22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 24 Şubat 1975 k\ X J,1K , çöK fiui£L HEM A2DULCA TURHAIU SELÇUK ADPSTE PÖSrüHU Büluü AŞK DA GEZER 69 Belkıs gülfimsedi: Bilmez olur musunuz? Murat da gülümsemisti sonunâa: Madem öyle diyorsunuz, öyle olsun.. BeLkıs Günseli'yi kolluyordu yan gözle. Kınn bozulduğunu gördii. Daha karar vermis değildi Murat a el koymaya ama, karar verecek olursa Günseli'yi alt etmck işten değildi kendisj için. Şu anda yine Ergun'daydı aklı. Bütün istediği Ergun'un deli divana sevmesiydi onu. Aynlalı aradan geçen yarım saat içinde anlamıştı bu gerçeği. Murat'a ilgi. ^östennesi Ergun'u kırbaçlayacaksa deneyecekti bu kozu. «Merak etrae!» der gibi baktı Günseli'ye. Bu kadarla bıraktı Murat'la görüşmesini. Gerçekten ilginçtî Anıt'm konusu. Bir arada büjümüş, birlikte yetişmiş, bir arkadaş gnıbu, birleşiyor, para koyuyor. bir ortaklık kuruyorlardı. Ortaklık hazır giyim sanayii ile uğraşacaktı. Amaçları belliydi ama, işin neresinden tutsalar anlaşmazlık çıkıyordu aralarmda. AteJyelerin, satış mağazalarının açılacağı yerlerden. yapımına girişüecek mallara kadar, birinin öne sürdüğü görüşe öbürleri karşı çıkmsk la yükümlüydüler sanki. Tek konuda olsun uyuşamıyorlardı. Hepsi üstünlük taslıyorlar, fakat arkadaşlannın üstuniük taslamasını hoş karşılamıyorlard:. Sonunda ortaklığın başına dışardan birini getirmeyi uygun görüyorlar, akıllanna iik gelen isim, yetişmesi, görgüsü kendılerinden rieğişik bir uzman oluyordu. Kendileri t3şra liselerinde, Istanbul ÜniversJtesinde yetişmişlerdi. Uzman, îngütere'de okumuş bir tekstil mUhendisiydi. Mürıendıs, daha işe başlarken. kendisini jşin başına getiren nedenin ortakjar arasındaki anlaşmazlık olduğunu, işin başında kalabilmesl için de bu anîaşmazlığın sürüp gitmesi gerektiğini anlıyordu. Ortaklardan hangisini dinlerse, ağzından tek söz kaçırmadan, söylediklerine hak verir görünüyor, böylelikle daha da derinleştirmiş oluyordu bu uyuşmazhklar.. Ortaklann her biri .kendisine hak verdiğini gordükçe gök lere çıkanyordu mühendisi. Böyle böyle bir övgü yarışıd:r başlıyordu aralarmda. Giderek bir ikt yıl içinde övüle övüle, anıtlaşıyor, her dediği tartışılmaz bir buyruk durumuna geliyordu mühendis. Kadın erkek neredeyse JnıJ köle oluyorlardı ona. Ortaklardan biri yaptıklanndan bir işi yermek degil de, biraz durgun karşılayacak olsa. toplu saldınsına uğruyordu arkadaşlarınm. Mühendisin yöntemi belliyd:. İngütere'de ne görmüsse, gelen îngiliz dergiJerinde ne görüyorsa uygulamaya koyuyordu. Fabrikalannda çalışan yerli desinatörlerle, yeni yetişen tekstil mühendislerini, alttan alta kundakladığı bir çekişme havası içine itiyor, daha çok yararlanmak gibl, görünüşte iyi niyetli gerekçelerle uzun süıe bir ijte bırakmayarak sivrilmelerini önliiyordu. Aradan yıllar geçince, ortakJar yaşlanıyorlar, aralarında!ti çekişmeler kendileri için önemini yitiriyor, yavaş yavaş ybresinden çekiliyor kendi haline bırakıyorlardı anıtlannı. Öte yandan sağda solda kurulan yeni ortaklıklar da kendi anıtlarını ksndileri yaratıyorlardı, tıpkı onların bir dönemde yaptıkJan gibi. Sonunda o büyük anıt, tıpkı büyük kentlerin alanlanndan birinde, eskiyen heykeî anlayıslanndan kalma yıllanmış arutlar gibi, gelen geçenin gözleri önünde unutuluyordu günden güne. Ecevit 12 Mart'ı ve Sonrasmı Anlatıyor Röportaj: Altan ÖVMEN Yazan: Necati CUMALI Oktay Irmak, okundukça sık sık «Çok güzel! Bu buluş müthiş! Harika!» diye düşündügünü açıkJadığı için, oyunun oynanacagj belü olmu^tu tiyatroda. Bu yüzden herkes az çok hangl rolün kendisine duşeceğini kestirmeye çalışarak dinledi oyunu. Saim, Özer, Ekrem sırayla okuyorlardı. özer okudu son sayfaları. Okuma bitiace Oktay Irmak: Kaleminden öperim, dedi Murat'a. Çok sevdim. Çok özgün bir oyun. Mevsimi oyununuzla açacağız. Anıt'ı ben oynayacağım. Murat, teşekkür etti. Yazılışı oldukça açıktı oyunun. Seyircinin izlerken kolayhkla kavrayacağı konuşmalarla gelişiyor, bağlanıyor, aynca oyunun anlamı kişilerin ağzından âçıkça düe getiriliyordu. Murat Sirmen yine de bazı açıklamalarda bulunmalc gereğini duydu. Anlaşıhp anlasılmajnasından kuşkulanmaktan çok belli ki yeni biten bir çalışmanın biriktirdiği konuşma gereksinmesi içindcydi. Ona kaîırsa feodal duzen, şu ya da bu b:çimde sürüp gidiyordu çağdaş toplumda. Derebeyleri, kadılan, imaTnları. şeyhleri vardj her alanda çağdaş toplumlann da. îster dogru, ister yanlış.. bunlar karar .verir, fetva verir, kiiMeler bu karariara karşı gelenlerin gözünü oymaya hazır beklerlerdi. Politikada, sanatta, iş alanmda. yönetim kadrolarında, böyle büylik kiiçük sayısız putlar, anıtlar dikilir. kadjn erkek bütün varlıklarıyle bağlanırlardı o anıtlara. Toplumsal jaşayışın değişmez bir kanunuydu bu. Derebeyler, şeyhJer gibi bu anıtların da güçleri bir süre ile kısıtlıydı. Bu giiç, kütleler yeni açlıklar, umutlar, öfkeler, uyuşmazhklarla yeni anıtlar dikinceye kadar tartışılamazdı. Sonra, gün gelir o anıtların oyundak; gibi gelip geçerken kimsenin başını çevirip bakmayacagı kadar etkisiz bir sörünuş alacagi oldu#u 0bi, sırasında taşlandıgı, dikildiği rlandan kaldınlıp atıldıgı da olurdu. Murat, açıklamalanru bitirirken. «Arkadaşları doyurraayan yerlej varsa provalarcia bazı düzeltmeler yapabilirim» dedi. Oktay arkadaşlarına baktı bir b i r : Galiba pek öyle bir şey yok.. Kısa bir bekleyişten sonra yeniden baktı arkadaş larına: Var mı? Özer konuşmaya niyetli görünüyordu: Özer, sen bir şeyler söyleyeceksin gaüba? Evet.. Söyle, dinliyoruz'.' Özer, Murat'a döndü: Açık konuşmama kırılmazsın ya? Ne münasebef Konuşman, açıklamalarm çok daha doyurucu bana kalırsa. Madem her alanda anıtİaştırılan adamlar görüyorsun, niye politikaya uygulanıadın düşünceni? Herkesin ilgisini çek»n alan o. Çagımız politika çağı. Gijim sanayiinde anıtlaştırılan bir adamdan daha ilginç olurdu bana kaiırsa Anıt'ın bir politikacı olması.. Murat, ne kadar hoş görü ile karşılamak niyetinde olursa olsun, kızararak, titreyerek, hemen savunmaya geçmek için sabırsızlanarak dinliyordu Özer'in dediiderini. (OEVAMI VAR) 'GÜRLER KONUSUNU ORDUNUN MESELE YAPMAMASINA SEVİNMİŞTİM, 13 Mart 1973 Cumhurbaşkanı seçiminde Ecevit yönetimi gerek parti içi ve gerek parti dışından gelen bir kaç sorunla karşılaşmıştı. mıştım. Arkadaşların Anadoluya çıkıp bir r.abız yokisması y^p masını istemişlim. Faka: kabul 13 mart 1973 günkü Cumhur ettirememiştim. Onun üzenne, başkanı seçimi sırasında CHP söyledığim gibi ben kendim o çogunlugunun tam bir sürpriz kamuoyu yoklamasını yapm'şetkisi yapan tutumu. yanm sa tım.n at önceki grup toplantısında na Genel Sekreter Ksmı: Kınksıl kararlaştırılmıştı? oğlu ve gruptakı oylamada EceO günlerde gazetelere yansı vit'in önerisine karşı olanlardan y&n haberlere göre, grupta Ece bir bölümü. 13 mart toplantısınvit bir konuşma yapmış, Giir da bu ksrara uymadılar. Cumhur ler'in adayhğı konusunda kamu baskanı seçıminin gizli oldufuoyunda 5"aratılmak istenen ha nu, verilecek oy konusunda grup va karşışmda ÇHP'lilerin bu se karan alınamayacağ'nı öne sü1 ' çirhe kahMârria.larmi' 'ftierrniş rerek oy kuKandılar. Oy gızliyti^AraiaffiirtarGenelSokrftter Kâ di ama. sonuçların gösterdiğine mil Kjnkoğlu'nun da bulundu göre Gürlere oy verdikleri belgu bir bolüm milletvekili ve se liydi. natörler, buna şiddetle itiraz et Ecevit'in onerisini kabul eden. mışler, oylarnaya geçilmiş ve ler, hatta o öneriye karşı çıkanEcevit'in cJnerisi çok az farkla, lardan bir bölümü de, şu göçeşitli haberlere göre, ya bir, rüşteydi: j'a da iki oy tarkıyla kabul edila Ahnan karar, kime oy vemişti. rıleceği karan değildir. OylamaOy farkının çok az olmasında ya katılmama karandır. Bu baEcevifin, onerisini, daha önce kımdan, kimin seçilecegi konuparti içi genis temaslarda bu sunda grup karan alınamaması lunmadan, gerekçesinin ayrıntı ilkesi burada işlemez. Parti dilarını açıklamadan, yani klâ siplınine uyulması gerekir.» Bu göriişü kabul etmeyerek, sik deyimle havayı hazırlamadan yapmasının bü>Tik rolü var grup karanna ragmen ilk oylamada Gürler için oy kullananlar dı. Niçin böyle yapmıştı? şunlardı: Bugün: «Alacağımız karan gizli futKâmil Kırıkoğlu. Hıfzı Oğuz mak zorundaydık» diyor. «Çeşit Bekata, Mehmet AIi Pestilci, tlr li etkiler \ ardı.» yas Kılıç, Nihat Kale, Ihsan Ve daha önce yapmış olduğu Topaloğlu. Adil Yaşa, Ata Topslbir baska öneriye işaret ediyor: oğlu. Necati Aksoy, Adil Turan, « Daha önce, başta Genel Meiih Kemal Küçüktepepınar, Sekretere ve birçok merkez yö Çinasi Özdenoğlu, Mustafa Kenetim kurulu üyesine çok ısrar ma] Yılmaz, Mehmet Ergli), etmiştim. Merkez Yönetim Ku Sadrettin Çanga, Cahit Angm, rulunun bir toplantısma katıl Cevat Sayın, Hasan Çetinkaya, Giyasettin Karaca, Mustafa Kemal Çilesiz, Necatj Alp, Nejat Sarlıcalı.» O gün oylamaya Uç tur daha devam edildi. Sonuçlar, üç aşağı . beş jojkarı ayzu yönde çıknr İkincı tur: Arıburun: 294, Gürler 176, Borbeyli: 47. Üçüncü tur: Anburun: 285, Gürler: 186, Eozbeyli: 47. Dordüncü tur: Anburun: 276, Gürler: 200, Bozbeyli: 48. Son oylamada Gürler'e verilen oylarin artışı, büyük ölçUde, oylamaya katılan CHP'lilerin sayısuun artışmdandır. Yani o gün zaman geçtikçe, CHP'liler arasındaki Grup karanna uymama egilimi güçlenmiştir. Bu eğilim, Satırcılardan kurtulmuş olan Ecevit yönetimini, parti içinde ikinci bir sorun kar şısında bırakmış ve bunun çözulmesi ve gergicliğin giderilme dırgadıgım metodlar Bir yanlışsa. insan bunu nic ıııaz. Üoğruysa \aoar ve raotığını saklamaz. Ben ackca, ordunun bu i?ın . .'Tlen ckma ısteğinı pörüyordum. ve yardımcı olmak istiyordum. Genel Kurmaya gîtiığimde. orada gene bütün vüksek komutanlar vardı. Bü\"ük bir nezaketle karşıladılar. Ben, Mecliste bir gece öncekı manzara üzerine »er?jn bir durumla karçılasacafımı düşunmüstüm. Kendimi ona göre hazırlavarak gifmistım. Fakat tam aksine. çok anlavışh ve kibar bir davramş içinde buldum komutanları.. Parlamentonun direnmesinin kendilerinde denn bir saygı hissi uvandardığmı ırördüm. Bu bende, her zaman beslediğim şu ir.ancı güçlendirmış oldu: Bir kurum kendi haklarlna saygı gösterdiSi ölçude bajkalannın saygısını toplar. O arada yabancı radyolardakj yorumlan tzlemiftim. Onlart komutanların da izlemij oldugunu duydum. Bu yorumlar da, onların böyle bir davranıj içine girmelerini saygıyla, öv. güyle karşılaylcı nitelikteyrfi. Türk ordusunun Meclis'teki du rumu anlayışla, sükunetle karşılamış olması dolayısıyla, onun demokratik yapısını, demokratik eğiliminl överek belirtiyorlardı. Ben de aynı yoldakl görüşleriral anlattım. Çok; olgun bir anlayıî v« davramy içindeydiler. Bütün kaygıları, ordunun prestijini kurtararak bu ışm jçinden çıkabilmektl. Bunun yolunu da geçici bir süre için Sunay'ın Cumhurbajksn lığınm uzatılmasmda buluyorlardı. Tabit bu, benim İçimden gelen bir sey değildi. Ama orduya yardımcı olmak istiyordum. Ve bunun lçln de bir yıllık bir fedakârlıjı gözümde büyütm»dim. Bu tutumumu blrçok kltnsa yadırgadı. Ama ben Gürler konusunda ortaya çıkan durumu, ordumuzua yüksek komuta heyetinin mesele yapmamasını büyük bir sevinçle karsılamıştım. Ordunun durumunu kolaylaştırmak, yeni duruma Intibak etmesinl kolaylaştınnak gerektiğine lnanıyordum. Tavlz ver» meden, bir acTıra geriye gltme. den, ama yeni meseleler, ger» ginlikler yaratmadan, nornıal rejime d5nüş yolunda üerleme» ^i düşünuyordutn. Ve $una ina rjyordum H, aradan geçecek günler, duygulan büsbütün yatıştıracaktır... Ve bu da bit mesele olmaktan çıkacaktır. Bu düîüncelerle, bizim CHP olarak Sunay konusunda flzerf* mize düşen herşeyl yapmatnıx ve bütün lctenligimizle hareket etmemiz gerektiği kanısma var. dım.» Eski Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ORDU İÇİN ECEVİT FEDAKÂKLIGA KATtANACAKTI, # DİŞİ BOND Sayın Sancar telefonla beni Genelkurmay'da görüşmeye davet etti memnuniyetle kabul ettim. Aynı çağrıyı Demirel'e de yapmışlar o sakladı... Bu benim yabancısı olduğum bir metottu... # Askerler prestijleri için Sunay'ın süresini bir yıl uzatmak istiyorlardı. Bu benim içimden gelen bir şey değildi. Ama Orduya yardımcı olmak fedakârlığını gözümde büyütmedim.. TiFFANY JONES HBOLOU A/tlyOCU LUTP&N BI2ı sJ için de, gene b!r zamanın geç mesi gerekmiştir. Fakat o 13 mart gecesinden soara Kcevit'in karşısındaki ilk sorun bu değildi. Meclisteki sonuç karşısında ordunun durumuydu. Şöyle anlatıyor: «Kuraandaniar o gece bir toplantı yaptılar. Ondan sonra çok demokratik bir anJayış içine gir diler. Sadece görüntü. bizi Uzü cü ve tedlrgln edid bir görüntüyda O ilk oylama gecesinden sonra bana Sayın Sancar teJefon etti. Genel Kurmay*da bir görüşmeye davet etti. Ben memnuniyetle kabul ettim. Demirere de aynı çağnyı yapmışlar. O, sakladı, biliyorsunuz. «Dün başkaydi. bugün başka» gibi lâflan vardı. Oysa bajka birisinin evinde görüşmü?. Bu metodlar, benim çok ya r A RIS : SUNAY'IN SÜRESİ DE ÜZATILAMIYOR » • • • • • • • *« » • • • • • • • • # • • • • • • • • • •»>• • • • • • • • • • • • X • • •U.FOT06 TAB.. SAN>BlM SÜMERBANK BAKIRKÖY PAMUKLU SANAYİÎ, BEYKOZ • DERÎ VE KUNDURA SANAYÎÎ. DEFTERDAR YÜNLÜ SANAYİÎ VE HEREKE FABRÎKALARI ÎLE YILDIZ PORSELEN VE ÇÎNİ SANAYÎÎ MÜESSESELERİNE Turizm ve Tanıtma Bakanlı5ı'ndan Bakanlığın yurt içindeki otel. lokanta ve eğlence yerlerı personelinin eğitimi için açacagJ birer aylık isbası eğitim kurslannda ve OTEMlerde çalıstınlmak üzere servis. mutfak, kat hizmetleri ve resepsiyon monitörleri tnukavelaU olarak aJınacaktır. ADAYLARDA ARANACAK ŞARTLAR: a) Servis monitörlerinin turistik bir müessesede en az 5 yıl Maitre diıöte) olarak çalışmış olması. b) Mutfak monitörlerinin turistik bir müessesede en azlı 5 yıl mutfak şefliği yapmış olması. O Kat bizmetleri monitörlerinin turistik bir mfiessesede en az 5 yuAguvemanJ olarak çalışmts olması. d) Resepsiyon monitörlerinin ise turistik bir müessesede en az 5 yıl resepsiyon şefi olarak çaiışmış olmasj gereJdidir. Adaylann en geç 28 şubat 1975 gflnti akşamına kadar doğruca «Turizm ve Tanıtma Bakanlıgı Turizm Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi MüdürlCfüne şahsen veya yazılı olarak basvurmalan gerekmektedir. 3 Mart 1975 günö saat 10.<Wda Bakaniıkta yapılacak mülâkab kazananlar ajmca bir seminere tâbi turuldukten sonra basan gösterenlerie 1 yıl süreli olarak sozleşme yapılacaktır. tlgiJiJere duyurulur. T.C TLRIZM VE TANITMA BAKANLlCl . (Basın U468) 1437 Personel Alınacaktır I GARTH i H264 MücfürJüklerimizde münhal bulunan ve eleman tayl• nine kesın ihtiyaç duyulan Genel îdare Hizmetlerl sınıfjncaki görevlere sınavla personel alınacaktır. 1 Adaylarda 657 sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48'inci maddesinde öngörülen şartlar dışında: a) Sınava glriş tarihinde 18 yaşmdan kiiçük, 30 yaşından büyük olmamak, b) Yüksek ögrenim görmüş olmak, Use ve Tiearet Lisesi mefcunu bulunmak, e) lise veya Tiearet Llsesl mezunlan lçln muvazzaf askerlik hızmetlerini yapmış olmak, • Şarüarı aranac&ktır. 2 Sınav tarihleri ve sınava giris yerlerl adaylar» • gönderilecek sınava g t i ş kartlarında belirtilecektir. 3 Adaylann adı geçen Müdürlüklere müracaat ederek aJacakları is Isieme kâfıtlarını doldurup, 1 adet vesikalık fotoğraflan ile birlikte 10 Mart 1975 gîinü mesa) saati sonuna kadar yukarıdakl Müdürlüklerin adresine göndermeleri veya vermeleri gerekmekt?dir. Postadaki vaki geclkmeler dikkate alınmıyacaktır. ••••• » »• • • • • • • • • • • » • » « » » » » ••» • • • • • • • • • • •• •• (Basın 11621) 1441 I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle