25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURİYET 15 Mart 1975 PLâJA COTÜfcrAcZPJ, , NAMUS i?U n . UDDLUUU AŞK DA GEZER ^ 89 PARİS'TE TÜRKLER "Topkapı 55 nın sahibi inlerin cinlerin top oynadığı lokantasında parasız yemek yedirmek için kapı kapı dolaşıp müşteri aramıştı Hop oturup. hop kalkıyordu o küçücük restoran: «Hoppa hoppa şinanay şinanay vay, hoppa hoppa yavrum şinanay vay!» Bütün salon el çırpıyor, bir ağızdan katüıyor şarkıya. Şıkır şıkır oynuyor herkes, yerlisi, yabancısı... «Hoppa hoppa şinanay şinanay vay, şinanay yavrum şinanay vay!...» Göz gözü ancak görüyor. Masamdan izliyorum bu coşkun âlemi. Kim bu şarkıcı?.. Elinde gitan masa masa dolaşan, salonu hop oturtup, hop kaldıran bu şarkıcı kim?... Kaç kişi biliyor onun ashnda tekstil mühendisi oldugunu?.. Belki kimse, belki herkes. öylesine içli dışlı ki müşterileri ile... Ama, bu restoranın, Topkapı'nın ardında bir öyküsü var asiın da. Bu cıvıl cıvü, canlı ortama ters düşen, acı, karanlık bir öykü. Işte işin burasını, belki de hiçbiri bilmez. Ben biliyonım ama. Şarkı fasbna başlamadan, lıendi eliyle servis yaptıktan sonra tzzet Bahar, karşıma oturduğunda an lattı bana. Usul usul. Kimsecikler duymadı. Hoş, usul usul anlatmasa, gene de duyulmazdı. Yandaki masada vatandaşlanmızdan bir grup vardı. tçlerinden bir çiftin evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı, dolu dizgin. Çın çın ötüyordu kahkahalan restoranın dört bir yanında. Kadehlerin biri dolup, biri boşaîıyordu. tkinci yıldaydıİEr daha. Mutluluğun doruğundaydjlar. O kahkahalarm, o mutluluğun arasına girdi işte bu öykü. Necla SEYHUN Yazan: Necati CUMALI rol kapma özgülüğü vardı. Yönetmenin verdiği yorumu, yaşamdaki gözlemleriyle bir çabukta yoğuruverir, zor unutulur kompozisyonlar çıkanrdı ortaya. Tam bilinçli olmasa bile elbette ki güçlü bir sezginin payı vardı bu başansmda. O da anlamıştı bu yeteneginin degerini. Seyircilerin bu yetenefine yönelen alkışlarmdan vazgeçmeye kolay kolay yanaşamazdı. Çok eğlendiği, hoş vakit geçirdiği bugünleri, arada bir kararsız görünse bile, onu iyi tanıyan arkadaşları, Rifat'ın kansı olarak İzmir'de kalmak gibf bir akılsızhk edeceğini sanmıyorlardı. Son olarak: da, tiyatroyu bırakmak demek, o günahı kadar sevmedifi Günseli'ye, hatta Belkıs'a, alanı boş bırakmak demekti. Yani, onlara karşıüksız büyük bir bağış! Hayır! Ancak onlan hasetten çıldırtacak parlak bir evlenme karşıhğı olursa degerdi böyle bir fedakârlığa. İzmir'den ayrüacaklan günler yaklaştıkça Rifat yineliyordu önerisini. Hiç değilse nisanlanmalannı istiyordu. Buna yanaşmakta da kararsızdı. Nişanlanmal: demek, bir bakıma zamanla kendiliginden unutulacak bir Uişkiyi, yaşamında kayıtlı duruma getLmek demekti. Ne geregi vardı ilerde «... ile evliydi. Bosandıktan sonra Rifat'la nişanlandı» dedirtmenin. Sevgi'nin bu kararsızlıkları sürüp giderken, kendiliginden çözümleniverdi bu sorun. 17 eylül günlü Izmir'de çıkan sabah gazetelerinin. birinci sa\falarında geniş >er veröıkleri, Rıfat'm da tutuklanmasına yol açan, büyük bir kaçakçıhk dolandırıcılık örgurünün ortaya çıkanldığı ile ilgili bir haber %ardı. Rıfat ile dört arkadaşının tutuklanmalanndan sonra toplu olarak çekilmiş fotoğraflan yanında, İzmir'in üç büyük sabah gazetesinin üçünde de Rıfat'm ayn bir fotofrafı yer alıyordu. Sevginin öyle sabahlan gazete okumak alıskanııgı yoktu. Ona kalırsa görmezdi belki bu haberi. Ama daha otelin salonunda kahvaltı ederken Nursen getirdi gazeteleri. Seferihisar ile Çesme arasındaki boş kıyılarda büyük bir turistik site kuruyormuş görünmüştü örgüt. Şiındiyo kadar yaptıklan bütün iş henüz bütunüyle boş Q]j>" kıyıda.j'ig bektar kadar tanma elverişsiz topragı köylülerden taksitle satın almış olmasıyWTTrtaklann. Çok az bir şey ödemişlerdi peşin olarak. Kıyı aldıklan gibi el değmedık olarak duruyordu henüz. Oysa ki, kıyıyı karşılık göstererek bankalardan iki milyon lira kredı almışlar, piyasadan bono karşılıgı yüzbinlerce liralık demir çubuk, çimento, tuğla, fayans, gibi yapı malzemesi çekmişlerdi. Tııristik site yapmak üzere çektikleri bu mal.îemeleri para karşılığında başkalanna devretmişler. ellerine geçen parayı kaçakçüığa yatırmışlardj. Ege Denizine açık kıyının, dik kayalar arasmda kumsal, kuytu iki küçük koyu vardı. Bu koylara yanaşan yük motorlanyls, kaçak Amerikan cigarası, tabanca, mermi ge tirtiyorlardı dışardan. Bir gün önce elli tonluk böyle bir motoru boşaltırken yakalanmışlardı. Birbuçuk milyon lira değerinde Amerikan cigarasına, yüzlerce tabanca, yüzbin'erce mermiye el koymuştu kıyı koruma ekipleri. Bu olayla birlikte tunstik site karşıhğı dolandmcılıklan ortaya çıkmıştı. Polis öteden beri suçluların eylemlerinin izlendiğini söylüyordu. (DEVAM1 VAR) Sapıklığı Ile tanınmış bir Yahudi tüccann yanında çalıştı bir yü. Üstünü başını az çok yola koydu bu bir yıl içinde. Sonra zengın bir dula, kadınlar arasmda ünü arttıkça, iki üç zenginin kansına birden jigololuk etti. Sevgililerinden koparabüdikleri paralarla otomobil alım satımı ile uğraştı. Bir İki zenginin kızına göz koydu. Kızlan kendine deli divane âşık etmeyi becerdi ama, analannm babalannın karşı koymalan yüzünden evlenmeye razı edemedl. Otuzundaydı şimdi. Bo] paralî, gösterişii bir yaşam sürüyordu. Ama kimse bilmiyordu doğru dürüst ne iş yaptıgını. Ortaklanyla Çeşme kıyılarmda turistik bir site kurduklannı söylüyordu. Sevgi ile evlenmekle, Izmir'in gösteriş düşkünü kentsoylulan gözünde değerinin artacağı kanısındaydı. Sevgi ise kararsızdı onun evlenme isteği karşısmda. Değişik nedenleri vardı bu kararsızlığının. önce, istemese de boşandığı kocasiyle Rifat arasmda karşılaştırmalar yapmak zorunda kalıyordu. Boşandığı kocası gerçekten kişiliği olan bir müzisyendi. Bildiğini iyi bilen, görgülü, her davranışı giysileri kadar rahatlıkla üstüne oturmuş, kendine güveni tam bir erkekti. Boşanmalan, ikisinin de karşıbkh olarak, ilgisizlikle suçlamalarından doğuyordu birbirlerini. Çalışma saatleri yüzünden çok az bir araya gelebiliyorlardj. Kocası sabahın dördüne doğru eve dönünce Sevgi'yi uyumuş buluyor, Sevgi sabahın dokuzunda provaya yetişmek için evden çıkıyor, uykuda bırakıyordu kocasını. Haftada bir tiyatronun tatil gecesi ( o da tiyatro yakın bir kente oyunu göturmezse> birlikte olabiüyorlardı ancak. Böyle böyle uzaklaşrnışlardı birbirlerinden. Rifat'ın yetersiz kültürü, görgü kıtlığı, sağdan soldan kapma jestleri, üç ay önce aynldığı kocasını hatırladıkça sırıtı sıntıveriyordu kendiliğinden. Yanı başında durmadan Rifat'ı alaya alır gibiydi kocası. Sonra, Rifat'ın yerir.in ne oldugunu kestiremiyordu toplumda. Rifat'ın kansı olmakla. bir bakıma künin karısı olacagını bilmesi gerekirdi. Paralı görünüyordu gerçi. O, tanıdıgı çoğu paralı kişileri neden paralı olduklannı bilereJc tanımıştı şimdiye kadar. tşleri, Ağraslan, varhklı oluşlan aileden geliyorsa, soyadlan ile açıktı neden paralı olduklan bu türfü tanıdıklannın. Rifat'ın işini de. iş yerini de bilmiyordu, öğrenememişti de. Bu nedenlerin yam sıra daha önemli bir şey vardı. Üç aylık duldu henüz. Kocasmdan ayrıldıktan sonra ilk karşısına çıkan erkekle evlenmek fazla acelecilik olurdu. Son iki yılı durmadan çekişerek geçirmişlerdi kocasiyle. Şimdi bir süre kavgasız gürultüsüz, kendini her yaptıfında tam özgür duyarak yaşamak dileğindeydi. Bundan başka seviyordu tiyatroyu. Çok gençti daha. Sanatında düşlediği üne, başanya doğru ilerliyordu her geçen yıl. Onun oyunculuğu düşündürücü bir olaydı tiyatrodan anlarım diyenleri. Okumakla, kitapla pek ilişkisi yoktu. İki yıl okuduktan sonra yarıda bırakmıştı Devlet Konservatuvanmn Orta Böîümünü. Böyle olduğu halde çok çabuk ilerledi tiyatroda. Yalnız çekici bir kadın oluşu, güzelliği, alto sesinin. konuşmasının tatlıhgı değildi başansınm nedenleri. Onun sanatı konuşulurken «AUah vergisi» diye nitelendirdikleri bir yeteneği olduğundan söz edüirdı çoğunlukla. Şaşılacak kadar güçlü bir GECELEBİ Ş,VRKIL.\RI tLE COŞTLTlLyüR MtŞrEBtLERtNİ tZZET BAHAK.. )İSi BOND ODĞU R tiyor Alîahm gilnü: madan feanısını aşmdırdığı o banka nıüdürü bugün en iyi dost Bir deneyır.. bir şans tanıym bana, diyor. Borcumu en kı lan, ea iyi müşterileri arasııısa zanıanda ödeyecegim, göre da. ceksiniz. Eskiden ner gün gelırdin, Bir diyor bunu, üç diyor, beş, diyor müdür. Artık gorünmez olon, elli, belkı de yüz!.. Sonun dun. Oysa alışmıştım her sabaiı senı karşınıda görmeye. Tiryada canına yetiyor banka müdükjsı olmuşum. rünün. «pes» diyor. Al, diyor, peki al!... Şimdi de her gün o geiiyor, Ve alıyor İzzet Bahar kredi aşağı yukan. Yeniden kredi tekAcı Tatlı lif edtyor tczet Bahar'a. «İşi yi. Sevüıcinden eteklerı zil çala Çok sevdiği bir dostunu kor çala. Hernen bu küçük restoranı büyüta diyor. Büyütecek. kunç bir deniz kazasmda kay dUzenliyorlar, o kocaman pirmç Oysa çevresmde çekemiyenler betmiş olmasajmıs eğer, bugün mangalı özenle koyuyorlar bir \ar onu tşini baltalamak ıçin, gene tekstil mühendisiymiş İs köşeye. Işıktı, örtüydü, masay müzik yaptigı geceleri. etraftaki tanbul'da îzzet Bahar. Dışarda dı, tabak çanaktı, dizıyorlar. evleri rahatsu ettığı gerekçesı yapmış tahsilini. On yıl da çaile, iki de bir polisleri yolluAşçıbaşı giriyor mutfağa kollışmış yurtta bu konuda. Daha lan sıvayıp. Bir şevkle hazırlı yor bir restoran sahibi. bir ömür boyu çalışacakmış yor Türk işi yemekleri. Şiş keAma bizim elçilik agır basıda... Ama... Ama bırakıvermiş babı, döneri, pilâvı, türlüsü, meyor, arka çıkıyor Topkapı'ya. herşeyi bir anda yüzüstü işte. zesi... Herşeyi. Herşevi... Ama Emnıyete resmi bir yazı yolluYeni bir diyarda, yeni bir iş hani müşteri?... yorlar: kurmak istemiş. Anılardan, yurt Paris'tekı gerçek tek Türk Binlerce restoran var Paris te. tan kaçmış. restoranı burasıdır, bütün misaHa deyınce tuta r mı yeni açıian Kaçmak kolay ama, yabancı bir yer?... K;m duyar. kim şe firlerimizi burada ağırhyoruz, bir diyarda yepyeni bir işe sıfır lir?... Çevre de yok o zamanlar. diyor; ar. dan başlamak kolay mı?.. Hele Bedava reklâm yapacak. Eh, arkan oldu mu. ışın Koinsan oyuna gelirse bir de... Ken lay. Kesiliyor polislerin ayağı Yollara düşüyor yeniden İzzet disine kredi verecek Fransız orEahar. Bu sefer para istemiyor. Topkapı'dan. tak mızıkçılık eder, son anda Yurttan gelenler de uğramadan Parasız tarafmdan yemek yiyecavarsa işten?... cek müştarj anyor, kapı kapı: edemiyorlar Topkapı'ya. Münır İ}i ama. çoluk çocuk düşüîüp «Gelin, konuğum olun, di Nurettin, Hılmi Rit. Aida Pekgelinmiş yola. Açılacak restorayor. Beğenmezseniz, güle gü'.e. kan sonra. Her gece şarkı söynın hayali ile İstanbul'dan bir Hiç bir şey borçlu deJi'iSiniz. lüyor Topkapı'da Paris'te oldugu de aşçı ayartılıp getirilmiş Pa Beğenirseniz. eşe dasta öğütlerzamanlar. «Oylesıne destek oldu ris'e. bir de onun sorumluluğu kı bana . » diyor tzzet Bahar. siniz, ne olur? ..» yüklenilmiş üstüne üstelik. PiBedava yemeğin heveslisl de, Salınmış gece rinç mangaldı, ıvırdı zıvırdı taşınmış yurttan. Şimdi ne ola hani öyle sanıldığı gibi pek bol Yabancılar rakıyı aperatit gideğil. Kimi geliyor, kimi gelmı bi içıyorlar Şiş kebap hele döcak?... yor. Ama ne var ki, gelen ke ner 42 çeşit de meze sonra... FeAv peşinde... sinlikle yeniden geliyor restora lekten bir gece çalmak ıstıyen Olacağı, İzzet Bahsr kredi avı na. Parasmı ödemecesine hem geliyor oraya. Mar>üyadan müşe. na çıkmış tek başma, e$siz, bu sefer. Eşiyle geiiyor, dostuy rileri \ar. Lyondan müşterileri. '.a geliyor... Böyle böyle ilerliyor Seviyor bu yeni işim. Renkli gedostsuz, dayısız, dayanaksız. Yalnızca inandırma gücüne da Topkapı .. liyor ona. Binbir çeşir tnsan fayanmış. bir de sabrına. nıyor burada. «Turizm bürosu giİnsiz Cinsiz Sabah kapılar açılırken karbi iş görüyorum» diyor. «En azuışısmda bulurmuş İzzet Bahar'ı İki yıl önce inlerin cinlerin dan 500600 turisti ben yollabanka müdürü. Anlatır, «olmaz» top oynadığı Topkapı deği] bu dım yurda.» der, kibarca sepetlermiş. Ertesi günkü Topkapı. Hele cuma cuAşkın yolunun mideden geç:p sabah gene karşısında, gene aynı martesi geceleri boş masa bul geçmediği münakaşa gotürüt beîhikâye... Güiıler, haftalar, aylar mak ne mümkün... Onbeş gün ki. Ama turizmin mideden geçt:geçmiş böyle. Kapıdan atsan, öncesinden ayırtüıyor yerler ço ği bir gerçek. önce mutîagı ıle bacadan giriyo r İzzet Bahar. ğu kez. arlıyor turisti İzzet Bahar, Rakı, Bıkmai: usanmaksızın kredi isBir zamanlar bıkmadan usan meze, döner, pilâv... Snnra ıniiziğe geiiyor sıra. B Fransız gencı Fransız ^arkıla söylüyor en önce. Ardından bin kadın üç Ispanyol, Lâtin Ameı kan şarkıları söylüyorlar. Jmınit bundan sonra alıyor sırayi Ju mto Şıı bir zamanlar yurd muzda pek sevüen. pek tutute bir şarkıcı gündüzleri şoförli; yapıyor Paris'te. şimdi gecele Topkapı'da şarkı söylüyor. Duvarda kocaman bir resr var. Ben gittiğimde hastaydı. \l\ terileri nasıl coşturduğunu pör medim. Ama İzzet B.ihann eiinc gitan nasıl hop oturtup hop k < dırdığına şahit oldum tüm re toranı. Kendi çalıriyorretorandaeec lert. Gündüzleri eşi bakıyoT iş Gördüm, konuştum onunla «. * Patron olarak nasıl bulduğtfl sordum tzzet Bi'"in G'ildü D « de hoşnut olmadîSinı söylecti b na. Tatil günlerine mi saygi gö termiyor, bogaü tokiuguna mı c lıştınyormus onu nevmis. Pek i: anlıvamadım orasını. Kocası y, rumızdaydı. Ama aşçısı aynı kanıda deg esiyle. Su sızmıyor patronla ar; lanndan. Colugunu çocuâıın da getirmiş Istanbul'dan aşçıb şı. Ailece çalışıyordu Topkavı da. Tek derdi hasretlik. Özlüyf Istanbul'u, gözünde tütüyor Bı gaz. Kocaman bir resmini a<!rn: duvara Istanbul'un bir boyda bir boya... Dönerleri. bör='';ler mezeleri ona bakrp lç çekere hazırlıyor. Ama... bir gün, ilerde, tkisl A bırakacaklar bu restoranı, ta; tarafı toplayıp Istanbul'a <lön< cekler. temelli. Topkapı bir güzel, uzak am cla nık kalarak Girecekler ascı b?«r patron bir restorana. Boğaz &% vaıua. bir resim değil. kar?ılar:ı da olacak, tüm ışıltısı, tüm xl zelliğiyle. Senisl başkalan yapa cak. Bir yemek yiyecek, bir ka fa çekecekler ki, beraber, tadıni dovulmaz!... YARIN: ALTIN BİLEZİR » » • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • •• •• • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • » < |~İS6? BAŞBAKANLIK İFFANY JONES 3ARTH H283 X • • • • • GA 1757 »ayılı Toprak rm Tarına Reformo Kınununun 51'incl maddesl ve ia »ubat 1975 tarlb ve I&1M sayıJı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlöğe gıren Toprak Isteml Yönetmeliğı hükümleıi uyannca toprak »e tanm reformu bölgesl olarak Uâo edilml» olao Urfa Ulade tot>rak dağitımından yararlanmak Isteyen topraksıj jra da Bi toprağa sahıp çiftçiler 17 mart 1975 Paıartesl pünü saa' 8.30'dan 16 nlsan 1975 Çarsamba günü *aat MJStr» kadar aşağıda belirtilen esaslar Içınde toprak Jstemlnde bu lunmak zonjndaflırlar Orfa !!i sınırlan lçerırtnde oturan çıftçilerden bu süre lçerislnde lstemtfe bulunmayanlar 1757 sayılı Toprak ve Tanm Reformu Kanonunuo toprak dağıtımı İle ilgili hükümlerinden yararlanamazlar. 1 1757 sayılı Toprak ve Tanm Reformu Kanunuoda toprak dagıtılması öngSrülen gerçek kijılerden, a) Aile başkanlan, b) Aile dışınua kalmayı Ostün tutan reşît furula> dan erkefc olanlar, c) Aile sayılan kıjilerden vesayet altında olmayan erkekler, lstemde bulunabilirler. 2 Toprak dağıtıroından yararlanmak Isteyen çlttçiler, oturduklan köylerin baflı olduğu kaymafcamltklardan veya 11 rnerkezinde Toprak »e Tanm Reformu Bölge BaşKanlıgıncfan temln edeceklerl Toprak tstero Bildirge» lerınden blrer adet dolduracaklardır. 3 tstemde bulunanlar tarafmdan blzzat cevaplandınlarak tmza edılen Toprak t«tem Bildirgelert jrukanda bslirtilen tarihler arasmda oturduklan Itöylerln oagl! o t duğu kaymakamlıklara veya Toprak ve Tanm Refonnu Bölge Başkanlıjma ahndı karşılıgında tesllm edüecek »e. ya ladelitaahhütlü olarak posta İle Toprak ve Tanm Reîormu Urta Bölge BaşkanlıŞına pönderilecektlr. 4 îstemde bulunsn klmfeler Toprak tstem Rt!rt!r TOPRAK VE TARIM REFORMU MÜSTEŞARLIGINDAN BiLDiRiLMi$TiR URFA'DA TOPRAK DAĞITIMINDAN YARARLANMAK iSTEYENLERE DUYURU 6 Zlraat ve veterlner falcültelertyle llgfM mestek ^okullannı bıtlrenlerle tanrna lliskin dallarda en aa aitı «v eğlUm görmüs olanlann toprak dagıtımında öncelllt alabilmelen tçin egitlm ve ögren.m belgelertnln tasdikB sureUennl Toprak Istem Bildlrgeierine eklemelert eere0 Topra» tBtemlnde bulunanlar toprak aaSınmı n* HÇJI1 diger btlgl ve belgelen Toprak ve Tanm Refortna Bolge Başkanlıfının istemi veya yerinde yapılaeak Inceleme nrasmda vereeeklerdlr 1 Toprak tstem Büdirgesl, toprak daSıtımındaa yararlanmak lsteyenler için tek basvunna belgesidir A y nca dllekçe verilmeslne gerefc yoktur. t, ı ' . r T o p r a k d a £ » ™ ı 1 hariran 197S tarlhlnde Ake». «aıe Ilçeande başlavacalt ve tüm Orfa tlmde İM yılda tamamlanaeaktır. Bu bslumdan lstemde bulunanlarta acele etmemelert ve uenrll oturduklan Hce ve k5yler« sjra gellnceye kadar istem blldirse«1ni verdlklerl «aman kendllerlne verilen alınriı makbuzlarını veva tadell taahhötia post» makbuîlannı muhafaza etmelen gerekmektedlr. 9 Bu duyuru Drfa llinde oturan topraksıı ve u toprakh çiftçiler tçlnrfir. Diger tllerfie oturan ve Drf» Uinde kendllerJne toprafc verilmeslnl arzu edeD toprak«ıı ve az topraklı çıftçiler lleride kendltert lcln vapılaeaK lkincl bir duyunı u/ertne ba«vuracaklardır. Bu eibllenn slmritden başvurmalanna cerek yoktur. 10 Bajvuracak çlftçll»r doldurncaklan tstem Mldlrgelerlni 17 man IP75 eünunrien tttbaren Drfa «lne baglı (taymakamİTklardan veva Toprak ve Tanm Reformu Orfa B8!g» Başkanlığmdan basılı olarak temln ed»billrler. 11 1 ftinirT*n tpaHcinrin MıtrtM • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle