25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahıbi: Cumhurıyet Mataaacılık ve Gazetecılık 1.AŞ. acına NADİR N.U>t • Ce:ıel Yavın Miidürü OKTAY KIİRTMÖKE • Sorumlu Yazı Işlerı Müdürü BCLKNT IHKMENEK • Basan ve Vayan: i:i «HLRİYKT Mathaacılık ve Gazetecüik r.A.'j. CajaSoğlu, Haikevl Sok. No: .« 41 TELGRAP ve MEKTUP adresı: CUMHURİİ'ET rSTANBUL Posta Kutusu: IstanbuJ No: 4Mi Telefonlar: 22 42 9U 22 42 B6 22 42 97 22 42 »8 22 42 M ö BASTN UYMAYI lî.Aff YASASTN* TAAHHÜT EDER. • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan Yener Apt. Yenisehir. Tel,. 177477 255701 • İZMÎR Halıt Zıya Bulvan No. 65, Kat 3, Tel.: 31230 34709 • GÜNEY îlleri: Atatürk Cad. Ugurlu PasaJ, f e U 14550 19731 ABUNE ve llA.N AYLAR: 13 ö 1 1 Yurtlçl S4Ü 27U 138 45 Yurtdısı 81U 405 2U2 «7.50 Clke g r u p l a n n a ve agırüfına gttre, uçak farfc) olruyucıl tarafından a y n c a ödenir .. Ba*lı» (MAKTU) a1* U r » 2 3 ve ?. Savta (SanlımJ) l<ıu 4., 6., 9. Savta «Santımı» ... . „ l* Olüm Mevlid r e ş e k k ü r ' 5 S a n t l m i ) suu Ntşan Nıkâh Evlenme. Doğum . . „» «Sö Yayın Hayatı ( K E L İ M E S Î ) « . . « . « Kayıp ( K E L İ M E S Î ) ... ... ... .« ... &* ı A tt v ı a H EK1M 1875 Glineş Öğle tkindl 7.U2 13.01 16.12 Aksam Fatsı tmsak 18/w> 20J0 551 SAN HAKLARI (Bastararı 1. ssyfadı) karşıhk almadıklan gibi, Kıbns'a gittikten sonra yap'ıkları girişimlere de bir karşüık verilmediğini söylemiştir. Pausett bu başvurulannda, Türk tarafının da soruşturmalara katılmasmı ve soruşturma biçiminin saptanmasını görüşmek istediklerini eklemiştir. «Türk Hükümetinin bu tutumunu anlayışla karşılıyoruz» diyen Fa\vsett, Türkiye'nin 1954' ten bu yana Rumlar aleyhinde olan şikâyetleri konusunda da soruşturma açılmasım isteyebileceğmi bildirmiştir. Pawsett, «1963'ten bu yana Kıb nslı Türklere karşı yapılanian ve kanşıkhklan hepimiz biliyoruz» demiş ve özetle şunlan söylemiştir: «Kıbnslı Rumlara karşı şikâyetlerinizi siz de getirebilirsiniz. Kibnslı Türkler aleyhindeki bütün kötü muameleleri buraya getirebilirsiniz. Türk Hükümeti için bu yol daima açık rutulmuştur.» nebilmesi de düşünülebilir, ancak yine 2/3 bir çoğunluk sağlanması gereklidir. 1968"de Yunar.istan aleyhinde izlenen yolda, kendısı üyeliklen çeküince hakkmda düzenlenen raporu da yayınlamıştık.» OLÂYLARIN ARDINÖAKİ KİSSİNGER'İN (Baştarafi 1. sayfada) nvç aİLnabilecsgini söylemiştir Başpiskopos, Adadaki Ulusal Mu hafız Gücünü dagıtmaya ve iki topluluk arasında uzlaşma ve ışbirliğini sağlama yolundaki çaba lannı sürdürmeye hazır olduğu nu bildirmiştir. Maltarios, bununla birlikte. Kıbns'm bağımsızlığmın tehlıke de olduğunu sözlerine eklemıştir. Başpiskopos Makarios, konuşmasında Kıbrıslı Türkleri binler ce Rumu öldürmek, gırdikleri yerleri tahribetmek ve soygunculukla suçlamış ve 2.000'i aşkın Rumun kayıp oldugunu rurklerin Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün Türk bolgelerinde soruşturma yapmasına izin vermediklenni ile rı sürmüştür. Atina'da bir basın toplantısı yapan Lisaridis, ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ve Başkan Ford'un ambargonun kaldırılnıasının Kıbns sorununun çözümünil koîaylaştıracagı şeklindeki sözlerinin «Mesnetsiz» oldu ğunu ileri sürmüş, Kissinger'üı Türkiye'yi Kıbns konusunda ödün veriyormus gibi göstererek uzlaşmaya yanaşmayanlarm Rum lar olduğunu ileri sürecegini iddia etmiştir. iz'enimler (Baştarafı 10. Sayfada) nü, Cephelilerin taşlı • sopalı saldanlanna ugramış, o zaman tnönü Baukesir*e girememiştl. 23 vıl sonra bir baçka CHP Genel Başkanını Istasyon Alanında 50 bin kişi dlnliyordu. 8ü bin kışi var. Fazla defil.. Balıkesir'de tstasyon Alanıru dolduran, Balıkesir ve dolaylarından oluşan kalabahk. ellerinde şu dövizleri taşıyorlardı: «Soygunculara, katillere hesap soracağız», «Iş, ekmek, özgürlük», «Orman geliri, orman köylusüne», «Fasistlerden halkımız hesap soracaktır». Ecevit, Türkes ve Demirel'e ça tarken kalabalık, «Katil Türkeş», «Katü Demirel», «Bağımsız Türkiye» diye bağınyor, Ecevit'in süc sık sözunU kesiyordu. • Ecevit, TUrkeş'e «Cani» diye hücum ediyordu. Ankara'dan edindiğim izlenime göre ise Başbuğ'un partisi MHP'de de büyük bir sıkıntı var. Komandolar «Yeşil Kurtlar», «Kırmızı Kurtlar» diye ikiye ayrılmış durumdalar. Yeşil kurtlar, genellikle îslâmcı ırkçılar. Bunlann s'.ogaru şöyle: «Yolumuz Turan Rehberimiz Kur'an». Anlaşıldıgına göre, Yeşil Kurtlar, MSP'nin elindeld komandoları MHP'ye aktarmak için kurulmuştur. Türkeş de bunlan desteklemektedir. Kırmızı Kurtlar ise dine önem vermeyen, sadece ırkçılığa önem verenlerden oluşuyor. Zaman zaman komandolann birbirlerine girmeleri, birbirlenni öldürmelerinin albnda yatan da bu... Balıkesir'de kalabalığın bir ilginç yanı da kadınlar. Belki ilk kez, kadınlar Rahşan Ece\1t'i karga tulumba kaldıraralı omuza oldılar. Rahşan Ecevit, bir süre omuzlarda gittikten sonra yalvar yakar inebildi. Ecevit'in yanında yerini aldı. Balıkesir'den Ecevit'i ısrarla bekliyen M. Kemalpaşa'ya gelindi. Sonra uçakla Eskişehlr'e hareket. Ecevitle birlikte geziye katılan Hava Kuvvetleri eski Komutanı CHPli Senatör Muhsin Batur, bir süre uçağı kullandı. Eskişehir'deki kalabahğı gördükten sonra kentten aynlırken Ecevit, Halük Ülman'a şöyle dedi: Gündüz Ökçün galiba gele cek.. Prof. Gündüz ökçün. CHPnin Eskişehir'de milletvekili adayıydı ve AP ile CHP tek milletvekilliği için yanşacaklardı.. Eskişehir'deki kalabahğı anlatacak sözcük bulamıyordu yabancı gazeteciler. «Time» dergisinin Roma muhabiri Very Fantastic «görülmemiş şey» diye karşılık verdl soruma. Muhsin Batur, gazeteci Mehmet Ali Kışlalı'ya jöyle demişti: Ben yıllarca Eskişehir'de komutan olarak buîundum. Menderes'ln en saşaalı döneminde Menderes böyle kalabalıjı görmedi. Muhsin Batur, 27 Mayıs'ta Men deres'i tutuklayıp Ankara'ya gönderen komutan... Gazeteciler, kalabalık Ustüne rakam vermekten korkuyorlardı. Bir mületvekili: Istanbul bu kadar olur.. dedi. Halk yollara, sokaklara dökülmüstü. Evlerin bsllconlan, damları agaçlann Uzerleri daha yol boyunca doldurulmuştu. Alana ge linceye dek, bu kalabalık doğrusu herkesin gözünU kamaştmyordu. Kadınlar, kızlar aglasıyorlardı. tsviçre radyosu muhabiri Victor WU11, dısanyı seyrederek sordu: Ecevit çok cesur değil mi? Odunpazan flwn"'"1f şu dörizleri okudum; «Halk örgütiü ugraslanyla ak güniere ulaşacaktır., .Bağımsız Türkiyet, .Boraks bizimdir», .Halkçı Ecevit», «SUngUsuz egi tim«. Eskişehir'de Demokratik Par tililer, Ecevit'e çiçek verdiler. Ecevit konuşmasına başlarken, Rahşan Ecevit'İn geürdigi bir güvercini uçurdu Blilent Ecevit.. Burada ögrendiğime göre, Tür kiye İşçi Partililer, CHPnUere yardımcı olmuslardı. TSlP'lller, bazı sloganlarla zaman zaman Ecevitin sözunU kesmişler, ancak susturulmamışlardJ. Eskisehir, Balıkesir toplantısı göstermekteydl ki, AP'nin tabanından oylar CHP'ye akmaya baş larnıştır. Dininden dönüp, parti sinden dönmeyeceğini söy leyenler, yavaş yavaş partilerinden dönmektediler. Eskişehir'de Ecevit'i böylesine karşüayan kalabalığın ancak 56 bini Demirel'i karsüamıştı. Ecevit'i karşılayanlarsa bunun en az beş misliydi söylendiğine göre... Eskişehir'den aynlırken, Eskişehir bölgesinde çalışmakta olan Haluk Ülman, tGündüz Ökçün belki gelecek ama, galiba bu gidişle ben parlamentoya gelemiyeceğim. Çünkü kendi geçim bölgemi nerdeyse unuttum, burada çalışmaktan> dedl. 6ERÇİ SABOTAJr., (Bastarah L sayfada) Eİbi. bunlan işitiyoruz. Sabotailar var Sizi sabotajlardan ancak ben kurtanrun. Onun için bana oy vertn. Nasıl kurtaracak? Hem de hiçbir suçlan olmadıfti, hem de Sıtayönetim Mahkemelen itaranyla sabit tnsanlan. vazarlar. bilim adamlanm. emekli subaylan. ellerine avafclanna takdırdığı zincirlerle Erenköyü'nde bir köske kapatıp falakadan ve elektrikten geçirterek, btleklerinden duvarlara astırarak mı kur taracak? (Ki şimdi söyledifirine göre. onlan oraya «ıtibar etmek» için eöndermis» îtibar ettikîerinin basına R« len böyleyse. kimbilir. ötekilere ne vaptı?..) Eline düşen Harun Karadeniz gibi hem de hiçbir suçlan olmadığı, hem de Sıkıyönetim Mahkemeleri kara rıyla sabit hastalann. «Kanserdir. Şua tedavısı eereklidir» raporlarmı hasıraltı ettirlo. onlann eöz göre eöre ölüme (ritmelerinl seyrederek mi kurtaracak?. Ve içerive alamadıfı bel ki de emrindeki cezaevlerine sığdıramadığı İçin alamadı»ı blnlerce ve binlerce Insanın evlerine stingülü baskınlar yaptınp küçük çocusları korku krizlerine ugratarak mı kurtaracak?. Simdl ikide bir tekrarladıği sev kendisinin, ordurnurun generallik rütbesini tasımış olmasıdır. Bununla kişisel marifetlerinln sonımhılufunu orduya da nakledip kendi sine dokunulmazlık saglamava çahşıvor. Generallikten bahsederken (pene de tevazu Röst«rmiş.. Maltene'de iki kişiye karşı «savaşnından. neredev se meydan muharebesinl k v zanmış k»hrarn^" olarak ma reşal ünvanına talip olacaktı. Onun o zaman yaptırttığı torenlerin, hediye dağıtımı eösterilerinin yüzde birinl. UQ vıı sonrald Kıbna zafertni kazanan komutanlar vaptutmadi) kendisine en güzel cevabı bir başka emekli general. Refik Tulga vermiştir. General Tulga fcibar adam bu durumu mesleği aduıa talihsizlik say makla yetiniyor. Bunun, ken disine karsı olan herkesi, «Vatan ıi3aneti»yle suçlavan bu zatın anladığı dille tercümesi ise. «Sen mesleğine de ihanet ettin» demektir. Istanbullulan kurtaracak miş Etrafında gördüğü hayall sabota.ilardan. ya da kandınnm diye uydurup anlattığı sabotajlardan kurtaracakmıs.. Bırakınıs efendlm. Sabota.iın hayalislnden de sahlcısinden de kurtulmayı, Istanbullulann kendisine bırakın Siz. Paik Türün. ken di Künahiarımzrian kendinizi kurtarmava bakın. NOT: Hayall sabotajlardan bahsederken hayalî mobilya firmasi konusu akla peliyor. Yahya Demlrel'den de, Yılmaz Enrenekon'dan da hala cevap gelmedl. iki defa vazdıjhm sorulan bu defa sadece baslıklanyla gene haürlatıyortım. 1 Comamar?, 2 Hauptttrasse 539?. 3 Şellefyan?, 4 Karadeniz Ereğlisi?. 5 Liman kayıtlan?, 6 Teftls heyeti atamalan?, 7 Ticaret müsavir ve ataselerl atamalan?. 8 MUs tesann Diyarbakır'a nakli?. 9 Buna tarafsız bir tahkikat raı denilir?. a.ö. Zarar ziyan Fawsett'e, Kıbns'ta meydana gelen «2arar ziyan» hakkında İngiliz hükümetinin Türkiye'den bir tazminat istenmesinin söz konusu olup olmayacagını sordugumuzda Komisyon Başkaru İngiliz hukukçusu «Bu da olabüix» demiştir. Basın Meslegınin fisgari Koşalları (Baştarafı l. sayfada) basın özçürlüklerini korumak ve tamnmak yolunda doğal bir ?örevle yükümlfidür. tster sağcı. ister solcu olsun bir çazetecinin baskıiar altmda kaldı^ı: sivasal Jktidarın basın özşriirlüklerini kısîtlaciıçı; fikirlerinden ötürii yazarların tutuklandığı zamanlar yaşanmıştır ve vaşanmaktadır. Gazetecüer Cemiyeti büyle clurumlarda sesini yükseltmek zorundadır. Bugün bazı gazetcler sas kanatta. bazılan da sol kanaita bulunabilir; bazı basın organları sermayenin, bazı basın orşanlan emeçin lıaklarmı savunabilir: gazeteciler de sağdarı sola rpşitll fikirlere inanmış bulunabilirler. Gazeteciler Cemiyetin:n, tster sai; olsun, ister sol olsun, her kesimde fikir öz^iirlükleriniıı konınmasını ve savunmasını vüklenmesi tabiidir. Uygar diinyada basın özgürlükleri de böylece korunur. Istanbul Gazeteciler Cemiyeti, her bayramda vasalann verdijl yetkiyle «Bayram Gazetesi»nl çıkanr. Geçtiğimiz Şeker Bayramında çıkan (tazetede. Istanbul Gazetecüer Cemiyetini salt bir çıkar örpütü çibi föslerpn bfr ya sunın yayııılanmış bi'.lunması, meslek üyeleri arasında üriintü yaratmıştır. Basın mesleftinin asçari koşuMannı ülkemi7.de savunmaktan karınan bir cemiretin iiyelerine dağıtarağı tnaddî olanaklar, ne olursa olsun dcğcr taşımaz. Kaldı ki. çağımızd» çalışanlann ve çalıstıranUnn maddî dunımlanyla ilciii sendikalar vardır. Böyle bir ortamda acaba bir basın derneğinin Islevi ne ola? Czerindc clurııp düşünmek ^erekir bu sorunun: ve bfitün Iscilerin uyandığı bir iilkede Gazeteciler Cemiyeti'ni uykuya yatırmak isteğinin aşılmıs olaeağını da unutmamak gereliir. • •* Demirel (»a«taE.fı ı. savfada) Ne olur? Insan Hakları Komisyonu Baş kanı James Fawsett, hafta başında komisyonda görüşülmeye baslsnan Türkiye aleyhindeki Kıbns Rura şikâyetleri ile ilgili dosyanın bundan sonra izleyecegi yol hakkındaki sorulanmıza şu yamtı vermistir: «Şimdi Türk hükümetinin, kendilerine göndereceğimiz tanıi tutanaklanndan meydana gelen rapor hakkındaki yorumlannı bekleyeceğiz. Bunu cevabıru aldıktan sonra da Avrupa Konseyi Bafcanlar Komitesine gönderecegiz. Ankara hükümeti şimdi Kıbns hükümotini tanımak zorunlugu olmadan da bu isteğimize cevap verebiUr elbette. Bakanlar Komitesi bundan sonra ve de Türk hükümetinden cevap alınmadığı takdirde daha ileri bir dönemde, raporu yayınlatmak karannı alabilir. Bunun için 2/3 çogunluk şarttır. Daha ileri bir safhada da Türkiye'nin Konsey üyeliğinden çıkanlmasınuı iste Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Stavropuios, Avrupa Konsey'nde Türkiye'yi sucladı STR.ASBOIRG Avrupa Konseyi Parlamentosunun dünkü otu rumunda gündemde Kıbns sorunu bulunmadığı halde sözalan Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Karamanlis'in milletvekil lerinden Stavropulos Türk hükümetini suçlamımştır. Vijana ve New York'taki top lumlararası görüşmeîerin çıkma za girmesinden Türkiye'nin sorumlu olduğunu öne silren Stav ropulos, Türklerin bu görüşmelere hiç bir öneri getirmediklerinı, Türk temsilcisinin olumsuz davrandığını iddia etmiştir. Yunan deleges!. Roma ve Brük selde Türk ve Yunan devlet adamlan arasında yapılan görüşmelerin de, yine Türkiye'nin bir öneri getirmemesi nedeniyle sonuç vermedlglni öne siirerek, «Türkiye buna karşı gereksiz ve aşın taleplerde bulunmağa devam etmektedir» demiş ve Senato seçimlerinden sonra da anlaş maya varılması yolunda bir değişiklik beklenemeyecgini iddia etmiştir. Stavropulostan sonra söz alan Alman Sosyalistlerinden Kurt Mattick de Kıbns sorununa değinerek, «Yunan meslekdaşlarımın hiddetini anlayışla karşüamama rağmen. onların da Türk hükümetinin zaaflarını anlayışla karşılamalannı temenni ediyo rum» demiştir. Mattick aynca, Kıbns sorununun NATO ailesi içinde önümilzdeki kış toplantılarında çözülmesi gerektiğini de iddia etmiştir. Yunan Parlamenteri Stavropulos'a cevap veren CGP milletvekili Hasan Tosyalı, Viyana ve New York'taki toplumlararası görüşmelerin çıkmaza girmesinden Klerides'in sorumlu olduğu nu, ve bu olaylann dünyaya yan lış yansıtıldığını söylemiştir. Kim yaıancı Ecevü . Sellpfyan'dan, görevinden aluup sonra DıyarDakır a surulen iıcaret üa kanlıgı eskı müsteşanndan söz etmış sözü Demirel in dogru söy lemediğine getirerek söyle öevam etmiştir: cıDemirel bana yalancı deci. Ben de ona derim ki: Ben, yalancılığı belgelere bağlanmıs kişinin sözü üe yalancs olmam, daha siyasete atılırken, yalan s>öylemiş, mason defilim demi\ masonlugu belgelerle saptanmıs bir kişidir SUleyman Demirel.» Hangi tarihte ötc yandan Kıbns konusundaki topiumlararası görüşmeleruı Kıbns sorununun BM Genel Kurulunda ele alınmasmdan önco başlamasına olanak bulunmadığı yetkili kaynaklar taraimdan ifade edılmiştir BM Genel Kurulu Kıbns soronur.u en erken kasım ayının başî?.rır.da ele alacaktır. BM Genel Selcretennin Kıbrıs'îaki özel temsilcisi Brian Urhart'ın Rum temsilcisi Glafkos Klerides'e toplumlar arası görüş melerin Kıbrış sorununun BM Genel Kurulunda ele almmasından önce başlayamayacağını büdirdigi öğrenilmiştir. Kıbns meselesinin BM Genel Kurulunda ele alınması Makarios ycnetimi tarafından istenmiştı. Bu durııma göre, Kıbns'ta toplumlararası görüşmeierin aralık ayı başından önce başlamasına ihtimal verümemektedir. Ağır konuşmak Atinanın umudu Çocnklar Insandır (Ba?Urafı 4. sayfada) layan kumlan. Boynu uzamıştı adamın, upuzun sünmüştü acıyla, yorgunlukla. Boynu görünüyordu hep, kınşmıs. Metin onun durmadan boynuna söSUyordu. Bir kadın geçtl yanımısdan, önüne geçti ona da sögdü. Kadın o biçim kadınlardandı. Aşagıdaki gazlnoda çalıştıfını ben biliyordum, meger Metin de biliyormuş. Ona ağza altnmaz küfürler savurdu. Kadın Metine baktı baktı, burun kıvırdı: «Haydi oradan aç köpek,» dedi. «Aclık basına vurmuş agabey,» dedl, bana da dönüp «AçIik bu itin başına vurmuş da no yapacağını bilmiyor. Hayffl oradan aç köpek, sen karmnı doyur. Bak nasıl kuzu gibi olursun.j Yüriidü gitü. Arkasından Metüı daha beter, daha duyulmamış küfürlerle söğdü. Kadm uzaklaşmış gltmlşken goriye döndü, güldü tepeden: «Şimdi yanına gelirsem aç kudurmuş köpek bir bacagına basar, çoyle seni ikiye ayınnın. Sen de beni mi buldun söğecek?» Bir anda kadmm gülüşü öfkeye çevrilmişti, korktum bir olav çıkacak, diye, Kadının öfkesi Metinin sesini bir an için kıstı.. Sonra söğmelerini sürdürdü Maf in. Sesi gittikçe iniyor, Metin pittikçe durgunlaşıyordu. Sonuıırta sayıklar gibi kısık bir sesle konuşmağa başladı. Ne konuştutM anlaşılmıyordu. Sanıyorum ki, irsn de bu arada. Allah ne verdiy?9 payımı Metinden aldım. Bana (iyle geliyor. Metin konuşmayı i;esince, yüzüme bir süre bakaraadı, oradan anladım ki ben de bu arada kalayı yemişim. Ya da kendi şahsıma söğdüğünü duydum da aldıramamazlıgı kendime yediremedim de duymamışçılığa' vurdıım. Belki de bu. Ne yapayım, bu kudurmuş herifle bir de ben mi hır çıkarayım, çıkarayım da canına okuyayun. Hazır bana güvenmlşken. Ter içinde kalrruş, kayanın üstüne çöktü. Eli ayağı, bütün bedeni seğirmeler, titremeler içinde. Bana döndil. sert: «Kusura kalma,» dedi. «Sana bir sözüm yok. Şimdiye kadar, ben bulaşmadan, ilk olaraktandtr ki, sen geldin bana merhaba, dedin. Ben de sana ne güzel davranclım de»« mi?» «Bana bir şey yapmadın Rl sen.» «Yaptım yaptım ya kusura kalma. Insanoğlu nankördür. Sen b'.na npsıl davrandın, ben sana ıiG kasıhk verdim.» KonuştuKça özür diledıkçe ütreır.esı dumyordu. öte yandan iiNew York Timess gazetesinin Atma muhabirinin bildirdiğine göre, Karamanlis hükümeti, Türkiye'ye uygulanmakta olan ABD silâh ambargosunun kısıtlı olarak kalkmaşından sonra Kıbns çıkmazının cözümleneceemi umut etmektedir. Bu konuda bir resmi yetkili şöyle konuşmuştur: «Karamanlis'in ülkenin ekonomık ve sosyal sonmlan ile uğraşabilmesi için herşeyden önce Kıtans çıkmazından kurtulması şarttır. Karamanlis, silân ambargosunun kısıtlı olarak kalkmasından sonra, Türk hükümetinir. tutumunu vumuşatacağını uınut etmektedir.» ABD'den peşin parayla satın alınan askeri malzeme yola çıkarıldı ANKARA, (ANKA) Ambargonun kısmen kaldınlmasıyla Amerika Birleşik Devietlerinden parası peşin ödenmiş 185 milyon dolarlık askeri maizemenin yola çıkarılmaya başlandığı, ancak önümüzdeki 2 ay içinde başka askeri malzeme gönderilmesine imkân olmadığı belirtilmektedir. Yeni bir parti silâh yardımı ise, Başkan Ford'un 60 gün sonra, ABD Kongresi'ne haşhaş konusunda verecegi bilgiye bağlı bulunmaktadır. Bu bilgi Kongreyi tatmin ettiği takdirde, ABD, peşin parayla Türkiye'ye bir parti silâh daha verebilecektir. ABD Kongresi'nin kararını sadece haş haş konusunda tatmin olmak değü, Türkiye'nin Kıbns konusunda vermesi istenen bir takım tavizleri de etkileyecektir. Bu durum ise. Ankara siyasal çovrelerinde Türkiye'nin hükümranlık haklanna müdahale olarai değerlendirilmekte, ABD'nin şartlı ambargo kaldırımı önerisinin kabul edilmesi eleştirilmektedir. Sİ yasal çevreler, esasen, ABD'nin çartlı silah sevkinin kesinlikle bir «Yardım» anlamı taşımadıfını, Türkiye'nin parasmı peşin ödeyerek bu Ulkeden silâh satın alması niteliğinde olduğunu, böy le bir ticari üişkl icin hükümran lık haklanna müdahalenin kabul edilmesinin yersizliğini belirtmektedirler. Sovyet teknisyenleri Kıbns Rum basını pek yakında adaya Sovyet teknisyenleri geleceğini blldirmektedir. Lefkoşe'de yaymlanan solcu Tanea ile Anayennisis gazeteleri. bir süre önce Moskova'da imzilanarı anlaşma çerçevesinde Kıbns'a gelmelerl beklenen Sovyet teknisyenlerinin hangi dallarda çalışacaklarını açıklamamışlardır. Bu arada Sovyet Rusya'dnn sonra Federal Almanya'nın da Kıbns Rumlarına kredi vereceği bildirilmektedir. Makarios'un görüşlerini yansıtan Fileieflheros pazetesine göre. Almanya. Kıbns Rumlarına 18 milyon mark tutarında kredl açacaktır. Kıbns Türk Feclere Devleti Başkanı Rauf Denktaş. Başpiskopos Makarios'un Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptıfı konuşma ile Kıbns'ı yeniden «Kara Cübbesinin» altına almak istedigini söylemiştir. CHP lideri Ecevit, MHP Genel Başkam Türkeş'in «davaya katılıp dönen herkesi vurun» şeklindeki buyruguna değinirken de şunlan söylemiştir: «Bu bayram kutlama kartı île ilgili konuşmalann ve haberlerin tekzibini bekledim. Hergün meydan meydan bunu bekledim. Tekzip edilmedi. Hepimizin canı eşkiyanın «11ne teslim edilmiş durumdadır. Eiz kendimizi koruruz. Halk bu baskınlarda bızı kurtardı. Ama Türk adaletine bir görev düşüyor. Bayramdan sonra, uma rım ki. Türk adaleti bu cinayet teşvikçisi Başbakan Yardımcısının yakasına yapışacaktır. Buna inaruyorum. Ama asıl suçlu o değildir. Eçkiya ile Mafia ile işbirl'gi yapan Demirel'dir. Bana Ağır konuşuyorsun, bir Baş bnkana böyle ağır konuşulmaz» diyorlar. Ama bir hükümet de bövle olmaz. Demirel. hükümerin başı olduğunu bilmelidir. Ağır konuşmak devleti kardeşlerine soyriur'maktan çok daha hafif. tir. Ben, meydan meydan. şehir şehir konuşmaya de^•am edeceğim.» Ortaokul ve Lise (Btutarari I Mvfada) siz olduğunu, böylesine kısa bir öğrenim süresinin bir bölüm derslerin okutulamaması yanında öğrencinin başansı Uzermde de çok olumsuz etkileri olduğunu soylemişlerdir. Milli Eğitim Bakanügının 9 eylül 1974 tarihinde yürürlüğe gi ren 11108 sayılı genelgesine göre hazırlanan yıllık çalışma takviminde, orta dereceli okullann eylülün ilk pazartesi günü ftğrenime başlamalan gerekmektedir. Bu yönetmeUJe göre ders yan yılı tatili 29 aralık 11 ocak, derslerin kesümesi 21 mayıs, öğretmenler kurulu toplantısı 24 26 mayıs, bütünleme kurslan 28 mayıs 24 haziran, bütünleme smavlan ve ögretmenler kurulu toplantısı İse 23 haziran 10 tem muz tarihlerinde yapılacaktır. Ancak MilU Cephe Hükümeti bir seçim tavizi olarak eylül aymda ek bir sınav hakkı tanıyınca, orta dereceli okullann yeni ders yılroa 1 eylül pazartesi günü baslamalan olasüığı kalmamıştır. MilU Eğitim Bakanhğı daha sonra ek bir genelge ile, Seker Bayramırun yatanlıgmı söz konusu ederek orta dereceli okullann yeni ders yılına başlama tarihlerini, bayram ertesi ü ekim pinune ertelemlşUr. Böylece 19751976 öğrenim yılında S haftalık bir eksilme olunca, hafta sonlan ve bayramlann fazlalıgı nedeni ile zaten programlann uygulanmasında yetersız olan Ogrenim suresi, çok cidd! sonmlan getirecek biçimde kısalmıstır. rencinin bir üst smıfa geçmesini sağlamak gibi bir yarar getirirken, tüm öğrencilerin yeni ders yılında 5 haftalık ögrenim kayıplanna ve gerçekte daha büyük basarısızlıklanna neden olmuştur. Aynca yönetmeliklerde öğrencl ve eğitim lehine de olsa zamansız ve sık sık yapılan her degişiklüc, öğrencinin ve eğitimln zaranna olmaktadır.» Millî Eğitim Bakanhğı, halen orta öğretimde 1 milyon 209 bin T97 öğrencinin okuduğunu bildirmiştir. Bu öğrencilerin 899 bin 117'si üselerde. 310 bin 680'i ortaokullarda öğrenim görmektedir. Bu ders yılında orta dereceli okullardaki öğrenci sayısmın 1.5 rnilyonu asmasuun beklendigi be lirtürnistlr. Bu kafayla Eskiden Türkeş'in hukümette olmayı riiyasında göremeyeciğini, ancak Demirel'in Başbakan olabilmek için onu Ba>=bakan Yar d?mcısı yaptığını belirten Ecevit. şöyle devp.m etmiştir: •Demirel. Ren bir polis müdürünü değistiremedikten sonrn Başbakanlıktan ne anlanm» diyor. Geçen yıl bte hükümet ol cluÇumuz ramah bir tek vali, bir t°k kaymakam, b>r tek polis değistirmedik. Onlarla memleke ti barış içinde idare ettik. Danıştay, Demirel'in kararlannı bo zııyor. O, hırsızı koruyan, eşkiyayı koruyan bir polisi sürse, Danıştay, karannı niye durdursun. Demirel kızıyor polise «Bun lar benim eşkiyam, nasıl yaka larsın bunlan?. diyor. Demirel, bu kafayla giderse. sadece Dan:şt3.vı değil, bütün halkı karsısmda bulacaktır.» Ecevit. «Demirel'in .Yag bulamayan bana gelsin» sözüne değinerek, «Sayın Demirel, bakkallıkla Basbakanlıgı birbirine karıstınyor. demiş, sözlerini şöyle tamamlamıstır: ^Türkiye'yi Demirel yönetimlnds büyük sıkıntılar beklemektedir. Türkiye dışa bagımlılıktarı kjrtulmadıkca bu sıkıntılar devam edecektir.» Seçim 75 (Bastarad S. sayfada) MHP'de durum MHP, îstanbul'a senatör adayı bulmak için avcunu Adana'ya at mıçtır. Adana Tıp Fakültesl öğ retim Uyelerinden Prof. Dr. Recep Doksati senatör adayı olarak göstermistir. MHP Istanbul örgütü de MSP gibi oylannı korumalt istemektedlr. Bunun İçin Bozkurtlan seferber etmiştir. Bozkurtlar aldıklan taktlkle çalış malannı sürdUrmektedir. Düzen lenen toplantılara bakıhrsa MHP ye karşı ilgi zayıflamıştır. Açık hava toplantılan en fazla 500600 kişi Ue yapılmaktadır. Bunlann yansı da toplantıya katılan Boz kurtlar olmaktadır. CGP Istanbul'da seçlme katürnamaktadır. AP adayı Faik Türün'ü destekleme karan almış tır. Ancak bu karar örgütün da ğılmasma yol açmıştır. Bilindiği gibi CGP'nln tabanını eski CHP' lüer teşMl etmektedir. Parti Ge nel Başkanı Turhan Feyzloğlu tarafından alınan bu karar, çığ gibi lstifalan Ankara'ya ulaştırmıstır. CGP'den aynlanlar tCep he namı altında vatandaşlarımızı ve gençlerimizi karşı karşıya ge tirerek, hlç yoktan bir düşmanlık ortamı yaratan, partizanca idare ye keyfi tayinlerle devlete, demokrasiye, Atatürk ükelerine karşı gelen anlayış karşısında bu rada dıırmamız yersiz olur» demektedirler. Bu görüşle de yine CHP saflanna gitmede birbirleri ile yanş halindedirler. En az istifa dilekçesinde 200 imza yer almaktadır. Durum böyle olunca CGP'nin 28.728 oyunun çoğunlu ğunun nereye kayacağını tahmin etmemek zor de*ildir. MSPii üç (Baştarafı 1. sayfada) in amcasının oglu Burhan Oncel kolundan tabanca kurşunu, Cemil Ufacık da taşla başından ya ralanmıştır. Üç mületvekili ile beraberindeki MSP'liler önce Gökiü kasabaşmda konuşmuşlar, öğle namazını kıldıktan sonra Saylakkaya köyüne gitmişlerdir. Burada bazı yaşlı kişiler, milletvekülerine, bir grup gencin kendilerine karşı gösteride bulunacaklanru bildirmişlerdir. Mületvekilleri lse, bu köyde konuşmadan yollanna devam edeceklerini bildirmişlerdir. Ancak beşcltı araçtan oluşan MSP konvoyu, köyden çıkarken protesto gösterileri arasında saldınya uğramıştır. Olay sırasında, araçlardan bazılan tahrip edilmiştir. MSP'li mületvekilleri olaydan sonra, yaptıkları açıklamada kendilerine bir kadının arkasmda siper alan bir kişinin öldürme niyetiyle ateş açtıgmı anlatmışlar ve köyde bir tertibe uğradıklannı söylemişlerdi. Olaya Savcılık elkoymuş. yaralılar Gaziantep Devlet Hastanesine kaldınlrmştır. Denktaşın cevabı Kıbns Rum Sosyalist Partisi (EDEK) Baskam ve Başpiskopos Makarios'un özel doktoru Vasos Lisaridis, ise Türkiye'ye Amerikan silâh ambargosunun kaldırılmasının Kıbns sorununun çözümünü kolaylaştırmıyacağıru söylemiştir. fiaıabük (Baştarafı 1. sayfada) lermesinln bağlantüannın üstünde îiyatlarla ithalât yaptırmıştır. Demirel BaşkanUgındafci MC Hükümeti, bu yıl bir yandan b:>| day rekoltesinin yüksek olduâu nu iddia etmektedir. Diğer yandan da MC Hükümeti. bu jü yurt dışmdan önemli miktarda buğdsy ithalâtına izin vermiştir. Ortadaki bu çelişkij'i, MC Hükümeti, daha önceden buğday ithalâtı ile ilgili bağlantı yapüması ile açık lamıştır. Ancak MC Hükümeti, Toprak Mahsulleri Ofisi"nln ithal edeceği buğdayda sürdürdüğü mantığı, demir çelik alanında terk ?t> mektedir. MC Hükümeti, Kambük tşletmelerinin yapmış oldu^ı ve 720 bin tonluk ucuz fiyatiı kü tük ithal bağlantüannın ancak al tı bin tonluk bölümünün yapılnıa sına izin vermiştir. Diğer ithalât için gerekli döviz transferine mü saade edilmemiştir. MC Hükümeti, kamu girişiminin ithalâtını önl erken özel kesimin ve özel kesimde demir gelikle ilgili olmayan. orneğin otomobil galerisi sahiplerınin demir çelik ithalâtı yapması ıçm gerekli döviz transferini yapmıştır. Türkiye ekonomisinin ihtiyaç larının çok Ustündekl bu ithalât stokunu eritmek için ıhracatta vergi iadesi yollarını denemekte dir. Demirel BaşkanlıgmdaM MC Kükümeti Bakan ve yetkililerı, bu durum ortaya çıkınca, kamu girişimlerinin ileri sürüldügü gi bi daha önceden ithalât bağlantısı yapmadığmı iddia etmektedir. Oysa Türkiye Demir Çelik İşletmeleri, depolanndaki ithalât bağlantılannın dökümüne göre 3 aralık 1974 ile 11 nisan 1975 günleri arasında 34 partide 720 bin ton tutannda anlaşma yapmış bulunmaktadır. Aynı dökümde profil tcöşebent türünden 11 bin 500 tonluk ve pik türünden de 115 bin tonluk sıpariş gösterilmektedir. MC Hükümeti, 10 bin tonluk pikin dı şında bunlara da izin vermer.nsti.. Bunun jerine özel kesimcle ve çoğunluğu demir çelik ku'lanmayan fi"maların çok yüksek kârlır elde etraesine imkân veren bir politiiıa izlenrniştir. ZAYİ Lise diploraamı kaybe'.imı. Hükümsiizrîür. Mustafa DURMAZ Cumhuriyet V9J8 Hesapsız tâviz Eğittaıciler, orta dereceli okullann büyük çoğunluğunda iluli ögretim ve sınıflann çok kalabalık olduğuna deginerek özetle şu açıklamayı yapmaktadırlar: «Oğretim yılının tam olarak uygulanması hallnde bile, sınıflann kalabalıklığı ve üdli ögretim nedeni ile ders programlan tam olarak uygulanamamalrta, özelllkle ögrenciyi meslege yöneltecelf seçmeli dersler en dar ölçüler içinde yapılabilmektedir. Haftada 48 saat olması gereken seçmeli dersler. hemen hemen tüm okullarda 4 saat olarak uygulanmaktadır. Zorunlu derslerin tüm konulan ise işlenememektedir. Eylül sınav hakln veril mesi ile ertelenen ders yılı başlama tarihi ile ögrenim süresinda meydana gelen S haftalık gecikme ıse, bütün dersierde proftramlann uygulanmasını olanaksız hale getirmiştir. Ders yılının yaz sonunda yeni bir genelge ile uzatüması halinde ise, bütünleme kurslan ve smavmın yaz aylannı doldurması ve üniversite giriş smavının yeni ders yılına yetişebılecek bir tarihte yapılamaması sorunlannı birlikte getirmektedir. Politik tavi* olarak verilen eylül ayındaki eic sınav hakkı. eörünürde daha far.la öğ I P Bursa (BasUrafı l. mvfa<U) ile ortaklık kurmakla suçladıgı saptanmıştır. Deniz Gezmis. Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ı ölüm cezalanna çarptıran gerekçeli karann 10 ve 11. sayfasında: •Ekonomik sıkıntı, poJltik tutarsızhk, 26 milyonluk birader yol suzluğu söylenti \e çalkantılannın ve şayialannın gün ışığına çıkması yolundaki çabalann bal talanması, engellenmesi yolundaki ayak oyunları elestirildikten sonra .Pf sınıf çelişkilert. sosral adalet ükelerini zedeleyici intiba ve kanaatı yaratan Sellefyan ortaklıklan ve bu konuda adalet ci hazanı şaibe altmda kalması ve kitlesel öfkeyi tahrik eden emek siz kazanç, vurgun ve devlet eliy le fert zengin etmek politikası. r.m yürütücüsü olarak nitelenmektedir.» Başkan Tuğgeneral A Elverdi H ile birlikte. hakim albay Ahmet Tetik ve hakim yarbay Mehmet Turan tarafından imzalanan gerekçeli kararda, 1961 Anayasası da övülmekte ve 27 Mayıs devrimiyle birlikte 1961 Anayasasının «devrim çığın» açtığı belirtilmek tedir. Karann bu bölümü aynen şöyledir: «Ar.ayasanın getirdiği yeni müesseseler ve kitlevi baskı gruplan ve sosyolojik kavramlar la ulusumuzun hayatında ve kişilerin yaşantısında gerçekten bir (devrim ç:ğın> olmuştur.» Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile ilgili hükümden sonra, DevGenç da^asında da yüzlerce kişiyi cezalandırmış bulunan Ali Elverdi'nin verdiği kararlann öne'nlice bir bölümü henüz Askeri Yargıtayda sonuç lanmamıştır. Ali Elverdi emekliye aynldıktan bir süre sonra, Adalet Partisine girerken yaptığı konuşmada, «AP iktidarda bulunduğu yıllsrda Türk milletine planlı kalkınma meyanmda bü^ük hizmetler götürmüs ve büyük eserler vermiştir» demiştir. Giriş töreninde Demirel tarafından «Elverdi, hizmet gördüğü sürece devlete ve millete sadakatin en güzel örreklerini vermi=tin> diyerek r>a!en Elverdi, bir süre önce bir çiftlik satın alarak mernleketi olan Bursa'ya yerleşmiş ve ö:ı seçimlere girerek, partisinin adayian arasmda birinci sırayı almıştır. Le Monde (Bastarafı 1. sayfada) çimler 12 Eklm'de yapılacaktır. Eğer Kcngre Türkiye'ye karşı uygulanmakta olan silâh arnbargosunda ısrar etseydi, Türkiye'de seçim kampanyası büyük bir Amerikan aleyhtarlığı içinde geçecek ve iki ülke arasındaki ilişkiler düzelemeyecek biçimde bo zulacaktı. Ambargodan ötürü Washington'a karşı zaten sert tepki duyan Türk kamuoyu kar şısında Başbakan Demirei'in ABD ile ilişkileri kopartmaktan başka çaresi kalmayacaktı. Oysa kongrenin son karan her ne kadar ambargoyu tamarnen kaldırmamışsa da Ankara tarafmdan ABD'nin iji niyet jesti olarak kabul edilmiş, böylece ABD üsleri konusunda iki ülke arasında görüşmelerin tekrar başlaması olanağı doğmuştur. Bu görüşmeler Demirel hükümeti tarafından temmuz ayından beri «Dondurulmuştu.» Kongrenin ambargoyn kısmen kaldırmasında rol oynayan diğer bir etken de Türkiye'deki ABD üsleridir. Başkan Ford'dan CIA şefi Bay Colby'ye kadar tüm ABD yetkihleri Türkiye'deki ABD Uslerinin gerek Amerika'nın gerekse Atlantik ittifakının güvenliği açısından hayati olduğunu süıekli tekrarlamışlardır. Bu üsler sadece NATO'nun ileri mevzileri olarak değil. aynı zamanda Sovyetler Birliğini gözetleme istasyonlan olarak da hayau öneme sahiptirler. Türkiye şimdi, elindeki kozun değenni daha iyi anlamıstır ve bu noktayı kıışkusuz gerektiğinde anımşayacaktır. KAYIP 73:064 \ o l u şofür ehliyetimi kaybettim. Hükümsuzdür. SUNGLR SAVRAN Cumhuriyet 7a39 Başbakan (H»."ft••.'• ' sayfada) rumsuzluk ve yOacüıktır» öeıuis ür. Demirel, işçi haklanrun temlna tının nürriyetçı demokrasi oldugunu, AP'nin Türk işçisine değef lı hızmetler yaptığını, CHP'nin işçiyi, ışj'erini tahribe teşvık ettiğini iddia ederek «Türk işçisl eic rr.ek yediği müesseseyi koruyacak tır. CHP Türk ışçisini ekmek yeciıği müesseseyi tahribe teşvils eöer. Üretimi azaltmaya teşvik eder. îşyeri huzursuzluğuna teş\ik eder» demiştir. Aslında Marksizmden esinlenmeyen sol düşüncenin mümkün olamayacağını da sözlerine ekleyen Demirel. CHP'nin solcu kad rosunun kendilerini ne kadar gız lemeye çalışırlarsa çalışsmlar, sınıl kavgacısı olduklarını öne sür müş, AP'nin İşçi haklannın savu nucusu olduğunu beürtmiştir. Y A R I N: INIETİN'LE ARKADAŞ OLUYORUZ TBP 1973 seçimlerinde tstanbul'da 15 bin 155 oy alan Türkiye Birlik Partisi Ibrahim Kemil Karaman la secime katılmaktadır. Karaman da seçilmeyeceğini bilmektedir. Onun da zihninde gelecek milletvekiU seçimi vatmaktadır. Kötümser tahminle 100 bin oy beklemektedir. Bakalım umduğu nu bulacak mı? lstanbul"un bir de bağımsız se natör adayı bulunmaktadır. Bu bağımsız aday. tüccar Kaya Şahinoğlu'dur. Şahinoğlu. her seçimde bağımsızlığı tercih etmek te bir kaç yü^ oyla bu yanşı ta mamlamaktadır. TEKÇE TOPRAĞA VERiLDi Atatürk'ün Muhafız Ta'ouru Kon:utanı emekli Tümgeneral İsmai! Hakkı Tekçe'r.in cenazesi dün ^ğle naınazından sonra Şişli CaTiiinden askeri törenle kaldırılarak Zincirlikujna Mezarlığında toprağa verilmiştir. Merhum Tümgeneral İsmail Hakkı Tekçe'nin Şişli Camiinde iüzenlenen cenaze töreninde, Cumhurbaşkanı adma Muhafız 41ay Komutanı Albay Abdullah Erkun, Cumhuriyet Senatosu Baş kanı Tekin Arıburun, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Adnan Frsöz, yüksek rütbsli subaylar, mer tıumun aüesi ile silâh arkadaşları hazır bulunmuşlardır. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk, Başbakan Süleyman Demirel ve bazı siyasi parti liderleri çelenk göndermişlerciir. «Yannlar hepimizin» Demirel'in Bartın'daki konuşması sırasında, ellerinde CHP bayrağı ve «Yöneticüerimizi seçrr.e özgürlüğü istiyoruz» yazüı bir r.âma taşıyan bir grup CHPli devamlı olarak «Bağımsız Türkiye» diye tempo tutmuş, Demirel'i dinleyen kalabahk ise, «Komünist Isr Moskovaya» ve «Miliiyetçi Türkİ5'e)> diye karşıiık vermiştir. Bu arada bazı yerlerde CHPIilerin «Yannlar Bizim» adlı parçayı söylemeleri üzerine Demirel «Yannlar sizin değil, hepimizindir. Biz, iyiiiğin mümessüiyiz. Şcrrin adamlan cleğüiz» şeklinde konujmuştur. bamya (Rektaş: 1572 /J21) îstanbul seçiminin sonucu bellidir. CHP adayı Prof. Besim Üstunel, senatör seçilecektir. Prof. Üstünel vatandaşı sandık başına çağırmakta ve şöyle konuşmak tadır: «tstanbul secimi. ülke yönetimini, çag dışı kalmış, turucu gtlç lerin faşizm özentflerinin elinden kurtanp, ilericl, devrimci ve halk çı bir siyasal partiye devretmenm yani Ecevit'i iktidara getirmenin gerekliliğini ortaya koymuş olacaktır.» Y A R I X : IRektaş: 1572; Iü22) ANKARA KONTA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle