusur. Bu paylar beledivelere nlifuslan ile orantıh olarak dağıtılır. Türkiye'de kentsel nüfus oranı 1948'den bu yarıa büvük bir artış gösterdi*! halde. bu pavlar değişmemiştir. Aynca, pek çok köy belde niteliğini kazanarak kendi özgelirlerinl toplamak yerine. belediyeler garamesine ortak olmuştur. Bu vergilerden özellikle ilk ikisinin gelir esnekliği vardır: Yanl iktisadî gelişme ile blrlikte haşılatlan artar. Bununla beraber, kentsel nüfusun hızlt bir şekilde artmakta olusu teker teker belediyelere düşen paylann önemU bir artış göstermesine engel olmaktadır. 17 Temmuz 1975 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Zengin Kent, Yoksul Belediye Prof. Dr. Kenan BULUTOGLU Boğaziçi Ünlversitesi öğretim üyesl gösterilmlş olan matraha dayanan temlzHk v« aydınlatma vergisinin yasal dayanağını kaldırmış belediyeler bu gelir kayrj&ğmdan yoksun kalmıştır. îstanbul Belediyesi yılda hemşehrf başına 200 COrtalama aüe başına 800) lira çöp topiama masrafı yapmakta, karsılığında blr tek kuruş alamamaktadır. Belediyelerin özvergilerl ise başlangıçtan yetersiz olarak konmuştur. Bunların en önemlisi eğlence resmidir; ancak onun da kapsamı yeterince geniş değildir. örneğin içkill lokantalardan belediyeler böyle bir vergi alamamakta, işletme vergisi adı altında 1970te konmus olan vergi tümüyle merkezi hükümete gitmektedir. Bazı özvergiler maktu miktarlar üzertnden ahndığmdan (Elektrik, akaryakıt). enfl&syamm etkisi altında bunlann sağladığı gelir erimiştir. Serefiye'nin kapsamı dar. idaresi külfetli ve pahalı, sağladığı gelir düşüktür. Bunun glbi sokak, kanalizasyon, su hattı yapım bedellerinln, hizmetin gittigi sokaktaki taşınmaz mülklere dağıtımı da önerall bir gelir kaynagı olamamaktadır. önce hizmetin maliyetinin ancak bir kısmı (üçte bir veya dörtte bir) dağrtılabilmekte, sonra dağıtım ancak kesin kabulden sonra yapılabilmekte, takip tahsil ise nzun ve verimsiz olmaktadır. Ev veya arsa başına düşen katılma payı çogu hallerde o kadar düşük olmaktadır ki, alacaklann takibi için yapılan glder ahnacak parayı kat kat aşmaktadır. Belediyelerin aldıklan harçlar, ve hizmet karşılığı bedeller, çoğunluMa üst smın kanunda gösterilmiş olan maktu vergilerdir. Belediye Meclisleri bu üst smın aşmamak kaydı ile tarife düzenleyebilirler. Bu üst sımrlar ise, bir çeyrek asırlık fiyat artışlan ile iyice erimis. maksimum tartfe de gülünç denecek düzeye düşmüştür. Belediyenin bugün alabüecegi en yüksek işgal resmi günde metre kare için 37.5 kuruştur ve bu Tarabya'daki lokantalann deniz Ustündeki teraslan için de. Sağmalcılar'daKi karpuz sergileri için de aynıdır. Kanunun Belediye Meclislerinin koyacafı tarifenin Üst sınınnt belirtmemiş olduğu seyrek hallerdede, gelir kaynağı Anayasa Mahkemesince kanunsuz vergi olmaz ükesine dayamlarak iptal edilmiştlr. Böylece. tabelâ ve ilânlardan alınan vergiler arük alınamamakta, milyonluk yatlar boğazın en güzel yerlerinde denizi tek kuru» ödemeden işgal edebilmektedlr. Bu yatların karşısında, geçim derdinde olan lahmacuncu ise, ya işgal resmi ödemekte, ya da belediye zabıtasınca kovalanmaktadır. Gene Anayasa'daki cezalann şahsiliği ükesi gerekçesi ile yaya kaldınmlan sere serpe işgal eden 8zel arabalara ceza kesilememektedir; sanki dünyamn t\im anayasası olan ülkelerinde özel arabalar güvene ahnmıs da yayalar trafik selinin içine atılmış gibi. tşletmelerden alınan «Ücretlere» gelince, ufak istisnalar hariç, belediye işletmelerinde maliyetler gelirleri aşmaktadır. Belediye yasası geregi belediylerin yapmak zortmda olduklan hizmetlerden ücret alamamalan da gelir olanaklannı kısıtlamaktadır. tstanbul Beledivp":nin hastahane, müzifc, tiyatro hizmetleri sunan işletmelerinde kayrplan o kadar büyük ki, en akla yakm çözUm bu lşletmeleri ilgili bakanlıklara devretmek ya da açıklan kapatan yardınv lann her yıl genel bütçeye konmasmı sağlamak olarak gözüküyor. tanbul Belediyeslne 380 mflyon llra gelir sağlayacağmı lanıyoruz. Tasanda gezici esnat için öngörüîmüs olan vergi bu tahmine dahil değildir • kammızca tasandan çıkanlmalıd:r. « Küçük gellrler için belediyenin yerl yurdu belli olmayan ktmselerin peşinde koşnaası, astan yüzünden pahalrya gelir; aynca rüşvete de yol acar. Kaldı ki gezici esnaftan vergi almamak daha adaletlidir. Tasan Spor Toto ve hizmet işletmesi vergilerini de belediyelere bırakıyor. Bu da isabetli bir adım. Yaptığımız tahmine göre tasan kabul edilirse îstanbul Belediyesi yanm milyan aşkın gelir elde edecek ve hükümete el acmaktan kurtulacak. Tasanda önemli eksiklik pek çok konuda, tavanlan epeyce yükseltilmiş olsa da, maktu vergilere yer verilmi? olması. Fivat artışlannın yılda % 20M aşablldiği bir ülkede, maktu vergilerle iş görmenin tek yolu, tavan miktarlannı göstergeye bağlamaktır. Böylece fiyatlar arttıkça, belediye meclisleri bu tavanlan fiyat göstergesi ile çarparak arttırabilmeltdirler. Tasanda verimsiz ve külfetli daha nek çok verfi eski kanundan aynen devralmmıştır: bu yanlıştır. Belediye vergicüifinin temeli bina ve arsa vergisidir. TJfak verimsis vergiler yerine, belediyelere bina ve arsa vergisinl belli bir enaz ile en vüksek bir oran arasında saptama yetkisi verilmelidir. Belediye hizmetleri ne kadar mükemmelleşirse, bunlardan yararlanmanın tek yolu olan binalarda otunna bedeli (Yani kira) o kadar yükselir. Belediye, eğer hizmetlerinin maüyeüni kullanandan almıyorsa, yarattıfı değer fazlasım bina ve arsa sahiplerine hedive ediyor demektir. Arsa deŞerlenmeleri. belediye hizmetlerinin sağladıgı rant bekleyisinden baska bir sebepten değildir. Belediyelerin kişi başma hizmet maHyetleri şehirden sehire deftisebildlğine gör» (Bunu sebebl şehrin büyüklüSü, konumu, htemetin nlteliğl olabilir; sebep ne olursa olsun somıç aynıdrr), kisi başına vergiler d« şehirden şehire deSişebilmelidir. Bunu yapabilmenin çaresi de, bina ve arsa vergilerinin oranİBnnm çehirden sehire deftismesine olanak saSlamaktır. Aynea, kent nüfusu oranı ilden ile de&iştitine göre, belediyelerin Emlfik Ver^isindeki payı da bununla bağlantıh olarak degişmelidir. Bugünkü hUkümetin başı, îbincl Beş Yıllık Kalkınma Plânında, şehirleşmeyi kaltanmayı itici bir etken olarak destekleme stratejisini seçmişti. Ancak, on beş yıldır bekleyen belediye kanunu tasarısını geçirerek bu itici güce yakıt saftlamavı ihmal etmiştir. Şimdi işeflerimn ücretini ödeyemedikleri bilinen belediye reislerinin taleplerini «Alacaklan mı varmıs ki» dive geciştirmek pek tutarlj bir tutum değildir. Ya yetkiler verilmell ki belediyeler kendi gelirleri ni alacaklan tedbirlerle toplasın: ya da bu yapılıncaya kadar, belediyelerin nakit açıklan hükümet yardımlan ile karşılanmalı... Başka çıkar yol olduğunu sanmıyorum. Tarzan Atatürkçü mü? ir sürü konu var Yaşadığımız çagı stmeeleyen çok önemli blr olayı Izllyoruz, Sovyet uzay araa Soyuz lle Amerikan uzay arsa ApoUo, evrenİD derinllklerinde buloşTip kenetlenjyorlar. Dokuz yıl önce Moskova'da Devrim müzesinl jezerken bir köşede kaba saba bir traktöre raslamışttm. Bu ne? diye sordum, Traktör Neden müzeye lâyık görfilmüş? 1927 yüında eelistirilip yapüan ilk traktördüı, sanayileşme atılıramnı simgesidlr. 1927 yılında Sovyet devriml flk motoronn tmal ederken; Amerikalı havacı Lindberç, uçakla NewYorktan kalkıp Paris'e lniyordu. Taribe «Atlantlk Okyanu*wq havadan a?an ilk adam» diye yanlacaktı. O Urihten bu vana Sovyetler traktörden Soyuz'a, Amerikalılar pırpırlı uçaktan Apollo'y» jeçtüer. Biz de helikoptere geçtik... Helikopter de nereden çıkti? diye sormayuı. Ankara'da Ortadoğn Teknlk Ünlversitesinde sınava giren çocukiar, havadan helfkopterle lzlenlyormnş. öğrencl boykotuna kırmak için helikopter kullamyoruz. Cygarlıkta son aşama!. Yansı okum» . yazma bilmez toplnmun helikopter refakaflnde sınava giren öğrencisi, ne vaman blr ulke olduğumuzn dost» dfişmana duyurur. Kapitalistlerle komünistler uzayda kenetlenlrken, Ankara'da ö|rencUer böyle denetleniyor. Çok önemli bir olay bu... Ama benim asıl üzerinde durduğum ve vazmak Istedlğim olay bir başka .. Gelmiş geçmi? Tarzanlann en yamanı Johnny Weismüller Törkiye'ye Kelmiş, Atatürk'ün AnıtKabrini ziraret etmis, sayçi durusunda bulonmuş... İste gnnün mana ve öneml bn olayda beUnrtnlfşiyor. Tarzan'ı heplniz tamrsınız. ya flllmlerine gitttaıtz, ya finünö duydunuz. Tarzan. onnanlarda bfiyümüş blr tnjfiliz Lordudur. Aslanlara, kaplanlara. maymunlara, fillere, zencUere eçemen bir soyln beyazdır. Hepimiz karanlık sinema salonlannda Tarzan'ın zaferlerini çılgınca alkışladık. Hem de avuçlarımızı patlatırcasına... Simdl Tarzan, Turldye'ye gelmiş, Ankara'ya gitmlş, Anıt Kabrl zfyaret etmiş; Atatürk'ün huznrnnda aaygı durusunda bulunmus .. Gazeteierde resmlnl eSrdüm. Tarzan'ın gerçekten çok says^üı bir duruşn vardı. O yaban! orman adamı, Yüce Atatürk'ün karşısında eüerinl de kavuştnrmuş, huşn İçlnde... Düşöndüm: Acaba Tarzan AtatfirkçD mü oldıı? öyle ya, kime sorsanız Atatürkçü .. Hani Tarzan da olamaz mı? Merak ettim, gazetecilik damanm kabardı. Yakaladım Ormanlar Kırah'nı blr köşede: Saym Tarzan, stz de Atatürkçü müsünüz yoksa? Homurdandı: Ben var AtarBrk'fl çok sevmek... Nasıl? O büyük adam, var sizl knrtarmak; ben Atatürk'O sevmek, çok büyflk adam... Bıçağuu çekti, vahşl hayvan gözlerlyle çevreslne baktiî Ben var Ataturk dfişmanlarun yok etmek, fena yapmak; Tarzan Atatürk'ü sever... Nlçin? Ataturk var TürHeri knrtarmak, Türkler benhn dost: Ataturk m»vi göz, san laç, lyt beyaz adam; ben var Ataturk düşmanlarını ezmek, parcalamah... Baktım, vavaş yavaş avram kabarmava başlıyor Tar»an'ın nsulca uzaklaştım. Ormanlar Kralı ünlü zafer narasıyla ortalığı çınlatmaya başlamıştı bFle: Aaaaaaaaaaaaaa... Düşündüm kl. Tarzan'ın Atatürkçülük anlayışıvla bizint bazı Atatürkçülerimizinki arasında pek bir ayırun yok. Hem Tarzan, hiç olmazsa adam, orman adamı olsa bile... Oysa biz AnıtKabre yüz sürüp Atatürkçü geçinen ne hay. vanlar gördük! ne maymunlar, ne köpekler, ve ne öküzler .. Ataturk saf olsa hiçbirl yanına solrnlamazdı ya, ölüsiinden korkmadıklan için AnıtKabre gidiyorlar. B Özvergi Yetersizliği Asıl büyük dert, belediyelerin özvergilerinin yetersiz oluşundan dofuyor. Bina ve arazi vergisi yakın zamanlara kadar özel idarelerce toplanmaktaydı; bina değerleri bir kere yazıldıktan sonra fiyatlanndaki artışlara göre tekrar gözden geçiriimediğinden, bu kaynaktan sağlanan gellrler donmuştu, gelir artışı ancak yenl yapılan binalardan sağlanabiliyordu. 1972'den itibaren, bu vergilerln yerini Emlâk Vergisi aldı ve idaresinl de Maliye Bakanhğı üstlendi. Yeniden değer bildiriml sayesinde belediyelerin bu kaynaktan sağladığı gelirler arttı. Vergi daire leri bildirilmiş değerlerinl inceleyip piyasa değerine getirme lşinl biraz hızlandırsalar gelir daha da artacak (En az iki mlsli); fakat Maliye incelemeleri hızlandırma konusunda isteksiz ya da olanaksız gözüküyor. Aynca, bina ve ara zi vergisinin lağvedilmiş olması, bu kanunda Hükümet Yardım Etmeli Maliye Bakanlığınca hazırlanıp da hükümete verilmis olan, fakat bir türlü Meclis'e götürülemeyen Belediye Gelirleri Tasansmda, belediyelere bazı yenl gelir kaynaklan saflanıyor. Bu kaynaklardan yalnız bir tanesi önemli gelir sağlayabilecek nitelikte: Meslek vergisi Gelir vergisine matrah olan ticari ve serbest meslek kazançlanna (Belli bir enazdan düşük olmamak kaydıyle) % 1 oranında salınacak olan bu verginia kaba bir tahminle sadece Îs VEFAT DEÖERIİ GAZETECÎ, BALOTAJ KURULU ÜYEMtZ, SEVGİLÎ ARKADAŞIMIZ, ATATÜRKÇÜLÜKTE BİRLEŞMEK îçinde bulunduğumus bugünkü hazin durumun sorumluluğunu gençlere yükleyivermek kammızca sapkmlığm (dalâletin) en büyüğü ve en tehlikelisidir. Bir kısım gençlerde tanık olduğumuz bu üzücü bölünme, neden sellik (üliyet) kurahna göre «Sebep» değü «Sonuç«tur ve «Sebep» ile «Sonuç» arasında da kuşkusur; bir «Üliyet bağı (nedensellik bağı)» mevcuttur. Ne var ki bu bağın ne tür bağ olduğunu ve han gi siyasal örgütün, ya da örgütlerin, çevrelerin, odaklarm davranışında aranmak gerektiğirır saptayacak otoriteler görünmüyor ortada. Üstelik te, kim ne derse desin, Türk kanıuoyu da, henuz böyle bir tace tahlil ve sentezl yapacak tecrübere sahip değü... Herhangi bir gelişmenm «Sonuç»tmun olumlu olması hâlin de herkes, her siyasal örgüt, bu sonuç'a «Neden» olarak kendisinin gösterilmesini iştiyakla istiyor ama, gençlîğin bölünmesi gibl «olumsuz» ve üstelik de çok «üzUcti» bir «Sonuç»un nedeninl «illiyetini» saptamak kolay iş değildir. Bu yüzdendlr ki, siyasal partilerin, siyasal eleştiricüerin ağzmda, kendi politik tercihlerine göre, Ceza Hukukunun «Uygun illiyet., «Kesilmis illiyet», «Gertde kalan üliyet», «Ortak flliyet», «Müterafık illiyet» ya da «Seçimlik Jlliyet» deyimleri sakız gibi cekilip durmaktadır. tşte «Nedensellik (illiyet)» bağlantısmdaki bu teşhis kargaşalıgıdır ki, çoğumuzu, «sonuç»u «neden» ola rak almak gibi cidden. esef verici bir yanılgıya sürüklemektedir. FEHİM ELELE mOessif blr trafik kazası sonucu aramızdan Bvnlmıştır. Cenazesl 16 temmus 1975 günü Cemlyetimiz önünde yapüan törenden sonra Adapazan'na gfitürülmüş, Mecidiye Camündea fldndl namazmda kaldınlarak toprağa verilmlstir. Kendistne Tanndan rahmet, Cemlyetimiz üyelerlne, bütün ııywl«»fc«i»«iftiiTpMi ailesine başsağlığı dileriz. GAZETECtLER CEMtYETt (Cumhuriyet: 5700) BÜTÜN GÖRÜŞ AYRILIKLARIMIZA KARŞIN BELLİ BİR ÇİZGİDE BİRLEŞİP BÜTÜNLEŞMEMİZ GEREKMEKTEDİR. B ü ÇİZGİ DE ATATÜRK DEVRİM VE İLKELERİDİR Celil GÜRKAN Emekli Tümgeneral Adres Değişikliği Tnrian T» Tanıtma Bakanlıgı Basın Yayın Genel MUdBrtügfl btaabul H TemsUcüiği Ktem tsmafl Gürkan Caddesi Kardeşler Apt. 6/1 • Cağaloglu adresme teainmıştır. Telefonlan îl Temsücisl: 27 75 88 ÎO Basm Dıç Basın ve tdarl Işler: 27 29 15 Cumhuriyet 5694 TEKNİSYEN ALINACAKTIR. Başmüdürlüğümü* servislerinde çalıştırılmak tizere 25.7.1975 günü saat 14.00'de yapüacak sınavla Teknisyen ahnacaktır. Asağıdakl sartlan taşıyanlann 24.7.1975 günü mesal biHTT^P» kadar nüfua cüzdanı, diploma ve iki adet fotoğrafla birlikto Gayrettepe YUdız Posta Caddesindeki Personel Servistmlze sahsen mUracaatlan üfln olunur. tSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLtĞÜ ARANAN ŞARTLAR: 1 90 yaşından btiyük olmamak, 2 Askerliğini yapmış olmak, 3 Sanat EnstitUsü Elektrik, Elektrorük, Radyo, Tesviye veya Motor bölümü mezunu olmak. 4 Herhangl bir öğretim kurumu ile ilgisi bulunznamak. (Basm: 18897/5689) Bunlar Gençlerin Şuçu Değil Oysa ki, yerinde ve zamamnda verilnriş ve uygulanmış bir askerî müdahale karan sonunda, Kıb nsta ve dünya kamuoyunda, bir yıl önce güçlü ve saygm duruma gelmesini bilen bir TüridyeVi, bugünkt yalnız, terkedilmiş, yardımsız bırakılmış, üstelik de, tttifak içi, ittifak dışı, her önüne gelen ülkenin, hattâ kaleme sanlan her yabancı gazete yazarmm «Ödün ver, ödün ver!.» diye sıkıştırdığı, ne yapacağuıı şaştrmış bir tilke hâline gençler ve gençler arasındaki karşıt görüşler rni geürmiştir?. Dünya Bankası Tür kiyeyi «Borçlannı ödeyemez duruma gelen Ulke» olarak ilân ederken, «Sağcı», «Ülkücü» ve «Sol cu» gençlerfnuzm çataşmalanna bakıp da mı bu yargıya varmıştır?... CENTO Bakanlar Konseyinin son Ankara toplantısında yap tığı konuşmada Ingiltere Dışişleri ve Mületler Topluluğu Bafcınlığmda Devlet Bakanı Roy Hattersley, Başbakanımızın gözlerinin içine baka, bakn; «Hiç bir askeri çözüm hiç bir zaman kesin değildir!» şefclindeki imali sözlerle Türkiyeye akıl öğretmeye kalkışırkeh, herhâlde bir kısım öğrencilerimiz, Ankara sokaklannda «BozkUTÜar geliyor!.» «Bağımsız Türkiye!.» diye bağınp gösteri yaptıklan için bu diplomatik gafı büe bile göze almış değildi. Aynı toplartı nedenile, Türk ve Amerikan Dışişleri Ba kanlan arasındaki uzun ve özel bir görüşBteden sonra, basın men suplannm, Kıbns, askerî yardım, ambargo, TürkAmer&an flişki leri konularmdakl sorunlannı uzun uzun yanıtlıyan Dr. Kissingert televizyonda görebüdiğinnz kadariyle, hayran, hayran dinleyen Dışişleri Bakanımız, kendisine yöneltilen soru üzerine: «Sayın Kissinger'in söyledıklerine ek leyecek bir çeytaı yokü!» diyerek bu önemli ve hayatî konularda âdeta Türkiyenin vricâletlni Dr. Kissinger'e devredip işin içinden sıynlıvermişti. Mületler ve devlet lerarası fliskilerde eşitliğe ve tnü tekabiüyete en büyülc önerai ve TÜRKiYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. BEYOĞLU ŞUBESiNDEN p»nir«r)nBt ait tstanbul Bakırköy Yenimahalle Tayyarecı Ss4ık sokagmda kain 2 pafta 8 ada 56 parsel sayüı apartmaDffl 40/260 hiaseye karşılık 2'nci kat 5 no:ıu daırenin tamamı Beyoğbı tstiMâl caddesi No: 168 şube binasında yapılaeak açıi artırma de satüacaktır. EVSAFI: Daire Bakırköy Yenimahalle tren istasyonuna yakm bir mevkiidedir. 3 oda bir hol banyo mutbak heladan ttmretttr. MUHAMMEN DEGERİ: Bulundugu mevkii. imar durunra haUhazır vaziyetine göre dairenin tamamı 210.000. TL. kıymet tahmin ve takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: Satış şubemiz binasmda (Utiklâ! cad. n « 168'de 7/7/1975 pazartesi günü saat 15.00 15.30 arasmda icra edilecektir. Bu artırmada muhammen değerin tamammı ve satış masTaflannı geçmek şartı ile ençok arttırana ihale yapılacaktor. Arttırmaya katüacaklann tahmin edilen degerin •• / 10*u nisbetmde teminat akçesı veya bu miktar kadar banka teminat mektubunu ihaleden önce subemize tevdi etmeleri lamndır. Sabş peşin para üedir. Alıcı lsterse 20 gOnü geçmemek flsere mehil verileDüir. Tellaliye resmi, ihale damga vergisi, tapu narç ve masraflan alıcıya aıttir. Satış bedeli derhal veya verüen süre ıçinde ödenmez ise ihale banka taraîından feshedüir. Öıale banka idare mecüsinin tasdiki haltnde geçerli olup, banka satışı j'apıp vapmamakta serbesttlr. Satış şartnamesi bankamız şubelerinde herkes taraîından görülebilir. NOT: Birinci satışta muhBmmen deŞerini Dulmadığı taktirde Udnct satış 21/7/1975 pazartesi günü 15.00 15.3ü arası şubemiz binasında yapüacaktır. (Basuı: 17766) 5681 SATILIK DAIRE ren ATATÜRKtm Türkiyesinde, bir Dışişleri Bakanı, bu denll tes llmiyet içinde olursa bu da mı gençlerimizin suçu?... Iktidann ildnci adann ve «Milli Cephe» Hü kümetini oluşturan siyasal partilerden ikindainin, pozitif bilim dalında dotora yapmış ve Profesör olmuş sayın Lideri, layik bir Anayasanın egemen olduğu ATATÜRK Türkiyesinde, «Kur'an kur su» ve «Imarn Eattp Okulu» cesbesine tutulmuşçasma, 40.000 köyde Kur'an kursu açmayı, daha 80 Imam Haüp Okulu kurmayı, Müftülerden Vali yapmayı, siyasal sorumluluğunu paylastığı Hükümetin en başta gelen hizmet görevi olarak görüp gösterme çabasma girer, halkı «bir pazar yerinde toplanmış insan sürtl sü> şeklmde tanımlayarak Anayasamn halkcı esprisine bu denll ters düşer, tutturduğu bir fetih edebiyaü ile 19 mayıs 1919'u 29 mayıs 1453'ün gölgesine ittiği hâlde. şükürler olsun ki bu ülkede sözlerine ve seslerine henüz kulak verileceğine inandığımız yetkili, sorumlu ve yasal makamlar, kurumlar ve çevreler sus, pus otu rur ve, yasalar çevresinde kalmak kaydiyle ciddi ve etkili bir tepki göstermez ve bunu da demokratik rejimin gereği sayarsa bu da mı gençlere yüklenecek blr umur samazlık suçudur?.. Tecrübeli bir politikacı olduğu kuşku götürmeyen Karamanlis, Paris, Bonn, Belgrad. Bükreş, Sofya arasında mekik dokur ve Türkiye'yi tam bir yalnızlığa düçürecek ağını örmeye, Yunanlstanı Ortak Pazar'da tam üye statüsüne kavusrurup Türkive"yi ekonomik metot larla kösteklemeye bir vakitler De Gaulle'ün Ingiltereye yaptağı gibi nazırlamrken, Başpiskopos Makarios, siyah cüppesinin ham petrol bulaşmış eteklertol yellendire yellendire ve boynundaki haçı tuta, tuta, Müslüman Arap emirliklerinin saraylanna girip çıkar, Arap Ulkelerinin Başkanlanm birbirt peşl sıra ziyaret ederken ve nihayet, bir Mısır Kültür Heyetinin, Ankarada «Hd ülke arannda dostâne Uişkileri gelişürme» yolunda temaslar yaptoğı srrada, Lefkoşe Rum kesiminde cAsya Afrika Halkları Dayp.nışma Örgütü» toplantısında, örgütün Mısırh Genel Sekreteri, Başpapaz Makariosla birlikte «Türkiyeye karşı ekonomik ve siyasal ambargo uygulanmasımı önerir, «Türkiye'nm adadaki varlığının Ortadoğu banşı için Te*üke olduğmnu iddia ederek alfcs toplarken, dikkatinin hiç değilse çoğunu «TRT» ve «Cera» sorununa çevirmiş bir iktidarın, hem de «Milli Cephe» iktidannın, milletlerarası forumdaM hareketsizliğini, pastfliginl ve gereksiz yere raund yitirmesini hangri rnsaf sahibi kisi «karşıt görüşlü gençler» sorununa bağlıyabilir? Nihayet Askeri yardımm kesümesl ve Am bargo uygulaması lle ortaya çıkan ya da daha belirgin hâle gelen Türk Amerikan sürtüşmesinde, Türkiye'yi, Bırleşik Amertka'nm ortaklan arasında âdeta «yumuşak kann» durumuna düşuren kararsız ve mütereddit politika, elbette gençler arasında Ülkü ocaklı Mücahid Devrimci bö lünnwjinin etkisi Oe oluşturul muş blr diploması mârifeü değildir. O halde, açık kalplüikle söyliyelim ki, Devlet Başkanından sokaktakl sâde vatandaşa kadar, sivfl, asker, aydın, okumamış, ka dın, erkek, ana, baba, evlât, genç yaşü hepimiz sorumluyuz. Bu sorumlulugu değişlk, kelime oyunlan ile, mevzuat gerekçeleriyle, Eörev ve yetki mülâhazalan ile ba site indirgeyip belli kişilere, örgütlere, görevlilere, ya da dıs etkilere yıkmaya ve bağlamaya kal kışmak, en hafif deyimi ile uygar cesaretten yoksunlugun itirafı olor. Açık Bir Gerçek Ortada gün kadar açık bir gerçek var: Bugün ATATÜRK'un bü yük nutkunda betimlediği (tasvir ettiğil 1919 yıh 19 mayısındakl o ugursuz genel durumdan kurtulup da, millet olarak, birey ola rak, bugünkü düzeyde bulunuyor sak, bunun kökeninde, ATATÜRK'un devrtmlerine ve ilkelerine dayanan çağdaş ve bağımsız lâyik bir Türkiye Cumhuriyeti kurabümiş vatandaşlar topluluğu olmamız yatar. O halde, vatanuı ve milletin bölünmezliği içmde ve, demokratik düşün özgürlüğünün yasal sırurlarını aşıp ülkenin yüksek çıkarlanna zarar verecek aşınhk düzeyine vardınlmış sağcı, solcu. dinci, mâneviyatçı, kapitalist, oportünist görüş v« eğilimlerir gölge düşürmediği ATATÜRK devrim ve ilkelerine ve insan haklanna dayalı mılU, demokratik, layik sosyal bir hukuk devletl olan Türkiye Cumhuriyeti Türk mületlnin BEKA ŞARTI'dır Bir başka deyimle, Türk Müleö, bundan böyle, 1961 Anayasasmın özünde ve sözünde öngördüğünden daha eksik özgürlükler, haklar, yükümlülükler ve kurumlarla yasamryacak derecede şartlandınlmış ileri bir toplumdur. ATATÜRK devrinı ve ilkeleri ise Türk toplumu İçin «Sine qua non» yaşam koşuludur. Işte, büenin, bil meyenin, agzınoarı düşürmediği, fakat ne kastettikleri sorulunca da, muz 0bi her niyete yenflebilecek nitelikte, birleştirici ve ömürlü olmaktan uzak konulan baz olarak önerdiklerl «ASGARt MÜSTEREK», söylediğimiz bu üç aksiyom cümle'den geçen ortak hayatl çizgldir. Ama ne çare lö, iş fiiliyata gelince, halk avcıhğı i'demagoji) yönetlmine başvurularak ilk sapmanın gösterüdiği ortak hayaü çizgi de gene bu çizgi Zehra ve Rafet BATSALGİL (Cumhuriyet: 8098) olmaktadır. Bununla beraber, «Bazı kimseleri her zaman aldatmak kabil olsa da herkesi ancak nâdiren alaatmak imkânı olduğuBunutulmamalıdır. Bınaenaleyh Cumhuriyetimizin bu özellı1!lerini gölgeleyecek, Cumhuriyete temel olan ATATÜRK devrtan ilkelerinl yrpratacak her davranıs, klmden ve nereden gelirse gelsln, yürürlükteki yasalanmız açıkça yazsın, yazmasm, milli bekamıza yöneltümiş blr üıânettir ve bunun tevfle de tahammülU yoktur. Yoktur ama pek iyi bugün tanık *•••««*>*«»«••»•••••••••••••••••••••••••»•» olduğumuz gelişmeleri nasıl izâh • edeceğiz?.. Sorun burada... Her J nedense gözümüzden ve dikkati • mizden kaçırdığımız bir gerçek • var. Kimse soylemese veya soy + lemek istemese de biz söylirece • ğiz: Bugün Türkıye"mizde ATA J TÜRK devrim ve ilkeleri, Cum + huriyetta layik hüviyeti ve vatan • ve millet bütünlüğünün ve tam X bağımsızlık konulannda, yukanda + varolduğundan söz ettiğımiz gü • vencelerin «caydıncı önleyici (de J terent)» etkilertnde maalesef blr • zayıflama göze çarpmaktadır. ki • son derece düşündürücü ve tehli X keli bir gelişmedir bu.» 1 Okulumuz flğreUm hlzmetlert kadrosunda göreviendlrtl• mek üzere 657 sayüı Devlet Memurlan Kanununa göKurtuluş Yolu re öğretmen ve asistan aunacafetır. 2 öğretmen olarak görevlendirtleceklertn: «Kemalizm» felsefesinin ve B • a Kendi alanlannda doktora veya yüksek lisans ögretisinin, ATATÜRK devrim ve renlmi yapmış olmalan veya ilkelerinin, 1919 Ttirkiye'sini neb öğretim alanında Usans ögrenlml yapmış ve en as reden alıp nereye getirdiği orta3 yülık bir yüksek öğretim kurumunda 3 vü başadadır. (Tabii bu sözümüz, Mevnlı olarak kadrolu veya ücretli öğretmenlik yaplâna'nm bir yapıtmda söylediği mış olmalan gereklr gibi: «Temmuz ortasmda dama 3 Asistanlann: çıkıp gözlerini sıkı sıkıya kapaa Erkek Teknik YükseS öğretmen Okulu, tlefli Bnidıktan sonra güneş yok!. Güneş versite. akademl. vüksek okul veya bu fcurumlara yok! diye haykıran aydınhk tndenkhği Mılll Eğitim Bakanlığınca Rabul edilen kârcısı»na benzemek efilimındeyurt dısındaki {^retlm kurumlanndan blrlsinl bl• kilere değil.) Buna karşıhk, Fatirmlş olmalan: şlzme, Komünizm diktasına, ırkb öğretıra alanlan ile În?il1zce Fransızca, Almanca çılığa, şeriatçılığa, emperyalıst veva Italyanca dıllerinden birtslnde yapüacak «akapitalizm teslimiyetçiliğine körü navlarda başanlı olmalan: körüne dâvetiye çıkaran ülkelerin c otuz yaşından büyük olmamalan geretdr. de hâli meydanda.. Türk millleti 4 Sınavı kazanan asistan adaylanna vurt lçJ »eva yurt çağdaş ve uygar milletler toplulu dısındaki ünlversltelerde, yüksek llsans veya doktora • ğundan kaydinı sndirmeyi göze yaptınlacaktır. almadıkça, ATATÜRK ve ilkeleri konusunda reddi miras edil • 5 öğretmen ve Asistanlık için müracaat edeceklertn okomeyeceğinl bilen ulusal bilince • lumuz Personel tşlert Müdür Yardımcılığından bizzat sahip bir toplumdur. O halde, * alarakian «Müracaat Pormlanna» gerekli belgelert de • aymazuktan uyanamamakta ge • ekhyerefc engeç 1 eylül 1975 tarthine kadar okul müne de direnenler olursa onlan j dürlüğüne müraeaat etmelert cerekmektedir Sınav ve tesbih ve tafcuuva sevgileri, Boz ^ müiakat tarthlert aynca il^ililere bildirtlecekttr. kurt ve komando tutkulan, Mao • ÖĞRETMEN ALINACAK ALANLAR İHTtlAÇ M1KTAR1 hayranlıklan ve sermaye vurgun J ı luklan ile başbasa bırakıp, 1961 « > 1. Türk Dili ve Edebiyatt 2. Yabanca Dil Anayasasmın, «Sosyal ve ürtisadî • • Ingilizce j haklar ve ödevler», «kişinJn hak J • Fransızca ı lan ve ödevleri», «Siyasl haklar Z 3. Matematlk ve ödevler» öölümlerinde öngör • 4. Istaostik ölçme Degerlendlrme düğü çevrede, sirasal, sosyal, eko J 5. Dygulanrms Mekanik nomik görüş ve düşünüş farkh • 6. Elektrik Atelvesi Meslek Derslert lıklanmız ne olursa olsun belli • 7. Makine Resim Konstrüksiyon '" bir noktada, belli bir çizgide bir * 8. Tesviye Atelyesi ve Meslek Derslert leşip bütünleşmemiz gerekmek • mekt«dir. • 9. MetaUşlert Atelyesi ve Meslek Derslert ASİSTAN ALINACAK ALANLAR Bu çizgide kim ne derse de * 1. Genel Mekanik ve Cisimlerin Dayanımı sin, yukanda da değüıdiğimiz gi2. üygulanmıs Mekanik bi «ATATÜRKÇÜLÜK» ve ATA3. Makine Elemanlan TÜRK DEVRİM VE İLKELE • 4. Malzeme ve Laboratuvan (Makine) Rİ» olacakör. 5. Tesviye Atelyesi Meslek Derslert • Bugün tanık olduğumuz Uzücü 6. MetaUşlert Atelyesi Meslek Dersieri ve düşündtirücü gelişmelere rağ 7, Döküm Atelyesi Meslek Derslert men biz, Türk ulusunun «Yöne8. Model Atelyesi Meslek Derslerf ten»i ve «Yönetüen»l dahil bü9. Makine Resim Meslek Derslert jnik çoğunluğu üe bu «Kavram» 10. Motor Atelvesi Meslek Dersleri üzerinde, o denli özlediği birleş11. Elektroteknik ve ölçme meye gidebileceği kanısındayız. 12. Elektronik Atelves) Hem de Pluralıst bir Demokrasi1 • 13. Elektronik Meslek Derslert de, 1961 Anayasasmın öngördü14. Ağaçıslert Atelyesi Meslek Derslerl 8 ğü genişlikteki düşünce ve inanç • 15. Yapı Atelyesi Meslek Derslert 1 hak ve özgürlüklerini tümü ile (Basm: 1Q?081 56S2 kullanarak... Yeter fci Türk top• • • • • • » • • •• • • • • •• • • • O lumuna yön veTmek gibi tarthl • • • • • • • • • • » • • • • • » • • • • » bir misyon yüklenmiş bulunan kişiler ve kadrolar Parlamento, Siyasal Partüerin Liderleri ve yöneticl kadrolan, aydmlar, Üniversiteler, üst düzeydeki yöAÇIK ^UN^ARALI neüciler, Basın. sendikalar. Oda lar... bu yolda gidilmediti takdirde Türkiye'nin karşılaşaca ğı tehlikeleri, ülkenin çözüm bekliyen hayatî sorunlannı, hiç bir ard düsünceye ve ön yargıya bağlanmadan, kişisel kaygılara kapılmadan, objektif şekilde dea ODA. 1 SALON GL'MŞ BALKOM.UK fLAJ ğerlendirmiş ve topluma anlatKOLAYL1KLAR1 Tel.: 27 49 03 mak gereğini duymuş olsunlar. ÎLAN Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu Müdürlüğünden Öğretmen ve Asistan Ahnacak FLORYA'DA KIKAL1K MÖBLELT YAZLIK DAıRE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle