28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 Ocak 1975 Dünyada Bugün îran, Basra Körfezini askerî kontrol altına alma yolunda • TAHRAN tLE UMMAN ŞEYHLİĞÎ ARASINDA GÎZLÎ BÎR MTLAŞMA YAPILDI. BTCSKAT (UMMAN) îran'jn, Basra Körfezinin Arap yakasında da askerî gücunü hissettirmeğe başladığı. bu konuda bir petrol şeyhliği olan Umman ile tran arasında gizli bir anlaşmaya da vanldığı güvenilir kaynaklar tara fından açıklanmıştır. Aynı kaynaklar tarafmdan bildirildiğine gö re, Iran ile Umman Deniz Kuvvet lerine ait savaş gemileri Basra Körfezinin girişindeki stTatejik Hürmüz Boğazında ortak manevralar yapacaklar ve ileride de bu manevralara devam edeceklerdir. Haberin bu şekilde duyulmasından hemen sonra bir açıklama yapan Umman Dışişleri Bakanı Kays el Zavavi, ortak manevralarla ilgili soylentileri doğrulamış, buna karşılık Iranla Umman arasında gizli bir anlaşma yapıldığı yolundaki haberin aynntılanna inmekten kaçınmıştır. Gözlemciler ise, Umman i!e tran arasında varılan anlaşmanın, Basra Körfezinde Iran'a büyük üs tünlük sağlıyacaâı kanısındadır j lar Uzun bir süredir tran i!e bazı Arap ülkeleri arasında sıkı bir rekabete hedef olan Basra Körfe zi. tran petrolünün çıkışı için bü yük önem tasımaktadır. lran yet kilüer bu nedenle körfezde güvenliğin sarsılmasından büyük endişe duymakta ve ülkenin askeri gücünü arttırarak güvenliği sağlamağa çalışmaktaydılar. Komünist ülkeler dı;ındaki ulkenin günlük petrol tüketimlerinin yarısını meydana getiren 20 milyon varil petrol. her gün tankerlerle Hürmüz Bojpzmdan geçip dıs dünyaya taşınmaktadır. Basr? Körfezi ile Hürmüz Boğazı nin tran için önemi de buradan gelmektedir. Umman Dısişleri Bakanı Kays el Zavavi, Muskat'm elinde güçlü savaş gemileri bulunmadığını da hatırlatmış ve şimdilik ortak manevralarda asıl sorumluluğun tran'a düşeceğini söylemiştir. Kays el Zavavi, iki ülkenin amacı nin, boğazdan giriş çıkış güven liğinin garanti altına aluunasj ol duğunu da belirtmistir. (DIŞ HABERLBR SERVtSt) Kriz ve Barış ABD Dışişleri Bafcanı Henry Kıssmger, Business Week dergisme verdiği îlginç demeçte, aba alundan sopa gostermekte. Kissınger bir yandan, petrol fiyatlannın yeniden artışını önlemek için bir askerî müdahaleye glnşmenin çok tehlikeli sonuçlar doğurdugunu ileri sürüp, Vietnam savasının savaşa girmenin çıkmaktan daha kolay oldugucu gosterdiğinl belirtip, Sovyeüer Birhğınin ne yapacagını hessba katmadan Ortadoğu'da savaşa giren bir Baskan'ın dikkatsi* llk etnnş olacağını söylerken, öte yandan cbu sözler ABD'nln hıç bir şekilde kuvvete basvurmayacağı anlamını da taşıma» dıyor. Kissinger, «Petrol öyatlanndaki anlasmazhktan dolayı kuvvete basvurmak başka şey, sanayıleşmiş dünyanın felce ugramasından dolayı kuvvete başvurmak başka bir şey» diye sür durüyor sdzlerini. OECD'nm yayınladıgı rapora bir göz atarsak, sanayi ülkelerinin durumunu kolayca anlamak mümkün olur. OECD endüstri ülkeleriyle IIgili 1974 yıh raporunda şu gerçekleri gözler dnUne seriyor: 1 tan 4.7 de Sözü geçen ülkelerde arenflasyon oranı 1972'de «• • ' iken, 1973'de % 7.7.'ye, ig74' ise */* 15'e ulaşmıştır. Şili'de 1974'te enflasyon % 375'e ulaştı SANTİAGO, (Şili) Silide enflasyonun, 1974 sonunda a<oT,5' e ulaştığı, daha önceden yapılan resmî tahminleri % 30 oranında aştığı açıklanrnıştır. $ili İktisat Bakanı Fernando Leniz, Santiago'da yaptıgı bir konuşm3da, tüketim mallan fiyatlanndaki artışm aralik ayında, bir önceki aya oranla "'o6J arttıgmı belirtmiş ve Şıh'deki bu enflasyonu, uluslararası petrol, şeker ve buğday fiyatlannm artışıyla izah etmek istemiştir. Şili îktisat Bakanı, 1975 yılında bu artışların büyük ölçüde azalabilecegi umudunda olduğunu da belirtmiş, bununla bırükte «Ocak ayında daha da büyük fiyat artısları beklenebileoeğini» söylemıs özellikle ekmek ve yakacak fiyatlannda yeni ayarlamalara gitmek gerekecegtni açıklaraıştır. (a.a.) Dış basmdan Avrupa'nın geleceği 1974 yılınm, Batı Avrupa için bazı düşlerin sona erdiği yıl olduğu soylenebilir. 1975 yılı ise, kıta Içın kâbuslu bir dönemin başlangıcı olmuştur Sona eren düşlerın basında Avrupa birliği gelmektedir. Ashnda Batı Avrupa ülkelerinin bir tüperdevlet bünyesinde birleşmelerinı öngören planlar birkaç yılrfır ihmal edılmekte ve bu yonde yapılan çalışmalar da yavaşlamaktavdı. 1974 yılında Batı Avrupa'da sivrilen bazı gerçekçl liderler bu olumsuz gelismeleri daha da hi2İandırdılar. Artık geçmıştekı gös'erişli projeler yerıne daha gerçekçı blr görüşle hazırlanan planlar üzerınde çalışmalar yapılıyor ve Batı Avrupa'nın blr süperdevlet haüne gelebileceği yolundaki görüslerden vazKeçilivordu. Bu açıklamalardan. Batı Avrupa ülkeleri arasında her türlü lsbirIığinden vazgeçilmekte olduğu sonucu çıkarılmamalıdlr. Ppha önce de belirtildigi gibt, bueün sorunlara daha gerçekçı hir açıdan yaklasılmakta ve isbirliği çabalannın makul bir düzeyde tutulmasına çalışılmaktadır. «Burmah OiU Petrol Şirketinin malî güçlük içinde bulunması, Londra borsasında panik yarattı LONDRA Burmah Oil Petrol Şirketinin mali guçlükler içinde bulunduğunun açıklanması üzerine Londra Borsası kanşmış ve büyük çapta hisse senedi satışlan yüîünden fiyatlar son yirmi yüın en düşük düreyine inmiştir. Londra Borsası yetkililerinden bi ri, borsada panik havası estiğini ve hemen herkesin elindeki çıkar mak istedigini söylemiştir. Burmah Oil Petrol Şirketi yetkilileri, bir hafta önce yaptıklan bir açıklamayla şirketin mali güç lükler içinde bulunduğunu bildir mijler ve hükümetten mali yardım istemişlerdi. Şirketin içinde bulunduğu güçlüklerle ilgili yayınlar sonunda etkisini göstermiş ve Londra Borsasını kanjtırmıştır. Uzmanlar. Londra Borsasmın, sa dece Burmah Oil Şirketinin güçlüklerle karşüaşması yüzünden kanîmadığını belirtmektedirler. Uzmanların belirttiğine göre, Londra'da hemen herkes Burmah Oil'in durumunun ilk isaret olduğuna inanmakta, bir aysbergin su altında kalan kısrnı gibi bu sirketi diğerlerinin öykülerinin iz ı liyeceğini düîünmektedirler. Uz1 manlar bu kaygılar yüzünden he ! men herkesin hisse senetlerini el den çıkarmağa çalıstığını ileri • sünnektedirler. I (Dıs Habrrler Servisi) ' Bir dönem kapandı Batı Avruna için kibus dolu dönem, petrol lhtivacı bakv mından tamamen Ortadoğu ülkelennin kaynnklarına bağımlı bulunan Patı Avrupa ülkelerinin karşısma pahalı enerji sorununun çıkma«ıyla başlamıstır. Savas sonu vıllannm ucuz enerii. görülmemiş kalkınma hızı ve her eeeen eün biraz daha artan tüketim ddnemı artık kapanmıstır Batı Avrupa. dıjer sanayı ülkelerinin çoftu gibl kendini bir anda enflasvnnun. ı^S'zllğin ve iktisadî durgunlugun e«i8intîe bulmuştur Bir zamanlar daha az ge!i?mi* ülkelerden ısçı itha! etmek zorunda ttalan Batı Avrupa ülkeleri artık kendi isçilerine is bulmakta eüçlüklerle karşılasmakta. resesvonun ulusal ekonomilerini çökertmesini önlemek fçm olağanüstü çabalar harcamaktadır 1974 yılı, sadere özgürlükler bakımından eelişmelerin kaydedıldıfi bir yıl olmuştur Batı Avrupa icin Kita'nm üç totaliter vönetiminden ikisi yıkılmışlardır şecen yıl içinde Portekiz'de Caetano'nun katı yönetimine »skerler son vermls. Yunan cuntası ise Kıbrıs bunalımınm yarattıgı fırtına karşısında devrilip gitmiştlr. Kıbrıs bunahmı Avrupa'yı bir savaş tehlikesiyle de karsı karşıya bırakmıştır. Başlangıçta Yunan cuntasının tahrıkivle Kıbns'ta Makarios'a karşı gercekleştirilen darbe. Türklve'nin çok sert mürfahalesiyle karsılajmıs ve Türkler adamn önemll bir bölümünii kısa bir süre içinde lseal etmislerdlr. Türk müdahalesının ılk günlerinde hpmen herke* Tilrkivı» ile Yurvanf«tan arasinda bir savasın patlak verme'lni beklerken. olavlar beklenmedik bir gelisme eö^termiş ve Yunan cuntası sahneyi terketmek zorunda kalmıştır. Geçen yıl içinde dramatik degiçikliklere uSrayan ve 8nem!t olaylara sahne olan tek ülke Yunanistin deSıldir. Yunaniîtan'dakiler kadar şaşirtın olmamakla birlikte diger bazı Batı Avrupa ülkelerinde de «nemll değişlklıkler olmuştur örneSin tngiltere'de Muhafazakâr Partt arka arkaya yenllgilere ugrarms ve sonunda ülke etkin bicimde îîci Partisinln kontrnlüne geçmiştir. Ancak tnjîiltere'nin sorunlan bu kadarla bitmemektedir. Batı Avrupa'da en dddl tktisadî güçlüklerle karşı karsıva bulunan înslltere'nin önünde çetin sorunlarla dolu blr volun uzandığını ülkenin yfineticılpri de kabul etmektedirler îneiltere'de İşsizlik artmakta. enflasyon baskm şiddetlenmektedir. Bunlann yanında trlanda sorunu oldu|u eibf durmakta. bu sorunu çözümlemek tçin alınan tedbirler hiçbir sonuç vermemektedir «ABD, Musevilerin göçünde ısrar ederse Rusya, 1972 tarihli ticaret Serbest Bırakıldılar "" ITL^S*JS^ anlaşmasını taraiından yakalanan ve duruşmalan sonunda uzun hapıs cezalarıyeniden na çarptınlan Evelyn Barge (soldaki) ile Marilyn Bardaly isimli genç kızlar özel bir aftan yararlanarak serbest bırakılrmşlar ve Frangözden geçirecek» sa'ja gönderilmişlerdir. Yukanda iki genç toz Paris'uı De Gaulle havaalanmda görülüyorlar. 2 Bu artışın yanında artafı işsizlik oranı da, 1972'de % 3.6 iken, 1973'de % 32, 1974'de 4.4 olmuştur. 3 Ekonomik büyüme hua İse, 1974'de en düşük düzeyine inmiş, 1972'de •« 5.7 iken / ve 1973'de bir artış gosterip V 6.3'e » çıkmısken, 1974'de sıura düsmüştür. Akla bir soru geliyor: Acaba ABD, BaU'nın bu büyük krizinin dışında kalabilnuş midir? Bu soruya olumlu cevap vermek olanak dısı. Bir de ABD'nin durumuna göz atalım: 1974'de ABD'de issiz «Byısı S miiyona erismiştir. Aynı yıl içlnde fiyatlar da % 12 oranında artmıştır. Bir yandan ekonomik durgunluk, bir yandan artan fiyatlar I975*in büyük sorunu olarak duruyor ABD yöneticilerinin karşısında. ABD otomobü sanayiinin merkezd Detroit krlzden en çok etkilenen bölgeler arasında, 1974'de American Motors'un satısl&n °» 50, Chrysler, Förd ve General Motors'un satışlan ise •« 35 oranında düş/ müşlür. Bugün ABD'de satılmayan otomobil stoklan 1.7 mılyona vamıış bulunuyor. Otomobil fabrikalannın kârlan büyuk ölçüde azalmış, giderek zarara dönüşmüştilr. C!hrysler o derece borçludur M, artık bankalar bu finnaya kredi açmamaktadırlar. Otomobil sanayiindeld kadar olmasa da, kriz, elektronık, kımya tekstıl, demir • çelik sanay.inâe de kendini hissettirmektedir. Konut sektöründe yan y«nya düşuş olmuştur. VValt Streef ın hisse senetlerindeki düsüş bir yılda ».'. 40'dır. Yakın bir geçmişe kadar, pahahlıktan yakınan Amerikalı, şımdı büyük işsizlik korkusuyla karsı karşıyadır. Amerikan emekçisi bu korkusunda haksız degildir. Bu aym sonunda otomobil endüstnsüıde çalışanlann c,« 40'ını oluş turan 300.000 civannda işçinin ışsız kalması beklenmektedir. Knze bir çözum bulunamadığı takdirde, işsiz sayısının 1975'de 1974'deki düzeyine oranla °,a 33 bir artış daha gosteren*, 8 mıl yona varması bekleniyor. Bu karanlık tablo, ABD'de tüketim kısılmasına yol açmıştır. Tüketim kısılmasımn, ekonominin durgunluğuna yeni olumsuz etkiler yapması da kaçınümazdır. Işte ABD'nin durutnu bu. Yukarı tükürsen bıyık, asagı tükursen sakal. Kredi musluklan açıisa, enflasyon dsyaznlamayacak bir hal alacak. Enflasyonla mucadele tedbirlerine başvurulsa işsizlik artacak. Ford'un gelecek yıl, Amerlkan piyasasında daha az Avrupa ve Japon malı satılırken, AvTupa ve Japonya'da daha fazia Amerikan malı satılması ıçin tedbirler arayacağı söyler.iyor. Ne var ö , böyle bir tedbir ekonomüeri aynı çıkmazda olan Avrupa ülkeleri ve Japonya'yı yıkacaktır. Kaldı ki, bu ülkelerın de aynı yola başvurmalan doğaldır. O zaman en azından, ABD ithal mallannj aaaltsa da, sozü geçen ülkelere ihracatını artıramama durumuna düşecektir. Bütün göstergeler, Gunar Myrdal'm belirttiği gibi kepitalıst dünyanın v e az geli?mişlerin 1929 krizini de aşan bir kriz tehlikesiyle kar?ı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu durumda, Kissinger'in konuşmalan daha da büyük blr önem kazanmaktadır. ABD'nin Türkiye'ye askert yardımı kesmeye hazırlandığı ve belli başlı tanm ürünlerimizin ithalini durdurdugu bir dönemde, Ortadoğu'ya müdahale olanaklannın son derece arttığı da görülmektedir. Aeaba bu dönemde siyasilerimiz. Türkiye'deki Amerikan üsleri için ne dtişünüyorlar. Bunlann bizi de savaşın içine atacagını hiç görmüyorlar mı? Çin, Batıya karşı daha mesafeli bir politika izlemeye başladı PEKÎN Siyasi gözlemciler, geçen bir yıllık dönemde Çinli yöneticilerin gdrüşlerinde köklü degişiklikler meydana geldigi nl ve yöneticilerin, Baülı ülkele I re dıs politika alanmda fazla ba 1 ğımh hale gelmenin zararlı ola cp.ğı sonucuna vardıklarmı açık lamışlardır. Gozlemcilere gbre, bu görüş değişikliğinin sonucu o'.arak Çinli yetkililer daha den gelı bir politika izlemeŞe başlamışlar ve Sovyetler Birligme kar şı yumuşak bir dil kullanma yolunu seçmişlerdir. Pekin şimdi de ideolojik ba kımdan Sovyetlerle kavgasını sürdürmekte, buna karşılık Ame rika'ya yakınlaşma polıtikası ko nusunda eskısi gibi isteklı ve he yecanlı görünmemektedir. Gozlemcilere göre buna, özellikle A merika'nın tutumu yolaçmıştır. Bilindiği gibi Amerikalı yönetid ler bir yandan Çınle ilişküeri dü zeltirken bir yandan da Moskova ya yakmlaşma politikası izlemekte, Bd dev komünist Ulke âra sında tercih yapmış duruma düş mek isternemektedirler. Amerika lı yetkililerin bu tutumu Çinli yöneticileri de uyarmış ve Sovyet lerle olan görüş aynlıklan konu sunda, Batılı Ülkelere fazla bel bağlanamıyacağı inancını kendilerinde doğurmuştur. Bazı Çin uzmanlan ise, Ülkenin lider kadrosunun fazla yaslı olmasımn degişikliklere yolaç tığı kanısuıdadırlar. Gerçekten de geçen yıl içinde aralarında Çu Enlay'ın da bulundugu bazı ileri gelen liderler görevlerine fulen devam edemiyecek duruma gelmişlerdir. Başkan Mao'nun da Çu Enlay gibi hasta oldugu ve devlet yönetimine eskisı gibi karışamadığı bilinmektedir. Bu yaşlanan liderlere karşılık Teng Hsısoping gibi bir zamanlaruı gözden düşmüş liderleri politika sahnesine çıkmaga başlamışlardır. Uzmanlar halen ülkenin aktif sekilde bir yeni üder kadro su taraundan yönetildiğıni, ülke nin dış politikasında görünen de ğişikliklere de bunun yolaçtıgım belirtmektedirler. Çin dış politikasında meydana gelen değişikliklerin başka neden len de vardır. Örneğin Çinliler j uzun süre Batı Avrupa ülkelerinin güçlenmesinin kendi çıkarla rına olduguna inanmışlar, bu ne denle NATO ve Ortakpazar'ın başlıca savunuculan arasına gir mişlerdir. Batı Avrupa ülkelerinin iktisadi bir bunalımın baskısı al tında ezümeleri Çin yöneticileri için büyük hayal kınklıgı olmuş, bunun sonucu olarak Sovyetler BirliÇıne karşı daha ılunlı bir politikanın izlenmestae baslanraıştır. (DIŞ HABERLER SERVİSt) DtŞ TABÎBİ ORHAN TÜZÜN SAAT 13.30 16.30 SAMATYA CAD. NO.: 400 TEL: 21 75 82 MİLJ rtlANGO MİLÜ rtıANGO teşekkür ederiz WASHtNGTON Amerikan hükümetinin, SSCB'ye aticarette en fazla kayınlan ülke» statüsünü uygulamak için Sovyetler Bir ligındeki Musevılere göç izni verümesi hususunda ısrar etmesı halinde SSCB'nin, iki Ulke arasında 1972 tarihinde imzalanmıs bulun&n ikili ticaret anlaşmasmın baştan sona yeniden gdzden geçırilmesinı ısteyeceğı, ünlü «Was hington Postî) gazetesi tarafmdan öne sürülmuştür. «Post», SSCB'nin Washington Büyükelçisi Anatoli Dobrinin'ın Dışişleri Bakanı Kissınger'i bu husustan h3berdar ettiğini de ya zısında belirtmektedir. Dobrinin, Kissingerle bu konuda yaptıgı görüşmede, söz konusu ticaret an laşmasmuı, ancak Sovyetler Bir liğine, «ticarette en fazla kayınlan Ulke» statüsünün uygulanma sı halinde yürürlükte kalabilece ğini söyledigi ıyi haber alan kay naklar tarafmdan öne sürülmektedir. Bundan ayn olarak aynı anlaşma, SSCB'nin ABD*ye, tkin ci Dünya Savasından kalma 800 mılyar dolar tutanndaki borcunu ödemesini de öngörmektedir. öte yandan Amerikan Kongresi nin, SSCB'ye Amerikan ihracatithalat bankası (Eximbank) tara fından, önümüzdeki 4 yıllık süre içinde açılacak kredilerin tavanı nı 300 milyon dolar olarak sınır landırması da Sovyet yöneticile rinin hoşuna gitmemiştir. Gerçekten de SSCB, 1973 ve 1974 yıl lannda Eximbank'tan toplam ola rak 469 milyon dolar tutsnnda kredi almıştır. Ciddî sorunlar tktisadi bakımdan daha güçlti Wr Rörünüm veren Pransa'da ise grevlerin sonu alınamamakta. zamlar ve fiyat artışlan enflas yona karşı mücadrlevı Rüçleştirmektedir. ttalya'nm durumu ise. ban eözlemcilerin de Ifade ettiklert pibı, kolay kolay tanımlambılecek cinsten degildir. Kronik blr issizliğin yanısıra enflasvon oranı yüzde 20'yi asmıstır. Grpvier yüzünden ülke ekonomisl felce uftramıs durumdadır. Sava? «;onu yıllannda olaganüstü bir kalkırrma örnegi vermls olan îtal ya'da durumun 1975 yılı içinde deSişecegini gösteren isaretlere de rastlanmamaktadır. ttalya 1974 yılı içinde Bonn'dan 2* milyar dolar ödünç alarak ve kabarık altın rezervlerinin bir fcısmı nı satarak yıkıhnaktan kurtulmustur. 975te bunalımdan kurtul mak için hangi çörüm yollannı deniyeceği ise şimdilik belli degildir. Batı Avrupa Ülkeleri İçinde sadece Batı Almanya İle Hollan da 1975 yıhna biraz umutla glrmis durumdadırlar. Hollanda'nın 1974 boyunca koruvabildıÇi güçlü durumunu 1975 tçinde de koru yabilecegi kesinlikle belli depildir. Buna karşılık Batı Alman Bas bakanı Helmut Schmidt. Alman halkmın gelecekten endlse etmesi İçin neden bulunmadığını söylemekte ve tllkenln kaynakla nnm her bunahmı yoketmeve yetecek nitelikte olduğunu ileri sürmektedir. Toplu olarak ve teker teker Batı Avrupa Ulkeleri İçin söyle nebilecek şeyler şimdilik bunlardan ibaretür. Geleceğin Batı A» rupa'ya neler getireceği ise önümUzdeki aylarda belli olacaktır Newsweek TOFAŞ Otomobil Türk FabrikasıAS İdare Meclisi Baskanlıgından Olaganüstü Genel Kurul Toplantısma çagrı Şirketimiz Genel Kurulu,' 22.1.1975 gunü saat 10.30'da (2. Taşocağı Caddesi, No. 2, Mecidiyeköy İSTANBUL j adresindeki Genel Müdürlük binasında, giindemde belirtılen hususları görüşmek vc karara bağlamak üzere olaganüstü toplanacaktır. Toplantıya katılacak ortaklarımızın, sahip oldukları hamiline ait hisse senetlerini 20.1.1975 günü akşamına kadar Şirketimiz merkezine veya bir bankaya tevdi ederek, giriş kartı veya makbuz almalan gereklidir. Toplantıda bulunamayacak pay sahiplerinin, kendılerini başkaları vasıtasıyla temsil ettirebilmeleri için, yukardaki hususlara ilâveten bir vekâletnameyi de Şirketimize tevdi etmeleri gerekir. Hisse senetleri Şirketimizde muhafaza edilmekte olan pay sahipleri, toplantı günü, hüviyetlerini göstermek suretiyle toplantıya katılabilirler. Nama yazılı pay sahiplerine gönderilen davet mektuplan, giriş kartı yerine geçerlidir. Sayın ortaklarımızm bilgilerine sunulur. PİYANGO haikımızın yılbaşı dev çekilişine gösterdiği yakın ilgiye Rusya. petrol, kömür ve pik demir üretiminde ABD'yi geçti MOSKOVA Moskova Televîz yonunda önceki gün yayınlanan yıl sonu rakamlarma göre, Sovyetler Birliği'nin petrol üretiminde 459 milyon tonla ABD'yi (430 milyon tonj geride bıraktığı açık lanmışür. Yoruracu Yuri Jukov. Sovyetler Birliği'nin kömür, pik demir ve suni gübre üretiminde de ABD'yi geçtiğini söylemiştir. Yorumcunun açıklamasma göre, 19T4 yılında Sovyet kömür üretimi SÎ2 milyon ton iken ABD'nin üretimi 585 mil yon tonda kalmış. pik demir üre timi Sovyetler Birliğinde 99.9 mil yon ton, ABD'de ise 80 milyon ton olmuştur. Yine, suni gübre üretiminde Sovyetler Birliği 19.3 milyon tonla ABD'yi (17.5 milyon ton) geride bırakmı;tır> Öte yandan, Jukov, çelik üreti minde Sovyetler Birlığinin ABD'ye çok yaklaştığını da sözlerine eklemiştir. 1974 yılında 136 milyon ton olan Sovyet çelik üretimi ABD'nin üretlminden yalnızca bir milyon eksiktir. teşekkür eder, BİR KİŞİYE İDARE MECLİSt 1,5 MİLYON TOPLAM 12 MİLYON 9 OCAK ÇEKİLİŞİNDE 9 oçak cekilisinde bol şanslar diler... (Basın: A • 5047) 144 GÜNDEM: 1 Başkanlık Divanı seçimi 2 Tafıvil ihracı 3 Toplantı tutanağının imzaJanmosı için Başkanlık Divanı'na yeiki \erilmesi. TOFAŞ TÜRK OTOMOBİL FABRİKAS! A.Ş. 2. Taşocağı Caddesi. No. 2 MECİDİYEKÖY İSTANBUL ALİ StRMEN (Manajans: 37) 140
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle