Katalog

DİPLOMATIK BAGAJ Helsinkiye kimgidecek Finlandiyanın Ankara BUyükelçisi Frey başka bir yere atandı Onuruna veda yemeği verildi. Dışişleri Bakanvekili Hasan Işık İskandinav ülkelerinin dostluğuna önem veren çok güzel bir konuşma ile selâmladı Büyükelçiyi. Finlandiyanın yeni Ankara Büyükelçisi de yakında geliyor. Ancak Helsinkideki Türk Elçiliği uzun süredir boş. Veda yemeğine kim gidecek? Ne zaman? Sorusu havada kaldı. Dışişleri Bakanı Turan Güneş 8 aydır elçi atamalanna vakit bulamadı. Şimdi de vakit bulsa bile, kararnameleri kime ımzalatacak? MSP'lilerin hele Güneş'in imzasını taşıyan bir kararnameyi degil imzalamaya, görmeye bile tahammül edemeyeceği belli. MUTLU MENDERES'İN ÖFKESİ Bir zamanlar Kruçef, masay» pabucuyl» vurmuştu, Birleşmiş Mületler'de.. Mutlu Menderes'in DP divanmdaki çıkışı da buna benziyordu. Gerçi pabucunu çıkartmak gereğini duymamıştı ama, masaja indirdigi yumruğun sarsıntısı, sadece Melahat Gedik ve Neriman Ağaoğlu değil, birçoklannın yüreğini hoplatıverdi. Menderes, yüksek bir ses tonuyla haykınyordu: Babamm katilleriyle mi işbirliği yapmak istiyorsunuz? Kızıl komünistlerle mi işbirliği yaptıracaksınız bizlere.. İçinizde ortaya çıkıp Bülent Ecevit'in komünist olmadığını iddia edecek tek kişi varsa çıksın söylesin... evet, evet, çıksın söylesin.. ben varım desinArkadan bir ses duyuldu: Ben vanm. Senalör Turgut Cebe'nin bu çıkıjı, Mutlu Menderes'i iyiden iyiye öfkelendirdi.. Tatsız ve kavgaya dönüşmesine kıl payı kalan elektrikli hava çüçlükle yatıştırıldı.. Turgut Topaloğlu'nun, Celâl Bayar'dan naklettiği «şifahi mesaj» sert eleştirilcrin yumuîamasına yol açü.. Cclâl Bayar'ın CHP ile DP ortakhğına yeşil ışık tutan mesajında, Ecevit'in «bugünkü ortamda inandırıcı» oldufu da belirtiliyordu ve ihtiyar kurt, genç ve fevri Menderes'i frenleraek istiyordu. Zaten bir süre önce Istanbulda: «Şu eski CHP'lilerden kaç kişi kaîdı ki aralarında» sorusunu, Mutlu Menderes'in mutsuzluğunu gidermek için sormuştu.. Üç kişi kaldı, cevabı bile, Menderes'in tutumunu değiştirmeye yetmedi. Ve parti divamnda duygularım ilk kez açığa vurdu. Ardından DP kıılisinde eleştiriler: Canım efendim, koskoca sayın Bayar, ipin ucundan dönen adsm bu işe razıdıi", kocasmı kaybeden Melahat Hanım razıdır. Büyük saygı duyduğumuz babasmm adını taşımaktan başka bir meziyeti olmayan bu arkadaşa ne oluyor.? Aydın gibi bir fl getire getire kaç kişi getirdi ki? Bütün bunlar. koalisyona taraftar olan Demokratikierin olaydan sonraki tepkilsri ama, ne yapsınlar ki, eleştirmek istedikleri kişi babadnn kalma.. MtTLU MENDERES (öfkeli politikacı) ECEVİT • BOZBEYLÎ vanından hemen sonra Başbakan Eceviti ziyaret ettiği sırada başka, gazetecilerin sorularını cevaplandırırken başka konuşmasının Dederıi de bu psıkolojik ortamdan ileri geliyor... Parti dlvanından çıkan kararda, «Aralık seçimine bağlı bir koalisyona hayır» denilıyor, ama, Genel Ba>kana <\A «Müzakereleri yürütmek için yetki verıliyordu.» Koalisyon kapıları açık tutulmuştu... Bayar'ın da önerisine uygun olarak... Oy?a Bozbeylı. Ecevtt'e ne demiçti: lşbirüğimız olanak dışı... Ecevit bu görüşmede, «Seçim tarihiyle baçlantılı olmaksızın CHP ile DP'nin koalıv yon kurup kuramayacaSı» konusunda sondaj da yapmak istemiş, fakat bir olumlu cevap alamamiştl... Makamından çıkarken blrkaç eün önce Parıs'ten telefonla görüstü|ü Basbakana karşı verilen bir sözu yerine getirememenin ezikliği vardı vüz ifadesinde... Ar.lasılan parti divarundaki ayrılığa karfi çıkmakla birlikte i?birligine »çık kapı bırakan genel eSilime rağmen, (ve hatta, hatta Bayar'ın genel eğilimine rağmen) Merıderes faktörünü bir kenara itmeye ceraret edpmiyordu.. Partisinin de, bu partideld liderliğfnln de bir nevi ipotek »Itında olduğunu hatırlayarak. felâket geldlyse, CHP yüzünden geldlgine inandığı için oğullarına da bunu aşııamıştı... Bayar'ın kıni ise. CHPye hele Ecevit'll CHP'ye değil. 27 Mayısçılaraydı.. Hazmedemed'ği bir şey varsa, «koca Relslcumhuru Ca^kaya Köskü merdıvenlerinden surüye sürüye indiren o bir avuç subayın, gelip Senatoya oturması» idi. Kervdi «tabii» senatörlüğünü de bu yüzden «gayrıtahıi» bulmuş ve yapılan davetl büyük bir zevkle reddetmişti.. Zaten «Senato» diye bır kurum tanımıyordu... 19tHJ Anayaîasını. «dibacesınden ötürü» tanımadıgı gibi... Bütün arzusu, ömrünün son perdesi kapanmadan ccbinde davetiye degil mazbatasıvla Millet Mecüsinin basamaklarını tırmanmak ve en yaşlı üye sıfatıyla başkanlık kürsüsünden bir konuşma yapabilmekti.. Ama «seçilmi?» üye olarak... İjte o zaman her şeyi unutabüirdl. AP'liler, şimdi koalisvon kulisierinde Bayar'ın bu arzusunu, kendi deyimleriyle «ihtiras»ına ışaret ederek, dehşetlı ibr «Antl Bayar» propagandaya giriştüer... Bayar kendini düşünüyor... Erken seçim olsun ki, mllletvekili olayım, riivor... Ama o yüzden parlaınento oyuncak edilemez ki.. falan diye.. Tabıi bu sözler bıraz da beiırll çevrelere duyuruiacak biçimde sövleniyor ki. onlar da «erken seçim olursa. Bayar da mHletvekilİ olabilir ..» diye düşünüp erken seçime karsı çıksmlar... GÜ1VEŞ (Şimdi kime imzalattiacak?) Genel Sekreter ev/i değişiyor Dışişleri yeni Genel Sekreteri Şükrü Elekdağ yenilikler içinde göreve başladı. Çiçeği burnunda bir damat olan Elekdağ balaymı eski Genel Sekreter evinde geçirmeyecek. Gaziosman Paşa'da bir villaya taşınıyorlar. Doktor Vali Reşit Caddesindekl bir apartmanda olan Genel Sekreterlik evi şimdi Madrit Elçisi olan Zeki Kuneralp zamanmda tutulmuştu. Kuneralp ayağından rahatsız olduğundan asansöre ihtiyaç duymuştu. Yeni Genel Sekreterin asansöre defil bahçeye ihtiyacı var. Protokol görevleri için de daha genig salonlar gerekli. Şimdilik Istanbul elçisi Dışişleri Genel Sekreterliginden Paris Elçiliğine atanan tsmail Erez, şimdilik Istanbul Elçiliği yapıyor. TürkFransız ilişkileri, Marsilyadaki Ermeni anıtma Türk düşmanlığını kışkırtan yazı?ar yazılmasında Fransız hükümetinin seyircl kalmasından ötürü, zaten buzdolabındaydı. Bir aralık çözülür gibi olan buzlar Valery Giscard d'Estaing'in Kıbrıs poütikasından sonra yeniden dondu. tsmail Erez de veda kokteyline ragmen Parise degil îstanbula gitti. Orada buzların çözülmesini bekliyor. MENDERES FAKTÖRÜ Genel Başkan BAYAR'IN TUTUMU îş'e Bozheyli'nin. r a r ' i dl Bayar'lar, Menderes'ler gibi düfünmüyordu .. Berrin Menderes, ailenin başına hangi 7 GÜNÜN ARDINDAN Nixon'ın yeni oyunu Nixon, istifa ederek, kongreee düşürülmekten ve Başkan Ford'ça affedilerek mahkemelerce yar gılanmaktan kurtulduktan sonra, 1 Ekim'de başlayacak dâvalarda tanık olarak dirJenmesi için savcı Jaworski tarafından kendisine celp yollanmıştı. Celbi alınca, N:xon hastalıgını bahane ederek, hastaneye nakledildi ve doktorlar tanık olarak mahkemeye gidemiyeceğini söylüyorlar. Yargılanacak olan kişilerden biri de Nuon'ın eski danışmanı ve yakm arkadaşı Ehrlichman'dır. Ehrlichman da Nixon'ın kendi lehine tanık olarak çağnlmasını istemişti. Nixon, halkın önüne çıkmaktan kaçmıyor ve türlü oyuniarla da bunun yolunu buluyor. Yardımcılığa atandığında Başkan adayr olmayacağını söyİpyen Ford da Başkan olunca, tutumunu degiştirmiş, 1976 seçimlerinde Cumhuriyet Partisinin adayı olacağını belirtmiştir. Demokrat Parti adayı olarak da Ford'un karşısına Edward Ken nedy'nin çıkacağı sanılmıs ise de, Kennedy geçen hafta aday olmayacağını söylemiştir. Kennedy 1969 yılının Temmuzunda bir kızın boğulmasiyle sonuçlanan bir skandala k.arışrnıştı. Ola yın unutulacağı umulmuş ise de, Watergate olayı yüzünden Nijcon, Baskanlıktan uzaklaştınlınca halk daha ağır olan 1969 olayıru hatırlamış ve bu yüzden gösteriler yapıldığından, Kennedy aday olmaktan vazgeçmiştir. Henü 7 42 vaşındadır ve 1980 seçiminj bekliyebilir. Prot. Ahmet Şükrü ESMER Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Avrupa Konseyinde Kıbrıs Birleşmiş Milletlerin 29 yıllık tarihinde Genel Kurul döneml, ilk kez, siyasî olmaktan ziyade ekonomik tartışmalara sahne olmuştur. Bunun nedeni de Avrupa ve Amerika'nın «Bir numaralı düşman» dedikleri enflftsyonun yarattığı bunalımdır. Bu konuyu önce Başkan Ford, sonra da Kissinger ele alarak enllâsyonu gıda maddeleri ve petroldeki hızlı fiyat artışlanna bağlamışlar. Üç sorunun da dünya ölçüsünde işbirliği sonucu çözüme bağlanabilecegini belirtmişler dir. Ford, petrolün silâh olarak kullanıünasını ve fiyatının da ölçüsüz arttırılmasını eleştirmış, Amerika'nın misilleme olarak gıda maddelerinin fiyatlanra yükseltmedigini söylemiştir. Bu etestirinin hedefi. çoğunlıığu Arap olan petrol üreticileri, gıda ile mamul madde fiyatlarının yüksek olması nedeniyle, petrol Hyatını yükselttiklerini ileri stirmüşlerdir. Bir resepsiyonda Suudi Arabistan delegesi Barudi, kendisinin o gün öğle yemeği için 11 dolar verdiğini, oysa 10 dolarlık benzin ile otomobilinl bir hafta kullandığım Ford'a sBylemiştir. B M.'deki tartışma ve iireticilerin OPEC örgiitune karşı bir ttlketiciler örgütü kurmak için giriştıği teşebbüs, Amerika' nın Araplarla arasını açrruştır. Amerika'nın petrol üreticilere karşı silâh kullanacağından bile söz edilmiş ise de, Dışişleri Bakanlığı bunu yalanlamıştır. Bır atlatma haber En yüksek tirajlı gazete, dünkü sayısınrfa bütün öteki gazeteleri atlattı. Manşetindeki akîüel haberin haşlığı şöyleydı: Son bir yılda her ?ey zam gördü. 38 milyon kan ağlayarak feryad ediyor: «Biz yaşıyor sayılmayız.» Son bir yılda da, son ikl yılda da, son bes yılda da, pek çok şeyin zam görüp durduğu biliniyordu ama, 38 milyonu bir gün içinde hep birden «kan ağlamaya» ve gene hep birden «biz .yaçıyor sayılmayız» cümlesiyle feryad etmeye başladığı olayım, öteki gazeteler muhabirlerinin hepsi atlamış, yük*ek tirajlınm bir cln muhabiri İse, müthiş bir gazetecilik başarısıyla görüp saptayıvermişti. Biraz daha çaba gösterse bu 38 müyonluk kan ağlayış ve feryad edişin geniş açılı objektifle bir de resmini çekip yayınlayacaktı ama, resim de olmapa, haber gene büyük haberdi... Gazetecllik deyimiyle «Atlatma» haberdi... Bu «Atlatma», Ankara'daki gazete bürolarından çok siyasî çevrelerde akisler ve yorumlar yarattı. Tabiî CHP de kızgın yorumlar... AP'de ve DP'de sevinçli yorumlar... CHP'nin propaganda kurmayı, düne kadar, 1973 ekim seçimlerl öncesinde AP'yi desteklemls olan bu gazetenin, Ecevit Hükümetirıin kuruluşundan sonra yavaş ysvaş yön tfeğiştirmesinl ve Ecevit'in resimlerine, haberlerine yer vermesini kendi başansı sayardı. Bu konuyla ilgili bakan, gazetenin sahibi, genel yayın müdiirü ve Ankara büro«uyla çok kulis v« haber faaliyetl yürütmüş, hatta bu yüzden öteki ga, zete bürolarının şimşeklerini üzerine çekmişti. öteki bürolar bakanı, o gazeteya imtiyazlı muamele etmekle, atlatma haber yetiştlrtnekle suçlarlardı. O ise, parti arkadaslanna, «Ne yapalım. Tirajı yanm milyon.. Biraz kollayacaksın ki. o da bizi kollasın» diye, yaptığı lşin, parti hesabına çok faydah olduğunu anlatırdı.. Şimdi bakanın partlll arkadaşları, dün kendisinl arıyorlar, yüksek tira.ilının tutum değistirip CHP'yi yıpratma kampanyasına gtrisinin hesabını ondan sormak istlyorlardı Bakanın «kollama» polltikasına kızan öteki gazetelerin Ankara bürolanndan bir muhabir o*e dün bakana telefon açmış, bıyık altından giilerek: Beyefendi, demiş, gene onlan kollayıp, bizi atlatmışsınız.. Bakan önce durumu rayamamış. Nasıl? Nerede? Bir haber mi var? demiş. Manseti Körmediniz miT 38 milyon, kan ağlayıp, «Biz yaşıyor sayılmayız» diye fenjed etmij. Onların manset haberi kimden çıkar? Elbet sizden çıkar.. GÜMÜŞPALA'Nl.N UA YAVEHİ İDt KIBRIS, GENEL KURUL GUNDEMİNDE Rum hükumetinin isteği İle Kıbns, Genel Kurulun gündemine almmıştır, fakat konu önce özel siyasî komisyonda görüşülecek, Rum temsilcisiyle birlikte Rauf Denktaş da komisyon görüşmelerine katılacaklar ve Komisyonca hazırlanacak rapor, Genel Kurula sunulacaktır. Bu arada, dış politikalannı izah eden uzun konuşmalannda delegeler Kıbrıs konusuna da dokunmaktadırlar. Kissinger, Kıbrıs meselesinin çözümünde Amerika'nın daha faal bir çalışmaya hazır olduğunu, fakat mucize beklenmemesi gerektigini söyliyerek, ilgililerin aralannda görüşmelerini ileri sürmüştür. tngiltere Dışişleri Bakanı Callaghan, çözüm getirecek yolun Kıbrıs'ta Türk ve Rum toplumlan arasında görüşme olduğunu söylemiş, Sovyet Dışişleri Bakanı Gromiko ise meselenin B.M. çerçevesi içinde çözülmesini önermiştir. Yunan Dışişleri Bakanı Mavros, Türkiye'yi Kıbns'ı istilâ ile suçlamış, Ada'yı bir somürgeye çevirmek çabasında olduğunu iddia etmiş, bunu engellemek için B.M.'in hemen harekete geçmesini, geçmezse eski Milletler Cemiyetı gibi iflâs edeceğini söylemiştir. Turan Güneş, Türkiye'nin Kıbns'a ENOSÎS'e engel olmak için asker yolladığını ve bağımsızlıktan, tarafsızlıktan yana olduğunu ileri sürmüs, türlü zamanlarda verdigi beyanatlarda, Makarios'un ENOSIS'ten yana ol duğunu, beyanatların metinlerini okuyarak açığa vurmuştur. Kıbrıs konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında daha sert çatısmalar. sorunun gündemdeki sırası geldiğinde çıkacaktır. Avrupa Konseyinde BM Genel Kurulu Kıbns'ı tartışırken. Avrupa Konseyi de aynı ko nuyu görüşüyordu.Görüşmelerde Rauf Denktaş da bulunmuş, Rum yönetimi ise, Runı Meclisi Başkanı Tasos Papadopulos tarafmdan tenısil edilmiştir. Kıbrıs konusuna Konsey daha önce elkoymuş ve Siyasi Komisyon, Avusturya delegesi Franz Karesek'i mcseleyi incelemek için Lefkoşeye yollamıştı. Görüşmeler, Karasek tarafından hazırlanan bir rapor üzerinde yapılm^ ve sorunu Avrupa parlamentosu, toplumlararası yapılacak görüşmelerle meseleye, çözüm bulunmasına ve sonra Uç garantör devletin de katılacagı bir konferansm toplanmasına Konseyin yardım etmesine karar vermiştir. Bu arada. Konsey insancıl yardımı çabuklaştıracak ve yardım iki topluma ayrı dağıtılacaktır. Kıbrıs Rum Yönetimi, Konseyin Insan Hak ları Komisyonuna Türkiye'yi şikâ yet etmiştir. Rumların iddiasına göre. Adadaki Türk askerleri Insan Hakları Komisyonunun birçok maddelerini ihlâl etmişlerdir. Şikâyet, cevap için Türkiye'ye verilmiş ve Türkiye de mühlet istemiştir. Bu bir bakıma iyi olmuştur, zira İnsan Haklarını kimlerin İhlâl ettiği daha iyi belli olacaktır. 1969'da Avrupa Konseyin den aynlan Yunanistan, tekrar üye olmak ıstemiş, fakat bu istek üzerine karar Yunanistan'da seçimin yapılması, Meclisin toplan ması ve demokrasinin kurulması na ertelenmiştir. YAVERÎ HAS'IN MEKTUBU Ragıp Gümüşpala'dan devir «Yaveri Has» Şınasi Osma ne bilsındı, Demırel'in bu denlı öfkeleneceğinı.. Piyasadaki şu yağ sıkıntısmda, liderinı yağlamak için aimış eline kalemi, kağıdı, bir mektup döşenmişti Ferruh Bozbeyli'ye... «Memleketi her gün bıraz daha, biraz daha sola götürmek gayreti içinde olan... Millete yapUğı hesap«ız, ölçüsüz ve ımkânsız ucuzluk vaadiyle milleti yanütan.. Kıbrıs harekâtını alabildiğine istismar ederek şahsi propagandası için televizj*on ve radyoları inhisan altına alar... Hazırlattıgı milyonlarca broşürü, resmi ve methiye yazilarım yurt dışmda ve joırt içinde dağıttıran.. Duvarlara ve otobüslere astıran, kendısını Atatürk'le kıyaslamaya kalkacak kadar ileri giden.. 27 Mayıs ve 12 Mart öncesindekı sokak hareketleri ile anarşık hareketlerın teşvikçısı olan. (Bütün bu sıfat tamlamala n , Başbakan Ecevit için ve cümlelerin gırişinden bir bedduanm gelecegini sanıvor musunuz ama öyle değil.. Mektubu okumaya devam edelim.) .. Sayın Ecevit'in patenti fJtındakj bir hükümete katı&nak için müzakerelere girişiyorsunuz ve şartlar uygun düşerse bir koalisyon kıırmayı diişünüyorsunuz öa, kırgınüKlan bırakarak düne kadar beraber çaliştığınu, hemşehriniz, dava arkadaşınız, dostunuz ve yakınmiz. Adalet Partısmin sayın lıderi Süleyman Demırehn başkanlığında bir hükümete katılmanıak için diretmenize üzülüyorum..» Bozbeyli'rün koalisyon görüşmelerinde yan çiznıeye başlamasi, sebep o Olmasa bile, bu mektubun hemen sonrastna rastladı. Şinasi Osma, «Gördünüz mu bır mektup yazdım, oyunu bozdum» diye koltuklarını kabarta kabarta dolaşırken, ilk zılgıtı Süley man Demirel'den yedi: Yahu, bir de propaganda işlermi yürütüyorsun.. Benden habersiz hangi akla hızmet ediyorsun.. Ne yaptık sayın genel başkar.ım... Daha ne yapacaksm, okuyan da bur.u benim yazdırttiğımı sanacak... Gene başbakanlık istiyor diyecekler.. tstısmar edecek ler. Son Havadis «Yaveri Has»m mektubunu koymadı, DemırGlin organı durumuridaki Hür Anadolu gazetesl ise, patron ve genel yayın müdürü o sırada gazetede olmadıklan için yaymlamıs bulundu ve bir zılgit da. yajnnlayanlara çekildi. Şimdi Şmasi Osma artik koaiisvonu nasıl bozduğunu, eskısı kadar sık anlatamıyor.. Etyopya yine karıştı Afrika'da Portekiz sömürgesi Mozambik'te iktidar çoguniuğu Zenci olan yerlilerin eline geçerken, Etyopya'da, Imparator tahhmdan indirildikten sonra işier karışmaya başladı. Aslında, Imparator'un yönetimine karşı gelenler. askerlerden önce işçi sendikaları ve öğrencüerdl. Bunlann gösterileri üzerine askerler geçer. şubatta. harekete geçtiler. Ynnetioileri ve aristokratlan tutukladılar ve sonunda 12 eylülde İmparatoru da tahtından attılar ve gcçici o'arak General Aman Andom başkanhğında bir askerî yönetim kurdular. Şimdi 170 kadar tutuklu yargılanacaK ve Haile Selâsiye'nin oğlu Wossen de Cenevre'den gelip Kıral olarak tahta oturacaktır. Fakat işçi sendikaları buna karşı çıkroışlar ve yönetimin sivillere devredilmesinı, tutukluların yargjlanmasından da vazgeçilmesini istemişlsrdir. Askerî yönetim sendika öaşkanlarmı tutuklayınca işç;!er ve binlerce öğrenci sokaklara dökülerek gösteri yapmaya başiamiflardır. Bazı bakanhklarm memurları da bunlara katılmıştır. Askeri yönetime karşı oîanlar çogalacağa benziyor ve sonunda askerlerin Cumhuriyet ilân ecerek. diktatörlük kurmalan o'acan görüüiyor. îşler daha da karışmadan düzelmiyecektir. Kıbrıs'ta, Türkiye'de Kıbns'ta hasta tutsaklar, çocuklar ve din adamları degiştirildikten sonra savaş tutsaklarının iadesi konusu ele alınmıştı. Bir kaç yüzden ibaret olan ilk gnıp mübadele edildikten sonra, işlem ertelenmiştir, fakat Denktaş Strazburg'dan döndüğüne göre, pürüz kaldmlacak ve mübadele devam edecektir. Rumlar serbest bırakılan Türk tutsaklannm Türk bölgesine gitmelerini engelliyorlar. Türk bölgesindeki Türk nüfusunun çoğalmasını istemiyorlar. İngiltere'de bu nedenledir ki üslerine sığınan Türkleri serbest bırakmıyor. Rum bölgesindekl Türkler de sanlmış haldedirler. Bu sırada Türkiye'de hükilmetin kurulamaması da yazık oluyor. Yunanistan kasımda seçime girerek, bir hükümetin kurulmasını saglayabilecek iken Türkiye, görünürde sürekll bir hükümete o güne kadar sahip olamayacaktır. Tiirkiye'deki hükumet bunahmı Yunanistan'a ye ni bir propaganda konusu vermiştir. B;z. Kıbrıs'ın ulusal bir dâvâmız olduğunu biliyoruz, fa kat Yunanlılar. bu konuda görüş aynlıkları olduğunu, halkın, askeri harekâtlann masraflarına dayanamadıgım iddia edıyorlar. Bü lent Ecevit Başkanlığındaki hükümet, Türkiye'ye dünya ölçüsünde itibar kazandırmıştı. Bu prestiji yitirmemek için bir hükümetin yine Ecevit Başkanlığmda kurulması gereklidir. Yardımın kesilmesi Haşhaş ekimi yasağının kaldırılmasına hükumet karar verdigi günden beri, yasağı kaldırmaya Türkiye'yi zorlamak için bazı kongre üyeleri yardımın kesilmesini baskı olarak kullanmakta idiler ve Temsilciler Meclisince, hükümeti pek bağlamayan kararlar da alınmıştı. Kıbns meselesi ortaya çıkınca, Rum ve Yunan asıllı Amerikalılann da kışkırtmasiyle, yardımın, verilen maksatlar dışmda ve Kıbns'ta saldın için kullanıldıği bahanesiyl, kesilmesine senato 2T ye karşı 64 oyla karar vermiştl. Arkasından Temsilciler Meclisi de, «Başkan Ford'un Amerikar) Kongresme, Kıbns'taki Türk askerlerinir çekılmesi konusunda yapılan göriişmelerde önemli gelişme kaydedildiğini» bildirtnce7e kadar yardurun kesilmesi lehinde bir tadil önerislnl, 90'a karşı 307 oyla hükümetçe sunulan ve para talisisinı öngören bir tasariya eklemistir. Tasan bu son biçiminde senatoca yumuşatılmıştır. Son metne göre Başkan, Türkiye'nın banşçı bir çözüm için iyi niyetle çaba harcadığmı görürse yardım kesilmeyecektir. Şimdi ikı meclis komisyonu bir metin üzerinde anlasacaklardır. öte vandan, Bülent Ecevit, «olay bizim kadar Amerika'yı da düşündürmelidir», demiş. Malıye Bakanı Baykal da telâfi etmenin çare'i bulunacagını sövlemışiir. Temsilcıler Mec lisi Yunanistan'a da yardımın kesılmesıni öngören bir tasanyı reddetmiştir. Böylece, NATO'da kaian Türkiye'ye yardım kesilirken, NATO'dan aynlan Yunanistan, Amerikfdan yardım görecektt. Filistinliler var ama, Filistin yok Araplar, tsrail ile savaşa Filistin'i kurtsrmak için giriştüer fakat Filistin kayboimuş, Filistinliler ds ciaSıhııi'tır. O zamandan beri Füistin'in kurtanlrnası iîe uğraşıhyor, fakat kim kurtaracak? 1967'ye kadar Filistililer, kendilerini Nâsır'ın kurtaracağını umuyorlardı. 6 gün savaşmda Nâsır ye nilince, kurtuluş dâvâsını kendi ellerine almışlardır, fakat birlik halinde değillerdir. Fiiistinlileri kimin temsil edeceği bile bilinmiyordu. Eski Filistin topraklannın bir kısmı da ÜrdünMn eline geçmiş, 1967'de de tsrail tarafından işgal edilmişhr. Filistininer bir kurtuluş örgütü kurmuşlarsa da tanmmıyordu. Geçen tenjnuzda Sedat Ue Kıral Hüseyin, Ürdün dışmda yaşayan Filistinlilerin Kurtuluş örgütü tarafından temsil edildiğini belirten bir anlaşmaya vannca Surlye buna karşı çıkmış. Geçen hafta 4a Mısır, Suriye v« Kurtuluş örgütü üe birlikte örgütün Ürdündekiler de dahil tüm Fiiistinlileri tem sil ettiğini öngören bir anlaşma imzalamışlar, buna da Hüseyin öfkelenerek, Cenevre Barış Konferansma gitmiyeceğini bildirmiştir. Filistin sorunu şimdi ilk kez olarak B.M. Genel Kurulunun gtindemine ayn madde olarak »lınmıştır. Bu da îsrail'i öfkelen••Hrmiştlr. Israil ne Filistin diye . a Ulkenln, ne de Filistinliler diye bir ulusun var olduğu kanıtmda değlldir. BCZKURTLAR DİRİLİYOR CHP • MSP ortaklıgımn bozulmasını gerektiren nedenler demetinden biri de, iktidarın kuvvetli kanadının bir tek vall ve kaymakamın yerini değiştirmesine, MSP'll îçışleri Bakanı tarafından olanak sağlanmamaııydı. Sırtlarmı Ofuzhan Asiltürk'Cn kalkanma yaslayan bazı valiler de «slan, kaplan kesılmişler, devlet içinde devlet haline Belmlşlerdi... tst« bunlardan Burdur Vallsi ömer Nacl Bozkurt... Onlkl Mart Sneesinln Emnlyet Genel Müdürü. ttçesindeld kaymakamlıklara koalisyonun bozulmasıyla birlikte blr genelge göndermlş ve Milli Eğıtım, Sağhk ve Maliye Bakanlarınıian zeien emlriere Vilâyetin haberi olmaksızın uyulraamasmı istemişti. Bozkurt, gerekçe olarak bu üç Bakanlığln kanun dışı emirler verdiğini ileri «ürüyordu. Bozkurt bununla da kalmıyor, Mill! Eğitim Bakanı hakkında Posta Kanununa aykırı hareketten dolay. soruşturma açtınyordu. Bakan, kendisine yazdığı 8zel bir mektuba resmî p» yapıştırmıştı...