18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ Doğulu, Batıll yirmi kadar ülkenln hiçbirinde rastlamadım. İşporta rezaletinin kentlerirr.ızın en kalabalık verlerlnde tıkanıklığın yavaJarın bile geçemeyecegi bir yoğun'.uğa ulaşması ise herhalde uygar ülkelerde rastlanabilecek görüntülerden olmasa gerek. tmar du'zen^izlijîi bizde demokrasinin egemen olduğu 195<l'lerden bu vana kentlerimizi an gıde çirkınleştiren. bütün girisimlere karşın bır tıirlü önüne «eçılemeyen yüz kızarîıcı bir felâkeî !ıa)ini aldı. Turizm bölseleıimizde kıyı yağması ve deniz kirletilmesine karşı kaç kez vasaklar kondu ama eş?iz turizm kaynaklarımızın önüne geçilemez bir sekflde tüketilnıesi önlenemedi. Ormanlanmız her yaz tarja açmak sevdasıy le atese verilir, korularımız yerini sıra sıra apartmanlara bırakır, vıne de bu doga kınmlarma karsı sızlanmaktan ba^ka bir şey gelmez ellerinden yurt^ever kişilerin. Partilerimiz de orman suçları için özel aflar çıkararak, ov avcılığı volunda vnrdumımm jelecesivle oyna3iak''i cekinme7 Karaborsa, bir ^.fet halinı aldı yurdumuzda, Ö7ellikle şu son vıllarcffı Önce falanca maddenin vakında piyasada bulunmayaeafiı sö'vlentis; ortava atılır. ardından fiyatlar merdivensiz gök lere tırmanmaya. bai^lar Depolama yolu ile yaratılan zoraki kı'lıklar halkın ke^e^indPn milyonlan karaborsacı'ar:n ceplerine aktarır da kim^erin kı'ı kıpırdaT,a7. CUMHURÎYET 24 Şubat 1975 narşi ve anarşisf. son zamanların en çok kullanılan sözcuk:erinden oldu bizde. TB MM'de. TV'de, gaz«telerde, politikacıların demeçlerinde.. Bir banfca soyulsa. üniversitelerde, yuksek okullarda, hatta lise ve ortaokullarda öğrencıler aıasında bir çatışma olsa, adam kaçırılsa.' sokaklarda şu ya da bu tutumıı suçlayan bildirıler dağıtılsa, önemlice bir .grev patlak verse, bir açhk ya da oturma grevi çıksa. gösteri yüriiyiişleri yapılsa suçlu ortadadır, hemen basanz yaygarayı: Anarşistler.'.. Demeçler verilir. harekete geçiür, kimbiür hangı ölçeğe göre dam°alanmış birçok genç tu tukîanır, milli s'.fatım ö>el amaçlarına âlet eden irılı ufaklı gazefeler sayfa sayfa yazı döşenır. anarşistierin kokü kazımıadıkça bu memleket:n rahat nefes alamavaeaği üstüne fetvalar veriLr, öğüHer (vaazlar) dösenıhr. Sağcı bir nür:ü:neti alaşağı etmekle baslayarak sonradan çeşiCi asamalar geçiren 12 mart ol&yından sonra da 'anık oimadık mı dizi halinde i>u tür ısîemlere9 Herhangı bir protesto olayı. 35 kisinin mariteti bıle olsa, yığın halinde tııtuklamalara yol açtı. ömürlerinde politika i!e uğraşmamış vazarlar sözaltına alındı, kendiler;ne yakıştırıian suçlarla uzaktan yakından bır il:şkileri olmayan binlerce kişi sorusuz sualsız zındanlara tıkıldı. Haklarında bir ıslem yapılmasını ayiarca bekledikten sonra günün binnde yakalanmaları kadar nedensiz bir buyru!:la sahverildiler Ama artık snarşist olarak damgalanmtşlardı bir k^z! Ne zarr.an hosa gitmeyen bir olsv patlak verse hemen süpheli gözler çevrilpcekti üstlerine. Anarsınin ne demey geldığinden habersiz kişilerden toplanmış onbinlerce kitsp yakıld:. ya da denize anldı. Böylece anarşinın orağı söndürülecekti söKie. Ama bu amaca varılamadığı anlasılıyor. Cünkü günümüzde hâ'â ortalık anarsistten geçilmiyor: Baksanıza yine bildiriler dağıtılıyor, açlık grevltri yapıhyor. yine çanşmalar, vuruşmalar birbirini izliyor. yine halk huzursuz. A OLAYLAR VE GÖRÜSLER Haf tanın raporu SoJun Çileli Yolıı SADUN TANJU eş yı] oluyor. Milliyetçilik, mukaddesatçıhk, islâmcılık fdıaa kargaşa yaratıp tutucu iktidarm kanatları alunda devlet kabadayısı kesilen kişilerin cirit attığı ıM?latya'ya gırtim. Mezhebi alevi, fikirleri de de\Tİmci olduğ>ı için bir lise edebiyat öğretmenine görülmemiş bir komplo baznlamışlardı. ilalatya lisesinde özel şekilde e|itilmiş öŞrenciier derici öğretmenlerin karşısına diküip «Seııi ortadan kaldıratağız. cvini ocağını sbııdiireceğiz. sol kitaplar satan Ooak Kitabcvi gibi jeıieri de yıkıp .vakacağızdiye tchditler şavuruyorlardı. Şehırdeki bütün devrimcı merkezler ısüretlenmiş. listeler yapılmıs, kimin hangi mez~ hepten olriuğıı öçrenilmişti. Uzun gazetecilik hayatım içinde. böyle havalarm estirildiği çok yurt köşesinde bulundurn. Politikacılar ve viiııetimler sıkıştılar mı bu gü>a milliyetçi nıilislere devlcl adıııa sokağa dökiilnıe ce*aretini verirler ve bu yolrian s;ıgladıkları baskı ve korktıyla bir süre daha ınevılatım kcnrlilerine kalacağı hesaplarmı yaparlar. Asıl Anarşiyi Yaratanlar Yaşar NABi uzun zamandır bir yana'itilmiş reformlarm veniden ele almarak gerçekleştirilmesi isteniyordvı Oysa kısa bir yılgmlık dönemınden sonra bu hareket, ne oldu, nasıl oldu. ters yöne çevnldı. Reformlardan hiç biri gerçekleşemediği gibı ısrarla istenen halka dönük vonetim kısa zamanda halka «karşı yönetim»e çevrildi. Büyük bir kırım oldu Atattirfcçü. devrimcı gençlik saflarmda. Birtakım hükümetler kurulup dağılıyor. ama bir türlü devlet gemısi rotasma oturtulamı yordu. Kimin neye karıştığı. olayların sorumlusu kim olduğtı, dizgınlerin kimın ehnde bulundufu bir türlü anlaşılarnıyordu. Bir Meclis vardı. kendi istemi dışında kurulmuş hükümetlere oy vermek zorunda kaian. Ama o hükümetlerin getirdiği bütün olıımlu vasa önerilerini bu Meclis el'.nin tersiyle gen çeviriyor va da istenenin tam tersi doğroltuda vasalar çıkarabihyor, bu yasalann icracısı ıse reformlarını gerçeklesfirmek göreviyle işbasına gehniş bır hükümet oluyordu. yeni bir seçime gitmeye yanaşmadığı gibi, ülke mizin Meolisten güver.oyu alamamış bır hükümetçe vönetilmesi pahasına, yeni bir hükümet çıkaramamıştı kendi içinden.. Şimdi gelelim yıııe kunurrrjza. yani anar?i adı verilen ortam ve tutuma. Bakın Larousse ansiklopeciısi anar^ı so^cüğünü nasıl tanımlıyor: «Hükümet] olmayan, ya da hükümeti siyasal, ekonomik ve toplumsa) çekişnıelerı önlemeve ya da gruplardan oırının egemenüğini sağlama\a yeterli gücü bu!amavan. ya da bu gücü yıtıınıı* bir ulusun clurumu.» Görüyorsunuz ya, bu tanım ülkemizin bu'günkü durumuna tıpatıp uvuvor. Biz yıllardır sağria. solda anarşı^t arayıp dururken bir de bakıyoruz kendi ovlarırnızla seçtiğimiz vekillerimi7İn tutum ve davranı«lam !e bır çüzel cturu\ermisiz bir anarşi ortammın göbeğine. Bır cfe 19 vuzy:l «onlatıyle 20. yüzyıl baslarında Batı ülkelerivle Ru=ya'da epev kendinden soz pttirmiş Oir anarşızm doktrim var. «Devlet duzenine karşı olan, hüküraetsiz, tam özgür bır toplum isteyenlerln inancı» dlye bzetlenebilecek olan bu siya«al doktrin artık tümiiyle onemini yitirmiştir. Ülkemizin aydınlan arasına hemen hıc sızmamıs bu çağdışı ögreti ile de bır iîgileri yoktur bi?de son yıliarda ra=tlanan ça'ls malann, ayaklanmaların. Anarşizm Türk aydınları arasına sızmamıştır ama, o öğretinin ön.erdiği hükümetsizlik ortamının yaratabilecegi sorumsuz, tehlikelı. h?şibo' gelism'eler toplumumuzda kendiliSinden oluçmu^tur ve bu yolda gittikçe güçlenerek kan ser hücreleri hızıyle kaplamaktarfır yurdumuzu. İlkin çağdaş uvgarlık düzeniyle hiç de basdasamayan şu trafik düzenimizd. daha doğru«u düzensizliğimizi bir gözönüne getirin. Böyle«ine sahıpsiz, altına dört tekerleği çekenin keyfi ıs*eriişj çib; tiavranabilme ozgürlüğüne gezdiğim B Politika Sorunları TERÖR ÇARKI Çok dal.a eskilerde, Kasırn 1952'de, Vatan gazetesi bsşyazaıı Alııntt Emin Valmaıı için yine llalatya'da yaratüan suıkast clayını da yaşadım. Ahmet Emin muhalcfetti ve onu susturnıak için bu diıısiz. Allahsız. konıünist»i gözü kapah vurabüecek tana'ik milliyetçi Malatya'da üreülmi|ti. Gencecı'.i bir li~e öğrencisiydi Ahmet Emin'i postahsnenin merdivenlerjıde bcş kurşunla \iiran. Pırıl pırıl bir zekâ idi. Demokıatii huyatın da ilk yülannda idik. Şimdi 23 yıl sonra. yine bıiyie gencecik çocuklara. bütün suçu gerçekleri öğrenemiyecek kadar karanlıkta bırakılmış vatandaşlara kırli ve kanlı işleı gördürüyorlar ve rejimın, demokrasınin vazgeçilmez» güçleıi olan siyasal paıtilerden bazıları bu teriir uysıılaîualanna arka çıkıyorlar. Asıl Suçlu tşte böyle bir ortarn içinde geldi çattı seçim günü. 1973 seçimleri büyük değişiklikler getirdi partiler yelpazesine. Ne var ki partiler çoğalmıs, verilen oylar dağılmış ve hiç bir parti tek başana iktidar olamasuu sağlayacak çoğunluğu elde edememişti. Kişisel nedenlerle sağcı partiler bir arada hükümeti kuramadıkları için uzun bir bunalımdan sonra ülşeler] birbirine en zıt iki parti iktidar olmak için sözüm ona bir anlaş'maya varabüdiler. Meclisin en ilerici partisiyle en gericı partismin elele uzun zaman yürüyemeyecekleri önceden belliydi. Birçok sarsıntılardan sonra yıkıldı bu iktidar ve 18 eylülde başlayan yeni hükümet bımalımı. arada tarafsız bir hükıimetin isbaşma getirilmesine karşın. günümüzde de süriip gidiyor. Dört aydan beri Meclisimiz Asiında 12 Mart sonrasında gerçekten bir p.narşi vardı ülkemizde. Hükümet çekilmeye zor lanmıştı. Büyük Milîet Mecllsi ıs başmdaydı. İş basındaydı va özgür' istemlni firadesını) kullana mıyordu. Tarafsız denilen kişilerden hükümetler kuruluyor. milletvekilleri tümiiyle karşı olduklar: birtakım banunlan çıkarmaya zorlanıyordu. Demokrasi kurailarına ters düşs; bile sevinilecek bir yanı yok değildi bu girişimin. Cünkü 12 Martta yükspl: komutanlarea verilen «muhtıra» aslında haklıydı. Çağımıza ve halka ters dtişmüş bir iktidann Atatiirk ilke'°rine dönmesi. Daha îavalım m:' Ama ne eereği var... Bir dolmusa binin, yolcuların öfkeyle içlerini bosaltıslarına kulak verin: lıalkın gidişlmizden ne kadar yakmdıâmı görürsünüz. Tepeden tırnağa dert olmuşuz. yakınma ke«ilmişiz. Bu durumumuz anarşi sayılmaz ya da tynı öfkeli havavı her sun ciğerlerıne çekmek /nrnrda kalan üc be= öğrencinin yuriiyıişe gecme=i. bilrfiri daâıtma^l, ya da vuTnruk kaldırması tek derdimiz olur: ba= kaldınşları en önemli dertıerimi?e kulaklarını tıkayan yönetım sorumlu!ar:nın er> «ert tepkıleriyle karşılanıyor. Elinizı vicdanınıza kovarak «öyle>ln! Yurdumuzun içine düşürüldüğü acıklı ortamdan «orumlu olan kim? Yolumuzun üstünde dağlar gibi sıralanan davaları onemsemeyen politika sorumlularımi7 mı, yoksa bu akıı almaz ortama baş kaldıran bir avııç delikanh mı?.. Yurdumuzda dedikleri eibi bir anarşi varsa ve araracak«a uçu bizi bu bozuk düzene ?iırukleyenlero*e aramak daha doâru olmaz mı GÜL VE YUMRÜK Fransa'da son seçimde ortak sol'un liderlığini yapan ve iktidarı Siiğm türlü korku metodJarıyla kıl payı elinden kaçııan ^lıtterrand'ın kitabını okudum. GIX VE YUMRL'K'u. Fransa'da da sol daha özgür. daha giivenli ve düzenli bir yaşanıın >olhırını göstermeğe çajışıyor, sağr'ın demokrasiyi özel şekilde yuruınladığını, oyunun kurallaruıa uyınadığını sö\lü,\or ve orada da yeni bir politikayı hir taze gııl ?ihi suııanlara nfkeli. hııcııı. (aııatik tehdit cdici bir yumruk sallanıyor. Frsıısız demokrasisi bir sınıf diktasıdır diyor Mitterrand. KapitaliziDİn feodallerinden sözediyor. Özgürlük, mülkıyet ve adaJet pa5to?ından kimlere koca koca dilimler, kimlere birer kırıntı düştüğünü açık seçik anlatıyor. Sosyalist bir toplum düzeninm yasaklayıcı, kısıtlayıcı, sınırlayıcı yöntemlerinin kişiyi ve toplumu bugüne kadar elde ettiği haklar ve özgürlüklerden yoksun bırakacaği iddialarınm çocuksu ve şirret mantığına çağdaş düzeyde ağırbaşh, olgun cevaplar veriyor. TEŞEKKÜR EDERİZ! OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KÎTAPLAHI Renkli, resimli bilgilerle size ve evinize yararb kitaplar. En ilginç yönlerlyle : DÜNYA BÖYLE YÜRÜMEZ Milterrand'ı, faşizmi kmadığı için etkisiz bırakraak isteyenler «sol totaliter rejimi savunmakla» suçlamağa kalkıyorlar. Sağm mantığı şudur: Kitleje eRemenlik şarttır, biz gidcrsek sol toUIlterler gelir! Oysa Mitterrand anlatmağa çalışıyor ki, faşizmin her türlüsüne karşıyız. Fanatizmin tarih boyunca yarattığı ıstıraba göz yumamayız. Solun iktidarda olması Paris'tc Prag darbesi demek degildir. Sovyetlerin Çekojlo\ nkya'da yaptığı müciahaleyi öne çıkararak, sağın Arjantin'de, Brezilya'da, Uruguay'da. lran'da, îsPünya'da, Portekiz'de. Vietnam'da. Endonezya'da, Ugandada. Afrika'ıım ortasında. güneyinde ve kuzeyinde. Yunanistan'da. Haitide, Angola'da, Yemen'de. Paraguay'da. yani Eâymakla bıtmez ülkelerde, dünyanm her yanmda yaptıklarının haksızlığına. vahşiliğine sünger çekmek olanaksızdır ve insiinlara böyle bir umutsuzluk vermek. kan ve korkuyu bir kader gibi çösiermek, dünya böyle j'üriiyor. demek. yönetimde kfinlikle terörinne inanmaktan başka bir şey de. ğildir. Sol, insanları sefalet, şiddet, korku ve ölümden uzaklaştırmak istijor. ngleton adı hiç de yabancı değ.ldi. Orsan Oymen'in yazısını okuyunca herşey gün ışığma çıktı. Türkiye'ye askeri yardımın kesilmesi için Amerikan Senatosu'nda büyük çaba harcayan politikacı! Sonunda da başardı doğrusu... Başkan Ford'un, Dışişleri Bakam Kissinger'in karşı koymalanna ragmen Amerikan Kongresi Türkiye'ye yardımı kesti. Senatör Engleton'un zaferi kesinleşti. Örsan'ın yazısıyle hatırladım herşeyi. Geçen başkanhk seçimlennde Demokrat Partinin başkan aday; Senatbr Mc Covern'di. Başkan Yardımcıhğ: adayı da Senatör Engleton! Bır gün korkunç bir gerçek meydana çıktı. bu Engleton birkaç yıl önce sinir krizlerine tutulmuş, hastanede yatmış. elektrık şoku tedavisi geçirmişti. Akıl dengesi bozuk bır kişı olaral: tanınıyordu. Gerçi iyileşmiş, j'aşama katılmış, senatör seçılmiş; Engleton. başından geçen bu hastalıgı yadsıyamadı. Önceleri Mc Govern önem vermek istemedı, ama seçmenlerın baskısına dayanamıyarak seçımlere az kala yardımcılık adayım deği$tırdi. Bütün bu serüven, seçim şansını da etkılemişti elbel. Nison'm kazanraasmda b.u olayın etlcenliği söz götürmez. Aradan yıllar geçiyor, Cumhurbaşkanlığı 3rardııncılığı adaylığından «akıl dengesiımden kuşku duyularak vazgeçirtilen bir politikacı, ABD dış politikasını kökünden değiştirecek bir işe kalkışıyor! Düşünün bir kez, ya böyle biri Başkanlık koltuğuna otursaydı, «krizli» bir arunda dünyayı birbirine katmaz mıydı?.. lyi etti Engleton! Türkiye'ye. Türklere kötülük edeceğini sanıyordu oysa... Bilmeyerek yaran dokundu bize. Evet, sıkıntı çelceceğiz, epey tedirgin olacağız, ama sonunda herşey yerli yerine oturacak. Her şeyden önce «ıkili anlaşmalar» tümüyle ortadan kalkacak. Başbakan Irmak da bunu kabul ediyor. «Ikili anlasmalan iptal etmemiz mümkündıir» diyor. Yok, daha bekleyecektik! Ulusumuzun sırtına gereksiz bir yük olarals bınmiş, daha dogrusu beceriksız hükümetler tarafmdan bindirilmiş bir agırlıktı bu. Amerika.'ya tanmmış birtakım ayrıcalıklar!.. Bunlardan yıllarca önce kurtarmalıydık kendimizi. Devrimci yazarlar, politikacılar, gerçek milliyetçi aydınlar, Mustala Kemal çizgisindekı dış politikadan yana olanlar hep böyle yazdılar, soylediler. Oysa onlann bu tutumlan nerdeyse «vatan hainliği» sayıldı. Mahkemeler, duruşmalar, cezalar, soruşturmalar birbirini ızledi. Şimdl anlıyoruz gerçek milliyetçi, gerçek yurtsever kimmış, bu yurdu, bu ulusu birtakım geçici çıkarlar k&rşılığı güç dunımiara düşürenler ise kimmiş! Mümtaz Soysal ve Ahmet Şükxü Esmer'ın ıleri sürdügü görüşe katılmamak elde degildir: Türkıye, Fraasa'nın ve Yunanistan'm yaptığı gibi NATO'nun askeri örgütünden çekilmeli ve üslerin kaldınlm&sı için gtrişimlere geçmelidir. Aynca Sovjetler Birliğiyle karşıhklı saldırmazlık paktı imzalamalıdır... Kısacası Türkiye d:ş politıkası yeni bır anlatn, yeni bir kişilik, yeni bir güç kazanmalıdır. ABD'nın izinden gitmek, herşeyi onlardan beklemek, yazgımızı yabancı çıkarlara teslim etmek bizi çıkmazlara, çaresızliklere götürmuştür. Tek yanlı antlaşmalar kıskıiTak bağlamaktan başka bir sonuç vermemiştir. Günün gerçeklerı bizi bu çıkmazda debelenmekten kurtarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün «Yurtta banşDünyada barış» ilkesinin «ulusal bağımsızhk» politikasımn doğruluğu, haklüığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye'deki Amerikan üslerine «tesis» diyerüer bile bu gün Amerikasız olabileceğimizi açık açık söylüyorlar. Oysa bu gıbiler yakın günlere dek Amerika'ya karşı çıkanları kolayhkla suçlandınyorlardı. Ulusal bağımsızhk ilkesini savunanlar tehlikeli kımseler, hainler, solcular, anarşistler olarak mimleni5'ordu. Ama olaylar bizi o noktaya getirdi işte: Dosrumuz düşmanımız iyice ortaya çıktı. ABD'nin tek yanlı politikasını savunabilmek olanağı kalmadı... Gözleri kararmış Amerikan'cüar için bile... Bu bakımdan «Dengesi kuşkuJu» bir politikacı olan Senatör Engleton'a, onun önerilerıne katılan Senato ve Temsilciler Meclisi üyelenne teşekkür etmeliyiz. Türk halkına gerçeklerı anlattılar, gösterdiler. «Bu durum Amerika için daiıa kötü oldu» diye hayıflanan Amerikacı politikacılaT haklı. ABD çok şey yitirdi bu işten. Biz ulusal bağımsızlık denen o kutsal «değer'e» kavuştuk. Atatürk'ün çizdiği dış politikaya, yan tutmamak. çıkar antlaşmalanna körükörüne bağlanmamak, herşeyin üstünde kendi yararımızı düşünmek, bize kim dostsa onunla dost olmak. kim düsmansa onu düşman saymak gerçeğine döndük yeniden .. De Gaulle «Büyük bir ulusun dostu olamaz» dermiş. Sürekli ne dost vardır, ne de düşman. Ulusiararası dostluklar, düşmanlıklar değişken durumiardır. Bunu bilmek, öğrenmek zamanı gelmiş geçmişti. ABD Senatosu, hele hele dengesiz bay senatör bu gerçeği iyice duyurdu bize sonunda .. E Dizinin Öteki Kitapları : KUŞLAR, BALIKLAR, BÖCEKLER, YERYÜZÜ, GÖKYÜZÜ, ETOBURLAR 4 renk ofset, lüks eiltli, 35. TL. REMZI KITABEVI DEMİR YAYINEİÖII ŞANLI YA\HUZ ve IVIİDİLLÎ (Kraus • Dönitz) 270 sayfa 20 lira • DANIEL GUERIN. FAŞİ2M VE BÜYÜK SERMAYE (Türkcesi: Bülent Taaor) Denizler O» TANRININ KIRBACI ATTtLA (Gard.onyi'nın lüâsıği) 375 sayfa 20 lira MİLLİYET DAĞITIM MHTEREAKD DağBate$...Pk.836 Ist... ıGÜL ve ÎYIMRUK Kitaptar'da Yılın Kitabırn Sunarj FAŞİZMİ BÜTÜN AYRINTİİ^RI İLE .ORTAYA KOYAN FAŞIZMLE MÜCADELENIN YOLLARINl GÖSTEREN CEŞİTLİ DİLLERE ÇEVRİLMİŞ • $IMDIDEN KLASIK OLMUŞ MODERN ESER. * DANIEL GUERIN, FAŞİZM VE BÜYÜK SERMAYE İŞCİ. KÖYLÜ. AYDIN, HERKESİN GEN1Ş ÖLCÜDE YARARLANACAĞI TEMEL KİTAP • A DANIEL GUERIN, FAŞİZM VE BÜYÜK SERMAYE DAN1EL GUERIN. FAŞİZM VE BUYUK SERMAYE 400 SAYFA 25 LİRA SUDA YAYINLARI KENDİ DECERLERiNi BOGMAK.. Mitterrand'ın G t L VE YUMRCK'unu okurken. şimdi bizde sağ'ın sol için girlştiji kampanyanın ümıtsiz iakat o ölçüde şiddetini arttırıcl usullennin bir ilerı demokrasicfe nasıl kullanıldığını acıyla lzliyorsunuz Kusknsuz her şey daha üst bir düıeyde fakat aynı insafsızhkla tekrarlanıyor. Hak, hukuk, yasalanmıı riiye bağıranlar onun en sade ve doğal Ukelerine uymuyorlar. Kimse hakkında çiiphe ve ithamla snçlnlnk karan verilemez. Suçlayanlar ıspat etmekle de yükümlüdürler. Ama sağ, sadece snçloyor ve yasalar dışında, kızgın ve öfkeli fanatiklerinin verecegi cezalara sıfınıyor. Demokratik bir rejimde adalet, iktidann dısında ve onun eşitidir. Oysa sağ, sıkıştığı zaman polisi adaietin önüne geçiriyor, köleleştirmeğe calıstıfı bir adaletle, kişiyi ve halkı kendi mutlak egemenliğiçin boyunduruğuna vurmak istiyor. Seçilmiş Meclis, kişinin ve halkın özçür iradesinin foruma olmak gereklrken, sağ, seçime bağlı bir monarşı yaratma hevesine kapılıyor. özgürlük adına özgürlükleri yoketmek totaliter bir mantıktır. Sağ, ileri ya da gerı toplumlardakı bütün demokrasilerde kolayca bu yola kayabillvor. Seçtm, vatandaşı baskı altında btrakmadan. yasalann güvencesi ve devletin kanatlan altında özgür düşüncenin yansımasıdır. Oysa sağ, her yerde, okul kitabmdan televizyon yayınına, uygulanan yasalardan kültür araçlarına kadar her çeyı baskı aracı olarak kullanıyor ve uvdıırma bir özgür irade ile vicdanını yelpazeliyor. SOSYAL ŞIZOFRENİ1 Itatürkçülük Üzerindeki Baskısı ^ Yazar Mustafa COŞTLROGLL i Bu eserinde; g Türkiye'nin nereye gittiğini, I Çağdaş düşünce ve aydınlar ile öğretmenler üzerinde egemen olan şizofrenik (hasta) düşüncenin baskı mekanizmasını aydınlatıyor Dağuuri: ÎSTANBUL TEKİN YAYINKVI, ÎZMİR DATÎÇ, ANKARA Ankara Dağıtım ve bütün kitapçılarda. Fiyatı 30 TL. , A K S PK 1 SİRKECİ / İSTANBUL $ ^ V 9 ECEVIT OLAYI bir başbakanın doğuşu kayhan sağlamer ÇEMBER Mitterrand, bütün bunların nnsıl cchenncmi bir çember yaraüığını ve sol'un bu çemberj kırabılmek için nasıl zorluklarla boğuşması gerektığini. yuraruk altında bilâ sül nzatan bir iyimserlikle ve sabırla anlatıyor. Tcrörizmi, gerektiğinde hükümet etmenin tek yolu olarak görenlere şiddetle karsı çıkmak yertne, sabırla kendi çözüm yollannı tekllf etmek ve anlatmağa çalışmak zor ve yavaş ilerleyen bir poljtika da olsa, sol için en güvenli çıkar yoldur diyor. BE BiRADER! Mitterrand'ln Fransa gibi bir ülkede çok yakınlarda geçirdiği seçim tecrübeslnin süzgecinden geçmij duşüncelerle dopcîolu, Profesör Bahri Savcı ile geçenlerde yaptığımız bır sohbetı anımsıyorum. 1969'0a Ceyhan'a bir konferans için gittiğınde, tahrik edilmiş fanatik sağcılar «komünist Anayasayı yapan profesörü burada konnştnrmayız» diye ortalığı kanştırmışlar ve kızıştırmışlar. O günlerde diğer yerlerde de ögretmenıere karşı böyle tertıpler, kaba kuvvet gösterîleri oımuş. TİP'den aday olan bir öğretmen açık haksızlıkîara ugramış. Bütün bunları topla halde devrin Cumhurbaskanına iletmek için randevu almışlar, gitmışler. Olanları anlatraışlar. Yasalann çiânen^si ve siyasal görüşlere göre avrı ayrı uvgulanışı olavının kisıyi ve toplumu raha'su ettiğinı says'vla belırtmısler. Cevap şu olmus: «Siz de oralara çitmeyin bp birader!» «Scn de girecek parti bulamadın mı be birader!» Hallcla ilişkiler Yazan: M. Alâeddin Asna Halkla tlişkiler Derneğı Başkar.ı l%9"daki ilk baskısı o yıl tükenen bu kitabın genişletilmiş ikinci baskısı yaymlanmıştır. OdemFİi isteme adresi: P K . 128, Fındıklı İstanbul MEVLİT Kemalettin BOZKURT'un Aramızdan ayrılışının 40. gününe ra^tlayan 25/2/1975 Sah günü öğle namazmdan sonra Beyoğlu Ağacamiinde merhumun aziz ruhu için. okunacak Mevhdı Şerife akraba, dost ve arzu eden din kardeşlerimizin teşriflerini rıca ederiz. Çok kıymetli varlığımız E. Kor Amiral TÜRK KADINLAR BlRLlGt GENEL IVIERKEZİNDEN D V YV R V A İLE S İ (Cumhuriyet: 1447) Türkiye Idaresinin Sorumluluğu • Sorumluluğun temeli ve sebepleri • Sorumluluğa yol açan olgular Prof. Dr. Lütfi DURAN (istanbul Hukuk Pakültesi Öğretim t'jesi) 1975 KADIN YILI YARIŞMASI Köylü, Işçi, Meslek Sahibi ve Ev Kadınları arasında; l «KADIN SORUNLARI ve ÇÖZÜMLERi» konusunda bir yanjraa düzenlenmiştlr. Yansmanın ödüllerl lofe 2500 TL., 2.ye 1500 TL. ve üçüncüye 500 TL.'dır. Yansmaya katllmak isteyenler belirtilen konu üzerindekı düşünce ve görüşlen o*aktilo ile yazılmış en çok 5 dosya sayfası halinde aşağıriaki adıese 1 Mayıs 1973 tanhine kadar söndermelidırler TÜRK KADINLAR BİRLtOI (İENEL !>1KRKKZİ Kuloğlu Sokak No. 10/4, Çankaya / ANKARA (Cumhuriyet 1446) TÜRK SPASTIK ÇÜCUKLAK UKRNEGİNlN çaüşmalanna katılmız ve destefcleylnlz Kadıköy Halitağa Cad. No. 30 Telefon: 37 55 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle