Katalog

CUMHURİYET 2 Kasun 1975 TEDİ ÖĞRENCİLER 7 YILDIR HAYALİ SU AKITIYORLAR SORUNLAR GÖZLEMLEKİZLENİMLER Kemal TÜFEKÇiOĞLU EM OBD ALB onbahann e<»lntıll soguğu baslamış'ı Balkanıarda Cskup'te bır saat bekle dıkten socra, Manastır otobusune bın dim, Makedonva'nuı gunevme doğru gıdıjo fuz Tito yonetnmnin son yırmı yülda yaptıgı asfalt yoî, Selça, Kraçka, Babone bahcanları mn btrteştıgı vaallerden geçıvor. Büyuk tunel leri buyuk Kopraler ızlemış Çevre koylen kı remitlı saglam bınalar olduğu, goruntulerm den bellı ' Koylere uzanan elektmk telien ıle yollar, Rnrnelı nm her yamacından akan bol •uyu ile de Batının mutlu koylusunden fark •ız oldugu kanısına vardım ' Bu cennet kadar guzel gcrünruve daımışken aklıma benım Ana dolu lu kdylamun penşan hâlı geldi ' Gozlerım yasarmı^'ı' Duzenbaz pohtıkacınm Iturdugu kapkaç duzenme bir daha lânet etUm Üç M&tlik yolculuktan sonra Manastırdayım Manastır IT Meşrutiyet oncesı hazıran sonunda ve temrauzun ilk haftasında çok y o ğun devrim olaylanna sahne olmuş Turk sehırlertnin basmda gelir Bunlardan en önem 11si de «MüLAZİM ÂTIF» olayıdır. Sonra da «MUşir Tatar Osman Paşa> daga kaldınlır. Sultsn Hamıt'ın korkunç kumandanı Şemsi Pasayı Teğmen Âtıf, Osmanlı postanesi önünde vurmuştu Işte amacım yazmakta oldu gum bu konudakl yapıtunın olaylannı yerın3e mcelemek, ve o heyecanh gunlenn atmosteri ıçıne girmekti buralara gelme nedenı An oak bu eylemlerden bes yıl evvel de Osmanlı fmparatorlugu ve Makedonya'nın geleceğı ba lcmından çok genış kapsamlı ve kanlı 1903 Bulgar ihtılâli vardır. Son bir kaç yıldır bu konudakl ineelemelenme göre, Sultan Hamıd ıe Babı âli'nln kesinkes bir gafleti sonucu Makedonys kan ve ates içmde kalnustır uzun süre. 1903 yüının 20 temmuz günü, Salnt Ell kutsal gunü seçılır. Bulgar komıtecılerı o gecenın 12 sınde tum Makedonyanın daglarını ateşle yakarak ihtılâle başlarlar ve Turk Mus lüman koy ve kasabalanna vahşıce saldınrlar1 Koylenn samanlıklan, harmanlan ateşe lermr, kadın, çocuk genç, Ihtiyar oldürülür. Bulgar ıhtılal ordusu 30 000 kışıye yaklaşır, komutanı Menhklı teğmen Bons Saralof'dur \) Bınlerce koy vakılır ve yıne bınlerce Türk nsanı hunharca oldurulurken, Yıldız sarayın ia ULU HAhAN SULTAN HAMIT HAN' Saravının harem daıresınde korpe canyelerın toynunda uyumaktadır. Otuz yıla yaklaşan bır hmalın cezasını Tu^ıc Musluman mâsum ineanı tertemız kaıu ıle odemektedır. 1900 ler ie baslayan, Makedonya'nın çeşıtlı manastır kılıselerınde toplantılar yapan bu vahşi Bulgar komıtecılerınden hemen hıç bınnden hab»ri yoktur ' Yıldız sarayı ve Bâbı alı nın Çunkü Ulu Hajcan ın tum güncel uğraşısı, devnmcl JÖN TURK'lerı kovalamak ve hafı velerın yalan yanlış Jumallerlni Incelemek, ıp genç devrımcılerı Yemen Fızan çöllerine surmektır ' Devletın tum yonetım dızgınlermı »hnde tutan bu harıs ve vehımlı padışah, ba=ını kaldınp, cadı kazanı gıbı kaynavan Makedonya Burrelı meselesı üzenne egılmemesl akü almaz bır umursamazlığın tarıhımızdekı hazm örneklennden bırıdır.! Işte ben, altmış Uç yıl evvel bizlm olan Manaatırdayım, otobusten iner inmez gozume çarpan ıkı câmı ve bır saat kulesı benı ılk duygulandıran yapıtlar oluyor. Manastırda çok lurk bulacağıma sevinivorum, çok geçmeden sevıncım kursagımda kalıyor îlk kımseye cogsamü gere gere Türkçe soruyorum otelı oır ıkı kışıje, tek sozcükle b'le vanıt alamıvo nım Eee, Turkçem' rahat konusacağım Ingı zcevı denedım, havır yıne yanıt yok az çok • ldıgım Almanca ve Fransızcadan da janıt > ilamavınca ' Buyuk bır Uzuntü ıçinde kaldım \e bır boyacı çocuğa «HOTEL. Sozcufunden sonra el ışaretıle derdımı an atfım Eskl adı ile OSMANLI yenı adı ıle Mara«al Tıto caddesınm ktıçlık a'anında luks ve '°mız bır otele yerleştim. Uzüntüm azalmış \ çunö hem temız bır otel, hem de otel 'esepsıyonunaa İngılızce bılen bır bavan vardı Kısa bır dınlenmeden sonra, der> a yaşlı Turk'er'ı bulmak ıçtn resepsı\onnl dakı bajandan rıcada bulundum O da bana Türk asıllı bır garsonu tanıttı. Bu kişı aracılız ıle îshakıje Ishak Pasa camı<;rıe gımk Ramazan ayının bır curaa günu, Osmanlıdan kalma Türklerımız cuma namazı içm camıdeler Yardım eden garson bır an yanundan avrldı, apdest alan bır ıhtıyara bır şe\ler soyledi Ihtivarcık apdestini yarım bırakarak, lanm gıydıği kaloşlan ile bana hızla yaklaşdı ve kulağıma pek hoş gelen Rumelı lehçesi ile: A be eUadım Zabıt efendi Safa gelmişsin' Ben bj candan karşılanmaja teşekkür sbzcüklenmi tamamlamadan, o benım arkamı sıvazlayarak A be nassıldır Ecevlt. Üpesm oncağızın guzlerınden bızler içun . Bıldır da (ge çen yıl) gugsumüzü kabartdı o tazancık Bu radakl Makedon Rum palıkaryalarına karşı ' Bre unutmayasın süleyesın ' . Ben şa«km ba kışlanmla kendısînı dınledım ve gereklıler iracılığı ıle ı.etecefıme söz verdıkten sonra kendtsine yasını \e Semsı Paşa'nın oldurul mesi olajını sordum A be evladcıx ben 86 yaşındajım Ha tırlarım o gunlerı O Şemsettın Paşa>ı bır \rnavud vurdu za^nedenm Postahane de tee be şu drahorun uç vuz adım utesmde sol koldadır fean bınacıkdır... Bu sozlen 1 şıttıkten gavn ıhtıya'i yaşlı hemşehnmın bov nuna sarılmışım, Rumelı usulu sarmas dolaş olduktan ve pek çok teşekkür ettıkten sonra onlardan aynldım ve ilk ışım fotoğral makınam ıle ılk kez postahanenın, sonra da Ntatürk'un, babamm, ve Rumelının yetıştırdıği o kahraman kuşağın okuduğu, Marastır \skeri tdadısının resımleımı çekmek oldu. Rahat bır nefes almıştım, buralara gelmemm ana nedenl bu ıkı bınanın resımlerını almak, sonra dığer çevre ıncelemelennı \apmakti. Makedonya, tarıhl gelışiml ıç rde bu>uk çaîkantılar olan bır Balkan ulkesıdır Bır dev let olarak 1 0 336 370 buyuk Fılıo ın babası 4myntas İle tanh sahnesınde gorulur Devletın başkenti, Edesse • Vodına'dır. Bujuk Ro S madan sonra Bizans devrmde Makedonva da Oı*todoks Rum K'hsesı l.eîeınj.ı > <i b ~ 3Bu hegemorva Bulgar uyanışından sonra bo lunecekdır Bolgar keşışı OTETS P L \ I 5 I Y , Aynarozun Hılendır manastırında t l ıtaplık'a ı Bulgar tarıhıne rast'ar Uzun uğra='a \?nı ı Bulgarcava çevırır ve tum Bulgar k"1 er e papaslara dağıtır 1762'lerden sonra Bulgarlar da ujanış, benhğını tanıvış basla OzPİ'ık İe rransu büyuk ihtılalm'n getırdığı mılhyet çüik akımı, 18T7 78 Turk Rus savaşından sonrs Pan • Slavist akım Balkanlarda hızla güçlenrmştir Bulgarlar, kendi tarihlerıni ve kendl dıl lertai ögrendıkten sonra, bu kez Fener patrık hanesinden koparak, bağımsız Bulgar Kılısesi Eksarhlıgı uğraşısını kazamrlar Çarlık Rusyası Slavlık fıtıllerini Cadı Kazanının altma sokmuştur Yunan'ı, Sırplı Hırvath, Ar navut ve Bulgar, hepsı avrı avn tarıh yanşma sı içinde MAKEDONYA TARIH BOYUNCA BE NÎMDÎR BENTM OLACAKTIR demekte tilâU, CADI KAZANININ en ateşlı en kanlı kay namasıdır Osmanlı padışahı Sultan Hamlt ve Bâbı âlı gaflet ve acz ıçındedır Avruoa bü yük devletleri Müntet planmı uygular. Bu da bir çozüm getırmez Makedonya'ya. Şark Me»elesinin Hasta Adarnı! artık can çekişmesı içındedır ' Nıhayet korkunç RAVAL MÜLAKATI kararlannı venrler Ingıltere Kralı ıle Ru» Çan Bu kez, yülardır Rumelıde örgütlenen ÎTTİHAD VE TARAKKÎ'nın genç ve devnmci subaylan dağa çıkarak padışaha isyan bayrağım açarlar. Işte şu geldığım Ma nastırda evlemler ve kanlı olaylar başlam ştır Padişahm sadık kolesı Şemsı Paşa, Mulazım Atıf tarafından Postahane onünde gupe gündüz, halkın ve sılahşorlarının gozlerı önünde öldürülür. Bır sure sonra Musır Tatar Osman paşa daga kaldınlır Fırzovık de toplanan onbınl»rce Arnavut Sultan Hamıd e telgraf çekerler Ve işte şu Manastır'm meydanırda padışahtan ev\el Bınbaşı VehiD bev (sonra pasa) bir top arabası Uzerinde HÜRRtYETÎ İLAN eder . Hacıfakılı koyüne geldiğinlzde •izi çevre duvarlan örulmuş, önündeki Atatürk büstü Ue birlıkte, yapılrruş oldugu anlaşılan okul karşılar Okulun önündeki beyaz badanalı yenı bir çeşme, boynu bukuk olarak mahzun mahzun gülumser ÇUnkU alımIı yapısımn en gdze çarpan yerınde 1969 yazılı olduğu halde bugune dek bır damla su ver me olanağına kavusamamıştır Musluğu bıle takılmamış olup önündeki küçük havuzunda ço cuklar ovnar Koyun çeşıOı yer lermde bJ susuz çeşmelerden tam altı tane oldujunu gordum Bunlar nedır dıye sorduğumda ögretmen Husnu GUngör su karşılığı verdı « Gorduğunuz gıbı, çocuklann oyun verıdır Bır ışe da ha yarar Derslerımızde ıçme suyu korusunj ışlerken başına gehr suja kavuşma mutluluguna eren kojlerde tıpkı bunlar gıbı çeşmeler bulunduğunu, ora'.arda jaşavan Turkıye Cum hrırıyeti v atandaşlannm bu gıbı çeşmelerden temiz sular ıçtıfını anlatır bır çeşmenin nasıl olabıleceğmı gostennz Ilk o^ullarda revm derslerınde havalde" resım japtırıli' Bız de bu (, "şmelerden hayalden sular akıtır çocuklarımıza resımlerını yaptırırız » Hacıfakılı köyünde bir damia suyiın öyküsü Etem ÜTÜK • Dersierımızde ıçme su3nı kanusunu ışlerken başına gelir, suya kavuşma mutluluğuna eren koylerde tıpkı bunlar gıbı cesmeler bulunduğunu, oralarda yaşayan T C \ atandaşlannın bu gîbî çeşmelerden temîz suîar îctîğînî anlatır, bîr çeşmenîn nasıl olabıleceğmı gosterırız > 1»69 yılında YSE tararından vapılan kov çeşmesl ancak bir is« varar : Çocuklmnn oyun verl.. Yfl pompası Eskl Muhtar Rafet Kurt ve öğretmenlerle bırlıkte oyuncak olarak kullanılan susuı çesmeyi çocuklarla başbaşa bırakıp, bun lara su vermesı için yapılan fakat bır gece bıle dayanama jan yel pompasını gormeğe gıt tık Koyden çıktıktan sonra 500 metre uzaklıktakı kuyuların ya nına vardık. Kadınlar, kızlar bakraçlannı, testılennı doldu rup donujorlardı Rafet Kurt koylennm kurulduğundan ben bu çıleyı çeKtıklerını, ıçme su yunu hep bu kuyulardan aldık lannı, kışın soguğunda jaŞ murunda, kannda bu yazgıları nın lv"P bovle sürüp gıttiğmı anlattı Bır de çobana rastla dim; o da dertlıvdı « Benim ışım hepsınden zordur Neden dersen, koyunla nraı sulamağa kalksam kuy ı başında olmaz bu ış Dereye gı denm Dere de uzaktır KIMD donar, buz tutar Onun ıçın zal" metım ouyuktur benım » Bıraz daha yürüdükten sonıa yel pompası gorundü Yanına vardık Betonla kapatılmış bır kuyunun ustune çehkten bir kule kunılmuş Tepesınde kınlmıs kopmuş bır pervane var Bun ı gorünce «Donkışotun Değırmen lerle Savaşunı ansıdım, oğretmenlere donerek « Donkışot buraya gelmış, bu devle savaşmış ve de jenmış zafen kazanmış» dedun Hep gj luştuk Rafet Kurt « Tüm koyü, hattâ valilerlc bırlıkte tum ıli beş yıldan beri ıste şu pırpır uğraştırdı Halâ da ugrastınnakt^dvr Kaç Vaiı. kaç Su Işlen Mühendlsi. teknı kerl denlşti, ama bu ış bi türlü bıtmedl Bunun hıkâyesı çok uzundur beyım, burda ayak üstü anlatılmaz Hele bır aksam oi sun, kahveje varalım, orada an latınz», dedım Akşam kahveye vardığımızd» bir kosede gençler, baska bır ko şede orta yaşlılar ıskambil oynuyorlardı Bir yanda da ihtlyarlar sohbet edıyorlardı Biz ihtıyarlann yanına geçtık Gostenlen yere oturup ıkram edılen çayımızı içerken bır fırsatını bulup sözü akmayan çeşmelere getırdım Köyün en yaşlısı olarak tamtılan Azız Çelik dede « Beyün, bu kesımde bızım kovümüz en eskidır Batımızda bulunan Üsküp kasabasmd* Urumlar, Bulgarlar otururdu Ben 73 yaşmdayım. Bır su derdimi» vardır. Bız kuyulardan içtik, babalarımız, dedelerimiz de hep bu kuyulardan içmisler. Ama gel gor kı zaman denişti Komşu koy lüklerde çeşmeler yapümaya başlandı Bızim gençler de bunlara özenerek «Bız de temiz su içecegiz» dıye tutturdular Onlara süledim «Vazgeçın bu sevdadan, atalanmızdan ne gordü isek onu yapalım» dedim, anlatamadım so rumu dmletemedım Ama ne oldu en sonunda benım dedigıme geldıler ışte O kadar ugrasma lar dıdınmeler, onça masarıf, onca emeıc boşa gıttı hep Gelın kızlar gıbı suzulen çeşmeler ya pıldı ama hepsının de boyunlan bujak kaldı, oksuz çocuklar gıbı Bız gene o beğenmedıklerı kuyulardan ıçerız suyu Tek duaamız, kuyulann da kurumaması ıçındır » Gelin kızlar gibi çeşmeler boynu bükük duruyor nı bfldlren bir yan aldık, Biz de bunun uzerıne bu «Arabacı Kijnagı»nı bıldırdık Teknısyenler geldı Kazıklan çaktılar. Boylece su hendeklennin kazüacagı yerler belli oldu Bu kaynagm gunde 3 456 ton su vereceğı hesaolandı Projeye gore gunde 10 ton su vermesı gerekıyordu Teknıs>enler, «Bu su koye gelene dek borulann ıçinde kaybolur. Bu denli az bır su için, devlet bu denll masrafı foze alamaz» dedı Bunun üzerine baska kaynak aramaga basladık. YSE Mudurlügü, bugun gordügumuz yel pompasmın bulundugu kuyudan motopomp ile suyun getırılmesını onerdı Fakat bır kısım kom şular. «Bız paravlan su ıçme\ız» dıyerek buna karşı çıktı Çunku motor benzmle calışacak parasını bız verecektik Komşular, 8 km uzaklıktakl bır kajnıaktan j ararlanılmasını ısüyordu. YSE yonetıcılerı, Çayırdere kovü sınırlarındaki bu susrun uç yuz bm lıranın ustunde bır masrafı gerektırecegını, 261 nufuslu bır koye bu denli büyük bır paranın harcanamıyacagmı, sözü edılen kuvudan yel pompası ıle su getırme ışıne başlamak uzere YSE elemanlannın 29 8 1969 gunu koje gımklenni, yapılacak ısın kovluve anlatıldıgını, 15 «. 1969 tarıhıne dek bu ı*ın bıtırılmesını ıstedıklerinı bır yası ıle muhtara bıldırdıler Bu yazıdi aynca vel pompasından gayrı bır çozum yolu bulunmadığırı, bunun koylu tarafından ıstenmedıgl takdırde, bu köyua »tt ışırın başka bır kove aktanlacası da bıldırıliyordu Bunun uzerıne ıs'enmeye Istenmeye bu yel pompası kabul edıldi» 1975 yılında görünüm... 1975 Makedonyasında gorünüm şudur, Bir Makedon dıli oluşmus ve yaygınlaşmıştır. Makedon ırkı oluşmak uzeredır. Dın meznep aynlıklan yoktur denemez, kesın olmamakla beraber, zaten Osmanlı devrinden once enmeğe baslayan BOGOMİLLER ve meıheplen yoktur Amavut ve hırvat kokunden gelen Toverşler şekıllenmıs müslılmanlardır Tahmın ederım Ortodoks mezhebı daha yaygmdır, ve serbest bırakılan kllise ve cami artık ugraşı halınde degıldır Biyografısıni okuduğum, devlet adamı nitelıklenm üzennde toplamış Baskan JOZIP BROZ TlTO'run Makedonva>a huzur getırdığı »ır gerçektir Benım gorauğüm 1954 yüı Yugoslavyası ile 1975 Yugoslavyası arasında çok aynntılı buyuk asamalar vardır ve Atatürk gibi, Maraşal TİTO da Yugoslavya'nın kurucu«u, lıderıdır Yugoslavya'd» kanımca komünlstligin adı yalnız partıde kalmışnr Komıinizme gezdığım ve dolaştığım kadan İle hiç rastlamadım, her nedense Bır Üsküp gecesinın Sman köprusü kıyüannda, 5000'e yakın genç kız ve erkeğm ozgurlügun butünu ile sımrsız bır rahatlık ıçinde gece yarılarına kadar çılgmça eğlendıklennl, yan saskın yan hayranlıkla sevrettım. Ellerinde şarap şışelerı bırbi'le nnın omuzlannd* Üsküp caddelerinde dolaşmalannı, devletln polısi de güler yüzle ızlemektedir. Özel mülklyet vardır ve özel otolzr Üsküp sokaklarını doldurmustur Nitekım ben Manastırda sahlbt Türk olan b'r lokantada yemek yedim. Makedonya eyalet valisi bir Türktür. M«kedony» Üsküp radyosu, fünde birer saat, Turkçe, Arnavutça, Rumca ve Cingenece yayın yapıyor ÜskÛp son yer sarsıntısmdan bu yana, Vardar üzerindeki kbprüleri Ue adeta kücük bır Frankfurt olmustur Manastır'dan Üsküp'e çevreyl baska açıdan gormek içın trenle dondüm Eskı Türk şehır • kasabalannm adlan degismış ömegin Üsküp Skopya, Manastır • Bıtola, Köprülü Tıto Veles, Kalkandelen Tetevo, olmus, Demiryolu çevresırdeki köyler de mükemmel jörUnünıdedirler . Ancak tek pBrtinln, tek sınıflı toplumunu da goremedim' Gdrünumü ıle Yugoslav\a da hızla sınıılasmaya kaymaktadır. Sonuç olaraıt sunu da belırtelım kı Üskıip de Mustafa Ke mal Atatürk lısesi, ayni adh cadde olması, vetenekleri gerçekt«n üstün olan devlet başkanı Mareşal TÎTO'nun Mustafa Kemal'in kısıhgınde bır kadırsmaslık örnegı ve Turklere karşı ozel bir sempatısl oldugunun beürgin orneğıdır Gehşmekte olan bir ulkenın gehsımdekl asama perspektıîlennl kısa s.ırelı gezıde gormeğe olarak yoktur. Kısmet olursa, hazırlık notlannı bitırmek üzere oldugum «RUMELI DE OSMANLI KALELERI» yapıtım ıçın gelecek >ıl yapacağım ıncpleme gezısinde daha genış ızlenlmlere olanak bulacağımı umut ederım Konuma bir dneri ile son vermeyı uygun buldum. cManastır MEKTEBİ İDADtYt ASKERİ» bınası başta Mustafa Kemal olmak uzere, tum o kahraman idealıst vatansever ku şağın vetıştığı, çatısı »ltınd» altl yıl okudukları bır abıdeanıt biradır, halen kısla deJSıl «Spor Merkezı^dır Bızım yetkılılerırrız, Ytı goslav yetkıMen ıle anlaşarak bu bınanın, eskı okul günlermı yansıtır «MUSTAF\ KEMAL ATATÜRK OKT/L MÜZESİ» yapılması, o kutsal kahraman kuşağın azız hatıralanna bır kad.rşuıaslıl orneği olur zannederım . (>.) Teğmen Sarafof, merhum pederımle hemşehrıdır. Aynl kasabada (MENLIK) de doğup buyumüşlerdir. Sarafof Sofya harbıye sıni babamdan bir kaç yıl evvel bıtirip ihtilal oreutune gırer ve Menlığı ışgal eder kısa sUre tstanbul Harbiyesını bitırerek subay o lan babam AHMED MUNIR de P ım=' \e atanacak ve mahalle arkadaşı ıle Makedonja dağlaruıda çarpısacaktır . Hacıfa»i1i kovü ojretmenl Frdofan Kanturer, ha^laran su riepo^unun basınds . ugraştırmış, şunu yeni baştan anlatır mısınız''» dedım Koy Kurulu Tjvesı Hasan Atasoy an latmava başladı Bu sırada O kul Müdüru de koy konağından getırdığı bır dosyadan bununla ilgılı yazışmalann belgelerıni tek tek çıkarıp gosterıyordu « Be>ım, bız de komşu köy ler gıbı temız bol su ıçehm, babalarımızm, dedelerımızın ıç tıklen Kuyulan bırakalım artık dedık Bır çok defalar valıye çıktık YSE Mudürüne gıttık Bıze «Kaynak bulun suyunuzu getırelım» dedıler Bır kaynak bulduk, suyu çok guzeldı Haber verdık YSE cıler geldıler, gıttıler lvı haberler beklerken, bır gun kajTnakamımızdan bır yan aldık Bu yazıda, buldugu muz kaynagm Üsküp bucagı sı mrlan Içinde oldugu Üskuplükü eskl ye4 değinnenlenne ben lenn buna ıtırazı bulundugun zeyen bu fırıldak velın etkısıydan burdan suvun getırılmesı le donecek, pompayı çalıştıra nın rıümkünatı olmadığı, ftoje cak, kuyudan suyu çıkaracak, ancak o O metre kuzeydeki ku O çeşmelere verecek Aklımız bu yudan yel pompası ıle su getın nu bı türlü almadı» leceğı bıldırılıjordu Ayrıca yel Sozu yıne Hasan Atasoy aldı pompasının çok ıvı sonuç vere« Üskup'tekı suyun kabul cegı ve ruzgârm bu ışe çok elverış edılmeaıgı bıldırılınce, bu kez lı oldugu oırKaç gün yel esmese kendı koyumuz sınırları içinde bıle depo doldurulacagından ko su aramaya basladık Çoluk, çoyun susuz kalmıyacağu hecuk tüm kovlu seferber olduk saplarının japıldığı, kojlunun «Arabacı Kaynağı» denılen bır bunu kabul ettıgı takdırde Işe yer vardı Bunu bıldırdık, Suhemen baslanmak üzere YSE yu azdı» Mudurlügü ne bildırümesl ısteProjeye göre nıyordu » Bu sırada 67 yaşında oldugu Burada soze Okul Mudürü Er•ovlenen Mehmet Durak söze dogan Kanturer kanşıyor karıştı «1969 yılınm mayıı ayında Kırk « Beyim, blzim asıl ltiranlarelı YSE MUdürlügünden, ıçme mız bu vel pompasınaydı. Çün tuyumuzun programa alındığı TARIN: Yel pompasının hikâyesi Gelin kızlar gibi Okul Müdurü Erdogan Kanturer sozu aldı « Azız Dede'run so\ledıklen dogru, o bu sozlen soyledi ama, çeşmelerın vapılmasına karşı çıktıgmaan degıl, yel pom pası ıle suviın gelecegıne akıl erdıremedığınden » « Anlaşılan su ışı sızi çok Aroerik» d*kl ihttnu ie PERMA'SHARPÇEÜK yüzünuzün degerini veren SANAYÜ A ş nin son asamasi: Kodm »u«lııWıtwı y U LTİ M A kesıcı yuzlerı en değsrlı metallerle (.platın/saf krom bıleşımı) kapttdır VuralUhıer 3 Kuım 1975 tanbuıdnı ıtıbaren hastalannı BtidB.1 Caddesı P!a) Yolu Canojlu Aoartmanı 2«2'U Er«nkö7 Tıtanbul adrsundakı mu*y«nah>na(uıdı Jubule baflayacaktır W İINtl ( R e p r o J44) 8559 B H TRAS BIÇAĞIMN KORUYUCJSü BIP "PAŞ eC^fi'NlH KfNO S KADAR ONEMU Opcrater Doktor U.tıma nm, yuzunuze değen stze yumusak, rahat ve konforlu b,r tras sağlayar >•••»••••»»•••••»•••• TEŞEKKÜR Şeker hastalığırm bılgilı ve kıymetlt tedavısiyle ayarlıvan muhterem; Prof Dr VACANCY Turkısh candıdates *ith fluencv in Engıl'^h Frenclı, ıf possıble) requıred for retpon^ıbie posıt.on of progran ııe offıcer, candıdates should hsve unr er«ıtv degree prrîeıablv ın the fıeld of economıcs or buMn°" cdrrunıstratıon with experıence ın technıcal assi'tanc» and ınter natıonal cooperation ^ttractı\e salary scale oommeııs «rat* vıth qua ıfıcaticns pls beııefı Annl\ to ür:ted KaMons Peıelopment Prog ranımp, o K 407 Mıkara rct later than 10 November 1973 Ultıma nın bu değerlı kesıcı yuzlerıne fabrıkadan traş makınanıza kadar et değmez Ulttrna, uzay metalı (dur aİLmınyum) dan ozal koruyucusu ıçındedır AyrıCB vakumlu arrbalaft sayesınde tunn dıs etkıterden korunmustur Her şeyıyle yepyenı • den koturtnaj gt'tka Ktsıc yuzl»t n» d«jen h«r sev her seyıyle eşsız Ultıma mba!«j dahii ne^t ı vuz\ı 2edete Ttıj ksntorunu aza r i ma oı»! m»la kofjvLCurur* \çır<l*Öu f.Dİak oiâraıt^ cağdas teknolojının bır urunudur Ve süreklı oıarak kendını asan BoYİ«ce nd« ss: sa nlutt oncu ve lıder Perma Sharp ın .» M ma Fao ıkadai t ı u b r " " NAZİF BAĞRIAÇIK TEŞEKKÜR Aıle büyuğümüz 1902 Har put dogumlu tnşaat Muhondisi ıle gozumdeki katarakı >aptıgı başanlı amehyatla evelallah yenıden gormemı sağlayan Cerrahpaşa Hastanesı Goz Klmigi Doçenti kıymetlı Doktor Operator M. Aü DiNÇ'in 2i ekım 1975 tarıhınde ara nvzdan avrılışırda, vakm dgılenyle acılarımızı paylaşan tum akraba ve dostlara tsşekküru borç bılırız DtNÇ A1LESİ ZEKi SÜREL ıla değerll yardımcılanna ve hastane personelıne mınnet ve şukranlarımı arzederim "Tekn&nsaheseri" V't mo'y) nk olarak değı' 5 odetlık ozmt kotuyucutvnda ıttey nıı ÇıpldK Dtçofc en utak darbeden zedetenır ve kesk nlıÇflnden bnemlt olçude kaybedet ..54' | ULTİMA