28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 11 Mayıs 1973 YEDİ ANNELER GÜNÜ BUGÜN KUTLANIYOR, ELİF YAVUZ Y1L1N ANNESİ SEÇİLDİ Jrk Aımeler Derneğ!, 100 gsiekâlı çocugun barınabilecegi bakım sitesi de hizmete açıktır. ;ri zekâlı çocukların banna:egi ilkokul niteliğini taşıy^n , Anneler Derneginın toplaaıağıslarla tamamianarak yöneVUâyet ÇocukJan Koruma iğine bırakılmıştır. Sitenin tamamlanraası nedele blr basın toplantısı düzenleyen Anneler Dernegl yöneücileri, binanın 300 öğrenciyi banndırabilecek kapasitede oldugunu ve ilerde yeni binalar yapılabılecek alana sahip bulunduğunn belirterek, «Türkiye'de ilk deta boyle bir bakım sitesi kurma ve onu kanun teminatı altmda emın ellere teslim etmenin gunırunu duyuyoruz. Geri zekâlı çocuklar için ne bakım ne de rehabilitasyon merkezi vardır. Bu çocuklar Anadolu'da vahşi hayvanlar gibi ağaçlara bağlanır, şehirlerde !se bir odaya kapatılarak kendl fcaderleri iie baş başa bırakılabüirler. Oysa tıp istatistiklerine göre °:\> 3 oranında olan geri zekâlı çocukların ° « 2'si eğitilerek ken/ di hayatlarmı kazanabilir duruma getirilebilmektedirlerB şeklmde konuşmuşiardır. Açıklamaya göre geri zekâlı çocuklar için yapüan site 4 milyon liraya mâl olmuştur. Bu arada Türk Kadınlar Birllğl de 1975 yılında TUrklye'd» yılın annesi olarak Elif Yavuz'u seçmlştlr. Ellf Yavuz, Kıbns Ban ş Harekâtı sırasında Rumlar tarafmdan elleri, kollan bağlıyken vahşice öldürülen gazetecl Adem Yavuz*un annesidir. Ajnı kuruluş, dünyada da yüm annesi olarak İngiltere'den Agnes R«ardew'yu seçmiştir. Bu seçime gerekçe olarak. Bayan Reardew'nin Kıbns 'lı Türk çocuklarına yönelttigi Ugi gösterilmiştir. TARTIŞMA Kendi tarihlerinc baksınlar Son günlerde, basın v« Obür kitle haberleşme araçlanndan edindiğimiz çeşitlı kaynaklara dayalı haberler. bize dış dün yada «Türk mezalimi» adı altında ve ne ınsanhk onuruyla ne de ulusal benliğimizle bagdaşmayan suçlamalann yöneltildigi dogrultusunda. Doğal olarak TUrk kamuoyu bu suçlamalan büyük bir tepkiyle karşüadı ve sesinl duyurabüdifin ce yanıüadı. TUrk ulusu olarak bu konuda belli bir görüşümüz var ve bu göruştimüzü, kanıtia nyle birlikte duyurmalıyız. Ben. bu noktadan davrandım... •Ermeni suçlamasısm boyutlanyla lncelemeden önce bır özet yorum getirmek amacında yım. Suçlamanın aynntılan bu yorumun doğrultusunda lncelendiğinde, birtakım gerçekler kesin bir belirginlik kazanacak tır. Türk ve Ermeni halklan tüm geçmişleri boyunca birbırlerine düşman olmamışlardır! Kimilerince dudak bukUlecek bu saT, tarihsel bir gerçektir, çunku «düşman olmak» ve «düşmanrmş gibi gösterümekı ayn anlamlar taşırlar. Ermeni sorunu olarak adlandırüan an laşmazhk, daıma Batıh uluslann TUrk halkını baskı altında tutabildikleri zamanlarda orsaya çıknuştır. Bir başka deyişle, Batılı ülkeler ne zaman göz diktikleri Türk topraklarında zor kullanarak dolaşabilmlş, ya da getirdigi zor ekonomik koşullarla Türk ulusunu kıskıvrak yakalayabildigini sanmışsa Ermeni sonmunu o zaman yinelemiştir. Bunun tek bir açıklaması var: Tutumlanna bir haklıiık ve sorumluluk kazandırarak sömürged emellerinl maskelemek isteyen Batüılar, her emperyalist atüımlanna «Ermeni sorunu» kılıfmı geçırmişlerdir. Bu, bir gölge oyunundan oaska birşey değildir. Dünya kamuoyunıın uğraytığı sortın. gerçeKler değil, görüntülerdir. Bilırsiniz mum ışığında sergilenen perde oyunlarmda görüntüler asıllanndan büyüktür, abartıktır. Sorun, bir kışkırtma ve aldatma sorunudur. Osmanlı yönetimt, smırlan içerısindeki tüm halklara «inanj özgürlügü tanırken Avnıpa henüz feodal yapıya dayaıı tutucu düşünceleri sürdürüyordu. Bu durumda Türk toplumı nun müzik, tiyatro, dil, ınr;ibaacılık, kitapçılık ve hattâ dıp lomasi kesitlerinde hatın sayılır görevler yüklenen Ermenılerin ezilmişliğinden söz edilemez.» Osmanü Imparatorluğunun pajlak yasantısı, giderek bir çoküntüye dönüşünce, Ermenılerin durumu zayıflayacagına güçlendi. Batılı ülkelerin, Turlc halkının sırtuıa yüklendigi, amansız kapitülâsyonlar nedenıyle Ermenilerin de içinde bulunduğu tüm azınlıklan, azımsanamayacak bir süre, yemedik yedirdik, gijTiıedık giydirdik, dersem abartmış olmam. Türk toprakiürında ük Ermenı sorunu, 1878 Ayastafanos antlasması ile başlar. Türk Ulusal Kurtuluş Savaşının bitimine Ka aar Ermer.ilerın kazandığı tum haklar, devrin egemen uluslaruıca sunulmuş ayncahklardır. Ermenı sorununu oluşturan ve bir özgürlük savaşı görünümünü veren ıki etkin ülke, Ingütere ve Çarlık Rusyasıdır. Ingıltere. batmayan güneşini, eıraz da Anadolu ufuklanrda ışıtmaK emelindeyken Çarlık Rus>~dsı da Bofazlara olanaklan ölçusünde yaklasabilmek ve Trao zon Tahran yolunu ışletebılmek istiyordu. Ara sıra, Fransa'nın, «Komşuda pişer, bize de düşer» deyişini benimser tutumlara giriştiği ve öbür iki ülkeye destek olmağa çalıştığı gorülmüşse de çoktan paylaşılan «hakseverUkten» yeterli payı koparamayışı ısrarlannın stlrekliliğini baltalamıştır. Ermeni suçlamalan dış kaynaklıdır; saflam bır dayanağı ve savı olmadığı gibi, ulusal bir çıkan gözetmekten çok, kamuoyunda patlama yarauna amacını gütmektedir. Bu patlamadan kimlerin ne rürlü yararlar sağlayacagı açıktır. Gelelim «Genocid'e»... 19201er de bir ulusal kurtuluş savası vermekte olan Türk Ulusunun Dogu cephesinde sürdürdügü çatışma. amaç olarak ne Baa ne de Güney cephesı çatışmalanndan sojutlanmamalıdır. Bu çatışmamn nitelikleri ise şimdi tarihin derinliklerinden sökülerek şaşılası bir özenle incelenmekte, çoktan kapanan bir dönem bir kez daha yaşatılmaya çalısümaktadır. Bu dönem 3 aralık 1920 Gümrü antlaşması ile yülar önce dügümlenmiştir. Bizler 1975lerin gençlertyiz; ne Ulusal Kurtuluş Savaşımızı gördük, ne de Ermenllerle bir sUrtüşmemiz var. Tarihi geçmlşimlze saygımız olmakla blrlikte ancak kaynak kitaplardan okudugumuz «yaratılmış» düş ınanlıklarm hortlatılmasına Rar şıyız. Kraldan fazla kralcı, geç mişin yanılgüannı, günün so mut olgulan ?ibi gostermek Is İçin tarihe karşı sorumludurlar. teyen ve bu amaçla kamuoyu O ulusların çogunun tarihınde nun zayıl ııoki.a)Hnncfeı> yarar sılınmez kara'.ar msanlık suçlanan rüm ba*nr.z kurulİBr. bı ları vardır Bildilek SEBER lerek ve ıstej'erek bir ulusun onuı ve kişıliğini çiğnedikleri L II/C İngiliz Usesi Boşanma kolaylaştırılırsa sosyal yaşantı bozulur,, TCARA, (Cumhurlyet Bürosu) rtirk Kadınlar Birligi Genel şkanı Günseli özkaya, 1975 ının kadınlar yılı olması nede rle îzmir'de düzenlenen açık ırumda yaptığı açış konuşma da, boşanmalan kolaylaştırlyı öngören yasa önerisine kar çıkmıs, bu önerinin kadın:ek eşitliğinl bozmasının yanı a, sosyal yasantıyı bozacak elikte oldugunu söyleyerek, kümetin ev kadırunı modern köle haline getimıek istedi1 öne sürmüştür. >zkaya, açış konuşmasında 'tle şöyle demiştir: Hükümetin tasansına göre. ne lşçl ne de tnemur sayılan ve günde 12 saatten çok çalışan ev kadını sokağa atılacaktır. Boyle bir yasanın çıkmasına göz yumamayız. Boşanmak için mah kemeye müracaat edenlerin hemen yüzde 9O'ı erkeklerdir. Eger bu kanun çıkarsa hiçbir güven cesi olmayan ev kadınlan tam bir köle haline gelecektir. Mede ni kanunda bu değişikligin yapılmaması gerekir.» Ev kadınlan adına konuşan încl özşahlnler ise, genel başîramnm görüslerlne katıldıgmı belutmiş, hlçbir güvencesl olma yan er kadınlanna emeklilik hakkımn tanınmasını istemistlr. Bu arada, köy kadınlan adına konuşacak kadın bulunamamıştır. Oturumda köy kadınlannın bir temsilcisi olmaması üzerine oturuma başkanlık eden Ord, Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, köy kadınlanna değin bir konuşma yapmıştır. Konuşmasında, köy kadınlarır.ın hiçbir özgürlüklerlnln olmadıgını, mal gibi alınıp »atıldıgını söyleyen Ord. Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu, köy kadınla nnm sorununun türn kadınlann ortak çalışmalan ve eglümle giderilebilecegini, aslında bu sorunun Hlm kadınlann sorunu oldugunu bellrtrnlştir. 800 Belediye Başkanı Türk Belediyeciler Kongresını boykot ettiler ANKARA, (Cumhnriye* Bfiroüu) Türk Beledlyecilik Dernegl Onuncu Genel Kurulunun bugün yapılacak olan seçimine 800 kadar belediye başkanı kesin olarak katılmayacaklannı açıklamıslardır. CHP, DP ve bağımsızlardan oluşan 800 kadar belediyeci adına bir açıklama yapan Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, kurulun bugünkü çalısmalanna katılmayacaklannı ve yenl bir formül üzerinde durduklannı söylemistir. Dalokay, muhtemelen yakın günlerde yenl bir «Belediyeciler Demeği» kuracaklarını, bugünkü koşullar altmda can güvenliklerinin tehlikede DUlunduğunu bildirmiştir. Çileli döneme gene girdik önce Pakir Baykurt «PASAPORT» oaşliklı yazısı ile. ardından Oktav Akbal da ajTiı konuda fcahredicı. çok yaygın acı gerçege degindı ler. Ne var id bu acı gerçegin uygulama alanı nın ne ölçüde geniş olduguna değinmediler Akıl almaz uygulamanın dar nevrede kaidı6:nı sanarak geçiverdiler. Köv EnstitUlen sadece sık sık adlan geçen ücbes •"inlil vazar vetistir mekle vetinmemistir. Savısı? süçlO vazarlar. hukukçular vöneticiler veöşfirmistir Olanak lan ölçüsünde topluma hizmet veren bu sessız "tişilerin neler çektiklerini oldu&u eibt bilebil tnetniz olansksız. Yöreseı ?azetelerin yazarlannın büyük çofunluğu çiip çekerek topluma hizmet veren öğ retmenlerdir Hiçbir karsıhk beklemeden bu hizmeti dtnlenme, eflenme saatlerinde yapan bu çilekeş ngretmenler çirkin politikacılann türlu çeşitli oyunlan İle harcanmaktadırlar Ordan oraya sürülmekte. maas ke«ira cezası kıdem üıdirimi cezası almaktadırlar Yetersiz politikacılann baskılanna Sarsı çıkamayan fakülte bitirmis diplomalı valiler ellerindekl sicil amirligi yetkısine dayanara* devlet hizmetlilerinden oluşan kurullarda oy birligl ile lcararlar aldırtarak bunu yaptırmaktadırlar. Hiç akıllanna eelmez ki bu mağdur kisi magduriyetini eidermek için bir üst kurula. va da Dani'taya başırurur, nakkını alır. Evet çılpkeş ögretmeniere çogunca oy birlıeı iie partizan val'leroe veriien cezalan üst d:sıp!ın Kurulu. va da Danış^av aene oy birliöri ile. ama kimseden Korkmadan, kımspnin etkisi altmda kalrrjprtin bcızar&k na*dıırivetler1 eidermekfdirlpT Ne var Si arada nâretmen tıtcten ci;r<rfin pfiiimı= <>ı»iakta »ndem tpnzilı cezasma çarptırılmış olmakta. topluma kötü kisi olarak söstprilmeKtedır rüm ögretmenler aydınla! vöresel gazetelerde yazarlık edenler bugünlerde tekrar huzursuzluk duymaga başlamıslardır Partizanhk hevulası Kendi r* fröstemnege ne vazık ki baslamıştır DP.. A P döneminin partizanlıklanna dünden razıyız; simdilerde Erbakan ve hele Unlü Türkeş'in insafsızca, mantıksızca partızanhklan tüm aydınlan. memleket severleri eörevden soSutmakta. şu hizmet vılı dolsa da blr (rurtulsam dedirtmektedir Yazar dive Fakir'e pasaport vermeyenler, «Rarıat durmuvor. vazivor. çiziyor. Ona ne? O sınıfrski çofuklarına A.B.C. «Sretsin» diyenler, vnr^yp] «jjTotoVrrip OTİ7(1P vtiz memleket serçeklerine dejine değine hizmet verenleri blT kaşık suda boğmafa çalış&caklar göreceksiniz. Abdullah CEl.tK Emekli ögretmen Adapazan Seçmene sayg] Şu geçtigimla birkaç hafta İçinde AnKara"mn politika çevrelerinde neler olmadı, neler okumadık ve de neler duymadık ki!.. Parmagını ısırmavan talmadr «İstifa» ve politik transferlerin heps) s » şü• ne sığdı ve «Milliyetçi Cephe» Cenabı Hak'tan nıyaz' lann etkisiyle ancak dört fazlasıyle güvene kavuştu. Hayırlı olsun Ancak bu konuda üzerine eğilmeye değer bir önemli sorun var: 12 eldm genel seçimlennde, seçmen yurttaşlann beğendikleri ve lnandıklan partilere verdikleri oylardan oluşan milletvekillert aritoıetigi güven oylaması öncesindeM birkaç gün İçinde altUst oldu. Niçin? Klmileri «vicdan»lara kimilert •cüzdan>lara ilişkin nedenler «ramakla, söylentileri yorumlamakla doğrulan bulma çabasmda... Klmileri de bunun nedenini demokratllt düzenin bazı «zavıf» noktalannda ve «boşluk>lannda görmektedir. öyle ya, yıl blle geçmeden partller aritmetiği birdenbire bozuldu. Günlük ve hatta blr fecellk süreler tçinde istifalar, partiden pertlye geçlşler gördük. Herkes, her gtin toplama çıkarm» İşlemleri jraptı, blr Jlkotul. ogrendsl gibi. Bu gerüntünün normal ohnadıgı artık lyi bllinlyor. Bir hastalık rar bu düzenin isleyiçinde. öyle kl; sayın mületveldllert, partller açısından, kendilerlne oy vgren seçmen yurttaçlan hesaba blle katmadılar, Bu tür aavraruşlara fseçmeoe •aygısızlık» « a verümeyecek midir? Dıırumu, tmk, rekillerini »eçen seçmen açısından ya da «seçmene saygı» açısından düşünmek, incelemek Kerek. BlllndljH gTbl, seçmenler, deSU partlden partiye, partl hstelerl ve sıralannda bile en ktlçük bir defişiklik yapamazlar. Yaparlarsa, begenmediklert bir adayı çlzer, ya da sırasını değistirirlerse o liste «geçersiz> sayıhr. Milletvekillerinin de o dönem içinde partiden partiye geçisleri önlenmelidir. Bu. seçmene sayın demektir. YürürlUkte olan yasalara gflre. denecektlr kl, bu durum yasalara aykın değildln böyle partilerden partilere geçişler Batı ülkelerinde de vardır. tşimlze geldiginde hemen «Batı»yı örnek gösteririz. Ama, baska konularda BatıYı batınr. «kendi bünyemiz»J düşünür ve «kendlmlze uygunluk» aranı nedense... Batı'nın hangi ülkesinde 510 gün İçinde bu ölçüde «gezen ve yüzen oylar» vardır? Ve yine hangi Batı ülkesinde 34 partl degiştlrmiş Parlamento Uyesi görülmüştür? Bizdekl durum «mlll! trade'Vl eedelemlyor mu acaba? Vlcdant kanaat denilen şey ne de ça> buk degişebillyormus meğer! Kim ne derse desin, böylesi transferlerde fSpor kulüplertndekl oyuncular misali) çeşitli söylentiler sürüp gitmekte. «mebus pazarlan» fleyiml gazetelere yansımakta; vicdan • cüzdan kanşımı benserlikler tüm çirkinliği tle yaygjrJasmaktadır . Çare mlT 510 ve natta daha fazla «gezen ve vüzen oy» İçin bu derece ağır söylentllere neden olmak, hem tüm milletvekillert v» Parlamento açısından, hem seçmen tradesine aykınlık vönünden «uygun» ve «demokratik» depdir. öyleyse; bir seçlm döneml lçinde. partilertnin yonetlminl, vönetlcilerinl ve llderinl begenmeyenler va da umdugu «mevki»e yütcselemeyenler her raman «istifa»yı doğal haklan olarak kuUanabilirler. Bu gibiler ya bağımsız kalmalıdırlar va da «ski deyimle «Sinel millet»e dönerler, bir sonratd seçime kadar «Bagımsız» kalma blle söf gotürür. Çünkü. bagıms» seçilerek Meclis'e gelmiş değildirler. Bağımsızlan da bağımsız seçen seçmenleri vardır Bu yöntem uygulanırsa pazarlıklara gerek taümaz, gerçek vicdanlar konuşur. Daha yücesi; seçmene saygı, ulusa saygı ve Parlamentoya saygı denilen erdemlilik jraşar... Kemal OSTÜN Kadiköy tstanbul Kehber öğretmenlik yeterli mi? Gözettiği erekler yönünden. gerçekten çagdaş egitim ilkelerine uygun niteükJer taşıyan, orta dereceli okullanmızdasi rehberlik derslert, ne yazık Ki, pratikte yeterince uygulanma şansı bulamamaktadır. Bu ışie yakmdan Ugili olan bir e*itimci olarak, rahathkla söyleyebilinm Jü, rehberlik adıyla okullanmııa konulan bu yenl komığumuz, klâsik ve bozuk eâitim düzenimize, modern bir aşı niteliği tanyi'Tiııirnuiıi'. Ama öyle sanıyorum M, çok lyi niyetli ve yetenekli rehber öğretmenlerin varlığina karşın, bu aşı tutmayacaktiT. Bu blr geleceğe dönük kötümserlik değü, gerçeğin kendismden çıkanlmıa •onuçtur. Elimizde rehber tumanlar tarafından hazırlanmış, ogrencilerln sorunlannı tarama envanterl vardır ve bu envanterde, ögrencüeri tüm boyutlanyla tanıma, ozelllkle de ortak sorunlannı saptama ereği gözetilmlştir. Sınıf rehber ögretmenlerinln gözetimindeki bu tarama sonuçlan, daha sonra birleştirilecek ve okul çapında, daha geniş anlamda da tüm okullar düzeyinde değerlendirilecekttr. Buraya değin hersey güzel, yalnız, sorunlan tarama envanterl sonunda, diyelim kl, şu ortak sonınlar, özellikle çözüm bekliyor: a) Yoksulluktan dolayı başansızlık B) Bunalıyoruz ve kimseye açılmak lstemiyoruz, c) Hastalık başanmıa engelliyor. d) Karşı ctnsle normal ilişkiler kuramadığımız ve bu hoş karşılanmadığı, tepkiyle karşılandıgı İçin derslerimize de yeterince efilemiyoruz. Ne yapabilirsiniz? Ne yapabiIiri2? Rehberlik servisi olarak ne yapabiliriz. tnsan olarak ne yapabiliriz? Okul olarak, toplum olarak, gençlerin örnek maddeler olarak sıralanmış sorunlanna, veterll ve köklU cözümler getirebilir miyiz? Dikkat edelim. çözüm yollan ftnermek değU, cratik ve uzun dönemll çözümler getirebüir miyiz? Yoksulluklannı kaldırabilir miyiz ortadan? Maddi ve manevi çıkmazlarml çözümleyebilir miyiz? Hastahklanm önliyebildikten başka. hasta 01malanru önleyecek veterli koşullan saglayabilir miyiz onlara? Cinsel ve duyçusal sorunlanna kim çözüm bulabüir? Görülüyor ki, rehber öğretmenlik. valnızca sorunlan saptama düzeyinde kaldıkça, ondan beklenen yararlann peK azı saglanabilecektir. O halde, öğrencilerinüzin sorunlarına çözüm bulabilmenin. blr yerde, daha geniş bir alanda, öerencl ailelerinin. veüşkin insanlanmızın. toplumumuzun. haJkımızm kurtulusundan geçtiSi eerçeğl, bir kez daha ortaya çısmaktadır. Zekl Yusuf BORAZAN Felsefe Öğretmenl öte yandan Türk Belediyeciîık Derneğinin onuncu genel kurulunda çıkan olayda divan başkanı AP Milletvekili Turgut Toker tarafından itham edilen CHP İzmir Mületvekili Yüksel Çakmur bir demeç vermiştir. Çakmur, demecinde milliyetçi cephe hükümetinin. Türk Belediyecüik Dernegl Genel Kurulunda elinl bir kez daha kana buladıgını öne sürmüş, bugünkü demek yöneticilerinln padişahlık yaşantısı sürdürdüklerinl, bu durumun sona ermesinden korkarak da her Arksdaslarmın lsten »tılmasıııı kınayan ORKO lşçilerl türlü tertlp sonucu demeği çökerttiklerini bildirmiştir. Çakmur demecinde özetle şunlan söylemlştir t Bakanın». i,,pözlerl B^ozkur^lar be'ıfnlife başın Uzerlne demir çubuk ve sopalarla saldmya geçmlşler kapatmıştır. ve kan dökmüşlerdir. Anlaşılan co lş yerlerlnde sendikalaşHarbiye'deki merkez mağazaOrko'nua Istanbuldakl 11 lş hergün işlenen cinayetlerde ve tıareketi nedeni ile olaylar da, işçilerin dün ögleden sonra yerinde bir süreden beri İşçiler Çelebi olayında tarafgirliğini keış. 15 işçinin işten çıkanltoplanarak 15 arkadaşlarının işe arasında sendikalaşma hareketi sin biçimde ortaya koyan tçişüzerine işçiler direnişe geçalınmalarını istemeleri Üzerine, başlamış, Sosyal î ş Sendikası i leri Bakanı Asiltürk toplantıya r. işveren mağazayı boşalttıraraK 6 iş yerl İçin toplu sözleşme yet ] bakan olarak de*il, komandolann kisi almıştır. Ancak sendikanın ! yenl tatbikatlannı mutluluk duysözleşme çagnsından sonra işvegusu idnde izlemeye gelmiştir.» renin, sendikalaşmada önemli rol oynayan önce 5 işçiyi, son 2 gün içinde de 10 İşçiyi dahît işten çıkardıgı öne sürülmüştür. Sosyal iş Sıkıyönetim Komutanlıgına bir telgrafla başvurarak, ordu mensuplannın sahibi olduğu iş yerinde, işçilere sendikadan çıkmalan için baskj yapıldığıru bildirmiş, baskının durdurulması için yardımcı olunmasmı iste• tiyatrosunun ve edebiyak rulu adına Başkan Yusuf Yarar miştir. ünlü kişüerinden Vasfı Rı ve Başhekim Emekli Amıral Dr. obu, N'isantaşı Valik inagı Çıkanlan işçl sayısının 15'i M. Ali Işığıgür, Vasfi Rıza Zobu' •sındeki katmı, fakır nasta ya bu davraruşından dolayı tebulması ve iş yerleri arasında yardım edilmesi amacıyla yer değiştirilmesi üzerine dün işSosyal haklardan yoksun ve şekkür etmişlerdir. Ünlü sanatçiler ögle yemeğinden sonra top günlük geçimlerini temin edemez Hastanesine bagışlamıştır. çı, hastaneye olan yardımlarmı lu direnişe geçmişlerdir. Orko iş in lira değerinde olan katın hale gelen sanatçılaıın ve film yerlerinde toplam 275 civarmda işlemleri için hastanede ileride de sürdürecegini belirtmiş emekçilerinin sosyal güvenlikleişçi çahşmaktadır. lan Hastane Yönetım Ku tir. rinin teminat altına alınması amacıyla bir süredir üzerinde çalışılan «Film Sanayii ve Tüm Sanatçılan Güçlendirme Vakfı» kurulmuştur. )rko'da sendikalaşma eylemine ngel olunması olaylara yol açtı /asfi Rıza Zohu >ir katını Ksnat lastanesine bağışladı Yoksul sinema sanatçılarma yardım amaçlayan vakıf kuruldu Vakfın mütevelh heyeti başkanlığına film sanatçısı Hülya Koçyiğit seçilmiş ve vakfın, tüm sanatçılann sosyal güveneelerinin sağlanması, sosyal meskenler, huzur evleri, hastane, dispanser, kllnik tedaviler sağlanması gibi tesisler yanında yardıma muhtaç sanatkârlan refah ve saadete kavuşturmak amacı güttüğü açıklannuştır. Vakfın çalışmalan hakkında 13.5.1975 salı günü saat 10.30'da Gazeteciler Cemiyetinde bir basın toplantısı yapılacaktır. güvenli bir yaşam için Ü GÜVEN SİGORTA Bankalar Cad. No:25 KaraköyIstanbul Tel:494910 BMC izmir'de Pratik Sanat Okuluna ek böliim vaotırdı tZMlR, (Cumhurlyet Efe Börosu) Türkiye'de ilk kez BMC Sanayii ve Ticaret A.Ş. tarafından, kültür hizmeti amacıyla, Mithatpaşa Sanat Enstitüsü Pra tik Sanat Okuluna bağlı tesviyecilik okulu adlı bir bölümün kuruluşu ve ışlemesi saglanmıştır. MiUî Eğitim Bakanlığı mülredatına uygun biçimde yönetilen Okulun tüm masraflan BMC sanayii tarafından karşılanmıştır. llgililerden alman bilgUere göre, lld yü sürelı okulda önümüzdeki ötretim yılında iki ek sınıfın daha hizmeıe sokulacagı ögrenilml*tir. öte yandan, Cumhuriyet'in 50. yıh münasebetiyle BMC sanayii tftrnfınrian tzmir Atatürk Lisesı bahçesinde yaptırılun (en ve lisan lâboratuvarlarmın acıhsı da 14 Muhtelif Talihasılât; Kiloluk Kumaş ve Standart dışı Kumaş Satılacaktır MÜESSESEMtZDE MEVCLT: Muhtelıt cins talihasılât, kiloluk kumaş ve standart dışı kumaşlar, 22 mayıs 1975 perşembe günü saat 16.00'ya kadar kapalı zarfla teklif alınmak sureti ile satılacaktır. Şartnamesi müessesemiz ticaret mıidUrlüğünden. istanbul'da alım ve satım müessesesi tedarik dağıtım müdürlüğünden temin edilebilir. SÜMERBANK MERtNOS YÜNLÜ SANAYİİ MLESSÇSESİ BURSA Başkanhğımızca Alüminyum Sülfat Fabrikası Projesi Yaptırılacaktır 1 îhale kapalı zart teKlif alma usulüyle 29.5.1975 perşembe eünii saat 15.00'de Başkanhfımız Topıantı Salonunda vapılarak olup. teklif mektuDİar avnı gün saat 14 .Tti'a Radar Başkfnlıfımız muhnberat servısîne verilmıs olacaktır Postada vâki aecikmeler kabul edilmez. i tş'.n seçıcı teminatıfiO.OOO.TT.. dij. 3 îhaleye aif şartnarreler BaşkanliŞ'.mız Satınalma Müdürlügtincfpn (ledeîsiz olarak temin edilebilir. 4 Başkanlığımız 249ü çavıü fcanuna tabt degıldir. ETtBANK ALÜMtNl'UM TEStSLERt GRUP B\ŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle