Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CTP Genel Sekreteri: 'Taslak, hakimi mutlak bir başkan yaratıyordu, • ANATASA TASLAÖINDA TEMKL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İKÎ BÖLÜMLÜK BÎR MABDB ÎLB GEÇÎŞTÎRİLMÎŞTL OYSA 1960 TARİHLt BCBRIS CUMHURÎYETÎ ANAYASASININ BU KONUYA ÎLÎŞKİN DOKUZ SAYFAUK 30 MADDESÎ VARDI Kıbrıs'ta anayasa oykusu a• | • a a a • KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA DtKTA REJİMÎ GETÎRECEĞÎ ÖNE SÜRÜLEN ANAYASA TASLAĞININ NİTELİĞt ÎSE BÎR HEYET YOLLANARAK ANKARA'DAKİ İLGİLt ÇEVRELERE DUYURULDU. ATATÜRK İLKELERİNE AYKIRI DÜŞMEKTEN DE SÖZEDİLDL izzet Rıza YALIN Aşırı solun paralelinde, ihanet gibi suçlamalara aldırmayarak çetin bir uğraşverdik; sonunda bizim "evet,, diyebileceğimiz bir Anayasa ortaya çıkmış oldu,, Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu MecUsi, topUm 17» »aat siiren hararetU oturumlarından birinde„ Anayasa taslağında öngörülen rejimin bir şef, bir otorite rejimi olduğu açıktı,, Kıbrıs Federe Türk Devieti Anayasa Taslağınm, 28 mart öğleden sonra topianan Kurucu Meclis üyelerine dafıtılmasınaan önce, Denktaş'ın gazetesi «Zamannın, aynı tarihli özel ekinrten sabah oicu ma olanagını bulan sendikalarla, kuruluslar, yoğun bir ıncelemeye giriştiler. Çağlayan bölgesmdeki modern binasında topianan ve ilk bildi riyi yayımlıyan İlkokul Ögretmenler Sendikası'nın yinetim kurulu, «Anayasa taslağının, komisyondan çıkan biçimiyîe Atatiırk, ilke ve devrimlerıne açıkça ters düştügü inancı»na varmaMa: «Türk toplumıına. büyük Türk ulusunun ycinelıliş biçimıncien başka bir yönetiliş biçiminin sunulmasına kesinlikle karşı» çıkmaktaydı. Bu kar=,ı çıkıştaki neden, «taslağın, yasamayürütme yargıamme memurlan ve güvenlik kuvvetlerinı atama yetkisini Devlet Başkam'na vermesı: ulusun egemenliği yerine kişi egemenligi getirmesi»ydi. îktidar gazetesince, (üyelere şanraj» olarak nitelenen bildirinın sahibi ögretmenlerin trpkisini. özgürlük Grubu'nun bildirisi izlectt. «Temel konulara ilişkin görüşlennı, meclise, Türk toplumuna ve yüce Türk ulusuna sunmayı kaçımlmaz bir ödev sayıyorau» Özgürlük Grubu... Ve divordu ki: «Yenl Anayasa taslağı, Danş harekatı sonrasmda. toplumumuza çağdaş örneklere uygun, ozgürlükçü, demokratik bir parlamenter rejim esasına dayalı bir anayasal düzen çetirüeceği umutlarını, tümüyle ortadan kaldıncı ve hayal kıncı olmuştur. Grubumuı, taslağın kabulü halinde dofaeak siyasal rejimin, toplumumuzun ihtiyaç ve özlemlerini yansılmryan bir başkanlık diktatoryası olacagından kuşku duymaktadır.» Kurucu Meclisin tek sıyasal grubunu oluşturan saylavlann. bana özel olarak da anlattıklarına göre, «özgürlükçü ve parlamenter rejimi tüm olarak reddetmekle yetinmiyen taslak, parlamenter rejimle başkanlık rejünini bağdaştıran bir «Orta Yol Rejimisni de saf dışı etmekte; Devlet Başkanuıa, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda öngörülenlerın de ötesinde diktatoryal yetkiler tammaktaydı. Bu ise, Türk toplumunu ilerıye değü, geriye götürecekti..» «Yasaların baskanca mecHse gerl gönderflmesl ?e tnı durumd» aynen yayımlanabilmesi için üye tam sayısının üçte ikisinin oyu ile kabul edilmesi» koşulu kukla bir meclis yaratacaktı... Türkiye'ye karşı olmak Ustalıkla hazırlandı Kıbrıs'taki görevlilerin Dışişleri Bakanhğıyla TürMye'deki makanılara yansıttıklarınm ışığında, son derece titizlik ve ustaca hazırlandıgı anla.şılıyordu anayasa taslağının . Yeni taslağı hoş gösterecek «elma şekeri» durumundaki temçl hak ve özgürlükler. 2 bölümlük bir madde ile Avrupa Insan Haklan ve Ana Hürriyetleri Sbzleşmesi'ne deginilerek geçiştirilmiştı. Oysa, 1960 Kıbns Cumhuriyeti Anayasası'mn, bu konuya iliskın 9 sayfalık 30 maddesi vardı. Taslağın 13'üncü maddesinin ikinci bölümü de. başkana, «devletin işiemesini güçleştirerek meclis seçimlerini yenileme yetkısi veren» «durum»un neler olabileceğine ışık getirmemekteydi. Bu ıse, Devlet Başkam'nı. yetküerim kötüye kullanmıya itebilirdi. Bu durumların kamu oylamasıyla saptanması diîenıyordu, böyle düşünenlerce... Sonra ekliyorlardı: Görüşlerine başvurduğum kişilerin blrleştiklerl bu düşüneelere katılan ve aDenktaş yanlısı» olarak tanımlanan üyeler de vardı. Vardı ya, çoğu. başlannda, iki «Damokles Kıhcı» bulundugu duygusu içindeydiler. Biri, ögretmenlerin, «bu taslaga «evet» diyenlerl, Türk toplumuyla büyük Türk ulusuna siöıyet edecekleri»; ötekisi tse, lkt<dar gazetesinin yazdıklannın değerlendirmesi içinde «anayurda karşı sayılmak» korkusuydu. Nitekim adlannın verilmemesini istemişlerdi benden... İktidar gazetesi «Zaman»a göre, sMecliste anayasa taslagı üzerinde konuşanlar, iki bölüme aynlabilirdi. Bunlardan birincisi. anayasayı hazırlıj'an seçkin profesörlerle seçkln heyetin sundugu taslağı objektif açıdan deöerlerdiren. Türkiye'ye bağlı ve ona eüvenen çopi'nluk, öteki i?e, «özgürlük ve demokrasi» bayTağı altına saklanarak birçok seyi bildikleri halde bilmez şörünen 510 kişiydt. Bunlar, her şeyıyle anayurda bağü olan bu toplumun düşüncesini bulandırmaya çalışmaktaydılar.» EKREM t'RAL Kurucu Meclis'e Memurlar Temsilcisi olarak katılan Iral. şöyle diyordu: «Anayasa Komitesl, başkanlık rejimlnl savunmak isterken bu rejimin sakatlığını ortaya koymuştur.» Durum Türkiye'ye duyuruluyor Anayasa taslağının yarattıgı pörtls ve düşünce Wr!i5iylevdi M, mecliste temsilcisi bulunan 9 kuruluşun 6 üyesi, Mülkiyeliler Ortadogu Akademililer Birliği, Mühendis ve Mimar Odalan. Eczacılar Birliği, Memurlar. îlkokul ÖŞretmenler Sendikası, Orta Eütiın öğretmenler Birliği temsilcilerl, kamuoyuna da ortalr bir bildiriyle seslenecekler: «parlamenter özgürlükçü demokrasiyle hiç bir iliskl«i bulunmıyan taslaktaki düzene karşı, demokratöc bir tnücadele baslatmayı tarihsel bir öder sayarak, durumu ilgililere anlatmak üzere Uç arkadaşlannı Türöye"y« göndermly» k»r»r verdiklerlnl» açıklıyacaklardı. Artık «Altılar» olarak anılmıya başlanan Mustafa A kıncı. Fatma Beıer, Alpay Durduran, Ekrem Ûral, Turgrrt Mustala ve özker özgür, «önlerindeld taslağın, toplumla temsilcllerine yetki tanıyacak yerde, bir tek Jdşiye olağanüsttl yetkiler verdiğlnl» tekrarhyorlardı. Deferlendirmelerinin ışığında, «bu anayasayla monarşik bir rejim doğacak; devlet başkanı, kralhklarda olduğu gibi yünltmeyasama ve yargı organlarmı denetiml altına alabilecektl.» Israil'de suç oranı hızla yükseliyor • SON ZAMANLARDA ÖZELLİKLE YÜKSEK DÜZEYDEKt YETKİLİLERÎN KARIŞTIĞI BÜYÜK MALÎ SKANDALLARIN PATLAK VERMESt GENİŞ YANKILARA YOL AÇTI (Dış Haberler S«rvisl) TEL AVİV tsraü'de halen Ortadoğu anlaşmazlığının dışında en aktüel sorunun suç oranındaki artış olduğu bildirilmektedır. Son zamanlarda ülkede suç oranının büyük bir hızla yükselmesi, îsrail'li yetkililerde derin kuşkuya yol açmıştır. Adli suçların yanısıra özellikle yüksek düzeydeki yetkililer arasında büyük yolsuzluk olayları da sıklaşmıstır. Son zamanlarda bu nitelikte iki büyük skandal patlak vermiştir. Bunlardan ilkinde, büyük, bir lnşaat şirketinin başkanmın (Mıchael Tzur) İsviçre'ye milyonlarca dolar kaçırdığı ortaya çıkrmştır. Olaym ilginç yönü Michael Tzur'un hükümet çevreleri ile yakın ilişkileri olduğunun bilinmesidir. ÜNLÜ ZENCt MİLÎTAN ANGELA DÂVİS, İLGlNÇ YAŞAMINI YAZDI (Dış Haberler Servisl) Ünlu rencl militan Angela Davis, 31 yasuu yeni doldurmus olmakla birlikte geçirmis oldufcu deneyler kamuoyunun, «Alro» ıl pi saç biçimiyle tamdığı genç kadını, kuşkusuz yaşının gerektirdiginden çok fazla olgunlaştırmıştır. Angela, ilginç yasamım kaleme almış bu kez ve satırlann gizleyemedigi büyük bir insan sevgisi, gerçek bir aydın olan Angela'nın bilimsel analilinde başka bir boyut kazanmıştı. Amerika Birleşik Devletlerinin ırkçt Güney eyaletlerinden Aiabama'nın Birmingham kentinde, gerçekte küçük zenci burjuvazisinin bir ürünü olan Davis'ın çocuklugunda Mac Carthy'cilik, ABD'yi kasıp ka^nırmaktadır. Bir nevi hârika çocuk belirtileri varen küçük Angela, edebiyat, pıyano ve danstaki başarılannın bilincine vardıfmda, o güne dek beyazların tekelinde sayılan aşamalann. pekâlâ bır siyah tara fmdan da gerçekleştirüecegini gözler. Hukuk kılıklı dikta düzenl Angela Davis bugün 31 yaşında; genç kadının gözünde marksist analizin milliyetçi zenci hareketinden daha tutarlı olduğu öne sürülüyor. Davis, bir zamanlar ABD'nin en tehlikeli 8 kişisinin arasında sayılıyordu lerinin eserlerini okumaya verir. 1962'de bir Avrupa gezisinde, Paris ve Helsinki'de, gençlik hareketleriyle ilgilenir. însanları ayıran duvarların birinin dil sorunu olduğunun bilincine varan Angela, ertesi yıl, Fransız edebiyatını «yutar». Çocukluk yıllann Ve «Türk toplumuna lâylk gorülmek Istenen bu hukuk fcftklı dikta düzeninl getirecelc anayasa taslağının Tftrattığı durumun vahametini demokratik örgütlera, basına, özeütkle «kurtancı» saydıklan Ecevit'e duyurmak üzere» Altılar'dan tiçü • T. Seaer, M. Akmcı T« T. Mustafa TUrkiye"ye uçuyordu. İlkokul öğretmenlerl, «anayasa taslağınm kamuoyunda yeterlnee tartışılmadan alelacele meclisten geçirilmek lstenmesinin gerlsinde birtakım baskıların yattığı» kuşkusu lçlndeydi. Bundan ötürüydü M, «temsilcilerini, TUrk toplunıuna reva görülmelc Istenen r*Jimi, büyük TUrk ulusuna şikâyet etme dUşüncesiyle Ankara"y» gönderdiklerini» açıklarken, ŞTI isteklerde bulunuyorlardı: «Toplum yönetiminde, başkanm tarafsıs ve topariayıeı olması: raeclis tcinden seçilmesi; basbakanın meclis tlyelerl arasından frörevlendirilmesi: programını hazırlıyacak basbakanın güvenoyu için meclise basTurması; yargı orgamnın bağımsız olması; tüm yetkflertn mecliste toplanması...» Curnhuriyetçl TUrlc Partisi*nin bu alandakl görüslerinl sordugumuz Genel Sekreter Naci tTsar da. «ta3lakta, demokratik parlarnenter sisteme yer verilmedlgini» tekrarlıyacak; şöyle diyecekti: «Öngörülen rejim, bir şef, bir otorite rejüniydi. Taslalc, hakimi mutlak bir devlet başkanı yaratıyordu..» Taslak tartışılırken... Günlerden 3 nisan 1975, saat 10.15*0. Kurucu Meclis, Denktaş'ın baskanlığında toplanmış; taslagı görüsmeye başlamıştı. Söz, Kurucu Meclis Anayasa Komitesi"nln raporuna okuyan komite üyesi avukat M. Çağatay'ındı. Leymosun Milletvekill Çağatay komisyon adına sunduğu raporda, öteki üyelerin görüşmeler önee sıyle sonrasındaki şiddetli eleştiriierinin bir karşılığım ve anayasa maddelerinin gerekçelerini sıralıyordu: Sözcüye göre, «Kıbrıs Cumhuriyeti'nln uluslararası yüklemlerl ni, Türk toplumunun gereksinim ve lsteKerini gözdnüne alaralı olabildiğl kadar birleştiricl bir metin hazırlanmasma çauşılmı$tıı Konute, avnca, Devlet Baskamna meclis seçimlerini yenilemı yetkisl tanınmasınrn gerekçesinl de venniye çalısryor; bu gerekoeyi «yasama ile yürütme arasında çerçek blr dengenin sağlanmak is tenmesi ve yeni kurulan devletlerde, ivedilik ve yoğunhıkla yerinı getiriimesi gerekli hizmetlerin hic bir aksamaya ugramadan yapı labilmesi için yasama ile yürütme arasında tam blr işbirligl v( âhengin sağlanmssı» olarak gösteriyordu. «Bu yetkiye karşılık da dengenin korunabilmesi için. meclise de, basbakana karşı güven sizlik belirtme olanagî tanındığını» belirtiyordu, komite... özgürlük Grubu'nun tek hukukçu üvesi Veziroğlu Ise. «yeni ana yasanm toplumda iç banşı saŞlayıeı bir anayasa olması şrereŞini: savunuyor; «oysa taslağın, aynen kabul edilmesi halinde toplumı bir padişahlık rejimi geleceği» uyansında bulunuyordu. «TaslaSıı başkana erkeği kadm. kadım erkek yapamamaktan başka her yetkiy verdiğini» söyliyen Veziroğlu, bu konudakı görüşlerini bana da an latırken; « Bu anayasa, padişahl* anayasasıdır» diyordu. Aynı gnıptan özker Yaşm da, Beldroğlu'nun, «taslagm katı b1başkanlık rejimi öngördüğü» görüşünü tefcrarlıyor. ancak daha iler giderek, «bunun bir diktatorya oldugunu» söylüyordu. Öğrenciyken Şiddet aleyhtan Martin Luhter Kingin çabalanna karşm, sürekli zencilere karşı şiddet na reketlerinin giincel olay olduğu Birmingham kentinde öğrenciy • ken, New York'ta bir lisede ögrenimini tamamlamak üzere bir burs kazanır Angela. Bu aşama, aynı zamanda «Komünist Manifestosu» ve Manc ile ilk tanışıklığıdır. îki yıl sonra, Massachusetts eyaletinde bir Musevi Üniversi tesüıin bursunu kazanmayı başaran 17 yaşındaki genç kız, bu kez kendisini, Camus, Sartre ve diğer Varoluşluk akımımn öncü Savunma Bakanhğı Bunun hemen ardmdan bu kez Savunma Bakanlıgı ile ilgili bir skandal patlak vermiştir. Bazı iş adamlarının savunma Bakanlıgı yetkililerine büyük rüşvet vererek, önemli ihaleler aldıklan iddia edilmiştir. Yüksek düzeydeki yetkiliierin karıştıkları bu tür skandalların yanısıra, daha alçak düzeyde de suç oram giderek artan bir tuzla yükselrnektedir. Tel Aviv Üniversitesi Kriminoloji Enstitüsü yonetmeni Prof. Shlomo Shobam bu konuda yaptıgı açıklamada îsrail'de suç oranının yükselmesinin nedenlerinin Batı ülkelerindekinin aynısı oldugunu söylemişür. Profesöre göre bu nedenler, iktisadî buhran, sosyal huzursuzluk ve kuşaklar arasındaki uyumsuzluktur. ANGELA DAVİS dan bu yana, okuma gücü, belki en belirgüı özelligi olmuştur. An gela'mn. Aym yıl, Üniversitede, Müs lüman zenci hareketinin öncüsü Malcolm X'in bir konuşması, büyük ölçüde etkiler genç kızı. 1967'de, San Diego Üniversitesinde, Angela, zenci hareketinin başına geçer, ve gene Kalifornıya'da, Amerikan Komünist Partisinin Los Angeles'teki «siyah» kolu CheLumumba Kulübüne yazalır Angela. Gerçekte, Angeıa Da%is, Martin Luther King'den, dahası Malcolm X'ten, Che Guevara, Fidel Castro, Patrice Lumumba'yı üstün tutmaktadır. Genç kadının gözünde, marksist analiz, zenci milliyetçiliğinden daha tutarlı olduğu açıktır. leri mektuplar, mektuplarıdır. uğraş ve aşk 'TOROS DEMİRYOLU,, KONUSUNDA TÜRKİYE İLE SURİYE ANLAŞTI ŞAM «Toros Demiryolu» konusunda Halep'te Türk ve Surıye yetkiliteri arasında 412 mayıs carihleri arasmda yapılan görüşmelerde anlaşmaya vanldığı Suriya makamları tarafından açıklanmıs tır. Toros Demiryolu adı verilen VB tstanbul Şam ve Bağdat'ı birbırine bağlayan demiryolu üıerindeki trafiği düzenleme ve gecıkmeleri önleme amacına ybnelık bu toplantılarda, sımrlarda ortak istasyonlar kurulması, Dogu KKSpresinin saatlerinin gecikmeleri önleyecek şekilde yeniden ay&rlanması ve Halep'in, gereıc lstanbul, gerekse Bagdat'a yapüa cak seferlerde hareket noktası ol maa karara bağlanmıstır. (&.&.) Doğulu Yahudiler Prof. Shlomo, suç oramrun 5zellikle Doğulu Yahudiler arasında yüksek olduğunu da sözlerine eklemiştir. Profesörün bu sözlen ile kastettiği Irak, Yemen ve Fas gıbi ülkelerden gelen Yahudilerdir. îsrail'de bunlara «Kara Yahudiler» denmektedir. Bu Yahudiler toplumun en yoksul kesitini meydana getirmekle ve «Batılı Yahudilere» kıyasla imtiyazsız durumda bulunmaktadırlar. Profesor Shoham'a göre, Doğu lu Yahudiler, îsrail'de. ABD'de Zenci ya da Porto Ricoiuların problemine benzer problerae yol açmışlardır. Doğulu Yahudiler, aynı Zenciler gibi, toplumun dışında kalmakta ve kötü muamele görmektedirler. îsrail toplumuna intibak edemeyen bu insanlar sonunda yasa dışı eylemlere başvurmakta ve topluma isyan etmektedirler. Komünist Partisi Üyeliği Komünist Partisine üye olması, Angela'nın Üniversiteden kovulmasıyla son bulacaktır. An cak, «Afro» tipi saçı, ince yüz hatlariyle, kitleler üzerinde anlaşılmaz bir çekiciliği olan siyah kadın militan Angela Davis'i ka muoyuna tanıtan olaylar dizisi, genç kızın Soîedad Brothers (Gü neşin Kardeşleri) kuruluşuyla olan tanışıklığıyla başlayacaktır. Güneşin Kardeşlerinden biri, George Jackson, için, genç kızm kalbi, bir daha şiddetli çarpmaya başlayacaktır. Angela ile George'un biribirlerine gönderdüc 7 ağustos 1970. Bir Caüfomi ya mahkemesinde yargılanmakta olan siyah militanları kurtarıp, mahkeme Uyelerini rehin almaya girişen, George Jackson'un 17 yaşındaki kardeşi Jonathan Jack son'dan başkası değildir. Ne var ki, girişim, silâh çatışmasına dö nüşecek, bir çok mahkeme üyesi ve Jonathan ölecektir. Ancak Jonathan'ın elindeki 380 otomatik tüfek, Angela Davis'in silâhı olarak saptanmıştır. Bundan sonra, FBI'nln «en tehlikeli» 8 kişiden biri olarak aradıgı Angela için, iki ay sürecek kaçış dönemi başlayacaktır. Sonunda, genç kadın, Ne.v York'un 8. ci caddesinde bir mo telde yakalanır. 17 ay süren tutuklanma, ve 12'sinin beyaz olduğu mahkeme heyetinin aldığı aklanma karan, Angela Davis'i siyahlann kurtuluş hareketinin Jan Dark'ı sayılmasına yetmiş de artmıştır bile. Kimin istek ve özlemleri? Bir lider Angela Davis. bugün ırkçıhğa ve «Politik Baskıya karşı Ulusal Birlığin» liderlerinden biridir. Genç kadm, bundan bir kaç yıl önce yaşam öyküsünü yazabilecek bir saat bile bulamazken, zenci hareketinin ikinci plâna düştüğü Amerika'da bugün, uğraşını. aynı heyecanla, ancak bu kez daha banşçı yoîlardan sür • dürmektedir. Alpay Durduran jibi, «fkendi istek ve özlemlerine g8re degil ds halkın istek ve özlemleri yönünde çalışma yapmak ve anayasa ha nrlamak zorunlM)u*u»na inanan üral, raslagı madde madde elesti rirken, «toplumun koyu bır başkanlık reıimi altında geçmişte çek tiklerini» hikâye ediyor; «Halk. diktatörlügü defil. demokrasivi seç miştir» diyordu. O da Durduran gibi, «Halkm başkanlık sistemi i= temedigini. Kurucu Meclis'in, halkm sivasal tercihini telemesi g? rektiğini» savunuyordu. Ve sonuçta, ıtAnavasa Komitesinin başkanlı: reümini savunmak isterken, bu reiimin sakatlığını ortaya koydı. ğuna» işaret edecek; sözlerini şöyle noktalayacaktı: «Bu, başkanlık re.iimi için, anayasa komitesinin hazırladıg ldam fermanı olmuştur.» Işte bu «idam fermanmndan sonraydı M, «rmıhalif» olsun, «mt vafık» olsun bır ayınm yapmadan konusııp görüşlerini aldığımı Kurucu Meclis üyelerinin «Anayasa Taslağı» karşısmdaki btreyleıi hâlâ şöyle diyorlardı bana: «Bekledigimiz, özledığimiz arayasa taslağınm o kadar gerisind bir taslaktı ki, buna şoke olmamak olanaksızdı. Buna şiddetle kaı şı kovmağa ve değişıklik önerileri iunmnya karar verdik. llkeleri saptadıktan sonra öyle de yaptık. «Türkiye"nin karsi sında, Rumlann doğrultusunda, a'jın solun paralelinde, toplum: ihanet» suçlamalanna aldırnıayaraiî, Kurucu Meclis'te çetin btr uj raş verdikten sonra, bizim de «evet» diyebileceğirniz ANAYASA oı taya çıkmış oldu. «Mutluyuz. Cok mutlu.. » ANGELA DAVtS Zencilerin Jan Dark'ı mı?.. BİTTİ