25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 10 Ocak 1975 MA MEM£M. îİNKÜ ofeLAM P 0 ÖUMASlLOİACAK? 7ÜCE 0LANII4 AtAK; &ÜMUK İU|4 P t ABDULCANBAZ TURHAFM SELÇUK AODSB AUAHlU 'oSli Vt ÜTt.SEMİN KtMPîSİNE MlM BU ALTlKü AŞK DA GEZER 24 Kaya, ilk geldlklerl gece telefon etmls. nasıl geçtıgını sormuştu yolculuğunun. Hemen yazacağım dedıgı halde hâlâ mektubu yoktu ortada. îki gundur telefon da etmıyordu. Yatağının uzertne uzanmışken kalktı, pencereye yaklaştı. Deniz yanıyordu sankl guneşten. Dışarıya bakmak gözlerım rahatsız edıyordu. Perdeyı yanya kadar çekti. Pencereden çekildi. «Ne yapsa's Aksi gıbi tek kitap getirmemlşti yanında. Nursen'in komodinlne baktı. Bir cep kitabı gördü. Eline aldı. Sait Faık'm «Kumpanya»sıydı. Parmaklan arasında şöyle bir çevird! sayfalarmı. «Anlasa bari » diye rmnldanarak kitabı yenne atıp çekmeceyi kapattı. Kaya'ya telefon etmek geçti aklmdan. Galiba Kaya ıle konuşmakla da eeçmıyecekti can sıkıntısı. Aradığı başka bir şeydı. lAmı ne?» Düşünüvor, bulamıyordu. Telefon çaldı. Yine Feriha'ydı arayan. Nasıl? Alıştın mı tznıır'e'' Kırbaçlanmış gıbı oldu bunu duyunca: Igrenç! Ne? Izmir mı? Evet Iznvr Sızın îzm'riniz. Nestne alışavım AUah aşkma"1 Nedır o Konak onünün hali O karman rorman Cın Seddı gıbi vapılar ne° Bu sıcak ne"1 Sıcak degıl cehennem Az önce pencereden bakayım dedim, goziimü açamadım. Ama ıkindıleri imbat cıkmca... Fenha'ya sor bırakmıvordu: O senm tmbat dediğın gönlil olup da esene kadar aksam oluvor. Fayton fav^on diye tutturmuştun Bu sabah bındım iste Hepsi çarpuk çurpuk şevler O bozuk vavlan in^anın orasma burasına bafıvor. Bir cav isrıvor«un içinde aspınn er.tilmiş gibi selivor. Saçlanm ellenmez oldu suvunuzun kırecmden. Sokak'a yürümeçini bılmıvor daha senir> îzmirülerin. Otele girerken biri üVUme çıkacafctı neredeyse koskoca kaldınmda Haklısm canım, ne desen hakhsın. B.z yıllardır çekıyoruz senin bu anlattıklanm. Belkıs'ı yatıştırmava çalısıyordu: Ne yapıyorsun öSleye? Ne bileyım? Belki de kendımi ^ riirn. Feriha güldü: Sen kendmi heraen öldürrne de benl bekle. Ne kadar? Şımdı fırlıyonm evden En geç yanm saate ordavım. Alıcı ehnde sırt üstü yataga bıraktı kendınl: Gel Çatlıvorum can sıkıntı^ından Ne kadar çabuk gelebılırsen o kadar çsbuk gei.. Hızli doğ'uldu. Alıcıyı bıraktı yenne: Offf dedi. rıerden geldim şu tzmir'eT Geldığıme geleceğime b'n pi=man olduml. 9 Haluk, ocleyin otele donünce, özer'ı tek başına salonda oturur buldu. Özer'in yanındaki bos koltuklardan birine bıraktı kendini: Ne yaptın"> Hıç. Oteldeydım Sen' Dolastım biraz. Dışarı^ı oldukça tatlı. Havalann ağırlığı kırılıyor vavaş yavaj. Alfanrağa kadar yurüdum Orada hoş bir \erde oturcum, denıze karşı bir kahve ıçtim. Epeyl Ecevit Siyasi Hayatını Ânlatıyor Röportaj: ALTAN ÖYMEN Yazan: Necati CUMAL! iyi geldi barva. îyi etmijsin. Evet. fena etmedirn. Sen hep oteldey. dln demek? Oteldeydim. Ortamda biraz müzik dinledım. DerRİ gaıete falan karıştırdım. Sen de fena etmemışsin Dinlenmış sayıhrsın Senin farıjından ne haber? Ses çıkmadı daha . Cocuklar neredeler? Kiml vüımeve gntt, lrtml çarşıy»,.. Gitslnler, haklandır. Demek sen de böyle örümcek gibi ağını kurmuş bekliyorsun' Özer suldüt Fena mıt ' 11 : ' s >'• Haluk omu/larını kiftı: Ne dıyeyim1'. deeıl' Gülümseyerek ekledı: Hele dolu çıkarsa hıç değil' 'CiddileîM lozunü kescrek: Bir sev içer mısin? Ne gibı' tçH falan mı? Nasıl ıster«en Ben sus»dım da. . B'rak ağabev, dun gece otele dondukten sonra ıpın ucunu k»çırdım zaten. Ancak kendime gelebildim . Nerede tçtmız? Odanda mı? De§:l aÇ»bey. Dort parmak kadar vi"> kırn vardı. Ş;>;emı ald'm Sövle otehn karşı«ında Kordon'un setıne oturduk Işıkçı Fahri ile Nivetim orm icip vatmaktı Derken Site Tivatro^unrian Ercument'le Avd'osan geldil<»r EUerind» bir «i?e vi'ki. Aldılar bizi Pa«»porfa Bit'ık. Orrcia kahvede H?ni? kıvı«ında bir m«s»ya v«Tİe«tik Btraz ta?e badpmle biraz taze ceviî; p^cenin ikisine do^rıı bosaltık, denize attık çiçeleri. Bun'.an bırak sımd' Bnnlar gece olmus bıtmiş S?n sımdi bir jey içeceV: misin içmeyecpk mısın onu sövle0 Yemek vemedim daha Sen bilirsın Ben bır b'ra içec^gım Garsonu caftırdı. Bakıslannı Özer'den avırmıvordu. tçkiden söz edinrç üstüne eelen tedirgir.hk sesindeki geri çekilis göründen kaçtname! Başka blr $ey içecek degılım merak et *En basit bir konuşmamı yapmadan önce bile bir öğrenci gibi sınav heyecanı çekerim, BJlent Ecevit, şımdi 1957 Mec hsındekı Uk konuşmalarını genei olarak hatırlıyor. Ve şöyls dıyor « Çok guç bır «tonemdı. Bır kere konuşmaİEnmıza zaman bakımmdan hep kısıntı getınlırdı. Bır de ne soylersek söyleyelım, DP nırı rr.ıhtanlrrı on sıraları doîdurrr.uş olurlardı Gorerleti, CHP'h hatıplerın kursvıde morallerınj bozmaktı Morahmm bozmak. sö?umüzü ^^şırtmsic ıçin ellenrrien gelen çabayı gösterırlerdi Baslansrıçta çok sıkmtı çektım Fakat bır yandan be? dakika içinde cok şey sovieme a'.ışkanhğmı elde e'meye basladım. bir yandan da gıderek bu karsı gruplar önünde de kendırre hakım olarak konusma alıskarlıgımı Bu da her yevden eÇıtım dıye so/ ed'.yorum ama bana bir 绺i' değerli bır eğıtım yerine geçmıstı » O zrrrnnkı Mecl'.s konu=;ınalarır.m uslubuna bır orr.ek verpnek * flçin ki£(£s tutanJiHa'rmdan" bırının metnını alalım: Mende^es hukumetının basını tam kontrol altma almak ıçın tıırlu tedbırler u\su!ar.'ğı sıralar Meclıste bu konu u^enr.de dogrudan d"ğruya soz alma o'ana£ı kolav bulunamadıgı ıçın, bu'çe sorusmflen s'rasındakı fırsatlardan vararlanılivor Konu. bas'na karşı tedbırler değıl ama. «BâsmYavm ve Turızm Bakanlıgı» bütçesı Sozu Bakanlık bütcesinden basm pobtikosına. Baskanm müd?ha'e^;ne fırsat vermeden kaydırmak gereklı Ecevit'in konusmasmda bu çaba da var Yazılarım ve konuşmalarım için bilgisine veya zevkine güvendiğim kime « rastlarsam danışmaktan hiç çekinmem mpt'.n'UafarTpolRikaSl îîd"do|ru" aan doğruva ılgıh dejıidır Ancak grıra sozcumu^un bu vesıle ıîe basın polıtıkasma da temas etmekte h?kkı vardı Çunku, hukun.etm bdsm polıt kası ıle ılştili Bakaniık maalesef bütçe görüsmeien vesıleVyle Mechs huzuruna gelmemektedıı Onun ıçın şu snada Savm Sıtkı Vırcalı vekıllıgın manevî vukıinu de yuklenmiş bulunmaktadır Bununla berabpr ben de Mekkı Saıt Esen arkadaşım gıbı düşUrerek kor.usınamda bu konma temas etmevecektım Doğrudan doğruya radyo uîennde konuşacaktım Fakat DP grup sozcüsu konuşmalarını hdkümetın basın pohtıkası uzerır.e teks:f ettıler. CHP"nm kendı kararıyla son vevdığl tek partı devnnde hükümetin basın polıtikasından örnekler verdıler. Fakat bugünkü hükümetin basın politıkasma temas ederken bır nevı tek partı devrine dönme temajTilunü ıfade e*tıl»r. («Mesele nedir?» sesleri) S.mdi arzecfeceğim. B"ndenız bu mevzua gırmeyecektım. Fakat sayın ÛP Grup sozcusu bu mevzua temas ettıği ıçın ben de ona cevap arzedeceğım ve ondan sonra vakit kalırsa, aül mevzuuma geçeceğım. Sayın Mithat Perın: «Miistakil ve objektıf bır matbuatın hasretını çekmektej'iz. Bız mesuiıvetsız matbual istemeyız» dedüer ve metbuattan neler beklediklerini sojledüer. Sayın sozcu burada buyuk bır tezata dü^müs bulunuvor. MüstakiJ matbuat ne demektır? Mdstakıl matbuat, evvelemirde, hükumetin kontrolü va dırektifi altında bulunmavan matbuat demektır. Eğer hukümet basını takvit ve tahdit ederse «iz nasıl basın müstakil olmalıdır dıyebılirsinız? Grup sözcusü uzun uzun basına talimat verdi. Eğer demokratik bir ıdareniz olduğunu kabul ediyofsanız, sözcunüz bu şekilde konuşmamalı ıdi Çiinkü: demokratik bir ldarede hükumet veya iktidar partisinin basını murakabe etmeve hakkı yoktur Buna mukabil ba'inm hükümeti murakabe etme hakkı. hatta vazifesl vardır (Sagdan «bTavo» sesleri V Fefenmediklerl sev. basının bu murakabe vazifesıni yurutmek, her turlj gjçluklere ragmen yerine getirmek gayletidir. Arkadaşımızm ıfade buyurduklnn gioı. 1950'ye kadar cânı yürekten DP'\ ı desteklemis olan bas'n bugun bazı konularda muhalefete paralel bır politika takıp ediyor gibi ?orülebılir. Bunun da bir sebebi vardı r. Hadıseler övle getlrmiştir kl, muhalefet olarak bizlerin üzerinde durdugunnuz birçok meseleler hadriizatında basının da kendi meseleleridır. Meçelâ bizlm basın hürriyetlni ilgilendıren davamızda na?ıl olur da basın bizi valnız bırakırT ŞerefH, haysivetli bir ba=ın?an bu beklenebilır ml? (Sağdan, alkış ses 1957"NİN ANKARA MÎLLET\T:KİLİ BÜLENT ECEVtT, MECLtS KÜRSÜSÜNDE.. medi^ini »övlediler. Bundan ?tkâyet eaebılırsınız, fakat rnustakıi basına bunu sart sosamaz sınız. Her ınsanın muavven bır fıkrı olur (Soldan »urultuler) Re:s Rıca fderım. ' arşılamayınu Nokta1 nazarmı söyuvor. devam buyurunuz Bulent Ecevit (devamla) Herkes kendı fıkırlerim ya>mak ıçın gazete çıkarabilir. Ama bizım de bır davamız vardır. Rad ;o bır özel teşebbus dejıldır. Hususi eshasın verdiği paralarla ı«le%en bır müesse^e clegıld;r. mı'.letin malıdır Bu millet radvo=u. bu Millet Meclisinın muzakerelerinın obıektif olmac ını ı«tediâınız ba«ın kadar objektif olarak aksettirivor mu? Reis Müddetimz dnlmu^tur. cUmlenızı •amam'.ayın ffendim Bulent Ecevit (devamla) Radvo buffün bir hükümet organı, bır ıktıdar organı halinde çah?maktadır Halbukî Meclis muzakerelennı verırken radyo şunu goıonünde tutmalıdır : Mechs teşnı kuvvet olarak ıcra nın u«tündedir. Radyo, Meclıs tartısrnalarını halka verirken, halk ile Mecli^in ara<;ına çirmeye ne hakkı var hükümetin? (SaBctan siddetli alkıslar). Çok Ö7Ür dılerim savm vekilden. vaktın bitmesi sebebiyle kendı vekâletlerı sınırı içinde ha7irladıgım konuşmamı yapamadım (SaŞdan «Bravo» sesleri, slkislsr). Reis Buyurunuz vekil bey. Konusmada b ı r de Ecevit'in kuliandığı kelımeler yadırganarak «Basın» da dıvor ama «matbuat» da diyor Avnca «evvelemirde» «murakabe» .. «hususî eşhas ». Ecevit, o sıralardakl vazılarında bu kelimeler. kullanma7dı.. Mecliste kullanmasınnı nedenı ise, kendisimn değıl, o zamanki Meclısın üslubudur. Daba 1950'de Anayasa'nm dılıni «Genellrurmay Başkanı» venne «Erkânı Harbıyei Umumiye Reisi» demeye varara kadar defeıştiren DP çogunlugu. Meclıse has bır Osmanlıca yaratmıstı kı, muhalefet milletvekiUeri de. özellikle iktıdar hatiplerinin sözlerine cevap venrken, ıster ıstemez o üslubun e*kismde kalıyorlardı. Eeevft, o zamandan berl yai> hgı. sımdı artık herhalde cıltlerle kıtabı dolduracak kadar çok Meclis içı, Meclis dışı sivasal konusmalan için, genel olarak da. şunlan sbvlüvor: g^bi sınav heyecanı çekerim. Konuşmalarım ıç;n de genellıkleı Vdkıt bulab'ildrğım kadar araş ' tınna yjpmaya ve yaniış bir sey söylemekten, yanhş bılgı vermek ten kaçınmaya özen gosterirım Eğer vaktım varsa konuşma notlanrnı ve konuşmalanram basm ozetlermı mu^laka, d'ğırıd'eım konularda bilgisine p.ıvendıiım arkadaşlarıma gostermek, onla ra damşmak ıhtıyacını duyarım Bazı kımseler konuşmaiarı veya yazılan ıçın belkı de başkalarına danışmaktan çekınırler. t a kat benım bu konuda hıç bır kompleksım yoktur Kımsenın hıçbır şeyı en lyı bılebıleceğıne uıanmam. Kaldı ki bir yazar gibi. bir siyaset adamının da. her guo çok değışik konulara değınmesı gerekır. Bır kimse bılgın veya dâhi de olsa o kadar değ.şık konular uzerinde uzmanlık ıddıasında bulunamaz. Onun ıçın hıç bır komplekse kapılmadan yaıılarım \e ko nuşmalanm ıçın bilgisine veya zevkine guvendığım kıme rastlarsam danışmaktan hıç çekinmem. Genclhkle, yazılarırnm veya konuşma notlaıımın yazılmasına a>ırdığım vakıtten daha çoğunu bu konularda danışmaya ve araş tırmaja ayırınm. Konuşmalarun için küçük kâğıt lara önceden notlar hazırlarım. Bu notlarda işleyeceğim temaları bana hatırlatacak paragraf başları, satır başları bulunur. Bazı gezüerde aynl temaları islemek gerektişi halde, vakit bulursam her konus mam için notlarımı gene yeni bas tan hazırlamava çahsırırr. Kongre lerde konuşma yapacaklan zaman bazı polıtikacıların hemen oracık ta notlar çiziştirmelermı veya hıo bir not hazırlamadan. herhangi bir on hazırhk yapmadan kürsüve çık malannı daima havretle karsıladım. Biraz da bunu dınleyicıye, halka saygısızhk olarsk gordüm. Ayrıca. gazetecilikten geldiğım ve gazetecilerin ihtıyacını bildiğım için. konusmalarımın basına venlecek özetın de önceden ken dim hazırlarım Hattâ. zaman tasarrufu olsun dive. çoğaltılmak üzere. mumlu kâ£ıda da kendim yazarım. B«şb»kanhğımda d» bu ahskanliiımı büjKik Slçüde iürdürdöm. Dediğim gribl, bunea yıllık ahîkanlığa rağmea en basit bir konusmayı >aı>aca^ım zaman bile, onun, gunler önceden sıkıntısını, sınav heyecanım çekerim. Bu ko nuda yalni2 olmadığımı. aynı tıtızliği gösteren başka politikacılar c'dusunu gördiikçe de levinırim. Bu tit'7İİŞi en cok gosteren'erden bın de Inonu ıdı Bn konuda bırk?ç yıl 6nce bir tngilir dergisınde. o zamanın Başbak»nı McMıllan'la bir görüsme okumuştum. KcMillan o zaman iyice yaşınt b» şmı almıi bir kimsevdi. tecrübeli bır politikacıydı Goıiismeyi ya psn gazeteci, konu«malarını yapar ken hevecan çekip çekmediğini soruyoîdu. McMıllan da şu cevabı verıyordu «Parlamentoda bır sözlü soruya cevap vereceğımı bıldığım zaman bır hafta örıcesinden uykum kaçmaya başlar.» Oysa, bilmdiğl gıbı, İngıliz Parlamentosunda Başbakan ve Bakanlar geleneksel olarak sorulara ya bir cümleyle. ya da bazen evet veya havirla cevap verirler Bu kadar kısa bir konusma için bile McMÜIan gunler önceden heyecan çekmeye, uvkusunu yıtirmeye başladıgını sovlüyordu. Dedığım gibi bır polıtıkacının, ya/arın, bilsrısme güvenmemesi gereklr Bilgisine grtivenmekten de daha buvuk bır tehlıke bence bazı politikaeıların veya yazarların kendılerirn deha olarak kabul e'meieridir Asimda ben deha'yı bırp? tehhkel! bir şey olarak görürüm. tnsanı Sendine fazlaöiyla güvenir hale getirebılır ve cıddı duşünmeden eiddl hazırhk vapmadan kamuoyunun karşıstna çıkmaya yflneltebılır. Bence ısı cıddıve almanın. çalısmanın yennı, ne deha ne de b igınJık dold'irabıl;r Hele bır de ınsan kendını önyargılardan mumkun olduğu kadar arındırma»a kendı dıişüncelerınl süreklı kuşku süzgecındpn geçırmeğe â'ışırsa ve bu alı$kanlığı, içını cıddıye almakla ve sürekli çalışmak'a desteklersp dahıden de büffinden de daha az yanılır.» Ne münasebet sjfabey? Sen çocuk musun? Bari hlç degilse sen herkes gibl kuşkulanma benden' Garson geldl: Bımırun Haluk Bev' Tekel bıraniî var dejtn m!? Olmas olur mu*1 Çofc iyi. Bana sofcuk blr şiçe bira Blr de kasar pevnirlı sandvıç lütten. Sandvıç soguk olsun, ısıtılmasm.. HEV hay. Garsonu giderken durdurdu: Bir dakika! özer'e döndü Hadı sen de ye blr şeyler... Eksik olma. Benîm için daha erken . Bem valnız bırakmasaydın sevınirdim... Pekı öyleyse Bana da övle Soguk bir bıra kasar peynirli bir sandviç. Benim sandviç sıcak olsun. (DeTanu rar) Ecevit'in konuşması Bulent Ecevit (Ankara Bir nokta üzerinde Sayın Mekkı Saıt Esen m diişüncesine ıştırak edayorum Teşkıla*a bakacak olursak. «Bssm Yayın ve Turızm Bakanlığı» adına ragmen huku1 i BOND TiFFANY JONES YARIN: VATAN CEPHESİ PTT FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Siyasal konuşmalar «S'jasaı konuşrrtalarim için de, vazılarda (fösterdigım tltizliğı gösterinm. 1957'detı bu yana, sürekh sivasal konuşmalar yapıyorum. Pakat ona rafmen en bas't bir koruşmamı yapmadan günler önce bile, bir oğrenci GARTH 3 lletkenli Santral Fiş Kordonu Satın Alınacaktır Idari ya l'eknüt •sartndn.esone göre JO.VA«J aietre On v« 5U.U00 Metre Kırmızı i IletKenlı Santra! t1!? Kordunv) Kapalı yazıiı tekJıt alma osulU ıle satm alıriMoaKtır Bu l$e aıt şaıtnaıneler ofnnal çalısms s urj vt saatıerında Istanbui / Uroraruye Aiemaag Caddestnoe nulunar Kabnkamıa Malzeme Âmır.'ıSınaeiî 35. TL mufabilındp alınabihı. Ve&liî mektuplan an "ec «1.1975 carüııne ıasuavar cuma günü saat IS.UO'e Kadaı Malzeme ».nıınıgijniyt cnakbu» mukabılında tesıım adıimeıı veya avnı iün ve saatte Arnırlifimızde bulunacak selald* Dosta Ue eöndcr.lmelırtir (Basın: 10037) 24S T A K Vii M 10 OCAK 1975 Güneş ögle îkındı Ak$am Yataı 12.21 1".45 17.00 18.37 S.40 2.26 7.23 9.4» 12.00 1.38 12.43 lert). Sonra DPlı sözcü arkadaşımız müstakil, hu»u»i tefebbüı ol»raic kurulmuf gazetelerin BMK müzakaralarini objektıf aksetti? tmsak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle