19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ CUMHURÎYET 19 Haziran 1975 ükran Ketend Cumhuriyette beş gün süren yazı dızisınin adını «Çay Çıkmazı» koymus (*). llkbahar gelınce yeryüzünün en güzel cennetlenne eş olan Doğu Karadenız bölgeminn kıyüannda yapüan blr gezinin dıkkatlı gözlemlertnı yansıtıyordu bu yazılsr. Gdrülenler ardında bölge halkının dlpli köklü sorunlan, ış güç, geçım zorluklan yatıyor. Ne yapabüırler' Tarım alanlan dar, hayvancılık zayıf, balıkçıiık orgutsuz, desteksız, endustn kurul'amamış, kuçuk sanatlar ve tıcaret de çok az bır nüfusa yararlı olabıhyor. Yoksul Karademz'de çay, bır kurtancı olarak karşılanmış. Belirtıldlğine gore, bolgeyl batıracak da «çay» olacak bu gıdışle. S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bu böyle yanlışın yanlışı, tersin tersi hlr tutumdur kı, sakıncasını anlamayacak bır tek yurttas çıkma? Türkıye'de. Isterse hıç okıjunamış olsun. Ama yurttaşın elmde çare yoktur. Yurttaşı bu koşullann içıne tıkarsan, yanm lıra ıçın en aydını bozuk davranışlar gösterir. De\let zararlan bırl bırl üstüne yığılırken, darphanelerın ve banknot fabnkalannın ışlerl artmaktadır Kat kat vorgunluklara gırmpktedır para çoğaltma emekcılen A^dndan da zorunlu pahalılık btıjnık kırleleı ıçın gırtıkçe artan volcsuüuk. Hatta malmı desteklı aldıgımız ure'ıcıler ıçın bı'e katlanıln az geçım sıkmtılan. Cok azı bıraz kazanıp, kazancıni doktora sı'âia sa\rjkluga yatırmaktadır, çoğunluSım durumu anlatılmavacak kadar kotüleşmektedır Üre'ırm azdır. Yaşamı, çalışması düzensızdır. Yılda kırK gxın olaganüstü çalışıyorsa, yüz kırk gun boş dolaşmaktadır Bovlece «çav çıkmazı», «pamuk çıkmazı», «buğday çıkmazı», «gııbre çıkmizi'» oerken, çıkmazlar artmakta. uretımm tuketımın butün dallanna yayılmaktadır. Bılen bılr bunun aslı bır tek çıkmazdır, Turkıye'nın bürJk çıkmazı Ancak u>anık seçmenlerın ve yurttaslaruı anlayabıldığı tPmel gerçek, bunun bhyle gıtmeyeceğı' Goturmek ısteyenler, ellenndeki çağ dışı çarelerle, gulünç gıtmeyecegi' Goturmek ıstevenler, ellerindekl çağ dışı çarelerle, gulunç araçlarla, bır btiyiik gehşmeye ters davranış gostererek. tarıhe karşı duruyorlar tanhe gulmece konusu olıuorlar. Herhalde vanhş an'aşılmaz, Uretıcıler haks'z vere kayrıhyor, destekleme alım fıvatlan fazla de\let zarar edıvor demıyorum Ekonomının \onetımınde akılcı çağdas vollar bulunmuştuT Bu yollarla yoks ıl uluslar hızla «varsıl» oluyorlar, yaşamlan auzelıvor în'anlar drvle'l ya da bınbırlennı kazık'amadan doyabılec=k kadar üretmeyı başanyorlar. Çağdaş dünyada, planlı, verimll üretlm Içın onemle ele alınan kamu hızmetlennden birl olan egıtım, tarladakı kırdakı uretıcıve meslek becerılerı verecek kadar akılcı bır ç'ğıra sokulmuştur. Yapılacak köklu donüşumler vanında egıtım de yenı anlam;vla uygulanırsa. ınsanlar özellıkle üretıcı lnsanlar hankalar 'aratırlar. Aslmda, Karadenızlı çay üretıcılerl ve öteki uretıcılenn hepsı, bepımız, çekmek zorunda olmadıgımız çıleleri çekıyoruz. (•) CumhuriTet 19 23 MSTIS 19 Ey Türk Titre !.. nleyman Bey, geçen gun yaptığı çalımh basın toplantısında demişti ki: € Türkıye kendısine ihtıyaç duymıyanlara muhtaç değüdır^ Cephe'nln çazetelerl bu sözü manşetlerine geçirdiler. Boru mu bu! Süleymao Bey Amerika'ya meydan okuyordu. Çunkü bıçak kemiğe dayanmıştı. Şaka değil, Hashıngton ambarço uvguluyordu Türkiye'ye... Eloğlu ulkemizi baştan sona üslerle donatmış, radarları, sUâhlan, askerlerl, gorevlileri, tesisleri, radyolan, okullanvLa topratımıza yerleşmiçti. Öylesine benimsemisti ki Amerikaular Turkiye'yi, kızlan kanları gobek atmasını blle öğrenmişlerdl. HerRÜn gazeteler Karamürsel'den Divarbatar'a değln Amenkan üslerinde gbrevli asker eslerinm nasıl föbek sltıklannı yazıyorlardı. Hem Türtdve'de göbek »tmak, hem Türkiye'ye ambarro uyfnlamak olacak tş mlydl? Süleyman Bey bile kızmıştı: « Türkıye, dıyordu, kendısıne ihtiyaç duymıyanlara muhtaç degüdır» • Muhtac' »öxcütfl iyi bir yakıştırma sayumazdı bir devlet için... Muhtaç kişi, muhtaç kadın, muhtaç çocuk olurdu ama; muhtaç duruma duşmek bir devlete yakışır mıydı? Hele Milliyetçi Cephe'nln aslan liderlerl bövle bir yakıştırınavı nasıl içlerine sindirebllirlerdl? Necmettin Bey, Feyzi Bey, Tiırke? Bey in millivetçilik konusunda bunınlanndan kıl almak olanafı var mıydı? Bunlar öylesine millİTetçi idiler M, Suleyman Bey'in milliyetçiliei bile yaya kalırdı; hepsi blr arava toplandıklannda Tiirkes Bev. Ev Turk tıtre ve kendıne don dive açıyordu toplantıyı... Dışarria aslan komandolar tnırt pibi ulUTorlar; Sfiieyman Bey, Feyıi Bçy, Necmettin Bey bır ağızdan bafınyorlardı: Ey Turk tıtre ve kendine don' Her nevse... Onlar böyle divedursun, bıçak da kemiğe dayanmıştı. Ambarjo sürüyor, ABD panunızla bile bize xırnık koklalmıyordu. Tiirkive've verlesmls Amerikahlan kovmak volunda bir efeilim gittikçe bastınvordu. Birşeyler yapmak ferekti. Turkeş sık sık bafınyordu: Titre ve kendine dSn.. Ama titremekle iş bitmlyordn... Sonunda liderler toplandılar. Birşeyler vapmak çerektlğine Inaımorlardı; ama ne yapmabydı? Suleyman Bey kamuva açıkJamı^tı «Türkive, demişti, kendisine Ihtivaç duvmayanlara muhtaç değildir.» Hallon gözü Milliyetçi Cephenln âstundeydi. Liderler zor durumdaydüar. ABD üslerini kapatmak kaçınılmazdı. Tam bu nrada telefon çaldı: ZırmTr Suleyman Bey telefonu açtı: BUYUK ÇIKMAZ Fakir BAYKURT gede, sadece çaydan. Ve sonuçta, 1972 nesaplarına göre kılosunun malıyetı 41, yurtlçı sa tışları 30, dış satışlar ise 4 lıra. Dünyanın en ıvi çaylanyla yarışacak derecede lyt olan Karadenız çavı yanlış toplama, geç işleme, yapraklan ezme, ambalaj yetersızlıgı glbı nedenler yuzunden dış pazarlarda yuzüne bakümaz bir «mal» oluyor. öyle doğru bır gozlemdır ki bu, Türkıye'nın bugun yaşamakta olduğu bteki çıkmazlan da bıze acı acı duşundüruyor. Devlet alımlarm da ve ışletmelerınde hesapsız kıtapsız, zaranna mı zaranna bır uygulamadır surup gıden. Nas rettin Hoca'nın dokuza alıp sekıze satması, sa 1 dece «Dostlar alışvenşte gorsun » dedırtecek bır «gülmece» konusuydu Bu ve benzerlerl ıse, bir devletın maüyesmı batıracak, uretım tuketım üısküerını kokunden yıkacak hesapsız (kımbılır belki de çok hesaplı) başka bır uygulama dır Devlet ısletmelerı, özellıkle son yırml beş >ılda, yurttaşlann gozunde gulunç durumlara düşmüştür. Buyuk ana para, buyük kadro, bu yuk olanaklar, fakat bılânçolann sonlanna nep zarar zarar dıye ışlenmektedır Işın içınde part'ranlıklar. aıle yakınlannı, dostlan, çıkar ortaklannı kayırmalar ve seçırn hesaplan vardır. Adam, bılmem kaç bin seçmenm oy gucunıı elınde tutan yenı tıp bır bezırgân «Alacaksın şu kadar adamı'» dıye dayatryor. tş yok, kadro yok, gereksmme hıç yok. Almazsan oy da gelmez. Yukansı baskı yapar. Dırenlrsen, senı oeğıştmp yerıne başkasını getınrler, ona aldınrlar. Şıştıkçe şışer kadrolar. Devlet lşletmelennde bır yumurtayı dokuz kişinin kaldırması eskidendl, şımdı < belkı 100 kışı kaldınr. AsW garl ücret şu kadar, lıse çıkışusınm ayügı bu kadar. «Ben kalıte mahte anlamam, alaoaksun mali'» der başka bın. Sepetın üstundekı tabanca hadı neyse. Alımcılar da ınsandır. însanlar onurlarıyla olürler. Ama sen almazsan alacak bırıni hemen bulur yukansı Bulmazsa. on bmlerce oy gıder Oy deyıp geçılır mı' Gereğmde hır tekı bır sandalja, bır sandalya bır iktıdar, bır ıktıdar çıkarlar dızısı demektır. «Malıyetlenn artması, kalltenin düşmesj, ıç ve dış saygınhğımızm sılmmesı, uretıci ve yonetıcı ahlâkımn bozulması » dıyecek olsanız adam anlamadsn bakar sıze. «Dert değıl bunlar'» der «AhlaK dersleri koymuşuz okullara' » Adam. alttan alta bolgelen, sınıflan, zumrelen temsıl eder. Ceza Yasasma gore bunlann hepsı yasak Ama seçım tıcaretinde tıcaret mvasasında yasak yoktur. «Anlamam'» der. «Şu kadar taban fıyat vereceksm! Vermezsen ben de vermem Vanşına gelışım, tarhana aşına bulgur aşım. Tıcarel, al gulum, ver gulüm » Hatta onun gelıp senı sıkıştırmasına ge'lc joktur. Daha o yermden bpırdamadan sen dav ramrsın: «Geçen yıl uç muydu? Aman bu yü beş olsun da gene seçUelım'» Adı da «uretı cının yuzunu güldıirmek» oluyor bunlann Ama butçe çaydan bır rrnlyar, pamuktan ıkı mılyar, demırden üç mılyar, gübreden beş buçuk mılyar, bugdaydan altı milyar, petrolden dokuz mılyar açılır, açüsm ı • • I S Nedenleri hem kanşık, hern apaçık Tıpkı «gul» gıbı, belırlı zamanlarda ve aylarda toplanıp hemen ışlenmesl gereken «çay» tçin, yoretıcılsr çok sayıda alım yerı açmışlar, işlem<î duzenlen kurmuşlar. Özellıkle mayıs orta 3nnda artan toplama, besaplanan işleme kapasıtesını aşıverıyor. Kapasıte genışletılse, kırkeüı gurJuk bır çalışmadan sonra temelll boş kalma sakmcası var. Bu kadar çok yığılma düzensızlıkten, dısiplınsızlıkten Toplama ışı, mevsımln bütün raftalanna, günlenne pekâlâ dağıtüabilır. Ama bunu bugunku tutumla başarraak, tek sozcUkle, olanaksız' Nedeni şu: Gerçekte çajin toplanmasında ölçu, «ıki buçuk yaprak»: îüızın ucundakı tomurcukla, onun altındakl Da yaprak Aşağı doğru üçuncü, dordüncü yapraklar da toplanırsa, yonetıcıler bunlan alm&k istemez, kalıte düşer. Uygulamada beş, altı, yedı, sekız yapraga kadar ınılıyor Hatta dal toplavıp getırıyor uretıcı. Boylece işlenecek yaprak tutan, özellıkle mayıs 8yı içınde ıkı üç, katına çıkıyor Satın almasınlar dıyeceksiniz. Klm al5 mayacak' Adam tabancayı koyuyor sepetm ustüne Eksperlenn çogu yerlı, çoğu az maaşn. Ancak joksul, çok kuçuk üretıcüenn mallannı gen çevırıp yenıden ayıklatabüıyorlar. Onlar da altı yaprağı ıkıye uçe bolerek yenıden getinyorlar. Yüz yuzden utanıyor. Zamanmda ışlenemedığı ıçın çabuk bozulan çaylar, bol ölçude denıze dokülüyor. Sadece Rize fabrikası, majıs ayı içınde ikı milyon küoya yalnn çüruk çay dokuyor. Bolgede 36 fabrıka var. Bır yetkıli, «Silahlı baskın olaylan karşısında, uretıcının getırdıgı çayı almaktan başka çareıruz yok'» dıyor. Yıllık bütçe açıgı bır mılyar lırayı aşıyor. Eğer dogruysa, sadece bu ool Tut kolundan at dışarı ! Oktay AKBAL Evet Hayır t ^^J 1 t ÜNÜ GÜNÜN KİTAPLARI «Bundan sonra unıversıtelerde huzuru bozan ve derslen engellemek ısteyen üçbeş komünıst çıkarsa bunlan kollanndan tutup atacagız Aynı şekılde huzuru bozan ögretmenler vaısa bunlann da hepsını kovacağız * Konuşan, Anayasa Mahkemesı karanv la partısi «Anavasa ya aykın» o.ougu suçlamasıyle kapatılmış bu polıtıkacıdır. 12 Mart tan sonra başkanı bulunduğu parü kapatılmış, yenı bır partı kuruımuş, bu polıtakacı da gıtmış aylarca Avrupa'da Kalmış, sonra havayı uygun gorerek gen donüp bu yenı partmın başına geçmiş .. Tanıdınız elbet bu kışiyı, Day Erbakan, şımdıkı MC hukumetımn başlıca sorumlulanndan bın Kollanndan tutup atacagız hepsını kovacağız! .. Sanki adam babasının çıfüığınden ırgat kovuyor! «Huzuru bozan» oğrencılen, öğretmenlerı atacak, kovacak, penşan edecek. «Hururı derken ne anlıyor? Daha dognısu nasü bır huzur ıstiyor, nasıl bır toplum duzeni, nasıl bu ülku, nasü bır «ka!a» istıyor ofrencılerde, oğretmenlerde''. «Mıllet evlâtlanru once Imam • Hatıp Okullanna verecek. Ondan sonra ısterse mühendls, mlmar yapacak. Bu mlllete ahlâk, ımarnla gelır, müerrtnla gelu. Geçen sene koydurttuğumuz ahlâk derslerlnı bu sene tekâmül ettirlyoruz. Gençlenn komürust otmasını ıstemlyomz. Bu derslerde Yunnn aafsatası ogretüıyor. Biz gençlere çatal, kaşıgın nasü tutulacağını defıl, yemekten once ve sonra hangl dualar okunur, onlann öğretumesıni ıstıyoruz..» Bay Erbakan'ın bu sözlerine uy&rsanız «huzur» gelir' Hayır, butün bunlar çag dışı safsatalar, daha dogrusu laf salatalandır, elli bu yü önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti şimdı bu tür sözlerl cıddl söyleyen sorumlu klşUerle nasü yönetüebılır? dlye sordunuz mu, bu saçma sapan sözlere karşı çıktınıs mı, lşte huzuru bozdunuz! Bay Erbakan sizi kolunuzdan tuttugu gıbl kapı dışan eder. ÇUnkil o huzur derken, koskoca Turk ulusunun kuzu kuzu bUtUn bu safsatalan dınlemesını, uymasını, sesini çıkarmamasını istemektedır.. Bay Erbakan'a gore «ahlâk imamlk, müezzinle gelir», her çocuk önce tmam • Hatlp'te okumalı. çagdas uygarlık nadlr bümemeli, dünva kültürünU öğrenmemelı, hatta Islamlığı gerçek anlamıyle ogrenmemell... Bu gıdışle sırasıyle yasalanmızı değıştlrmek, Halıfelığl gerl getinnek, daha daha sonra da Padlsahlığı kurmak da ısteyebüırler bu kısüer . Ataturk'un kurdugu «Yenı Tüıkiye» ortadan kaldırüır, Batı'dan alınmış tum yasalar «huzur» boruyor gerekçesıyle kolundan tutulup kapı dışan edilir, Cumhunyetten öncenin, hatta Velldedeoglu'nun geçen gun yazdıgı gıbl Tanzımaftan öncenin gerici, tutucu, uygarlık dUşmaoı «fcı»fp«i» hortlatüır.. Burda, Goloğlu'nun «Hallfelık» kitabmdan bır parçayı slze sunmak isterım. Halifeliğın kaldırüması gorusmelennde o gunlerde Adalet Bakanı olan Seyit beyın, bu ılericl din adamının, şu sozlennl bugün ibretle okumak gerekıyon «Halk anlamamış bümemış ise kabahat onlarda değıl, an latmayanlardadır, bildirmeyenlerdedır. Bundan sonra olsun anlatalım, uyaralun, aydınlataUm, ogretelım ve bu zavailı menaleketl ıleriye yürütelım. Hahfellk hauıelık diye dıye çökiıp gıtmışız, yücümış toprak olmusuz. Ne malımız, ne canımız, ne mülkümüz kalmış. Türa ülke yoksulluk içıne dtlsmüs. Artık yUrüyelım canlanaJım. Butün uygarlık dunyası yürümuş ılerleme yolunda dev adunlanyle gidlyor. Biz onlann arkssiDdan boynu bukük yetimler glbi bakıp da «Göçtü kervan, kaldık dağ başında» mı dıyeum. Dogrusu insan Uzülüyor, hem de kızıyor. Ne şaşırtıcı sey ki, tslamük bu kadar yüksek ve ılerıci bir din olsun da bız Muslümanlar uluslann en gensınde kalahm.» Bu sozler 1924'te TBMM'de söyleniyordu. Blrkaç gun sonra da Halıfelık kalduılıyordu. MSP 11den Bay Erbakan o gunlerde daha dogmamışü! Ne acı, ne kızdıncı bir görünuş, 1975 yılında bır polıtikacı 1924 yürnm gerçek bir din adamından, Adalet Bakanı Seyıt beyden nasü da gerilerde1 .. Bay Erbakan la, MSPTı fırsatçı politıkacüarla, Aratürk Cumhunyetının gerçek din adamı, Adalet Bakanı Seyit bey arasında belki bır yüzyü fark var... Bunun acısını heptmiz duymalryız. canparaa 3. Bashı 20 Lira REMZİ KİTABEVİ Fakir Baykurt ^ ^ ^ ^V^ ^ ^ * ^B^ BAM ^p^0 K^H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^» ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^V^ «^^ V •••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••• • '"' Prof. Dr. M. OSMAN SAKA r [YAŞLILIK, UZUN YAŞAMA VE GENÇ • KALMANıN S1RLARı Bu kltap ralnız doktorlar Içın değıl, kırkım aşan herkesin yarar lanabilecegi bir eserdir. Ödemelı gonderilir. tsteme ve dağıtım yeri: Kıtabın yazanndan Pıyerloti Cad 19'3 Çemberlitas îstanbul. Telefon: 223565 461715 TURKIVEIHTILRLCI IŞÇIKOVLU PflRTISI Dauosı KKLVKLER I Tüzuk ve Program Taslakları ve Parti Kararlan AYDINLIK YAYINLARI 5 Lİia RK: 242.AKSARAVİST. Suleyman Bey, ben Tord.» Hangl Ford? Gerald Ford Bayrun, Suleyman Bey, sakın Bslerl kapatmaya kalkışmayın. Sfileyman Bey duraksadı: Yapamayız. Konusmayı izleyen Tiirke? Bey, Feyıl Bey, Necmettin Bey Ford'un seslni duydukca ayafa kalkıp titremeye re kendllerlne dönmeve başlamıslardı. Kendilerine döndfikçe, Ford'un BÖzleri daha yatkın pliyordo. Ford teletonun öteki ucunda sofnkkanhlıkla: l'aparsınız, dedl. Sülevman Bey: Yapamam, kamuoyuna tiân ettim, cTUrklve kendisine ihtıyaç duymayanlara muhtaç defıldır» dedlm. Ford güldü: tlâhl Suleyman Bey! Şu söyledifine bak, sen .Türkiye kendisine ihtıyacı olmayanlara muhtaç degildir» demişsin. Bunu tersine çevirdlğin zaman ne olur: Türkiye kendisine ihtıyacı olanlara muhtaçtır. Eee?.. ABD'nin Türkiye'Te Hıtiyaci van Cyleyse T&rktye ABD'ne muhtaçtır. Demirel bu sos fizerine titredl, kendine döndn: Yaşa sen end Ford, diye bafırdı, ben kendiml bildim bileli söylerim: En lyl marka Ford'dur, Ford'a giıven, bir yere gitmek istlyorsan Ford'la git... Ford s ~'. t v ' ^'& Anlastık nat Okey .. Milliyetçi Cepbe Uderlerl bunun üzerine daha cok titremeye bafladılar. Turkeş «Titre ve kendine don» dlye haykınyordu. Dışarda komandolann knrt ulumalan Rittlkçe yukseliyordu. Milliyetçi liderler öyle Utrediler ki, en sonunda kendilerine döndüler. AIoooo Ankara Çimento Sanayii T.A.Ş. Umum Müdürlüğüıjden lEmekçiIerr Devrimcilerl HALKIN rarihi yaratan biricik güç halktır 1 Şirketimize 15 kalem çeşitli degırmen plâkalan lmal ettirüecektir. 2 Bu ihaleye aıt şartname Ue teknik resimler şirkeümia Tıcaret Müdürlugünden temuı edUebüu. 3 Teklifler en geç 15.7 1975 gunü saat 15 00'e kadar şirketunız Muhaberat Şeflığine venlmis olacaktır. (Basın: 17607) 487J BUTUN BAYILERDE T.C. ZiRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Bankamız ihtlyacı İçin (50.000) adet klâsik tip, madenl kulplu 1975 ORHAN KEMAL ROMAN ARMAĞANI Devrici Genclik Kumbara Yaptınlacaktır Bu işe aıt umumi \e hususi şartnameler Genel Müdurlükte CHalkla İlışkıler Müdürlüğünden), lstanbul'da Karakoy ve İzmır'de Izmır şubemızden almabılır Teklifler kapalı zarüa ve şartnamelerde istenilen belgelerle birlıkte 3ü 6 1975 Pazartesi gunu saat 12.00'ye kadar Ankara'da Genel Müdürlük (Halkla Iüşküer Müdürlügüne) tevdi edllecektir. Bankamız 2490 sayüı artırma. eksütme ve lhale kanununa tabi olmadığından ihaleyi yapıp ^pmamakta veya düedığıne vermekte serbesttır. Postada vaki olan gecıkmelerden dolayı herhangj bir bak iddıa edılemez IBasm: 17569) 4875 İLLER BANKASI Genel Müdürlüğünden Bankamız Istanbul Bölge Müdürluğü emrlnde, Istanbul kanalizasyon projesınde çalıştjnlmak Uzere mastar dereceslne naız 5 adet ınşaat mühendısi alınacaktır. Alınacak elemanlara b57/1327 sayuı Kanunun bir nsım maddelerini değıştıren 1897 sayüı Kanuna göra maaş ve 7/9705 sayüı Kararnameye gore, aynca yan odeme verüecektır. ARANAN GENEL Ş&RTLAR: 2 Kamu naklarmdan yoksun olmamak, 3 Askerügini yapmış bulunmak, 4 Herhangi bir müesseseye karsı mecburl htenetle yOkümlU bulunmamak, 1 TUrk vatandası olmak, 5 Gorevinl yapmaga mani blr hastalığî olmadığı, tam teşekkullü de7İet hastanesınden alacagı raporla tevsüc etmek, 5 40 yaşından yukan bulunmamak, 7 Yapüacak mül&katta başanlı olmak 8 Isteklılenn BaıJtamız Personel Daıresı Reislığine bızzat veya yazılı olarak 10/7/1975 tanhme kioaı müraca?t t t on Hntninillir erdalöz YARALISIN ROMAN Üçüncü Basım 15 Lira İŞTE. 2TSCİ BASK1 Basında yanküar uyandıran mahkeme dosyalanndan esınlenerek oluşturulan deglşlk konulu gerçekçi blr roman: Kutsal Ceza (NecaU Haksun) Mllllyet Oafrtım Istanbul Denız Kuvvetlerı Komutanlığı Seyir Hidrografl ve Oşinografi Dairesı Başkanlığından BUdırilmiştir. KANAtAN ..HİKÂYELER Üçüncü Basım 10 Lira v.ı. LENIN DZNiZCiLERE VE HAVACILARA 72 SAYILI BiLDiRi 30 Haziran lle 18 temmuz 1975 tanhleri arasında 17 00 den 2100'ya kadar aşağıdaki noktalann bırleştıŞı saha İçınde seyretme, demirleme. avlanma ve bu sahanınfcOOmetreye kadar olan yükseklıği can va mal emnivetı bakımından tehükeUdir KARAOENİZ K1YIKÖY SARAT 1 Incl nokta • Enlemı 41 derece 46 dakıka Kuzey Boylamı 28 derece C5 dakıka Doğu 2 nci nokta • Enlemı 41 derece 44 dakıka Kuzev Boylamı 28 dereoe 12 dakıka f)<ıgu 3 üncB nokta Enleml 41 deıece 38 dakıka Kuzey Bovlamı 28 derere (te d<ıkıka ı)n*u 4 iincü nokta : Enlemı 41 d<»rere 40 dakıka Kuzev Bovlamı 2« derece 05 dakıks Dofıı DENİZCİLERE VE HAVAUIARA ÖNt MI F Itl > ı RILIR. Materyalizm ve flklaci Ititap çıtayorı flatı 20 TL (Birlnel kltap çıktı ft»ü IS T L çem yayınevı çağrı yayınevı D K , 5 6 8 KızılavANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle