Katalog

HAFTADAN SEÇMELER yeniti üç aylik, Hoş aör CAjda Peîcfconi, Oh ı/a (N'ıîüfeT). Ben Müzik; Dairesi'nin sîkt lcuraüarı bilirim {Barış "ıtanço). Gunter yüzünâen Türk Bafif Müziği oylar (Aydın Tanset). Deüyim Konseri için satmtçt bulamayan seviyorum (Selçuk Alagöz) TV, bu ha/to ifct Türfe Sanot ve Sen gidince (Beyaz Müziği Konseri getiriyor. Kelebekleri'yi seçti ıseniz. Pazartesi Gönül Yatar. Çarjamba Mü?î)c Daıresi'm tazla da Güneri Tecer'den «Yeşil suçlamamamz gerek. Yok sizin sözîerinden muhabbet kaptım>ı istedifcîerîmr denelimden oecmediği «leyeceğiz. TRT de böylece btr İÇİTI çuva'.Ia çöpe atılırken. beş on kıiitiir göreui jferme getmp, mektupla lisfe yapıhyorsa, kadmîann nu, yoksa erkekleT'm o zaman propramm adı «Müzik ru daha iyi şarfcı söyledifjini Dairesi'nin Seçtüderi Vzerine bulmamui saöiantış oiaealc. Giidümlü Demokrasi» oîmalıj/dt. Haftamn öteki soüstt, türkücü A\i Rna Gündoğdu (perşembe). • Vrçman Adam layıi fcdaml • Yejil Gözlerinden.. Sirin Seçtiklerinh'.. Önceki lıafta «Bu Macar filmi Ayhan önal «Sizin Seçtik!erini*> e bir toplumiu! faşlama. Furleına varıriarsa o.ynolmatlar bdfci l"* JU 0cç başîadı. Ama eger / demiştiî:. Oynatmad'lar. Geçen sizler <Aym Plâklart» oîarak, en • düşunen bîr Amerikaît uapımcı *Kâr parmafrm oörüne» ienfr, haf'a *Bh âemedık mi> dedifc. • TV'de K« düşütiTnils diîiyi.. Heîe bu hafta Türkçede. Bu hafto alelacele yeniuen Fazar gecesi bir TV oyunu daha ba.;roWe de bir çocak uar.. Ve vrograma aldılar ve bakm vrogram Köyde geç^nrini sağlayamayan, ağa tefeei derfcen aç koîtp ken(e tar. Büiün boş!uk!an dolâtirmakla b'mm TV'niıt olanlama uzman\an, bü'tenlerinde b» nefis hicd Sıhnbaz'ı her çocuğun yatma görerii üyatro şubesinin ocak göçen, ama orada çok baska nasıl lam'Mar: «Şişmün bir sonrast tci'i p!aniad:ğı ve çe);tiği saat'ıne knyma te bu yiizden lıer adamla, zay\! bir adarmn içkiye soruiılaTİa karîiiaşan iki Eugene Labiche'nin tîki Sıktlgan» oiîede. ebeveyn çocuk kavgas\ ve yemeğe dan (tıftoıîarım korıtı deükanhâan birinin adı Hakki, çokartrra hedeflerini basan ile adh oöldiirttsünde. Deulct a\ar> oüMiirii..» Siz TRT'ye ötekmmkı Çulsuz Ali.. Ve bu ikisi. gerçekleşlirmefie devam ediyorîar. Tiyatrosu'nun aioroziu $anat<;uarı bakmaym. Bu (?ece 18.40 gibi bu haHa TV'de arka arkaya Bu uzmanlarm bir özelliği de oymıyor. Cıincyt Gökcer de bu biçimsiz «rafteki bu fiimi, bıraz <Arzı endam* edecekler, kamuoiiundan gelen eleçtirilere ytiıden, TV'de ovnayacak düîünerek bieyin. Perşembe giinü Ytısuf KurçenVi'rim,sanaiçuaT için kend'ısinâen iztn kulnk Iıkaytp, *Bu i«in «n i»isim cvrnartesi günü de Dr. Kurhan hen bilirim» demeîeri. Spor • Yaşa«an Eieler'.. nlmmastnı sağlamaya çaltşıyor. Stüdyosu da onîonn j^isiijıden Karadağin yazdıklan TV Ve çarşamha gecesi \z\eyeceğ\miz oti'dnlarının konulan çakısjyofsa, Ifgt ile izleyeceğiniı bu ööldürüde arı biliyor. Nerden Bozkurl Kuruç. Zafer Ergin, Durrmış Ali E.fe artık yaşaımyor. SÜÇİU yasarlar değil., TV'nin hyas Atct. Gü^en Başor var. tzmir Teleıizuonu bu ilginç Iıaftahk programlarmı planlamak'.a prooraTUCiîığını acoba? belgesel diziyi lıajırlarfcen. bir Haftoıiîn ilginç dizisi Columba.. pörevîi üüksck mtidürier, yo!dı:ıi yandan eieliği tamtrnnk, bir 1.950'tcrin ünlü jönii Ray Mil'and't mckamlarda uturor.lonn oöreri Diîinin adı Sihirbaz.. Yapttfft yandan da kaybolmakia olan kotil roliinâa izlemek her hatde işl?r büîvîiklen inandiracak oibi üe acaba? Bun«n adına canlı belgeleri c dcği,çiî: olacak. değil. Belii ki, çocuklart da TVsi köye yöneliyor* dentnez. istemişti. Hıncif UU1Ç Müzik dairesi Türk müziğini durdurdu!. Tele Spor ekibinîn, köylü Ue kentliyi. hiç de|ilse bir ölçüde ekranda birbinne yaklaştırmak. koy sorunlannı, kentlınin izlediği bir porgramda ortaya koymak vo nunu bir eğlence programı havası içinde verme hedefi \le plânladığı, iki «Tele Spot Kftvde» programı, ıptal edildi. Püyük masraflar ve emekleT karşüıgi hazırlanan Yıldıray Çınar'lı progTam Müzikte elektro saz kullanüıyor. Elektro saı Türk sa» deçîldir. Bu porfrrarn yayınlanarnaı» diye iptal eden Müzik Dairesi. Bedia Akartürk'ün bandma da «Darbuka ve ril var» diye ambargo koydu. Tele • Spor bu yüzden iki hafta progTam yayınlayamadı ve bundan böyle de «Tele • Spor Köyde» programı yapmaktan vazgeçti. Tele Sporcular progTamı yaymlatmak tçin Müzik Dairesi Başkan Vekili Nida Tütekçi ile görüşüp «Karacaoglan devrinde elektrik olsaydı, acaba elektrikli saz çalmaz mıydı? ElekTO gitara tspanyol ses çıkarrmyor, biz niye teknik gelişnaenin müzigtmize uygulanmasıru yasaklıyoruz. Elektrik yasaksa o zaman nasıl mikrofon kullanıyoruz. Sazm sesi mikrofon kanalı ile amfiye gelirse serbest. kordorua gelirse yasak, bu nasıl is.. Üstelik ikinci yol ses açısından daha temiz, daha net oldugu halde • dediler. Tülekçi bu konuyu kendileri ile tartışmayacagını bildirdi. Cumhuriyet Muhabiri ile konusan bir Tele Sporcu «Çok seslendirme yasak. Türk sazmı >abancı sazlar içinde kullanmak yasak. Türk sazlan arasma vabancı saz katmak yasak. Türk sazını gelistirTnek yasak. O halde Türk Müziğini ilerletmek yasak. Bütün gelişme yollan tıkanan Türk Müziği durdurulmuştur» dedi. Bufüne kadar ki programlarmda. denetimden seçmemiş şarta yayınladıklan gerekçesi ile haklanna çeşitli sorusturmalar açüan Tele • Sporcular ve şöhretli sanatçüar eski parçalarla programa çıkmıyor. Ekrana çıkmak için her şârtı kabul eden şöhretsizlerle program yapmca. bu kez de kamu oyu çeşitli şüphelere kapılıyor. Artık bizim yapacağımız şey kalmadı. Tele • Spor'un müzik bölümünü bundan böyle Müzik Dairesi doldursun, ya da programdan müziği kaldırahm» diye, TRT yetkili kişüerine baş vurdu lar. Televizyonla rekabet edebilecek düzeye gelen radyo, hızla eskî izlenmez haline dönüyor Hıfzı Topuz'un 'büyük bir canlılık icazandırdıgı hattâ Televizyonla rekabet edecek. seviyeye getirdiği Türkiye Radyolan, onun ayrüışından sonra hızla eslsi, izlenmez haline dönüşüyor. TV yayınları dahii, TRT'nin en ilginç programlanndan biri olan Sabah'tan Sabaha, bugün sıradan bir müzik programına dönüştü. Soluklu, ilginç programlar, ya kalkti, ya suya sabuna dokunmaz oldu. Müzik programlan da, MUîik Dairesi'nin katı tutunrn yüzUnden izlenmez hale geldi. Topuz'un uyuşumcu ve yutnuşalc tutumu, TRT'nin miizilc progr&mlannı yozlaşmadan halka döndürürken, bugüa başlannda Demokles'in KUıcı gibi asüan 126'ıncı maddenin (işten atılma maddesi) tehdidi altanda, prograra vapma olanaklarını kaybe• den produktörleT, dinleyicilerini, Polis, Meteoroloji, Budapeşte, Şam ve benzeri TRT dışv vc ülke dışı yayın yapan radyo istasyonlarına kaptiTdüar. Radyoda artık yapüacak birşey kalmadığmı gören porgramcılar birer ikişer, televizyona kayma yolları anyorlar. Ankara Radyosu'nun en çok dinlenen disk cokeyi îzzet Öz, kasım ayı başında Televizyon, Müzik ve Eğlence Şubesi'ne atandı. 194" Ankaıa dogumlu Öz. 1970 yılında Ticari ve îktisadi İlimler Yüksek Okulunu bitirdi. Radyoya girişi 196Î yılında ve memur olarak. 1970'de müzik prrogramcısı oldu. O günden berv yaptığı müzik programlannm toplamı 2 bini buluyor. Öz, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: SORt1 VZCN Tll.'LAR RADYODA HAFİF MtZtK PROGRAMUVR1 TAPTIKTAN SONRA TV'YE GEÇTtNtZ. ÎSİÇİNÎ ÖZ Gerçekten oldukç» uzun jillar geçti. Tam sekiz yıl, sekiz ay. Bu siire içinde basamakları agır ve emin adunlarla çıkarak sanıyorum radyo programcıhgı açısından düediğim yere ulaştım. Bu benim çalışma hayatımın ilit dönemi idi. îkir.ci dbnem ise, Televizyonda ve yine yapımcı olarak devam edecek. Böylece tekrar herşeye en başmdan başlıyarak bu dalda da kendimi yetiştirip, müzik kalite açısından elimden geldigince başanlı programlar yapmaya çahşacagım. Kı sacası amacım, radyonun yam sıra, Televizyonu da lyi bilen bir müzik yepımcısı olmak ve TKT kurumuna yararh programlar ser gllemek. Radyoda artık yapılacak bir şey kalmadığım gören programcılar, birer ikişer TV'ye kayma yollarını arıyor Anktn Radfosundm Müzik «• Eğlence iubesine atanan Yönetim kurulu TRT hafif müzik yanşmasını kabul etmed Türkiye'niTi 1916 Euroviston Şarki Yanşmasma kat mamasma karar verirken. gerekçesinde «Tfurt içln yaı malarla Türk Hat» MaziRini gellşttrmek gerelrtİT» diy TRT Yönetim Kurulu, Müzik Dairesi taralından hasır nan iki ayn yarışma tasansmı geri çevirdl. Daire yetkilileri. eeri çevrilme gerekcest rıakkında gi veımedüer. Yanşmanm, kurulda üçüncü kez görüşü şansı çok zayıl görünüyor. Yalmz amatör sanatçılar için dlizenlenen tesvik ysı ması ise devam ediyor. Bugüne kadar 4 bin kişi müraı etti. 850si denetlendi, 175'i başanlı bulundu. Basanlı c lar, çeşitli hafta sonu programlannda yer almaga hak zandüar. Denetimi, Erol Pekcan, ülvi Yücelen ve Fı Güvenç'ten kurulu bir jüri yapıyor. TV'DE ÇÎRKİN BİR PROGRAM Mahmut T. ÖHGÖRtK Tüketim ekonomisinln egtmen olduftu ülkelerîn radyolarımJ» ve televizyonlarında elbette rekiam yayımlarına da yer verilecek, bu reklam yayımları söz konuju radyolarm ve televizyonların kendi hazirladıkları programlann da yozıasmasına yol açacak, aynı radyolarm ve leleviryonlann programlarında bazı ştrketlerin ürünlerinin gizlice reklamı da yapılarak, reklam yayımlanna daha iy'ı saailerde yer ayrılmasmı saglamak uzere çe^iili dolaplar döndürülecek, bacen bu gizli ve kirli isler su yüzüne çıkacak, sorumlular sözde cezalandırılacak, ama genellikle her feyin üstu kapalı kalacak, ancak piyasaya çıkmı> bir iki plağın ya da şarkının elde olmayan nedenlerden ötüru reklamı yapıldığı açıklanacak ve 4u* rum ne olursa olsun, bu gibi radyolar ve televizyonlar, tüm çabalara karşın, eğitimden ve kiiltürden uzak tututacaktır. Çünkü baUıca amacı <laha fazla sat<* ve «Jah» faîla geilr olan tüketim . ekonornisinift bu gibi kotülüklerinden rady«ları ve televizyonlan uzak tutmak bir yerde olanaksızdır. diğinden d»h« pahalı bir $«yt«? Elb«t<« bu programı hııırlayanUr aym tırada TV alıcılarınm başındaki leyircilerin de coiKuyl* dolup laşacaktarırı ve yarışmacmın naııl bir karar vtreceğini merak ed«ceklerini düsürmüşlerdir. S«yirc\t*r bu meraka kapılıyorlar mı bilmem. Faka» acaba kimler bu yapımdan torumluysa, onların loplumumuıa böyle bir pragram tunmalarını hakları var mı, yok mu? Pek çok kims« d» bu »orunun yınıtını merak ediyor olmalı. • SORV3 RADYODA TAPT1ĞIMZ FROGRA>ILAR OEREK GENÇLER ARASINDA OEREKSE BASINDA İlvGİ GÖRMtŞTt. StZCE BU İLGlNİN SEBEBt NE DtR? ÖZ Benim şimdiye dek dinle yicüerime devamlı söyledi|im bir söz vardır: «Biz yapvmcıların en büyük destegi siz müzikseverlersiniz. Sizlerden gelen o içten, o sıcak ilgi bizi daima umutlan dırmakta ve güçlendirmekte.» Gerçekten bugüne degin değerli dınleyictferimin verdigi güçle eliraden geldigince çalısUm. Bu çalışmalarım da çogunlukla pop dünyasındakl hareketleri en kısa zamanda dinleyiciye aktarma şek linde oluşuyordu. Örnetin yurt dışmda listelere giren bir albumü anında dinleyicilere suna biliyordum. Tabiî bütün bu albümlerin sağlanması kendi gay retlerimle oluyordu. Aynı durum Türk haliî müzigi parçalan için de oluyordu. Şöyle ki, bir sanatçı veya bir topluluk yeni bir yapıt doldurduğu an, hemen haberleşip ilk kez benim programımda yer alıyordu. Tabiî parçası Denetim Kurulundan geçtikten sonra... Böylece dinleyiciye daima yeni plâklar tamtılıyordu. Bu parçalar hakkında kı sa ve açıklayıcı bügiler verilin ce program renklenmeye başlıyordu. Bur.un yanı sıra dönleyici lere ilginç sorular ve anketler düzenliyerek program daha da ilginç hale getirinyordu. Bir de programın içine istek bölümü yerleştirilince eh artık olay ta mamlaruyordu. Bu arada bana aynlan süre içinde, programına göre müziK Veya nabza ğore şerbst datıuyordum. örneğin TRT I'de yayuılanan Cumartesı Şenliğinin Gençlerle Birlikte bölümünde Mahavishnu Orchestra' ya yer vermezken, aynı topiulugu TRT lll'deki Metronom programında yaptıklan müziği açıkla yarak, dinletebüiyordum. Soyleyeceklerimi özetliyecek olursam, dinleyicilerimin betenisine göre, ama hiç bir zaman yoz müziğe yer vermeyerek degişik türlerde programlar gerçekleştirerek elimden geldigince Radyo da faydalı olmaya çahştım.. Hem de aynlırken 400'ün üstünde albüm ve çeşitli müzik band lanndan oluşan kıymetli bir diskotek bıraktım... OOZUC tTeleKulu» bir yabancı TV yavımından aktınimif, kö»ü bir kopya olsa gerek. Çünkü tüketlm ekonomisinin uyqulandığı p«k çok ülkede bu biçimdeki TV programlanndan geçilmez. Ne var ki, yabancı ülkelerdeki bu programlann bir amacı seyirciyl yayımda gösterilen malları kullanmaya yöneltmek olduğu gibi, aynı ıamanda bu malların markalarmı da b^lirterek açıkça tüketim eşyalarımn reklamtnı yapmakfadır. Biıde buna iıin verîlnUdiğrndeVı Srurü, sötctt reklam yapılmıyor. O maliarı, ev yal»rı ve netneleri gorenler, bülçeleri ne dııruırıda olursa olsun, onları gerekmedlği halde kullanmaya ve onlara sahip. olmaya özlem duymuyorlar mı? <Camm duysunlar, Ne olacak!> diyenler çıkabilir. Evet, ama onlarda bu özlemi olus(uracak kaynak, televizyon olmamaUdır. Çünkü Özellikle Türkiye'ntn kosullarına sahip ülkelerde TV, halkı aile biitçesini sarıacak gereksiz masraflardan ya da ekonomik gücünü yetmediği esyalara duyulan umuUuıluk yaraiabilecek özlemden korumak lorundadır. Kaldı ki, bitim televiıyonumuzda bu gibi nesnelerin sahiplerinin ücret karsılığında yaptırdıkları reklam yayımları da var. TRT Televizyonun kalkıp bir de kendi programlan ile bu gibi reklam yayımlarmır, «testeklemesi gerokslı. TV Forum sinemada sansürü tartışacakl. Forum ekibl, başlangıçtan bugüne. en urun, er raflı yapımını aralık ayı içinde gerçekleştirecek. Si da sansür konusunda Forum'a halk ile birlikt* Yes m şöhretleri, Sansür Kurulu üyeleri, di|er ilgüiler caklar. Forum üç saat sürecek ve lVd ayn günde iki halinde yaymlanacak. EMbin davet enifl ünlüleT »rasmrla, fllra y (Kikret Hakan, Türkan Şoray, Hülya Koçyigit, fil! Cüneyt Arkm), seks tilmlerinin soyunan tcadmîar Mutlu, Arzu Okay). yönetmerüer (lAitft Akad, H tiğ, Metin Erksan, Atıl Yılmaz, YUccl Çakmaklı) cılar (Irlan Ünall yazarlaT (Semih Tuğrul. MahT Öngören, Atüla Dorsay, Erman Şener, Hıncal rj lim adamlan (Dr. Şeriî Onaran, Prot. özkan TÜCT Özdemir Nutku) var. Kötü bir öykünme Tüketim ekonomiıini benimsemt^ Amerika ve Avrupa ülkelerindeki radyonun ve leleviıyonun durumunu inceiediğimiı laman, yukard* kısaca sıralanan örneklerle rahatça kar^ıla^abiliriı. Aynı durum Asyadan ve Afrikadaki tuketim ekonomisini uygulayan boyük devletlerin etkisi allında kalmt} v« geri bıraktırılmış ülkelerde dc var. Yalntz bu ülkeler büyük ülkelerden daha değişik bir durum» sahip. Onlar lüktHm ekonomitini bile doğru durüst uygutayamadıkları için, kendllerlne ekonomik bakımdan egemen olan büyuk ülkeleri her bakımdan ve ancak kötü bir anlayışla öykunüyorlar. Bu öykünmeden radyo ve TV programlan da kurtulamıyor elbette. Böyle bir programa bizim televizyonumuzdan örnek vermek gerekirse, tTeleKutuıdan başkası aklımıza gelemeı. Taüh oyunlanna TV'de yer olamaz Faka) ıTeleKutu>nun asıt yarattığı sorun bu değil. Televizyon yayımlarındaki programtarla seyirciye ya bilgi verilir ya kültür ve egilim, ya aa salt eğlence. <TeleKulu»yu hazırlayanlar ve ekranda izleyenler, acaba bu programın birazıcık bile eğlendirici niteliğe sahip olduğuna inanıyorlar mı? Baıı programlann özü yanlış olabilir, konusu yanlış seçilebilir, hatırlanışı köhi olabilir. Fakat bunlarla seyircinin yine de eğlendlği ve bir iki mutlu dakika geçiroiği çok görülmüştür. «TeleKutu»nun bu yanı bile yok. Soğuk ve kuru bir program biçimi. Beğeni4tn uzak bir örüntü ve düımece davranışlar. Sonunda insanı «Ben bunu nastl izledim?» dedirtecek bir program. Ne var ki, «TeleKutu»nun asıl yarattığı sorun yine de bir baska nokla üzerinde toplanıyor. Bu programda hem de yeni yetişmekte olan gençler, her hangi bir uğrav sonucunda değil, salt bir 1allh oyunu sonunda zengin olma hevesi ile aşılanıyorlar. Bunu yaparken de milyonlarca s«yirci önünde duydukları kıvancı açıkça göstermeleri sağlanıyor ve böylece de yine aynı milyonlar* kötü birer örnek oluyorlar. «TeleKutu>nun yayımına izin veren TV yetkilileri İle bir Snceki döoemin yasakladığı programlan şimdi yayımlalan TV sorumluları »ger aynı kisilerse, bilsinler ki, yaptıklan her hangi oiumtu bir Isin hiç önemi yok. Çünkü televizvonumuzdan ancak belirli bir uğrav ve alııı teri sonucunda kişinin ödüllendirileceği tezinin ve ancak çalısanm kazanabileceği düşüncesinin kitlelere aşılanması gerektiğini bilmiyorlar. Türkiye talih oyunları İle katananlar, durup dururken servet sahibi olanlar ve yıllarca didinip en azını elde eden kitlelere kıyaıla bir anda zenginliğin en yüksek zirvesine çtkanlar yüıünden bugünkü durumuna gelmedi mi? Işte yalınç ve küçük bir programmı? gibi görünen «TeleKulu>nun içindeki gerçekler. Bir programdan da tüm bun'.ar çıkar mı demeyin. Uzmanlar televityonun toplumun aynası olduğunu ileriye sürüyorlar. Bence «TeleKuiuınun içindeki aynada toplumumuza yerlesik bugünkü bozuk düıenin çirkin sureti sırıtmaktadır. Kaldınn ekranlardan ıu programı. Programdaki değişikliğin sorumlusu Yalçıntaş'mış. Forum'u erkene almak gerekçest tle, 8nceW ve Şişman Adam adh fümleri yaymdan kald Silâhşörler adlı diztain o günkü bölümünü, bir gösterip bitirmek sorumsuzlugunun sorumlusı Degişikügi yapan kisüer «Yalçıntas ernretU. N < dediler. PTOlesör Yalçıntaş, 12 kasım çarşamba gü Program Kalıbı ve Program Yapım Toplantı: viıvon yayınlanm çok geç saatlere kadar s Türk Toplumunun yapısı bunu gerebtiriy< Özellikle de herkesin ilgisini çeken Forum gi ların daha erken saaüere ahnmasmı istemişt Aylardan beri, çocukiarın da seyredebilec Sihirbaz gibi programlan geç saatlerde, büyi herfcesin ilgiyle izledigi kültür programı tnsa sini de, çalısan kütlenin otobüs, dolmuş ve ^ dufu saatlerde yayına sokan ve h&lâ da so eden kişiler, G«nel Müdür isminl belirtti diy« kene alma yanşına girip, programı altüst ett bir tek yetkili ve sorumlu da Genel Müdüre bir çtin önce haber vermeden program de| yip gerekçesini açıklama medeni cesaretini \ • SOR13 TEl.EVİZ'SONDA NELER YAPMAÎ1 DÜŞÜNÜYORSVNVZ? TELEVtZYONDA PROGRA.M ÎAPMAYA HAZtR >«SIN1Z? ÖZ öncelikle ikinci soruya cevap vereyim. Televizyonda prog ram yapmaya tarn anlanuyla ha zır değilim. Çünkü bir televizyon yapımcısırun ogrenmesi gereken pek çok şey var. Sadece müziği bilmek yeterli defil. Kurgu. film ve stüdyo çekimi, ışıklandırma v i . Bütün bunlann hepsini iyi, hem de çok iyi bilmek gerekU. Onun için ben de boş zaman lanmda bol bol inceleyip, bendeki eksiklikleri gidermege çalışıyorum. Zaten Televizyondaki tüm arkadaşlarım da bana devamlı «Bekle ve Tam» diyorlar. Ben de bu bekleme süresi içersinde her konuya eğilip iyice ta nımağa çahşıyorum herşeyi ve herkesi. Tabii bu arada boş dur muyorum. Örnegin şu anda Macaristan'da yapılacak bir radyo programı yarışmasına hazırlam yorum. Volce Of Turkey için în ğilizce olarak yayınlanan MUS1CAL COMPUTER programına da devam ediyorum. Televizyonda yapmak istediklerime gelirıce, ilk olarak bir açık oturum müziğinin sorunlan ve gelişimi için neler yapüması gerek» konusu işlenecek. Sanatçısı, bestecisi, sarkı sözü yazarı, plâkçısı, basını, TV ve Radyo prodüktorü, Halktan, Müzik Dairesinden ve Denetim Kurulundan temsilcisiy le, kısacası bu konuya egüen her kesin kauldıgı bu açık oturum kanunca çok yararlı olacak. Tabü bu bir teklit olarak taratımdan sunulacak. Kuşkusuz bunu bir başka yapımcı arkadaşım daha ilginç bir biçimde ekrana getirebilir. Böyle bir şey olursa yine elimden geldigince yardım ederim. Aslmda sadece bbyle bir konu için degil, Televizyondaki tüm arkadaşlara müzik açısmdan her zaman laydalı olmaya çahşıyorum ve tabü çalışacağım.. Sürekü olarak yapmak istedigim programlara gelince, izninizle onu şimdilik kendime sak lıyayım.. Ama şunu hemen belirteyim. Yabancı müziklerden derlenen programlann dışında Türk Hatiî Müzigi ile ilgili çaUşmalanmda sadece bizim bestecüerin cahşmalarma yer vereceğim. Yani sözü ile. müziği ile bizden olan parçalardan olu şacak programlanm... Gençler sömürülüyor Bildiğiniz gibi, her hafta paıar günü «T*leSpor» programı ' 'Kİıde yer alan bir yarışma bölümünun adı «T«l«Kutu»dur. «TeleKu<u>da bir tunucu ve bir de bu sözde yammaya katılnbilecek gençlerimiz var. Sunucunun arkasmda ite lükeiim ekonomisinin malları birbiri üstüne yıgılmn olarak duruyor. Bu yığıMıya baktığımız zaman, eiiniule olmadan, «daha çok satış, daha çok gelirı ilkeu g«liyor aklınııa. Sonra da «Ne arıyor bu düımece zenginlik ve bolluk »imgesl otada?) diye düşünüyorsunuz. Biraz sonra bunların programın sunucusu larafmdan çirkin diye nüelendtrilecek bir pazarlık konusunun yapılacıgı olasısı üTerinde bile durmuyorsunuz. Bu paıarlık hem de kimlerle yapılacak? Programa katılan g&nçlerle. YeJi>mek»e olan v* ye»iîmeleri bugün Türkiye için büyuk bir sorun durumuna gelmi} otan gençlerle... Sunucu onlara önce ceplerinde >u ya da bu olup olmadıgını »orar. Bir başka kez kimin ^arkı söyteyebileceğini öğrenmek it»er. Herkesde bir gayret, bir çab«. Cebindekini ilk olarak çıkaran soluğu sunucunun yanmda alır. Ya da tarkı töylayebilecek olan gençler sunucuya koşar. Sunucu kimin ilk davrandığına karar verlrse, önce ona bir »ayı çekjirir ve »onra baslar pazarlığa. Yarışmacı çektiği sayıya ilişkin maiı telekuiunun içinden alabilecektir, fakat mal kutunun içinde olduğundan bunun ne oiduğunu bilmez. Pazarlık sırasında sunucu «Sire kuJunun içindeki ne olduğunu bilmediöiniı malı mı vereyim? Yoksa (stüdyonun bir kenarındaki düzmece yığıntıyı gostererek) şurada gördüğünüz şunu mu?» diye sorar. Artık yarışmacı yasamının en büyük ve en bnemli karartnı vereeektir. Ya teiekutunun İçindeki ne olduğunu bilmediği mal, sunucunun kendiiine stüdyodaki ytğıMıdan vermeyl öner Bir TV ekibi Doğu Berlin' Televizyon Daire Başkaru Zekl Sözer, lama Müdürii Özdemir İnce ve Müzik Eğle dürü Yıleri Atamer, Dofu Berlin'de açılan na katıldılar. TV Dış Kaynaklar Şube Şeti Parui Berlin Fuan ha'kkında şu oilgtyi verdi: •Bu, satıştan çok gösteriyi hedet alan ğu bloku ülkeleri T\^eri. daha çok sanat; yapımlarını sergilerler. Hedefleri az geli üçüncü dünyada kendilerine pazar edinr bir seçimle, arkadaslanmız gerçekten ilgi nat fümleri pazarına girebilırler.» TV'de Müdürlerin Basın kartlan iptal edildi Televizyon Tiyatro, Müzik Eğlence ve Çocuk Çube Müdürlerinin basın kartlan, Erhan İmset'in Daire Başkanlıgı sırasında hazırlanan bir yönetmeliğe dayanarak, Basın Yayın Genel Müdürlüğünce iptal edildi. Yönetmelikte, san basın kartı alacaklar sayüırken. bu isirnler konmamış o zaman tmset «Bir raürettip hatası, ya da unutkanlık» demisti. TRT'de, Denetim gibi, Transkripsiyon gibi. yapımcılıkla hiç ilgisi olmayan şubelerin müdürleri kart taşır, bu uç müdürün emrindeki programcıların da kartlarma dokurıulmazken. gerçekleştirilen bu uygulama şaçkmlık yarattı. Hem de «Her halde unutuldu. dîyen eski Daire Başkanı Erhan İmset, bugün Basvn Vaym Genel Müdürlüğü Danışmarü iken... YEŞİLÇAM DIŞI BİR SÎNEMA DENEYİ, VE CHOPİN'İN YAŞAMI,. 1972 yüı içinde Türk sinemasında kaç film çevrilmiş, biliyor musunuz? Tam 298... Film ennasyonunun tam bir rekor düleye eriştiği ve etkisini hâlâ sürdüren bir bunalıram tüm koşullannı hazulayan bir yıl, 1912. Işte bu yıl içinde çekilmiş sayısız filmden biri diğerlerinden başka özellikler taşıyordu.. Hiç olmazsa çekim yeri, koşullan açısmdan.. ıtTuzsuz Deli Bekir», gerçekten de, tümüyle Istanbul'un dışmda, Ankara'da çevTilen bir tilmdi. Bu açıdan, bir tür «Yeşilçam dışn> deneme sayılabilirdi. Ancak tilm, girişım ve niyet açısından Yeşilçam dışı olmakla birlikte, yine de Yeşilçam'ın koşullan ve kişilert ile çekilmiş, bu yüzden de, başında taşıdığı iyimyete, değişik olma çabalanna karşın, başanya erışememişti. «Tuzsuz Dell Bekir», sinemamızda yeni ve değişik bir seyler yapmak isteyen bir yapıma grubu taıafmdan. Turgut Ozakman'ın kaynağını Karagöz" TV'de Sinema IMi OORSİT Kısa haberler • Avrupa'ya bilgi ve görgü arttımağa gîdenlerden, Tuna Huş, İnci Süer ve Ayhan Çetinkaya, Paris'ten döndüler. 9 TRT'nin eski spikerlerinden Sevinç Yemişçi. üç ıiriir bulundugu Amerika'dan döndü. Yemişçi, TRT'nin alan bazı araştırmalanndaki tiplere dayanarak hanrlanan bir senaryonun Yılmaz Atadeniz tarafın dan sinemalaştırılması çabasıydı. Musta£a Yılmaz'ın görüntülediği film, takır bir mahallede 2 rakip şoförün serüveni çevresinde gelişirken ortaya, seyirli« oyunlarımızdaki çeşitli tiplemele rin çağdaş ve modern uzantıla nm koymayı deniyordu. Deniz Gökçer, Atülâ Eldem, Yalın Tol ga, Nurhan Damcıoğlu'nun oynadıkları filmin hiç bir ticarî başan kazanmaması, girişimm sürmestni önledi. Film. üöylece ilk kez TV aracılıfıyla geniş bır seyirci önüne çıkacak ve yargılanacak... belli bir yaştn üstündeki kuşağın kuşkusuz hâlâ anımsadığı bir lilm: «Unutulmayan Şarkı A Song to Remember».. 1945'de çev rılmiş, ancak bizde 1950 soruarın da yeniden gösterilmiş olan film, o dönemın gözde bir türü olan «müzikal biyograîi» süiemasımn en başanlı örnegi ularak amhr. Ünlü oestecı Chopm" ın yaşam öyküsüdür bu.. Cho pın'i Polonya'da vatanı için çar pışan bir genç devnmeı oiaraK ahr, Paris'e Kaçışını, ornciB mü ziğı ve konserteriyle ün yapışım, Franz Liszt, Alfred de Musset va George Sand'la olan UişKtlennı anlatır.. Zamanın gözdc oyun Halta sonunun yabancı filmi, cusu, ve bu ka\ruşan Co Chopin'i.. Yir bir kadın oyı ron, erkeğim: ri ile Chopin ge Sand rol ginç bir t TV seyircile le artık iyi ter oyuncus Chopin'in rı abarrmah v rir.. Başta yano litera1 serleri, zer Konserler, 01 r aşk, pi; üzerinde t Ve Chopii dekoru içi Bütün öu nema an) bileşım rr zamanlan özleyenleı ler.. YÖn da» ttlıri Vidor...