19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ALTI CUMHURİYET 23 Haziran 1975 40 YİL ÖNCE CUMHURİYET 23.6.1936 BOĞAZLAR REJÎMÎ VE TÜRKİYE'NIN EMNIYETI Boğazlar meselesi hakkındaki teklifinıiz üzerine konuşacak olan dokuz devlet delegesinden oluşan Montrö Konferansı bugün (22.6. 936) saat 4 de Montröpalasta otelin büyük salonunda toplandı ve işe başladı. MONTRÖ, 22 Türkiye Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras açılış o t u m m u n d a şu nutku söylemiştin «Isviçre Siyasi Dairesinin ünlü şefi, milletlerarası değeri tanınmış yüksek bir devlet adamıdır. Bugünkü konferansımızın toplanması dolayısiyle gösterilen büyük kolaylıklardan ötürü Vand Kanton'u, Montrö halkını selâmlayarak teşekkürlerimi sunmayı b i r vazife bilirim. Turkiye boğazlann gayri askeri bir hale getirilmesini bugün mevcut şartlardan tamamen ayrı şartlar içinde kabul etmişti. Lozan mukavelesinin 18 inci maddesinde dikkate alınan bu garantisi ile ve kollektif bir emniyetle boğazlar rejiminin bütün varlığına dayanmakta idi. Fa kat şimdi artık bu gayri askerilik devam ettinlemez. Çünkii böy le bir d u r u m her devletin kendi topraklannı savunmak hususunda en basit hakikatle aykın düşer. Tiirkiyenin en hassas noktası boğazlardır. Bunu korumak Tür ] Küçük kız hiç tiksinmeden o enez, yoz, yaşiı kediyi kucağvna kiyenin hakkıdır. Nıtekun herkealıp sevecenlikle okşuyor: «Meme sin görevi de Türkiyeden kollekleri taş gibi, tüyleri de dökülütif emniyet alanında işbirliği anyor, nerde bunun yavruları?» Köcak bu hakla saygı ve hatta müzaheret ederek beklemektir. Gay pekler yemiş geceleyin; hayvan süt emecek ağızlan a n y o r . ri askeri kayıtlann kaldmlmasını icap ettiren nedenler vardır. Geceye açık pencereden süriiyle köpeğin havlamaları geliyor. Bugün projemizi, kabul etmekle Gün ışığında birer tasmayla zinuygar milletler arasında barış cırin ucunda kulübe uykusuna si birleşmesi haline getirmiş olacak nen, gece karanüğında yaban var sınız. Ve milletler muhakkak ki lıklannm ekmek arayışında, sürü bundan ötürü sizlere teşekkür eiçgüdüsünde çoğalan çeneler durdecektir.» maksızın haykırıyorlar. Hem ken Montrö Konferansmı izlemek di k o r k u l a n n ı sindirmek, hem bir te olan arkadaşlarımızdan şu telbirinden güç kapmak için h e p grafı aldık: (Bütün devlet delegebirlikte. Hadi uyuyun artık; Macleri Türk isteğini h a k h buldular beth gibi vicdan azabı çekmeseve terviç ettiler.) niz bile olanaksız bu: «Bir ses duyar gibi oldurn / Kimseler u0 Habeşistandandan gelen yumasın artık! Macbeth uykuyu haberlerde Habeşlerin ttalyanlaöldürdü! / Evet, masum uykuyu, ra karşı isyan ettikleri bildirilkaygılar yumağını / Çözen uyraektedir. Negüs geri çafcrılıyor. kuyu, her gunkü hayatın ölümüİtalyanlar ise sıkıyonetlm ilan nü / Yorgunluklan yıkayan suettiler. fngiltere Habeşistanın îyu / Yarah c a n l a n n merhemini / talyaya ilhafonı tanımayacağuıı Yüce doğanm baş yemeği / Habildirmiştir. | yat sofrasınm cana can katan nimetini... / Macbeth'e uyku yok # Deyli Telgnt (tazetesinln artık...» yazdığına göre Almanlar Bulgaristanı silâhlandınyorlarmıs. KORKU KÖPEKLERİ Edebiyat Sohbetleri insan vardı. Böylece yeryüzündeki her şey, canlı, cansız, bıtki ve hayv^an, seçkin bir varlık olduğu na inanan insan için yaratılmış oluyordu. Kutsal kitaplar böyle yazıyordu.. Onun için bir sürek avında binlerce hayvanın avlanarak öldürülmesi bir spor; bir insanın öldürülmesi ise cinayet ve vahşettir. Bu yüzden Yunan cografyacısı Batlamyus, üzerinde yaşadığımız yeryüzünü evrenin mer kezine koyduğu zaman bilimsel bir gerçeği değilse bile • toplumsal bir değer yargısını dile getir miş oluyordu. Üzerinde insanoğlunun yaşadığı dünya, şüphesiz ki evrenin merkezinde olmalıydı.» (İnsan ve Kültür, Bozkurt Güvenç, 6). Işte bu anlayışla hay\ r anlar bizim bekçilerimiz, hizmetçilerimız, avlanmız, kullarımız, kısmetlerimizdir. Sanırım abdest koşullan ve namaz zorunluğu yüzünden de köpek, evlerimizin konuğu olamaz kolay kolay. Onun içm en us ta tevriyesini şu fırsatla kullanmış olmalı Nef'î Efendi: «Bıze Tahir Efendi kelp demiş / litıfâtı bu sözde zâhirdir / Mâliki mezhebindenim zira / İtikaadımca keip tâhirdir.» SİS'DEN Ey midelerin zehrl tekaazası önünde Her zilleti bel'evleyen efvâhi kadide; Ey fazlı tabiatle en âmâde ve mün'lm Bir fıtrata makrun iken, aç, âtri ü âkitn Her nîmcti, her faılı, hep esbâbı rehâyı Gölrten düenen züUi tevekkül «... miiriyi! Ey savtı kilâb, ey şereM nutk ile m ü m t u Insanda şu nankörlüğü tel'in eden âvâz... (Tevfik Fikret, 19021 Ey midelerin sıkboğaz zehri önünde Her tür âdiliği vutmakta olan kupkunı ağızlar; Ey Doğanın bağışıyla en h a n r , en nimet vericl Yaratılmışken aç, tembel ve kısır; ' Her nimeti, her lütfu, knrtuluçun bütün nedenlerinl Gökten dilenen adı borun eğme... lld yüriü eidi! Ey köpek sesleri. ey konuşına onunıyla seçllmi? İnsanda şu nankörlüfü lânetleyen haylçırmalar... (Ahmet Mnhip Dırana». K ı n k Saz, 1975) Uykuyu öldürenler Rauf MUTLUAY BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 Bandoda en kalın sesli boru. 2 Yüce Bir sıvıdan küçücük bir yuvarlak halinde düşen rruktar. 3 Maskara soytan Bir ağırlık ölçüsü biriminin simgesl. 4 Balık t u t m a işinde kullanılan âlet Tersi bir cins iri at. 5 Din ile devlet işlerinin birbirinden aynldığı devlet yönetimi Tersi bir renk. 6 Vücut ile baş arasında yüzün arka kısmında kalan bölüm İçinda bulunduğumuz mevsim. 7 Pamuk. keten gibi veya ipekten sey rek dokunmuş kumaş. 8 Türk müzigi âleti Allegro, adagio gibi türlü karakterde üç veya dört kısımdan meydana gelen müzik eseri. 9 Orta Anadolu'da bir ilçe Tersi bir emir. YUKABIDAN AŞAĞIYA: 1 Sık sık düşünce ve kanı 3456789 değiştiren künselere verilen 1sim. 2 Alışılagelmiş Boru sesi. 3 Anadolu'da bir şehir Irmek. 4 Heykel, yapı gibi şeylerin taslak halindeki ufak örneği. 5 Arap yanmadasında bir körfezin adı Baston. 8 Tersi düşünülüp taşınılarak van l a n son Bir renk. 7 Alman parasının simgesi Atama. 8 Bir yabancı bayan ismi Yavru veya yemiş yetiştirecek hale gelmiş olan. 9 llâçla sağlanan şuur suzluk hali Boru sesi. DÜNKÜ BULMACANTN ÇÖZÜMİJ SOLDAN SAĞA: 1 Nikotin. 2 Erirn na kA. 3 Van Mecaz. 4 Etamin. 5 eB azE Ut. 6 Saka Yaba. 7 îyane. 8 maN Vatan. 9 Tiramola. YUKARID.AN AŞAĞIYA: 1 Nevresim. 2 İ r a Ba yat. 3 kinE Kani. 4 Om taaN. 5 m a Z Eva. 6 inemeY aM. 7 Naci Alto. 8 kanuB AI. 9 Baz talnA. Gerçekten uyku yok. Sokaklar onlarla bu kadar dolu, onlar bu kadar sahipsiz ve başıboş, bakımsız ve ilgisiz, bütün gün bağlıyken şimdi karanlığa sahverilmiş, her biri kendi arayışında iştahlı ve hep birlikte bulunmanın yabanıl coşkusunda iken, bütün yamaçlardan yansıyan köpek havlamalandır artık. «Âdem mânâyı m u t lak/Ademdedir nutki hakosa eğer duyulan hangi seslerdir? Tevfik Fikret gibi Abdülhamit Istanbul' unu lânetlemek için, konuşmayıp susan insanlan köpek seslermin protesto ettiğine mi inanmalı? Yoksa Namık Kemal gibi «küabı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahralar / Uyan ey yâreli şiri jiyan bu hâbı gafletten» dijerek b i r şeyler mi beklemeli? Bir dönemde sokaklardan toplamp Hayırsızadaya sürülen İstanbul köpeklerinin denizler ötesinden gelen havlama uğultulannı hâlâ duyar gıbiyim. «Sema\î fgökten inen) dinler, yalnız geosantrik (merkezinde yeryüzü bulunan) teoriyi değil, fakat homosantrik (merkezinde insan bulunan) görüşü de benim semişlerdi. Evrenin merkezinde dünya, dünyanın merkezinde de Edebiyatımızda Yeni bir konu değil bu, bıliyorum. Yüz on yıl önce Şinası Efendi, •İstanbui Sokaklannm Tenviri ve Tathiri hakkındadır» adlı makalesinde uzun boylu işlemiş (Tasvirı Efkar, 26 nisan 1864), Ethem Pertev Paşa'nın «Av'avenâme^siyle cevaplandırılmıştır (Mecmuayı Funun, 18661. Köpekli bir dünya nasıl olmalı, köpeksizliği hangi yolla sağlamalı? Çünkü dilimizde ve edebiyatımızda köpek, bugüne dtvin hıç de olumlu yamyla değerlendirilmiş değil. Batı dünyası nın köpegi kahraman yapan nice edebiyat eserini, onlardan konu alan filimlerini görüp hatırladîkça ayrılığımızı daha iyi anlıyorum. Ne Lassy vardır bizde, ne RinTinTin, ne Sava, n e Nikky... Ne Jack London'ın doğa karşısında insana en candan yol "LİED USTASI,, ROMEN BARİTON lORDACHESCU'YU DINLEYECEGİZ Engin KARADENİZ • KEMANCI ANA • BABANIN ÇOCUGU OLARAK RİGA'DA DOGAN VE SAYGIN KEMAN USTASI D A V İ D OfSTRACH'IN ÖĞRENCİSİ OLAN K R E M E R İ N BİR ÇOK BAŞARI ÖDÜLÜ VAR. Bugün yeni bir konuk daha karşılıyoruz Uluslararası 3. İstanbul Festivali'ne katılmak üzere gelen... Şu satırları okudu gunuz sırada, unutulmuş müzik verimlerine yeni soluk katmakla saygınlaşan So\yet kemancısı Gidon Kramer İstanbul da olacak!. Aaron Copland'm tilmiai Amerikalı orkestra şefi, besteci ve piyanist Leonard Bemstein ile îngiliz besteci Sir Ed\vard Elgar gibi daha nice «unutulmuş» müzik adamlarımn ç a h ş m a l a n n a ria egilen bir keman virtüozu Gidon Kremer... Örneğin. Sir Ed\vard Elgar'm Opus ' 1 Keman Konçertosu'mı seslendirmede üstün yeteneğini göstermiş. . Kremer, Leonard Bernstein'in yaylı sazlar, vurma çalgılar ve keman için Serenad'ını da ilk kez (Sovyetler Birliği'nde) seslendirmiş... j TELEVIZYON 18.55 19.30 AÇILIŞ VE PROGRAM TURK MtTZtĞÎ TOPLU PROGRA>n «Kiirdili Hicazkâr faslı» Kürdili hicazkâr peşrev, Ehli aşkın neşvegâhı kuşe'i meyhanedir, Bu gönül ne gülde ne gül şendedir, Her tel saçı bir ter dudağın değdigi yerdir. Sen, gözlerime neş'e veren bir çiçek olsan, Gidelim Göksu'ya bir alemi ab eyliyelim, Muntazır teşrifine ha2ar kayık, Hani ya sen benimdin. 19.57 20.40 HAVA DLRUMU ESKt DOSTLAR (yenl dizi) «Geciken Oç» Hitler Almanyası döneminde Ingiliz Fransız direnme örgütüne mensup üyelerden biri ihanet suçuyla öldürülür. Öldürülen kişinin eşi, arkadaşlarını toplar ve kocasının öcünü alır. 21.30 SPOR STtDYOSU Bir hafta öncesinin spor olaylanndan haberlerin verildiği ve çeşitli karşılaşmalardan görüntülerin su30.00 HABERLER 19.00 TATLI KAHRAMANLAR daş emekçilert, ne çocuk sevglleriyle sarmas dolaş ev köpekleri... Bir ev edebiyatıdır bizimki. Kediier üzerine ayrı bir yazı hazırlayacağnn İçin onları burda anmıyorum; köpek, en azından bahçe denilen doğa parçasımn sahibi olarak ev dışındadır ve edebiyatımıza da o kadar uzak d u r u r . Sait Faik'in özlediği «Haritada Bir Nokta» adada, gözlerinin içine bakan köpeklerin yalnız a d l a n geçer, fotoğraflan d a vardır. Necati Cumalı'nın «Kurt» hikâyesinde bir yalnızlık arkadaşı olan hayvancık ise o göreve a t a n a n l a n n hep birbirlerine devrettikleri zorunlu b i r emanettir; ona sahip çıkılmaz sevgiyle, geride bırakılır boyuna (Yalnız Kadın, 3. b . 1975). «Susuz Yaz»da o süriip gidecek kavga köpeğin öldüriilüşüyle başlar. Namık Kemal'in dilinde her zaman aşağılanan bir yaratık: «Muînl lâlimin dünyâda erbâbi denâettir / Köpektir zevk alan sayyâdı bîinsâfa hizmetten.» «Gönlümü yayla yaptım Bıngöl çobanlanna» diyen Kemalettin Kamu'nun o uzun şiirinde b i r kez adıyla geçer o yardımcı: «Arzu, başlanmızdan yıldız'.ar gibi yüksek / ö n ü m ü z d e bir sürü, yanımızda bir köpek»... Aynı biçimde Kemal Tahır'in «Çob a n Ali» hikâyesinde ölmüş bir Alas köpekten, Talip Apaydının «Yoz Da\ar» romanında çobana kavga eşliği yapan sürü köpeklerinden söz edüir. Fakir Baykurt"un «Tırpan»uıda küçük Dürü yabancı evin köpeklerine ekmek atarak canmı k u r t a n r : «At yedi günde, it yediği günde»... «Benden de selâm Çuçu'ya» Axel Munthe"un «San Michele' nin Kitabııtnda o kadar yer ayırdığı ev ve kucak köpekleri yokt u r edebiyatımızda; Paris .nezar lıklannda yer tutan köpek ölüleri de. Bol bol sokak rıavlaması, gece bekçisi, hırsız kovalayıcısı, s ü r ü yoldaşı.. Otuz yıl önce Düz ler Çamı'ndan gece yürüyüşüyle Antalya'ya yaklaşmağa, yakldjirken Nusret Ersöz'le, tepelerden havlamalarla inen, yol kıyısında hiç dokunmadan tehlikeyi savuş t u r d u k l a n n a inanarak sessizce bekleyen çoban köpeklerinin soy luluğuna bir çeşit hayranlık duy m u s t u m . Şimdi evimin sokağını kesen gece dişlerini gördükçe, onlara değil ama, sevgiyle cahip çıkmayan efendilerine öfkeden başka b i r şey doğmuyor içimde. Son d e r s benimdi geçen gece. Macit Hoca, yorgun argın gömle ğini ç ı k a n p ceketini giyerken, «Özlemistir beni kızım» dedi; bir duygulanış amnda yalnızdık ikimiz. Cebinden çıkardığı resme baktığım zaman küçücük b i r Rus kırmasıyla karşılaştım, cıvü cıvıl gözlü, tüyler içinde. »Evin canı» dedi; mektup yazanlar Çu çu'ya da selâm gönderirler. ^Divanı Lugatit Türk'de adı geçen tek Türk ozamnın adrydı Çuçu. Macit Hoca'nm küçük oğlunun «Kuçu kuçu..» diye sevmesinden gelmiş. Birden ısmdım o erin sevgi yaratığına. Sait Faik'in, «Projektörcü» ye davrandıgı gibi: «Benden de selâm, Çuçu'ya dedim.» Lili PaJraer, EsU Dostlar dizisinde * eski arkadastan tek kadın olanı nulduğu programda b u kez y a n d a kalan geleneksel Kırkpınar güreşlerine değiniliyor. Konuyla ilgili görüntüler sunuluyor ve TRT Haber Merkezi Spor Şubesi Md. Kemal Deniz'in röportajlarına ve izlenimlerine y e r veriliyor. 23.00 GÜNE BAKIŞ 23.15 PROGRAM VE KAPANIŞ Başarılar dizisi RADYO TRTI 05.03 06.02 06.40 06.45 07.30 07.40 09.02 10.01 10.21 11.01 11.15 12.10 Türküler, oyun havalan Günaydın Köye haberler Bölgesel günaydın Haberler Sabahtan sabaha Kadın dünyası Arkası yarın Bölgesel yayın Türküler ( I ) Şarkılar Halk ozanlan 12.35 13.00 13.15 13.30 14.02 15.01 15.25 15.40 16.00 16.05 16.20 16.45 17.02 17.50 H . Gökmen'den şarküar Haberler Oyun h a v a l a n Bölgesel yayın Sizinle birlikte Çeşiüi müzik Türküler S. Tur'dan şarkılar Bölge haberleri Dört ses, dört saz Türkçe sözlü H. Müzik Çocuk bahçesi Aksama dogru Bölgesel yayın 19.00 19.30 20.15 20.45 20.50 21.02 21.17 22.02 22.22 22.40 23.00 23.10 23.40 00.02 Haberler Bölgesel yayın Bu yurdun sesi Tarihten yankılar Serbest saat Haftaya bakış Klâsik batı müzigi Bölgesel yayın Ulkelerin müzigi Türküler Haberler Beraber, solo şarkılar S. Yasun'dan türküler Klâsik Batı Müzigi TRT II 08.00 09.00 09.30 10.00 10.30 11.00 11.30 12.00 12.30 12.50 Gün başlıyor Haberlerin içinden Olağanüstü yorumcular Iki solistten şarkılar Bir çocuk büyüyor Naima Tarihi İki solistten türküler Emeklinin köşesi Arkası yarın Hafif müzik 13.00 13.15 13.30 14.00 14.30 15.00 15.30 16.30 17.00 17.30 Haberler Ögle müzigi Haberler gelişiyor Hafif Batı müzigi İki solistten türküler İki solistten şarkılar Konser saati Yurttan sesler Türkçe sözlü hafif müzik Kadınlar topluluğu 19.00 Haberler 19.30 Hafif müzik 1 Q i^ jjir surLüi 1969 yüında Uluslararası Montreal Müzik Yanşması'na katılan sanatçı «İkincilik Ödülü» aldı... Gene o yıl Cenevre'de yapılan Paganini Yanşması'nda Gidon Kremer bu kez «Birincilik Ödülü» kazandı. Sovyet kemancısı bir yıl sonra, 1970'de Uluslararası 4. Çaykovski Yanşması'nda «Birincilik Ödülü» elde e t t i . . Kemancı anababanın çocuğu olarak Riga'da doğan ve saygın keman ustası David Oistrach'm öğrencisi olan Kremer daha öğrenciliği sırasında Brüksel'de dü zenlenen Uluslararası Kraliçe Elizabeth Yanşmasında ödül kazanan yetenekli b i r sanatçı .. Romantik müziğin temsilcisi Sov yet kemancısı Gidon Kremer'in «zengin» tını ve yorum gücünü, doğal yeteneğini, «olağanüstü» tekniğini iki kez hem t a r t m a hem tatma olanağma kavuşmuş bulunuyoruz. Kemancı Kremer, ilk dinletisini 25 haziran çarşamba günü saat 21.00'de Aya İrini'de sunacak. Bunu 27 haziran cuma günü Şan Sinemasındaki ikinci resital izlerken kendisine İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm değerli üyeleri eşlik edecek... Sovvet kemancısı Gidon Kremer bugün geliyor. Romen konuğu bariton Dan Iordachescu.^ Ü Ünlü Sovyet kemancısı Kremer bugün geliyor Ulusiararası 3. İstanbul Festivali Ali Taygun "Ağrıdağı EfsanesLni anlattı Uluslararası 3. İstanbul Festıva li çerçevesinde programa aünan «Ağrıdagı Efsanesi» Rumeli Hisarı'nda üç kez sergilenecektir. Yaşar Kemal'in «Ağrıdagı Efsanesi» adlı romanından sahneye uyarlayan yönetmen Ali Taygun, oyun ile ilgili olarak bir açıklamada bulunmuş ve şöyle denuştir: «Ağrıdagı Efsanesi, bu toprağın kendine özgü gösteri sanatla rı alanında sürdürülen bir araştırmanın önemli bir aşamasıdır. Ağrıdagı Efsanesi'nin neyi, kavalı, davulu, halk oyunları ve r a mam, uzayı işlevsel ele alışı ve oyunculuktaki göstermeci tavn ve toplu anlatım yöntemi ayakl a n n ı bu toprağa sağlam basan bir gösteri düzenleme özleminden gelir. Yaşar Kemal, 20. yüzyıl:n bilinçli romancısının gözüyle doğanm görkemini, insanın gücücü bir efsane kurgusu içinde ele al mış, işlemiş. Yuzeyde bir aşk by küsü ojunumuz ama derinine Da kınca belirli koşullar içinrteki bır toplumun ayaklanmasınm di namiğini anlatıyor.» Savt.ı Kitab Hiç köpek beslemedim b e n ; isterdim bakıp büyütmeyi. Düşkünü değilim şüphesiz, aslında kucaktan düşürülmeyen, arabalarda taşınanları da yadırgadığım olmuştur. Ama bir ilgiye konu olan, bu yüzden bakım ve sevecenlik gören tıayvanlarda onu seven kişinin insanlığını görmüşümdür hep. Kimseyi «köpek» diyerek hor görmedim. Ama şimdi hiç köpek sevmedikleri halde köpek beslemeye kalkışan yüreksiz kişilerin umursamazlıklanna bakarak, kimlerin küçük görülmesi gerektiğini daha iyi anlıyorum. Demir parmaklıklar, çeşlt çeşit kilitler, biçim biçim pancurlar, çerçeveler, duvarlar, çitler, kapılar, sokak lâmbaları... ardmda hak etmedikleri bir şeyleri başkal: rından sakınmaic, korumak, elde tutmak ısteyen kişilerin sokak naylazlıklarına bıraktıkları bekçı köpeklerini gördükçe, toplumumuzun ve edebiyatımızın b i r eksiği çarpıyor gözüme. Sevgi köpekleri değil bunlar; mutlu vuvalann yoldaşı, yalnızlık arkadaşı değil. Korku köpek leri, hınç köpekleri. düşmanlık köpekleri... Bekçı, kapıcı, güvenlik gücü; bakımsız. İlgisiz, şefkatsiz, ma! zekâtı. toplum :çin de kendilerınl haksız gören zenginliklerin azgın kan köpekleri. Onun İçin çaresız Tevfik Fikret gibi «nutkı Haknkı kullanmayan insanlığı lânetleyen bır sıs sesi diye duymuyorum bu yankıl a n . «Savti küâb», günümüzdaki toplum dengesiîrlığinın en b» 18.00 Ünlü mektuplar 18.30 Önümüzdeki günler 20.15 20.30 21.15 21.45 22.45 23.15 23.30 23.35 24.00 Bir solistten şarkılar Bugün Öğretmenle başbaşa Spor gazetesı Sinemanm öyküsü Bir romanımız var Haberler Türk müzigi konseri Kapanış den söz açmamızın nedeni, bir «lied» ustası baritonun festival konukları arasmda bulunması... Aya İrini'de dmleyeceğirr.iz Din dışı müzüc biçimi ve kokonuk Romen bariton Dan Iorr o ile söylenen şarkıdır «liedn.. dachescu, opera dışmda «lied» Kaynağını halk şarkılarında bul yanısıra oratoryo, oda müzigi ve duğundan, madrigal ve «chansenfonik verimleri seslendirmesonndan ayrılır! deki üstün yeteneği ile nitelikGerefc soylulann gerekse halleri bulunan bir solist... k m beğeniyle söyledikleri «lied» Bir «Lied» ustası Salzburg ve Cenevre Festivallerine de katılan bariton Iordachescu, Kanada, Kuzey ve Güney Amerika turnelerinden sonra Afr i k a d a resital verdi. Konuk Romen baritonun, «geniş, anlamlı, duygu dolu» hançeresini ve «geniş ses» rejistrini müzikseverler 11 temmuzda Aya İrini'deki şan resitalinde yargılayacaklar! TRT III 06.55 07.00 08.00 09.00 10.00 11.00 11.30 Açılış ve program Güne başlarken Sabah müzigi Plâklar arasında Günün konseri Bir solist Diskotefimizden 12.30 13.00 13.30 14.30 15.30 16.30 1 S fift xo.y>\j Öğle konseri Çeşitli hafif müzik Oda müzigi Senfonik müzik Gençler için Konser saati Caz müzigi Bir albüm Hafta başı 18.30 19.00 Hazırlayan: fzzet Öz Müzik Takvimi Hazırlayan: A. Erman 21.00 Çagdaş müzik Hazırlayan: M. lyriboz 21.30 Gecenin içinden 22.30 Caz müzigi 23.00 Gece konseri 24.00 Gcce ve müzik 00.55 Program ve kapanış 20.00 ECZANELER BAKIRKÖY: Inan Ferda (Yeş. Köy). Cennet, Şafak (Safraköy) Fikret (Esenler), Osmaniye Sağlık. Yeni (Kanarya), Güneşli (Şi rinevler), Ünverdın (Bah. Evl.) BEŞİKTAŞ: Cihan, Emek, Or taköy, Parlak (Arnavutköy), La le (Etiler) BEYKOZ: Olgun BEYOĞLU: Pelit, îkikapılı, Denizel niye, Akgün (Aksaray) EYÜP: Üçşehıtler, SunHalkSaadet (Bayrampaşa), Ümit (Ra mi), L?vent (Silâhtar) FATİH: Kulluk, Göksel. Top kapı, Doruk (Aksaray). Davut paşa, Çakmak (Ko.Mu.Pa.) G.O.PAŞA: Emler, Balkan (500 Evler) KADIKÖY: Hülya, Moda Cevizlik, Pazar. Suadiye. Meral I r.nıton» l Fhnı »\ Kl. KARAKÖY: Merkez KASIMPAŞA: Hilâl, Deva (Sütlüce) SARIYER: Işık, Bizım Ayral (Tarabya) ŞİŞLİ: Erdal, Işık. E m r e . Güvenevler (Mec. Köy), Cem (Çag layan), Mehmptçik (Çeliktepe); Engin (Gültepe) ÜSKÜDAR: tskele, Huzur, Haydarpaşa, Gülden (Feylerbevi) N u r (Ümranive) BUGÜNKÜ PROGRAM Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi... istanbul Kültür ve Sanat Vakfı korumanlığında dü zenlenen Uluslararası 3. tstanbul Festivali Şan Sinemasmda seslendirilen Beethoven'in Dokuzuncn Senfonisi ile açılmıştır. Onsekizincl vüzyılın savpın Alman ozanı Schiller'in «ballade»! üzerine Beethoven'In 1817'de başlayarck altı yılda bestelediği Dokuzuncu Senfonislnl Orkestra Şefi Ro bcrt H'agner yönetiminde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu Torumlamıştır. Din letiye solist olarak Oya Tekin. Vur Atasasıın. Erol Uras ve Mustafa tktu katılmıslardır. l u k a r ı i a Lluslararası a. İstanhni rp«tiıali»in >ni. RESİTAL îdil biret Şan Sineması (Saat 21.00) TİYATRO IV. Murat Devlet Tiyatrolan Rumelihisarı (Saat 21.30) Genç Osman
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle