18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 23 Aralıb 1975 K ıyılann korunması, toplumun yararlanılmasına açüması konusunda önce Ecevit, sonra Irraak Kükümetleri dönemlerinde gerçekleştirilen düzer.lemelerin MC. İktidarınca sürdürüimesine, uyguianmasma ilişkin endişelerimlzi 25 haziran 1975 günlü Cumhuriyet te çıkan «Kıyı Yağması Sürecek mi?» başlıklı yazımızda açıklamıştık. Bir yaz, daha dogrusu turizıtı mevsimini içeren altı aylık bir siire geçmesine karşm, açıklayı cı fakat gerçekçi olmayan önermeler getiren bir ek yönetmeliğin çıkarılması dışında, uygulama için zorunlu örüemler alınmadığından ilgili yönetmeîiîc bir anlamda askıya ahnmıştır. İraar Yasası'nm Ek 7. ve 8. mp.ddeleri uyarınca. üç yıihk gecikme den sonra 18 ocak 1975'te yürürlüğs konulan söz konusu yönetmeliğin uygulanabilmesi için koşullar, olanaklar sağlanmamıştır. Özetliyelim: OLAYLAR VE GÖRÜŞLER KIYILAR TOPLUMUNSA Prof. Dr. Cevat GERAY cil ile donatılması. gtiçlendirilmesi zorunludur. Ha va fotoğraflan için 1975 bütçesine konulan simgesel ödenek yalnızca bu giderlerin üçte birini bile karşılayamazdı. İmar ve Iskân Bakanl^ğı, siyasal ölçülerle kullanılan Belediyelere yardım ödeneğine ek bütçe ile 100 milyon eklerken, kıyüar ve kır iman için bir tek kuruş bile sağlanmamıştır. 5. Yukanda açıklanan nedenler yüzünden yapım denetimi gevşemiştir. Denetleme etkin biçimde kurulmayınca, geçmiş gtinlü belgelerle yönetmeliğin kazanılmış (edinilmiş) haklara ilişkin maddeleri amacından saptınlmaktadır. Kısacası, kıyı yağması sürmekte. kıyılardan, özellikle kulla nımı sınırlandınlmış olan kıyı kuşağı (şeridi)nda toplumun yararlanmasına açık olmayan yapılar yükselmektedir. 6. Yurttaşın kıyıya serbestçe ulasabilmeslni ön leyen çit, tel örgil, duvar, hasır gibt engellerin kaldınlması gerekir. Bakanlık bu konuda da etkin bir denetleme kuramamıstır. 7. Arsa spekülatörleri, kıyı kuşafının tamrulaştırılacağı söylentilerini yayarak iyiniyetlı yurttaşlan aldatmaktadırlar. Bilindigi gibi, kıyı kuşağında toplumun yararlanmasına açık olmayan yapıların yapılması Yasa ile öngörülmüştür. Yazlık ev, klüp. tatil köyü ya da kurum kampı gibi yal nızca sahip ya da üyelerinin yararlanabileceği ya pılann yasaklanması ile burada bir imar kısıtla ması getirilmiştir. Kullanma hakkı tiimden kaldınl rruş değildir. Tıpkı kentlerde, endüstri bölgesinde konuta, konut bölgesinde fabrikaya izin verilmemesi gibi bir imar kısıtlaması söz konusudur. Bu nedenle kamulaştırma gerekmemektedir. Spekülatörlerin bu yoldaki söylentileri yayarak halkı kandırmalan, ku$ak dışındaki alanlara spe külasyonu kaydırmak istemeleri söı konusudur. 8. Kıyılarda, özellikle kumsalda. çakılda mülkiyet söz konusu olamaz. Bu konuda alınmıs olan tapulann da yok sayılması için Maliye Bakanlıgı'nın ilgili yargıçlıklara başvurması gerekir. Bu konu, ildeki maliye örgütünün gjrişkenliğine bıra 1. Toplumun yararlanmasına açık yapılann yapılabileceği kıyı kuşağının başlangıcını belirlen:ek için «kenar çizgisınin saptanması gerekirdi. Aralannda yer bilimcilerin de bulunacağı kenar saptana takımlan kuruhıp göreve çıkanîmıştır. Bunlardân kimilerinin «âfet» alanlanna gönderilmiş olması yeterü bir özür sayıiamaz. 2. Onanmış imar planı bulunan kıyı Içeren yerlerin imar planlannın yönetmelik açısından gözden geçirilmesi. uyarlanması zorunluydu. Uyarlama çahşmaları henüz sonuçlandırılmamıstır. 3. Turizm, endüstri, sağlık amaçları açısından önem taş'.yan yörelerin imar planlannın öncelikle yapılması yasa gereğidir. Turizm ve Tanıtma Bakanhğının birkaç yerdeki çalışmalan dışında buna ilişkin bir izlence program yapılmış, Bakanlar Kumlu kararı alınmtş değildir. 4. Kıyılarda, belediye sınırlan ile komşu alan lar dışında yapı izni. denetimi işlerini yürüteceic biçimde İl îmar Müdürlüklerinin yeniden düzenlenmesi, yeterli araç, taşıt, gereç, teknik insangü talmıj, olduSundan farfclı farklı uygulamalar görülmektodır. Bu durumda, kıyılann yagmadan kurtanlmasında en etken önlem, devlet mallannı izleme, denetleme yetkisini taşıyan Sayıştay'ın konuym eğilmesidir. BiUndiği gibi, AnayasaTun 127. maddesine göre Sayıstay, genel ve katma bütçell kuruluşlann tüm gelirlerini, giderlerini, mallannı denetlemek, sorumlulann hesaplannı, işlemlerinl yargılamakla görevlidir. Sayıstay Yasasma göre «mal hesabı. elde olan, alman. kullanılan, satıs, yoketme ya da öbür nedenlerle elden çıkarılan her türlü mallarm, eşyamn sayısmı, niteliğini belirten kayıt ve belgelerden oluşmaktadır. Sayıstay Genel Kurulu'nun 11.3.1969 günlü toplantısında aldığı karar bu açıdan Uginçtir. Sayıstay Genel Kunılu, <tasınmaz mallarm da mal hesabına alınmasma», Maliye Bakanlığı ile tüzel kişiliği bulunan katma bütçeli kuruluslann «merkez mal say manlıklan hesaplanmn bu mallan dh içerecek bi çımde düzenlemesine> karar vermiştir. Sayıstay Başkanhğı, hazine adına yazımlanıp («tescıl. edilip) Maliye Bakanlığınca yönetilen. devlete ait her türlü taşınmaz mallara ilişkin lşlemlerin mal say manlıklan «idare hesapları» kapsamına sokulması için gerekli kayıt düzeninln kurulmasını Maliye Bakanlıgına 593311 /434 sayılı yazısıyla bildirmiştir. Maliye Bakanlığının 1050 sayılı Genel Saymanlık Yasasırıın öngördüğü bu kayıt düzenini kurmadığı, taşınmaz mallann sözu edilen mal hesabına geçirilemediği anlasılmaktadır. Tıpkı öteki devlet tasmmaz mallan gibt, devletin hüküm ve tasarnıfu altındaki kıyılann da kayıtlanması, bunlara ilişkin islemlerin izlenmesi, Sayıştayın denetimine bağlı tutulması zorunlu dur. Kuşkusuz Sapştay'm etkin biçimdeki denetimi, devlet adına kıyılara sahip çıkılması, özel kişilerce sağlanan tapulann iptali. yapılan el atmalann önlenmesi, giderilmesi konusunda olumlu sonuçlar alınmasuıı sağlayacaktır. Devlet Büyüğümüz île Anarşist Küçü^ümüz.. ilim, ekonomide egemen sınıfuı siyasal Srgütlenmeslnden devletin oluştuğunn saptamıştır. Sosyalist açıdan devlet. toplumun sınıflara bölünmesiyle birlikte, sömürülen Idtlenin baskı altınfla tutulmasını snrdürmek için eğemenlerin bir aygıtı blçiminde ortaya çıkmıştır. Ama bütün bu görüşleri bir yana bırakarak, daha geniş bir tanıma öncelik verelim. Buçün okullarunızda derslerinl az buçuk dlkkatle Izleyen bir öğrenci, devlettn, bir toplumdatd siyasal örgütlenme olduğunu btllr. örgfltlenmenin hukııksal temeli Anayasadır. Çeşitli kurumlan; yüriitme. vasama. yarfilama orçanlan: Cumhurbaşkanı, ordusu, polisl. yasalan. tüzükleriyle bfr devlet vardır ortada Toplum düzenini işte bn «Devlet» olaşturnr. 1975 Tiirkiyesinde devletin ceza yasalannda önlü 141. madde bulunmalrtadır. Uysulamalara hakılırsa birkaç yurttaş bir araya gelip de toplumdaki emekçi sımflarını iktidara eetinnek için bir örgüt Irardueu zaman bu Işlem komünlstllk sayılmakta Blr sınıfın diçer sınınar üzerindeki tahakkümünü tesis etme yolunda olduçn söylenen bu tur Srgütlenmeye yönelenler. 15 yıla dek ağir hapis cezasıyla mahkfim ednmektedir. Simdive derin bu konuda çok yaıdıgımız için üstünde durmayacaçız. 1975 Türkivesinin eerçeği budur. Nitekim. bu vüzden yıllardan beri jrlzll örRÜtler ortaya çıkanlır. Klmi gercekten örçüttür bunlann, kimi de uydurmadır. Gazetelerimizde sık sık şn tür haberlerimize rastlanır: Gizll bir komünist örjrutü ortaya çıkanldı Komünistler tutuklanıvor.. Üyesl hulundııcumuz batı uyearlıfında hiç bir gazetede bn tür habere rastlayamazsmız. Cünkih batı demokrasilerlnde emekçi sınıriann siyasal iktidara ueçmek İçin önrüt kurmalan casdaı? devletin yasalanyla eüvence altma alınmıstır. Yani hukuksaldır. Türkiyede ise eerçek bir tşçl f«mıfı Snrütü kunılması yasaktir, hnkuk dışıdır. devleü Tilana fiHf savılır. Batı uyırarlıgi hukuktından daha gerl dnzeyde bolnnduğumuz Için bn tutuma şaşmamak gereldr. Çağdaş nyearlık huknku düzevine vardıiimız zaman, TürHyede yasalar değisecek. komünist partlsi knrmak «Devletl yıkmak. kavramıyla esdeferll tntnlmayacaktır. Nlteklm toplum yasamlanna özendieimiz Fransa, tnıriltere, Amerika irihi ülkelerde hukuk böyledir Bövle olunca da emekçi sınıfı örjrütlerini kuranlann (rizli örgüt ktrrdnklan gerekçesiyle hapishanelere atılması. batınm 5zgürlük ve demokrasl değer yartrılanna ters düşmektedir. B Güvence Yoksunluğu ORHAN URAL n tlkcl toplumlarda blle töreler, kişllerl kısıtlayıp daraltır. Bu. basıboşluğu ve keyfince yaşamayı önler. Kontrol dlzgini ile kendisinl smırlamayı öçrenemeyenler. bir de topIıımda söz ve yetki sahlbl olunca. erdemll aydınl btr düşünce. dir alır. Diktatör, anasından o nitpliklerle dofmaz. Ra&tlantılar, çevresel dalkavnkluk o klşiyi dev aynalarla knşatümıs bir koridorda yiiriitür. G«rçek dışı boyutlannı, aptalsı bakıslarla VP he*enf içinde süzer. Yanılgısını sezer gibi oldugu çok seyrek anlarda da, bu kez soytarı çevre sürekli ölçülerdr ono aldatır. Ikinci Dönya Savaşı nrasındaki Almanya'vı hep yadırgam» İle anım*arım: «Nasıl olur da dünvanın en iistün fHozoflarını ve müzisyenlerlni hafrından çikaran Almanya. gözlerinden ve davranıslanndan bir asabiye kliniğinde sürekli tedavisi gere> ken bir hasUnın pesinden sürüklendi» diye... HUIÜ Christian Anderscn'in (1805 1875) bir masalı vardır: «tmparatorun Yeni Elbisesl» iki sabtekâr saraya basvurur. rBiz ancak zeki insanlarm görebilecefi tülden ince. öylesine «aydam bir kumas dokuruz» derler. Aldıkları gümiis ve altm teileri dısarı kaçırmayı becerrn bu açıkgözler, bos mekiklerde düşsel bir knmas dokuyor göninüyorlar. Işin ne denli llerlediğini anlamak istryen saray vetkililerine dnzenbazlar. büvtik bir pişkinlik içinde: «Efendim, göriıyorsunaz, nasıl ince bir kumas defil ml? Su gümüs trlleri, şu aitın sednleyebiUr!» Ol. mayan kumas biçillr ve dikilir. Durıım tüm balka duyurnlur. İmparator, dinsel bir törende Iç çama?ırlarının üstüne o düşsel çiysiyi kuşanır. Alandakl halk yadırgama ile ve sonışturan gözlerle birbirine bakarlar. Ne var ki, (aptal oldnfunu gizle> mek zorunluluğu nedeniyle) hiç kimse sesinl çıkaramaz. Talnıc bir küçük çocnk: «Aa imparator çıplak;» der! Ve alanı bir ngultu kaplar. tmparatorun çıplaklığı bir çocuğun çerctkçl çö. lüyle, bakarkörlere öfretilir. Masalı anlatış nedeni açıktır: ATOM EJNEKJİSI ve TURKIYE B tom enerjisi denilince çofu kimsenin aklına bilinmezin, gizlinin uyandırdığı duyguyla birlikte atom bombası gelir. Atom enerjisinin gücü ilk kez atom bombasımn akıllara durgunluk veren «marifetiyle» anl»şılmıştır çünkü. Japonya'da, otu« yıl önce. ardı ardma patlatılaa İki atom bombası insanlıgın başma gelen en büyük felâketi sim gelemişti. E TuRKiYE'NiN HENÜZ OTURMÜJ BiR NÖKIEER ENERJİ P01İTiKASI OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞiLDiR. DOYURUCU BİR i j BÖLÜMÜ YAPIUMAMAKTA, BAĞIMSIZ ÇABALAR DA BiRLEJTiRiLEMEMEKTEDiR. Dr. Toiga YARMAN Cefcmece Nükleer Araştırma Diyebiliriz ki, artık zararsız bir nükleer enerji üretimi olanaklıdır. Türkiye'de nükleer enerji a!anındaki örgütlenme 1956 "da Başbakanlığa bağ'ıı Atom Enerjisi Komisyonu yasasmın çıkarümasıyla baslamıştır. Daha sonra, Atom Enerjisi Ko misyonuna bağlı Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğıtim Merkezi ve Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi kurulmuştur. Bu merkezlerde, kabave Eğitim Merkezi Uzmam ca, nükleer konularla ilgili araş tırmalar sürdürülmekte, buna ilişkin eğitim yürütülmek istenmektedır. Böylece yenı bir teknolojinin gerektirdiği ön hazırlıklar . gerçekleşmek, bu teknolo jinin sorunîan ile tamşmak amaçianmaktadır. Fazla olarak Cekmece'de, şimdilik çoğunlukia hastanelerimizde teşhis ve tedavide kullanılan izotoplar üretil mektedir. Öte yandan. elektrik üretimine yönelilc nükleer enerji Uretimini gerçekleştirecek olan Türki ye Elektrik Kurumu bünyeslnde Nükleer Enerji Dairesi örgütlenmiştir. tstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde nükleer enerji ile ilgili geniş eğıtim yapan bölümler mevcuttur. Nihayet, planlamada, Türkiye'de nükleer gtiç santrallerinin kurulması öngörülmüş bulunmaktmdır. * • Geçtiğimiz hafta Atom Enerjisi Haftası"5dı. Gaye, kamuoyunu atom enerjisi ile tanıstırmak tı. Biz de bu gayeyle atom enerji sinden kısaca söz etmek. Turkiye'deki sorurüanna değinmek istedik. Sorunlar Türkiye'nin henüz oturmuş bir nükleer enerji politikası oldugunu söylemek mümkün değildir. Nitekim kurulmak istenen güç santralleriyle (özellikle santral türü) ile ilgili tartışmalar sonuçlanmamıştır. Ancak pek çok sorun öylesine yenidir ki bunlara ilişkin görev ve sorumluluklar ye terince belirlenebilmiş değildir. Buna bağlı olarak ajrıntılı örgütlenme henüz olusamamıştır. Yeterli sayıda bilgili yönetici bulundugunu da söylemek güçtür. Böylece örgütte, teknik elemanlar düzeyine yönetim katından derli toplu bir çaüşma planı sunulamamaktadır. Buna karşm, örgüt yapısı, işleyiş biçimi; söz konusu planın örgüt içindeki (doğrusu değerierinin anlaşılabildiği kuşkulu) uzmanlar tarafından da oluşturulmasma pek olanak vermemekte. Bu ıkilem (paradoks) b'r. zaman daha süreceğe benzemektMfir. Bunun sonucu olarak do* yurucu bir iş bölümü yapılamamakta. örgütün çeşitli kesimlerınde sürdürülmege çalışılan bağımsız çabalar birleştirilememektedir. çalışmalar şimdilik dağıruk bir görünümdedir. Her halde. duyuldukça, şu meşum yabancı kompleksinden kurtulup. öncelikle, kendimize güvenimizi, saygımızı oluşturma gereği vardır. Ancak. bir ölçüde, böylece uzmanlarımızı görevlendırerek ve yetkılendirerek, teknik elemanlanmızı örgütleyerek sözünü ettiğimız ikilemden kurtulabilme olanağına kavuşabiliriz. Böylece, dağınık görünümdeki çalışmalarımızı yönlendirip, birleştirebiliriz. Herşeye rağmen küçümsenemeyecek bir yol geride bırakılmıstır kanısındayız. Geleceğe iyimserükle bakmak eğilimini taşıyoruz. ' Tiirkiyı'de nükleer enerji Afoffl «n«r(iıi ıwdir! «Atom Enerjisi»nden daha uygun bir deyim «Nükleer Enerji», yani Çekirdek Enerjisi.dir. Çün kü söz konusu enerji. atom çekirdeginin parçalanması ile oluşmaktadır. Örneğin, uranyum ato mu çekirdekleri, maddenin temel unsurlanndan biri olan nöt ronlarla bombalanırsa. parçalana bilmekte; bundan daha küçük çe kirdekler doğabilmektedir. Bu olay sırasında ortaya, alısılmışm inanılmayacak kadar ötesindeki bir ölçüde enerji çıkmaktadır. Ör nefin. koskoca Keban Barajı'nın bir günde üreteceği enerjiyi bir aıaıç uranyumla elde etmek iften bile değildir. Bu büyük enerji, nerdeyse larkedilrneyecek oranda azalan uranyum kütlesinin, azalma oranında, enerjiye dönüş mes^nden olusmaktadır. Çekirdek parçalanması sırasında, ortaya çıkan enerjinin yam sıra, iki veya üç nötron da açığa çıkmakta; bu nötronlar başka uranyum çekirdeklerinin parçalanmasuıa sebep olabilmekte: böylece dışandan hiç bir müdahalede bulunulmaksızın, enerji iiretilebilmektedir. Sorun: kabaca, kritik dediğimiz. yani kendi başına söz konusu üretimi sürdürebılecek bolluktaki kütleyi bir araya getirmektir. Nükleer reaktörlerin ilkesi budur. Daha sonra. kritik kütle tçindeki nötronların sayısı kontrol edilerek sürdürulen çekirdek p«rçalanması olayı ile nükleer enerji elde edilir. VE ÇAMtRDAN KAÇANLARl. KIÎJTAN. SOGCKTAN KORKANLARI KIŞ AYLAR1NDA Otfnr, beyinleri yıkanmamış, sindirilip ürköntü içinde baskiya ahnamami!< birryler cerçekleri gorürlfr. Yalıuz birevin düşünce ve söz özgürlüğü ekonomik güvence ile de ctosru orantrisiır. Ekonomik güvrnceden votoıın ayrlm, bir yerde boytın rinuK zooondadırl Namık Kema): «Çekildik Izaet ü ikbâl ile blb.ı hükümetten» dese bile yasamında buna oyamayan kişl durumuna düşmüstür. Once Midilli'ye sürgüne gönderilen Namık Kemal, Abdülhamit tarafından oraya «mutasarrıf» yapılınca ayda yetmiş fki altın maaş bağianır. Adalarda Midilli, Rodos, Sakız on yılı bulan mutasarrıflık döneminde Namık Kemal, Umamlanmayan bir Osmanlı Tarihi ile uğraşır. Baskı dolu o rejimi kınayan ne bir dize, ne de bir tümce yazar. Yetmiş iki altın aviığın bugünkü karşılıgı da Aziz altmı Blçiüerine göre kjrk bin liradır sanınm. Türkiye'de avdın kisinin susku baremini de böylece öğrenmiş oluyoruz!.. Devlette jtörevli aydın kişi de yaşayacak ve seçinecektir. Fmefinin hakkını alacak ve yıllara gore değerlenmesinin dokunulraaziıiı ve çüvencesi ülkemizde var mıdır? Bir bakanlık mnstesarı, bir Aoadolu kentine »Ujyer memur şrtbl gönderilebilir mi? DünyBda Idl Aminin Ukel toplulnğu dışında kazanılmış haklann bir çırpıda elden alındığı bir iiike tanıyor musunuz? «Merkez Valiliçi» diye bir sisiem olur mn? Bir adam ya validir, ya degildir. Ne demek merkez vaUlifi? Yıllar >tJı bir yüksek okıılda kesin yetki ile çalişan bir öçretmen orta okula nasıl atanır? G«rekçeniz nedir? Çıkarlann gerekçe oldufu bu dönemin sonu elbette vardır. Ama, bunu anlayacak kafa, utanacak yüz nerede? VİLL LÂLE NtN AtLE SICAKUGlNA BEKLİYORÜZ VllJlA LAl.E TÜRKIYE'NÎN EN TEMÎZ EN BAK^n.I VE EN HT'ZtiR LO PANŞilYONL'UUR.. VİLU I.Al.K*NtN HER IMİHfc. SİNDE i:\rr TUVALEI. BANVÜ VE ÜZEL MIJTHAK Ancak bn deeer yareüanm sîmdilik hlr yana bırakmTak, İçinde bulunduğumnz duruma dönelim. Türkiyede bir devlet vardır: Bu drvletln de vasalan D«>vlet örgfitleri, Camhurbaşkam. Millet Mecllsl. Senatosu, Bakanlar KunıJn, Yarjntayı. DanışUyı. Anavasa Mahkemesl. Cnmhnrlyet Baçsavcısı. Yarcıçlan. Savcılanyla. şaka drğii; koskoca blr devlft vardır nrtada... Ve bu devletin Başbakan Yardımcısı bîr gazeteye demeç vererek Bizimkller. diye tanımladıei 30(1 bin kişillk silâhlt blr örfiitün Tariıgıyla övünmektedir. Aynı zamanda Devlet Bakanı olan devletin millî istîhbaratıyla yakın *ftrevlerl bnlnnan hu adam. MHP Genel Baskanı Alpaslan Türkeş'tlr. BiTİmkilfr. dedijrl açık dernek üvelerinin Kınkkale vo Karadeniz yapısı silâhlarla donatıldıçinı. ferektljinde bu silahlann kullanıldınm, Günavdın Gazetesine verdİRİ demeçlp itiraf etmiştir. Bn silâhlı örcütün llderl, Millî Güvenlik Kumla toplantılanna •Dpvlct çüvenliğini> sa;lamak için yapılan toplantılara çirmektedlr. Şimdiye dek Türklye Cnmhnrlvetl tarthlnde bn olaym eşine benzer bir anı yoktur. Bir yandan özel silâhlı BrgBtlerin daha açıkçası çetelerin llderi olacaksın. blr yandan devletin Başbakan Yardımcısı bulunacaksın. Kardes kavgasmı, silâhlı çatışmayı teşvik edecpksln drmeçlerinle; ve sonra MIHi Güvenlik Kunıhı'na katılıp devlet güvenligl konusunda riMrler ilerl süreceksin... Acaba bu dunım Türkiye Cnmhıiriveti Devletinln Anayasal. yasal. hukuksal vapısıyla ve devlet anlavtşıyla nasıl bafdaşabfliyor? Ve ba Başbakan Yardımcısı hükümette naşıl kalabilfvor? Hükömet niçin çrkllmivor?/ , . ' , ı Blr devlet hüyü^ümiiz lütfen ortava'"çtftib.>"anar?lst denlten.kiiçBk. oİrencllerimize bu soruların cevanlannı verer büir ıni?. ' . .., + VARDIR. DEVAML1 SICAK SU,* 'ft«tdWr"fcR; " k İ YEMEKLER» Tam Pansiyon ÖREN 125 TL. (Cumhuriyet: 10247) BLRHAMYE TEL: S43 îskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğünden: ELEKTRİK MÜHENDiS VE YUKSEK MUHENDiSLERi İLE ERKEK SANAT ENSTiTÜSÜ ELEKTRİK BÖLUMU MEZUNU ELEMANLAR ALINACAKTIR îlRililerin Müessese Person«l MUdürlüğüne şahsen veya yazı ile müracaatlan rics olunur. (Basın: 28201) 10242 TMMOB ELEKTRİK MUHENDİSLERİ ODASI ÜYELERiNE DUYURU • Elpktrik Enerjisi VII. Teknik Kongresi 2426 aralık 1975, • Türkiye Elektrik ve Elektronik Sanayii Sergisi 26 aratık, 1975 2 ocak. 1976. YÖNETİM KURULTJ l e n Derlet Su îsleri Genel MUdürülğü Konlerans Salonu ANKARA Açılış: Saat: 10.00 (Cumhuriyet: 10258) Nökletr enerjiy» duyulan g«rek Dünyanın enerji kaynaklan sonludur. Kömür ve petrol yatak lan bir gün tükenecektir. Bir do laylı güneş enerjisi olan barajlar dan elde edilen enerji ise, enerji gereksinmesine yeterince karsılık verememektedir. Nitekim bugün dünyadakl enerji üretiminin ancak «i 4 dolayındaki bir bolümü sudan karşılanmaktadır. Güneş enerjisi. aslı aranırsa, ldeal enerji kaynağıdır. Ancak bugün henüz kullanışlı biçime dö rıüştürülebümiş değildir. Böyle olunca, nükleer enerji dünyamızın hızla artan enerji gereksinme sine karşılık düşünülen enerji kaynaklan arasında şimdilik vaz geçilmez bir yer bulmuştur. Pek çok ülke, çoktandır. nükleer sant rallerden enerji gereksinmelerinin azımsanmayacak bir bölUmU nü karşılamaktadırlar. ORTADOĞU TEKNiK ÜNiVERSiTESi GAZiANTEP MÜHENDiSLİK FAKÜLTESi DEKANLlClNDAN: VEFAT Merhum tmam Mehmet Kotü ile Merhums P»tm» Kotil'in oğlu, Nuriye Kotil"in sevgili esi, Seher Kurt, Nihat. Necdet, Aytekin, Günay, AtUla Kotil'in sevgilı babaları. Ali Rıza Kotil, Emine Taşkıran ve Vatma Kotil'in amcalan, Yusuf Kun, Ziyaret. Christin. Görsev. Sabire ve Cavidan Kotil'in kayınpederi. Bülent. Hülya, Burhan, Levent, Kurt'un, încilay Arna'nın. Mehmet, Serdar. Tülay, Yusuf, Aylin. Diiek. Gökhan, Serhan, Seher, Nuriye, Betül. Reyhan, Murat, Müge Kotil'in biricik dedeleri, Tüm Riaelilerin Hacı Babası, emekli öğretmen; Elektrik Mühendisliği bölümü için TRAKYA ÇiMENTO SANAYii T.A.Ş. Pınarhisar Çimento Fabrikası Müdürlüğünden: Bilgisayar Asistanı Alınacaktır Fakültemizin Elektrik Mühenüisliği Bölümüne Bilgi sayar asıstanlan alınacaktır. Adayların «U.D.T.Ü. Gaziantep Kampusu, Personel Şefliği, P.K. at)U GAZtANTEPpı veya OD.T.Ü. Personel Müdürlüğü, ANKARA» adresinden bizzat, veya yazı ile isteyecekleri müracaat formunu doldurarak en geç 17.1.1976 tarihine kadar OD.T.Ü. Gaziantep Kampusu, Personel Şeflıginin eline geçmesinı sağlamalan gerekmektedir. Adaylara Persone! Şefhgi tarafından mülâkat ve sınav yen ile giinü sonra bildirilecektir. ARANILAN ÖZELI.İK1.ER: B.S. veya M.S. veya eşdeğer bir derece ile Elektrik Mühendisliği Bilgi Savar branşından mezun o'.mak. b) Açılacaiî vazılı ve sözlü sınavda başarılı olmak. c) tyı düzeyae îneilizce Dil'ı bilmek. Kabul edilenlere sosyal durumuna uygun bir loiman verüecek ve ek ödeme yapılacaktır. (Basın: 28300) 10248 a) HACI IMAM Kamuoru lepkisi Ne var ki nükleer enerji Uretimi problemsiz değildir. Kimi nükleer reaktörlerde endise verici kazalar olmustur. Nükleer yanma sonucu oluşan radyoaktif artıklann çevredeki canlılara za rar verdiği bilinmektedir. Nihayet atom bombası. kontrol dışı bırakılan nükleer enerji demektir. Böyle olunca nükleer enerji Üretiminin yarRin bulunduğu ülkelerin kamuoyunda, bilinmeye nin verdiği tedirginlik, nerdeyse, «ya patlarsa» duygusuna erismistir. Konu ile ilgilenen olnırlar geçenlerde A.B.D.'deki tepkiyi dile getiren kimi Nobel ödülü kazanmış bilim adamlannın da imzala dıkları bir bilim adamı topluiuğu nun^bildirisini hatırlayacaklardır. Ancak belirtmek gerekir ki söz konusu bilim adamlan arasında. nükleer enerjiyle iljrili btr bilim adamı bulunmuyordu. Kanımızca, bu bildiri de bir tedirginlik ifadesij'di. Nükleer eneriinin Ure tilmesi sırasında karşılaşılan sorunlann üstesinden gelebilmek için harcanan çaba. sanınz. artık söz konusu tedirginliği haksız çıkartacak ölçüye ulaşmıştır. Yusuf Ziya KOTİL Tannnın rahmetine ksvuşmuştur. Cenazesi bugün 23.12.1975 SALI günü (BÜGÜN). öğle namazını müteakip, Fatih Camilnden kaldınlarak ebedi istirBhatîihına tevdi edilecektir. 1976 Yılı îçin Beyaz Çimento Anlaşmaları Yapılacaktır 1 Beyaz Çimento ihtiyaç sahiplerinin tahsis şartnamelerine göre taleplerinı °<i 5 nakit talep teminatı İle birlikte en geç 5. ocak. 1976 pazartesi günü akşamına kadar Fabrikada bulundurrr.alan. 2 Bu tarihten sonrakl taleplerin dikkate alınmıyacağı, 3 Şatıs Şartnamelerinin Fabrikamız Ticaret ŞeRîğınden temin edilebileceğı, sayın müşterilerimize duyumlur. 'Basın: 2S295' 10249 EŞt ve EVLA7UMU T. C. ZiRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Bankamızca Bulancak, Emet. Bafarası. Selerihisar, Çine, Gazipaşa, Bozdoğan, Kaynarca, Uevrek, Hopa. Islahiye, Tonya. Çerkezköy, Kığı, Alaca, rjlubev. Feke. Krdemli, Doğanhisar, Çivril, Ortaklar, Ezine. Cürün. Cümüşhacıköy. Fındıklı, Demirci, Ipsala, Peşiri, Samandağ. Şabanozü, Hacıkadı, Darende. Uerince, Omerek, SulTandag. Pınarhisar, Araç. Selendi, Erdek, Nigde. Gölmarmara. Cinanbpyli, Afşin, Lâdik, özalp şubelerimize oletclas örtülil ışıklı İLÂN Samsun Ticaret Lisesi Müdürlüğünden: lsin Adı Ve Vert Samsun ricaret Lisesi Binası Onarınu Kesif Bedeli 34.945. TL. Geçici Teminat 2620.875.TL. thale Şekll Kapalı ÖLÜM İL BAŞKANIMIZ, ISTAJIBUL BELEDÎYE BAŞKAN VEKtli Zart 1 Yukanda yazılı 1? 2490 sayılı kanunun 31 maddeslne göre Inaieye çıkanîmıştır. 2 îhale 24 Arahk 1975 Çarşamba günü saat 11.00'de Samsun Ticaret Lisesi Müdürii odasında vapüacaktır. 3 tstekiılerin bu işlere ait geçici teminat makbuzunu, 1975 vılı Ticaret Odası oelgelertm, Bayındırlık Müdüriüğunden elınacak veterlik öelgesinl teklif mektuplanyla birlikte ıhalenin vapılacafei 24 Aralık 1975 Çarşamba (rüntl saat 1000'a kadar Ticaret Lisesi Müdüriüğtine vermelert geresmektedır. 4 Postada vakl gecikmeler kabul edümeyecektir. 5 Şartname mesai saatlerl içers'nde Ticaret Lis<«lnde görülebilir. (Basın: 27347) 10241 Yusuf Ziya KOTİL VEFAT ETMİŞTİR. OENAZESİ BÜGÜN ÖĞLE NAMAZINI TAKÎBEN FATÎH CAMttNDEN KALDIRILACAKTIR. DEĞERLt AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ. CHP lSTANBtL İL VÖNETİM KL'RLLU AVtTKAT A\TEKÎN KOTÎL'lN BABASI; REKLAM TESİSİ YAPT1R1LACAKT1R Bu işe ait umumı ve hususı şartnameler Genel Müdürlükte (Halkla llışkıler Müdürlüpünde 1, tstanbul'da Karaköy. tzmir'de; Izmır şuhelerımizden alınacaktır reklifier kapalı zarfla ve şartnamclerde ıstenilen belgelerle öırlıkte 26.12.1»7.') Cnmn günü saat )2.'»ı'ye Kadar Anknra'da (ienel Müdürlük (Halkla llışkıleı MUdürlüğüne) tevdı ediiecektir. Bankami7 24»il sayılı artırma PKsıitme ve ıhale kanununa tabı olrlııfııncian ıhaJeyı toptan veya tekeı teker, yapıp yapmsma^ta ve rlılpdigine vermpktp sprbejttlr. Postada vakı niacak gecıKmelerden dolayi nernangi blr hak ıddia edilemez. 'HasLT J82:i!) 10245 S at ı I ı k 6 5 l i TELEFON 22 42 90 917 v ı ı ı . (Cumnoriyet: 10246)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle