19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 18 Eylül 1974 ABDDLCANBAZ JURHANiSELÇUK l 47'LİLER FÜRUZAN 86 lar? Bu alçakça işler. Hadi b«nim kardeîim, beni bildın ya? Ben Emine'yim. Melek yine bir şeyler mırıldanıyor. Söylemeye kalkışükiarı eriyip gidiyor şiş dudakların arasında. Bu kadarı olmaz, diyor Emine. Battaniye kayıyor üstünden. Ayaklan alabüdiğine şışmede. Boynu saga çekiüyor, yüzünü denetliyemiyor. Bızi kim verdj sizin elinıze? Bu oynanan oyuna hangi yoldan giriştiğinizi biliyoruz. Sıze hiç bir söyleyecegim yok. Hiç ha... hiç ha... hiç... duydunuz mu? Hadi başlayın marifetlerinize. Susun, diyor oturan adam. Sizin nutuklannızı dinleyecek kalabalıklar yok burda. Yüksek sesle konuşabildiğinı seçiyor birden Emine. Öylesine Melek'e doğru yönelmiş ki her şeyiyle yüreğini dipdiri kılan sevecenlik Melek'e akıyor. Melek gülüyor galiba. Hırpalanmış yazünden, yeri dağılmış çatlak dudaklanndan ılık bir şey kayıp gidiyor. Dudak,lan susuzlugun baskınlıgıyla yarılıyor yer yer. Hayır yapamazsınız, dıye bağınyor Emine. Bu k:zı siz bilir misinız? Bu kız neleri tepip girmiştir bu olaylara bilir misiniz? Hem siz nesiniz kuzum?. Yüzüne inıveren tokatla çökertiyorlar eski yerine Emine'yi. Melek'ten gelen, gırtlağından öteye taşmıyan karşı koma inilti olup duyuluyor. Açın da çıplak görsiin arkadaşım. Melek'in sallanan gövdesinden çekiveriyorlar gömleği. Omuzlarından aşagısı lekeler lekelerle süriip gidiyor. Bazı noktalarda bereler kızıllaşıyor. Geniş yaralanmaların toplandığı bır kaç uç'a kavruk, kopanlmaya uğramısca pürüzlü, kurumuş deriler var. Gögsün ortasından mideye inen ızse aşağı doğru uzadıkça rtaha başka renkte. Bunlann neyle oluşturulacağinı araştınyor Kmıne. Karşısındaki çıplakiığı gordükierıni yepyeni bir ılgiyle :zliyor Pantolonunu da çıkarın. O an iri, şaşılası bir nabız alması jtibi Urpertıler sanyor Melekin dal bomnu. Ellerini hemen kadınhk noktasına ba&t.rıyor. Sonra yme aynı duruşu ediniyor. Dalgın, varı uyku!u. Yeni bır t:k başlıyor dudaklannın kıyısmda, sık atlamalı, titreyişler bunlar. Ve yine o başından beri süren baj sallayış. Bacakların altma doğru baskır.laşan pullanmalar derinin dalgalı. kirli görünümü. Işte, diyor. Bu nale tfetırecekler seni de. Ötekilerine seyrettirecekler Söylememek kararı yetmez, biz söyletiriz. Sen gozlerinı Kirpmı. yorsun. bu bıle çok önemlı de£il. Nasıl olsa söyletıriz. Emine arkadaşına bakarak onun yaralanm azaltabilme isteğiyle doluyordu. Odada adamlann aras:ndan surıağa götüriiiecfck bir kurban d:renç=izliğiy'.e duran hırpalanmış taza vücudun ürküıülme, yılgınıaştınlma yöntemi diye kulianıldığmı bıldikçe garip bir sertleşmeye kavıyordu Emine. Acıma ve sevecenlik onu umdugundan da çok uyarıyor, jaraiarı onuyordu sanki. Ben konuşşam ne olacak' Söylıyecegim gerçekler sizin daha da suçlanmanm sağlar anca. İkincı rokadı yedığinde ba«ı ctönüp diz üstü Kapaklanmıştı. Toparlandığınna Melek'i alıp çıkmışlardı odadan. Yığılı kaldığj süreyi çıkaramıyor. yine de ölçme çabasından vazgeçemiyordu. Sanrılara düstUğu anlar yine başlıyordu BelieğindeJci izler ikide oir kopup olmadik noktalarda ekleniyordu. iusuzluğun böy lesi yoğun olabilmesi inanılmazdı. Serinliğin ne olduğunu anamıyordu. Yeniden bilincıni yitiriyordu. Suiaklar, yalaklara ağızlannı gömmüş hayvan sürüleri, toklular, ot hevenklerim sırtlanns birileri Emme'ye dogru geliyordu. Karlarm kümelendiği yükseUilere, sopa sallayan ihtiyara seslenmek istiyordu. Sonra biraen sıcak akm tılı denizlerın oluşturduğu sivri sedet kabuklarıru tutuyordu avuçlannda. Kana bulanıyordu her yan. Onu buraya nerden geçirip getir. mişlerdi? Anmaya çizmeye çalışıyordu. Geniş taş geçenekler, alabildiğine vüksek tavanlar, mermer merdivenlerin basamaklan. yıllar yılı basılmayla aşınmış o serip, hayır soSuk yeri Canım Melek neyin var, nlçin bütün bım Yüzbaşı biliyordu. Getlrdiklennde mi, daha önceden mi gotürülürken mi, yoksa kendı mi gelmışti? Karıştınyordu tümünü. Titriyordu. Ateş başhyacaktı. Melek berbat durumdaydı. Kızın bilincine bir şey olmasm diye dilekler sıralamaya çabahyordu. Hep kopuyordu eklemeye kalkıştıkları. Çatkm bir bakışın ardında alabildiğine mutlu bir gülüş duruyordu. Pıtırtılara şaklamalar ıniyordu, bulunduğu yapıyı çıkarması perekti. Battaniyeye sarınıp döl yatağı yatımına geçerse ateş bassa da az sarsıhrdı. Bu yapı. güzel bir deniz gezisinin uzak görüntülerinden biriydi belki de. Geçenekleri sayısız carruara bakan uçta elirvde şamdanıyla Florence N'ightingaie beliriyor Kuru, kibirli Ingiliz ağzında ölçülü tutulmuş bir sevecenlik: Çok ölü ve yaralı var genç harum diyor. Ağır >rarahlarsa sayılmazcasına artıyorlar Kadının sesindeki asağısamanın yurüyüşüne bıle yer ettigi görülüyor. Florence Nightingale'in ardınd» bitiveren oir Amerikan çavuşu Osmanlı Kınm sava^ının ölü sayısını bildiriyor. AjTtğında sıkaca bağlı botları, palaskasına asilı el bombalarıyle üstüne coca cola reklanu çizilmiş bir hoparlörden oağınyor. Saçları sakalları letıklaşmış gomlekıe gecelik ara*ı giyimlerini sürüyen emekliler ellerinde tuttukları kutulardsn madalyalar cıkartıp etrafa gösteriyorlar. Takma naylon saçlan su perilerinin saçları çibi sırtlanna yayılmış, çıplak memeleri durmaks.zın daljralanan başlannda tavçan kulaklan takılı çok genç kad'.nlar aynı esrik ezgiyi söylüyorlar. Kızlarm çıplaklığım Kara (ile çoraplardan ba$ka örten şey yok. Amerikalı çavnjş bu kez bir BlueJean'le yer değiştirmij giyiminin içinde alabildiğine büyatüyor ölü sayılarını. Sonra ard.na dönüp iki dev zenciyi buyruksal sözlerle çagırıyor. Zenciler Missisipi'ye insan tüccsrları:ıca satıldıklarından bu yana bilinen köle şarkılannı savaş marşlan benzeri bir toplulukia söylüyorlar. Florence Nightingale eteklerini sürüyüp kayboidugunda o panayınmsı gürültü de birbiriyle bağdaşıp bütünleniyor. Sonra taş geçeneğin bitimınde <ttilıp eriyiverhor. Emine yoğun; sessizliğin elverd^ı, ^J^ıla.; mayla biliyor dikkatıni. Gözleri bezentisiz taş bojluğu tarıyor. Camlardan bir yağmur sonrasının aydınlığma benzeyen pınltısız o ışık beliriyor. Işık uzantısınm ardından dogru gelenlerin sessizligi donduruyor Emine'yi. Issızlığı daha da çoğaltan birileri onlar. Işik sımnnı henüz aşıp yaklaşmarrnşları tan:ma çabasıyle vuruyor her yanı. Taruyor mu onları.. tanıyor mu.. tanıyor mu?. Peşpeşeyken yanyana dizıliyorlardı birden. Kalabalıktılar. Geçeneğın genişliğine sığmayacak çokluktaydılar. İvecenlikıe deviniyorlardı. Yüzlerinde kestirip atmalara durmus insanlann dayanıklılığı okunuyordu. İçinde olriukJarı yapmın görkemli ama yavan bü<rüklügünü ezmeye yeten guçte gözlerindekı anlam. Birden içlerinden biri öne dogru kayıyor ışıktn. Artık o akçıl aydıniıga girdiler birlikte. Ne denli yürüseler o hüzünlü sessız ışığın içındeler. Saçları uçuşuyor, perçemleri kalkıyor alınlanndan. Esinti yok ki... Birisinin fermuan boynuna değin vurulu. Giyimindeki yırtıklar durmadan çoğalıyor. Emine oraya buraya öyle çırpmıyor ki, vurun masının hiçbir etkisi olmuyor karşısındakilere. Peki her şey nasıl böylesine sessiz olabilir. Sessizliğin bu denlisinin gürültüye dönüştüğu' nü düşünüyor. Göfsünde birkaç delik açılmış olandan kan kendi sesiyle gelirken kanı akan yukan çeviriyor başını. Boynunda adem elmasi belirgin. Solugunun tükendiği, bogazındaki iki uzun iniş çıkıştan anlasılıyor. Birkaç zorlu yutkunmadan sonra düşüş başlıyor. Yere hiç değmeyen gövde arasız düşme eğiminde. Sıradakiler ardarda yaralanıyorlar. Davranış lan aksayıp bolarıyor. Yüzlerinde ak bır esmerlik baslıyor. Silâhlardan patlayan kurşunlann sesi vücutlan bulup girdikten «onra tas duvarlarda yankılanıyor. Yine de sessizlifin bütünlügü tam. Bir çeşlt müzik bu. insanın içinde büyüyen dal budat salan. Tarrakalar kesintisiz ve düzenli. «Bu bir şarkıdır» diye düsüncesinde aynca çiziyor Emine sesleri. (DEVAM1 VAR) Honıanı 44 in İKİNCİ BÖLÜM Mektuplar ilhan SELÇUK Gözyaşlarına gök kapalıdır, mezar ise hiç doymaz,, Bundan lonraJci haftslar ve aylar bana verilen bölgede çalışmakla geçtı. Çocuklar Istanbul' da öğrenimlerine de\am edijorlardı. Ben elimden geldiğince onlann yaşammı gerekli ölçüler içinds sağlamaya çalışıyordum. 1936 yılırun Nisan ayında Genel Komutan Sejti Dtizgören Paşa, bblgeye geldi. Kendisirle çesitli konuşmalar, ıncelemeler yap tık. Benım aldığım maaş. o günün koşullaruıa göre yüksekti. Buna rağmen üç çocuklu bir ailenin masraflarına setişmek zcrdu. Hayat hızlanmıştı Zaten bir yaştan sonra bir dajhn dorugundan aşagı yuvarlanır gıbı gıdiyorduk. Bir eski iözü sık sık hatırUyordum: Gözyaşlanna zök kapalıdır; ise hiç doymaz. dalri ju «atirlan «Vrnninı dilerim: «Siyası sui'lar >üzünden verilen siirgün kararlsrının birbiri ardına olujması, Sibirya'nın bu sakin bölgesini sosyal demokratlar kararıihma çevirmi'şti. Gerçi mahkâmlann hrpsi Yenifzi kıyüarına gönderilmiyordu. Ama haşmetmaap Çar Hazretlerinin polisiyle bu konudauyuşma yollan vardı. Bu yöntemledir ki Lenin'in Petersburf'ta »n çalısUan arkadaşlarından Nadezda Krupskaya. sürciin yrri olarak Irallar saptaııdısı halde cezasını Şuşenskoye köyüntle çeknıek rulısalını aldı. Bu kız Lenin için gerçekte çalışma arkada^ı olmaktcn fazla birşeydı. tki genç > . siiredeıı beri nişanlı idiler. Nitfkim ortak sürgünterinde nik'hları kıvıldı. İnançlırda tam hirlığin. e\lennıedekı mutlu lıığun teminatı olacağina bu yuva en zı. delildir. Bu tür evlenınelerin şiarı, aşk ve ihtirastan çok doğruluk ve ülkü sevgisidir. Herhalde Lenin'de, ne aşk. ne dnstlıık. siyasi inançlarda derin bir anlaşmazhk halinde raşayamazdı. Krııpska\a sosyalizme eğilim duymasaydı. kocasmın mutluluk taşan sFvırisiru koruyamazdı.» «Nimet. Onyedl s^nedir »öyledim, sövlcrim. tnandıfi şeye tapan insanlar, inançsızlarla birlik o!amazlar. Sana inanmanı »öylediğim tek sey. yuvanın ve çocuklarının mutluluklanna giden ynldur. Kan • koca bajlılıjı. hayat. ta Snıefj olmavan bir hafdır. Bu bir aşk ve ihtiras değü, hayatuı kendi sartıdır. Selâhattin» Yolculuk süresinde SaUh Ho cayla sohbet ettık, eski günlerı andık. Kızı Eskişehır Milli Eğıtim Müdüriinün karısıymış, has talanmış. babasını çagırmış, ora ya gidiyormuş. Salih Hoca dıyordu ki: Allah kimseyi maddi bakımdan kötü duruma düjürmesin (1) En yakın saydığın dostiar yürune bile bakmıyor. Sonra sör Dıyarbakır'da Müfettış Abidin Ozmen'den açıldı. Abıdın Özmen Bursa da Polis Müdurüyken yetersiz sayılarak Bekır Sami Bey taraiından görevden alınmış, bir ilçeye kaymakam olarak gönderilmişti. Sonradan Milli Egitim Bakanı oldu. YaşadıJımız sürece büyük dalgalanmalar olmuştu. Ben de Bursadan Ankara'ya geldiğim günlerdeki bir olayı andım. Mahmut Celâl'ı yolda görmüş, konuşmu?tuk. B»na: (1) Bu Salih Hoca lM4'te hastalandı. Bir bacafını kentiler. 194«'da Fatlh'teki erinde fnkir bir yaşam sürdüriijordu. Y A R I N : GEÇİM DERDt MALKOÇOĞLU yazan veçızen:Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLAR1 Durumum Bana verilen bölgede meXik dokuyor, türlü yoksunluklara rağmen çalışıyordum. Ne var ki görevım bir devlet memurluğu değildı. Olağanüstü nitelikler taşıyordu. Her dakika bır emirle bitebilirdi. Bunun için Sej'li Paşa'ya söylemiştim: Ya yürüttüğüm görevi devlet memurluğu kapsamına alırlar; ya Paşa bana yetkisi ıçinde bır devlet memurluğu s&ğlar; ya da ben güvenliğı olan bir ts ararım Kurnandan dUşüncelenmi anla. yışla karşıladı, haklı buldu: Bu konuyla ilgileneceğım, benden kesın bır cevap almadan birşey yapma!. dedi. Yaşamda her tür olasılık vardı. sağlık ve ölüm vardı. Üç çocuklu bir ailenin gelecegi için daha sağiam koşullarda çahşmak istiyordum. Nimeften ıstediğnn de çocuklarına kendini adamasıydı. Mektuplarımızda hep bu konu üzerine tartışıp, birbirimıze sitem ediyorduk. Urfa'dan 23 Hazıran I936'da Nimet'e yazdığım mektupta hayat görüşümü şöyle özetledım: «Nimet, Dört gündür burası ranıror. Dün föl)redf sıcaklık 43'dii. Sabahın vedisinden akşamın altısına kadar sokaklar bi r cehennem alevj ve yangın tonı halinde... Mektubunda vazdıklarına rerap vermeden önce «I^enin» adlı kitabın 52 . 53'üncü sayfaların İzin TİFFANY JONES L£VV ÖİTTlkTTEN Bu arada bır izinle îstanbul'a gelıp çoluk çocuğu gbrmek olanağını da bulmuştum. Görevime dönerken trende Salih Hoca ile karşıiaştım. Salih Hoca 1919'da Bursa'da Milli Mücadeleye başladığımız zaman zengin bir fınncıydı. Bizimle çahştıktan sonra Birıncı Büyük Millet Meclısine Erzurum Mebusu olarak girmişti. Zamanm muhalefeti olan Ikinci Grupta en kuvvetli üyelerden bınydi. Kurtuluş Savaşma hem parası hem emeğiyle yardım ettı. Ne var ki Birinci Büyük Millet Meclisinde her Müslüman erseğin dört karı almasına değgin bir kanun örerisi verdiğinden, bu davranışıyla meşhur oldu. «Dörtlü teklif sahibi Salih Hoca» diye anıldı. SONRA Mektupla Öğretim | Söğüt Jandarma J IŞoför Er Egitim Merkez] Merkezi Müdürlü£ünden | Komutanhğmdan | Öğrenci Kaydına Başlamıştır ğ ğ ğ §f ş ş Erat ihtıyacı içın aşagıaa oeiırtuen «4) dört Kaiem ylyecek maudesı (249U) sayılı artnrma eksıltme ve ınaJe tanunun (31) ıncı maddesı (kapaü zarf) uyannca satın aiınaeaktır lekhl mektupları ihale saatınöen bır saat evveline kadar fcabul edılır. Şartnameler ANKARA ve SÖĞOi J Sat. Al. Kom. Bşk. lıgında mesaı saatlerinde Eörülebmı | I i I I | Ueçicl Malın Cinsi Miktan M. Fiatı Teminatı thale GÜD ve Saati Kuru Fasulye 20 Ton 11.00 TL.12.250 TL. 24 eylUl 1974 «aü güntl aaat: 11'de Bulgur 20 Ton 4.50 TU 6.750 TL. 24 eylil! 1SH4 salı günü saat: U'de 10 Ton B.00 ÎL. 4.250 TL. 24 eylüi lbT74 8BÜ gunü Nohut saat: 'de 1974 1975 Öğretim yılında Meslekl Teknik ÖJretim programları için aşagıdaki konularda GARTH İ ş I 1 m 1 s | = KayıtUr 3ü. Eylül. 1974 tarihine kadar devam etmektedir. Isteklüerın Merkezımize basvurmalan ve istek F15İ istemel«ri duyuru'ur. Kursun Adı: Ücret: 1 1. Sınıf Yetkili Elektrikçilik Kursu 300 TU 1 2 II. Sınıf Yetküi E ktrikçilik Kursu 250 TU 3 111. Sınıf Yetkili FleiCtrikçilik Kursu 20ü TU 4 Kadyo Onarım Kursu 100 TU 5 Transistörlü Radyo Onarım Kursu 100 TU 6 On parmakla Dakhlografi Kursu 100 TU 7 Besın Beslenme Kursu 100 TU 8 Otel Hizmellen ve Eğitim Kursu 100 TU 9 Makine Restamlığı Kursu 150 TU 10 Televızyon Tam.r Kur^v 200 TU Mektııp L'cretinin GöndcıHlecefi Adres: Mektupla Ögrelım Okulu Döner Sermayesi ANKARA Posta Çeki: İU OO 743 S Haberle^me Adresi: Mektupla Ojreriro Merkeri Teknik okullar A.VKARA (Basın 22i25) 7384 Mercimek 10 TOD 8.00 TL. 5.250 TL. 24 eylül 1H74 satt: U'de gunü (Basın 21962) 7365 Ayağımız Yerde BAŞIMIZ GÛKLERDE OLMALIOIR « W ' Kllwm.E*rvf ' CCtL£\DfHMB »V«Wı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle