13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
cu smanlı devrinin rr>et".res«> ve oKu'lar.r.cîa Arapça oğreülcügi donemde ÇOK kulianüan bir deyün varciı: «Benim oglum Bins okur, döner döner yine okur..» Yenı kuşak:ar pek bır jey anlamaj bundan. Çünku bu deyur.dekı «Bına» sözcügu, budiğimis «Ev, yapı» anlammda degıl. «Arapça gramerde fııüerın çaüsı konusunu içeren fcıap» aniarmnda kullanılmıştır. Arap gramerinde fiillerin çekıra orneğini içeren kitaba da «Emsile» derlerdı. Bövmek arüamına "elen Arapça «Darb» kökü omek almır ve «Darabe, yadribü, darben, câribün, madmbün. lem yednıb. lemina yadrub, udrup v.d..» çekımi ezberletilir ve eonra «darabeî'ye benzeyen öbür tullenn çeklmı t u örneğe gore yaptınlırdı. Yazmak «ketebe» fiilinın. «ketebe. yektibü, ketben, kâtibin v.d..» çekımi glbi. Küçucük yaşımızda neler, neler çektikri, bu belâlı ve çetrefil konulardan. 4 UMTiM 1971 O OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Benim Oglum Bina Okur Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU dan birî olaratc jflyle yazmıştılc: «. Senben çeki*mesl aüriip gitmekte. Meolise. rejim münak.'vşalan doğuracak ttuanlar sevkedilmek istenmektedir. (...) Seçtm sisteminde dört yıl sonrakl lktidan garaatüeyecek değişiklikler İçin çaüsüıyor. Halbuki bu lşin acelesi yok. Bufüıı koalisyon*. siyasî paıarhklara muhUç değilsin. Seçtiğin \ol gerçekten halkı kalkınrtırms yoln ise, onun metodlannı ara. bul, netice al. ( ..) Bugün Bizansçılık ra Araplık Tfırlmn aleyhine elele verraJşlerdir. Biz Türkler bu defa gözlerimizi dört defll, «ekiz açmazsak. nfuklarımızda dolaşan tehlikeler pek çabuk yaklaşacak ve bir gün ansızın tep»miz«" binecektir. Aıtık uyanalım. Her işte kesemlzden nnce halkımızı dü^iindiifümÜTÜ lspat edplim; ona Türklüçünfl ve Alatiirk devrinde olduçu jıibi bağınısi.hk askını, Kuvayi Milliye ruhunu \eniripn aşılavalım. rürk, Türklüfünü, milll menfaatierini bilsin re rürkün çilesi dolsıın artık!..» (Cumhurıyet. 22 Arahk 1%5) bofuca Afrika rüzgârları gfbi yayıldı yijrda. Biı yin« karfi çıkarak. ajnen îoyle yazciık: «... Bnjrünku Temel Hak ve Hürriyelleri Kornma (aslmda boğrına) Tasans devrinde Türkije'de hukuk devletinl ve Anayasa garantilerinl koruy»cak olan tek dayanak, hakünlerdir ( ..) Şim di tomei hak ve hürriyetleri koruma bahanesiyla hazırlanan tasan yüzünden halkın gözu bnünde yetıiden kısır çekişmelet ba$lıy»cak. «Meclis iş gö remLvor», «Biı demokrsil yapamıyccuz gibl fısıl tılar yine «lıp yürüyecek ve kendilerinde her fenalıjh bir »nda düzeltecek kabiHyet tjbrenler var•a onlan harekete getirmek için sağdan. soldan açık ve kapalı teşvik'er ba^layacak. Hüiâsa karanlık bir devrin eşiğine adım atilacak...» < Cumhurıyet 5 mart 1%">. Bu yazınm yavmlanmasından iki yıl sonr» 1969 seçimlerinden önce AP tarafmdan yayımlanan seçim bildirgesinde «Benim oğ'.um yine bina okudu». Bu bildirge Uzenne yazdıgımız inceleme ve eleştiri yazısında o zaman da şoyle ded.k: • AP bu biidlrge ile bugünkü Anayasayı temelhıdeıı tlcğiştirmek, kısacası. geriye dojfru bir dülen değişikliği yapmak l«teğini acıklıyor. (.. ) Anayaitanın cizdiğî Ukelerden nzaklaşmak. ybnetiml partizan idareye surükler. Partizan id?re ise. en hafifinden. oy alım «ffltımmdan başlavarak. istenl len yasalann büyük paralar ksı^ilığinda Meclisler Çekenier, Çektirenler Bırım bu konulardan çekr.klerimizi şimdl Ataturk devnmiermm bekçis: olan gençler pol:s copundan ve komando muştasından çekiyor. Örnek. yıne «darabe\ Bızim çekimimiz sözlfl ldi, ş:mdi çekenlerınki ise, eylemli ve acıiı. «Benım oglum Bına okur, Döner döner yin» okurı deyımını. ne dövülen ger.çler, r.e &e dovenler ıçm degil. sayın Baçbakan Demirel için kullandım. Cür.kü, Arapça gramerin «Bina» konusu çok giiç olduğundan ve çabuk ögrenilerrediğmden, kolay geç'.lemezdı bundan. Her halde canı yanık bır baba söylemıs olacak bu sö~ü. Sor.ra bu deyim. herhangi b:r şeyi bır rurlü öğrenemeyenler içtn kullamlmak uzere yerleşm;ş dılimize Sayın Dernirel, ilk Br.sbakanlığından berl Anayasayı tumüyle ezberledı ama onun özür.dekı «hukuk devleti» kavramm; ve Batı demokrasısmın sağ ve sol düşunceler arasmda bir denge reıimi olduğunu ve bu ciengeyı kurmak ıçin de ülkede düşün özgürlüğiinün yalnız sağda defeıl. soida da geçerlı ve mesru sayılması gerektıginı bir türlü öğrenemedı. 10 yıl önce, 27 Ekırn 1965'tekl ılk Basbakanlığmda ilk getirmek istediği yasa, seçim sisteminı degiştirme ve «Anayasal özçürlüklerı koruma» adı altında bu özgürlüklen kısıtlama tasarısı oldu. Bız o zaman buna ılk karşı çıkanlar den çıluıntmasi gibi leseo&nsler* ve partizan ınareyi deatekleyen nüfuılu kiçtllere hüUümetve büyük çLkart&j •ağlanmasınm, Idar» tejkilâlının v* öaellikJ* pollsia ba OMI çıkarlıınn bekçisi halln* (etirllmcaİB* kadar gidebUJr ve ımrtizan tdared* bötün banlar »labilir. Eger »Tarih bir tekerrürden ibarettir» »öra dogn Ise, tarih, hukuk v« iktisat kiiltiiründen yoknın bir takım kişUeT yine çık*eak, yin« demagoji, ysüan, tervir, iftira, hllc metodlanyl» dikt» kurmayı deneyetekler v» bu defa dikta rejimini demokrasi diye iiireceklerdlr. Fa kat «nnnç yine hüsran, yino Mtırap, yin« felâket olacaktır. (...) Türkiye'de dikta egüimi deram e<tiği süree* bht, her n* paluya olnna olsun, düşün ee o«rörlüjümüıü knllanıp lyiniyetll nyanlanmıza a n venueyeceğiı. (...) «Hazu ol eenge eğer ister isen SDİhii ualâh.» Bo eenk, küjç kalkan cenıri de«ril. kafa ve kaJem ecngidhr. (...) Aydınlıklar ka ranlıfi her uunan yener.» (Cumhuriyet (, 7, 8 va 9 ekım 1969 ) SUSSA DAHA ÎYÎ... ir alaturka şarkı vardır: Dil yaresini andıracak yare bulunmaı.. Dil, Osmanlıcada «gönül, yurek, kalb» demektir. Pek ünlü olan DU alaturka şarkı da, yüreği yaraü, ya da eski deyunle kalbi kırık bır kisinın acısını duyurmakfadır. Ama ben küçükken çok dir.lediğım bu şarkının ılk dizesini «sörün açtığı yaramn benzeri yoktur» diye yorumlardım. Çünkü o yıllar'da ne gönül yarasmdan haberlıydim, r.e de «dil. ir. «gönül» anlamma geîdiğini biiiyordum. Dil, Turkçemizde «iısan, konuşma aracı.dır. Okulda Ezop'un meşhur öyküsünü de bize öğretmişler: ve dil'in ne yaman bir silâh nitehği taşıdığım anlatmısîardı. Buyüdükçe. okudukça, yaşariıkça, dil denen aracın öBemını dana iyi ka\Tamaya başladım. Dil, ,ainız kışıler arasındaki ilişkileri belıriemekle kalmıyordu. Toplumsal yaşamın saptanmasında belirleyıci bir etkendi, uluslaşmanın temelıydi. uygarlığın simgesiydi, ve dil olmadan düşünce olamazdı. Yaşadığımız hayatın her kesimır.de önemliydi dil... Günlük yaşantımızdan küçük bir örneK verelım; bazan bir guzel kadın için: Sustujju laman çok güzel: hiç konuşma*a... derler. ÇUnMl kadmın beden yapısı düşünce yapısnıa ters düşüyorsa. bu talihsizük ancak konuştuğıı zaman ortiya çıkar. A>nı kural k'işkusuz tüm hayat ıcın geçerlidir. Pohtıka yaşamında dil konusu büsbütun agırlık kazar.ıvor. Öyle sanıyorum ki Bülent Ek:evit'in siyasal bajarısında, kullandığı dilin ve olaylara vaklasımdakı yöntemîerinm büyuk payı vardır. Süleyman Demirei'in talihsizliği de aynı konuda belirginleşıyor. Bu sabahki gazetelerde Demirei'in konuşmalp.rını okıdum: dün geceki televizi'or.da zaten görmüş ve dinlemıştım. îzlenimlerim günden E'ine acılaşıyor. iniafsızlaşıyor. Süleyman Beyi televizyonda seyrederken ilk aklma gelen düsünce suydu: Sustuçıı zaman daha Ivi. keşke konuşmasa... Şimdi Demirei'in konuşma yöntemine birlikte bir göz daha atarsak, düyüncemde ne denli haklı olduğum elle tutulur biçimde ortaya çıkacaktır. Gazeteci soruyor: Hükümetin petrol konusunda cavrimlllî bir politik» izledigi lleri aürnlüyor. bu konuda ne diyorsunuı? Cevap veriyor Demirel: Bunlar nrva .. Neye hiilcümet fayrimillî poütika lıle«rfn? Tani niye hükiimet memleketin menfaatlerini düşünmesln de başkası dfi«nin«ıün? Bunlan savunmak tamamen abesle i«rtical(iir. Niveî Myesini kimse bnlamaz. Oysa lyı bıliyoruz kl dünyada pek çok hükiimet Ulkestnln çıkarlarını düsünemediği için eor dunımlarda kalmıstır. Bunlardan biri «TürkiTe'nin ueleceğini ajhr tehlike altına soktufu İçin» çekilmek zorunda kalrr.ıştır. Bir ülkede hükümetin «ffayrimlllî politika» izledigi somut bir olayla ortaya konduğu raman, o ülkenin BaşbaJcam da bu soruya somut biçimde cevap bulmak zorundadır; dolarla, lirayla, hesapla, ve kanıtlarla kamuoyunu aydmlatmak görevindedir. B Biz de mi Bina Okuyoruz? Sevgili okurlanm; eskl yazüarımdan buraya uzun pasajlar aktardığımdan isterseniz, benim için de: «Benim oğlum bina okur. döner döner yine okur» deyimini kuHanabilirsiniz. Ama liyasal koşullar hep aynı kaldıkça 1%7 terihinde bir y ı zımdan ynkanya aktardığım gıbi «Karanlık bir dönemİD eşiğine (yenideu) adım atma tehükesi sürdükçe. elbette «dönüp dönüp biz de bina» oku yacağız. Yani bir düşün sdamı olarak, «Kafa ve kalem cengini» sürdüreceğız, Bundan daha doğal ne oîab.lir ki!. «Özde? nedenlerden, özdeş •onuçlann; Srdaf tepkilerden. özdeş k»rîi tepkilerin doğacağı. yatası, yalnız fizik orfamda değıl. sosyal ortamda da geçerlidir. DÜZELTME: ÎO nisan tarihinde çıkan «Va*andaşl'.k ve Muhalefet» başlıkh yazımm sondan 25. satırında •Dörtler>den Mareşa! Balho yerine Mareşai de Bono yazılacak. Hava Mareşali Balho 1941' de ttalyan sömürgesi olan Libya"da bir uçak kazasmda can vermışti. Bu ölünün o zaman Mussolini'nin direktifiyle diizenlen'vn bır suikast sonucunda öldiiğü Avrupa basınmda yazıldı. Bu »d yanılgısını bsna bir mektupla «nımsatan okurlarımdan sayın Niyazi Ali'ye teşekkür edenm. H. T. T. Bina Okumayı Sürdürenier Aradan ikl yıla jakın bir zaman geçti, «Benim oğlum döndü döndü yine bina okumaya başladı» ve Meclise .Temel Hak ve Özgürlukleri Koruma Yasası> adı altında bir ta^arı yollanacağı haberi, Seçici Kurul Üveliği OKTAY AKBAL Eyet Hayır KOZA GÜNÜN KÎTAPLAR1 roman dlzlsinde sunar: A. Kadir A. Tlmuçin *' b ü y ü k sorunJuluk iftfr. özeüıkle sanat alanınj a a dalıa da artar bu sorurrJuiuk. Iki kitep, beş kitap, on kıtap arasmda «size i?öre» daha iyısınl seçeceksınız. Kimi zaman bir aynm yapamazsmız, o da iyıdır, bu dal Hatta zaman zaman kendi begenuıiz de degışır. bün beğendigınızı yann beşenmeyebilirsınız, hatta iyice kotü bıılursunuz! Oysa o yapıta ıyi. güzel derken, oyunuzu ondan yana kullanırken kamuoyu 6nünde bir beğeni suçu işlemişsinizdir. Bitmea kışının kendi kendisiyle hesaplaşması, çekişmesi Bur.u bır eanatçı kişilifi, sorunılulugu olan kimseler için söylüyorum. Yoksa, ha o ha bu, deyıp oy kullananlar jçüı değil!..' £debiyat odüllerinin kurulması lçln çaba harcayan. yazı yazarak konuyu canlı tutan kişilerden biri de benim. YerarU görüyordum ödüllerin varlıgını... Sonunda btrtakım edebiyat ödulleri kunıldu, Türk Dil Kurumu, Sait Faik öcLülleri birer gıiçlü kunım oldu. Bu ödülleri ka.'*nan yapıtlar kısa sureds tükeniyor, yeni baskılan yapıhyor. Başka bdüller de ekJendl orüara, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Yunus Nadi. Ali Nacl Karacan, Madaralı. v.b. Her ödül için yargıcı Kurullar gerekli. Beş kişl, on ki?i okuyacak yapıtlan, inceleyecek, toplanıp bir karara varacak. Ama nerden bulacagız bu yargıcüan? Edebiyat dünyamızın ünlülerindan. Şaır, hikâyeci. denemed, eleştirmeci... Glivenilir kaç edebıyatçunız var? Be»), on, yırmi... İşte bunlar oldular bu ödüilere yargıcı, seçici... BeürlJ ki?iler birkaç ödül kunılunda bu yüaden yer aldı... Ben d» eskiden Myle birkaç kuruld» Uyeydim. Sonra her ödül kuruJunun a y n bir beğeni, ayn bir anlayış çizgisinde olması gerektiğini düşünerek ajTüdım blrçok ödül kurulundan. Pir gün oturup yazacagım bir odül kurulu Uyesinin anılannıl Çok ılginç şeyler gördürn çünkü... Benden yaşlı, benden kıdemll yazarlara ödül \rerdim, benden genç kışller de benl ödüllendirdl. ödül kazanana dek aîçak gönüllü davranan kışilerın sonradan «Ne var, benden iyisi var mı?» diye böbürlendiklerini... Almayanlann da «Benl kıskanıyorlar, elleri varmıyor bana oy vermeye» dediklerinl... Yüzüme karşı, «Nasıl v ı o danm elverdi?> diyenleri de gördüm. Kısacası dertll işür Türkiye'de edebiyat ödülleri seçici kurullannda Uyelik. Üzücü, t'oketici, sinirlendirici bir ııgraş... Kazanan «hakkımdır» der, kazanmayan «hakiımı yediler!» Çıkamazaın l$in içlnden... «Yeni Ufuklar«ın son sayısında Vedat Günyol*un bir yazı*ı var, Uyesi bulundugu dört ödülden de çekildığinl açıklıyor: Sait Faik, Madaralı, Sabahattin Ali, Orhan Kemal... Günyol' un seçici kurul üyeliği 1955'te başlamış, Yeditepe Şiir ödülünde. Unutmuş, ben de üyeydim aynı kurulda. Anlatögı olayı hatırladun birden. Anday'ın blr kitabı o günlerde toplatümıştı, bu yüzden de yayıncı onu ödülden çekmişti. Hakkı var mıydı, doğru muydu, büemem. Bizler niye benimsedik bunuî Onu da unutmuşum. Ama yayıncı kitabı çekince »eçicl kurula yapacak bir şey kalmamıştı. Sonradan tartışmalar yarattı bu olay, Günyol «korkaklığımıza, düşünce namusundan yoksunluğumuza verilecekti» diyor. 1958 yıbnda ödülü Edip Cansever kazanmışu. Ama seçici kurul toplanösında Gttayol dışındald tüm oy'ar özdemir Asaf'a verilmişti. ödül kurulu Uyelert topluca birini ziyarete gitmişler, orada, bir İM saat önceki yargılarından vazgeçmlşler, bana da telelonla durumu bildirrnişlerdi. önce başkasını seçip, birkaç saat sonra karar degiştiren arkadaşlara katılmarmştım. Ertesi yıl da bu kuruldan ajTilmıştım. Günyol'un yazısı çağnşımlar yaptı. «Jüri tiyeliği belâlı bir işti» diyor Günyol. Insan dostlaruıı yitirmelc, düşman kazanmak isterse gelsin edebiyat seçici kurullanna girsin.. «... kendilerine oy vermeyişirn karşısında, arkadan arkaya akla gelmez asagıük dedikodularla beni yıpratmaya çalıştıklanna tanık olacaktım. Demek ben Türk şairinin, hikâyeciliginin ve de Türk romancıhğınm canına okumaktaydım. Belki de dogrudur bu yargı! Hakkım ve yetkim olmadan birtalunı seçici kurullarda mevki kapnus, karakuşi yargılarla Türk edebiyatma dağil, eşe dosta hizmet ediyormuşum nıeğer» diyor Vedat Günyol. Bu yüzden de üye bulunduğu bütün edebiyat ödülleri seçici kurullarından aynlıyor. Benim de içtenlikle katıldıgun şu anlamlı sözlerle: «Düşünüyorum da bir türlü anlayamıyorum, bunca hıncı, bunca düşmanlığı. tnsan haksuılık karsısında nvanadan çiKabilir, haksızlık edenlere ver yansın edebiür. Ama asıl insanca davranış, ucu kendine dokunmasa bıle sait «haksızlık. karşısuıa dikilebilrnektedır. tnsan. kendme yapılanlar kadar, hatta ondan çok, başkalanna yapılan haksızlıklara kafa tutarsa, tutabilirse, tutmayı bır insanlık borcu sayabilirse, insanlığını ispatlamış olur. Ancak ve ancak... Insamn dostlanna karşı guvensizlik duyması, onlar taraîmdan aldatılmıs olmasından daha da ayıp ve utanç vericidir diyor I * Rochefoucauld. Yalan mı?» alplerin türküsü savaş bitti keşif ko!u TRUMBO K O Z A YAVTJLAFd/ KİTAP «SAnUAN K'. > 836. k BATES andersen KliBRITGI K İ Z (masallar) Of»et, renkll, blrinci hamur 15 lira # Vietnam Şiiri f> Filistin Şiiri # Portekiz Sömürgelerl ıırı Her kit«p 10 lirs P.K. 58 Beyoglu, lstanbul Ne yazık ki Demirelin kullandıgı yöntem ve dil, bir başkadır. Aynı yöntemi bir başka sorjda daha görüvoruz. Bır gazeteci Ba$bakana şu soruyu yöneltiyor: Gnrey Vietnam'dald yeni hükümeti Törkiye tanıyaeak mı? Cevap: Buçün Için Myle blr dıırurn yoktur. Ne lcap var. ne Ihtlyaç var... Oysa bir devlet adamı olaya bu dille ml yaklaşır? Asyamn dogusunda veni bir dünya oluşuyor. Bu dünyaya şimdiden bunca katı b:r dille karşı çıkmak, bizim ulusal çıkarlarımıza yararlı mıdır? Cezayir Kurtuluç Savaşına karsı çıkmamızm bedelini sonradan ödemedik mi? ABD, Çin Hindinden kesenkes çekiliyor, ama çu dağdağalı Rİinlerınde Washington bile Ankara kadar Güney Vietnam Devrimıne teplci göstermiyor; saygıyla karşılıyor. Türkiye'de bır Başbakanm gelecekteki türn olasılıklan şimdıden düşünerek uluslararası bir oluşuma daha esnek bir dille vakla$ması gerekmez mi? Yazımızın baçında sCylediğimlz gibi, dü önemlıdlr. Ama Demırel'in dili yarüı^, Demirel olaylar» «cık düsüvoT; bir lider televizyona her çıkışmda: Sustugn nunan daha iyt, keşke koıratjnuaa. dedirtir•e, varhğı, hem kendisi, hem da ulusu açısından bir talihsizlık sayılmalıdır. GÜN IŞIĞINA ÇIKTİKÇA Dört tanat ve edebiyat ödülü kazanan Mehmet SALtHOĞLU'niın Yeni ÇIKTI. DUsun, sanat, toplum ve birey konulannda. 45 a y n yazısı (deneme • elestirme) blr arada. Kitapçılarda saülıyor 250 S. 15 TL. Genel Dagıtım: BATEŞ BAYİLtK tmzalı isteme Adn Bülur Sok. 21/8 Kavaklıdere ANKARA angel karaaliçev ELLİRİ ÖPİR (masallar) Ofset, renkll, blrinci hamur 20 lira ARKADAŞ KİTAPLAR Cem Yayınevi Cağaloğlu İstanbu! YENİ DÜMYA SOSYALİZMSORUNIARI |mayı$sayısıçiktt 1 mayıs çagdaş proletarya sosyalist devrimin itici güçleri küba devriminde işçi sınıfının rolü sosyalist ahlâk alvaro kunyal pratikte çagdaş faşizm batı alman emperyalizmi nâzım hikmet'in duruşmaları 6 ayltk S0, y\Uık 100 lira p.k. 1222 istanbui attUâilhtm TDKSİİRODULU TOPLU İSTEKLERDE 25 İNDİRİM YAPILIR markslzmleninizmin ideolojik ve mUGIELR politik düsmanh WERNER*KELLER ben sana mecburum3. btasim maoizm • bulgar bilimler akaderr»sinin cagdaş toplumsal kuramlar enstitüsü • macaristan ulusîararaa iii$kiler enstitüsü • alman sosyafist biriik partisi merkez komitestne bagfı toplumsal bilimler enstitüsü • polonv a birlesik isd partisi merkez komitesine baglı marksizmleninizm'in teme! sorunlan enstitüsü • sovyetler birligi komünist partisi merkez komitesine baglı marksizmlenlnizm enstitüsü • sovyet sos^alist cumhuri>etler birligi bilimler akademisine baglı uzak ctogu enstitüsü • çekosla\ak>3 komünist partisi merkez komitesine baglı leninizm enstitüsü bilim işçilerl elbirligf>fe hazıdanmıştr. Ruh çagvma > l L ipnatizma ParapMkotop.Teiepati ve Fatc*ğ«n k«vanM< dünyaI J sna gtrmek için gerekfi jg TEK KlTAP! \t KOZA YAYINLARI'NDA! sırtlan payı hangi batı/. agınucuy DOLUDİZGİNDİZİSİNDE ŞAKLABANDANSONRA GENE OLAY YARATACAK B!R KİTAP DAHA SUNUYORUZ !.. • Pratikte Periferik Vena Hastalıklan V.'VRlSLLNtN KtTABN Fiyatı: 60 TU • Pratikte Periferik Arter Hastalıkları Fıyatı 40 TU YENİ DÜNYA'ya yıllık abone olana liralık kitap verilir. Dr. Hüsnü UMAN öncu kitabevi Bütün kitapçılarda buluuuı Ortaklar C«d. î MecidiyekSj • Tel: M 16 S O DUYURU DİCTONNAIRE ECONOMIOUE ET SOCIAL Hazırlayanlar: Maurice Bouvier Ajara, Jean İbaroîa ve Nıcıias Fasquarelli. Editions Sociales tarafından Fransa'da 1975'de yayımlannjiş olfın va yukanda orıjınâl adı ve yazarları belirtılmiş bulıman kıtabın Türhıye'de yayım hakkı SOSYAL YAYINLAR tarafmdan satın alınmıştır. Türkçe çevırisı SOSYAL YAYINLAR arasmda yakınoa çıkacak'ır. Sayın edıtörleıe, kıtabevlerine ve değerli okıırlanmıza duyurulur. SOSYAL YAYINLAR P.K. 7 K lstanbul 1 •»•••»•••••••••••••• 'RENEVICTOR PILHES ronâîngıın,' SELKAN YAYIN'LARI Kuruosman Caddesı No. 38 kat 2 1 f koral yayınlan • v.ı.lenm REVİZYONİZM ÜZERİNE 10 Lira İsteme Adresi: P.K. 907 lstanbul • • • Doç. Ur Nıiıat Bostanc) • Bütün doktorlara ve şeicer nastaların» yararü olan • kıtap, Fıatı ( ; lira H • OdemeU 70 ııra ŞEKER HASTALIĞI FASİZM SONRAS! AVRUPA ^^K^^^t*2 * • tYAEHRENBURG ROMAN EYAYİNLARI • •••••••••••••••••••• 4 • • * öderaeli tsterae: H.K 67 J Patıh lütanbul «Çağdaş insanın suratına atılmsş gerçek bir yurnruk; dizboyu rezalete batmış iş çevrelerinin serüveni. Kitap insanı sonuna kadar sürüklüyor. Güzel bir yspıt, üstelık betonarme sağlamlığında...» ~ Matthieu Galey, LEXPRES3, 15 lylu", 1974 • • • • {
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle