19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 17 Haziran 1975 YEDÎ Sorunlara Bakış Saint Joseph, Robert Kolej ve İngiliz Kız Ortaokulu sınavını kazananlar belli oldu Emin ÇÖLAŞAN Sınavla öğrend alan Bzel okullann sınavlanna katılan öğrencilerin başan durunılan 11* ilgili sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Saint Joseph Lisesi orta hazırlık ve Robert Kolej orta ile tngilia Kız Ortaokulu hazırlık sınavlannı kazanan öğrencilerin adlan belli olmuştur. Aşa gıdaki listelerde adı geçen okullan kazanan ögrenciler ve yedekleri verilmiştir. Eğllmec, Salüı Darman, Er Somer, Tuncay Altınok, Can Altıkulaç, Beyazit Luma, Ali Durl, Ertan Yümaz, Sinan Geray, Murat Ergın, Mehmet Evcim, Çetin Bedriçağ, Abdullah Gögüş, Edız Çiper, Mete Alpan, Sinan tnel, Leon Amran, Togan Müftüoğlu, Fray Aydil, Asmen Kaya, Ertuğnü Bilâl, Aleks GöUü, Kutlu Gerçek, Koray Kıymaz, Gürhan Dedebaş, Ogrâh'in Onultan, Davtd Hazan, Levent Tansal, Hakar. Tunç, Umur Kayabaşı, Mustafa Sokullu, Patih Menet, Senıih Sengün, Cem Ergül, Murat Kural Uğur Tasman, Murat Yasa. Nice Damar, Der>a Birf>n. Eora Özeren, Sinan Ersin, Enıs Pendar, Kutay Erşen, Alp Dernır, Turç Geçgil. Kadrı Tözün, Mehmet Karışman, Mehmet Dunı, Erkan İrçağ. Demlr Enbiyaoglu, Aykut Altın, Sinan Uygun, Murat Aydın, Mustafa Pınar, Selçuk Gura, Bekır Ortabaşı, Emre Sayman, Ersin Taşkm, Selim Benyeş, Bülent özden.Ufuk ZeytinogluJVIehmet Tatlıcı, Oktay Özgen, Kemal Erzurumluoğlu, Nuray Ugraş, H;ngın Ozel, Ahmet Cömezoğlu, Denız Güneysu, Ahmet Tezcan, Hakan Taşman, Kerem Bikmen, Osman San, Turan Ertan, Ali Tokel, Gafur Cengiz, Atılla Alptekin, Tuğrul Tellioğlu, Ferit Korkut, Metin Topsakal, Mete Pamir, Murat Sağbili, Şeref Yazıcı, Sinan Mısırlı, Hakan önes, Sinan Tansel, Mehmet Arıkan, Kanat Tibet, Ahmet Tarkan, Sedat Artukoglu, Ahmet Yöriikoğlu. Emre Berk, Cenk Tıkız, Cenk Elkatıp, Selman Yarar, Vasken Demircıyan, Affan Kayalıoğlu, Teoman Yücel, Omer Akman, Harun Canyakmaz, Eray Erdogan, Hikmet Ergür, Vedat Kuran, Salih Albayrak, Emre îkız, Murat Pamuk, Vecdl Karakuş, Alptunca üsar, Tayfun Yılmaz, Ender Üstüngel, Deha Akgun, Cem Yalın, Osman Atüc, Fevzi Sirel, Okan Erözü, Burak Savas, Kaan özbay. Oğuz Dardagan, Aytaç Etan, Cenk Ertül, Nej&t Canıtez, Hasaii Tümerk, Gökhan Karahan, Hukan Turşucular. Okan Bahşiş, Ercan Köseoğlu, Fırat Develioğlu, Murat Catay, Osman Diyarbakırlı, Ercüment Zaım, Can Taıfun, Mehmet Emıroğlu, Talaı Kaseküi, Korkut Ergül, Ttmç Toktamış, Selım Saraçoğlu. Gökçeii Koral, Aşkın Yurdakul. Güngör Demirkan, Suat Atalık, Burak Akgüç, îlker Pınar, Can Işler, Murat Tüysüzoğlu, Murat •Vıldızoğlu, Sadan Akkava. Nuri \altırıK, Hakan Terzioglu, İbrahım Akyüz, Oguz Durakbaşı, 5orcer Tannverdı, YaviZ Dra'nan, Göksel Gokçek, Haldun Savaş Hakan öge, Ömer Alâeddıniı, Eray Maçin, Alp Can, Cem Çetınkaya, Cem Nıkravnn, Mert O7demir, Deniz Başkan, Erkan Aitmkılıç, Gokhan Özsü, Ecer Tonsnıç, Feridun Özdil, Turgııt A'tan, Oguz Saraç, Levent Ataünal, Hakan Yandım, Ferit Kutlu, Namık Gedık. Haldun Özcan, •^'artan Mısakoglu, Ruhhan Erman, Ahmet Ziyalar, Ahmet Özderici, Yavuz Pllevnell, Güveu Yüdınm, Oguzhan Tuncer Avcı, Cem Görgü, Kerem önal, Kâzım £everge, Abdurrahman Erzaim, Mehmet Altınörs. Aleksandr Raat, Emre Gemici, Zafer Tuncay, KJurat Türün, Ümit Kanoglu, Kâmıl Tannöver, Ahmet Gündeş, Ti.nju Temimhan, Hakan Vural, Eczkurt Bayer, Ertan Öngörur, BaKi Erdal. HUKUK DEVLETÎ TRT Genel MUdüru Sayın Ismafl Cem'ln görevden alınması ve yerırıe bir MC tarattannın atanması sonucunda oluşan olaylar, TUrkiye'de hukuk devleü ilkesini ve Danıştay kararlarını yeniden güncel duruma getirmiştir. Kuşkusuz, İsmail Cem Danıştayın hakkında yürütrnenin durdurulması karan verdiğl ilk kişl değildir. Hukuka ve insan haklanna saygıdan yoksun hükümet ler işbasında kaldıkça, »on kişi de olmayacaktır. MC hükümetinin Suleyman Ariî Emre, İsmail Hakkı Yüdmra gibi üyelerl Danıştayın böyla bir karar vennekle Anayasayı çiğnedığıni savunurken, öto yanda kendl işlemleriyle hukuk devleti kavramının ayaklar altmda çiğnendiğinin de farkındadırlar. Ancak, bu otoritelerin ve MCyi oluşturan partilerin hukuk kavramlan ne yazık ki yeterince gelişmemıştir. Ömeğin «yürütme» Anayasamız tarafından yasama ve yargıda oldugu gıbi bir cyetki» değil «görev» olar&k tanımlanmıstır. Bu nedenle yilrütme organı, yani hükümet bir cyetüyi» degil kendisıne Anayasa ile verilen bir «görevi» kullanmak durumundadır. Oysa Danıstayı da kapsayan yargı organlan cyargı yetkisini» kullanırlar ve bu anayasal yetki uyannca görev yaparlar. Bu nedenle de, yargı yetkisini kuUanan bagımsız mahkemeler yüriltme görevini kullanan hükümetin ber türlü eylem ve işlemini anayasamızın 114. maddesl uyannca, gerek yasalara uygunluğu, gerek karnu yararı aeısından denetleyebilir. Bu nedenle, MC hükümeti sözcülerinin Danıştay kararlan İle 11gill olarak verdikleri demeçlerta tUmil tutarsız va geçersizdir. Danıştay kararlan, AP"nin bundan önce iktid&r oldugu dönemlerde de güncel olmus ve AP lktıdarlan tarafından hiç bir zaman uygulanmamıstır. Yasalara aykın i$lemlerle, kamu yaranna ve toplumun çıkarlarına hizmet eden nice devlet memuru, azınlıklann çıkarlarını konıyan siy/sal iktidarlarca görevden alınmış, ancak Danıştay'ın bu konuda verdiği hiç bir yürütmenin durdurulması, ya da iptal karan AP ve MC hükümetleri tarafından uy. gulanmamıstır. Danıştay kararlan hakkındaki görüşler Mecliste zaman zaman tartışma konusu olmuş ve AP bu konudaki görUşlerini Meclis zabıtlarına ve tarihe geçirme olanagını bulmuştur. Hatırlanacagı gibi 1969 yılında Başbakan Süleyman Demirel, kardeşlerine verilen kredıleri eleştiren 9 yüksek denetleme kurulu üyesini görevden almış ve bu yasalara aykın işlera Danıştay tarafmdan iptal edilmişti. Karar uygulanmamış ve konu zamanın Güven Partısi tarafından Süleyman Demirel hakkında gensoru açılması isteği ile Meclise getirUmişti. Konuyu Meclisin 25.12.1970 tarihli 27. birleşlm zabıtlanndan aynen izlemek Eamanın AP, günümüzün MC iktidannın bu konudaki gbrüşlennin aydınüğa çıkması yönünden yararlı olacaktır. AP gnıbu adına konuşan Mardln MilletvekiU Abdülkadir Kermooğlu 25 aralık 1970 tarıhli Meclis toplantısında, kuruldaki 9 üyenin görevlenne üye sayısının azaltılması gerektigi için son verildiğini, zaten kurulun ana görevinin 104 uzman tarafından yapüdıgını, raporlan nanrlayanlann bu uzmanlar olduğunu savunurken bakınız neler söylüyor: «... Üye adedinin azaltümasmda fayda yoktur iddiası çüriiktür. Esas raporlan h&zırlayan bu 104 uzmandır. Bu uzmanlann hazırladığı raporu Yüksek Murakebe Heyeti üyelennin bir ay içinde geçirebümesl için Uye adetinin azaltıimasında fayda vardır. Malumuâliniz, bir kollektif heyette üye adedi çoğaünca fıkir ihtilâfı çoğalacak ve fikir ihtilâfı çoğalınca bir ayda çıkması lâzım gelen raporlar çıkmaz olur, veyahutta çıkarsa da hukuki murakebe dışında kahr, rasyonel bir murakebe dışında kalır... Çünkü kıymetlı, memleketin en az Yüksek Murakebe Heyeti üyeleri kadar, en az benim kadar bilgili ve kıy meüi çocuklan gidıp orada (İktisadi Devlet Teşekküllerinde) uzman olarak murakabeyi yaparlar... O halde tasarrufun mevzuunda, selâhiyetin kendisinde bir tam&mlık ve hukuka uygunluk vardır. Ne kalıyor? Saik. Saik, efendim Süleyman Demirel'in Sayın Başbakanın kardeşlerının kredisine kahyor, başka bir saik yok...» AbdUlkadir Kermooğlu daha sonra büimsel bir açıklama yaparak bazı hukuksal gerçekleri Meclis kürsüsünden dlle getiriyordu: €... DUnya'da bir yanda Anayasa düzenl ve bir yanda hukuk düzeni çarpışma halindedir. Anayasayı bütün haliyle bu memleketin hukuk sisteminin dışına çıkanrsak, çıkarabilir miyiz? Hayır... kaldı ki, efendim illâ da saik kötüdür deniyor. Saik kötüdür, bunu nereden bıliyoruz? Biraz objektif düşünelim canım. Başbakan Süleyman Demirel şu mevzuda şöyledir, şu mevzuda böyledir de, illâ burada saik kötü mü olsun isterim? îşte objektif tahliller... Ben grup adına konuştuğum bu mevzuda saik kötü değilse, saik kötü derseniz çok ayyuka gider, arşa gider, ebede ezele gider neticeler çıkarırız. hukuk illâ kötü saik aramadıysa, hukuk sistemimizde hükümet, Şurayı Devletın kararlannı amme hizmetini görme inancı içinde infaz etmeyebilir. Neden bu hukuk sistemi içinde bunu garip karşüıyoruz?. Hukuk mevzuatunız ve hukuk sistemimiz bakımından garip karşılanacak hiç bir yönü yoktur... Her taraftan bir mana çıkarmamauyız. Objeküf tahllllerl yapmaya mecburu*. tlirn birdir. İlmin metodu bırdlr. Hukuk da bir ilimdir. Matematiksel bir eda ile hukukta katıyet vardır. Hukukta şarlatanlık, dernagoji yoktur. Hukuk atstemimİKie Atatürktln getirdigi Medeni Kanun öz kanunumuzdur. Hattft, malumaliniz, bütün boşluklar Medeni Kanun hükümleri ile doldurulrnaktadır. O halde bu sistemin izahını ben başka, siz başka, bir şekilde yaparsanız doğruya ve memlekete hizmet yollanna koyulamayız...» Görülduğü gibi, AP Danıştay kararlan ve hukuk devleti konusunda dünya hukuk litera türüne ışık tutabılecek görüşlere sahiptirl öte yandan, bu ilginç görüşler ortaya atılmadan tam bir yıl önce Başbakan Süleyman Demirel, bütün kamu kuruluşlanna yayınladıgı 14.11.1969 tarih ve 27210/10886 sayüı genelgede aynen şunlan söylüyordu: «Hükümet programırmzda belirtildlgi tiaer», kanuna aykınlığı yetkıll mercilerin karariyle sabit olmuş konularda hatalann düzeltilmesinden kaçınümayacak ve vatandaşlan mutlaka mahkemeye başvurroadıkça hakkını alamayacak yollara süriiklemeyi muvaffakiyet sayan zihniyete son verilecektir. Böylece bir kere kanuna uymadığı görülen yanlıs anlayısm her muamele için yeni bir idari yargı karanyle düzeltilmeslne lüzum gösteren hatada israr şekallerine meydan verilmeyecektir.» MC hükümeti de, kendistaden önceki AP hükümetleri gibi Danıştay kararlannı uygulamamakta dırenmektedir. AP ve MC hükümetleri, iktidara geldikleri dakikadan başlamak uzera devletın temel sosyoekonomik fonksiyonlan ile ilgüi kuruluşlann yöneticilerinl ve alt düzeydekı görevlllenni temizleme cabasına girmisler, isin ilginç yanı, bu islemleri yasalara aykın biçimde gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Görevden alman bu yönetici ve görevliler, kamu yaran ve çıkarlarını koruma amacında olan kisiler olduklanndan, siyasal lktidarlarla ters dusmüşlerdir. Bunun nedeni isa surada yatmaktacur: Türkiyeâe devlet yöneümi ni elinde bulunduran siyasal iktidarlar, azınlıklann temsücısi olarak devlet etmektedirler. Bunlann benimsedikleri politikalar ve bu politikalann uygulanması, toplumun gerçek istemlerinden ve kamu yaranndan çok, belll bir azınlıgın yaranna gelişmektedir. Bu denll devlet edenlerden, Anayasa ve yasalan kamu yaranna uygulamalannı beklemek kuskusus olanaksızdır. îlerici ve demokratik bir anayasaya (ne kadar budanmış olursa olsun) sahip olmak bile hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesinde. mahkeme kararlannın uygulanmasında yeterli olmamakta, hukuk annlıgın anua durumuna getinlmektedlr. Hukuk devleti, hukuksal ve sosyal temellere dayanan bir devlet yöneümi biçünidir. Bir toplumda anayasa, hukuk devletinin yasal temellerinl ortaya koyan bir belgedir. Bu belgenin «özüne ve sözüne» uyumsuz blr sosyal yapınm varUgı, Anayasayı geçersis kümaktadir. Böylece soyut kurallarla somut gerçekler arasmda çaüsma do^makta ve siyasal iktidan elinde bulunduran sermaye işbirlikçileri, anayasayı ve yasalan açıkça ve çekinmeden çignemektedirler. Sosyal ve ekonomik temeldeki çelişküerin büindnde olan ve kamu yaranna eylem ve glrtşimde bulunmayı ilke olarak benimsemis dürüst ve namuslu devlet memurlan lse, siyasal iktidara lster istemez ters düşmektedirler. Böylesine bir ortamda, devlet memurunun tek anayasal güvencesi Danıştay olmaktadır. Siyasal iktidarlar, Danıştay kararlannı uygulamamakta direnince neler olmaktadır? 1) Anayasa ve yasalar çiğnenmekte ve hukuk devleü llkesi ancak sözde kalmaktadır. 2) Devlet memuru haksız yere görevinden uzaklastınlmakta, issizliğe, emekllUğe, ya da statü ve Ücret kaybma itilmekteöir. 3) Devlet, Danıştay kararlannı nygulamaması nedeniyle tazminat ödemeye mahkum edilmektedir. Mahkeme karannı uygulamamakla aslında kişisel kusur işlejen re bu tazmtnatı cebinden ödemesi gereken yönetictnin (Örnegin Başbakan ya da bakan) ceremesinl devlet çekmektedir. 4) Kamu yaranna olan, ancak azınlıklann temsilcisi siyasal iktidarlara ters düşen giristaı ve eylemler engellenmekte ve idare yalnızca bunlann çıkarlanna hiımet eden bir organ haline bilinçli olarak dönüstürtilmektedir. Bütün bunlann sonucunda ise TUrk toplumunun evrimlnde ve kalkınmasında kamu yönetiminin etkenliği azaltılmakta, sermaye ısbirlikçisi siyasal iktidarlar, Anayasanın öngördüğü temel reformlann gerçekleştirilmesinl, idarenin etkenliğlnl ortadan kaldırarak dolaylı bir biçimde engellemektedirler. Haksızlığa ugradıklan için Danıştaya başvuran, görevinden yasalara aykın biçimde alınan, davalannı kazanan, ancak seriivenleri kamuoyuna yansımayan daha nice devlet memuru AP döneminde oldugu gibi MC hükümeti döneminde de onurla ve açık alınla aydınlık günleri beklemektedir. Bu yazı, kayi»|ını genel olarak Millivrt Gazetesi Karacan yansmasında bfrincilik ödü16 alan «Hnkuk Devleti* adlı serl rSportajdan abnaktadır. Bakınız: Karacan 72 tcen Börtücene Emin Çölaşan S. 3 80, MlUiyet Yayınlan. Saint Joseph Bülent Ahıskanlı, Cem Türkran, E\irgen Cüneyt, Murahhan Arda, Ahmet Sanlı, Patüı Şenyüz, Güneş îlkgelen, Çağatay Ünaltay, Altuğ Hayal, rîüsnü Pınar, Tanju Arbağ, Ahmet Akan, Burak Arslan, Levent Karahan, Yavuz Dızcar, Atalay Balkan. Turgut Tekindun, Cem Melikoglu, Nüzhfct Abbasoğlu, Davit Braunştayn, iV'i Serpengüzel, Süleyman Ertem, Raffi Yamgoçyan, Cenk Erlıınga, Emre Odabaşı, Erol Numanoğlu, Levent Korzay, Yahya Pamukçuoglu, Tamer Haşimoğlu, Orre Birol, Emre utay, Oyhun Robert Kolej Kızlar Güney Uzunhasan, Can Gürgen, Arlette îtken, Ayşegül Yazıcılar, Lusi Le\i, Melıknur Fındıkoğlu, Yeşım Yağcı, Aslı Tezgören, Şenol Ayia, Gün Gürpınar, Jınet Şabanoglu. Yonca Even, Banu Uçak, Muge Koç, Bingül Zeynep Utku, Rozi Kamhi, Eray Yalçın, Damla Yaraş, Ilkay Seçkin, Dilek Özoklav, Zerrin Kaskatı, Dalia Hason, Arzu Tuna, Sırmahan Dikmen, Banu Berkök, Ani Kuyumciyan, Ayşegül Altay, Aysun Kıbar, Rozi Aranya, Aslı SeDük, Aslı Kocaoğlu.Cavide Mine Baran, Banu Yağcıoğlu. Figen Tümer, Suat Köksal, Ayşe üysal, Meltem özütok, Mehveş Tarhan, Bâlâ Emine Gökmeral, Esra tldiz, Feyzan Özgün, Neşe Erberk, Arzu Çekirge, Elif Sincanh, Alev Kutan, Nilgün Van, Mehtap Aidi El. Ayşe Tugan, Tttlln Kohen, Sibel Taşku^ru Tedekler Engin Ecevit, Ali Doganer, Ismaü Orkut, Bülent Mürtezaogiu, Bahadır Sanyurt, Atiler Bağcı, Puat Domaniç, Emre Erten, Hasan ümur, Yığit Gürçay, Bahadır Koç, Attila Aydın, Selçuk Turunç, Maaş farklarının nasıl ödeneceği Temmuz ayının ilk haftasında saptanacak ANKARA. (CnmlranTet Bürosu) tki sayılı yasa gücündeki kararnamenin ek geçicl maddesinin Anayasa Mahkemesl tarafın dan iptal edilmesi üzerine, Maliye Bakanlıgı memurlann 39 aylık maaş farklarının ödenme yontemı konusunda temmuzun ilk haftasında bir karar verecektlr. Anayasa Mahkemesinin ilgill maddeyl iptal etmesi ıcmucu. harekete geçen Maliye Bakanlıgı Türkiye'deki tüm örgütüne bir genelge göndererek memur maaşlannın 39 aylık maaş farklannın ödenecegine karar verildigin! bildirmts ve gerekli bordrolann 3 haziran tarıhıne değın, U Ankara'ya vollanması gerektıginl belirtmlşti. Daha sonra, yapılan kaba he•aplar, maas farklanndan dolayı hazineye ek 3 milyar Urayı aşkın bir yük gelecegini ortaya koymustur. Bu yük karşısmda, ödemenin yöntemi tartışma konusu olmuş ve Kıbns Bans Harekâö tahvilleri ya da taksitler halınde ödeme yöntemi üzerinde durulmustur. Edinilen son bilgiye göre, Maliye Bakanlıgı şu anda tüm örgüt çubelerinden gelecek olan bordrolan beklemektedir. BM bordrolann Ankara'ya ulaşmasından sonra, maas farklarının toplam miktan kesinllkle belll olacaktır. Bu nüktara göre de, ödeme yöntemi belirlenecektır. Daha önceki yöntemlerden hangısmın secilecegi, va da başka bir yola baş vurulup vurulmayacagı tem muzun ük haftasında belll olacaktır. Yedek «Kızlar» Elvan Sungur, Banu Turan, Ipek Gürdamar, Nalan Yalçın, Funda Vakar, Nuray Kanlı, Defne Akçağhlar, Günsu Akçagöz, Sedef Özsaran, Nesligül Kuray, Ilgan Yakacıklıoğlu, Bilge Oğurlar, Verda Kıvrak, Emel Yücel, Nurcan Taşdelenler, Suzan Alptekin, Feryal Hamişotlu, Arzu Sakarya, Arzu îşeri, Esra Tüzemen, Zehra Dişlioğlu, Sara Elkabes, Tania Benardete, Aytün Demiray, Elif Aydeniz, Dilek Akman, Jülıde önder, Pınar Törün, Senay Kurt, Ayçü Eke, l«ylft Abravaya, Elif özefe, Gözea Tepedelenli, Tülin Kitapçı, öalem Erçil, Betty Arditi, Sibel Bayik, Ajlan Sunay, Ayşe Hasol, Sibel Atal, Aymelek Kozikoglu, Canan Tollu, İlkiz Ertemel, Merl Lazoglu, Hande Karaca, Meltem Yeğin, Emel Çetin, Anita Tatlıer, Zeynep Daglıoğlu, Sibel İÜ1, Ssliha Aysun Dogu, CHP'YE GÖRE KIRIKKALE TOPLANTISININ SIKIYÖNETIM'CE YASAKLANMASININ SORUMLUSU BAŞBAKAN ANKARA. (Cumknrlyet BAron) ortaya çıkmıştır.» Bildiride daha sonra KırıkkaCHP Merke* Yönetira Kurulu, CHP'nin Kınkkala toplantısının le'de küçük bır partinin, CHP'Sıkıyönetim tarafından yasaklan nin düzenleyeceği açık hava topmasından Başbakan 'uı sorumlu lantısıyla güçsüzlüğünün ortaya' çıkmasından ürktüğü kaydediletuttuklannı açıklamıştır. rek, şöyle denilmiştir: Bu konuda yayımlanan Merkez «Bu teşhis, o küçük partinin Yönetim Kurulu bıldirisinde, sözcülüğünU yapan bir gazetenin Ecevit'in Kınkkale'deki açık ha dunkü yayını ile de doğrulanmısva toplantısının Ankara Sıkıyö tır. Bu yaymda, Kırıkkale'deki netim Komutanhgı tarafmdan yasak karanndan duyulan meminandıncı olmayan blr gerekçey nuniyet açıkça belirtilmektedir. le yasaklandıgı belirtilerek, şöyFakat CHP'nin gözünde bu art le denilmiştir: niyetli karann gerçek siyasal so«Son zamanlaroa Kınkkale'de rumlusu, Sıkıyönetim Komutanbaşka bazı partilerin açık hava Ugı da, karann tahrikçileri de detoplantılan yapmış olduklan ğildir, doğrudan doğruya Başbagözrtnünde tutulursa, CHP'ye ve kandır. Sıkıyönetim Başbakana CHP Genel Baskanına uygula bağlıdır. Sıkıyönetimin ilan edinan bu yasağın art niyete dayan liş nedeni ile ılişıği olmayan ve dığı ve Sıkıyönetim sorumlula tamamiyle siyasal nitelik taşıyan, nnın uymaları gereken tarafsız Ustelik önümüzdeki Senato seçim lıkla bağdaşmadığı ortaya çı lerine de gölge düşüren böyle kar.» bir karar, Basbakan'ın onayı olBildiride, CHP'nin geçen yıl madan almamaz. Eğer almmışsonlannda Sıkıyönetim bölgelesa, devlet yönetimindeki anarşi ri içinde ve dışında yaptığı açık eğilimi çok ileri ölçülere varmış hava toplantılannda hiçbir ola demektir.ıı yın çıkmadıgı bildirilmiştir. Hükümeti oluşturan partilerin, Sıkıyönetimden siyasal amaçlarla vararlandıklannın somut bir örnekle açıga ^nırulduğu da kaydedılen bildiride, şöyle denilmiştir: «Türkiye'de iç güvenlik gitgide bozuluyorsa bunun sorumlusu hükümetür ve hükümeti oluşturan partilerdir. Açıktan kışkırrtıklan ve koruduklan sokak ve okul saldırganlanyla iç kargasalığı körüklemektedirler. Böyle bir hükümete Süayönetimin olağanüstü yetkilerinin emanet edilemeyecegini, edilirse kötüye lcullanılacagmı, milll amaçlarla değil, demokrasiyi yozlaştırmak amacıyla kullanılacagını düşünmekte ne kadarhaklı oldugumua Erkekler BEŞiKTAŞ'lN AMiGOSU KATiL OLDU Beşiktas futbol takımınm amigosu Orhan Tathgü, dün sabaha karşı, Şeref Stadındaki gecekondusu önünde tartıştıgı Sinan Ayşut*u tabancayla vurarak öldürmüştür. Amigo Orhan, olaydan sonra tabancasuıı denize atmış, daha sonra da polise teslim olmuştur. Tatlıgıl ifadesinde, olay gecesi gecekondusuna içkili olarak gelen Sinan Ayşut'un kendısinden sigara istedığini, olmadığını söyleyince kumar oynamayı bnerdiğini, bunu da reddedince üzerıne saldırdıgını öne sürmüştür. Boğuşma sırasında tabancasını çekerek ateşlediğini bildiren Orhan Tatlıgil, «Çok yakında adalet huzuruna çıkacagım. Adalet, en hassas terazisi ile gunahımı tartacak ve benim cezamı verecek» şeklinde konuşmuştur. Potografta; Amigo Orhan, olayı anlatırken görülüyor. (Potograf: Erdoğan KÖSEOĞLU) David Braunştayn, Altug Haytu. Nuzhet Abbasoğlu, Fatüı Şen yiiî, Murat Ergın, Yusuf Nahmiyas, Kılıçaslan Mertan, Eafü Yamgoçyan, Ozan Tanyü, Deınir Güknel, Mehmet Evcim, Cem Türkman, Can Altıkulaç, Sinan tnel, Muradhan Arda, Yahya Parıukçuotlu, Selim A. Somçağ,, Omer Birol, Levent Tansel, Tuncay Altınok, Erol Nurnanoglu, Alpaslan Sukan, Sinan Mısırlı, Mehmet Akmandil, Mehmet Duru, Mehmet Zirek, Hasan Umur, Nejat Canıtez, Can Tülümen, Gü ven îlter, Harutyun Şeşetyan, Alptonga üsar, Mehmet Rasit Us, Cüneyt Evırgen, Gökçen Albayrak, Suat Atalık, Mehmet Erktin, Ediz Çiper, Süleyman Ertem, Alp Berk Demir, Cem Büge. Enis Pendar, Ali Mandalinci, Beyazit Luma, Hamit Kalaycıoglu, Tufan Sivas, Alp Berker, Mete Adan, ömer Benion, Togan Müftüoğlu. Tedek «Erkekler» Aytaç Vural, Selçuk Somer, Murat ölmez, Oğuz Yustıf Acar, Tamer Gorgülü, Tunç Geçgıl, Davit Hazan, M\ı"a£a Sokullu, Emre Mürtezaogiu, Oguz Saraç, Cenk Kaymas, lioitsei Gök;ek, Gürhan Dedebaş, Derya Ahmet Biren, Levent Isanlar, Mehmet Ang, îzzet Şahin, Bedri Çetin, Naci ömer Koç, Selim Saraçoglu, Onannes A. GöllU, Murat Katıman, Süha ömer Pasalıoglu, Murat Ertel, Kenan Karabıyık, Tamer Haşimoglu, Hakan Ahmet Oneş, Haldun Savaş, Selim Süner, Batuhan özkaya, Cem Nikravan, Tank Aşkın, Murat Yüdıroğlu, Cem Görgü, Ahmet Yürekli, Batu Ergene. Cem Canbay, Patih Menet, Cem Çapa, Yavuz Dizdar, Ahmet Sanlı, Cem Akın, Puat Üler, Meh met Tekin, Hüseyln Darmar, Kutay Erşen, Kayhan Kemal, Emre Berk, Kapriel Karagözyan, Levent Karahan, Alp Can. CAĞOAS YAYINLARI Yakında çıkıyor: ingiliz Kız Ortaokulu Emel YUcel, Can Gürgen, Nazlı îtken, Ajlan Sunay, Şerife Karademir, Neş'e Erberk, Esra Ildız, Güney Uzunhasan, Lusi Levi, Jenil Sabanoğlu, Oya Yorulmaz. Esra Tüzemen, Ayşe Ankan, Müge Koç, Elif özefe. Uğur Tümer, Remziye Sebük. Dilek • oklav. " Nalan Yalçın, Zeynep Utku, îlgün Yakacıkoglu. Serra Cindoruk, Hamide özrtven. Pınar AID. Aslı Kocaoğlu. Nimet İlgen, Nes rin Bozkan. Suzan Alptekin, Azade Çakır, Karen Arditi, Darala Yaraş, Fatmd Köksal. OKUYUCU MEKTUPLARI lürkiye içi mektup kaç günde gider? Sayın ülastırma Bakanı, Ankaradan Içanadolunun bir köyüne hem de turistilc bir bölge içinde bulunan köyüne postalanan mektubun sahibinin eline kaç gunde geçtığinden acaba tıa beriniz var mı? Bilgi edinmenız ve ilgıleneceğıniz ümidi ile başımızdan geçen bır mektup ışinı Vusaca bügınize sunuyorum. Bundan birkaç yıl once Ankara Hacettepe Hastanesinde karacığer hastalığından yatmış olan Harun Demir adındaki çocuk Nevşehir iline bağü Gülşehir ilçesinin Hacüar köyünde ikamet etmektedir. Hastaneye yattığı zaman adres olarak Ankara'dakı benim ev^m gösterilmıştl. 1975 mart ayı içinde hastanın kontro lu ile yeni bir ilâç türü tatbik edılecegi bu tatbikatın da parasız olacağına daır hastane ilgililerin den evime bir yazı geldi. Ben de bu yazıyı bir zarf içinde yukanda belirttiŞim hastanın buluncîu gu adrese postaladım. Aradan 15 olmadığı için parasız tedavt e^ gun geçti hiçbır haber alamayın tırmek için biraz zanmet de ora ca aynı köyden Ankara "ya gelmiş da çektikten sonra mektup ellebir hemsehrimle sözlü haber gön rine geçmiş. Feza çagmda Türderip mektubu postaladıktan 17 kıyede işte böyle bir mektup 25 gun sonra hastayı Ankara'ya ge gunde yerine vanyor. tırtebildim. Geldıklerinde öğrendim ki mektup halen ellerine geç tbrahim SERÇE memış, neyse hastaneye vardıTezel Sok. 7/17 ğımızda gonderilen yazı elünizde Y. Ayrancı ANKARA MC'nin seçim ittifakı kanun teklifi bugün Anayasa Komisyonu'nda ele alınacak ANKARA (ANKA) Mllliyetçi Cephe tarafından hazırlanan seçim ittifakı kanun teklifi bugün Millet Meclisi Anayasa Komisyonu'nda ele alınacaktır. îlhami Ertem ve arkadaşlan tarafından hazırlanan teklife MSP'nin razı olmadığı belirtümektedir. Seçim ittifakı teklifi ıki bölümden meydana gelmekte, birinci bolümde ortak liste, öteki bölümde ise bölgeler arasında siyasi parti gruplannın oylannın birlikte değerlendirilmesi konulan bulunmaktadır. Milliyetçi cephe partilerinden MHP ve CGP teklifin kanunlaşmasını istemektedir. rtHP ve CGP bu kanun teklitini kısa zamanda Meclisler den çı> rtılarak 12 ekim seçimlerindf uygulanmasından yana oldukk ını açıklamışlardır. Buna kar lık MSP ve AP kendi hazırladı lan teklıl olmasına rağraen 1 omisyon toplantüanna bile kat mamaktadırlar. Bugünkü Anayasa Komisyonu toplantısında CHPİİ üyelerin hazır bulunmaları için kendilerine ayn ayn çagn yapümıştır. Ankara'da bulunmayan CHPlilere ise telgrsd cekümiştir. Catıdaki Yazan: Prot Cavit Orhan Tütengil îsteme adresî: ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İstanbul (Cumhuriyet: 4831) Yedekler Ayşe Hasol, Bilge Uğurlar, Aysun Kuban, Refan öztaş, Banu Berkök, Zehra Dişlioğlu, $ibe Manzakoğlu, Verda Kıvrak, Vikı Gündoğan, Gaye Tezgören, Işıl: Idemen, Rozi Kamhi, Arzu Îşeri, Şeyla Büyükbabam, Nil Tulgar, Zümrüt Bayraktaroğlu, İpek Gftr key, Ayla Şenol. Şehnaz Çehreli, Yeşim Altmtepe, Burçak Gürün. Suzan Kamhi, Saba Gürpınar, Ceylin Atabuk, Selva Hatipoglu. Rozita Eskinazi, Nihal Pişkin, Alev Göktunca, Ergun Esra, Stella Bardavit, Didem Kusi, Ayşegül özsomer. İsveç'te bir Türk okulu gerekli Isveç'm Stokholm kentinde izinli altı binin üzermde Türk işçisi vardır. Bunun yanında izin siz işçüerin sayısı da birkaç yü zü bulur. Türk işçilerinin çocuklan Isveç okullanna devam etmekte ve bir kısmı ancak haftada iki saat Tıirkçe dersi görebil mektedır. Çoçuklanmız küçük yaşta buralara geldığinden Tür kıyeyi tanımamakta oıle Bu nedenle bu kadar genış bır toplulugun çocuklannın egıtımi için ilgililerin konuya eğ'.lmeleıini tsveçte bır Turk okulu açılmaa yolunda girışimde bulunmalarını beklıyoruz. Fevyaz ATILGAN Stoklinlm tSVEÇ A LTI N Cumhuriyet Reşat Hamıt Azız Napolyon İngiliz 24 Ayar 22 Ayar 18 Ayar 5fiO 825 595 575 725 830 79.50 7 9 . 6 0 72.80 72.90 59.65 59.75 558 81U 585 565 7U0 810
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle