25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 9 Kasım 1975 MEM... BfrfÜK / lERt 5A7ÖI, Ku [ UVDaM.BıV (rALİEA. ABDULCANBAZ T Lİluv^ f FİŞE uyuk Fsturalar Şakir BALK1 45 lrlidUleT. partl blnasının önüne geldiklerinde. Kasap tdkarşılaştılar. Durdu Kasap İdris, Hödükoğlu ile Pırtık Osters terî baktı: Ben muhalefete yazılmaya gidiyorum, içinizde gelecek ıı? Isteyen ardımdan gelsin. bdükoğlu Zübiir şaşırdı: Sen ne demek istiyorsun İdris bey, dedi, ne oldu ö muhalefete yazılmaya gidiyorsun? Daha r.e olacak. bundan sonrası mı kaldı? Bizim parti Partiye tılkılcr doldu. Partir.in haü ne boyle? Zeynel Bey e? Ne zaıran partiye gitsem kilitli. Haydi siz de gelin lefct partisine bır guzel kayıt olalun! nlar ay3k üstü konuşurlarken, yanlarına Musta Bey sokulöy duğününden dönen çalgıcılar gibi yorulmuştu Musta KulaŞınıza üfüreyim, dedi, benden duymuş olmaym haa, ik bu ya, partinin yenı kâtibesi ile balayma çıktı, naberi!a! ozleri dör.dü Hodükoğlunun bu sözler karşısında: Deme böyle Musta Bey, dedi, anlaşılan sen bizim ekmee ban mı akıtıyorsun Ki? Etme camm? • Ben ne ettim ki Hödükoğlu9 Yahu daha ne edeceksin, bur.dan daha kötüsü mü var ki? Zampık Zeynel b&layına çıktı dedam, haberiniz olsun. Öj'leyse söyle bakaiım gittiği yeri?.. Bursa'ya gütiler' Çekırgeye... Ne günlere kaldık? ınık Osman ın yüzü kırlt yü badana yüzü görmemiş devlet sine döndü: Her şeyı şimdi bir yana bırakalım arkadaşlar, en büyük bu, doğru Teleci Beyin bürosuna gidiyoıuz! Onun agzıru ıhm «Zeynel Beyi aradık kendisini bulamadık. önemli Dir ı düstü, memleket işi bu, acaba kendisini gördün mü, negitti?» Bakaiım bu Tefeci iU ne yalan ata.cak. eîeci Beşir tam dışarı çıkıyordu ki, yetiştiler. Hödüko£lu • güjeç:. .. .,, 4 ,, . . Hiç sorma Beşir Bey, dedi, bir iş lçîh ğeiflik biz .. "efecı hırsız kedi gibi yüzlercıe baktı: Buyrun öyleyse büroma, hem konuşuruz, Jıem de çay e içeriz!.. Canım yabancılar gibi yüzüme bakmayın, buyuotuıun!.. İsteksizce oturdular Pırtık Osman sordu: Zeynel Bey nereye gittı acaba?. Ardma düştük ama bir buiamadık kendisini. lcşir Bey birden hinoğlu hin kesildi: Deme böyle Osman Bey, dedi, demee... Zeynel Beyin e gittiğini bilmiyor musunuz ki? Amma da yaptınız ha?.. Kcreden bilelim onun nereye gittiğini, Beşir Bey? Yallahı çok ayıp, adam kaç gündür Ankara'da! Bir «SaSilesı işi vardı, onun ıçm gitti. Bu önemli iş askıya alıı. katası attı. Birimkiler için demediğini komadı» Bana • dedi, ben Ankara'ya gidiyorum, şu hükümete bir çıkışada gbrsün..» Şimdi kendisı Ankara'da haberiniz olsun! ^akıştılar, bu Ankara işi kafalarını karıştırdı. Teleci Beju durur mu, davrandı hemen: Ba Senayi Sitesi işi bir olursa, işlerimiz bir kat daha ına gircceK ha?. 3u sozler içini hoplatır gibi oldu Hödükoğlu'nun: Kıyok bir if cesene br. sitc işi?. Haydi hayırlısı... Camrn boyle işler olur da, hiç kötü olur mu?.. De hel« İİKOğiu kardeşim bçnim? Bu site nerede kurulacakımş?. Bilelim degil mi? Benden işitmiş olmayın, çöplük var ya, çöplük camrn!. orada. bildiğimiz çöplük.. Kımden işittin bunlan, Beşir Bey? B:zim Lâz Tahsin söyledi. Zaten kendisi de durmadan ükte kolacan atıyormuş! Çıkarı var da oralarda dolaşıp ayor. Vay anasını yahu, ne düınenler dönüyormuş... Bu Tahsin işini iyi bilir, sıfırdan başladı şimdi ne oldu?. Tahsin ki boş yere babasma dahi selâm sabah vermez. Desene Beşir Bey, biz bunca zaman sütçü beygirleri gibi az uyumuşuk? Bari biz de bıraz çöplensek?! Hele sız acele etmeyin, Zeynel Bey Ankara'dan bir dönde bu işı kolay. Ne vasıt döner acaba? Buıii kalsa Aııkaia'da pei: fazla kalmaz.. Ama ben de pinmıyorum değil, barut kesilmişti Ankara'ya gıttiği zaman. sıte işi bir olursa, yine vurgunlar başlayacak ha? lktidar bize geçti.. Sız hiç ses etmeyin. Biz yalnız Zeynel Beyi karm'. bilelim! Ona bir tören yapalım ki, muhalefet gör İkf;daı bize mi geçti, ne zaman geçti Beşir Bey?.. Canım siz geçti bilin, fazla uzatmayın bu işi? Canîsrı sıkıldı. Kasap ldris'in jüzü asıldı, beri yanda Must» • eksidi. Pırtık Osman ayağa kalktı, içinden «Bu Beşir de m ma da saçrnaladı ha. hep yalan söyledikleri... diye geçirdi. Beşir Bey onları giriş kapısına dek uğurladı. Yürüyorlardı, durup durup da ayak üstü fiskos ediyorlarRöyle konuşa konuşa Yıldız kahvesıne geldiler. Dipteki boş saya geçtiler. Baş başa verdiler. Hödükoğlu Zübür, Musta ye: Mv.sta Bey. hani Zampik Zeynel Bursaya gitmişti? Bak şir n^ler anlattı durdu bize?.. Eeşir kav çakıp durdu bize, dedikleri yalan!. PCAIF: >*«lan olur mu hiç?.. Stn benı dinle. hepsi yalan. Zampik şimdi Bursa'da yaklusuyla koyun koyuna! Sen havaya konuşup duruyorsun ba Bnk Musta Bey, bu adarmn Bursa'da olduğunu iyi biltr mufur.?. Peki, bıze Bursa'da kaldığı yeri söyle bakaiım! (Devamı var) DÜNYA S P O U U N D A SİYAH I K T I D A K JABBAR'IN YAŞAM ÖYKÜSÜ Lewis Alcindor kölelik adıyla (Al'nin deyimi) 194T yılında doğan ve 1971 yılında da Siyah Müslüman olduğunu açıklayan Kareem AbdülJabbar, ABD profesyonel basketbol ligının Milwaukee Bucks talumıyla altı ayda bir anlaşmasını yenılemekte. attığı her imza karşıhgında da cebine bir milyon dolar indirmektedir. Bucks kulübünün 2.20 m boyundaki pivotu, bu durumda. yalmzca basketbol tarihinin en büyük oyuncusu değil, dünya spor tarihinin en yüksek gelirli iki üç adından birıdir. Oyküsünü daha önce anlattığımız Bill Russell gibi, Jabbar' ın da, bir yandan basketbolun kural koyuculannı uğraştıran, öte yandan akbasını akbabalar gibi be'rUeştiren ikiyönlü bir kişiligi bulunmaktadır. Her ne hikmetse, üstün yetenekli bir siyah sporcu çıktığında. Büyük Beyaz Umut yapımı da hızlanır, renkdaşlannm daha başanlı görunebilmesi için tüm beyazlar elbirligi etmişçesine o üstün siyah sporcunun yeteneklerini kısıtlamaya çalışırlar; yıne nedense. siyah sporcunun en iyi yapngı şevierı yasaklayan kural degişiklikleri, siyahbeyaz eşitlıjunı sağiamanm en etkili yolu olarak görünür. Bill Russell'in öyKüsünden ar.ımsayalım; bu oyuncunun çemberüstü etkinliğıni azaltmari amacıyla, üniversite basketbolunda, üç saniye Koridoru iki misli genişletilmiş. ama, hiçbir şey çözmeyen tüm \ür»y«el gibi, bu tedbir, Russell'i gelmiş geçmiş en büyük savıınma pıvotu durumuna getirmekten ba^ka ıse yaramamıştı. Aynı şekilde, oyvın ve boylan Jabbar'ın yanmda cüce kalan beyaziar biraz daha iyi görünsünler diye, kuralkoyucular, karşı taKım üstündeki psikolojik etkisi özellikle büyük olan ve basketbol dilinde «içine çekme» olarak anılan tıkmayı yasakladılaı: sonuçta, Jabbar, çemberaltından biraz dışarıya kayarak, başta çengel atışı, etkinüfi yüksek ve büsbütün önlenemeyen bu dizi atış geliştirdi. Bugün, artık, Jabbar'ın nasıl olsa her maçta 3040 sayı atacagmı bilen rakip oyuncular, tüm ılgilerini Bııcks'ın diger dört kişisi üstünde toplamakta ve siyah pivota ne kadar az top ulaştınlabilirse kendilerini o kadar kazançlı savmaktadırlar. Lewis Alcindor Siyah Müslümanhk inancım benimsedifini ve Edır.ı C3 Kareem AbdülJabbar olarak değiştirdıgini 1971 ın r.aharı.n<ıa açıkladığında, Amerika'nm beyaz kamuoyu. yalmzca k»ndı başına buyruk siyah sporculara degil, Ali'ye de büyük öUüde alışmıstı. Herşeye ragmen. Jabbar'ın açıklamasının gerek b.crn ve geıekse ıçerigi sarsıcı oldu. Texas'ın Houston kentinde «3le» nsksel Ulusal Basketbol Biıliği Amerika Basketbol Birlıği ı u DOÇ. ». Kurthan K çı yapı!arak. büyük Alcindor da oynayacaktı; bfr kamunyu . ' Bta5.11r1m.sma göre. ızleyeceklerin yüzde 4O'ı, maçı degü, Alc dor u mpıak ediyorlardı. 28 Mayıs 19T1 gunü, maçın oaşlamas üt1 ssat sala Alcindor takım arkadaşlannı telefonla aradı, saat ön<e ev!endiğini ve Siyah Müslümanlık inançlannın nıkâh bu Ki'öaı kısa sürp sonra spor yapmasına izın vermediğını a l=dı Mric sas'inde TV'lerini açıp da Kareem AbdülJabbar a<j d» n rır.ın oynamayacagını öğrenen seylrcilerin tek tek ne s le<1ık!eı bılinmez. ama, Amerika'nm akbasını, Ali'de yaptığı bv uzun süre, ondan «kendisine KAJ diyen Lewis Alcindor» c sriz e'tileı Jark Jotınson nasıl bembeyaz bir gömlege dikilmiş tek si diigme ve Muhammed Ali de devrilen hokkanın giderek b = < örtüye yavdığı mürekkep lekesi gibiyse. Kareem AbdülJab da geİPceŞ.in habercisi. siyahbeyaz damaların ayrılmaz ve uyuı biçimde ıçıçe geçtikleri bir satranç tahtası sribidir. Aslmda. J bar. ırk iüşkilerı konusundaki en büyük benimsettirme 'iiraş l.ersd^röen öncekilerce verilmıs bir jcenç siyah kuşagın üyesı. yonüvle de tazla konuşmayan ve tüm gücünii en başanlı old al.ındfki veleneklerinı Reliştırmeye yöneltebilen bir siyah tekı venler kadrosunun simgesîdir. d olarak, herkes, Milwa Bucks takımının 2.20'lik Lew Alcindor'u lıglerin en rine karşı izlemek için sab lanıyordu. İki bekleyış de çekleşmedi; homurdanarak olsa oyuncular maça çıktılai cındor'sa oynamadı. Olan k şuydu: Lew Alcindor. ilk Kareem AbdülJabbar adını lanarak. maça birkaç saat arkadaşlarmı telefonla an evlendiğini ve inançlannın t dikten bu kadar kısa süre ra spor yapmasına engel ğunu «söylemişfl. Alcindor'uı den beri Siyah Müslüma ilgilendiğinl ve Inançlarını muojuna du>"urmak için e gun fırsatı kolladığını bilı kım arkadaşları bu habere şaşırmadılar. Tüm Ameril gözlerini üstüne çeken bir tan daha «uygun fırsat» muydu? Jabbar'ın siyasal r.ı iyi seçilmiş bu eylerrur bakıma az, bır bakıma çok gösterildi; şöyle ki, inanç ilişkin açıklamasıyla ilg çıkmadı, öasketbolseverle bula bula o gtinü bulduftu: kelerdiler. Ali'den bu vanî rünün altından çok su al Ali'nın boksörlük yönüni: tup Siyah Müslümanlıgına lsr. şimdi. Jabbar'ın Sij'ah lümanlıgına aldınş bile et basketbolda yaptığma k lardı. Altmış yıl önce Jack Johnson ilk siyah ağırsıklet boks şampiyonu olduğunda «Irkçıhğın ve ırkçı ön yargılann yüksek vol tajlı kabloları... direkten direge gerili olarak... yaşlı New York' tan uykulu Hollywood'a sere serpe uzamyor» <Schulberg), bu karaderili ısyancırun kendisine arka çıkacak tek bir beyaz ya da siyah yandaşı bulunmuyordu. Son gülen Beyaz Amerika oldu^ Bu ayaklanmanm bastırümajtt****dan elli yıl sonra, Muhammed Ali, Batının yabancı olduğu bir inanç sistemini benimseyip Vıetnam savaşına karşı çıktığında yal nız değildi; belki John Wayne ve Bob Hope gibileri Vietnam'a yapılanları az buluyordu, ama, olayları dört yü geriden ızleyen Amerikan kamuoyu da hızla Ali' nin 1966'daki çizgisine geliyordu. Bu kere, son gülen, toplumdaki somut güç dengesini iyi degerlendiren Ali oldu. Jack Johnson çeyrek yüzyıl önce kurtuldugu köleligin düşünsel izlerini daha ustünden atamayan bir kara kitleden çıtarus. Ali'yse 1960ların kargaşa re ırkçı şiddet ortanunda karaderili insanlarca verilen kavganın en ön saüannda yer almıştı; bu yüzden, Johnson'un her maçı «Irk ilişkileri konusunda ilkel bir diyalog», Muhammed. Ali'nin her agzını açışı da «gâvura karşı Cihad başlangıcı» niteliğindeydi. Ikisi de inişleriyle, çıkışlarıyla, savaşlannı sürdurdüler, yaşadıklan dönemin toplum koşullanna ayna tuttular, somut denge durumlannm son tahlilde belirledigi yazgılarına ulaştılar. Siyah Müsltiman olmadan önceki adıyla Le\v Alcindor, bugünkü kere, Jabbar, adlı, adsız, binleradıyla Kareem Abdül Jabbar' ce karaderilinin savaşarak koın, basketbol oynarken kurulu dü pardıklan haklann yasal ve tazenle ağız dalaşı yaptığım ya da rihsel mirasçısı olarak karşımıher maçıru küçük çapta bir ırk za çıkmaktadır. İkinci olarak, savaşma dönustürdügünü göre bu genç sporcu, çölün ortasmmezsiniz. daki vaha gibi çevresine ters Uzmanın mesleğine baktığı gi düşen siyahbeyaz bütünleşmesini önemli ölçüde gerçekleştire"n bi. Jabbar da, basketbola, en «Üniversite 1970» ortamında iyi biçimde yapılması gereken bir is, içeriğinden öteye biT ö meslek ve kişiliğini pekiştirmişdev yüklendiğinde aksayabile tir. Kısacası, Jabbar, bir başka Siyah Müslüman kardeşı gibi cek bir sanat olarak bakmaktainançlannın yanmda eylemlerindır. Sanatının gelmiş geçmiş en büyük ustası olduğu, AFD pro de de militan olmuyorsa, bu, toplumun tıkah gözeneklerini lesyonel basketbol liglerinin açmak için gerekli savaşlarvn sürgit alt sıralarında dolaşan en sertleri kendisinden öncekibir takımı yıla kalmadan birinlerce verilen yeni bir kuşağın cilige çıkartnasuıdan, «Russell1 üyesi olmasından geliyor. in savunma ve Chamberlain'in hücumdaki erişilmez ustalıklanKarem AbdülJabbar, yukarını Jabbar kendi potasmda erit da kısaca özetlemeye çalışugıti» (Bob Cousy) sözlerinden ko mız yönleriyle, beUi bir dön*m layca anlaşıhyor. Öte yandan, de yaşayan ve onu yansıtan bir Kareem AbdülJabbar'ı, derisi bireyden çok, geleceğin sim;;e nin rengini kabul ettirmek için ve habercisi olarak karşmuza verilen bir kavganın ortasmda çıkmaktadır. O, inançlarmda mi bulamaz, buna karşılık, Siyah litan, siyasal eylemlerinde ölçiiMüslümanlık inancının «ayrılık lü ve sanatında usta bir kuşagın çı» özünü yadsır biçimde siyah habercisi; derisinin rengiylc beyaz devrimci dayanışmasına övünen, inanç ve eylemleriyle yatkın olduğunu biraz da şaşı çağının sonımluluklarına nahip rarak görüraünüz. Oysa, bunu çıkan, yılların getirdigi kemıkdogal karşılamak gerekir. Bir leşmiş ırkçı önyargılan kırarak 100 METREYi 10.6 SANİYEDE KOŞAN VE 2.10 METRE YÜKSEK ATLAYAN JABBAR, BU B E D E N S E L YETENEKLERiNE 2.20'LİK BOYUNU EKLEYiNCE, BASKETBOL ALANLARININ TUTULMAZ OYUNCUSU OLDU. V ÎNANÇTA MİLİTAN, EYLEMDE ÖLÇÜLÜ BİR SİYAH TEKNİSYENLER KUŞAĞI DOĞUYOR Başat Eörünüşleriyle, M med Ali «politikacı», Kare< dül Jabbar da «teknisyeı Kareem AbdulJabbar (33), buırün. bir milyon dolar karşılığuida rak karşımıza çıkmaktadır altı arda bir kulübüyle anlaşmasını yenilemektedir. Profcftyonel basketbolun gelmiş geçmiş en büyük adı olan 28 ?ası:.dald 2j!01ik U toplum koşullarından t melerinin yarattığı bu ik Jabbar 1911 yıluıdi Siyah Müslüman olmustu. yüzünden, sanmz, Jabbar tnanlık alanı basketboldak ğine kısaca değinmek ve her alanda her ijin en iyislni ya olmadığı gibi, mevsim sonunda yatlarmda ABD Ulusal Marşı zü kendisini izlemiş, alk pabilecegini gösteren ve artık iki ligin en lyilerini karşı knrşı çalımrken siyah eldivenli yum ya da durdurmaya çalışrn Bünü gelen bir siyah teknisyen ya getiren karmalar maçında top ruklarmı kaldınp başlarım eğ ketbol adamlanna yazdırr ler kuşagının temsilcisi, simge lam 24 oyuncu içinde her zaman dıklerı için tüm Beyaz Amerika' gun olacaktır. Jabbar'dan sidir. 1819 siyah bulunmaktadır. nın lânetledıği Tommie Smıth ve ylik silâhı olarak yar< Jabbar kuşagının, «siyah lakYine örnekse, uzun yıllar, ka John Carlos, bir tek yerde, ken Bucks çalıstırıcısı Larry ları» için verilen kanlı savaşların raderili yüdızlara sıradan beyaz di Universitelerinde. giden, gö lo şöyle diyor: «Elinde ! bir adamı olup da en iyi yasal ve tarihsel mirasçısı oldu oyunculann bile altında «sözleş ren, yenen ve dönen Sezar gibi ğunu, çok alanda kendinden bn me Ucreti» ödenmekte direnilmiş karştlannuşlardi. Bugünse, «üni de kullanamavantn budals sı gerekir». Durdurmaya ceki kusaklarca önemli miktarda ti. Wilt Chamberlatn'e 100.000 ve versite», ABD toplumu tçinde yol alındığı için de •meslekdışı» Bill Russell'e 100,001 dolar öde ırk sorununu büyük ölçüde çöz lar yakınıyor: «Jabbar'ı siyahbeyaz bütünleşme mak mı? Bunun Ustünde çabalarının ister istemez sınırian nip bu durumun tersine çevril müş, yormaya değer mi? Sü« sini gündemine almış belki de dıgını söylemiştık. Gerçekten du, diği 1964 yılında, Jabbar daha kavgayı Johnson, Russell, Carlos lise öğrencisiydi. Bugün, deri tek yer olarak karşımıza çık tik deiliştiriyor. sonra da dua ediyoruz» (Bob Coı Smith ve Ali'ler verdiler, parsayl rengine bakılmaksızın herkes maktadır. Işte. Kareem Abdül da «Milw.aukee'yi yenme: Jabbar, boylesine azsorunlu bir Steve Williams ve Jabbar"lar oynadığı oyunun karşılığını altopluyor. Spor dünyasını etkile makta, Jabbar'a da sözleşmesini ortamda sanatını, basketbolunu yolu, ne yapsanız Jabbar geliştirdi. Pizik ve teknik ku atacağım düşünüp, takım yen, bugiinse tarihe kanşmış yenilemesi için altı ayda Hr olan en önemli kavgalar hangıis 1,000,000 dolar ödenmektedir. sursuzluğunu, sanırız, buna bağ ğer dört kişiyi kilitlemekt ne Shue). Sports tllustrı riydi? Bu soruya kısa ömekletie öte yandan, Muhammed Ali Si lamak gerekiyor. zarı Peter Carry de ker verilecek bir yanıt, sanınz, ÜH yah Müslümanlık inancını benim mamlıyor: «Costello'nun ABD protesyonel basketbol lig lan mirasın gelen sorumluîugft sediğini açıkladığında akbasın basketbolun tüm sor karmalarının 28 mayıs 1971'de göre ne kadar büyük olduğunu kıyameti koparmış, bu inancına yapacakları geleneksel maç iki çözen bir anahtar var: J ortaya koyacaktır. dayanarak Vietnam'da savaşmaOnun büytiklüğüne kanıt bakımdan önem taşıyordu. Bir Jabbarsız Milwaukee'nin Örnekse. profesyonel basket yı reddedince de Unvanından e kere, yıüardır süren bir anlaşdüerek beş yıl hapis cezasma bol lig takımlanndan birinde ılk mazlık yıne çözülememiş. ülke nildiğini gösteriyorlar. B kımının son dört yılda siyah osruncu yer aldığında Jao çarptmlmıştı. O sıralarda üni çapında TV yayınına girerek anın yanma rasgele yerleı bar henüz emekliyor, her lakım versite ögrencisi olan Jabbar dört cak i<> lig maçında sağlanabilen dört sıradan oyuncuyla : daki siyah oyuncu sayısını iki ya yıl sonra Siyah Müslümanhğmı geliri bir gecede kulup sahiplekazandığmı düşünürsek, da en çok tlçle sınırlayan yazısız açıkladığında, «kendisine Abdülrine kazandıran bu karşılaşma için oyunculara ayrıca prim ö lenenlerdeki gerçek payıı kurala karşı Bill Russell saldırı Jabbar da diyen Lew Alcindor» ya geçtiğinde de ilkokulun son biçiminde ibareler kullanan bir denmesi kulüp sahiplerinin oy sekligini görürüz.» birliğiyle reddedllmisti; oyuncusınıfma gidiyordu. Bugün, bas iki gazete dışmda, aldıran bile Y A R 1 M : HİHK U ketbolda böyle ırkçı sınırlamaİ3r olmadı. Yine, Meksika Olimpi l>ır maça çıkmayabüirlerdi. tkin ;ARTH BU IMG\U2XEE •HEPSl UİNİNJ AVNİ ÜSlOJ UN9Z ONA G&K.EK. TiFFANY JONES 2? NUZ . KBAÜÇE ZIM OKULU BUSENIM IÇIM TEUUKELI OUA8(UQ OOR.N DENEN OM 8U GECE. BEMİ yOQ PROT A v:\LuOlC
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle