18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DCnr CUMHURIYH 25 Arelık I97S MÛS, jADltf UtfA K0MUJJU..I £TTÎ, AMA SOI1İR.V ANİAS.lLMlYflfcÖU. CM HMAü'tf f iRKAitMDAM CraıYOPUM. V ABDULCANBAZ VATAN DEDİLER Talip APAYDIN 18 Üniversiteli büyük kentlerde ulusun ve insanlıgın soruniarı gençligin beyinleıir.i sanki yumruklar, insaniarı düşünmeye zorlar. Duşunme yeteneginden, bu mutluluktan yoksun olanlar duşünen, ileriye bakan gençlikten korkanlar. onlara düşman olurlar. Birçok 10 yıllar önce büyük bir Batı kentinde ögrenimde ıkeıı Birinci Dünya Savaşının korkunç yıkımlan, o yılların ağır sıkıntılan ve soruniarı karsısında düjünme zorunda kalırken, insanlıgın kurtuluşunu ancak kadınlann yönetimınde, tüm yıkım ların, zorlukların nedenlerini erkeklerde, dünyayı erkeklerin yönetiminde görüyordum. Bunu. o yıllarda arkadaşlarıma yazdıgım mektuplarda sık sık açıklamıjtım. Zaman ve yakın zamanın kimi kadın başbakanlarının yönetimleri, durumları, kimi yetersizlikler bu düşünümü değiştirebilirdi. Ama. özellikle yurdumuzda kimi kadın derneklerimizde (ömeğin Köy ögretmenleriyle Haberleşme ve Yardımlaş ma Dernegi gibi) gördügüm durum ve tutumlar. özverilikler. içtenlikler ve başanlar, son yıllarımızdaki bayan Bakanlarımızda, yurdumuzdaki birçok bayan profesörlerde, hekimlerde, sanatçılarda, hukukçularda, yöneticilerde kendilerini gösteren kisilikler, okullarımı»daki luzlarırfıîzin, ofeullarımızıh Gstün ba$anlan o kanımı ve ümudumu korumama yardım ediyorlar. Kıdınlınmınn ıtılımlılığı Son yıllarda. Birlesmiş Milletler Egitim. Bilim ve Kültür Kurumunca (CNESCOi tüm ülkelerde uygulanması kararlaştırılmıs olan atılım ve anma yılları bakanlıklanmız, kurumlanmız ve yetkelerimizce. hatta Universitelerimlzce hiçbir girişim ve ilgi, aldırı? gösterilmeden atlatıldı, unuttunıldu. (1970, büyük TUrk ozanı Yunus Emre'nin «S0. ölüm yılı, 1971. Uîuslârarası EgiUm Yılı. 1972 üluslararası Kitap Yıh, 1973, büyük TUrk bilşrini Ebu • Reyhan ElBlrunl'nin 1000. dogum ve büîük Türk düîünürü MevlSnâ'nm 700. ölüm yıllan yurdumuzda duyulmadı bile.ı 1975 «Dünya Kadın Yılı» yalmz Ankara'da bile 27 kadın dernejSince ve yıl boyunca değerlendirilmeye ilk gününden de bunun için girişimlere başlandı. 1975'ln ayrı önemi 1975 Türk kadınhğı için çok daha başka deger taşıyan tarihsel bır devrimin. çok {jnemli bir ?eli»menin yıldönümüdür. 40 yıl önce 1 mart 1935'de Türk ve îslam kadmının yazgısında büyük bir atılım gerçekleştirümijtir. Bunun tam anlamiyle degerlendirilmesi gerektir. O Kün acıliîi yapılan 5. dönem Büyük Millet Meclisimize 17 kadın milletvekilimiz katılmıştır. Bunlar ıl sırasma göre: Mebrure Gönen (Afyon), Satı Kadın (Ankara. köylüdür), Türkân Bastuğ (Antalya). Sabiha Gökçül ^Balıkesir), Şekibe İntel (Bursa), Huriye öniz (Diyarbakır». Dr. Fatm?ı Memik (Edirne), Nakiye Elgtin (Erzurum), Fakihe Oj'men flstanbul), Benal Anman (İzmirı, Ferruh Güpgüp (Kayserıl Bediz Morova (Kon\a), Mihri Pel^taş ıMalatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman ıSeyhan). Sabiha Görkey (Sıvasj, Ser.iha Hızal (Trabzon>. (Bu büyük olayı özellikle kadınlarımızın unutmamaları gerektir. Yalmz bizım içm, İslâm dünyası için degil. tüm dünya kacünlıfcı için degerlendirilmesi gerektir. i Bunu saglayan neden Büyük Türk Devrimi ve bunu gerçekleştıren kişilik o devrimin önderi Gazi Mustafa Keraai Atatürk'tjr. yı, bizim toplumumuz için bilim ve fen gerekli ise. bunlan aynı ölçüdr hem erkek ve hem de kadın'.arımızın edinmeleri gerekir. Bilinmelidır ki. her evrede (safhada) oldufcu gibi toplum yasamında da iş bölümü vardır. Bu genel iş bölümü arasında, Jcadm]ar kendilerinin olan ftdevlerl yapacakları gibi, aynı zamanda toplumun gönenci. mutluluftu için gerekli olan genel çalışmalara da pireceklerdir...» (Ocalc Türk kariını, diğer bir çok ulusun kadınından önce siyasal TARİHTE, KÖYDE, KENTTE TÜRK KADINI M. Rauf ÎNAN 1lerde yapılmakta olan yenl binayı gösterdi. Bir ktime asker orada çalışıyordu. Kimisı çamur karıyor, kimisi duvar örüyordu. Han>di'yle Kâzım gittiler. ktifelerl getirdiler. Samanı çabuk çabuk doldurup taşıdılar. Kica haııgar ,at;ya kadar samarı doluydu. N'erden bulmuşlar bu kadar samanı yavu? Şuna bak, Wzim köye yeter bu. Elbet arkideş, suvari alayı ne demek? Kim bilir kaç hayran yıyecek bunu? Nerden geüyor acaba? Tirenle getirmişlerdir. Akşehir'den Konya'dan... Oralarda buğday arpa çok oluyor demek? Olur. Gcniş nıemleket. Vay be... Bolluk menileket desene? Keşke bizim çoluk çocugu da oralara yollasaydık. Düşündükçe ciğerlerim sökülüyor. Düşman içine bırakıp geldik ağzına tükürdüğüm. Kendi carumızı kurtardık emme, onlar ne olacak? Öyle deme. Asıl onları k ırtarmak için geldik. Sabırh ol. Hem taşıyorlar, hem konuşuyorlardı. Üstleri başlan saman tozu içinde kalmıştı. Yüzleri tanmacak gibi degildi. Köşeden iki atlı çıktı. Öndekinin komutan oldujtu hemen anlaşılıyordu. îri bir ata binmişti. Kır saçlı bir adamdı. Duvar dibine bırakılıvermiş silâhlara baktı. Kimin bunlar? diye bagırdı. Niye bıraktmız buraya? Mahmut sırtındaki küfeyi bırakıp koştu. Şırak selam verdl, Bizim komutanım. Yeni geldik. Yeni mi geldiniz? Nereden? Uşak'tan... Binbası Kâmil beyin mektubunu uzattı. Komuranm atı ysrlnde duramıyor, sağa sola oynuyordu. Güçlükle okudu mektubu. Hımm, gönüllü geldıruz öyle mı? Evet. Kaç kişisiniz? Atlarınız ds var? Evet. Babacan bir adamdı. glllümsed!. Attan indi. Aferim. Gelir gelmez sizi işe mi koştular böyle? Vatanımızı kurtarmak için geldik komitanım. Çalıjaeağız elbet. Pekl. Bitirin bakalım hadi. Bitirin de yanıma gelin. Başüstüne. Agır agır gitti. Saga sola bakıyordu. Büyük sorumluluklann altında çok çalışmışlığın izlerini taşıyan bir görünüşü vardı. Tamam, diye fısıldadı Mahmut. Bu adam alır blst. Almıyacak mıydı bir de? Almıyabilir arkideş, olur ya? «Birliğim tamam, başka yer« gidin» diyebüir. Yok canım, birim glbi göniillü askerlert bulur da başka yere gidin der mi? Diyebillr, belli olmaz. Yahut atlanmızı alır, plyade aJayına yollar. Yok devenin papucu. Öyle şey olur mu? Atımı verir miyim ben? Verirsin Haceli. Benim senin yok. Şimdi her şey vatanm. Hem tartışıyor, hem çalışıyorlardı. İyi adama benziyor, dedi Aşır. Zati büyükler iyi olur. Gözünü yeyim ben onların. Bizim bir alay komutanı vardı, evlâtlanm der, başka birşey demezdi. Agzından bal akardı. Süpürüp temizlediler. Bütün samanı içeri taşıdılar. Çek kapıyı. Su nerde acaba? iyi bir yıkanalım. Gelin, helalann önünde var. Ben bir yere gittim mi önce helâların yerıni ögrenirim. iyi akll. Sılâhianm fişeklikleri kuşanıp yürüdüler. Ellerini yüzlerini yıkadüar. Tamam mısınız? önce yüzbaşıya gidelim. Bizi komutana o götürsün. Yok be, kendimiz gidelim. Olmaz. Askerükte yol budur. Hem adam tenbih etti. Gelin siz. Mutfağın öründen geçtiler. Açıkta koca kazanlar kaynıyordu. Yemek kokuları onalığı dolcurmuştu. Haceli yutkundu. Acıktık. Karavanaya yetiselim, çahuk olun. Yüzbaşıyı buldular. Mahmut önüne vanp selâm çaktı. İşi bitirdik yüzbaşım. Samanlan içeri taşıdik. Temızlediniz mi oraları? Temizledik. Peki şelin arkamdan. Köşedeki ak badanalı yap'.nın önüne vardılar. Üç dort basamaklı msıdivenle kapıya çıkıhyordu. Siz bekleyin burada. dedi yüzbaşı. Her sözü azarlar gibiydi. Sıraya geçip beklediler. Üstlerini başlarını düzelttiler. Mahmut koynundaki altmları çıkarıp hazırladı. Şimdi mı vereceksin Mamıt? Evet. KaDidaki nöbetçi kendüerine bakıyordu. Neyin nesi bunlar, anhyamamıştı. Biraz sonra çagırdılar. İçer>3 gelin. Yüziöaşı knırmtanın önünde hazırol (îuruyordu. Kır saçl: güleç yüzlü binbaşı Kadri bey kuru tahta masanuı kalktı. Evet gördüm bjnlnn, dedi. Saman çekıyorlardı. Gönülia gelmisier. Uşak"lıydınız değıl mi? Evet kcmutanım. tşağuı Tacım köyündenız. Püşman köyünüze girdi öyle mi? (DEYAMl VAR) •• Bes kişiyız. haklarına örgütlenmişM. Kadın kongrelerinde çeşltU ülke sorunlan büyük bir yetld ile UrtıjıliTordu. • ATATÜRK: DÜNYADA H I Ç BIR ULUSUN KADINI, <BEN ANADOLU ve «"'V1' KCrtfi :KADIW«toW DAHA ÇOK ÇAUŞTIM. ULÜSUMU KURTUIÜJA • VE UTKÜYA 6ÖTÖRMEKTE ANADOLU KADINI ÖLÇÜSÜNDE ÇABA GÖSTERDiM. DiYEMEZ 4O YIL ÖNCE MECLİSE GİREN 17 KADIN MtLLETVEKİLI DÜNYA KADINLIĞI İÇİN DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYORDÜ Sonraki dönemlerde bu sayıda çok kadın milletvekili B. M. Meclisine giremedi bir daha. 5 aralık 1934rde B. M. Meclisinde kabul edilen «2599 Sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun (Anayasanın) lü ve 11. maddelerinin Değiçtirilmesi Hakkmdaki Ka nun» ile kadmlara seçme ve seçilme hakkı verilmişti. Bu yasanm tasarıstnı hazırlayanlar tsmet İnönü ve 59 arkadaşı idi. Atatürk ve Türk kadını Bu devrimi yapan ve uygulayıp gerçekleştırmeye çalısan önder Atatürk, Türk kadınım nasıl görüyor, dünyaya ve tarihe nasıl tanıtmaya çalışıyordu? Türk kadını için şöyle diyordu: «En çok övgü ile anmak ve her zaman gönül borcu (şükran) ile yinelemek (tekrar etmekt gereken bir kayırış (himmet) vardır kı, o da Anadolu kadmının göstermiş olduğu çok yüce, guk yülîsek, çok degerli özverılıktir. DUnyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çahsmasını söylemeye olan'.k yoktur. Ve dünyada hiç'oir ulıısım kadmr (Ben Anadolu köylü kadınından daha çok çalıştım, ulusumu kurtuluşa ve utkuya pötürmekte Anadolu kadını ölçüsünde çaba gös terdim» diyemez. (Mart 1923 Konya) «Kadınlarımız gerçekte toplumsal yaşamda erkeklerimizle her vakit yanyana yaçadılar. uugün değil, eskiden beri, uzun zamandan beri kadınlarımız erkeklerle başbasa savaş yasammda, tarım yaşamında. geçim ca* lamada erkekierimizden yarım adım geri kalmayarak yürüdüler. Belki erkeklerimiz yurda saldıran düşmana karşı süngüleriyle, düşman süngülenne gögüslerini germekle düşman karşısında bulundular. Ne var ki. erkeklerimizin oluşturduğu ordunun yaşam ks^aklannı kadınlarımız işletmiştir. yurdun varolmasını sağlayan kadmlarımız olmuştur ve kadmlarımız olacaktır... Kimse yadsıyamaz ki. bu savaşta olsun. ondan önceki savaşiarda ols'.in. ulusun yaşam yetenegini ayakta tutan hep kadmlanmızdır.» «Çift süren, tarlayı eken, ormandan odıın ve keresteyi getiren. ürüııleri pnzara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının «Kadının en büyük ödevi analıktır. İlk egitim verilen yerin ana kucagı olduğu düşUnülürse, bu ödevin önemi geregince anlaşılır. Ulusumuz güçlü bir ulus olmaya gör.ül baŞlamıştır (azmet miştir). Bugünün gereklerinden bıri de. kadınlarımızm her yönde vükselmelerini sajlamaktır... Bunun için kadınlarımız da bilgin ve fenci (mütefennini olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öftrenım basamaklanndan gececeklerdir. Sonra kadınlar topium yaşamında erkeklerle bir likte vürüyerek birbirinin yardımcısı ve dayanagı olacaklardır... «DüsmanlanmiE bizl dinin etkisi altında kalmış olmakla suolamakta. duraklama ve çokmemiri buna baSlamaktadırlar. Bizim dmimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasmı istememıştir. Allah'ın buyurdugu şey, erkek ve kadın müslümanların birlikte olarak bilim ve aydınlık kazanmasıdır. Kadın ve erkek bu bilim ve avdmlıgı aramak, nerede bulursa, oraya gitmek ve onunla kuşanmak. bezenmek zorunlugundadır. îslam ve Türk Tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü baglarla baglı sandıgımız seyler yoktur. Türk toplum yssamında kadınlar bilimce, aydır.hkça ve öteki yönlerde erkeklerden hiç geri kalmamiîtır..» (Mart 1923) «Bir toplum, bir ulus erkek ve kadın denen ıki cins insandan meydans gelir. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parcasını ilerletelim. öteVini savsaklayalım da. kitlenin bUtimü ilerleyebilsin? Olabilir mi ki. bir toplumun yarısı topraga zincirle baglı kaldıkça. öteki yansı göklere yükselebilsin? Kuşku yok ki, ilerleme adım ları. dedigim gibi. iki cins tarafından birlikte. arkadasça atılmak ve ilerleme. yenilik alanında birlikte yol almak gerektir.» (Kastamonu, 30/8/1925) Atatürk yüksek dü$ünur ve devrimci kişiligiyle söylüyordu bunlan. voksa bugünkü hava ı!e bir siyasal vatırım için deftil. ona bir pereksinmesi de olamazdı zati. Son yüzyıllardaki tarihimizir. olgıılarına ve onlardan cıkardıgı sonuçlara dayanıyordu bu düşünlerinde. Tarihte Türk kadını Gerçektir ki. son yüzyıllarda Türk ulusu bir yar.dan tarihin binbir ^kımı (felâketi), doSanm binbir kıranı (âfeti) ve yönetimin sayısız bozukhıkları, basarısızlıklan içinde çırpmmı?, ezilmiş, ama direnmi$ ve yok olmak tan kurtulmustu. Bu direnci ve l:urrul*jşu gerçekte Türk kadınlan. analsrı. bacıiarı. kızıan ssS lamıştı. Tuna boylanndan Sakarya'ya dek çekilme. sayılara sı*majacak ;ehitlorimizin tarihidir. Yalnız bir Canp''ote Savaşmaları 254.00(1 şehtdimizin 9 aylık öyküstidür. TUrk ulıısunun direnişinde. kurtuluşunda erkeSin tüm sorumluluftıı. :üm ödevi. bor cu, şehit olunca biter. analara, bacılara. gelinlere bir ömür boyu binbir zorluklarla. vokluklarla acılar kahr: «Adı Yemen'dir. jrülti ç°menriır. giden gelmiyor, acep neden dir» «Burası Muştur. volu yokus tıır. giden gelmi\or. acep ne ıstir» (Devamı 9. Sayfada) Türk kadın Jet plloln Btnbaşı Şenay Günay, Insiltere KraUyet Hava Kuvvetleıindeki bayan cöreviilerin komutanı ile.. dumanını tüttüren, bütün bunlarla birlikte, sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yagmur demeyip, kış demej'ip, sıcak demeyip cepherün savaş gereçlerini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o özverill, o tanrısal Anadolu kadınları olmuştur. Onun için hepimiz o büvük ruhlu, büyük duygulu kadınlarımızı gönül borcu ve iç yükümü ile üstün tutalım ve kutsayahm (şükran ve minnetfe taziz ve rakdis edelim).» «Kad:nlık sorununda dış görürüş ve kılık ikinci kertededir. Asıl savaşma alanı, kadınlarımız için görünüş ve kılıktaki başandan çok, asıl Jtkulu olması gereken ışıkla. varışhkla (nurla. irfanla) gerçek ertemle sjslenmek ve kuçanmaktır.^» (Atatürk'ten Düşünceler. sayfa: 52) Ve istedikleri «Türk kadını dünyanın en aydın, en erdemli ve en ağırbaşiı (vakur) kadını olmalıdır. Ulusun kaynağı, toplumsal yaşamın temeli olan kadın. ancak erdemli olursa ödevini yerine petirebilir. Her durumda kadın çok yüksek olmalıdır. Burada rahmetli Fikret'in herkesce bilinen bir söziinü ansıtırırn: «Elbet sefil olursa kadın Elçalır beşer». (15 ekim 1925). «...Kadınlanmız hatta erkekierimizden daha çok aydın, daha çok. gürlüldü (feytzli), daha çok bilpili olmak zorundadırlar; eğer gerçekten ulusun anası olmak istiyorlarsa...» «Bir toplum cinsinden yalnız bırının, çağın gereklerinı edinıresiyle yetinihrse. o toplum yarıdan çok cılızhk (zaaf) içinde kaiır. Bir ulus ilerı ve uygar olmak isterse. özellikle bu konuyu temel olarak rcbul etmek zorunlugundadır. Bizim toolumumuzun başansızhSmın nedeni. kadınlarımıza karşı eösterdigirr.iz gevşekhkten dogmaktadır. însanlar dünyaya alın yazıları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek iş yapmak demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir örgenı (uzvu) işlerken, öteki bir örgenı durursa. o topîunı kötürümdür. Bir toplumun vaşamda çalışması ve başarılı olması içm. çalısmarıın ve başarılı olabilmenin dayandıgı bütün neden ve koşullan kabullenmesı gerekir. Bundan dola GARTH ffASJTH A«ARİA OORN 'UN CİZM i İ lEAAQ Tept DiŞi BOND R E ' V C <5TDE.B E LONOHA'MIN BU <İÇU Ş BİR KADlM y» SULUP, İ<İ VÜZ OOBOTu VAU BEN TUONEC Kl'RU fSLEÛ ÇIKAB. V E UVUŞTURUCU A»AODE İ&i "TüCUMU OA TÜB.UCU BuuyuŞİLlrOR MUSUMUZ? KlZIMI BU SECE | yATTAN «tİTUttUN V E YOK 7EMİVOUUM. ^ÎN uePSı PEOĞCAMLANAAIŞ HAyRAM'AA SOUULMAyACAkl KARAB. B I E MAMIAAA ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle