18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PÖRT CUMHURÎYET 17 Şubat 1975 VE A5MI5TJA,... EPİMMEK, DAffA fOKDlftD'f^ EOİP Sık&'fcltfcıMi yiy ABDULCA TURHAIV SELÇUK AŞK DA GEZER 62 Ben. bildiğin gibi hâlâ Ikbal'de Vaîıyorum şekerim. Ne yapayım? Hem o bırakmıyor, hem ben aynlamıyonmı. Çok eski, çok yakm arkadaşım. Ancak böyle tumeden turneye, bazan da o Istanbul'a geldikçe görüşebıliyoruz. Nursen uğrayacak mı bu akşam? Sevgi perdeyı sıyırdı, çıktı: Uğrar her halde. Onu da çok özledim. Göremedim kaç gündür doğru dürüst. Hele şimdi bu oyunda rolu de yok.. Sacıde'nin boşıına gelmediğini, sözü bir yer lere getirmeye calıştığım anlamıştı. Ama söze girmesıni kolaylaştıracak en küçük bir yardım da bulunmadı. Aksine. Sacide susunca o da sus tu. Amaçsız gidış gelişleriyle uzattı aralarında ki scssizlıği. Rıfafla arkadaşrruşsın?.. Karşısındakınin niyetini açıkça anlayıncaya ya da öğrenmek istediği şeyleri öğrenmeye kadar gizlemeyi becerirdi tepkilerini. Kimseyi kırmak, gücendirmek gibi bir sorunu yoktu hiç bir zaman. Soylenenleri hiç renk vermeden din ler dinler, sonunda kısacık bir «teşekkür ederim> ya da soğuk bir «hayır!» bir «anlaşudı!» ile kapatıverirdı konuşmayı. Öylesine asılması, ya da geri dönülmesi olanaksız bir kesinlikle söylerdı kı. bu sözleri, karşısındaki önerisini bir daha vinelemek cesaretini bulamazdı kendın de. Olduğu yerde durdu. «Evet, ne olacak?> d:yen bir bakışla baktı Sacide'ye. Karşılık vermedi. Sacide, Rıfat üstüne bir şeyler öğrenmek istediğini anladı onun. Cesaretlendi: Şekerım, hiç de yakıştıramadım bunu sana.. Sevgi, susuyor, bu kez «Neden?» diye bakıyordu. Hiç de güvenilir biri değiL Doğru dürüst tek soz eden yok hakkında. Kime sorsan, nerede adı geçse bilmece sanki. Ne 15 yapüğmı, har eadığı parayı nereden bulduğunu bilen yok. Daha açıkçasmı istersen iyi tanınmıyor. Kanşık işler çeviriyor diyorlar. Sağa sola oldukça borçluymuş.. Bundan ötesini tfmlemesi gereksizdi Sevgi' nin: Bana karşı nazik.. Yani şekerim, çok afedersin.. Sevgi yine sustu. Yani burüarı söyleraekten maksadım. ya ni haberın olsun, yani bilesin diye. Yani seni sevdiğirn için. Teşekkür ederim. Sacide duraladı. O gün öğle yemeğinde. ev de İkbal'in yeğeni Levent'le arkadaşı Yüksel vardı. Tepeköy'ün en büyük topraklarına sahip bir ailcnin küçük oğluydu Yüksel. Liseden sonra okuraamıştı. Otuzuna yaklaşıyordu. Şimdıye kadar babasmın çiftliği ile Izmir'in paralı eğlence yerleri arasında yaşadığı her sözündcn anlaşılıyordu. Taşrah delikanlıların düsleriyle görüyordu kend: dünyası dışında kalanları. Her ünlü, magazin dergilerinin raerceğiyle bü yürüldüğü ölçüde. göz kamaştırıcıydı onun için. Sacide ile bir arada olmaktan okşandığı da açık tı. Yemekte, yemekten sonra tiyatro dünyasının dedikoları üstüne konuşuldu uzun uzun. Ecevit 12 Mart'ı ve Sonrasmı Anlatıyor Röportaj: Altan ÖYMEN Yazan: Necati CUMALI Yüksel'in sorulanndan. Sevgi'ye, Nursen'e duy duğu hayranhkla kanşık ilgiyi sezmekte, sezdi ğı ölçüde de. bu ilginin nasıl giderilmemiş cinsel içgüdülerın sonucu olduğunu anlamakta ge cıkmedi Sacide. Gosterişi seviyordu delikanh. Ama parasuun dışında dıkkati çekecek hiç bir özellıği yoktu. Ayrıca utangaç yaradılışlıydı. Besbelli ünlü. güzel b:r kadın lüks bir Ameri kan arabası kadar göz kamaştırıcı bir şeydi gö zünde. Bu rutumuyle. becerikli erkeklerin hiç karşıhğında elde ettikleri bar kadınlarına, konsomatrislere. otomobil aldığı, kat aldığı olmuş tu. Toplumun dar, kapalı töre anlayışlarına aldıns etmeyen özgür yaradılışlı sahne sanatçısı ünlü bir kadmla yakmlık kurmak yaşammın bosluğunu, yaradılışının eksik yanlarını doyurucu bir ilişki olacaktı onun için. «Çok hoş kız lardır ikisi de, dedi. Ben tanıştırınm seni.» Da ha bunlan soylerken. gözlerinin ışıltısrndan, ka pıldığı hesecandan Yüksel'in bu tanıştırmadan neler beklediğini anladı. Cinsel bakımdan olağanüstü güçte bir kadın dı. İki kez evlenip boşanmıştı. îlk kocasıyle ya şadığı mutlu yılları anlatır dururdu her fırsat ta. Mutlulukları cinsel uyumlarından, karşılıklı cinsel iştahlarından geliyordu anlattıklarmdan cıkan sonuca göre. Cinsel bakımdan kendısine donk guçte bir adamdı kocası. Erişilir bir şey değildi kan kocalıkları. Günde on bir, on iki kez sevişükleri çok olurdu. Cinsel yakınlıklar, Uiskiler, istekler, iyileş me, arınma. bağıslama, cömertlik eylemleriydi onun anlayışına göre. Belki de olağanüstü cinsel yaradılışından ötürü, sapıklıklara vanncaya kadar her türlü cinsel yakınlığı kendi anlayı?ı içinde hoşgörü ile karşılardı. Bu anlayışın temel öğesi, cinsel isteğin organik bir itişin sonu cu olması. bir bakıma sağlıklı duygulara dayan masıydı. Kısacası kadın kadını. erkek erkeği bi le gerçekten istekle aradıkça. bu isteklerini ye rine getirdıkleri için ayıplanamazlardı ona göre. Bu yüzdendir ki, çöpçatanhk çoklukla karsılık sız yüklendıği bir hayır işiydi onun. Kendisini çekiştirenlerm dedikleri gibi salt kodamanlara, paralı kisilere değil, kanının uındığı her kadına, her erkeğe yarduncı olmaktan zevk duyardu Çe kmgen ysradılışlilarm duygularuu açıkfamayı üstüne almaktan, tanışbrmalara, ustalıklı karşı laştırmalar düzenlemeye, daha da yakın tuttuk larına kadın erkek yakınlıklannda, şehvet duy gularını, cinsel zevki, ilk belirtilerinden başlayarak gelişmelerine sonuçlanna kadar aracılık cttiklenyle bolüşür gibi olurdu sanki. Gündüz birbirine yakıştırdığı bir çift, evinde bulus muslarsa, gece kendini onlarla bir arada yaşıvormuş gibi yalnızlıktan kurtulmuş, memnun duyar. onların seviftiği yatağında okşanmı; gibi uyurdu. Önemsenmek, iyi yaşamak dayanamadığı düşkunlükleri arasındaydı. Kodamanlarla. para lı kişilerle düşüp kalkıyorsa. onlarm sözünden sohbetinden çok. bolluk iç'ndeki gösîerişli yaşa yıslarına özendiği içindi. Bu türlu çevrelerin kendisini hoş tutmalarını iyi yerlerde ağırlama larını, içınden gelerek, gördüğü iyiliklerine kar şılık elinden gelen bir iyilik gibi öderdi çöpçatanlığıyle. Yöntemi çok yahndı. Erkeklerin sofralarında tanıdığı güzel kadınlan, kadınların srasında arkadaşı yakışıklı erkekleri över dururdu. (DEVA1VII VAR) Ecevit ve arkadaşları Anayasanm kuşa döndürülmesini önlemek için büyük çaba haıcddılar "İdamlara karşıydık F.cevit ve arkadaşlan, Denı? Gezmış arkadaşlarının ıdaır. mı önlemelî ıçm çok çaba narradılar ama n Mart'ın acımasız çarkını durdurmaya guclevetmedı.. ve çunku gençleri devlet organlarının ajanları kışkırtmışlardı,, CHP'de parti ıçi mücadela sürerken, Ecevit ve arkadaşları, Mecllste 6"e memleket çapındaki bazı konularla karşı karşıya kalmışlardır. Bir yandan MecUs va Senatoda azınlıkta oldukları parti gruplarının tüzüğüne ve disiplinine uyma, bir yandan da inançları yöııünden ayrılmama zorunluluğu arasında, hayli güç günler geçirmişlerdlr. Bu konutardan blri, 1961 Anayasasmı Turkiye İçin lüks ilân eden Erim yönetıminin, bu Anavasada vapmak istediği değısıkliklerdır. Ecevit, bunu soyle anlatıyor: < Bu Ana>asa değişıkliği soz konusu olcfuğu zaman arkadaşlarım ve ben titizlikle konunun üzermde durduk Özellikle ılk Anavasa değısıkliğı soz konusu olduğu vakit çok etrafll bir çalışma yaptım ve Inönü' nun başkanlık ettiği toplantıda uzun bir konuşma oldu. Bu konusmada özellikle, bizim Anayasamızın, yürütme gücüne veterli yetki tanımadığı yolunda AP tarafından öteden beri öne sürülen iddianın asılsızlığını göstermeye uğraşmıştım. Vesıleyle yaptığım incelemeler gerçekten iddianın ne kadar asılm oltfuğurva beni daha çok inandırmıştı. Esasen Anayasa Mahkemesi kararlan da, 1961 Anayasasının yürütme gücüne bir hayli yetki tanıdığını gösteriyordu. Özellikle tabiî özgürlüklerin kısılması, sınıf mucadelesinin bilimsel anlamı dışında, sosyolojik anlamı dışında yorumlanarak yasak edilmek utenmesı gibi konulara karşı kesin vaziyet almıştık. Bu vaziyet alıçlarımızda bir olçude İnönü'yü de yanımızda. bize destek olarak buluvorduk. Ancak üniversite hocalarına, sıyasi partilerin merkez organlarında, karar orsanlarında gdrev almayı \asaklayan. Anayasa tfeğısıkliğme karşı İr.önü'nün kesin vaziyet almayışı beni çok üzmüştü. Bu açıkça CHP'ye yönelen bir Anayasa değişikliği isteğlydi. Çunkü karar organlarında, yürütme organlarında üniversite hocalarının yer aldığı hemen tek parti CHP idi. Sırf Parti Meclisinde bir ölçüde tasfiye yapabilme uğruna Anayasada onemlı bir değişikliğin, siyasal hayatımızı olumsuz yönde etkileyecek bir değişikliğin yapılmasl beni âdeta isyan ettiriyordu. Inönü'nün de bu konuda yapılmak istenen değişiklikten habersizmiş gibi gerçek niteliğinden ha bersızmiş gibi davranmasından ve buna karşı kesin bir vaziyet slma ması beni çok üzmüştü. Benim görüşüme göre, bilim adamlarınm siyasal partilerde. özellikle sal partilerin merkez organlarında görev almalan. hem üniversitelerın toplunıla daha yakından ügilenmelerine, hem de partilerin bi limsel verilere daha uygun çalışmalar yapabilmelerine katkıda bulunabilecek bir şeydi. Siyaset ha yatımızın bu yüzden çok zayıfla yabıleceğine inanıyordum. Fakat bütün çaiışmalarımıza rağmen bu konudaki değişikliği önleyemeBu arada TRT üe ilgili otarak Anayasada yapılan değişikliğin de büyük sakıncalar taşımayacak ol çüler içinde kalmasını sağladık. Gerçi TRT'nin özerklik ükesi Anayasadan çıkarılmıstı. Ama fiilen TRT'nin bsğımsızhğını sürdürebil me olanağı geniş ölçüde korunmuştu. CHP, o dönemde Anayasa deği şiklikleri bakımından çok sıkmtüı bir durumda kaldı. Bu sıkıntılı durumu yalnız kendi içindeki dü çünce ayrüığından gelmiyordu. Ta bıı kendi içindeki sıkıntısı da önemiiydı. Çünkü, partinin özellikle grubun bir kanadı, Anayasada hükümetçe yapılmak istenen değişiklikleri destekliyordu. Bir kanadı da, bizim dahil olduğumuz bir kanadı da bunlara kesin olarak karsıydı. İnönü'nün bu konudaki durumu ıse. daha çok ortadaydı. Rejımin fazla tahrip görmemesini, bir ölçüde sağlamaya çalısıyordu. Ama CHP'nın bu konudaki asıl sıkıntın Anayasa değişikliği çalışmalarına kesin karşı çıkma olanağını bulamamasmdan dı. Hattâ bizim kanadımız bile bu olanağı bulamıyordu. Çünkü Halk Partisi kesin olarak bu çahşmalara karşı çıkar \e katılmazsa, o zaman çok daha kötü degişiklikler olabilirdi. Biz ancak bu konudaki partileraraa çalifnalara ka tılmak sureüyle 1961 Anayasasına verilmek istenen zararı büyük ölçüde sınırlayabiliyorduk. NıteKim, sonunda bunu da gerçekten buyük ölçüde başarab'ddik. Eğer 12 Mart öncesinde gençleri teşvik edenler onlara hoş görünmeye çalışanlar şimdi onların idamını istiyorlardı. CHP içinde dahi böyleleri vardı. hiç katılmasaydık bu çalışmalara, o zaman tahribat çok daha büyük olmuş olacaktı. 12 Mart sonrası dönemin bir baş ka önemli sorunu da, idamlar ko nusu idi. Deniz Gezmis, Yusuf Aslsn ve Hüseyin tnan'ın idam ce zaiarmın yerine getirihnesi hak DiŞi BOND kındaki kanun teklifi Meclise gel dıği zamanki durumunu Ecevit şöyle anlatıyor: « idamlar konusunda CHP Ge neJ Merkezi ve Grupla da if mu haletet olan bizim kanadımız kesin kes karşı çıktı. Bu ölçüde sert müeyyideler cezalar uygulanması nın hem siyasal açıdan doğru olmadığına inaruyorduk, bem de adaletli olmadığına ınanıyorduk. Çünkü gençleri bir takım suç lar işlemeye kışkırtan ajanlann olduğunu ve bu ajanların geçmiş dönemlerden devlet taraiından, bazı devlet organları larafından görevlendirmiş ajanlar ol duğunu bilıyorduk. Üstelik o dönemde gençlerin agır cezalaıa çarpıınlmalarını, bazılannın ıdam edilmelerini isteyenler arasında 12 Mart öncesinde devnmcılik taslayan, devTimci eylemlerde bulunan daha dogrusu şiddet eyleminde bulunan gençleri teşvı k etmiş olan lümseler de vardı. Evvelce onlan teşvüc edenler, tahrık edenler, onlara hoş gönınmeye çalışanlar şundı onların idamını istiyorlardı. Hatta parti içinde şöyle bir durumla karşılasıyorduk. Bız 12 Mart öncesinde bu şiddet hareketıne kesmkes karşı çıktigırruz vakit, ba zı partililer, aslrada bize g'öre tutucu oldukları halde, sırt dışardan ktıvvet alıp parti tçinde bızi müşkül durumda bırakmak için bu şiddet eylemcilenyle yakınlık kurmaya çalışıyorlarüı. Sonradan ayru kışiler en şiddetlı tedbırleri isteyenler arasına :<atılmışlardır. Ustelık 12 Mart oncesınde tek tarailı saidırılar soz konusu değıldı. Çatiîmalar, ıkj ta raflı saldırıiar vardı. Taraflardan bırı korurıuyor, fıatta cüreüencunlıyor. Oteki taral en ağır biçımde cezalandınlmak istenlyordu. Buna da karşı çıkıyorduk. Ve ujgulanan cezalar ne Kadar ağır ve yaygın olursa normal rejime donüşüm o kadar zor olacağını ve dönüldükten sonra aa bu ara rejımm olumsuz etkiı^rı nin, toplumda kırgınlık uyandıncı etkilerın o kadar uzun sure devam edeceğini düşünüyordum. Kaldı ki, bütün bunların ötesinde ben dahil çoğumuz ilke olarak idam cezasına karşıydık. O dönemde bu uygulamaya karsı çıkmak, yani 12 Mart sonrası döneminde bu uygulamaya karşı *ıij mak insan üstüne şimsekleri çek meye yetıyordu. Fakat biz o vaziyeti almayı hem vicdanl görev bildik, hem de demokrasiyl koru manın, toplum içinde bir an s\vel banş saglamanın gereği sayıyorduk. Onun için nzokolannı tehlikeleıini göze alarak karşı çıkışımızı yaptıku Ben özellıkle ilgili Meclis komisyonunda bu konuda uzun bir konuşma yaptım.» Y A R I N: DELEGELER SORUNTJ «^7 "i Istanbul Ûniversitesi Dr. Ziya Gün Vakiı Yönetim Kurulu Başkanlığından 1 Aşağıda kat numarasi. rnüstakil bölüm numarasl, tahmini aylık kirası, geçici teminatı, ihale gün ve saati yazılı vakfımııın Cağaloğlundaki >enl yaptırdıgı is hanının dükkân, depo ve büro odalan kapalı *arl usulü tle ayrı ayrı olarak kıraya verilmek üzere arttırılması Istanbul Ümversitesı Rektörlüğünün Saraçhanebası, Kavalah sokağında kâin binadakı Inşaat ve Muamelât Müdurlüğünun ıhale salonunda vapılacaktır. 2 Genel ve özel Şartnamesı bu adreste ad*ı geçen Müdurlukte görülebılır. 3 Arttırmaya gırebilme şartları Genel ve Özel Şartnamede belirülmıştır. 4 Talıp olanlarm geçici temınatlannı CağaloŞlu Emniyet Sandığı Genel Müdürlüğüne yatırdıklarına dalr makbuzu, sahıslar dısındakı Adi Ortaklıklar ile dlger ortaklıklar ve şirketier bu ortaklıklarını tevsik eden evrakı havı zarf içınde orneğı şartnameye ekll tekUf mektuplarını, ayrıca koyacakları rauhurlü zarfı ihalo saatınden 15 dakika önce»ıne kadar adı geçen Komısyon» teslım edeceklerdır. 5 Kiralanmak istenilcfi»ı takdırde her bölıimıçın ayrı avrı teklif verüecektlr. 6 Vakıf tdaresi 2490 sayılı kanuna tabı bulunmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya düedığine yapmakta serbesttlr. 7 PTT'de vuku bulacak gecikme ve kaybolmalar dikkate alınmaz. Müstakil Bölüm Tahmini Aylık Kat Geçici t H A Numara&ı Kirası Teminatı Saati Numıruı Gün ve 2.ÜUO, e.oou, 24/2/1975 10 Bodrum Kat Zemin Kat l'inci Kat l'incı 2'nct 2'ncı 2'ncı 2'ncj 3ürıcü 3'üncü 3'üncü 3'uncu J'üncü Çatı Katı 3'ÜDCÜ TiFFANY JONES * 4 MAZICLAI BOSVED Kl' GARTH ÇOK M DÖVÜSTOM 2'ncı 3 4 12 11 21 22 23 24 25 27 31 32 »3 34 35 37 4i 42 44 45 3.00U, 7.U00, 8.5U0, 9 000, 21.000, 4.500, 2J0UO, 8tX), 1.500, 800, 2.000. l ^ ' n 80U, 1.800, 800, 1.8Ü0, 1.2110, 1.50Ü, 111.SU0, 13^00. b UII0, 4.5IJÜ, 2.400, 4.500, Ö.400, 2.400. 6 000, 4.5U0. 2.400. 4.5U0, 5.400, 2.41X1. 5.40ü, 4^00, 3.600, 4.500, 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1915 £4/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 24/2/1975 10.05 10.10 10.15 10İU 10.25 1U.3O 10.35 10.40 10.45 10.50 10.55 11 11.05 11.10 11.15 112ti 11.25 11.30 \ 11.40 11.45 11J5 İ i i 4 4 4 4 4 4 4 i 4 (Basın 11279) 1253
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle