18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GUNEY VİETNAM'DA YENI YUNt ı ııvı; n«ııv., BİÜNÇLENMESİ İÇİN EĞİTİMDEN GEÇİRİYOR • Ulusal Kurtultış Cephesl büyük kentlerdeki f azla nüfusun kırsal alanlara kaydırılmasına öncelik tanıyor. Saygon ken.ti.nin nüfusunun 4 milyondan, 1,5 milyona indirilmesi plânlandı. r ÜLKENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI TÜMÜYLE FRANSATIA YAYIMLANAN AYLIK LE MONDE DIPLOMATİOUE GAZETESİ. GÜNEY VİETNAM'DA ULUSAL KCRTTJLUŞ T>n! Victııam hüküıreti halk'n bilinçlendirümesinde Bzellikle çocuklar. v üzerinde büyük bir tUizlikle duruyor. Anadolu Ajansı Genel Müdürü, hakkındaki haber kasıtlı bir düşünceye dayanıyor Bu sütundaki okudum. Benım Helsinkl mahreçli bir yazımi b&hane ederek; hemen hükmü yapıştırıvermişsiniz «Atiılâ Onvık'un haberlerine güvenilmez» diye... îyi amma sayın gazeteniıln o güvenilmez haberlerin hemen hepsinı, allıpullu baş lıklarla, herade kendisine malederek, kullanmış olmasına ne buyrulur acaba? DoJ rusu merak ettim. Bu tenakuzu nasü izah edeceksiniz? Atillâ ONXK Anadolu Ajansı Gencl Müdürfi "FRANSA DEVLET BAŞKANI'NI MOSKOVAYA KAVGA ETMEK İÇİN ÇAĞIRMAD1K,, • General De Gaulle'den sonra Sovyet Fransız ilişkilerînde bîr «soğıuna> görenler. <Ruslar Giscard'ın gezisinin büyük bîr bölümünü turistik yaptılar» diyorlar Kosta DAPONTE PARtS Fransa Cumhurbajkanı Valery Giscard d'Estamg'ın Moskovadan dönüşüne iki gün kala, iktidar ile muhalefetin sosyalist liderleri arasında düzenlenen bir açık oturutnda, Mitterrand'a «Moskova'ya, Moskova'ya» diye bağnldığı duyuldu. Sosyalist Partisinin lideri, b:r sirk ortamı içinde yapılan bu olaylı toplantıda, •İktidar çoğunlugunun lideri olan Devlet Başkanı'nın bu arada Lenin'in anıtına çelenk koyduğunu ve Sovyet liderleriyle görüşmeler yaprıjSını» hatırlatırken, Giscard da Kiev'deki turistik gezisinden Moskova'ya dönüyordu. Dışişleri, .Maliye ve Sanayi Bakanlan'yla birlikte Sovyetler Birliği'ne resmi ziyaret ve görüşmeler için gitmiş olan Giscard. gezi programının beklenmedik bir biçimde degi^tirilmesi üzerine olumsuz spekülasyonlarla «Kremlin'de bir esrar havası» estirdikten sonra dün akşam Brejnev'le önemli anlaşmalar imzalayacaktı. DEĞİŞTİR1LİYOR lar yeni bir yan kollektiî sistemle çahşmaya başlamıştır. Bu bölgelerde kendine özgü kollektil çifüikler Jcurulmustur. Bu çift likîerde çalışma kollektif. mülkıvet ise birevseldir. Her ailer.in kendine aynlmış bir topragj vardır anıa b'.ı topraklr.r 10 ıli 2C aileden aluşan ve TO diye tanımlanan hücreler düz«yinde yönetiimektedir. (Dı? Haberler Serrlsi) KÎN ZAFERÎNDEN SONF.AKI GELISMELERİ ŞÖYLE ANLATIYOR: KUVVETLERİ işsiriftre kanal açmak, yol ve sos yal konutlar j'apmak üzere bogaz tokiuguna iş vermiştir. Ancak yeni kurulan bu alanlara yerieşmek için bu i$çi!ere öncelik tanımıştır. Bu yeni alan Tiyö rejlml teslim olduktan gonra, TJIıısal Kurtuluş Cepnesi. halkm kendi kendini koruyabileceğir.e inandığı için polis örgüttinü kaldırmaya karar vermtşür. Kırmızı kolluklu öğrenciler trafiği idare etrr.şye, diğerleri de omuzlannda tüfekle devriye gezmeye başlamıştır. Devrimci komiteler yönetimindeki mahalle ve köylerin güvenliğini sağlayan bu gençlere «Süâhlı Halk Kuvvetleri» adı venniştir. Vie'nam'da Gecici DevTİm Hükümeti zatere ulaştıktan sonra: gerici unsurlar bir takım cinayetler işlemiş, direnmeye kalkmış ve saklanan silâhlar ele geçmiştir. Bu durum karşısında, devrimcl komiteler güvenlik soruıü2n ile bizzat uğraşmak zorunda kalmışnr. Devrım Hükümeti'nin ilk an»cı, ulusça bir banşma ve kardeşlik dönemine gırılmesini sağ'jamak O;m'jşU:r. Bu amaca ;üaştnak için de, önce beyinleri iyice yıkanmış olan Tiyö taraftılarma içinde bulundukları yanlışlıgı anlatmak gerekmiştir. Bu ne denle önce Tiyö'nün memur, subay ve askerlerlni sonra da halkı yeniden bir egitimden geeirmek kpçımlmaz olmuştur. B'J eğitimde Amerikan emperyalızminin ne olduğu, halka ne kadar zarar verdigi bir bir anlatılrmstir. Küçük yaştakilere bir aylık bir staj uygulanırken eskl Tiyö subaylan ile gericilikte inatla direnenler için üç yıla kadar uza nsn bir eğltim süresl uygun görülmüştür. Eğitimleri yürüten oğretmenler, Ulusal Kurtuluş Cephesi üyesi iseler halkın bilinçlenmesi çok süratü olmustur. Ancak bütün egitimleri yürütmeye bu nltelikteîd öğretmenler yetmemiştir. Bu yüzden de çoğu lst«nilen amaca ulaş&mamıştır. Taksim ve Fındıklı polis noktalarına bomba attıkları iddiasıyla gözattına alınan 23 kişiden 18'ini savcılık serbest bıraktı Taksim ve Fındıklı polis noktası ile Fındıklı'da bir banka şubesine atılan bomba olayı ile ilgili operasyon sonucu Siyasi Polis taralından gözaltına alman 23 kişiden 18'i dün akşara Istanbul Cumhuriyet Savcılıgı «Toplum Suçlar Bürosu»nca serbest oırakılmıştır. «Toplum Suçlar Bürosu» Savcısı Gülay Büyüközden, Yılmaz Çeük, Satılmış Turan, Rıfat Işık ve Kerim Yöu adındaki beş sanıjîı ise Istanbul Devlet Güveniik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı na gönderilmek uzere Siyasi pohs« teslim etmiştir. îçinde bulunduğumuz hafla baçmda gece Takstm meydanmdaki polis noktası bir gün sonra da Fındıkhdaki Polis noktası ile yakımndaki bir banka şuoesine patlayıcı madde atürmştı. Emniyet Müuürlüğü Birincl Şube çarşamüa giinü bu olayiar nedeniyle Devrimci Gençlik Birliği, Mecidiyekoy Halk Birliği ile Haliç Halk Birliğirü basmış ve buralarda bulduğu 23 kişiyi göz altuıa almıştı. Basılan birliklerde ele geçen pankartlar ve diğer eşya ile 23 sanık. bir poiis otobüsü ile dün akşam Adliye Sarayına getirüTniştir. Toplum Polisi ve Emniyet Birinci Şube Poiislerinin kordonu altında sanüclar polis otobüsü içinde bekleüîirken «Toplum Suç'.ar Bürosu» savcısı polisin getirdigi dosya üzerinde inceleme yapmıştır. Savcı bu inceleme sonunda t'lm sanıklan makamma getirtmiş ve teker teker sorgularını yapmıştır. Sanıklann sorgusu bittikten sonra savcı görevsizlik karan verdiği bes sanıgın adını sayarak diğer on sekiz sanıgm serbest bırakıldıklannı yüzlerine karşı söylemiştir. Polis serbest bırakıian sanıklan savcılığa getirdikleri ?ibi clkametgâha rapten serbest bırakıldmız» diyerek Adliye Sarayı önündeki otobüse bindirmiştir. Bu sırada samklann «Bu ne. biçim serbest bırakılmak» dediideri duyulmuştur. Bir polis yetklllsl samklann ikametgâhları alındıktan sonra yolda serbest bırakılacağıru bildirmistir. I i Sosyalist Partinin komünistleri hükümetten uzaklaştırma çabası faşizmin işine yarar /f Portekiz'da Sosyalistier ile Komünistler MAURİCE DOT.RGER (Le Monde) cak gerçek bir uzlaşma olacaktir. Artık, bu partiler de anlamış olmalılardır ki, bir partinin gücü yalnız seçımlerde aldıfcı oy ile değıl örgütlenme ve topluiukları harekete geçirme yeteneğiyle de ölçülmektedir. Por'ekiz'dekl son geüşmeler düşüncelerde bir soru oluşturuyor: Acaba Lizbon'da yeni tip bir işbirliğl mi gerçeklesrneMe? B.ından böyle komünistlsrle go^istler e>!e mf verecekler? Solun bvı iki kesiminin her ramsn birbirine karşı olmarlıfe bîrbirleriyle c*atısmad:&ı. işMmelerrie rı!.Tİik*e bir swı? kavrasinı sürdürdüklpri bilinmektedir. Onlar diktatörHVMere kar^i yer?J*ı saviMm'annda da yan yanadırîar. CoSıılrıı dpmokra«ilerde de. 7aman zarr.an psrlamer.to ya da seçim savp.sımı için isbirliSİ vaparlar. Ama çlmdive kadar b.iç bir verd*>, Portekir'd?ki alMncı hükümet dftneminde oldugu glbi komünistler 11e go?i=t!erin bir araya geldüleri gön'imemi'^îr. En büyük engel Çimdilik Portekiz'de demokratik bir gelişme yolundakı en büyük engellerin başmda goşistîer ile komünistlerin işbirligi gelmektedir ve bu sonuncuları bulundukları yerden koparmak Için elden geleni yapmak gerekir. Çünkü söz konusu olan sadece Portekiz'in geleceği degil. ama aynı zamanda tüm Akdeniz Avrupasınm yannıdır. PKP'nin goşistlerle işbirligl, ordunun vs Portekiz ulusunun parçalanma süreci uzadı|ı takdirde sosyalistleri sağın kucagına itecek biçimde. politik kaveanın radikalleşmesl söz konusu olacaktır. Böyle bir gelişme \se yeni Salazarcı'uğın ülkede yerleşmesine, İspanya'da Franco'culufeun güçlenmesine yol açacak, Pa^ ris, Roma ve Atina'da, solun gelişmesini lelee uğratacaktır. Lice'yegiden Korutürk: "Kış gelmeden hiç kimse aç açık çıplak kalmayacak,, LİCE Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Ankara'cian Lice'ye gelerek deprem bolgesinde incelemeler yapmış, sürdürülen çalışmaları yerinde görmüştür. Lice'de yurttaslar taralından büyük sevgi gösterileri ile karşılanan Korutürk, yaptıgı konuşmada, «Karakış gelmeden evvel, burada aç, açık, çıplak hiç kimse bırakılmamak üzere hütriimet ve biz hepimiz elbirliğiyle telâkete uğramış vatandaşlar için çalışmak kararındayız» demiştir. CumhurbAşkam Korutürk, şöy 1B devam etraiştir: «Aradan 40 gün g*çmiştlt. Bursda yaralannızı ne nisbette sar dık, *b günde neler yapıldı. Bun lan. devletin ve hükümetin temsilcilerinden, ondan sonra sizlerin temsilcisi olan muhtarlardar. dinleyeceğim. Emin olunuz kl, bütün yaral*nnızı sarmakta, acılannızı bir derece kadar hafifletmekten ve nihayet kış gelmeden evvel, açta, açıkta hiçbir vatandaşımızı bırakmamak üzere bir asim ve gay ret içersindeyiz. Sizlere en içten dirygularla baş sağlıfî diliyor v« kaybettifimız aziz vatandaslanma Tönrıdaii rah met diliyorum.» Soğuk alg^nhğt Brejnev Giscard görüçmelerinin ertelenmesi aynca cumartesi günkü son buluşmamn da programdan çıkarılması, yorumcu ve gözlemcileri şaşırtmıştı. Brejnev son günkü görüşmelerden önce ise. proğramın alt üst edilmesinin soğuk algınlıfından ileri geldiğini anlattıktan sonra, «Olumlu görüşmeler yapılmıyacaksa Fransa Devlet Başkam'ru Moskova'>a kavga etmek için çağırmazdık; o Parıs'te ben de Moskova'da oturur, dunım eskisi gibi sürdürülürdü" demesi de bazı kaygıları yatıştıracaktı. Moskova'daki Fransız So\*yet görüşmel«rir.i yakmdan izleyen Paris'teki gözlemciler ise. Giscard ile Breinev arasında ilk günkü demeçlerden diplomatik bir olay çıktığını öne süreTek, Fransa Devlet Başkanı'nın «Ideolojik detant» deyiminin Sovyetler'i tedirgin etmiş olacajhnı düşündüler. Bir yorumcuya göre. Giscard, «Ekonomik ve sosyal sistem ayrılıklarının, halklann yapısma ve nesnel verilere baglı oldugunu» belirtmeye çahşmıştı. Buna göre. «Bütün sistemler, uygulandıklan yerlerde haklı gösterilebilece&i gibi. bunlan degistirmeye kalkışmakta bosunad:r.» Bazı yorumcular da Giscard'ı bu tutumundan dolayı. Avrupa'daki sıyasal ve sosyal statukoyu korumak istemekle suçluyorlards. Bazları ise. Helsinki Konferansı'nda alınan yükümlülüklerdeki ar.lamın değiştirilmesi çabasından söz ediyorlar. Buna karşıhk Brejnev yanıtında. «Askersel detantı» vurguluyarak Giscard'ı etkilemeye çahşmıştı. Bilindiği gibt daha Atlantikçi geçinen Giscard Fransa'sı bugüne dek süâh indirimi görüçme ve konferanslarına yü* vermekten çekiniyor. îki varsayım Komünist Part'sinin. foslstlerîe lşbîrtigir>e ?iderkerı yaphV:ları tercih için ikl varsayım ilerl «ürülebilir: Herşeyden Sr>ce bn riavT*ni*ın Silâhh "Kuvvetler Hareketinln son gelismeierinin Rorucnı o\dugu düsun«lebUir. Harefcpt birlik ve R^cUnfl konıdugu süreoc, gelişmelerde hakem rolünü ovnamaktaydı ve Komünist Partisl o dönemde Silabh Kuvvetler Hareketinl kendl çiz^sine dogru çekebilmek İçin örgtite lyice yapısmıstı. Ama artık Sllahlı Kuvvetler hareketinden söz etmek olanak dışıdır ve ordu çözülmeye baslamıstır. Popülist subavlar taban komitelerinin ordu içindekl emirkumanda zincirint yıldınm hızıyla çbzdügünü çok geç görebilmisleTdir. Sosyalistier ne yapar? Portekiz Sosyalist Partisinin (PSP) bu gelişmeyi engelleyecek oîanaklara sahip olduğu söylenebilir. PSP'nin «Halkçı Demokrat» ortağı komünistleri hüktimetten tümüyle uzaklastırarak. yosistlerle bir getto içine hapsetmeyi düşünebilir. Bu doğaldır. Böyle bir girisün sözü geçen bazı liderlerinin de dilediği gibi, ülkeyi otoriter bir sagın yönetünine götürecektir. Ne var ki. «Halkçı Demokratlar» böyle bir girişimi bir süre oylarına gereksinme duydugu Sosyalistler'in katümaması halinde gerçekleştiremezler. I TİYÖ DÖNEMÎNDE EKONOMİNİN so 80'î BAĞTMLI OLDrĞUNDAN, ABD ASKERLERÎNİN GERÎ ÇEKİLMESÎYLE ÜLKE EKONOMİSİ BÜTÜK BİR BOŞLUĞA DÜŞMÜŞ OLDU. ÎŞBİRLÎKÇtIJ2RİN ELİNDEKt BÜYÜK MÎKTARDAKİ ULUSAL SERMAYE tSE DIŞ BANKALARA KAÇIRI1MIŞ DURUMDA... Çözülnıe kime yarat? Bu çöztilme îse Halkçı siîbavların ıhmlı ya da tutucu meslektaylannın durumunu gtiçlendlrmeye baslamıştır. Bu sonuncuların ordudan eeriye ne kalmışsa onun kontrolıınu ellerine geçirmelerini engellemek için en iyi çare. karsraşayı daha da artırmak değil midir? En sor.vmda hiç bir tutarlı sa#lam birlik kalmadı&ınds, Komünist Partisî yeni düzenin Vrunılması tcin çevresinde birlesilecek tek güç dıırumuna Relmeyecek midir? 1917'de Lenin'in stratejisi buydu. Ancak Komünist Partisinln amacının bu olduğu söylenemez, Cunhal'ın örgütü, 1917 Rusyası ile 1975 Portekiî'i arasındakl büyük farkı görmüyor olamaz. Goşistler ile komünistlerin ittlfakı Portekiz halkının yüzde 20'sini oluşturan bir kanat rneydana getirir (PKP seçitnlerde oy lann yüzde 12.53'ünü ortaklan DHH yüzde 4.12'sini goşistler isa yüzde 3,92'sini almışlardtr ki, toplam olarak yüzde 20,92 eder). MARtO SOARES «Dün Kercnsky olmak istemedipnl söylüyordu; »raha bufün Nnske"nhl rolünü ojnadıjnnın fartnnd» mıdır?» Durun>un önemi Sosyalistier, ikinci kez durumu saptayıcı etken rolünciedirler. Bu roUerini, ortaklarını komünistleri hükümetten U2aklaştıracak davranıslarda bulunmaktan kaçmmaya, Cunhal'm brgütüne tabanının da kabul edebilecefei bir yer vermeye lorlama yolunda kulîanabilirler. Komünistleri gosistlerden koparmanın ücreü budur. Sosyalistier durumun önemini kavramışlar mıdır? Dün komünistlerin hükümet* egemen olmalannı önlemek en önemli sorunlanydı. Bugün ise onların hükümetten çekilmelerini önlemek için hakettikleri, lâyık olduklan bir yeri verebilmektir önemli sorun. Soares dün Kerensky olmak istemedigini söylüyordu. Acaba bugün Noske'nin rolünü oynadıgının farkmda mıdır? Ne var kl bu stajlanla tek amaç halkı bilinçlendirmeic de degildir. Bu stajlar sırasında tek :ek herkesin kişüiSi incelenrniş ve devrime zararh olup o\mayacakîan saptanmıştır. Tutuîr:n r.oM?.r ise ciosyalar.arak devrim komitelerine gönderilmiştir. Ancak bu dosyalama olaymın yarüış anlaşılmarnası gerekir. Zinı ITlusal Kurtuluş Cephesi geniş bir hoşgörü içindedir. Şimdiye kadar hiç kimyf'e hapis ce?^sı verütnemiştir. Eski .şkenceciler de dahil otmak üzere Tjyö reiimine hirmet. etmiş olanlann geçrTiişlerıne sünger oekilmiş, kimsenin kılır.a dokunulmamıştır Ama bu kanat oluşur oluşmaz Bbür tüm uîusal güçlerin de ken di karşısında cepheleşeceğini gcrecektir. Böyle bir davranış ise ılımlı solu sağın kollanna atacaktır. Bu durumda komünist göşist işbirliğinin böyiesine büyük güçler karşısmda bir iç savaşı göze alsa bile ki kesinlikle kaybetmeye mahkumdur basanya erişmesl olanak dışıdır. Bbylesi kendini mahkum eden bir davranış komünistlerin stratejisine uygun değildir. îkinci varsaytm îkinci varsayım daha akla yv kın görünmektedir. O da şu an da Iktldan elde tutan partilere, bzellikle sosyaüstlere şu anda yaptıklan gibi komünist partisine çok az bir yer vererek, ya. da onlardan tümden vazgeçerek durumu sürdüremeyeceklerini göstermeyi amaçlayan taktik bir işbirligine gidilmiş olmasıdır. Böy lece komünıstlervn şu anda bir ayaklarını muhalefette goşistlerin yanına, öbürünü ise, hükümete uzattıklannı düşünmek ola sılığı vardır. Birinci d&vTamş onsuz yapılamayacağını anlatmakta, ikincısi ise kapıyı bir uzlaşmaya açık bırakmaktadır. Bu 1975 seçlmlennden çıfcan büyük partiler arasında varüa Ağır Ceza Mahkemesi MiT'in devletin emniyet kuvvetlerini temsil etmediğine karar verdi îstanbul tkincl Ağır Ceza Mahkemesi, birbuçuk yıl önce Yeni Ortam gazetesinde yayımlanan bir yazısında, MİT1 küçük düşürdüğü ididasıyla bir yıldan altı yıla kadar hapsi istenen gazeteci Mustala Ekmekçi ile gaz«tenin o zamanki Yazı îşleri Müdürü Yavuz Kösemen hakkında beraat karan venniştir. Agır Ceza Mahkemesi aklanma karannda, MİT'in devletin emniyet ve muhala» kuvvetlerini temsil etmediğini, bu nedenle »uçun oluşmadıgını belirtmiştir. Mustafa Ekmekçi'nin Yeni Ortam gazetesinin 2 mart 1974 gunlü gayısında çıkan «Kapıcı Ziya Karaoğlaa'ı Savunuyor» başlıklı Ankara Notları'nda MÎT'in işkencelere kanştığı. vatandaşların arkasına adam katarak, onlan göz altına alıp tutuklattığı öne sürülmekteydi. Ekmekçi bu yazısında MİT elemanlanndan karaborsacüann izlenmesi gibi görevlerde yararlanabilecetini de belirtmişti. Yazının yayinuanrna.sind.an sonra Adalet BakanhğYnın izniyle Savcılık, T.C.K.'nun 159. rcaddesine aykın hareketten Ekmekçi ve Kösemen haklarında dava açmış, sanıkların altı yıla kadar hapis cezası iîe cezalandırılmalannı istemiştir. Gazeteci ve yazar Ekmekçi ile gasetenin Yaaı îşleri Müdürü Kösemen'i mahkemede a\iıkat Orhan Apaydın savunmu?tur. Bir yıldan lazla süren fluru?malardan sonra îstanbul tkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkam Ramiz Emre oybirliği İle alınan beraat kararım açıHatnıştır. Karara göre, MtT, T.C.K.*nun 159. maddesinde geçen «Devletin emniyet ve muhafaza kuv\'etleri»n den sayılmamaktadiT. MÎT ile U j pili hakaret davalannda savcılık r»'îen küTin davau tçamayacak { t u . (AMKA) ı «Soğuma» General De Gaulle'ün l?66'da Sovyetlere yaptıgı geziden bu yana bugün ikl ülke arasmdaki ilişkilerde bir «Sofuma» görenler ise, «Ruslar Giscard gezisinin büyük bir bölümünü turistik yaptılar» diyor. Bilindiği gibi De Gaulle'ün zamanınöa Paris Moskova ilişkileri o günkü iktidarlann desteklerinden biriydi. Ve de Gaulle'istler soldan her zaman büyük bir destek elde ediyorlardı. Giscard'm bu arada Sovyetler' deki gezisinin turistik bölümünde Napolyon'un yenildiği Borodino'ya giderek saygj duruşunda bulunmasmi da yeren ciddi gözlemciler yanında, Fransız televizyonunun son günlerde «Sovyetler aleyhtan» olarak eleştirilen siyasal nitelikteki bazı prograrrUan da saldırılara uğradı. Ancak bütün bunlara ragmen Fransız iş adamlan da hafta sonunda Moskova'da 1650 odalı bır otel inşa ederek dünyantn en uzun amonyak boru hattını d<> şemeyi öngören anlaşmalan Pa ris'e getirirken. Fransız ve Sov yet önderlerinin, dünya kamu oyunu tatmin etmek iddiasm teşıyan siyasal bir belge imzala malan da bir sürpriz olmaya cak. Ekonomik güçlükler Vlusal Kurtul'jş Cephesl'r.tn karşılasiığı ikinci güclük ülkpnin sosyoekonomik yapısmın tümü ile degiştiri'mesi zorunluğu oirtvıştur. Güney Vietnam ıızun yülar suni bir srtmürgecilik siyasçtinin esirı olmuşfur. Ekonominin yü?de 80'i dışa bajımlı oîdugundan. Ameriknn pskerlerinin geri çekilniesi ile tam bir boşluga düşülmüştür. îşbirli'r.çüerin elindeki büyiik miktRrdakı ulustl sermayç dıs bankaîara ksçırıln.ıştir. Güney Vietnam 1p:k sark'ıi bir tüketim topVımudur. Kırsal a'.anlard3n kentlere büyük b:r akım vardır, Amsrikadan akan dolnrlann kınr.tî'anncîan yararlanmavn çalışar, bu nuîus bugüne dejin ker.ar mahallelerin kötü koşulları içinde ysşo.maya çabalam'.ştjr. Üîkedo rlişvet, ahiâksızlık ve ksçakçılık almış yürümüsîür. Halk dUen.eihk, luhuş vesaire girji bir.lerce yola başvurarak yaîarrını sürdürmeye cahşrmşt:r. Bütün buniara Tivö'nün 1 müyon askeritıin getirdigi yük de eklenmiştır. Buçün Saygon 4 milyona yakın bir nüîusa "sahiptir. ulusal Kurtuluş Cephesi rince, büyük kentlerdeki fazla nüfusu tekrar kırlara aktarmak zorunlugunu duymuştur. Örnegin Saygon'u 1963 teki nufusu olan 1,5 milyona indirmeV; için çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla herUesin kendi k'.'yüre donmesini saglayacak bir kEmpar.y^ başlaulnuşUr. Devrim komitelsri, gurb?;e ç ' TTIIŞ olanîarın yoilu^lST'nı vermiş ve ık: ay içinde 500 bm kisinın koylerine dcnmesiıü »glamutır. Ot« yandaa devnm komlt«leri Diplomadan, ehliyete, ölüm ilmuhaberinden, askerlikten ihraç raporuna kadar sahte evrak düzenleyen bir şebeke yakalandı îlk, Orta, Lise diplomalan, saîv te nüiııs hüviyet cüzdanı, askerlikten ihraç belgeleri ile, sahte raporlar düzenleyen büyük bir şebeke Mali Polis taralından ortaya çıkarılmış, şebeke şefi, Fen FaküUesinden mezun ve uzun y:!lar öğretmenlık yapmış olan Tar;k Kurtarcan ile üç arkadaşı gözaltına almmışlardır. Bu arada sahte belge alanlardan altı kişi hakkında da sor\işturma açıldığı Mali Şube yetkilılerince açıklanmıştır. nmecmls sahte belgeler ortaya çıkmıçtır. Bütün bu sahte belgelerin yapırrunda kullanılan elllye yakın mühür, kaşe ve antetll kağıtlara da el konulmuştur. Mali Şube ilgilileri, sahte belgelerde belirti'.en okullar, resmi daireler, tralik müdürlüklerine durumun 'bildirildiğuıi söylemişlerdir. Şebekenin bugüne kadar elde ettigi kazançlan gösteren b:r de defter bulunmuştur. Defterdeki hesaplara göre Tarık Kurtarcan'ın kısa sürede sahte belgelerden bir milyon liradan fazla kazandığı saptanmıştır. Binlerce sahte belge Olay, İstanbui'daki bir noterden sahte lise diploraalannm onayiı süretlerinin çıkarılmak istenmesi sırasmda, Noıerin polise yaptığı şikâyet sonucu ortaya çıkmıştır. Daha önce de sahte belge düzenlemek ve NATO'ya arsa satmak suçundan tutuklanmış olan Tarık Kurtancan'ın altı ay içinde binlerce sahte belge düzenlediği polisin elde ettigi deliüerle saptanmıştır. Şebekeye yardımcı olan ve bir gazetenin idare müdürlüğünü yapan Hüseyin Türkkan, özel otosunun şoförü Emin Ermemiş ve Mehmet Emin Önce'nin sahte belge almak isteyenlerle düzenleyen arasında ilişki kurup belgeleri safladıkları öğrenilmiştir. Bu arada sahte belgelerin basıldıgı iki matbaann sahibi de gözaltma almmışur. Masbaarılardarı Şeref Karahan, «Bizim olsıvlaria uzakran veya yak.ndan s.şdimiz yok. Bizlsr buraya suçsuz oîar a i ge.tiriıdık» demişlerclır. Poll» sar.ıkJarm «vi»rind«n top'.Klı£i deiiueı ıxuıodA Vü. meınur» Burdur'da Türkiye ölçüsünde sahte ehliyet dü«nleyip satan bir şebeke Burdur'da yakalanmıştır. Burdur Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı'nm verdiği bilgiye göre, trafik kontrolleri sırasında 6 kamyon sürücüsünün ehliyetlerinin saht« olduğu tesbit edümiştir. Somşturma sonunda, ehliyetleri Keçiborlu ilçesinden Süleyman Sayın, Sütçüler ilçesinden Mustafa Üstündağ, Istanbul'dan Ahmet Aydınoğlu ve Necmettin Özalp adlı kimselerin düzenledikleri anlaşılmıştır, Soruşturmayı genişleten Bıırdur Emniyet Müdürlügü yetkilileri, sahte ehliyetle akalanan Süleyman Bal. Osman Gök, Hızr Binler, Yaşar Elbiy, Şereî Kan.göz ve Mesut Aydm'm eh'.ivetlerini, sebekedpn 78 bin lira karsılıgı alri'klarunn t«sbit »dildijüıi iöylemıslerdir. J Sahte belgelerl düıenleyen Tunk Knrtarcan (sağ başta), aracılan Mehmet Emin önce, Hüseyin Türkkan ve şoför Emin Ermemiş. (Fotoğraflar: Erdoğan KÖSEOGLV) la bir aktrisin de fotrığranarımrı bulvmması dikkati çekmiştir. Yapılan inceleoıe sonucu, kadmların iüşk.lertnin buîunniadığı crlaya ç.kmışvır. Bu arada bir polisin de sahte diplorna alaıgı iddı» e<J'.lmi?nr. y«rU«> bllgiye göT», aabt* <UUm ü muhaberinden. askerlikten İhraç için ask°ri hastanelenn sahte raporları, elıliye: almak isıeyen ve ilkokul diploniası isteyer.lere sa'n'e diplomalar, yme memur olup da tahsil derecesi intibaîîlann» uymayanlara ll«« dlplo.naları, Tapu v» SlcU Uuhilızlıkların» ait <W MOSKOVA Resmi bir ziy ret için Sovyetler Birliği'nde b lunan Fransa Cumhurbaşka Valery Giscard d'Estaing ile So yet Komünist Partisi Genel Se reteri Leonid Bre.inev, dün iki cl tür göriişmelerini yapmışU dır. Dünkü toplantmın öncesin Fransız gazetecilerinin sorula nı yanıtlayan Leonid Brejm siddetli bir sofuk algınlıgı neı niyle ikl gün evde kalrnası reWitin1 ve eorüşmplerin bu ı denle ertelendigini söylemiştiı d'Estaing Brejne> görüşmesi iki kez ertelendikten sonra gercekle^ti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle