Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 24 Eylül 1974 H em Türk Devletinin güvenliiini v« hem d> Kıbrıs'taki 120 binden ftzla soydafimızın canlarını ve temel haklannı korumak için, Yunanlıların yıllardan beri yürüttükleri, hakka ve akla aykııı poiıtıkanm artık karşısına dikilmek zorunlu ğunda idik. Çünkü Yunanlüar ve onların desteğiy)e Kıbrıs'takı Rumlar, Kıbrıs'ı «yalmz kendilerine ait bir Ada» sayarak, Türkiye'nin güvenliğini ve Türklerin haklaıım tüm reddetme yolundaki tutumlarını, 11 yıldır degijtircnedikleri gibi, «or.undı bajvurdukları bir darbe ile «Enosis'i fiilen ilân et meye 5 dakika ksldığı>nı da açıkça ortaya ko.vmu» lardı. Zaten 1963ten bu yana yalnız EOKA değil, daha ılımh bir biçimde Makarios ve Makarios'çular da EKOSİS amacırıdan vazgeçmediklerini> söylemekten çekinmiyorlardı. PROPAGANDA SAVAŞI Prof. Dr. Muammer AKSOY deki jörlefme hükümlerini çiğnemeleri üıserine, «ordumuzun ikinci kez harekete geçmesi ve Adanın belli bir sınıra kadar olan böiümünü kontrolu altuıa almaıı» sonucu, bu yargılar tersine döndu. Kısacası Yunanhlar, 11 yıl andlaşmalan. Kıbrıs Anayasafinı ve İnsan Haklarını çiğnedikten ve ni hayet Türk Devletini andlaşmadan doğan müdahale hakkını kullanmaya zorladıktan sonra, kaybettikleri sıcak çatıjmayı, «soğuk savaş. Ipropaganda savaşn ile kazanma scvdâsına kapılciılar. Evet, bugün Karamanlis'in görüsme masasına oturmak istemeyişinin bizce iki nedeni vardır. Birincisi: Pro paganda savaşında her geçen gün dünya kamuoyunu ve böylece hükümetleri ve devletleri kenrii tarafma kazanma umudu; ikincisi, NATO'nun askeri örgütünden çıkmış olmanm Doğu Blokunda yaratacağı sempatiden yararlansrpk. Sovyet Rusyanın git'ikçe artan desteğini sağlamak! Yunanlılar, bütün Bqtı dünyasında, her araca baçvurarak ki buna kitlc haberleşme araçlarına Onasis'in milyarlarmdan rüşvetler vcrmek de dahildir kendi haksızhklannı öttmck. ve •Türkiy«"nin hal:!ı dircnmesini ve andlafmaiara dayanan müdahale«ıni haksız bir saldın gibi gösterebilmek» için. büyük bir çaba içindedirleı: ve bu işte başan gosteriyorlar. Bu basarmın gerçi çeşitli ncdpnleri vardır: fakat en etkilisi, «bu tür savaşın ör.cmini tam olarak kavraytp. bütün olanaklannı tcferber etmiş olrnaları»dır. Bizim ise. bu propaganda savafinın önemini her kademede yeterince takdiı ettiğimizi söyleyemeyiz. Almanya'da. sırf Kıbnş davamızın hakhlığını., «Yunanlılann İ5e hem yıl lardan beri ve hem de son aşKmada Andlaçmalara. Hukuka ve Insan Haklaıına hatts akla ve her türlü insancıl ölçülere ne denli aykırı hareket ettikle rini» anlatmak için geçiıdiğim 15 günde. okııduklanm. dinlediklerim ve gördüklerim bunu kannla mışnr. Z«ten Öatı dünyasının (Yunanlılann yararına ve bizim zararımızai birtakim önyargılavla hsreket ettiğini unutmamaijyız. Onların haya!hâno?inde. «Yunanlılar daima Sokrafın. Eflatun'un. Aristo'nun yurdu ve bütün Batı uygarlığının beşiği olan bir ülkenin çocukları>. «hizler ise, Viyana kapıla ı ınn ksdar dayanmış ve Batı dünyasını boyunduruk altına almak ıstemiş kişilerin torur,lan»yız. Yunanlılar Hıristiysn toplumunun bir (jarça^ı, biz müslümanız. Bu düsünceler, Batı dunyjsı'ndaki tarafjız kişilerın bile yareılarında, bl linç altında olsun kendisini gösteriyor.' Bu nedçnle, Ecevit'in Başkanhğındaki Türk Hü kümetinin büyiik hlr beceri ve başarı ile Atina'oak; CUNTA'nın Kıbrıs'taki yavrusu olan Millî Muhafızlar Cuntasunm, andlasmaları bir paçavra haline gctiren girişim;>no karşı »şılmaz bir kale gibi dikilmesin». bütün dünya anlayı; göstermiş. hattâ bunu alkısla karş'.lamıştı. Özellikle Batı âleminin tutumu çok olumlu idi. Ecevit'in liderliğin«ieki hükümetin, olağanüstü bir beceri Ue yürüttüğü görüşmeîer ve müdahale kararından sonra, Türk Ordusu da olağanüstü bir bi|»rı ile kendisine düşen görevi yerine getirdi. Cenevre'deki Anlasmamn da, bu bararılara uvgun dü|en bir yapıt olduğu inkâr edilemez. hlıŞını», «Yunanlıların ise 11 yıldan beri olduğu gibî, anlasmazlığm son döneminde de haksız ve aklsız ctavranarak dünya Darıjını kundakladlk larını» başarı ile Dünyaya kabul ettıren »istern lı ve ener.ıik bir propaganda (gerçeği tanıtma) çabası oldueunu bir an bile unutmamamız gere kir (Hele niçin 3fi saat bekleyemediğimtzl. bütün nedenleri ile çok ıyl anlatmak, kafalardaki bırçok haks:z vareifiın gıderilmesine büyük ölçiirie hizmet e'mektedir) Bııgüne kadar olduğu eibi sariece Almanların ve ötekî Batllılann, hak kımızda neler söyledıklerinl, yazdıklarını, Türk çeye çevirerek Ankara'ya bildlrmekle bir şey saSlayamavız. Bu. bir isin «başlı başma faıla bir değer taşımayan» «adece yarmdır Bu «bilgi top lamE», Batılı kitle haherleşrne araçlarında neler soylendfSı ösrenildikten «onra, «bu valan ve y«nlı«!arı cevaplandırnıak» save«inde bir deSer ve anlam kazanır Ve cevapların, verıne yâni hpr gazetecinirv, radyocu ve televızyoncunun (ve Alüi«ı«a'^ Arrpri'<a'da. Ingıît"îre de, Fransı • da ve bajkaca ülkPlerde kamuovunu yuğuran kifllerin) gözüne ve kulagına kadar ıılasttrılma sı sarttır. Bunu vapabildisimiz ölçiide Kıbnı davasında za'ere. kesin zafere ulaşabiliriz. 10.000 Tulsak S ngiltere Tutucu Psrti lideri Edward Heath, geçenlerde I Güney AfriKa gezisine çıkmıştı. • Güney Afrika Birliği yuvarlak rakam 17 milyon nüfusludur. İngilizler, Flamaniar, Yahudiler üç milyon tutar. Geriye kalan 11 milyon zenci ve 3 milyon melezdir. Elmas ve altın üretmekte dünyanın birineisi bu ülkede üç milyon beyaz, 14 milyon raelez ve siyahın tepesinde görüljnemiş bir dikta kurmuslardır. Bu eski İngiliz îömürgesi 1931'de sözde bağımsız oluyordu, ama yürütme Britanya Kraliçesini temsil eden bir valinln elindeydi, Meclis üyeleri yalnız beyazların oylarıyla seçilecekti. Eski Atina demokrasisi gibiydi durum.. Vatandaşlar devlet yönetecek, köleler çalışacaklardı. lrk ayırımı, bugün de Güney Afrika Birliğinin toplum düzenidir ve beyaz azınhğın kara çofunluk üstüne diktası sürrnektedir. îfte İlajestilerinin Muhalefet Partisi lideri Heath, bu ülkede geziy'e çıkmıştı. On yedi yaşmda Sonia Haines adında bir genç kız, ırk ayırımını protesto amacıyla eski İngiliz Başbakanma bir toıba dolusu un attu Centilmen, sanşın, yakışıkll Eduaıd Heath, istifini bozmadı, yfizünden gulümsemesini eksik etmedi, ve gazetecilere: Bazı kişilerin bu biçimde davranma gereğini duymaları beai çok üzüyor, dedi. Anglosaksonların dilîere destan soğukkanlılıiını sirogeleyen bu olayı, dünya ajansları her yana yaydılar. Televiıyon ekranlarındaki maçlaıı çiklet çiğniyerek izliyen kalabalıklar, Soma'nın münasebetsizliğıni böylece öğrendiler; ama Güney Afnka Birliğindeki ırk ayırımını, köleliğin icyüzünü, dikUyı ve somürüyü öğrenemedüer. Kapitalist dünyanın haberleşme araçları her yerde kapitalist dünyanın düzenine göre kurulmuştu. Soğukkanlılık çoğu zaman alkışlanan bir Xe var ki. bazan soğukkanhlık erdem niteligini yitirir. Söz gelisi bir katil. soğukkanhlıkla adam öldürüyor diye alkışlanamaz; onaylanamaz. Ya da gaz odasında Yahudileri soğukkanlılıkla öldüren. Nazi veya götleri bağlı devrımcilere îoğukkanltlıkla işkencc etmeğe alıçkın fa$ist hiç kuşkusuz bu marifetlerinden ötürü begenilemeı. Milyonlarca insanı sömürer.. ve kölelik düzeninde yaşatan rejimlerin yöneticilerini soğukkanlı davranışlarından ötürü kutlamak da kimsenin aklına gelmez. Zaman geçtikçe dünyamız geleneksel İngiliz soğukkanlılığinm kökenleıini daha iyi anlıyacaktır. Soğukkanlı İngiliz, Avustralya yününden giysi, Hint pamuğundan gömlek giyip, Güney Afrika elmasından kol düğmesi takan ve Kıbrıs portakalımn suyunu içen adamdı. Sömürgeler, protektoralar, dominyonlardan sağılan saltanatla yaşıyordu. Hindistan Valısi olan bilmem ne Lordu, soğukkanlılıkla emir verdiği zsman milyonlarca Hindunun sırtında şaklıyordu zalimlerin kırbacı... Anzakları Çanakkale'ye taşıyıp, Gurkhslan Londra'da terbiy'e edebiliyordu soğukkanh İngiliz... Araplar petrolün fiyatını aıtırdığı zaman açıkta kalan, msden i}çileri grev yaptığı zaman soğuktan titriyen İnfiliz değildi o... Bugünkü kapitalizmin ağababası olan Teksash petrolcünün yamacmda kâhya rolüne çıkmıştır artık İngiliz... Melon şapkasını Londra nın eski sokaklarında yitirmiş. şemsiyesinı Thames nehrine düsürmüs. koyu renk elbisesini bit pazarında sstmıştır Tutucu Parti liderinin Güney Afrika'daki soğukkanlılığı da artık kimsenin yutmadığı son fiyakalardandır. Dünyanın mazlum uluslan tümüyle başkaldırdığı zaraan, eski îngtliz, Ada'sında Robenson Cruzoe gibi büsbütün yalnız kalacaktır. Biz Türkler jaşadığımız şu günlerde İngiliz soğukkanlılığını daha iyi tanımak fırsAtını bulduk. Faşist Samson'un Lefkose darbesini seyreden. Kıbrıs'taki Türk köylerioin yeıle bir edilişini izlijen İngiliz; Ada'daki 10.00(1 Tüık'ü soğukkanlılıkla tutsak ediverdi. Böylece K.bns'taki îngiliz üslrıinin nedenleri daha iyi anlajılıyor. Basra Körfezi petrol şeyhlıklerini denellemelt için Kıbrıs't» kurulan menzil noktalarında bueün 10.000 Türk lutsaktır. Baıi Londra bu tutsaklara nöbcıçi diye Gurkha'ları dikse de, İngiliz'in soğukkanlı çehresi çsğımızın aydınllğında biraz daha sırıtsa.. Aksatmamalı.. Bu nedenledir ki, Almanların kafalarını bulan dırmış bazı önemli sorulan cevaplandıran Almanca bir büroşürü. Almanya'da hazırlayıp görevlilere sundum Pıofcsör Hirş de buna bir önsör yaı rlı. Bunun gördüğü ilgi de, bu yoldaki çabalara olan gçıeksinmeyi kanıtlampktadır. 1x1 Bu propaganda savaşında, Kıbns anla^mazhğı sonuçlanınca ya kad%r, hem yurt dışında ve hem de Ankara'da yeni bir örgütlenme zoıunluetı vardır. Hele yurt içindeki ve yurt dışmdaki «yabancı dll bilen ve Kıbrıs konustmun hukuksal siyasal yönünii iyi kavramış bütün aydınlar>dan yararlanmak, onlgrm eneıiilerini ıhüyük potansiyeli» devreye »okabilmek. başarımızın kacmılmaz şartıdır. Bunu henüz yapamadık: yapmak zorundavız. Yapamamamızın bazı nedenleri var. Bu nedenler. önce cesaretle or taya konmalı. sonra da ortadan kaldırılmalıdır. Içe risinç eirdiğimiz hükümet bunalımı, bu alandakı calışmalarırnızı ve atılması geıeken adımlan akfat mamalıdır. (x) Sayın Başbakanın lıu konuda görevlendirdi» fi $ahsın. huroşiirıııı Devlet matbaasında 2. kez hpsılmasıııa karar vertliği> bugiinlerdc, bürofürtin Alnınnya'daki daKitılmasının durHurulduğu vnlunda aldığımız bazı mektuplara inanmak istemiynruz. Usanmadan.. Fakat kusuru yalnız başkalannda aramakln Kıbrıs sorununu olurr.lu bir sonuca ulaçtıra nıayız: Bütün Batı dünyasında, özellikle «biı milyon Türk'ün yaşadıâı Almanya'da». K:brıs konusundaki tp/ımİJİ ve «ttığımız her adımm haklılığını. komuoyunun yaratılmasında büyük paj'i olan bnsır:, radyo televizyon mensuplarına, »iyasal partüere. »endikalara, parlamenterlere ve bütün önemli kurulu? ve kişilere sözie ve yazı ile u = anmadan anlatmamız eerekiyor. Haklıiığımızı dunyaya kabul ettirnıek. dtinyayı ınar.d:rm?k, b\zs çok şey kazandlracaktır. Yiiz lerce ve bınlerce «oydaşımuın ve vatancfa>;n.ızın kam ve milvariarca liralık askeri harcanıalar, birkaç rr.ilyonluk propaganda masrafı saye. sinde tasarruf edilebilir. Amerika Birlejik Devletlerinin bile. sücüne güvendigi için küçük ve voksvıl bir devletc yenik dü?tüğü çaşımızda, • hsklılığını dünyaya kabul eftiremeyen tarafın, sücünden çok şey yitirdlği» gerçeği, artık tart:şıl.imaz. •Hak'sı? rlmak» ile «haklılığını anlatamamak» aynı sonuca ulaştırıyor. Bu nedenle Kıbrıs anlaşmazlıgında «nihai zafer»e götüren etı kısa ve en ucuz aracm. «tezi mızde haklıiıgımızı ve attığımız her adımın hak Aldatıcı Görüntü Ancak hem haksız hem d« zayıf nlan Yunanlılar. attıklan akılsızca adım:n faturasını ödeme durumunda kalınca. kuşkusuz büjük bir diploınatik marifet gösterdiler. 7 yıl yumaçamadan sürdürülen fasist yönetim. Kıbrıs yenilgisinden kurtulabilmele icin. rlür.ya kamuoyu'nu ve böylece dernokl»tik ülkelerin sempatisini kazanmak niyetiyle, cintihar etme>, daha doğrusu «simdilik intihar teşebbüsünde bulunns. oyununu fahr.eyc koydu. (Yuranistan'rla. demokrasılenn ilk |artı olan bir parlamento bi le henüz kurulmadığt ve cuntacı GizikU hâia Devlet Bfşkrnı olduğu halde, Batı dünyası Yjnan derr.okrasisi üzerinde titrernektedirı. Karananlis ve öteki e?ki politikacılarm Yunanistan'a ddnmeleri ve sivillerden kurulu bir hükümetin ortaya çıkrna sı üzerine. dünya karauoyunda Kıbrıs anlasrr.azlığı konusundaki fîörüşler. hele «haklı müdahalemiz den sonraki nlayları değerlendıren yargılar. hızla değişmeye başladı. tkinci Cenevre görüşmelerinin kesilmesi ve Yunanhlann Türk rehineleri serbest bırakmaya ve Türk köylerini boşaltmaya. iliçkin hayatl önem İNSANLIĞA GETÎRDlKLERl M. Rauf İNAN Arada bir Hükümetler, Ekonomi ve Bürokrasi ayın Ecevit ıstıfa ettı. Cumhurba?kanımız hükümet kurriîayı yine kendisine verdiler. Bundan sonra ne olacagım oiaylar gösterecektir. Ancak, hvü.umet kurulurkeıı başka konular yanmda bazı düîünceleri burada belirt:T.ek ısteriz. Prof. Mümtaz Soysal bir yazısında hükümetlerin ış başına geHrlerken kaialarında yapacakları i?i planlamaya elverişli bır prosramlan olmayışından dert yanmakta ve ıktidarların zamana da yanamavışını bununîa açıklamaktadır. Sayın Soysal son derece haklıdır. Gerçekten de «reform yapacağız» diye ış başına gelen hüicümet başkanlan bile ne yapacaklannı bilmeden iş başına gelrniş ve orada kalmışlardır. S E mperyaüzm. anamaicılıjın (kapitalizmin) doğal sonucudur, ona sdrnürü pazarı jağlayan girisimıdir. Girlı ya da »çık. ateşli ya da dalavereli javaşlar, onun ıracıdırlar ve faşizm de güvenirliı. Anamalcl devlet adamlarında faşizm e«ilimi süçlüdur. Yalnız çok kez ?i?l: kf/.ır. Kendi ülkelerinde fiuclu işci örgütlerinin olır.ak bırakmadıjı bu egilimlerini bp^ka ülkslorde uygulama yollarını ararlar, bulduklan jerd" eerçekle.ftırirler. ^ ı.zyılımızın İlk yartfinda. anamalcı süçlerin sömürge kapışmalarının, çıkar çatiîmalarının itme?iyie, bu ülkeler, insanlığm yüzyıllar boyu hazırlayıp biriktirdıği değerlere, yf.iîiniiklere ve mılyonlarca, milyonlarca tencin vücuduna malohn yıkımlı iki dünva şavajı oldu Bunlar temeUerindeki nedenlcr vp amaçlar bakımıncfan kimi hayvan toplulukları, •a ria bireyleri arasmdaki kavgadan baçka bir şey değildi; b:r jomurge ve pazar kapıjmaçı İçindi. Savaşlardakl anamalcı çrvreler gerçckte birbirlerine duşman değildiler, daha«ı, savas tçın birbırlerıne yardım da »dıyorlarcı. Kendi cıkarları içııt" ulu«larını birbirlcriyle «avaftıriD. «ençliklenni birbrrl«rine kırrirlyor'.ardı. Barı? masalaıınrra da politıkacıîarına, irv^anhjın jnrunlarından hiçbirıni çözümletmedıkleri gibi, onları dsha da çaprajıklajtırdılar ve yeni lavaların tohumlarını rktilcr. Avrupa'nın dıişünüıleri, filozoflan, anatçılan yüzyıllar boyunca ve dinler binylllır boyunca insanlık, in»an hakları, yurttaslık hakları, uygarlık, eşitük, özeürlük, tüze (adalet), bsrıj, sevji. daypnısma, ahlâk, hak, hukuk... Vb. yüksek ülkuler için ne denli çırpınıp s»vaırlaısa savaşsmlar; anamalcılıjın kendi amacmda ejtitip koşullandırarak yetıştirdiâi polit.kacîlsrı onun emrinden riı«arı çıkflmazlar. Bu nedenle onlar, uluslarının degil, anamalcıların hizmetind'edirler, onlar için yükjek Uîküler birer aldatmacadır. Bu devlet adamlarının «vücut vapı=ı ve karakter»led de îöyledir: Grncllikle kerdilerine Büvenl:, çösterişli, kıırnaz ve düzenci kimşeler olduklarını vüzyılımızın olayları apaçık ortaya çıkardı. Bunlar kelli felli, rahatlsrıra düşkün, keyifli, obur ve «pykniş = kaba yapı!ı>, gerdsnlı, şişmandırlar. Onlarra «dünya varimiç ya ki yoşolmuj ne umurun»dı:r. Akan zsmsnları. deSifen çajlan kavrayamazJır. 1915 Çanakkale, Win.Mon Churchill = 1911 22 Anadolu, Lloyd George = 1974 Kıbrı«. Hnrold W;!son olffuju kendisini açıkça gö'teıdi. Bunun nedeni: Okumaya dünyada o:up bitenleri anlamay» ve kavramaya, düîünmeye ve olzyları anlamlandırmaya, onlardan «onurlar çıkarmaya zaman bulamamalarıdır. Çünkü mideleri kp'aları için d?gıl. kafaları mideleri ve vücutları İçındir. Bu nedpnle hemen h^psinde apati (duygu ve düşünce körlüCu > varriır. Bunun «onucu olaraktır ki, etkinliklerinin senislia:ne gore kendi uluşlan için, dünya için zararlı ve yıkıoı oluvnrlar. Vucuîlan ve vüzleri re«irr.!erinde olsun rfıkkatle incelrnince, apstılıkleri açıkça görulur. Bunun ıçındır ki. yüzyılımızda bu ulkelerrie vücutları ve kafalarıyle sozgelimi bir Inonvi. hir Eccvit çıkmamıjtır. Bunları Innnu. Ecevit yapan ca kendılerini ulusun. halkın emrine adarnalsn. valnız o ugurda harcamalar:, çok okumKİarı, riünvan^n uzak. yakın tüm playlarını. çasm öfellikleriri \?kındıın izl«mel»ri. anlamlandirmaları ve gerçekleri kavramaıarıdır, vücutça da ona göre incs yapılıdırlar. Anamalrı politikacılar çejitli iükelerde serırilik gıri^ımleri sajlanıak, geririlik girifin.lerme varriım ettr.ek, ulkeler ara<ında an!a?mBZİıklar. çatışmalsr çıkarmak, kanla yıkacıkları beyinlere ımegalo İdea» aşm yapıp binlerce. onbinlerce Yunan gencini kendi politika rfrvlerine kurban etmek. bu marıfetlcriyle, ölüm aracı yapınakçılanna milyonlar kazand;rarak hizmet etmek ödevindedirler. Kıbrıs'ın, insanlık dışı şorununu çöznıek için Türk ulusunun giriştiği savaş iki yan1". olmu.ştur: Bunlsrd",n en ço'< ilgi topiıyanı, hiç ku.şkufuz, Türk Orciusununki idi. Ulu?una en çok vakışan biçimde banşçı inancı! ve utkulu savaş. Ötek:?i inşanlığın pek alışmamıs olduğu b:r savaştı. bu savaş sürüp gitmektedir de: Ankara ile Lor.dra, Vaşington, Atina, şimdi de Paris arasındski kışilik savs$ı. Bir buçuk »ydır sürüp giden öneriler, demeçler. acıklamalar, bilcfiriler, £İri*iml?r bu kisilik savaçını o:taya kovuyor. trlanda daki karışıklıgı, tedırgınlıği yıllarciır çozcmeyen îngiliî tmpar^ıorluğu Başbskanın, devlet adsmlarının düzeylerini ve vap'anr.ı, tarihsei .bir ödeve çagırma ziyaretinrle Wilson'un kişilik durumu kendisinı açıkça gösterdı. Kendısiyle göruşmeye gelen 40 milyonluk bir ulusun Basbakanını, onun kisilijinl. insanlık tarihir.de 200U yılı aşan bir sureden beri büvük devletler kurmuş, bîrçok uiuları yönetimi sltmda dirllğp, rfuzenliğe kavuşturmuş, Ortodoksluğu, Proteştanhğı. Fransa Kralını koruması altına almış b"ir ulusu, onun tarihini biraz olsun ineelemek. oğrenmek, ona söre davranmak, durum almak, uygun bir karara varmak idraklni gösîerememiş bu çapta ve tipte insanl&r hangi sorunu çözebilirler? Okumamak, onun sonııcu olarak düşünememek, görememek, an'.ayamanuk kisiliği oldüren. hatta içteki msanlık niteliğini yok erien bir felâkettir, sonucunun zararları da o insana baglı çevremn ölçüsüne göre küçük, ya da büyük ve geniş olur. olmuştur ve olmaktadır. Insanlık, gerçek ve aydın bilincine vaıdığı zaman, milyonlarca üyesine yıkım, kırım ve kıım getiren bu devlet adamlarını, hiç kuşkusuz. tarihin yargıtavında yargılayıp, haklanr.da asılmadan daha ağır olan kargıma (lânetleme) cezası verecektir. BİR ÜLKENİN EKONOMÎK DURUMU, İŞLEYİM (SANAYİ) KURULUŞLARININ SAYI VE VERİMLERİ ARTARAK. Y A DA TARIMSAL ÜRETİMDE GELİŞME SAĞLANARAK DÜZELTİLEBÎLÎR Arslaıı Başer KAFAOĞLU Burad» dogru TC yanbs ayırmadan diyabıltrız ki, bftsarı tam olamaz Bürokrasi sadece müsteş?.r va da genel müdür degildır. Ar.şıv memuruna kadar o bir büt'jndlir. Kısıni degışimler, durumu egemen olma sonucunu yaratarr:rz. Bürokrasi o tepesıne koydıeumuz kışıyı çalışamaz hala getirebilır. İkincisi ise. danışmanIHT «tayaıak kendıne vakın görilş tpkı t*:<n!s\'enlen yanına almak. Bu daha öaşarıh olmaya aday bır davranıstır. Bürokrasi ve Toplura çiden çok teknisyen sayılacak en az on kadar Bakan vardır ve buna ragmen nelerin yapılacağıru dosyalar belirleyecektir... Bunda bir gariplik yok rau? ElbetU v»r. Biztie hükümetler hep boylcdir. Devleti ve hükümet mekanizmasını iyi bilmeden ii'.tidara gelirler. Aslında diger siyasal rakiplerinden aynlan bir programları da yoktur. tktidara gellnce eski hükümetlere veryansın ederler «Devlet maliyesi batmıstır. Halk pahalılıktan ezilmektedir. Para değeri düşmekfedir v.b.» Örnegin Menderes 1930'de işbaşına geldiğinde okudugu hükümet programını takdim konuş masında 27 yıllık «pahalılık, tek parti, zultJm dönemi (! )»ni yermiş ve hükümetı ne kadar zor koşullar altında devraldıklannı anlata anlata bitlrememiştir. Ayni Menderes, 3 ay sonra bir grııp konuşmasmda «Üç ayda düveli muazzama olduk» diyebilmisür. îşler f devrahnriıgmda durum bu kadar Sımdı DÜrokrası İle toplumuberbat idiyse, üç ayda nasıl dümurdaki dinamik yapı irasındaki veli muazzama olunmuşnır? Üç lliskıye gelelim. Toplumumuı; daiayda o tamtakır hazıne nasıl dolmuştur? Devlet maliyesi bu ka ma defişen bir toplum oldugundan, ekonomik boyutlan dinamik dar kısa sürede ıflâstan nasıl k t p düşünUlmelidir. Böyle bir toptulmuştur? B.ınlara akıllıra ™r lumda, kentlerde düzenli ıs karşılık verme olanağı voktujr. bulanlarla bulamayanîarın çıAyni seyler ilç aşagı beş yukari karı çelışlr. Bu şelişme en çolc her iktidar için. daha farklı tonfiyat kararUlıgı konusunda ortalarda söylenebilir. Bir Başvekil ya çıkar. Düzenh ış bulmuş keişe başladıgından çok kısa süre sım ıster ki. para ve fiyatlar hep sonra, hükümetin parlafc icraatiyaynı düzeyde kalsın. Rahatı bole son derece hoşnutluk verecek zulmasm. Oysa fıyat kararlıhgı bir düzeye gelindigini anlatır. az gelişmiş bır toplumda hem Bır Ulkenin ekonomik durumu elde edümesı gtiç ve nem de elde endüstri kuruluşlarının sayı ve edilmes:nde yarar olmayan bir verimleri artarak ya da tarımsal amaçtır. Fiyatlar Dizim gibi dihasılada önemli gelişmeler kaynamık toplumda hiç bır zaman dedilerek düzeltilebilir. Böylesıne gerçekleşemez. Cünkü fiyatlara gelişmeler de yukarıda anlatılan ısteın <talep> vönünden gesürelere sıgmaz. sığdırılamaz. O len baskı, sunu ( a n ) tarafınhalde ne oluyor? Üç ay önce kadan gelen baskıdan daha sıddetlira görülen durum üç ayda pemdir. Toplum durmadan degişme beleşiyor. Aslında oîan bir şey, ve hareket öalınde olduğundan Uretim alanında gerçekleşemez. pıyasaya kapalı ekonomi (lcırsal Sadece iktidara gelenlere bir büekonomi) den gelen baskı son rokrat ve teknokrat kadro. tabloderece büyüktür. Bu baskı yeni yu hapkara çizmişlerdi. Bir de, para basmaya rorlar toptumu. ilk zamanlarda yaşamın içinden Fıyat kararlılığını sadece istem gelmiş olan politikacılar, teknotyönündcn ele almaya gıden göratlann eski iktidar yanlışını dinrüş. ou nedenle, safcattır. Fiyat lemezler. Gerçek durumu resmekararhlığı hatta bu anlamda zaderler. Ama zamanla o iktidarın rarhdır. Çünkü ıstem (talep) bugörüşleri kesınlik kazanmadıgınlundugu halde üretımı ayni düdan. daha güçlü olan, yani büzeyde tutma anlamındadır. Türrokrası. daha zayıf olan yani htlkiye böyie ıktidarlar, yani fiyat kümet adarniarını kendi görüşlekararlıhğını sacieoe ıstero yönünrine çeker. Kendi sınıfınm damden ele alan çok iktidarlar görgasını iktidara vurtır. Karayı müştur. ama hayırla anılanlar depembeye çevirir. ğıldir bunlar. Ama Kitlelerin gereksmimı sadece ıstemı arttırDenebılir kl. ama her lktidar ma yolunda da karşılanamaz. bürokrasinin üst fcatlannı defi?Bürokrasinin öoyle aşın istem tirir, bunun etkisı olmaz mı? Elşişirilmesine karşı üoyusu, bazı bette olur. Ama üst katların değişmesı dp pek bır anlam taşı kezler demokrasiyi ve ülkeyi kurtarmıştır. B'.ı yadsınamaz bir germaz. Çünkij vüksek bürokrat Oır tıptir. Günsltay'ın müsteşarı Ül çektir. Gerekli şey istemi artırmakla beraber, buradan hemen kümen ile örneğin Nihat Eritn'in sunuju yani üretimi yükselten müsteşan Baykara, İnönü'nün hamlelere geçmek gerekir. Bürok müsteşan Haldun Derin ya da rasi sunuyu artırmaya da istemi Ecevnt'in mlisteşarı Ertan arasınarttırmaya karşı koydtıgu kadar da dünya görüsü farkları o kadar karşı koyar. îşte burada da ofazla degıldır. Aslında bazı ıy.ye nun olumsuzlugu başlar. Bürokdogru gelişmeler oldıışru ^dsınata»i bu davranısında da haklıdır, maz. ama bu degişmeler toplubir sınıf olarak. Cünkü her Uremun zamanla gerçekleştırdiği getim birimı auSrasılacak» yeni bir lişmenin bile serisindedir. Günalistir. Sonrs bunu elde edenler tay'dan Ecevit'e kadar olan gelişfbu üretim artışını elde edenler) menin çok gensinde kalmış bir kimbilir kimierdir? Hırsız mıdır, gelişmedir. uğursuz mudur? Az gelismiş ülkelerde ilk zenginleşme daima Biz Ecevit iktidannm belli ekodevletin korumasiyle olur. Bünomilc ve sosyal görüslerı olduğu rokrasi korudugunun kendini inanciyle bu daireyi Kirabıleteğigeçmesine de davanamaz. Haksız ni, kendi ekonomik ve sosyal gödır der.emez oek. rüşlerını Bakanlıklara ve genel olarak hükümet polıtikasına egemen kılacağı umudundaydık. Hat $unu da belirtelim: Bazılarının ta Milli Selâmet Partisinin de sandığı gibi öürokratlar gelişmedofru yanlı* bazı özel ^örüşlenm engelı hele tek engell olan bir rini. bu arada Ecevit'e vardımcı sımf değildir. olacak umuduyla. ekononr.k alan Bir Mustala Üstündağ, bir da, baştan hoş görmüştük. GerMahmut Türkmenoğlu, hatta çekten de Ecevit Hükumeti büAP döneminde bazı Bakanlar, örrokrasiye karşı davranıslannda neğin Mehmet Turjut Bakanlıkiki yolla eski hataiardan sıyrıllarının bürokratlanm. iyi ya da mak istedı. Birincisi, fiğretlm kötü, kendi çizgilerine getirmiş (/ görevlilerinden yüksek memurlar lerdir. Bürokrasiyi şahlandıran, atayarak. biirokrasiye yeni bır başındaki Bakanın ya siyasal bikan verilmek istendi. lınçten ya da asgari teknik bilgi••••••••••••••••••••• den yoksun oluşudur. HattA bazı bürokratîar, yurt hizmetinde •Dr. A Z Î Z Ç Ö L J kendi bakanlannın çızgilerini aşarak yurda hizmet ederler. Bir • O R T O P E D İ ve îhsan Topaloğlu, bir Tonpuç, bir Nusret Fisek bunun sayılı ör«> TRAVMATOLOJt neklerı değıldir. Ama Türldye'de î MCTEHASS1S1 bürokrasi büyük güçtür. Bazan (Kink kemık ve mafsal bır eski bürokrat. Bakan olur da hastalıklari) Bakanhğında öürokratken yaptıklarını yapamaz. Siyasal güçler Osmanbey Halaskargazi böyle bir güçten yararlanmalıdır. Cad. 279/1 Sedef Apt. Bürokrat aslında ne ıyı ve ne de Tel: 47 47 93 kötüdür. Onunla çalışmayı bilmelc ••••••••»»»•••••••••• gerektir. Eyyamcı Örneğin 12 mart sonrasında bazı ilerici çevrelerin bile kendisine umut bagladığı Reform kabinesini kurarken Sayın Erim'e sorulan bir soru ve onun verdiği cevap son derece dikkate deger: Soru: Sayın Erim ne kadar zamanda reformlan bitireceğinia umuyorsunuı? Cevap: Bilinmez ki. Şimdi Bakanlıklara gidecegiz. Dosyalara bakacağız. Dosyalar bize neyi yapıp neyi yapmıyacağımızı gösterecek. Ona göre calışmalarırnızı ayarlayacağız ve iktidarda ne kadar kalacağımız bundan sonra belli olacak.) Şimdi dikkat buyurulsun ki, Sayın Erim bir reform kabinesinin başkanıdır. Yanmda siyaset okul dısı kalmıs ÖGRENCİLERE Her gün öğleye Kadar İNGİLİZCE DAKTİLO SPOR ve SOSYAL FAALİYETLER > AKSAM DERSLERI < • • FRANSIZCA • ALMANCA • DAKTİLO OZEL • MUHASEBE İNGİLİZCE • JUDO • KARETE • ve SOSYAL FAALİYETLER • SEKRETERLlK KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR Kız Teknik Yüksek Oğretnıen Okulıı Giriş Sjnavları Yiirütme Komitesi Iiaşkanh5mdan | 1974 • i:)75 öjretim yılı için Okulumuzun Uıvım ve Çocuk Gelisım Eğıtimı bölumlerıne muıacaal edenleı arasında Eirış Mr.bvıı.a kabul edlleeek aauyin.ın. tabüiı pudnları, aday kayıt tarlhl?rı \e ndaylardaıı ısteneces cfıger belgeler aş^ğıda süptaıımıştır. Bnlümler Gıyım Çocuk Oelisiml laban l'uaıı Koııtenjan ail Toplam (B Türu) 1u 5 3t)7 Toplam (B Türii) 125 SULTANAHMET Adras : { Eski Amerıkan dersanesı ) Sultanahmet Alemdar Cad No. 23 Tel; 22 17 37 üSS5S53SööS®Si3ö | VÜCEl DERSHIIESİ 1 • R F e k l â m c ı l ı k : 1695) 7.348 Mektupla öğretim Merkezi Müdıirlüî»ünden 19J4 19Î5 Öğretim yılmda Meslekl Teknik ögretim programları için ajağıdaki konularda Egitimi Aday kayıtlarına, 2i Eylül 1974 ÇarŞamba günü baştanarak, çalı?m« saatleri içinda olnıak Üıere 28 Eylül 1974 Cumartesi aksarnı saat 1? (Wye kadar drvam edetektır. (Bu sün.'rte aria> üayaını yaptırma>an aaaylar niçcır han iddıa edemezler.) Aday kaydınm yapurılmaıı için gereklı Delgeler »unlaıdıı : 1 Adayın Üniversitelerarası gırış sınavında (B türü) sa21artığı ağırhklı puanları gösteren belgenın aslı ve\a fotokopısı. 2 Kız Enstitü.'ü rilploması veya noterlikterı «llnmıç örneği. (Uipluması nenüz onanmayanlann Kız Ünstitüsu inüdürlüklerınden alacakları çıklş belgesı). 3 Unıversitelerarası sınav airı» karJı. 4 4,Sx° c m boyutunrla 2 »det totograf. 5 201) kuruşluk pul yapıştırılmıs adreslı zarf ve ayrıca 1 ) posta pulu 1 Adayiar, vukanda ^elirt:Ien belgelerle Dirlıkte K.T. YÖ Okulu ÖgrencJ tşleri Mürtür Yardımcılıcınn şahsen başvurarak aday Kayıtlaıını yaptıracaklardır Posta Ue kayıt yapılmayacaktır 6 Okulumuza taban puanların tesblt edllebılmesi İçin daha ö'nçe ilân edllen Tarihler arasında müraraat'a bulunan adavlara bu ilan dışında poşta ile duyurma yapılmayacaktır. GİKİS SINAV PKOGKAM1 Giyim Bölümü 3Ü Eylül 1974 Dıs Gıyim 9.Uü12 0013.3017.00 1 Kkım 1974 T«st Sıııavı »MM2.MJ 1 Ekim 1974 1 J Givım 1S 3(117(10 < 2 Ekim 1974 Kesim HJ J 1 . < ' » VU ) 2 Ekım 1974 Müiâkat 13^U1İ.ÜÜ 3 Ekım 1974 Müiâkat B.OUn.UO13.3017 00 Çocuk Gelişimi • Eğitimı 30 Eylül 1974 Mıüikat 90012.0013.3017.00 1 Ekim 1974 Test Sınavı 9UO12.OO 1 Ekim 1974 Resîm 13 3017.00 NOT; 1 Giris sınavına katılacak acfayların, sınav tarihlerinde, sabah saat 8.00'de okuldt bulunmalan gereklidlr. 2 Sınav sonucları Giris sınavlarını kazanan adayUra posta ile blldirilecektir. Aday'.ara cnemle dtıyurulur. (Basm: 22844) 7532 Öğrenci Kaydına Başlamıştır Kayıtlar 30. Eylül. 19J4 tarihine kadat devsm etmekt«dir. trtekliierin Merkezimize başvurmaiarı ve lstck fiji isteraeleri duyuruluı Kursun Adı: 1 1. Sınıf Yetkili Çlektrikçilık Kursu 2 11. Sınıf Yetkili Elektrıkçiiık Kursu 3 111 Sınıf Yetkili Elektrikçilık Kursu 4 Radyo Onanm Kuiıiı 5 Transistörlü Kadyo Onanm Kuısu 6 On parmakla U^ktilografi Kursu 7 Besin Beslenme Kursu 8 Otel Hizmetleıi ve Eğitim K.ursu 9 Mskine Ressamlığı Kursu 10 Televizyon Tamir Kur>v Mektup Lcrerinln Gönderileceği Adre;: llektupla Öğretim Okulu Döner Serma>esi Posta Çeki: 10 090 743 Haberleşme Adresi: »xı nın t'cret: 25U 2i» < İU0 1W ru 150 200 TL. KK) ru lııu TL. TU 11 ru ru n. ANKARA Mektupla Ögretim Merkezi Teknik okullar • ANKARA (Basın: 22!s25> 7555 Vdakâr Türk MiJleti «Bu Mlll«t: tsteme yelkenUri ı t l ı ı t a n haUtlan lbrtjtmdeıı dunaııma ynpar» dlyetılen tıı*hı.'up «tnı«ai CunKÜ o tarlht* »uıuıımı KI'KUI* «I^IIKVHII vmlıgıırıKiD ııvun. tnıilnda çok Sneınl) İdi Uuguc ise mılll ou'unluiürrıutuo va vataııımızın *avumna>ınâa oınrıci der«c«rt»lc] gör«» Rava Kuvvetjerım:z» düsmcktedlr «Bu mıliet isrtrıı ooütevazl fakat her parçan Ue Türk olan Hava KuvvatJ de rapar> diyot ve gelcceSe ümitle bakıyorua. EYÜPTE MERKEZİ YERDE SATILIK ARSA 6300 METKEKARELİK FABRİKA VE HER IÜRLÜ İNSAAT SAHAS1 üLARAK SAHİBt ELİND£N SATILIK. MÜRACAAT: Rsiet BAYSALGİL Tel: Ti 42 90 g' °