25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Atatiirk'ü 1 ka«ım ISISde kaybcttifcimİTe 0 fiîrc, iiunıin tuerinden vsruı Um 3~ yıl çe<;miş ohıcak. Bu vesılc ile onıın ölümüniin ikinci KÜSIÜ. 12 kasım 193Sde Utannui Lniversitesi'nin çeniş holünde. rahmetli Rektör Frof. Omil Bilsel, o zamanın dekanlan, türlü fakültelerin öğrctim üyrleri ve öğreneileri ve toplantıva katıian ve Cniversite bahçesine taşan Reniş halk kitlesi karşısında vapmış olduğum kı>nusmavı bugünkü dile çevirerek. tek söı eklemeden aşağıya eeçirmtTİ vararlı buldnm. Anucım o an jünlerin havasını bugünlere yansıtmak, bir de basından beri hiç şa;madan iılediğim Atatürkçülük doğrultusunu göz önüne sermektir. Konuşma şudur (1): 'Hepimizin bir tek vücut ve bir tek yürek halin.de Atatürk'ün yasını tuttuğumuz şu dakikalarda sıziere o büyük adamın yaşarmndan ve raferlerinden soz edecek. değilim. Bunlan yaşlılar yaşadı, gençler candan duydu, çocuklar ezberledi. O'nun baştanbaşa zaferle dolu clan yp.şamı, O'nun eseri olan Cumhuriyeümiz gibi. hepimizin varhgında yer tutmuştur. Fu yer, gelecek kuşaklara aktanla aktarüa, sonsuza defin böyle kalacaktır. OLAYLAR VE GÖRÜSLER O'nun Ölümü Karşısmda Hıfzı Veldet VELiDEDEOCLU mektedir: Vaktiyle içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız zamanlarda biz« kutsal, fakat dojfal bir savaş durumundan başka bır nitelik göstermeyen Ulusal Kurtuluş Savaşı. bugün görkemli ve anıtsal bır başarı ve büyük bir destan halinde Karşımızda duruyor. Türk devriminin ondokuz yıl süresince gerçekleştirdiği her büyük eser de. üzerlerinden yıllar geçtikçe gözlerımizin önünde daha büyük bir görkemle canlanıyor. Bu, bizim torunlanmızın gözlerinde ve dünya tarihinde. görkemi uzaktan artarı çok büyük ve heybetli bir anıt olacak. kuşaklar birbirini izledikçe O'nun Türk sosyal yapısında gerçekleştirdiği büyük Devrimin niteliği. derin sezgisi, uzağı gören dehası gozlerde daha büyük bir açıklıkla carüanacaktır. Böylece bu matem gününde özellikle dokunmak istedigim bir noktaya gelmiş bulunuyorum: Atatürk'ün Türk sosyal yapısmda, Türk'ün sosyal yaşammda gerçekleştirmiş olduğu degişiklik o denli büyük, o denli derın ve köklüdür ki. bizler bunun anlatımını yaparken: Atatürk yenı bir ulus yarattı» diyoruz. flk bakışta abartmalı görünen bu söz. gerçekte, hem dıs görünüş hem öz bakımından çok yerindedır. • Öğretimd* tkilik. hattâ üçlülük vardı eskiden: Bir yanda devletm kamusal okulları varken öte yanda özel nitelikte ve çojiunlukla bilgiMi kişilerin elinde bulunan ve küçücük Türk beyinlerinç hurafeler ve ilahiler doldurmaktan başka bir işe varamayan mahalle mektepleri. öbür yanda da, dinsel kurallan iskoIastik yorumlarla ve bilgisizce yaşama uygulamak isteyen ve bu volda eleman hazırlayan medreseler bulunuyordu. • Adalet dajıtımında da ikılik vardı: Bir yanda layık Devlet Mahkemelerı öbür yanda ise dinsel Şer'iye Malıkemeleri görev yapıyordu. • Gıyitn kuşamımızda bile birlik yoktu: O çaga yetişenler anımsarlar: Biı bundan 1314 yıl önces;ne gelinceye dek. gıyim kuşam bakımından türdeş bir halk görünümünde degildik. Her uygar ülkede her ınsanın gıyım kuşamı, genellikle birbirine benzedıgi halde bızim yurdumuz fesli, kalpaklı, beyaz veya vazrna ya da abani sanklı. tâkkeli. ceketli, cepkenli, cübbeli. hırkalı, türlü türlü şalvarh ve burada sayması bile çok uzun sürecek olan binbir giysili insanlarla doluydu. Bu ınsanlarda çogunca ortak giysi ortak bir çıkann simgesiydi. Dı? g6rünüş bakımından saydığım bu şeyler öz yapımızı da, ne yazık ki. o denli derine işlemişti ki. değil kaldırıp atmak. bunlara şöyle bir dokunmak bile düşünülemezdi. îşte Atatürk. vaktiyle en güçlü sultanların. yukarıda sayılan hususların binde birine dokunmayı göze alamadıkları. daha do*rusu. dokunmayı düşünmedikleri kurumları bir atılımla yıktı ve bizi türdeş bir ulus durumuna kovdu. Rugün her Türk insanı özdeş uygar giysiyi taşır, özdes okullara gider ve özdeş mahkemeler karşısında hak Görkemli Örnek Büyük ulusumuza özgii olan üsttin niteliklerin en büyuklerinden biri de onun onurlu, büyük olaylar karşısında soğukkanlı ve ölçülü olmasıdır. Bu ölçülülük, saglamhk ve sogjkkanlılığın en görkemli örneğini. bize şimdi acısıyla ağladığımız o büyük Türk evlâdı verdi: Atatürk, Birınci Dünya Savaşı sonunda Türkiye'nin ugradığı büyük "haksızhk ve felaket karşısında. her Türk gibi. en büyük acıyi duydu. Ama bir an bile şsşırmadı ve bugünkü büyük eserini yarattı. Türk halkı ve Türk gençliği de, onun ölümü karşısında acılann en korkuncunu duydu. kan ağladı. ama şaşırmadı; onurunu ve ölçlilülüğünü bozmadı. Türk halkının ıkı glmden beri akıttığı her damla göz yaşında yalnız üzümü değıl, Atatürk'ün yarattığı esere oian baghlıgın ve kendıne emanet edılen Cumhuriyeti koruma konusunda içmiş oldugu andın yeni bir kanıtı sakUdır. üçsuz bcaksız uzayın derinliklerinde öyle büyük ve aydmlık yıldızlar vardır ki, bunların maddesi, şaşmaz doğa yasalarının etkisiyle sonseler bile. öncesinden gelen ışıklan Dizi sonsııza değin aydmlatır. İşte Atatürk. Türk uzay.r.jr. böyle büyük ve parlak bir yıldızıdır. (ierCi arımasız doga onun vücudunu bizden ayırdı: fakat sönmez ısığı sevgili yurdumuzu ve her Türk insamnm ruhunu sonsuza degin aydınlatac?ktır. Büyük anıtlann görkemüliği uzaktan bakıhnca belirdiŞi gibi. Atatürk dehasının büyüklüğü de olaylann eskimesi ve böylece uzaklaşması sonucunda bütün parlaklıgıyle belir da canlandırmışur. O büyük insanın şu sözleri Türk ulusuna olan güven. sevgı ve saygısının ölmez birer kanıtıdır. Bakınız, 192ü yılında ne diyordu: «Brnim için en büyük armağan ulıısumun en ofak bir befenisi ve değer vermesldlr.» Bundan birkaç yıl sonra şöyle diyor: «Varüpmızı, bağımsızlığımızı kurtaran bütün eylcm ve davranışlar, ulusun ortak dnsüncrsinln, !'• tfminin ve engelleri ycnmc kararının rüksek görnnümünden başka bir şey değildir.» Yıne o sıralarda, yani lP23'de. Atatürk şöyle diyordu: «Bende alışılanı aşan bir rirlşim söröldüy^e, bu benim değil ulusun özünden çıkan bir eirisimdir.» 1924 yılında ise şöyle demişti: «Senim için en büyük korunak ve sığuıma kavnağı. ulusıımıın bağndır.* Büyük ölünün yukandaki sözleri, onun büyük Türk ulusuna olan giiven, sevgi ve saygısının ölmez birer kanıtıdır. Atatürk, hem ulusuna inandı. hem ulusu kendine inandırdı, hem de, en önemlisi olarak. ulusu kendi kendisine inandırdı. O'nun halka bu inana aşılamak ıçin söyledigı sözîer yüzlercedır. Eğer bugün en gencmden en yaşhsvna dek. her Türk insanı en büyük ve en çetin işleri basarma dogrultusunda kendinde yürek ve güc göriiyorsa. onda zaten var olan bu gücün biünçini ona yeniden aşılayan Atatürk olmuştur. İste bu nedenle «Atatürk yeni bir ulus yarattı» derken abartmaya düşmüş olmuyoruz. IUBUJIU jaııua s<ı«a9 DÜCÜM... M illiyetçi Cephe adı altında oluşt'jrulan dışa bağtmlı >er. maye cephesinin görünıiite dbrt ortağı var. Ama gerçsMe bu ortaklardan CGP artık erimiş, kayıtsız şartıız AP uydusu nitcliğine girmiştir. MHP'nin amaçları ise degişiktir. Bu parti, bir yandan gençlik kosimind* vurucu örgütler oluşturmakta, Öte yandan devlet güçleri kesiminde ClA'nin gereksinmelerine hiımet edebilecek bir tezgâh kurmaya çalıjmaktadır. Milliyetçi Cephe'nin orta direği AP'dir. 12 ekim Senato »eçimlerinden sonra konumunu kuvvetlendiren AP*nin şımdı MSP ile hesaplaşması söı konusudur. Bu htsaplaımanın pazarhkları baskent kulislerind» sürüyor. Ne var ki bütün bu görüntüler »ermaye cephesinin iç sorunlarrdır. Pazarlıklar üç asağı beş yukarı jonuçlanıp bağtandığında, genis halk yığınları açısından değisecek birşey yoktur. Ama Ce;)he kendi içindeki pajarlıkUrı bitirip yü'ümeye basladığı taman ne olacak? Türkiye bir dönüm noVtasına gelmişttr. Dönüm noktasmı vıırgulayan simgeler gün geçtikçe daha carpıcı biçimde beüriyor. içe ve dışa dönük sorunlarıyla jlkemiz, önüne uzatılan bir faturanın bedelini ödemek zorunluluğu karsısındadır. Nedir bu faturnnın dökümü? XXX Güneydoğu Akdenlz'de, Ege'nin iki yakasında, ABD'ne v» NATO'ya bağlı iki ülke var: Türkiye ile Yunanistan... Her iki ülkede yönctime sermayc sınıflarının iktidarları egernendir. Bu iklidarların birbirleriyle uyıımlu ilijkilsr sürdürmeleri, «Beynelmilel kapitalizm»in istekleri arasındadır. Ama iki komsu ülke arasındaki celiskiler, giderek gecimsizliklen düşmanlığa donuşen bir ortam yarotmıştır. Yunanistan'ın Doğu'ya yayılma siyasetine Tiirkiyv'nin iEveir demesi oMnağı yoktur. Egc'yi kapsayan, Ktbrıs'a uzanan, hatts Istanbul'u bile içine alan bir atana yayılma hırsı, Yunanistan'ın tarihsel kalıtımıdır. Bilîm ve teknolojinin gelışmesi denizlerin altını da değerlendirince, 1920'lerde Anadolu topraklarında carpısan Türk ve Yunan guçleri, şimdi Ege Denizinde çatıştılar. Kıbrıs ise en aşağı onbeş yıldan beri gjnceldir. Bu durumda ABD, Ege'nin iki yakasındaki iki zıt kııvveti nasıl bağdastırıp, ıBcynelmilel kapita'ijm.in düzenini koruyacaktır? 1970lerin başında bu uzlasmayı gerçekleştirmek daha kolaydı. Çünkü o yıllarda her iki ütkfnin hem iklidarı hem muhalefeti Amerikancıydı. Simdi her iki ülkenin güçlü mutıalefçtlprini antiAmerikan nitelikler sardığı gibi, ulusal akımların siyasal yploazelerdeki islerliği de çıelismistir. Sonucta ıBeynelmilel kapitalizm» Doğu Akdeniz'de zor bir ikllem karşısında bulunuyor. Bu ikilemin CÖ7Ülm<si icin Tıirkiy» veya Yunani^tan'dan lıirinin daha cok ödün vermesi gerekiyor. Kuşkusuz ABD karşısında zayıf ve daha bağtmlı bulunan ülkenin dize getirilmesi daha kolay ve daha olanakhdır. İste bu noktada Türkiye'de kurulan «Milliyetçi Cepheınin konumu ve islevi söz konusudur. XXX Karakter Devrimi Atatürk'ün ulkede gerçekleştirdiği devrimlerden biri de karakter devrımıdır. Bir ınsan bilinıın ve maddi varlıklann doruğuna erışmış olsa bile o insanda sağlarn ve sarsılmaz bır karakter yoksa, boyle bir kımse en güçsüz insandan daha güçsiiz, en bılgisiz insandan daha tehlikelidır Şu halrie uygar insan olabilmenin başta gelen kosullanndan biri. saglam bir karakter sahıbı olmaktır. L'iusun islerınde saglam karakter. entrikadan ve bayağı çıkarlardan uzak kalmakta. ve ulusun genel çıkarlarına saygı göstermekte belirir. Atatürk: «llojruluk. dayanıklıhk ve özveri zafere EÖtürür: 7ira celecek, ancn ve inancı olana vaariedilmiştir» demifti. İşte bu söz. kamu işleri ttarşısmdakı karak'erın bir nirelemesi bir fizdeyişidır. Osmanlı tarihinın son dönemlerinde devlet işlerine karıştırılan bayağı ve çırkef çıkarlara iliskin örnekler ibretle okunmaga degpr. O çriküs devrinde kamu yaran. ulusun çıkan. kavram olarak bile var değildi. KHerınde devlet gücü oulunanlar. ulusun en 5üksek varlıklarım kendi en küçük ve a^sğıhk çıkarlarına kurban etmekten çekınmezlerdi. Genç Türkıye Cumhuriveti'ne Csmanh lmparatorluğundan, baştanbaşa çöl (Drvamı 9. sarfada) Ulusal Bilinç ve Devrim arar. • «Atatürk yeni bır ulus yarattı» deyimini yalnız kurumlar ve dış görünüş bakımından değil. öz ve ruh bakımından da ineelersek şunu söylenıek gerekir: O büyük adam hers«yden önce ulusta var olan benlık ve kendine güven duygusunu yeniden meydana çıkardı. bu duyguyu eğitti güçlendirdi ve bilinçli bir duruma koydu. Atatürk burıdan tam 18 yıl önce, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasmda şöyle demijti: «Bütün dünyanın uluslarını tanınm. Ve bu tanışıkhcım sava? alanlannda olmuştur. atr; karşısında olmuştur, olöm karşısında olmuv tur. Andiçerek ileri sürerim ki. blıim ulosıımnzun moral (rncii bütün ulnsların moral cürttnün pek çok nstündedlr.» Atatürk, o zamandanben her vesileyle Türk ulusunun büyükiügünü, benligini, bu benliğe olan güvenini ilân etmis ve böylece Türk'ün kendine güven duy Güneş'ın Olümü OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI ünet I tanırsınız. Çevreniıdt yısaynn devrimci bir öğretm«ndir o. Belki de dotlltık da etliniz, ya da bir arKadaşınızdan övgusiinü dlnlediniz. Köydcn cı<mıs, Enjtitu yıllarına yetijememi}, ojjrctmen okulunu biiirmiş, tonra da yükjeğini... Dfvrımci çızgidç bir ejifim adamı Ncrtyc gitse varlığını duyuran biri... Bağıra çağıra değil, turlü gösteriler* başvur»rak değil, kendi!igincı«n, içtenliğiyle, halkçı çabasıylc... Halklan bir parça aldugınu unutmamıv Halkın uyarvnasına, aydınlanmasınn, bilinçlenmesine vermiş, kendini, Gtrcek •ğilitncinin görevi budur, demi>. Herşeyi gdze almış, sürgünler, kıyımlar, geıciağları, en sonunda da ölüm... G DAYtlXUAR PZİMNİK Acaba Türkiye'de Cephe Iktidarının konumu nedir? Gerektiğinde dıs sermaye çevrelerine, daha kısa deyisle ABD'ne direnecek gücü var mıdır Cephe'nin? Bugünlerde kendi içindeki pazarlıkların derdine dusmuı görünen Cephe'nin asıl derdi dısa dönüklür. Döviz dar boğazına girilmesi, ilhalat kısıntılarını olusturacaktır. Dıs ödemeltr dengesirtde şimdilik 1,5 milyar dolar bir açık görünüyor. Butçedeki açıkların hesabı ise tüm bütçenin dortte birini kapsayacak smırlar? ulasıyor. Yunanistan'la silahlanma yarısına girefl Türkiye, peşin parayla silah satın almak lorundadır. İç pivasada fiyat patlamaları yoğunlasmaktadır. Batı'ya isci oöçü durmustur. Dünya petrol fiyatlarındaki yükselme otumsuz yükünü onümüzdeki yıl tüm agırlığıyla sırtımıza vuracaktır. ABD' nin silah ambargosu sürmektedir. Orlakpezar ülkelerinde ekonomik ambargoya yoneüs belirtilcri gorülmektedir. Kısacası Cephe İktidarı içerden ve dısardan bakıldığında, çok zor durumdadır. Kıbrıs'ta ve Ege de Yunanislan'a direnmek için gerekli güçte görünmüyor... Günes ögretmen kendiıini öldtirmek isteyen yanıltılmıs, altiatılmıs bir gence söyle der: <Sen beni şahsen tanımazsm. B»n» bir düşmanlığın varsa bu sahsıma karfi olamaz. Olsa olsa benim düşüncelerime düşmansın. Oysa düşiincelerimi bile bilmiyorsun. Henua tana anlatmadım. O zama» sen nedentm bilmeden düşmansın bana. Daha doğrusu düşman edilmisjin.» Günfş'ler bir değil, TI değil bu ülkede. Gün*$'lsrtn dösmanları da yüz değil bin değil. Sayılı Güneş var, ama Güneş'i ortadan kaldırmak isteyenler Myılamayacak kadar çok. Neden? Çünku bu ülk'nin kırk milyon insanının tümu belirli bir bilinçlenm* aydmlığından uzaklır. Büyük coğunluğuyle karanlıktadır. Bir Günes cıkıvrincp, bin Günes düşmanı enu karartmak, soldurmak, yok etmek isler. Bu karanlığı »evenlerin varlık nedenidir. Guneşk, guneslerle uğraşmaktan baska şry bilmezler, enlar.. •(O'ines'in Katli>, bir ögretmen tarafından yaîılmı» bir kitap. Guneş leri yakından tanımıs bir insan. Belki kendisinde de Güneş'ten parçalar, izler var. Çünkü yazar Memet Türkkan da kıyılan, sürülen, ezilmek istenen devrimcı öğretmenlerden biri. Balıkesir Eğilım Enstıtusündeki görevinden uzaklaslırılmış su günlerrie. «Sırtları sıvazlanarak devrimci, yurtsever kişilerin üstünt t'ldırtılan komandolar kelay sınıf geçsın, sınavsız mezun olsun diye...» Sonra da bu kolaycacık meıun edilen kemando kafalı genç yasiılnr hcmencecik bir lakım önemli gbrevlere atanacakUrdır. Komando öğretmenler, müdürler yönetimınd» bir «kadro> Turkiyp yi Atatiırk devrimciliği çirgisinden koparıp "MC» partizanlığına sürüklemeye çalısacaktır. Ne denli basarıya ulasacaklar, hem başarı kazanabilecekler mi? Türk öğretmeni, Türk aydın güciı, Türkiye'nin bilinçli giiçleri meydanı bırakır mı onlara? işte görüyorsunuz, kıyımlar, sürgünler, eıme denemeteri sürüp gidiyor, Irarşı koymalar, savasımlar da 4le yandan... Türk halkının büyük çoğıınlugu bu savaşta yerini almaktadır. Atatürk devrimciliğini savunan, bu devrimi daha ileri atılımlara çıötürmek Isteyenlerin safındadır. Son j«cimde ilerici, çağdaş, devrimci, gerçek Atatürkcü gnrüileri uvunan partinin yüzde kırk dört oy alması beşuna de^ildir... Memet Türkkan «Güneşıin öldürülmesini anlatıyer. Bu, bir roman mı, yoksa bir özyasam anlatısı mı? Roman alarak n« d*nli başarılı? Orasını tartışmak gereksfz. Ben kitabı elim» alır alI M I okumaya başladım, bir selukta bitirdim. Türkkan, ögVetmtn Güneş'in nasıl öldürUldüğünü türlü yonlerden (şlemi>. Onun çevr»sındpkiler bir bir komışuyorlar, öğrencileri, ilin valisi, müfettis, arkadaşları, rşçiler, sonra eşc, anaıı v« onu (Hdüren «Idatılmı> kişi... ıSeksen bin TÖS'lü şimdi de yüz bin TÖB • DER'ti öjrelmene» adanmış bir kitap. Bu yüz bin bg>etmen Guneş'tn öyküsünü yaşıyorlar zaten. Her biri kendince, kendi gücünce... cBu kitabı yazdtğtmda BaHal, Mural, Hiıseyin, Hikmet, Hasan öldürtilmemişti» diyor. En kolay iş galiba bir öfretmen ö'ldürmek bizim toplumumuzda!.. Nasıl bir toplum olduğumuzu bundan daha iyi ne anfatabilir? Güneş'i öldürmek kolaydır. tArkadan aniden yaklaşırsın adama. Birden sarılır, sol elle ağzını kaparken dizini beline dayar geri kanırtırsm. Bu sırada luzağa düşmüş avınızın karın nahiyesi davul derisi gibi gerilır. Sonra sağ elindeki bıçağı adamın karnına diye saiarsm. Bıcak bu durumda yağ gibi kayar ve doğruca karaciğere sapUnır.» Böyle <it olur. Anadalu'nun bir ilçesinde, ya da ilinde, bir Güne; bbyle solar. Sonra da kırık nat alan, ya da sınıfta bırakılan bir öğrenciyle çıkan kavgada vurulmus sayılır!... Romanda, katil yakalanıyor, beş yıla mahküm ediliyer hiç değilse!... Gerçek yaşamda çoğunlukla bu bile yok. Olan >lüy*r. Ölüyor, ama anısı, bıraktığı güzel iıler yeni yoni Guneş'lerin yolunu aydınlatıyor... GÜZCENÇOCM asamamzisi akadiı dünya halk ve demokrasi İngilız. Artnan. Çek, Macar ve İtalyan şiiri Ikincı kitap çıkt> BİR D M N DOĞUYOR MUTSUZBIRHAFTA £ SC7LEV YaYIU»PI. .1 Ama Türkiye'de sermayc iklidarları, iktidarı elden bırakmayacak ve demokratik solla nöbet değisimine razı olamayacak bir yapıdadıtlar. Crğu az gelismis ülkerie aynı niteliîe rastlanmaktadır. Bunun içindır ki Cephe, «Beynelmilel Kapitalızm în kendisine uzitacajı fatur.tnın bedelini Turk halkına ödelmek zorunluğunu duyuyor. Bütün siKintısı, ou bedeti «jenis enekcı yıgınlarıra ödet>cek bir dıs anlasmaya pectiği zaman. muhalefelin alacagı 'a,vır konı««,uıvla tccvit'in dış pclitika konusundaki çekimser suskunluğu düöjümun kolayca çorülemıyeceğini işaretlenıektrdir. tnımMK mMiKiıii giinümüz türk hikâyeleri ve masalları türkiye'de çocuk edebiyatı, sovyetler birliğinde çocuk/kapitalist toplumda çocuk sömürülen ülkelerde çocuk 55 yazar, karikaturcü ve fotoğrafçmın hiç bir yerde yayımlanmemış ürünlerıyle büyük boy208 sayfa A renk kapak/ 20 tl. toplu isteklerde 25 indırim/p,U18sirkecı 20 lira TAFrtH BOYUNCA kışkrtmalan PR3VCKASY0NLAR. ^JKONUKYAYINLA'RI LENİN GENÇLİK k PK.749İST. DÜNYASI VE GÜNÜMÜZ KİTAP SATLAN HER YERDE! AVZENŞTAIN GEORGES POLITZER «*'• •• t«ı P « M »• TacMi. w »an,. Taktm tıalinde çıktı BORA yayıılan BtR StNEMACININ DLŞLNCELEKl Iotoğrailı 30 TL. YOL YAYINLARI PJİ. 1003 Slrked tST. FEISEFEHIN TEMEl ÜKEIERI İlivtli rtni bnkı» çtkiı. MAT YAYIMUII, (ığalığlu • İst. * HACI ANGl İsteme Adresi PK:16 BahçetievlerANKARA, «Gördünüz mü BreJnev takipçilerinl ne güzel de ezberlemişler eskı emperyallst t«ranelerl. Dünya fıalklan, sömürgecilik dönemınden bu yana vuzyıiiardır aynı teraneyı dlnlJyorlar. Halklar gendir, uygarlıktan uzaktır. Bi» İleri bir uygarlıga sahlbiz. Gerl halklann, ne sermaye blrikimleıi ne de teknolojilerı vardır. Geri halklar bize muntaçtırlar. Bakın bizim kinin ilâcımız var, tıadl gelin sizi sıtmadan kurtaralım. Bakın bızim kocaman silâhlanmu var, gelin sizi •düşmanlannızdan. koruyalım. Hatta şimdi bir de saht» sosjalızmimiz var. sahte devrimler bile ihraç edebillrtz SIÎiere. Yeter kl. harnmadde ka>Tiaklannızı ve ucuz işgücünüzü açıverın bizlere. yeter kı, sermayemıze ve uzmanlarımısa kapıiannızı açıvenn, yeteı ki. üs ve tesislerimız ıçın topraklannızdan birazcık ver ayırıvenn, saraş gemiterimiz için lımanlaruuzı açıvenn.. Ama artık bu teraneyi ne halklar. ne ülkeler. tıiç kimse yutmuyor.» •AYDINLIK SOSYAL ŞİZOFRENİ | VE ATATÜHKÇÜLÜK ÜZERİNDEKİ BASK1SI Tüm Memurlara TÖBDER, TümDer, Tüted. TMMOB, Teknik Ormancılar Derneği, Ankara Tabipler Odası, TÖB, Türkiye Ormancılar Dernegi, TüsDer, kamu personeli örgütleri olarak Mustafa Coşturoğlu Kitapta, TÜrkiye'defci «Yabancılaşma> olgusunun toplumsai kökenlen aydınlatılıyor. Çajdışı düsünce suiusınıc sıaofrenik düşünce karakten oluşturduju Turgulanıyoı. İSTANBÜL: TEKİN Yayınevl. ANKARA : ANKARA DAGlTIM ve bütün kiUpçılard». Mao Zedung MEYAK'A HAYIR kampanyamızı başlattık. Memur arkadaş. % 5 MEYAK kesintilerini geri almak lizere hazırladıgımız dilekçeleri Maliye Bakanhgı ve TBMM'ne gönder. Dilekçeler elıne geçrnezse örgütüne be?vur. Dilekçe hakkııruzı mutlaka kuilanalım. Cumhuriyet 8800 Şeker Hastalığı Doçent Or. NİHAT BOSTANC1 ŞEKER HASTAUGININ BÜTON SORÜNLARINI AÇIK BIR DtL İLE ANLATAN KtTAP, FtYATI 6ü LlRADIR. BÜTÜN KİTAPÇILARDA BÜLÜNUR. Odemeli Isteme: P.K. 57 Fatih Istenbo! Dsfıtıın : Istsnbul : 8ERHHAD re Izmlr : DATIÇ SECME SÖZLER (Kızıl kitap) AYDINUi; YAYINLARI ÂKktrt : McnckM SoV H/4 Kızılty lunir : KoUllı C<d. t««dur.lc Uh«rı K.t 2 No 20t Isltnbvt . C*J|!»Jlu Yoku5u. Si«f«t Ijbım K4I: 4 No 40} N AK i L Di; Tabibi Z. NİHAT ÎAHFll TE: 45 45 56 Tnksim. Sıraselviler Cad. Aydan Apt. K. l'e Hst. karşısı) taşınmıştır. (tHcyardım Türk Hukukunda Toplu îş Sözieşmesinden yararlanma Dr. EROL AKI îsteme adresı: KarştyaJt» 2030 Sokak 4/1 Izmir «Hayır! Revizyonistlerin iddia ettiklerl gibi üçüncti dün. ya. ABD bloku ve Sovyet bloku arasmda erimek ve mutlaka bin tarafından yutulmak zorunda olan ülkeler topluluSu degtldir. Uçilncü dünva. emperyalizme, sömürgeciliğe, hegemonyacılıea karçı mücadele eden halklann, mllletlerin, bü\ük dünyasıdır.» 57. SA YI BUTÜN ÇIKTI! Piyatı 3 0 TX. Türn kitapçıUrda bulunur BAYKEBDE f Cumhuriyet 8816
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle