Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MİLLİ EGİTİM BAKANLIGI KAYNAYAN KAZAN HALJNDE AP'liler tarafından müsteşarlığa aday gösterilen İbrahim Ethem Başaran da kıyıma uğrayanlar arasında. İ Ankara Ankara •• Ankara Anicara Bakcrn Brdem'e soyadını "Fazilet,, yapması önerildi Milll Eğıtim Bakanhğı, kaynayan kazan halir.e ge!dı. An Naili Erdem oturdu oturalı. atamalar a!dı yürüdü... Buniarın başında Ahmet Nihat Akay'ın müsteşar olması geliyor. Kım bu Xihat Akay? Herkesin aklına bu sonı geliyor elbet. Duyduk ki, Akay, halk edebtyatı derslerinde Yunus Emre, Pır Sultan Abdal, Köroglu gioi haik ozaniarını «anarşist» olduklan içın okutmayan b;r ögretmendir... Gazi Eğitim Enstiîüsünde idi. îlk iş olarak kendisine iki tıygun yarcımcı seçti. İbrahim <"en giz ve Ali Haydar Diriöz.. İkisı ue arkadnşıan taıaundan MriP yanlısı olarak tanınır. tkisı de anlı • sanh talim terbiye nıen subudur. Bu iki yardımcısı kanahyia başladı temizlıge Nihat Akay... Müsteşar bey ve arkadaşlan. doktora yapmış, değerli müsteşar ve genel müdüıieri gözleri ni kırpmadan orta okııl öğretmenliğine yolladılar. ya da sıradan memur yaptılar. Örııeğin, Mesieki Teknik öğretim Miisteşan Doktor İlhan Özdil, doktora yeterlik sınavı vermiş olan İiköğretim Genel Müdu rü Hüsnü Cila, Halk Eğitim Genel Müdürü Doktor İbrahim Kthem Başaran, Planlama Dairesi Başkanı Dokror Nurettin Fıdan bu kıyım arasırda rehberlik merkezinde masa bile bu lamaz hale getirildiler. Kurunun yanında ya? da yanarmış derler, işte öyle oldu Ib rahim Ethem Başaran'ın hali. Söylentiye g'ire Başaran, AP'liier tarafından Bakanlık Müstesarhgı için adaymış. Ancak, top lanan Müdürler Komisyonunda Başaran'ın «olanak», «bu r.enenle», «gerekçe» gibi öztürkçe sö2cükleri kullandığı belirtilmiş ve Genel Müdüriükten Reh berlik Araştırma Merkezine pos talanmış.. Ekrem Kabay. Mehmet Sönmez. Osman Aykul. Niyazi Üusal. Kadir Özpak, Hüseyin Erçelik. Halil Dere, Onıer Kahraman gıbi öğretmenlikten gelme CHP'iı Milletvekili ve Senatörler rrkadaşlarının peri.şanlığını konuşuyorlar. Burdıır Senatörü Efcrem Kabay. arkadaşlarına söyle dedı: Kardesim aama!ar Bakanlıktan değil zivanarian çıkıyor sankı .. Osman Aykul söze karı$tı: Eîbette ya. kazamlmış özlük haklan gasp ediliyor dogrudan ooğnıya. . 31 mart sokakta ve Urıh'.e kalmijtı. Şimdi Milli Eğitim Ba Danıştay'ın TRT'deki telesuç'a elkoyuşunun renkli bir öyküsü var BİR ÇOK TRT GOREVLİSÎ, DANIŞTAY KARARINI ÖĞRENİR ÖĞRENMEZ İSMAİL CEM'İN EVİNE KOŞTULAR. HABER BÜLTENİNDE KARAR OKUNUNCA EVDE BtR ALKIŞ KOPTU; HERKES BÎRBİRİNÎ KUTLUYORDU Danıştay Dava Daireleri Kurulu. cuma sabahı saat 10'da gündemindeki ilk konuyu görüşmeye başlamıştı. Başkan İsmail Hakkı Ülgen, Bahçeüevler l'inci caddedeki evinden Danıştay'a doğru giderken arabasının içinde kendi kendine • bugün iîginç bir tartışma olacakdive mırıldamyordu herhalde. Başkan oturumıı açtı. Kanıın sozcüsü ve raportör. ayn ayrı görüş Ierıni bildirdiler. Heı iki hukukçu da. avukat Profesör Uğur Alacakap tan imzasını taşıyan 4 sayfahk düekçe ve dilekçeye eklenmiş belge 7 lerı de inceiedikten sonra vürütmenin durdurulması isiemlerinde bu lunmuşlardı. Dilekçeye eklenen nelgeier arasında. TRT Genel Müdürü tsmaıl Cem'ın CıımhurbaskanTıa vazdığı bir mektup da bulunmaktavd! Mek tupda. Cem, Cumhurbaşkanına, «Hakkımdaki suç geıekçelerinin tara fıma oildirilmesi ve savunmamtn alınnıası gtıekir. Benı bu makaına sizin imzanız getirdı. Hakkımdakı gerekçeleri öğrenerek savunmamı yapmam. size 'karsı bir görevdir. Bu haksızlığa göz yummayın> demekteydi. Mektup. Bakanlar Kurulu kararı açıklanmadan ya^ılrmştı ve Cem kendisini görevden almaya yönelik anlayışı mektupta «ortaça* yöntemlerı> olarak nıte'enıekteycii. Dava Daıreleri Kuıulu'nda konu ıncelenıneye başlandı. Bazı üyeler. ismail Cem hskkındakı ıddiaların tarafsız bu Bilirkişı Kurulu'nca ineelenmesini onerır.pktevdiler. Bir kısım üyeler de hükümerin bütün gerekçplen scıkladıSını, bu necienle dosyanın lanıamlandıâuu, yürütmeyi durdurma konusunda b:ran önce karar verilmesini ısiernekteydiler. Oturumur sabanki saat leri böyle seçu. Cem'i görevden alan kararname, hem de Yalçıntas'ı aynı gBreve f%tiren Bakanlaı Kurulu kararının iptali ve dava sonuna kadar yürüt meyi durdurma karan istenmektejüi. Damştay, iki işlemde hukaksal bag gördüğünden iki istek de kabul edilmekteydı. Danıştay'ın fcapısmda gazeteciler sonucu beklemekteydl. Gazete ve ajans biııolanr.a vıırttaşlar telefon edıp «davadan bir haber var mı» diye sormaktaydılar. Aynı saatlerde îsmaıl Cem. Gaziosmanpaşa'daki evinde, Ankara Hukuk Fakültesi Ası<=taınlanndan Dr. Adil Özkol. Cem'in görevır.den ayrılması ile birlıkte kunımdan isîıfa ecien Mustzfa Gürsel, Damştay dan hüber beklempkipvriiipr. Avukat Uğur Alacakaptan. Cem'in evinde saat 15e kadar bekleyebildı. Yurı flişina gıdeı eğınden yerine avukat Doğan Tanyer ı Dna karak. evden aynldı Avukat Tanyer de eskı TRT'cıydi. Tanyer. Cem' in evinden aynldıkran sonra Danıştay'ın önünde bir aşağı bir vuka n tur anyor ve Kurulun dagılmasmı bekiiyordu Kapıya gazeteciler doluşmuştu. Kurııl dağılır daSılmaz a\ukat Tanver Kararı öğrendi ve Cem'in evine doğru hareket etti. Cem evinde dostlanyla karan bekiiyordu. Haber biran içınrie dııyulmuştu. TPıT'd* sevinc vardı. Birçok TRT eö revlisı. arabalara atlavıp. İpmail Cenı'ın evıne gelmekteydi. 19 naber;e rinde sarar okununca evde bir alkış Koptu Herkes bırbırıni kutluvor du. Ev bircîenbıre o kadar doldu ki. Kalabalık bir süre sor.ra bahçeye taştı. Ru arada Cem .Aman hocava habeı verelım> diye releîo'ia r koşuyor ve yur ciı.sına gitmek için Istanbnl'a uğrayan avukan Ujıır Alacakaptan ı vıldırım telefonîa arıyordu. Alacakaptan Cem'i. Cem ile Alacakaptan'ı telefonda kutladılar. Cenı'in evinde .MiUi Eğilim Bakanı Ali Naili trütııı ; Fazilet mi Erdem mi? kanlıgında horfladı. Öztürkçe <r>z (izerine Ekrem Kabay atıldı gecükleri kullanmayı yasaklıyu: I .rne: mış. Yazılarda «Saptanrraş, belır Kendisinin soradı Erdem. li. nedenle» gibi sözcükleri kaYani Öztürkçe. Demek ki, soyarahyorlarmış. yerlerine «Tespıt edildi». «Sebeple» fa'.an yazıyor dını tezelden değiştîrip Fazilet yapmalı.. Biz de kendisini «Di'.cı larmış. Fazilet» dıye çağır.nalıyız.. Mehmet Sbnmez'in bu sozleri Tartışma başlıyor Onuk'un Brüksel'den geçtiği haberdir: "Başkan Ford: Demirel fevkalâde kıymetlı bir devlet adamıdır,, «Brüksel 30 mayıs ıa.a.> Attilft Onuk bıldiriyor: Başbekan Süleyman Demirel' in bugün NATO zırve toplantısmda yapmış olduğu konuşma, gerek NATO Genel Sekreteri. ge reksa başta Başkan Ford olmak üzere toplantıya katılan diğer üye devletler hükümet başkanlan, dışişleri bakanları ve delegasyon mensupları ara sında büyük alâka toplamıştır. Amerika Birleşık Devietleri Baş kanı Ford, konuşmadan sonra Başbakan Süleyman Demirel'i tebrik etmiş, dünya meselelerıne ve NATO sorunianna karsı fevkalâde isabetli teşhis ve gö rüşlerinden dolap kendisine tak dirlerini bildirmiştir. Başkan Ford. Genel Sekreter Luns'un üyeler şerefine verdigi yemekte jntibalarmı soran gazetecilere, konferansın büyük bir anlayış ve samimiyet havası içerisinde cereyan ettigini tîade ederek, «Z:rve çalışmalarının dünya gulhü bakımından büyük fayda sa*layacağma lnanıyorum» demişur. Bu arada Türkiye Başbakanı Süleyman Demirerin konuşması ile ilgili intibalarını soran bir Türk basm mensubuna Amerika Birleşik Devietleri Başka nı Ford şöyle eevap vermiştir: «Demirel'i büyük bir vukuflyet ve anlayış içerisinde btıldum. Fevkaiftde kıymetli bir dev let adamıdır. Fikirîert ve görüş leri itibariyle dürjya sulhuna büyük katkılar sağlayacafı muhakkaktır. Gerek dünkü konu? mamız, gerekse bugün Sayın De mirel'in toplantıda jmpmış olduğu konuşma, çok kıymetli un surlar ihtiva etmektedir. tstifade ettim.» (aotor)» Öğleden sonra. tartıjma saat 14.30da başladı. Bu kez Cem'i goTele . Suç rfrden alma gerekçeleri bir bir mcelenmeye başlandı. Saat 17.30a i;el Cem'in evinde. en çok vorulan hukukçulardı Hemen hemer. nerdığınde oylanıa yapılmıs. Cem'in yürütmeyi durdurma istegi. sekız kes. «şımdi ne olaca.s. dıye soruyordu. Bir hukukçu konuyu aydınUı muhalif ova karsı. onüc oyla kabul edılmişti. Dava dilekçesinde bem tı: «Damştay kararlarına uvmamak suçtıır. Siyası, malı ve cezaı sorumluluk» doğurur diye anlatıyordu ki, biri atılıp «ne suçu?» dıye sorunca hukukçu cevap verdi: .Telesuc^ tildi. Evinden televizyon olmayıp da komşulardan televizyon seyredildı. Evinden televizyon o'm'vın d;ı nnmşulardan televizyon sevre denlere «telemisafir» dendi. Sonra «telespor» programı yapıldı. Siyasi ıkndar bu karan dmlemezse. «;elesuç> ışle?nış olur. Bakalım «telesuç» sanıklan nasıl boy gösterecekler? Bir canlı y m ym yapsalar da öğrensek.» TRT'NİN GENEL MÜDÜRLERİNDEN YENİSİ KİM, ESKİSt KİM? Ankara Gazeteciler Cemiyeti, dün akşam için TRT'riirı eski ve yeni Genel Müdürleri onuruna bir kokteyl partı düzer'"iııi":tı. Cemiyetin üyelerine yolladığı çağrı vazısında, eski Ger.el Müdür olarak îsmail Cem'in, yeni Genel Müdür olarak da Nevzat Yalçmtaş'ın adı geçiyordu. Ancak, her iki Genel Müdür ıle ılgüı hükümet işlemîerinin Danıştav tarafından durdtırulmasına karar venlince, ortaya bu parti ile ilgili yeni bir hukuki sorun cıktı. Ayrıca îsmail Cem, «Karar bana tebliğ edilince gidip görevime başlayacagırn» dedikten sonra, bu sorun daha da önem karandı. Kokteyl çağnsı açısından yeni ve eski Genel Müdtlr Kım sayılacaktı? Yeniden görevine başlayacağını söyleyen tstnail Cern mi, yoksa îsmail Cem'den »onra atanan Yalçıntaş mı? Yalçmtas görev başında lken, görevine yeniden başlayacağını söyleyen Ϋm8i! Cem mi? Çeşitll »çılardan bakılmca., değişik kanşıklıklar çelıyordu DU »orular için... PıYAZLI ve Nİy>vzu E (.LVRELEöiMDtN iîift BÖLÜMu CEİ>H£ Çankaya'da "Yumuşama,, konusu ve sert tartışmalar Dışişleri Bakanı Ihsan Sabrl Çağlayangil Brüksel'e gitmeden 3nf>e Amerikalı Eugene Rostov'u ağırladı konuklar köşkünde. NATO dele geliğinden emekliye aynlan Büyükelçi Muharrem Nuri Birgı, Atlanıik Dernegi Başkanı Muharrem Baykam, CHP Bursa Milletvekili Hasün Esat Işık, AP Bitlis Senatörü Kâmran İnan. Amerikan BUyükelçisi Ma comber ve Dışişleri Siyasal Genel Müdürlerinin bulundugu öğle vemeginde çok ilginç konuşmalar yapıldı. Eugene Rostov emekli bir diplomat. Onun koltuğunda Sisco otu ruyor şimdi. 1967 Kıbns krizinden bu yana TürkYunan ilişkilerinı, TürkAmerikan ilişkilerini yakından izlemiş bir Amerikalı. Kardeşi Walt Rostov ise, Türkiye deki rejim bunalımlan sırasında sahneye çıkan bir ekonomisttir. Eugene Rostov da kardeşi kadar ilginç konuşmalar yapıyor doj ruau. Ömeğin dünyadaki yumuşama politikasını geçerli bulmuyor. Tersine, NATO ülkelennin Sovyetler Birliği ile soğuk savaşının sürdü günü grözden uzak tutmamalannı öneriyor. Konuklar feöskündetö yemekt« bu görüşünü açıklayınca ev sahibi ve ev sahibi eğilimdekCer »eslerinl çıkarmadılar ama, CHP1İ Hasan Işık sert biçimde fearşı çık tı bu görüse, tepeden bir soru lndirdi emekli Amerikan diplonjatına: Yumuşama politikası geçerli değilse, Amerika'nın ambargo ka r»n nasıl yorumlanabüir? O öğle yemeğinde bulunanlar, Brüksel buluşmasının havasinı koklanus sayılırlar. Amerika patron devlet olmakta direnmelc istiyor. Eugene Rostov da, Sisco ya da Kartman ve Kissinger gibi fconuçuyor. Amerika ile Sovyetler Birligi arasında yumuşama olabilir. ama NATO Güneydoğu kanadmdakl iki komşu bu yumuşamayı geçerii laymadan birbirleriyle anlaşmalı... 19 Mayıs'a ilişkin hava tahminlerine tepki.er nasıl oldu? 19 Mayıs Gençlik ve Spor gösterileri havanın yağışlı olması ve gösterilerin yapılacağı stad a çamurlu olması nedeniyle er ' telenmişti. Bu karar önce kuşkuyla kar I şılandı. Sustu herkes. Olur ya. doğrudur beİKi. 19 mayıs şünü : beklendi.. Ankara bir haitadan beri yağışlıydı. Eh, meteoroloji 19 Mayıs günü de yağmur yagacağını tahmin etnıi.ş.. Öyleyse. «Beklemek daha doğru olur» de mekti.. 25 Mayıs <rünü olacaktı gösteriler. O da ne «îptâl kararı» alınıvermişti... Neden? Bıraz deşin ı ce «Neden»ler az çok meydana çıkıyordu... İS Mayıs günü. Başbakan Yar . dımcısı Düzce'de konuşnıuştu, «MSP'nin Gençlik günü 29 Mayıs' tır» yollıı sözler etmişıı. İçişleri Baksnı kinıdi1.. Mf'P li Asiltürk. Valı küne bağlı? İçisleri Bakan!ıy:na. Meteoroloji Cienel Müdürlüğü de tiyle. Vs Müdür MSP yaniısı falan deniliyordu .. Ama bütün bu uyarılar Necmettin Erbakan'dan gelmiy^rdu elbet. Meteoroloji de artık ne desindi? Yağmurlu oldugunu söyle se, Başkent günlük güneşlikti. Hani 19 Mayıs günü vanm saat kadar şıpırdamasaydı. iyice kötü dunıma düşeceklerdı va... Kısa cası, diri güçlere. ilerici partilcre, AVitürkçu tepkilere 19 ma yısçılara dayanamamıştı 29, mayısçılar. Ve Ecevit, gezisini işte bu yüz den bir gün enelermvM. <^uma yerine Cumartesiye Ooğu'ya gi: rr.eyi uygun görmüş, pumartesı Nuri Birgi ve Hasan Işık Rostov aslında Muharrem Nuri Birgi'nin Salacak'taki güzel yalısmda bir kaç gün geçirmeye gelmiş, oradan da Ankara'ya uzanmıs. Atlantik Derneğinin üyeleri arasmda yakın bir dostluk var. Nitekim Muharrem Nuri Birgi de Washington'a gidiyor şimdi. İyiniyet elçiliğl yapacak, Nuri Bırgi tutucu diplomatlanmızdan birt olarak tanmır. Yumuşama politikasına Rostov gibi o da inanmıyor. Hasan Işık'm konuşmasını gergin çizgilerle dinliyordu. Ama desteklemediği çok belliydi. Hasan Işık'ı CHP'ye geçtiğinden beri tıiç desteklemediğini saklamıyor laten. Ömeğin şöyle diyor: Vaktiyle Moskova Elçiliginden gelip Dışişleri Bakanlığı yaptjgı zaman, Fatüı Rüştü Beyden sonra en iyi Dışişleri Bakam oldugunu yazmıştım. Şimdi aynı görüşte değilim. Hasan Işık ise kahkahayı basıyor ve şöyle cevap veriyor: Bu defişiklik önemli değil. Çünkü ben o eski mektubu da ciddiy» almamıştım... AA Genel Müdürü habercilikte yine bir çığır açtı Önceki gjn a a.'mn o sabahtan akşama dek tıkırdayarak çarşal çarşaf haber geçen teleksi yıne «Atıl.a Onuk bıldiriyor» başlıklı Brüksel ka;Tiakh bir harika haber yayınladı. Onuk, Zafer gazetesinde kazandığı üsrün yetenekle yine bir oîayı önceden kestirmiş, sayın Başbakammız Demirel'in Federal Alman şansol yesi Schmidt ile neîer görüşeceğıni, görüşmeden sonra gazeteci'erin ona hangi sorulan soracağını ve Demirerin de bu sorulara ne cevap vereceğini önceden, henüz görüşme yapılmamışken kestırivermiş ve öteki gazetecileri a^ latmıştı. Okuyucular hatırlayacaklardır. MC Hükümetinin kurulu? pazarlıklartnın sürdürüldüğü günlerde Onuk yine böyle bir harikayı yumurtlayıvermis, hamisi Demirel' in başına oldukça büyük bir dert açarak hatırı sayılır bir de «ılgıt yemişti. O sefer de Onuk, Demokratik Parti'den kopacak Sadettin Bilgiç komutasındaki Unlü dokuzlarm, partiden isdfa ettiklerini Uç gün önceden bilivermişti. Kuşkusuz Atilla Onuk Ustadınıız, haberleri önceden kestırerelc yazmakla üstün yeteneğini k a n ^ İayabilir. ancak Devletin haber nrpanı Anadoîu Aiansı'nm Cİddl MC iktidarının tadını asıl Hacı Ali Demirel çıkarıyormuş AP'liierin günleri içerlemekle geçiyor artık. Önce MSP'lilerın 29 mayıs yüruyüşünü yaptırmayanlara içerlediler. Sonra da MSP lideri Necmettin Erbakan' m konuşmalarma. Erbakan, partisinm Türkiye' nin en büyük ve güclü partisi olduğunu söyleyince fena halde keyifleri kaçtı. Artık bu kadar da olmaz, diyorlar. Beri yanda geleceğe dönük hesaplar yapıyorlar. Alpaslan Türkeş üe Turhan Feyzioğlu da AP'ye girerse neler olacağmı tartışıyorlar. Başka bir tartışma konusu da Demirel'üı politikası. AP Genel Başkamnın Cephe Hükümetini kurmasını ve Başbakan olmasım partisel değil, kişisel açıdan değerlendirenler giderek çogalıjfor APliler arasında. Şöyle diyor eski AP'liler: Bugün iktidarda AP deftt, Demirel var. Birçok atama Hacı Ali Demirel'in onayından geçiyor. Ticaret Bakanlığı Müsteşan, Ulaştırma Bakanlığı MüsAli Demirel'in önensıyle değiştıriliyor. Adamın bütün ceplen gene! müdür ve genel müdür yardımcısı adaylan ıle dolu... Bu sözler bir vana, Hacı Ali Demırel'uı Kevöne de dıyecek yok. Kardeşi Süleyman Uemırel'in çızgılen çıtrikçe gergınleşıyor. Kıbns sorunu. Merkez Bankasmda enyen dövızler, savunma üitivaçlan derken neşesi kaçıyor İktidann tadını ise Hacı Ali Demirel çıkarıyor. Cuma akşamı Marmaıa otelinde büyük bir ziyafet çektı dostlarına. Artık nacılığı da unutmusa benzer, hac dönüşü içkivı bırakmıştı, şimdi Tekel'i zengin etmek durumunda. Oğlu Yahya uemırel'ın ışleri de büsbütün »elişıvor son zamanlarda Urtaçag still mobüyalara merak sarıp büyük bir dekorasyon magazası açmıştı. Simdi veni açılış'ars tıazırlarıyor. Ankara Istanbul arasında büyük bir ben^Ti istasyonu kuracakmış. AP iktidanm oetrol nr»Htîl.oct InıflanaraİE WA rpni İS