Katalog

CUMHURÎYET 26 Ocak 1975 Dünyada Bugün Dışişleri Bakanı: "Kongre ile Başkanlık arasındaki uyuşmazhk, önemli güvenlik aksamalarına yol açabilir , , Amerika Birleşik Devletleri DışKISSINGER işleri Bakanı Henry Kissinger'in ^^ • • • f 'y 'srain TU RKI YE kapsayacak bir Ortadoğu gezisiYARDIM İCİN KONGRE'DEN DESTEK İSTEDİ Mısır> sur e> ü r d ü n ve ne Dışişlerimizin uyarısı ısijleri Bakanlıgı Külrür Dalresl Genel Müdürii Büyükelçi Semlh Günver, Eurovision yanşması dolaymyla duyduğu kaygıyı TRTye bildirdiğinl ıçıklamıçtır. Sayın Günver, TRTnin Eurovislon yanşmasma katüan «anatçılann hiçbirinin Türkiye'yi temsil edebüecek nitelikte olmadığını Uerl lünnekta •e; Türklyo aleyhtan kampan yanın jiddeüendirlldiği bir ortamda dı?anya gönderilen sanatçılanmız ülkemizl lâyıkı ile temsil etme gücüne sahip olmalan gerekir, çünkü televizyon sadece kulağa değil, aynı zamanda göze cte hitabeder, diyor. Sayın Günver, aynı zamanda hafif müzlk denen daldakl engin bügislci de ortaya döküyor D d'Estaing: İ O. Doğu'da gerginliğin azalması için sınırlar garanti edilmelidir, PARÎS Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing, Ortadogu'da askerî gerginligin azalmasma ulaşmak için böigedeki bütün devletlerin sınırlannın «sadece güvenli değil, ayrıca garanti edilmiş» olmalan gerektiğini söylemiş «bu bir banş stratejisidir, hatta evrensel bir banş stratejisıdir» demiştir. Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing, Ortadoğu Haber Ajansınm Batı Avrupa Bürosu Şefine verdiği ve Ajans tarafından cuma günü yayınlanan demecinde, Ortadogu'da sürekli bir banşm ancak «haklarla birlikte olaylar da» dikkate alınırsa kurulabileceğinl belirtmiştir. Fransa Cumhurbaskanına göre bu haklar ve olaylar şunlardır: 1. Askerî hareketler sonucu işgal edilmiş topraklann işgaiden önce ait olduklan devletlere geri verilmesi, 2. FUistin halkının da öteki bü tün halklar gibi bir vatan sahıbi olması hakkının dikkate alınması. 3. Bütün bölge devletlerinin, Birleşmis Milletler'ce güvenlik ve tanınmış olarak nitelenen ve «kendi payıma güvenli ve garanti edilmiş diveceğim» smırlara sahip kılınmalan. Valery Giscard d'Estaing, Başkan Sedat'ın yakmda Fransa'ya yapacağı gezlye llişkin olarak da Enver Sedat'ın kişiliginda «bir devlet adamı, bir büyük üllce ve bir büyük etkiyi» karsılamaktan kıvanç duyacağını söylemiştir. fa.a.) NAZtK ÇCLCU (Kurtoldu) ı 1e SADfrTTl.N CULCt) evlendiler. ocak 1H75 lstanbtü Dış basmdan Çin ve îkinci Dünya ln Halk Cnmhnriyetl Başbakanı Çn EnLay son Dlnsal Halk Kongresi'nde yaptığı konuşmada genel olarak dünya içinde ÇSn'in dunımu üzerinde dururken «süper çöçler» arası Ulşkllere de definmiş ve Amerika Ue Sovyetler Blrliği arasmdakl «harareüi tartışmamn» ergeç bir dfinya savaşına varacagını ve dünya halkJannm bu savaşa bazırbklı olmalan gerektiğini beürtmiştlr. Çu EnLay, ÇtnSovyet Uişkllerinden bahsederken de <ldeolojik alandaki tertışmalar Çln Ue Sovyetler Birliği arasında normal iüşkilerinin sürmeslni kösteklememelidir» demiştir. Çin Halk Cumhuriyeti Başbakamnın konuşmasının en llçinç bölürnü ise «İkinci Dünya» vanl Amerika ve Sovyetler Birliği dışında kalan sanayUeşmiş ülkelerle Ugill losmıdır. Başbakan ba konnda Süper giiçlerin el koyma, tehdit ve eziyetlerine karşı mücadele eden Udncl dünya ulke ve haUdarmı destekliyoruz. Batı Avrupa ülkelerinin bn mücadelede bîrleşmek için gösterdikleri çabalan desteklivornz» demlş ve Japonya ile ilişkln olarak da lyi komşuInk ve dostluk Uişkileri yörfitmek istediklertnl belirtmiştir. Çin Halk Cumhuriveti Başbakamnın bu Ufflnç konuşması üzerine <Le Monde» cazctcsinln baş vazannın yazdığı bir makalenin seniş bir özetinl asağıda bulacaksınız. Nüfusu ve büyüklügii ile etkileyici olmasma rağmen tktisad! ve askeri alandaki görünürdekl zayıflığı yüzünden büyük dünya sorunlannm dışında bırakılan Çin Halk Cumhuriyeti'nin dış polıtıkası uzun süredir süper güçlerin ihtiraslannı kınamak ve bunların teşebbüsleri karşısında direnmek Uzere bütün halklan birleşmeye çagırmak şeklmde ıdı. Başbakan Çu EnLay'ın Çin ülusal Meclisi"ne sundugu rapor da bu ilkelere uvmaktadır. Bu rapor Çin Komünist Partısinin X. kongresinde Çu EnLay'ın formüle ettiği ilkeleri hemen hemen kelimesi kelimesine tekrarlamaktadır. Raporda aynen X. kongrede saptanan ilkelerde oldugu gibi, Sovyetler Biriiği ile Amerika arasındaki ıliskilerin bir stıç ortaklığından çok rekabet ilışlıisi ile belirlendigı ve bu rekabetin odak noktasının Avrupa oldugu belirtilmektedir. Bununla birlikte Çin Hükümet Başkanı doğrudan dofruya bir dünya savaşı Dıtimalinden söz ederek ve «Batı Avrupa ülkelerinin birleşme yolundaki çabalannı» resmen destekleyerek bir adım daLa ileri gitmektedir. Raporun degindiği birinci husus 1950 yılının sonlannda Çinlilerle Sovyetleri karşı karşıya getiren polemikleri hatırlatmaktadır. O zamanlarda da bir dünya savaşının kaçinılmaz olup olmadığı tartışılmaktaydı. Şimdi de hemen hemen aynl şekilde Fransız Komünist Partisinin savunduğu bu tez konusunda, Çinliler o zaman birliğin bozulmaması için metni imzaladılclanru oysa bu teze tamamiyle katılmadıklannı ve 15 yıldır aksi görüşleri savunduklarını söylemektedirler. Aynca bugün Pekin'e göre savaş tehlikesi Amerikan emperyalizminden çok Sovyet yayılma politikalanndan doğmak.tadır. Batı Avrupa Ulkelerl sorununa gelince Pekinin Batı Ulkelerinin birleşmesini desteklediğini açıklaması şaşırtıcı değildir. Çünkü Pekin'i ziyaret eden Avrupalılarla Çin yöneOcilerinin yaptılclan görüsmelerin ana temasını bu konu teşkil etmekteydi. Pakat durumun yeni tarafı bu görüşün son derece resml bir belgede yer almasıdır. Bunlann yanısıra Çu EnLay'm Avrupalı devlet adamlan ile bugüne kadar yapöğı görüşmelerde Avrupa'nın Amerika'nm arkasında mı yoksa kendi başına bir savunma politikası mı izlemesi gerektiğı sorununa kesin bir şekilde girmekten lcaçınmış olması da dikkati çekmektedir. Aslmda bu tavır dogaldır. Çünkü Pekin için önemli olan Avrupa'run diğer süper gücün yani Sovjetler Birliğinin etkinliği altma girip girmeyeceğidir. Bu bakış açısından Moskova'nın Washingtonla aralanndaki rekabetin odak noktasına yani Avrupa'ya dikkatini çevırmesi, Pekin'i biraz rahatlatarak ÇinSovyet anlaşmazlığınm bir ölçüde azalmasma yol açmaz mıydı? Aslmda Çu EnLay'ın «Moskova'ya» hiç olmazsa bazı sorunlan namusluca görüşmek» üzere çağında bulunması olaylann bu yolda geliştiğine dair bir belirti olabilir. Fakat Başbakan'ın son raporunda Pekin'in geçen kasım ayında Moskova'ya gönderöigi mesajm dışında yeni bir şeyler söylemedifi de bir gerçektir. Sovyetler Birliği belki Pekin yöneticilert tçin artık bir doğrudan saldın tehlikesmin kaynagı dlmayabilir fakat hâlâ Çin için baş rakip oldugu apaçık bir gerçektir. Ç Bu İş profesyonellerin haradır. Ayla Algan, Ajda Pekkan Banj Manço, Cem Karaca gibl ünlü lslmler «afl? endijesiyle> bu rlske girmekten kaçmmıjlardır, dlyor. Doğrusu sayın Günverin bu müdahalesi göğsümüzü kabarttı. Dışişlerimizin en küçük aynntılara kadar sorunlanmızı ne denll titlzlikle lnceleyip savunduğunu kıvançla gördük, Bizce Dışişlerlmiz bu müdahalelerine devam etmeli, Türldye'nin dısardfekl temsili konu•undakl titizligini sürdürmelidir. örneğin Putbol Federasyonuna başvurarak, IU veya bu t« kımımızını Tiirklye'yl gereğlnce temsll edlp edemeyeceği konusundakl görüşlerini bildirmelidir. Hep bUlyorur, Snemll kupa maçlannı televizyondan veriyorlar. Bu durumda takımlanmız hangi ülkeye glderlerse o ülkenin yurttaşlan takımlanmı zın halini görüyor. Tablî mağlup olduğumuz zaman da aley himlzde çok kötü bir propagan da oluyor. Efendlm bendenlz, 1968 yılın cîa Polonya'da oynadığımız mil li futbol maçını seyretmiştim. Tam 80 yenlldik. O gün bir Türk olarak ne kadar utandığımı anlatamam. Polonya'nın yıldız oyuncusu Lubanskd bana Jean Sobieski'den daha korkunç geldl ve tarihlmizde daha büyük bir yenllginin hazirlayıcısı olarak görüldü. Kuskusuz, bir NATO üyesinin blr Varşova Paktı ülkesine böylesine yenilmesi, hem Dışlşlerlmizi, hem de Hür Dünya'yı güç durumda bırakmıştı. Hele şu içinde bulunduğumuz kritik dönemde maazallah güreşçilerimizin sırtının yere gelmesi Dışişlerimizin politikasım ve ulusumuzun yenümezliği hak kındaki görüşleri nasu zedeler değil mi? Semih Günver beyefendinin çok isabeüi bir şekilde buyurdukları gibi, televizyon göze de hitabettiği için hiç değilse Eurovision'a görünüşü ve endamı ile kalpleri fethedecek, kendi isabeüi tabirleriyle Türkiye'den bir meltem götürecek biri örneğin Ajda Pekkan hanımefendi katılabilirlerdi. Nitekim Dışişleri Bakanlığıı Kültür Dairesi bu görünüşe gösterdiği özen yüzünden, meşhur ve pek zarif selvi boylu ahu gözlü Muganniye Emel Sayın hanımefendiyi Sovyetler Birliği'ne kültür elçisi olarak göndermişti. Emel Sayın hanımefendi, yalnız ülkemizden bir meltem götürüp gönülleri fethetmekle kalmamış, kırk yılhk komünistlere; Allah, dedirtip, onlan imana getirmeye de çalışmıştır. Sayın Günver'in göze hitap konusundaki titizliği uzun süredir zihnimizi kurcalayan bir soruya da açıklık getiriyor. Gerçekten bir çok arkadaş uzun zamandır düşünürdük. Yahu Türkiye'yi böylesine iyi temsil edecek olan, plâkları, büyük ilgi toplayan Ruhî Su neden yurt dıs.ına gönderilmez? diye. Biz sorunun cevabmı Ruhî Sunun ilericıliğinde arardık. Şimdi anlaşılıyor ki, sorun o değil. Herhalde üstadm göze fazla hoş görünmeyeceğini düşünmüş olmahlar. Öyle ya. zavallı Ruhî Su, bir takiin gözlere bir türlü hoş görünernez. Şaka bir yana, Dısışleri Bakan lığı gaf üzerine gaf yaparken kalkmış Eurovision yarışmasına karışıyor. Gerekçeleri de kritik dönemde Türkiye'nın temsili. Bakanhk yetkililen kritik dönemlerde. Türkiye'yi Birleşmig Müleüer'de nasıl temsil ettiklerini düşünsünler, Ege kıta sahanhğında nasıl geç kaldıklarını, Enerji Konferansı sorununda nasıl yanüdıklarını hatırlasınlar. Kıbrıs sorununu anlatmak üzere, Cumhurbaşkanımızın bir mesajını. selâmsız sabahsız, habersiz randevusuz Mısır'a götürüp de orada dört gün bekleyen bir büyükelçinin durumunu hatırlasmlar. Dış ülkelerde öyle temsilcilere rastladık kı, zaman zaman yüzümüz kızardı. Once on lan bir düzeltsinler. Bestelerini bizim de fazla beğenmediğimiz Eurovision yanşmasma karışmcaya kadar hazretlerin sırtında öylesine kamburlar var ki. Hem malum Eurovision'a katılacak bestemızin yetersizliğı ve hafifHği, bizi temsil etmek 'çin kurulmuş örgütün hafifliğı ve yetersizliğinin yanında çok ama çok önemsiz kalır. LOS ANGELES Amerika Birleşilc Devletleri Dışişleri Bakanı Dr. Henry Kissinger, dış politika üzerinde yaptığı konuşmada Amerikan Kongresi ile B& yaz Saray arasındaki gorüş aynlıklarına deginersk «Orneğm Türkiye'ye yapılan yardımın k.esllip kesilmemesi sorunu, bir yandan Kıbrıs sorununun çoztan lenmesini geciktırırken ote yandan da Dogu Akdenizin güveuüğı konusunda aksamalara neden olabilecek niteliktedir» deıruştır. YakJaşık olarak 2.100 kadar iş adamının önünde yaptığı sonuşmada Kissinger, yasama ve yürütme erkleri arasında bir anlaşmanın ve dengenin bulunmı*sının da AJ3.D.'nin savas sonrası politikasının başanya ulaşması İçin gerek ve şart olduguna değınerek «Tiirkiye'ye yapıian yardım sorumında oldugu gibi, Sovyetler Birligl ile 1972 yüında yapüan ticaret anlaşmasının Sovyetler tarafından feshedilmesirıde de Ekvator ve Venezuella ile ılişkllerimizde de aynı hata görülmektedir» demiştir. «Bu bozukluklann giderüebilmesi için Kongre ile Başkanlık arasında yeni ve olumlu ilkelere dayandınlacak bir dengenin kurulması ve Kongrenin, Başkanı dış politika konusunda desteklemesi gerekmektedir» diyen Kissinger enerji bunalınu sorununa da deginerek «Tüketicilerle üretici ülkelerin bir araya gelerek ortak çalışmalan tüketicilerin ithalâta bağımlıhk oranlannm azaltılması gerekmektedir. Hoş gelmese bile bazı tedbirlerin gelecegin olumlulugu için alınması gerekir» demiştir. öte yandan, Dr. Henry Klssüı ger'in yakm bir gelecekte Mısır, Suriye, Urdün ve tsrail'i kapsayacak yeni bir Ortadoğu gezisine çıkacagı öne sürülmektedir. Kahire Ekbeı El Yörri Gaze tesinin haberine göre, gezi tarihl hafta sonunda saptanacaktır. Bu arada El Ahraraa göre, Kissinger'in gezisi 6 ya da 7 şubatta başlayacaktır. Her iki gazete de gerek Washington'un, gerekse Kahire'nin alınabilecek sonuçlardan ıyimser olduklarını belirtmekledirler. (A janslar) JKJİ Süâh indiriml (Alman Karikatürü) Ford'un petrole zam kararı Kongre ile Başkanı bir kez daha karşı karşıya getirdi WASHINGTON Başkan Ford'un, 1962 tarihli ticaret yasasının kendisine tanıoığı yetkıye dayanarak, 1 şubat tarihınden itibaren yurd dışından ıthai edılen petrolün beher varüine yaptığı 1 dolarlık zam, Başkanla Kongreyi bir kere daha karşı kar şıya getirmiştir. Gerçekten de, lthal malı petrollin pahalılaşması sonucu, petrol bakımından fakir olan Kuzey eyaletlerinin Senatör ve Ternsilciler Meclisi üyeleri harekete geçerek, zammın yürürlüğe girme tarihini 3 ay geri bırakan bir karar tasarısı hazırlamışlardır. Ancak Beyaz Saray, önce Temsilciler Meclisi daha sonra da Senato'dan geçmesl gereken bu tasannın Başkan Ford tarafından veto edilecegini açıklamış bulunmaktadır. Bu duruma göre, Saıa to ve Temsilciler Meclisi üyelerinln, öngördiikleri yasayı geçirebilmeleri hayli uzun bir zaman alacağa benzemektedir. Ba^kanın, ithal malı petrole varil başına 1 dolar zam yapılmasını öngören kararnamesinl, biı «yetki aşımı» olarak nitelendiren Demokrat Parlamento üyeleri ve bazı Kuzey eyaletlerinin valileri, bu davranışı ile Baş&anm, Senato ve Temsilciler Meclisine ail bulunan vergi ve harçlan arttırma >"etkisini kendi şahsında taplamış olduğunu öne sürmüşlerdir. (a.a.) LE MONDE VEFAT Zekâvet Narintn eçl. Semra ve Zeren'in babaları, Adil Narin'in ağabeyî, Nurhan Motııgan ve Esin Uluer'in kayınpederleri, Fatih Narin, Rahime YuroTay ve Handan Kılıçcı'run amca çocuklan, Sinan, Haşmet ve Utku'nun dedeleri; KAPALIÇARŞ1 TÜCCARLARINDAN, KONYATJ Batı Almanyada boş îşyerleri için Alman işçilerine öncelik tanınacak îngiltere Başbakanı Harold Wilson: Israıl, Mısır'a lOyıl süreli anlaşma yapmayı onerdı BONN İsrail Savunma Bakanı Şimon Peres, Mısır ile İsrail 'in banş anlaşmasına hazırlık niteliğinde olmak üzere on yıl süreli bir anlaşma imzalama lannı önermiştir. Bu çeşit bir anlaşma imzalanması halinde îsrail işgalindeki Arap topraklannın geri verilmesi konusunda cömert blr siyaset izlenmesi için çaba harcayacagını belirten Peres'e göre Misır, tsrail'i tehdit etmekten vazgeçip resmi nitelikte bir anlaşma imzalamadıkça ışgal edilmiş topraklar geri verilmemelidir. «Die Welt» gazetesine bir mülâkat veren Peres sözlerini şöyle sürdürmüştür: «Bir gecede ya da bir yılda barışa ulaşmamız mümkün değildir. Bu nedenle, Mısır ile 10 yıllık bir anlaşma imzalanmasını öneriyorum. Bu süreden banşçı bip çözüme ulaşılması için yararlanılmalıdır. Bu şart yerine getirilirse İsraü'in işgal edilmiş toprakların geri verilmesinde gayet cömert davranmasinı sağlamaya söz veriyorum.» Bakana göre, bu çeşit bağlayıcı bir anlaşma bulunmadıgı sürece Israil'in güvenligi konusuna öncelik tanınacagı için ancak çok küçük miktarda toprağın geri verilmesi mümkün olabilecektir. (a a) HAMÎT NARÎN Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26 ocak 1975 pazar günü evden alınarak. Kadıköy Osmanağa Çamiinde kılınacak öfle namazını müteakip, Karacaahmet'tekı aile mezarlığına defnedılecektir. İ İ L E S t Not: Çiçek gönderilmemesi, arzn edenlerin Eğıtim Vakfına bağışta bulunmalan rica olunur. Ev adresi: Moda Gaddesi, No.: 2648 K A D I K Ö T )Çiçek Reklâm: 184/648) bir îngiltere AET için, haziranda referanduma gidecek LONDRA îngiltere Başbakanı Harold Wilson, Avam Kamarasında yaptığı konuşmada îngütere'nin Ortakpazar'da (AET) kalıp kalmayacağı konusun da hazlran'ın sonunda referandum yapılacağını açıklamışür. Harold Wilson, hükümetin, tngiliz halkına referandumda ne yönde oy kullanması gerektığine dair tavsıyede bulunacağını söylemiştır. Wilson, bu tavsıyenın halen îngiltere ile Ortakpazar (AET) arasındaki görüsmelerin sonucuna göre. şekilleneceğini belırtmıştır. Bılindiğ] gıbl, Îngiltere, Ortakpazar'a üyelik koşullarının bazıİarının değiştirilmesi için AET Ue görüşmeler yapmaktadır. Gözlemcilere göre, VVilson'un referandumdan önce halka ne yönde oy kullanmalan hakkında tavsiye yapması İngiliz geleneklerinden tarihsel bir kopuş anlamına gelmektedır. Çünkü îngiltere ile AET arasındakı görüşmeler olumsuz sonuçlanmıştır.Başbakan Wilson tn giliz halkına referandumda olumsuz oy kullanmasını tavsiye edecek ve böylece îngiltere Ortak Pazardan büyük bir ihtimalle çekilecektir. Ortak Pazar konusu hem îngiliz ulusunda, hem de îşçi Partisinde denn fikir ayTllıklanna yol açmış bir sorundur. Partinin bir kanadı İngiltere'nin Ortak Pazardan çekilmesini istemektedir. Wilson, şimdiye değin bu konuda ikı kanat arasında bir denge unsuru olarak kalmaya çalışmıştır. Öte yandan, Muhafazakar Parti lideri Edward Heath ise, referandum sonuçlannın parlamen to üzerınde sadece tavsiye niteliğinde etkisı olmasını ve bağlayıcı olmamasını istemiştır. (Dış Haberler Servisi) BONN Çahşma ve Sosyal Refah Bakanlığı Devlet Bakanı Heinz Eicher, boş iş yerlerini dol durmak için Batı Almanyalı işçilere yabancı işçilerden öncelik tamnacağını söylemiştir. Eicher «Bild Zetung» gazetesine verdiği demeçte, hükümetin kanunsuz olarak ülkeye giren işçiler ile ilgili olarak yeni tedbirler aldıgını, kadmlar Ue yabancı ışçilerin artık çalışma izni almayacaklannı, hükümetin ışsız sayısının daha artması kar^ısında geçerli çahşma anlaşmalan bulunan yabancı işçileri vatanlanna göndermeyi tasarlamadiğını belirterek şöyle devam etmiştir: «Bu bizim yapamayacagımız bir ayınm olur. Burada sımrsız çalışma hakkı olan 1 milyon 200 bin misafir işçi bulunmaktacur Bunlar Ortakpazar ülkelerinden gelmiş olan veya beş yıldan fazla süredir burada bulunan işçilerdir, ancak bu geriye kalan 1 milyon 100 bin yabancı işçiye uygulanamaz. Bunlann bazılanmn vatanlanna dönmeleri olasılığuun bulunduğunu da gözden uzak tutamam.» Işsiz sayısının 1 milyonu aştığı Almanya'da hâlâ 2 milyondan fazla yabana veya misafir isçi bulunmaktadır. (Ajanslar) Çağdaş Yayınlarının 7. Kitabı NADÎR NADT Sokakfa gürttltü var Fıyafı: TEŞEKKÜR Kalblmdek] rahatsızlığl titizlikle Izleyerek teşhis eden, büyük dikkat ve şefkatle, tedavimle meşgul olan, kaygılarımızı yok eden; G. Kore, savaş sırasında îsrail'e 32 pilot göndermiş TOKTO Kuzey Kore"nin resmi haber ajansı olan «Kuzey Kore Millî Haber Ajansı»na göre, Güney Kore, 1973 yılı ekiminde Arap ülkeleri ile İsrail arasında patlak veren savaşta, Israil'e yar dımcı olmak üzere, Israil'e 32 pılot göndermiştir. Kuzey Kore Ajansı, Güney Kore'nin, Israil'e askerî birlikler gbndermek için de hazırhk yaptıgını, ancak bunun gerçekleşmediğini belirtmistir. ALİ SÎRMEN (Cumhuriyet: 637) i | Dr. Kenan AKTAN'a en lçten duygularımla minnet ve şükranlanmı sunmayı borç bilirim. ÖZDEN ÖZGELEN (Cumhuriyet: 641) Sayın Profesör; îsteme adresi: ÇâĞDAŞ YAYINLARI Cağaleglu Halkevı Sokak No 39 II