25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHUBIYET 21 Mart 1975 ABDULCANBAZ TURHAm SELÇUK AŞK DA GEZER 95 YABANCILARIN GÖZÜYLE İNÖNÜ Bilâl N. ŞiMŞiR Yazan: Necati CUMALI Xe demek o? Bır jıir. S«nin mi? Evet. Okusana.. Henuz tamamlamadraft. Tamamlaymca gönder bana. Yîneledi: A^k da gezer! Az düşundu: B«lki. Belki değil, doğru. Gezer.. Gezmes* Izmir'd» karjıma çıkmazdu Ada Gazinosunda Dr. Tank Suer onlan bek liyordu. Belkıs hemen hemen hiçbir şey yemedi yemekte. Ergun da öyl«. Fenha durmadan Beikıs'la dgileniyordu: Hiç bır jey yemiyorsun ayol Tıkandım. Olsun, gayret et Yemek istemiyor canun. Dr. Tarık: Öyle olur yolculuk onceleri, diye rlağan karşıladı onun davTanışını Belkıs: Her zaman değil. diye karşı çıktı. Yemekten tonra Feriha ıle Dr. Tarıkla vedaiastı. Ergun, ovunu bır kez daha gördü o gece kulisten. Sahne aralaruıı. perde aralarmı Beikıs'la geçirdi. Oyundan «onra tiyatrodan bırlikte çıktılar. Kereye gıdeceklerini. ne yapacaklannı hiç konuşmadılar. Belkıa «Yürüyelım» dedi. Gelişi guzel yüruduler. Yan yana ilk aîklanm yaşavan liseliler gibiydıler. Bır ara Gündoğdu'da Kordon'a çıkmış buldular kendilerini. Camlı sımit kasasını tablajma oturtmuş, elleri önlüğünun ceplermde, geçenlere dalgın dalgın bakan b j simitçi vardı Kordon'a çıkan köşede. Simit al bana . Ergun iki simıt aldı. Serçe parmağı kalınlığında kesılmiş tulum peynırlen de aatıyordu adam. Peynır de ister misin? Belkıs, kuçuk kız çocuklan fibi batuu salladr Hımm.. Sımitlerini aldılar. Simitçi, küçük gıt parçftsı Ue tardı peynirlerinı. Elle turdu. Sallantılı bir yürüyüşle deniz kıyısmdan ilerleyerek yemeye başladılar simitlerıni. Çocukluğurada okulun önunde boylt bir «imitçi vardı Bizım okulun önünde de. Hiç bir şey vermezdi bana onun peynir •imidinin verdiği tadı. Bana da.. Akşamdan berl kapıldıklan o durgunluktan »!\Tilamıyordular bir türlü. Yine öyle böluk porçük. kesintili sürüp gidiyordu konuşmalan.. Hepimiz yanhş yaşıyoruz bana kalırsa.. Bajıyle hak vermekle yetindi Belkıs'a. Ya yaratıldığımız gibi yaşamıyoruz. Ya da yaşadığımız gibi yaşamak içın yaratılmanu;ız. Hakhsın.. Üzüntü ediyonız kendimize her aeyi. Sevdığunir, sevildiğımız için sevıneceğimıze. Aşkın bu üzüntülerı olmasa »evınçlerinın tadı olmaz demigtın bır gun.. Yıne de derım. Pasaport'ta bir sabahçı kahvesınde çay içtiler Otele drinmek için kahveden kalktıklarında oaat ikıyı geçiyordu. <DEVAM1 VAR) 13 Beîkü. ?aa* beşte, yanmda Ferıha ile dondü otele Ergun «alona ınmışü. Üçu otelın salonunda oturdular. Belkıs, aldıklarını gdstermek ıstıyordu Ergun a. Kılım deserüi bır heybe. Ege koylülenrun guneşe karşı başlanna sardıkları renklı iki poşu. kosle kanşık bır dızi mavi boncuk, bır dın. de deve çanı almıştı. Istarbul'da evıni süsleyecekti bunlarla. Sevıyordu aldığı şeyleri. «Xe guzel' değıl mi?» dıyordu her biri içın. Ergun «Çok guzel'» diye doğruluyordu. Ama sevinç yok tu konusır.alarında. lkısin:.n de yüzü gülmüyordu. Bu hazırhk, bu gördükleri seyler ayrılık sa»tlerinin ba^Iadığmı hatırlatıyordu ikisine de.. Belkıs aldıklarını odasma bıraktıktan sonr» döndü. Üçü bırlikte otelden çıktılar. Feriha aynlmak ıstedı onlardsn. Akşam yemeğınde nasıl olsa buluşacaklannı söyledi. «Bir saat için ne diye avrılacaksm?» diye bırakmadı Belkıs.. Fuarda. pavyonları gelışi güzel dolastılar bir «üre. Girdiklen pavyonlarda, el ele panolarm önunde duraklıyorlar, kısa tümcelerle konuşuyoriardı: Teşekkür ederim bu bir ay beni yalnız bırakmadığın içın. Ben de sana. Ozleyeceğım senl.. Ben de.. Onlardan hep iki üç adım önde yüruyordu Tt nha. Ancak bır baska panoya geçtiğini, hattâ bır iki pano uzaklaştığını gordukten sonra haürlarına geliyordu yüruyup Fenha'ya yetışmeleri gerektığı. Adımları hızlanıyor, Feriha'ya yaklaşıyorlar, yine duraklıyorlar, birlikte olduklannı unutmus gıbı, gecıkıyorlardı Ferıha'yı izlemekte. Hep kır:k döküktü konuşmaları. Xe kadar uzgündüm Istanbul'dan gelışımde. Kenaimde değıldım. Sundı*' Yıne uzgünüm ama o türld değıl.. Kopuyordu konuşmalaxı. dalguılaşıyorlardı. Yıne yahuzhk gunleri başlayacak IstanbuTda. Istanbul'dak' Uışkisinden tek soz etmiyordu Oysakı Ergun, bir gece sonra kendiîinın ycrinı Istanbul'daki âsığmın alacağını aklından geçırıyordu or.un yanında. Elinden geldıği kadar kıskanç goriinmpmeye çalışıvorriu, Acaba? Belkıs sert sert baktı Neden acaba? Omuz sılkti' Oyleme geldi. Gelmesir.! Biraz sustuktan sonra ekledi: Evet, sandığın gıbi değıl. Yalnızım Hem yalnız, hem aşksız! Arkamdan istedığın gıbı duîünmekte 6>gürîün hakkımda.. Kotu ne düsunebilirim'' Bıiiyorum ne du?undüğünu! Neredeyse vine kavga etmeye başlajacaklardı. Ergun donuş yapmayı denedı: Bılinmez ki ><"eymış o bilınmeyen? Vf.nn ne olacağı. Hatta bu geee.. Ne olabılır ki? Hiç! Biıden bır şıir anaforlanmava basladı kaf?smda. Henuz düzenini bulmamıs durulmaıma sozler, d'iygular . Ask da gezer, dıye mırıldandı. Belkıs. butun du;,gulaıını sklmdan g»çerderi anlamış gıbı baktı onun yuzüne. Yıne de sordu: Aras "Karışıklık çıkmayacak^ diyor 30 Mart 1938'de Atatürk'ün hastalığı resmen açıklanmıştı. Genel Sekreterlik hastalık için, Şiddetli ibaresini kullanıyordu [E 6İ29/69/M] Sir P.'Loraine to Viscount Halifa.t.(Rcceived Octoher 10.) (No. 177. Cnnfidential.) (Tele?raphic.) Anqora. Ortoher 10, 10.13 MY telegram No. 49 nnd my telcgr.am No. 18, Savın^. both from Tstnnlml I have good grounds for helicving that the Turkish Govcrnment. in 'onticipation of the'death of the President of the Republic, have made all the necessary arrangements to assemble (Jrand Nntional Asscmbly \vıthın twoıUyfour hours in order that this body may forthvvith elect a new PrcsKİent of the Kc[)ublıc. ,This is the correct constitutional proeedure. I have ; furthernıore, pretty certain information that thcre will oııly bc t\vo candidates. I presume that Ismet Inonü \vill be one of thera and thınk he is likely to be elcctcd. It appears Marshal Fevzi and Fetlıi ÛKyar are constitutionally barred, as neither of them are Deputies. Ankara'dakı tngilız Büyükelçisl Sır P Loraine'den îngütcre Dışişleri Bakanı Viskont A'aturk'un yenne Ismet Inönu'nun seçılecefiini Londra'jra bildirmektedlr.^ Halıias a. Şıire tel. 19 İU 19o3. Cumhuriyet sınav veriyor Mi m a r 1938'de Ataturk'ür. rahatsuhg' resmen açıklanrlı. Cum hurbaşkanüğı Genel Sekreterlıgı bu konuda ılk defa bır bulten yayınladı Cumhurbaşkar.:run «şıddetıı gnpjten rahatsız oldugu bıldinldı. Fransa'dan çağnlan Prof. Fiessinger Atatürk'ü mua3rene etm;s. kerdısıne bir ay dinlenme oğutlemıbt] Ondan sonra Atatürk ıyıle^ecektı. tyıleşeıneaı. Ya; aylannda atlatjlmış gıbı gorunen hastalık •gustosta nu.:seîtı. Bunun «gnp» âegıl, «karacığer sıroz»u oldugu duyuldu. Türk basını bu konuda yayın yapamıyordu. Ama dı? basında sık »ık yazılar çıtayordu. Hel» Fransız basını. Ataturk'ür, saglıgı konusunaa sureklı vayın yapıyordu TurS makamlarınca sık sık yalanlanmasına rağmen haberlenn arkası kesılmiyordu. Atatürk'ün halefi Atatürk'ün hastalığı konusunda soylentüer. haccrler arttıkça, Onun yerıni alacak halef <onusu daha sık konuşulmaga başlandı. Atatürk'ten sonra Turkiys'de Cumhunyet rejıminın sarsüıp sarsılmayacağı sorusu, bazı kımselenn kalaiarını kurcaUjordu. Herhalde henUz on beşinde olan bu körpe Cumhuriyet bır sınav geçırecekti. Sarsılıp sarsümayacagı bu sınavda belli olacaktı. Gerçi saltanatın geri gelmesı söz konusu olamazdı. Fransa'nın Nis şehrinde yaşayan eski Osmanlı kalıntılarından başka böyle bir ?eyi kimse aklına blle getiremezdi. Ama acaba, Cumhuri yetçilerin ksndı aralarında bır sürtüame, çckişme olmaz mıydı? Atatürk'ün arkasından bunlar bırbirlenne duşmezler miydi? Bu gıbi soruiar, dogrudan dogruya Atatürk'un halefi konusuyla ilğıliydi. Halefm seçiminde bır anlaşmazıık çıkmrzsa, sınav yan yanya basarıyla atlatürruş olurdu. Halefuı seçımi isabetli olursa, artık kayguya yer kalmazdı. Sınav atlatılmış sayılabihrdı. memnuniyetle ltarşıîanaeaV olı mület önünde tnuazzam populaı tesi bulunan ve çabucak otontej ni kurabilecek kımse, îsmet în nü'dür. Mareşal yeteri kadar kı vetli karakter sahibidir, ama 1 gorevi isteyeceğıni sanraam» d di. (11) İngiliz tahminleri Bır hafta kadar sonra, 19 ekir de, Ingüiz Büyukelçisi Londr ya yine yazdı. Atatürk'ün ölün halmde, yenı Cumhurbaşkanı seçmek üzere, BMM'nın 24 sa içınde toplanabilmesi için Tüı Hükumeti tedbir almaktay< «Cumhurbaskanlığı için iki adi vardır, bunlardan biri îsmet în nü'dür ve onun seçileceğmi san rım> dedi. Mareşal Çakmak ı Fethi Okyar'm mebus olmadıkl rı içın Anayasa uyarınca adi gösterilemeyeceklerini söyledi.(12 îkinci adayın kim olabileceği açıklamadı. îngiltere Dısişleri Bakanlığıı dan bir görevli. BCyükelçinin i son telgrafını okuduktan son; sunları not etti: «General îsm Inonü'den başka. oteki aday kım olacağını bilmiyoruz. An Fethi Okyar ve Mareşal adaylıl tan muaf tutulduklarma göre, î, mefin 'İnönü'nün 1 seçileceğındf ?üphe edilemez>. Mr. Bowker at lı bir başka görevli daha uzun< yorumda bulundu ve fu notla du^tu: 'Mareşal veya Fethi Oky^ Cumhurbaşkanı seçılmek istenıı lerse, onlan mebus yapmakta he! hangi bir guçlük olacağını sar mam. Bu makama General înc nu'nün seçileceğ? muhakkak gc rünüyor. Gösterilecek adayın oy birliğiyle seçilmesi için herhald aranjman yapılacaktır. Böyle bi sırada, birbirine hasıra hizipler or taya çıkması doğru olmasa ge rek. Türkiye Cumhurbaşkanı ddı yıllık bir süre için seçilir. Ata turk, her sürenin sonunda yeni den seçiliyordu; halefi belki ayr usulle seçilmeyebilir. Ama. Cum hurbaşkanınm sık sık değismes Türkiye'nin bugünkü Anayasa ge Lşimi açısından uygun olmaz.» 03 tnffiltere Dışişleri Bakanlığı, ria ha ekim 1938'de Atatürk'ten son ra Cumhurbaşkanlığına îsme înönü'nün seçileceğini kesin go rüvordu. Türkiye'de rejimin ge^ leceği bakımmdan Cumhurbaşka. nının sık sık değismesinin uygur olmajacağı da belirtiliyordu. DiSi BOND Tam bir ahenk var îngıliz Büyukelçisi Sır Percy Loraine, 4 ağustos 1938 gunu bu konularda Londra'yı aydınlattı: Atatürk'ün hastalık gunlennde Tıirlc yöneticüeri arasında tam bir âhenk vardı. «Cumhurbaskanhgı makamı için Atatürk'ün yennı alacak bır halef gostermek .. üzere kabınenın ıvedi ile Ankara'da toplanmakta oldugu haberlerı asılsızd:r» dedi. Arkasından şunlan yazdı: «Bır talıhsizlık esen olarak Ataturk olse bıle, memlekette karışıklık çıkmayacağına ve rejimın eskısi gibi normal devam edeceğine dair Dr. Aras benı temın etti. Atatürk, Cumhurbaskanlığı içın kendi halefini kendı göstenrse, Türkiyenin bütün ybnetıcüeri bunu oybirlığiyle kabul edeceklerdir; halel gostermezse. O'nun yerına kunın alacağı konusunda yonetıcıler kendı aralarında anlaşmaya varmış bulunuyorlar. Ismet Iuönü'nün seçıleceğinı tahmin edıyorum. Aras bunu açıkça soylemedi, ben de sormadım. Herhalde, Cumhurbaşkanlığına göstenlecek aday konusunda Türk liderlen arasında oybırliği vardır.» (10) Atatürk'ün halefi konusunda îngıltere Dışışlerl Bakanlığında, 20101933 günü yaptfan yorumlar. îsrae: tnonü'nün seçileceğı kesm sayılmaktadır. en ku%cetli adayın Marejal Fevzı Çakmak olduğunu yazdı. Maresalı uzun uzun tanıttı. Çakmak, Atatürk ve lnönü Ile birlikt«. Cumhuriyetin üç temel direginden biriydi. Kurtulus Savasında birinci derecede rol oynamıştı. Kendisi hakkında propaganda, rejdâm yapümasından hoşlanmıyordu. Atatürk'ün îngiltere'yle dostluk politikasına da bagbydı.. Sayın Hasan Rıza Soyak, son olarak yayınlanan «AUturb'ten Hatıralar»ında, (cüt II, s. 758). Atatürk'ün de Çakmak'ın Cumhurbaskanlığından yana olduğunu yazdı. Yabancı basında ve diplomatık belgelerde bunu doğrulayacak herhangi bır yaaya rastlayamadık. Sadece, muhtemel adaylar arasında Mareşalin de adının geçtiğini gördük. Atatürk' ün tercıhı konusunda herhangi bırşey yok. mış olduğu üeri sürulüyordu. Celâl Bayar'ın da adı anılıyordu, ama kendisine pek şans tanınmıyordu. Bu durumda Fetni Okyar'ın Cumhurbaşkanlığına seçilebileceği tahmin ediliyordu. Çekingen bır tahmindi bu. Yıne 18 ekım günü, L'Oeuvre adlı Pans gazetesinde de «Cıunhurbaşkanı Atatürk'ün muhtemel halefi» başlıkh bir yazı vardı. Cumhurbaşkanlığı için Bayar ile Okyar araaında çetin bir mücadele olacağı, ama Türk hniinnın kesinlikle Inonü'yü tercih edecegi yazılıyordu. 21 ekım günü birçok Avrupa gazetesi Atatürk'ün halefi konusu üzerinde duruyordu. Turk Hükümetinin bu konuda önemli toplantüar yaptğı yazılıyordu. Ama, muhtemel aday adı geçmiyordu. Ankara'daki îngiliz Büyükeîçi«i, yine Atatürk'un yerini lndnü'nün alacağı görüşündeydi. 10 ekimde. bu konudaki söylentilen «çok gizli» olarak Londra'ya telledi. Türkiye'nin Londra Büyukelçisi Fethi Okyar, bir süredir Türkiye'deydi. Londra'ya dönütfünü erteliyordu. Buna bakarak, Atatürk'ün kendisine halef olarak Okyar'ı gösterecegi yolunda Böylentfler dolaşıyordu. Ama Ingiliz Büyukelçisi buna pek ihtimal vermiyerdu. Okyar'ın yeteri kadar popüler olmadığını söyledi. Onun Cumhurbaıkanliğına seçılmesinin, öteki Türk liderleri arasında kıskançhk yaratacağını belirtti. Okyar'ın yeteri kadar otorıte ve birlik sağlayamayacaâmı yazdı. Ondan 'onra sunları bı' TiFFANY JONES Okyar'ın adaylığı I/Epoque adlı Fransız gazetesinın 17 ekim 1938 günlü sayısında, Fethı Okyar'ın muhtemel adaylığı konusunda bir yaa çıktı. «Atatürk'ün yoldaşı Bay Fethı (Okyar) yann Türkıye'nın lideri olacak mı?» diye soruluyordu. Atatürk tarafmdan aday gosterihrse olabıleceği tahmin ediHyodu. Ama, «bir mıllet yaratıcuının yerinı almanın kolay bır ış olrradığım tarih göstermektedir» dıya ekleniyordu. Ertesi gun, Ve. JourEcbo de Faria adlı Fransız gazetesmde de buna benzer bır yazı gdrüldü. Yazıda, iki yıl önce olsavdı Atatürk'ün yenne yüzde doksan ıhtımalle fnonü'nün seçılecefei sovlenivor ama sımrtı tnn GARTH En popüler aday Yann: Hıçkınklar arasında seçira (1«) 1938 ekım ayında Atatürk'ün hastalığı ağırlaştı. 16 ekımde Atatürk ilk defa komaya gırdı. Hastalık konusundakı haberler, dipio matik yazışmalar sıklaştı. Buna paralel olarak Atatürk ün halefi konusundakı yazüar, tfl'nminier de arttı. Inönü'den başka kimselerin de adlan ortaya çıktı. Dış basında Mareşal Fevzı Çakmak ıle. o sıralarda Londra Buyukelçisi bulunan Fethı Okyar'ra da anları geçiyordu. îO ekım gunü The Daily Telegraph gazftesı, Atatürk'ten sonra F. Ö. 371 21925 E. 4«U Loraine'den şifre tel. O.3S. So. « . 49. (II) F.O. 3n/2l92S^E. 6«34: VotaIne'den Foreign Office'e. Sifre tel. tstanbul, 10.10.1938, No 18 Saving. Çok girli (13) F.O. 371'21S26'E. S12<t ve F O. 424'28?. p. 2425. No. >7. Lorainc'den HalifaT'a sifre tel. Girli \e oneınli. \nkara, 19. 1(1.193*. No. 177 (13! F.O. 371 ?1S?fi K S129: Fore
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle