Katalog

CU.IHb. jli 14 E y l ü l !»•(«* mperyallzmfn emrinde îzmlr's çıkmak. Anadolu içlerine doğra ılerlemek. Batı Anadoluyu hâlâ eski lyonya »ayarak. hellenlestirme rüyası için, Turkieri kendi vatajılarında ysb«ncı ve işgalci ilân etmek. Yenilgiye ugrayınca da, cTürkıer barb&rdır. Hıristiyarüan kılıçtan geçiriyor. Batı uygarlıçı tehlikede. İmdau bagırışlarıyle yagma ve yangınlar içinde ölüm saçarak kaçmak. Yunanistanın dramıdır bu. C KAÇIŞ POLİTİKASI Prof. Tarık Zafer TUNAYA kanı ve Dıjltlert Bakanı Poincar^ îhtiyatla karşılamış ve eŞer böyle bir komite kurulacaksa «Yunan vahşiliği»nl de araştırması eerektigini İleri sürmüştür. Lord Curzon, »erekçesinı özelliKle «Near East Relief» (Yakın Doğu Kurtuluş) Derneği ternsilcisi Amerikalı Dr. Mark H. \Varo'ın raporuna dayandınyordu: Dr. Ward'a göre, Kemal Pa^a •katillerın başı» idi. Kanun dışı Uân edilmeıiydi. Amerika ve îngiltere, birleşerek Batı uy?arıığ!na sürülen bu lekeyi silmeliydiler. Acele edılmezse tek Yunanlı kalmıyacaktı. Dr. Ward, New York Times'e '7 Haziran 1922), The Christian Science Monitora (21 Haziran 1922) verdigi detneç.erde «fanatik Kemalistlerin siyasal hırslanna kurban ed;len Hıristiyan kardeşlerin» ıtadennden söz ediyordu. Birinci Dünya Savaşı galıbl devlet;erin sigorta sirketleri, İzmir yangımna özel bir ilr pöste"mışlerdir. Yangın:n savaş sonucu çıkmş sa;.ılması lehlerüıe idi, Çünkü bu dıırunrn i.er.ı&ngi bir ödeme yapmıyacaklardı. Resm' beişejere göre, İzmır'da şubeleri bulunan dokuz Fra»ısız slgorta şirketinden istenen zarar ziyan 25 mıîycn frankı aşıyordu. Bu toplamuı uncak dörtte oiri Fransızlara aiîti. 1923 yılı başlarken. İz • mir'in imarına olan ilgi daha da aıtmıştır. B;r Belçıka, daha sonra Morgan bankasn» davaiı bir Fransız Anıerikan şirke*: büvük lmaı ve yapı işlerlne ıstekli olmuşlardi'. Yunanistan'ın Paris Elçısi Romanos, Fransu Dışişlerınden, Türkiye'deki Vunaniıların korunnıasını ıstediği zaman, aidığı cevap kısmen olunıluvdu Fransa, Türk tebası Ruml&rın bu korumadan yararlanamıyacakiarı göıüsündeydi. Sorun. Türkiye Bürak Millet Meclisi Hüklime':nin Roma Temsilcisi Celâlettin Arıf Bey tarafmdan Milletler Cemiyetine s;etirtilmiştir Yunan delegasyonu bu konudaki vazısınaa (29 Eylül 1922). sokaklarda geliştirilmiş ıddialan devletler hukuku pianına taçıyordu Ege bölgesi (ve tzmir) binlerce yıllık Helen uygarlığının, canlı merkeziydı Yunan işgali döneminde. Türklere kötü davranmak bir yana, Müslüman halk şeflçatli (paternel) bir yönetim altında yasatılmış. üstelik kültiircl ve ekonormk gel:smeleri için hiçbir fedakârhktan çekınilmemiştl. Yaiun Dogu'nun pn esW Hellenik rinden birı ve lyonya'run başkentı tzmır. rıiçbır Yunan tahrikı olmadan vakılmıştı. Yenilgi teonsmın, Y\ınan halkı dışmcia. nasıi. kimler ve hangi çevrelerce «imai» edıld'.*i, Sörüldüğii gibi. belgeierle saptanabilir. Fransız Dışışleri Bakanlıgı arşivinde yaptığımız çaîışmalar sırasında incelediğimiz belgelerden burada bazı örnekler verrnek istedik. Yenilgi Teorisi Yunanistan politikacılarından bir kısmınm blr yenilgi teorisi vardır. Yalmzca Türklere karçıt olarak 1322 yılı ortalannda eeliştîrilen bu teori. Yunanistan dış politikasının biı degismerı olmuşrur. Yöntemi pek karmaşık sayılmaz: Yenikliğin kuzu postuna biirünerek, acındırıcı ve yai varıcı bir üslupla, Türklere en ,:»ır hakaretleri yagdırmak, Ege'nin bir helen bölgesi olduğu gerekçesiyle. Batı kamuoyunu onlar aıeyhine cevirmek. Türkleri işgalci belletmek Sonra da. emperyal:st patronlann gölgesinde. konlerans masaeına. oturup, genel sömürüden bahsış koparrr.ak. Yunan hslkıran bundan haberi yoktur Ona, bu oyunda sadece figüranlık düşmüştür. Fakat. kimi zaman üzerlenne geçirilen üniformanın ağır lığı altında, isyan etmemiş de def iıdir. tzmlr kaçışında oldugu gibi. Yunanistan politikacılannın dünya kamuoyunu alarma geçirme girisimleri, 1922 Haziranından Eylülüne degüı, bir egri olarak gcişmiştir Alarm telgraılar, ilk girişimlerdir. ömeğin, îzmir'de kurulmuş olan «San'at Dostlan Cemiyeti«nin genel yazman Simirıyotas'in te'.graftnda bu eğilım açıkça okunur: Ege bölgesinde güvenlik tehlikeye girmiştir. Yunan ordasj. buradan aynlmazsa, ancak bu şartla, giivence sağlanabilir. Bu türden belgelerin «ayısı az değildir. Bir tanesi hayli Uglnçtir. «Hazreti tsa ve sekiı bin tiyeli Yunan Rahipler Birliği. adlanna. Arhımand rit Damaskinos Papaandreunun da Irnıasıyls çekilen telgrafta ileri sürülen tez. o dönemin ruhsal durumunu yans.tır: «Kemal'in kana susamı^ sürüleri» İzmir'da ve Küçük Asya'da tanfsiz suçlar işliyorlardı. Hıriatiyan halkın uyganaştırdıgı bu büyük kentte, kadm erkek farkı gözetmeden katliâma geçmişlerdi. «Bu olaylar. büyük devletlerin temsücileri amirallerin gözleri önünde olup bitryordu.» Yunan biriikler!, dönüş yolunda, lıer yer1 yağma ediyordu ve ateşe veriyordu. Sonra da, bu olayların sorumluluğu yalmz Türklere yükleniyordu. îşgalci devletlerin insafsız ve taraflı memurlan resmî raporlarında bile. Bursa. Eskisehir, İzmir yangmlarının sadece Türklerin eseri olduğunu söylemekten çeltinmemişlerdir Bu adamlar. Yunan Kırahndan fazla kıralcıydılar. Bu iddialar Batı'da yankısız kalmam;slardır. Parlamentolarda Türkler aıeyhine konuşmalar yapılmiî, sorular açılmıştır. Fakat. asıl tepkiyı Lord Curzon göstermiştir ve Anadoludakl «Türk rahşiligi» ni araîtırmak üzere bır komite kunıiarak bölgeye gönderilmesini önermistir. tngiliz Dısisleri Bakanının bu önerisini Fransa Başba Fransıa Diîisleri Bakanlıftına. Yunanlılann «kasten» çıkardıkları yangınlan günü gününe bildiren raporlar verihnıştir. Bu arada. üzennde duru'ması üereken bir belje. Eskışehfr'deki Fran sız okulları mı'idürü rahip Ludovic Marseille'in bir raporudur fl5 eylü! 19221. 27 ağusîos • 2 eylül 1922 günleri ıçinde Eskisehir vangımnı ve oiavlannı bu rapordan saat saat izlemek mümkün. Rahip çu sonuca varmıstır: «Kenti ateşe veren Yunan askerleririir Hiri?tvan mahallesinin. çaısınm vakılması icin hicbir askerî npden yoktu. Yunanlılar. kurarmaya geldikleri Hıristiyanlsn D«risan ettiler.» EmperYalizmin Usleri ıbrıs'ın Rum kestminde kalan binlerce Türk, Rum katliamından kaçarak tngıliz üslenne sıgınmışlardır. Ada'nın tngiliz egpmenli*indekı bnlümünde çadırlarda yaşıyorlar. Bu perişan vaşamdan kurtulmak için üslerden ayrılmak istedikleri zaman Tneiliz: Bir vere gidemezsiniz.. diyor. îngiliz. Us'.ere sı^nmıs Türkleri salıverlrse. Kuzev Kıbr s p göçederler dıye korkuyor ve böylece Yunantst&n hesabına sekiz bin Türkü tutsak almavı vegliyor. K İsin Sonu arasinr'a vanıian ^y e»7!nt1 «nrmnrla. Mustafa KPITIBI Pasa'nın Pnincare'nır öftiit'erini iieten. Isfaphnl'daki Frsnsız Yfik^ek Koroispri General Ppi]f>>p vprd;*i cevanla karsıla'îiriT;. Hpm Ytısuf Kemal RPVH (Tenei'<:enk). hpm de Bacveln! Ranf Revin (Orbsvi d ; le eetrd':kİPri Türk '•ezi dpvrimci bir hümani^mava davandînlıyordur (tKnnfrransa ?;:clü. hakkımızdan emin olarak. »nprimi? '•prtemi? ve İPkesiz geleceftiz. Yunanlılara maledilen harpketleri biz yapmıyacaSız. Tiirklin karakterinde bu voktur» (8 ve İR eylül 1322 tarihli teleraflarV Sorun. Milletler Cemivetine. İran delejasyonu aracıbgıyla götürülmüştür ve Anadoluva derhal tarafsK bir komisyomın. araştırma vapmak tİ7°re gönderilmesi kararlaştınlmıştır (19 eylül 1922). Elli iki VTI sonra. bu tiir bir politikanm yok o'riuihınu «anıvorsak aldanıvonız. Yunari^tan'ın Kıbns'ta. en azından on hir vıirtır 1z1pd;5i v« izlettifi politika aynı 'insurlardan öriâlu. Demek kl. 1918>rdeki havalri ve kaba politikacı grubunun izlejricileri var hala. öldürmek, kaçmak, ilöra, suçlama ve tilmüyle bir yenilifi teorisi ktırma takttfti. Yunanhlaı, îkinci Dünya Savasmda kanıtlariıklan gibi. vurtlannı sanmmakta 7afer kazanmıs bir miilettir. Yeniljri teorisine ihtiyaçlan yok. Memleket'.erini bü\ük bir cezaevine çevirmis olan cuntacılar, aşagılıfc duvgıılannı ve akılsızlıklarıru perdelemek için yeniltrı edebivatma muhtaçtırlar. öıgürlüSe ve demokrasiye inanmı? Yunan devlet adamlannın ve Dolitikacılannın yansm ve intikam sarkılarma ihtivaclan vok. Yenilgi. kaçıs. suçlama... Bıınlar artık tarihe gömülmelidir. Emperi'alist öğretiler çağdısı sayılmalıdır. Büyük Ansto'yu dınleyiniz: Insanlar sadece toplu yaşamak için degil. aynı zamanda mutlu jaşamak için devlet kurarlar. Mutluluk tarihteki vanlışlan tekrarlamakla saglanamaz. Türkiye de. Yunanistan da Doğu Akdenizdekl pmperyalist politikalann vesayeti aitına girmerien, sorunlarım kendi aralannda çrtzecek bilinçte ve jrüçtedirler. Mutluluk, bu oilinçte ve güçtedir. Anadolu'nun Tezi TBMM HUkümetinin bu propagandalar kar$ısında boş durmadığı ve güçlü çahşmalar yaptığı açıktır. 1922 yıhnda. Ankara'nın Paris'teki temsilcisi Ferit Bey (Tek) müsveddelik kâğıt bulamıyacak durumdaydı. Yazılı kâğıtlann boş kısımlar.ndan yararlanılıvordu. Bazı yazılar anbalaj oinsi kâSıtiara yazılrmstır. Bu darlık İçinde bile, bufrünkü bir çok ve çeşitli adlarla anılan terasilcilerimizden daha verimll çalışmıştır. L'Information gazetesine verdiği bir demeçte, «Avnrpanın adaletine olan lnancımızı yitirdDo» diyordu T% sözlerine şöyle devam edivordu: «Şark Meselesi söz konıısu edildi mi, Avrupalılar metre sistpmini bir vana bırakıyorlar ve çıkarlarma göre ölcülı kullanıyorlar» (19 mayıs 1922). Yunanistan' destekleven Batılı diplornatlann VP yazarlann vanı sıra. gerçeti görenler de vardı. Hatta. Pransa'nın İzmir konsolosu Graillet bile, bazan dogruyu saklıyamamıştır. Bir kere. yaftma ve vanpnlarla ilgfll resml raporların, hafın sayılır bir kısmı Türklerin hakhlıgım bPİirtmıslerdir. Fransa Basbakanı Ponoare, resml bir telgrafmda «Yunan birliklerinin, seçtikleri her kenti planlı (metodik sözcügünü kullanıyor) bir şekilde, düşman tarafından hiçbir baskı olmadan. vakıp vıktıklarını ve yağma ettiklerlniı> beürtmiştir f8 eylül 1922). Poincare'nin bu durumu açık!a%Tcı bir cok belgeleri vardır. Istanbul'daki Fransız işgal kuvveUpri krv mutanı General Charpy. Bolayır'da Narrnk Kemal'in mezanndaki ve Süleyman Paşa türbes:ndeki «tahribatın» kimler tarafından yapıldıgım, yapanların adlannı bilrirerek, bir raporunda açıklamıştır (22 kasım 1922). Son Kıbrıs olavlarında tngilizlerin tutumu dogrusu pek lleinçti. Londra'da isîer îşçi Partisi iktidarı olsun, ıster Tutufu Parti iktidarı, Bntanya'nın geleneksel dış politıkası sürdürülür. Bu •oolitika emperyalist blok lideri Amerika'nın uyduluftunda vürür. vürtitülür. tngiltere geleneksel siyasetinin turarlı ve sağlam bir mantığı vardır. Yervüzünün uluslararası tekellerinde: Ingiltere, Amerika ile bütünleşmiştir. Bu bütünliiSün gereği ve în?iliz kumpanvalannın büyük çıkarlan, Londra dış politikasının temel çizgilerini saptar. Olay'.an degerlendirirken bu temel çizgüeri ivi bilmek gerekir. Yoksa İngiliz halkıyla Türk halkınm, ne alıp veremiyecegi var? Petrol kapitalistleri. tnpiltere dış politikasma. Maieste Kraliçenin iktidarmdan da muhalefetinden de daha etkilidirler. Ve Anglo Amerikan isbirligi. İşçı Partisinin de Turucu Partinin de benimsedi*i bir vönremdir. Bu vönteme göre îngiltere'nin yalr.ız Kıbnsta degil, Türkiye'de de Usleri vardır. tngiliz üslen. Anadnlu'dakı bor madenlerinin üstüne yüz vıla rakın bir süreden beri kurulmuştur. Bu sthe içinde çok şev degişmiş. ama İngilizlerin Anadolu oor madenleri üstündeki eeemenhgi deSısmemiştir. Dünyadaki bor madeni kaynaklanmn yüzde 65'i Türkiye'de Eskişehir. Balıkesir. Bursa dolaylarmda bıılunmaktaöır. Bor kaynakları bakımından ikinci Amerika. üçüncu Sovyetler (felmektedir. Üretimde birinci vüzde 7D'le Amerika'dır. ikinci vüzde 181e Türkiye. daha dogrusu TUrkiye'deki îngiltere"dir. Dünya piyasası Ameriksn tekelindedir. Amerikan kumpsr.yalan ürettiklerinln yansını iç plyasaya verirler, yansını dıs piyasalara satarlar. Yüz yıldan bu yana Bor madenlerinin yervüzündeki öntm' artmıştır Jet ve roketler için katı vakıt v&tıılmasında İMigiin büvük önemi olan Bor. stra'ejik maccie olarak SEptanmıştır. Uzmanlann söyledıklerine göre. varın Detrol. c"rn daha önemli bir madde degerini kazanması olasıhk lçirdunır Böyle bir durumda şimdilik 1 milyar ton rezervi sapıaran Anadolu üstündeki dikkatler daha oa vofunlasacakiır. 'ttıketim ekonomisinin şampiyonu kapıtalıst üiKeier Bor cevhennj alabildiğine harcadıkları için. kaynakıar kıs» sürede tükenmeye yüz tutacaktır Sov>etler üretım ^e lüketım ko'usurıda denge>i öreki madenlerde ve rjetrolde oldugu gıt" kurmuşlardır. Türkiye ise elindeki Bor ecvhermı değerVrıd'imek şöyle dursun. servetine sahıp ';ikamamıştır. BJınmelidir ki. İngilizler yalmz Kıbns'ta sekiz bin l'ürkü «l!erı?ıat UıtmuycTİaT Anadolu'dakı Bor mdenlerıni de el.«rinde tutuyorlar; ve şimdive dek hıçbir hükümet: Bor madenlerini mıllîleştirıyorum aıvememistir. Tu ri'rular «Fetih ruhu» edebiyatı içinde Kıbrıs'ın tamamım a.alım derler, sağcı basın savaş davullaıını tokmak,•*:: ama, A n a d o 1 u Bor'larını Anglo Amerifjn tekellerınin elinden almaya kimse vanaşamaz. Yüz vıla yakın bir zamandan beri Türkiye'nin Bor ıevnerıerıne egerrer> olan îngilizler ise, egemenlik ve sömürü alanlannı geniş etme çabalarına 1974 yılında daha hız vermislerdir. Anglo Amerikan tekeli, Türkiye'de yayılma çaba.arını paravan ve «görünüste Türk» şirketleris'le yürütnekte. bu ehında gizli anlasmalaTa girmektedir. Yarmki vazımızda bu anlasmanın temel çizgilerini açıklayacagız. Empervalizm, Kbrıs'ta askeri üslerle, Anadolu'da hem ask n ri. rıem iktısadi üslerle egemenliğini yürütmektedir. Kıbrıs'taki jörünür Mvaş. bu görünmez savaşın su jlizüne vansıvan vanıdır. Enıperyalizmm gprçek kimligini saptayamayan niatium ulr.sların ise askpri alanda zaferleri ne olursa olsun, somıçta gene yerulgiye ugrayacaklan tarih sayfalannda vazıhdır. .".ıj;ç.s . js a ~.r. HALKA TERS DtİŞENLER Oktay AKBAL iiffk II " Evet Hayır Gerçek Atatürkçü, Inanmış Devrimci hısların kendilerine üstün hizmetler yapan, üerlemelerine ve tüm insanhk içinde, sajgınlıklarını aı'.tırıcı katkılarda bulunan evlâtlarını saygıyla anmeleri, büyüklüklerinin ve kadir bilirlikleıinin bir gereğidir. Böylesine bir davrnnış bireylerde. özellikle gençlerde, bencil yararların üstüne çıkarak, topluma vs insanlığa hizmet etme heves vm aşkını besleyerek arttırır. Carlyle. bu görevi (onun deyiuıivle kahramanlarına saygı1 lilu» larm büyüklüklerinir», de, öpeı^^i( bir kanıtı sayar. Sekiz yıl önce Türk ulusu ria. kendisine yürckten bağlı, ona hiz met aşkıyle yüreği dolu bir büyük evladım yitirdiği zaman, ün lü dü^ünürün övdüğü davranişı en anlamh biçirr.de göstermistir. Bu, r?hmet!' Güıscl'in lideılîcinde bulunduşu devrime bağlıhğının, onu amaçlarına uiastırma ar lusunun da en güven veren bir belirtisiydi. Cemal Gürsel gibi bir ulus bü yüğünü anarken. üzüntülü ağıtlar, ya da bir sürü övgüler yerine, onun kişiliğinin belirgin ni teliklerine ve örnek alınması gereken yönlerine değinmek, o yüce ruhu en ho^nut edecek davr» nı« olur. Cemal Gürseı. yurduna, ulusuna engin bir sevgi ve tüm çevresine de §efkat besleyen bir inssndı. Bu rsV ve sevginin dürtüsü iledir ki, kimi klasik kuıalları da bir yana iterek, doğrudan halkın içine girmeyi, onun gönlünün sıcak lığım, aracısız olarak. tüm benlifcinde dujTnayı arzulardı. Bu ulusçu ve insancıl duygusunun an larnını kavrayamayanların elejtirüerine de kulak vermezdi. Nitekim, köşk çevresine felme y« alışan gazeteciler ve ha.nıa, bir evlât kucakla^ması halinde sürdürdüğü haîbıhallerini, ?ağl'ğı elverdiği sürece, sürdürmüîtür. Gürsel gerçek bir Atatürkçü idi. Onun yüeeliğine inanmış ve onun koHuğuna oturmakla «Atatürk oldum» kuruntusuna as!a kaı*:lmamıştır. Bu kanımı kanıt layıcı bir anımı sunmak isterim: Atatürk'ten sonraki Cumhurbaşkanlarunızın davranışlarını yönlendirrnede ıbu yılki Cumhıır tsşkanlığı bütçesi göıüşülüıkej de degındi|im> en uyçun saydıeım fu ilkevj GOrsele de sunmuçtuıi: «Atatürk'ün koltuğuna oturanlar, artık ben de Atatürk oldum, kuruntusuna kapılmamalı dır. O buraya oturrnadan önce tüm ulusunun umud kaynagı bir kurtarıcısı ve atası olmustu. Atatürk. o kokuğa onur verirdi.tnsanlığa ün veren yüce kiçiliğinden baska, kurucusu oldugu için, devletine de onur veren bir ulu Türktü. ündan sonra gelenler, bu yüce kattan onur alır » r . Fakat bu koltuğa oturanlar, Atatürkçülüğe titizlikle bağlı kalmanm ve ondan ödün verme menin en büvük tinsel imanevi) yükümlülükleri olduğunu da bir Ü n dört yasımdayken manastırda yeni yapılan blr duvarın taze çımentosu üstüne «Yaşasın ENOSIS» cumles.ni yazdım. Bu yaw hftla orada durmakta «RAHMETLÎ GÜRSEL'İN ÖLÜMÜNÜN 8. YILINDA ÜLKEStNtN ONUN ÖZLEDİĞÎ BÎR GİDİŞE YÖNELMİŞ BULUNMASI ONUN ÇABALARININ EN İYÎ BİÇİMDE ÖDÜLLENMESİDİR» Bu sözü söyleyen Makarios'tur. Almanya'nm ünlü Der Spiegpl riergisi muhabirine 1957de böyle söylemiş, açık açık, hiç çekmmeden, gururla... Şimdi insan şaşıyor bir bölük «sîlcunlanmızın Makarios'u yeniden Bağımsız Kıbns Cumhuriyetinin başına getirmek isteklerine! însan güler geç«r Makarios'un solculuk savlanna. hatta papazın kendisi bile! Bakın, 1957'de söylemiş ta çekirdekten yetişme ENOSİS'ci oldugunu... Samson bile temmuz 1974'de aynı dergıye verdıği demeçte, «Ben Makanosun arkadaşıydım, ben asker olduğumdan Mouskos bana emrediyordu. Türklere karşı onun emri altında savaştım. Neden önderler değil de hep askerler sonımlu tu^ı'.ur?» diyor. 22 temmuz 1974 tarihli Der Spiegel'in yazdığına göre Doktor Binbaşı Nihat İlhan'ın eşını ve çocuklanm kend: eliyle kurşunlayarak öldüren çeteci Samson, «ben Makarios'un emrinde bir askerdim» diyor. Askermiş ama nasü asker? Hep biliyoruz, cephe gerisindeki ailelere saldıraa dönmüş insan öiçiminde garip bir yaratık... Başyazarımızın geçen günkü yazısını okumuşsanız üzüntüyle şaşkınhk arası bır kızgınhk duymuşsunuzdur. Parıs'te, Avrupa'nın başka kentlerinde bir takım «ilerici»ler Kıbrıs'ın tam bağırr.sızlıgma kavuşmasım. Makarios yönetimmin yeniden kurulmasında görüyorlarmış. Yunan Türk ilencıleri, solcuları, sosyalıstleri diye bir takım bildiriler yayınlanmıs. Bunlaıria Ecevit hükilmetine çatıhvor. Ecevit politikasını destekleyenler, övpnler veriliyonnuş! Bir takım dergılerde ben de okud.ıın buna benzer yazıları. «Sol» adına konuşuyorlar, geniş yığınlar adına. onlarm temsılcilen gibi!.. Ama toplumcu olduklarını ne denli söylerlerse söylesınler, halk yığmlarır.ın yararını. özlemlerini dile getirdiklerinı ne denli sanırlarsa sansıniar. bu türlü sözleri. yazıları. davranışlanyle bireyi oldukları toplumlarından kopmaktadırlar. küçücük bir azın'hk oluvermektedirler, «mutlunun da mutlusu» bir azınlık... Neyse ki. c^k. ama çok küçük bir »zıtılık böyle düşünen solcu»lar.. Ecevıt'i, onun politıkasını yararh bulanları nerdeyse faşistlikle. şovenlikle, a?ın milliyetçi duygular» kendini kaptırmakla, haıtâ hatU Amerikan emperyalizmine hizmct etmekle euçlayanlar. Gerçek solcular. sosyalistler ise ne çetin yollardan geçerek bugüne, sosyal demokrat eğüimli Ecevit iktidarı günlcrinc gelebildığimizı biliyorlar. Türkiye sola açık bir iktidara kavuşmuştur, gerçek özgürlük'.ere doğru giden bir yola gırilmiştir, tam bağımsız bir dış politiks uygulamak olasılığı doğmak üzeredır, genij halk yığınlarınm yararı ör. plâna ahnmjştır. «orta sol bir ıkiidar Türkiye'yi geıilere kaymaktan kurtarmıştır. Kıbns'taki barıs savaşmda başarı kazanmamız demokratik sol iktidarın sağlam temellere. halka, halkın güvenine dayandığını gösterrniştir. Halk düşmanları, çıkarcılar, sinmiş, halkçı bir iktidarın önünde îimdilik yok olmuştur. Bütünlesen, güç kazanan ulus yeni bir dönemeç önündcdir, gerçek bir halk iktidarını oluşturmak... Almanya'da Türk «osyalistlerinden bir topluluğun yayınladığı, «tam bağımsız ve gerçckten demokratik Türkiye» yolunds yürüdüğünü vazan bir derai. Ecevit Hükümetinin Kıbn» politikasını desteklediğini büHiriyor. Gazete. Türk ulusunun yazgmnı ilgilendiren bir konuda Rerçek $olcularm da Ecevit iktidarını desteklemek zorunda olduklarını. çünkü tek çıksr yolun Ecevit Hükümetinin önerdiği ıCoğrafi Federasyon» olduğunu söylemektedir. «Böyle bir çnzüm Kıbrıstaki ve Yunanistandaki Megalo tdea'cılan, Enc?isçilcri, faşist cuntacıları geriletirken Türkiye'de ilerici Ecevit Hükünıetini, sol cepheyi kuvvetlendirir. Aksi halde eski sratüye dönülürso K:brıs ve Yunanistan'daki Rumîar arasmda sağ cephe güçlenirken, Türkiye'de de sol kanat geriler. Ecevit Hükümeıi c.üşürülerek yerine sağcı, faşist bir hükümet gelebilir diyor bu gazetenin bajyazarı. Gerçekten kopmuş «sol» Kıbrıs konusunda nerdeyse façist Yunan cuntasımn görü?üyle birleşir gibi. ama gerçekleri gören. hallda bütünleşmenin, yığınları kendine çekmenin. uhısçn. yurtşever duygıılarda, düşüncelerde olduğunu bilen sol ise. Makarios'un, Yunan ihtirannm ardında faşizmin en koyusunu buluyor. Ondör* yaşında papaz nkulunun yeni vapılmış beton duvarına Enosis dive yazan Makarios'u bir ilerici, bir solcu saymak, Kıbrıs haîklannm yazgısını yeniden ona bırakmak gereğini savunmak; hele hele Kıbrıs savasmda Türk ulusunun onunjnu yiideltmiş. emperyalist güçlere en güzel dersi vermiş Ecevit hükümetine karşı çıkıiıak, bugünkü gerçekler önünde yurda, uluja sırt çevirmektir. Başka bir ıınlamı yoktur bunun... Ahmet YILDIZ I \r v >; 11 !. «n bile akıldan çıkarmamalıdırlar » Bu sözlenrat içtenlıkle benimsediğinı belırlıyen yüz çi?gılerini hâla saygiyla anmaktayım. Gürsel, demokratik rejıme yü rek'en bsğlı ve nr.u serçekleşTirecek tüm güvenceleri kapsayan bir Anayasa özlemini yerine get;ren27 Mayıs Anayasasma içtenlikle saygılı idi. Anayasa tasansını hazırlamak üzere, ihtilâlin ilk saatlennde, Ankaraya çağrılan bılim kurulu ile yapılan ilk görüşmede «bir kez daha çiğnenemiyecek bir Anayasa hazırlayın» biçimindeki yönlendirici sözleri, bu arnaeını en yahn dille deyimlemekteydi. Anayasaya dokunulmasına gönlü asla razı ohnazdı. Fakat bu konudaki kaygılarmı ve kimi polıtikacılara karşı duyduğu güvensizligi de gizlemezdi. Nitekim.uyarıları ve kaygılan, onu da şaşırtacak ölçüde haklı çıktı. Kendilerinden hiç beklenmiyenler, hatta yapılışma katıianlar, onu göklere çıkaranlar, başından beri ona karşıt olanlarla sarmaş dolaş olup, bir dev rim ürünü olan Ansyasayı. karsi devnmcılenn .stedığı bıçime sokmada seferber oldular. Kimi sayjrıdeger devrimcilerin çabalarına karçın, bu siyasal ge ricılik, gelecek ıçın çok sakmcalı hasaniar saglarlı Gerçekten, kuvvetler ayrjiıjına. yargı bağımsıziığı ve bütünlüğüne, ynsama ve yürütmenin yargı denetimine, hukukun üstünlüjüne, özerkjıklere, insan hak ve öztrürlüklerme ve kişi dokunulmazhklarına ılişkın ülkeler büyük ölçüde zedelendi. Gürsel'in ruhunu en rahatsu eden olgu da budur. Biricik teselli, yüce ulusumuzun, o siyasal gericiliğe verdigı ders ve ibret almamaları halinde, daha da büyük dersler vereceğine ilişkin belırtiler ve Anayasaya gösterdigi bilinçli benim seyiştir. Bu suretle. 27 Mayıs devriminin gerçeklestirilen siyasal amaçlarından sapmasınm ön lenmesi ve ilkelerini ana>rasalaştırdığı sosyoekonomik amaçlinna da, demokratik süreç içinde,ulaşma umudunu halkın kendisi yaratmıştır. Tüm devrimcileri oldugu eibı, rahmetli Gürsel'in ruhunu da en noşnut eden de bu mutlu eörüntüdür. Gürsel, demokrasiye ıçtenlikle inanan ve bir ihtilâl liderı clmaktan çok. serçek bir deu.ok rsiik başkandı L'lusal iradevı oluşturup vönlendirmede. kuv\et kullanma baskı, kand'.rma ya da aldatmaca yerine, oidugu gibi nalka sunulmasını siğlıyacak bır düsun özgürlüğünün, yönetenlerle vönetilenlerin k&ynasıp bütünleşmesüıin. 27 Ma yıs Anayasası ile. en yüksek düzeyde, gerçekleşebileceği inancır.da oldugu için, onun eksiksi2 uygulanmasına çahşırdı. Kimsenin toplumu yöneten kurallann üstüne çıkamaması, kendi görüş'.erini, yanılmaz son gerçekler olarak topluma kabul ettırme özentisine kapılamamac ve karşı görüşleri baslcılamava kalkışamamasına ilişkin kamtarını her fırsatta açıklayan GürseTın üderlık nıtelikleri de kim: kajıt.ı ya ria öç tutkusuna kapılaniarm savlannm tersine. üstündü. Taiât Aydem:r cuntasımn 1961 de ona sundugu isteklen yüzgerı etmesi, Parlamentonun açılmaması girişıralerine karşı yiğitçe dikilişi, hükümet bunalımının sürüp gitmemesi ıçın rahmetü Inönü'yü Başbakanhğa ataması ve onu parti liderlerine kabul ettır:ne yöntemi. 22 şubat ve 21 mayıs ayaklanmalar.na karşı cesur davranişı. AP'n;n sakmcall taşkmlıklannı frenlevıci girişimlen, partizar.ca atanma kararnamelerıni gerı çevırmesi gibı nice örnekler sayılahiiir Doktorlarca, melekelerinin V » 40'ını götürür nırelikle sayılan hastahgının bunalım anlarında bile, gösterdlği liderliRi aradıgınıız çok olmuştur. Kadirbü:r Türk ulusu da. o yüce evlâdına gereken saygıji her zaman göstermektedir. Ölümünde. Katalalkın önünde, saygı görevinı yapmak için, o dondurucu soğukta uzun kuyruklar hahnde. sabah? degin bek leşen halk. ona ve 27 Mayıs'a (Onun gerçek tarihsel kışılıği dev rime öncülüğü ile belirmişü) olan bağlılıgını kanırlamıştı. Yenilgilerinm nedenlerinı kendi kusurlarında degil de başka dıs etkenlerde arama alışkanlıgında olan eskı CHP'liler. seçim yenilgisinı 27 Mayıs'a \oiklenip dururlardı. O sayın arkadaşlardan cenaze törenınde, yanımda bulunanlara, «Gürsel'e saygı gö revine koşan şu halkın hepsi size oy verselerdı, Ankara'da öbür partüere pek az milletvekili kaİırdı» demistim. Bugün Yunanistan'da cuntanın kuvvetli adamına meydan dayağı atılırken Türk ulusunun Gürsel'e gösterdigi saygı, onun vüceliği. ulusun büyüklüğü îcadar, Türkün devrimciliğinin de tavanç veren bir kanıtıdır. Rahmetli Gürsel'in ölümünün 8. yılında, ülkesinin onun özlediği bir gidise yönelmiş bulunması, baş yönetic.lerimizin ona karşı övgüye değer saygı göstermeleri. onun çabalarımn ve inançlarının en iyi biçimde 6dül lenmesidir. Bu tür ödülleri gerçekten hak etmis oian Gürsel 'in ruhu sad olsun ^Okuyucu Mektupları Savaş oıtamı ve pahalılık söylentıleri Süleyman Demirel ve yardımcısı İsmet Sezgin'ın radyoda dinlediğimız ve eseîle karşıladığımız konuşınalarını. Yunanistanın kendı basınında propaganda vesilesi ettiğini gazetelerımızde her Türk vatandası gibi üzüntü ile okudum. Memleketimizin içinde bulun duğu duıum karşısında. uıızÖğretmenlere de luğu, pahalılığı konu ederek rad yoda beyanat verraek, basına Yüksek Öârenim aksettırmek Hükümetimızin cu günku başarısını hazmetmemek Sağlamak demektir v 13 lemmuz ı i4 tarıhH gaDevrı Süleyman'da, Kıbrısta zetemzın 2. savia. 7 slitununcereyan eden bugünkü oıavlsrın daha şiddetlu:ne, BANA NE da Kasım Ercnn ımzası ,e vakabilmden boş veren kinı vımlanan «Kr>vaekı Sfrretmene de vüksek öftrenırrı 3caıib(Jr seler, milletımızın şan ve se saSlanmah» basljün vazı ncerefıni bütün dünvaya karşı vü lenmlştır. celten DEVRİ ECEVIT'ı eloette Bakaniıfımiica HKOXUI ÖSki kıskanacak. ne yapacaklarır.ı retmenjerinm viiıcse/ o*r*nım ve ne konusacaklarını bileınıvc görmeierını ve mBsı^klenn'n cek derecede şaşkma dön=csk dahi Uen «arteme'.Tina' e'ilerdir. Gayeleri bu hartkenleriy rev vu\ju,A:ina> saa.amak a le vatandaşiann tcmiz duygula maciyle dön ı!ırr.:7.r. tcitim rını ıstıjmar edip ulusai onuru ünstıtülerı Dünv^'vae Vürkmuzu tüm dünyay» tanıtan Ece çe Sosyal riu?i!«r tngilizce, vıt'ın aleyhıne çevirmek ue ya Kransızca Beoer JKftn:nıı M U nılıyorlar. Çünkü vatanda; ıı zık ve ResımIs aalîannda yanmıştır. Kimın müsbet. kmun vaz okulları vıne tjıtım fcnsmenfı çatıjtığını anlamıştıı. titülen oünvefindt gece oMemleketuı kalkmması için kulian açıimı«tı.. kendini adamıs görunen kimse İlkokullara sırui ÖSretrnenlerin. bugünkü kıvanç verid o len vetıştırmek ÖJretmen alaylara karşı sevinc duymaları davlanru vtiksek öürftnim düicap ederken haset duymaları zeyine ulastırmada Dit ba$lan gıç olmak ve 1 4 • 1976 ÖSV/ acizliklerini ifadeden ba;k« bir retım yılında ögretime oasîey değildir. Bu hareketleri kar lamak üzere li likogretmea jısuıda 14 Ekim seçimlerinrie Okulu oünvesınce Dlrer t»ı yedikleri samann, dnümözdekı seçimlerde yumruk olacağm; tım Knstıttlsü ivılmaSâ karnrla^tınlmıştır. kendilerine hatırlstmak isterim Aynoa ükoicuj öeretmenle Halil ARfKAN rimizın ceıevızvot ve tnektUT)TPAO'dan emekli lşçi la öğrettm vom Je vüksek 68• renimden eeçırilmesı ae olAnlanmış bulunmaitacür Tekel işçileri Bıleileruıızj ve eereitl) acıklamanın ouna söre vapılma memnun sını sayjrı ile nes edenm. Nusret KARCKIGLL) 6. dönem toplu is sözleşmeMilıi üCıtırn Bakanlıftı mız Tekel Genel Müdürlügü ile Müsteşan Sendikamız arasında tmzalan• mış ve vürürlüğe girmis bulunuyor. AP Genel 1964 vılından bu yana aldığımız ücretler 40. 25+25 = 50. Başkanlığına 30 + 30 = 60, 7050 = 120, 100+70= Savın Demtrel. tariht düs170 Kuruş olmak üzere topiam manımızla girtstfgımı* onur 440 kuruştur. Sene Daşına orsavaşında tüm ulus foartill talama 44 k .ruş düşmektedir. partisiz) t*k DIT kalp. tek b!r Bu defa 250+200=450 Ituruş agız olmuşken Türkun tarihms saglanmıştır. 5.3.1975't« başlave onuruna sahıp çıkan kahrayaca* beher yıl için S'er kuruşman Ecevit Hükümetini yıpraV luk kıdem zamm. buna dahil mayı amaçlayan temelstz beyadeğildir. Bunu da hesaba katar natınızı eset İle okuduk. sak sene başına aldığımıı orBu davramsınii TUrk ulusun talama zam miktan 250 nunıdan çok ezeli düşmBntmı. Yuşa ulaşmaktadır. Bu önemli nan megola İdea'sın» nizmet artışın nedenı bizce ıktidaröa etmektir ki bunun anlamırun işçıden, köylüden, küçük esne oldujıı ortadadır. naftan, memurdan, kısaca dar Seçimi amaçlavan bu beyana gelirli vatandaşlardan yana bır tınızın mahsulünü zamanı g«hükümetın bulunmasıdır Halklince vurdunu »even ulustan çı iktidara kucak dolusu çialacaksınız. çekler, sevgiler sunuyorum. Diıne kaclat Adalrt ParNalm TANYERİ tili. bueün CHF'M AH Tekel tıt. Blra Saval • Kariıknv Altiyol Fabıikam t«çisl Oflıılar Pasajı Istanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden 1974 u»75 ögretim yılında üniversitemizm degişık fakülte ve bölürnlerine alınacak Olan 1974 yılı Üniversiteler arası Seçme Sınavma girmiş A Grubu lise Fen kolu mezunu öğrencilenn kayıtlan 23 eylül 1974 pazartesı saat 9.00'dan 4 ekim 1974 cuma saat 18.00'e kadar kartlannda yazılı (Fakülte) lerın Sğrenci bürolarında yapılacaktır. İlsnlilerin belgeieri ile birlikte bu fakültelere müracaatları duyurulur. BELGELER: 1 Fen kolundan lise bitirme diplomasmm (veya bu diploma yerine geçeceği ilgili makamlarca tasdik edilmiş be'.genin) aslı; 2 Ünıversiteleraıası Seçme Sınavı sonucunu bildiren belgenin ve resimli ÜSS kimlik kartının asılları. 3 Nüfus hüviyet cüzdanı veya tasdikli suretı. 4 Ikâmetgâh belgesi (Bu belgedekı ıkâmetgâh adresine yollanacak yaalar resmî tebligat sayılacaktır.) 5 Lise bit:rme imtihanından sor.ra öğrenimlerme bir yıldan fazla ara vermiş olanlar için Savcılıktan iyi hal kâğıdı. 6 Sağlık raporu ve on iki adet fotograf. 7 Bulunıılan takvim yılı içinde 19 yaşını doldurmuş ob.nlarla daha büyük yaşlarda bulunanlar için Üniversıteye kabulünde askerlik bakımından bir sakınca bulunmadığına dair askerlik şubesinden aiınmış resmi belge. 8 Bır ünivrsiteye veya yüksek okula devam etmış veya devam etmekte olan isteklüerin yukarıdakilere ılâve olarak şu belgelerı de verme'eri gereklidir. a Devan: ettikleri müesseseden alınmış öğrenim durumlarını ve o müesseseden disiplin sebebi ile çıkartılmadıklanns bildiren fotoğraflı bir belge. b Devam ettikleri müesseseden ekim 1974 dönemlnde son imtihan haklannı kullanma durumtında bulunanlar için askerlik durumlan dolayısiyle bu miiesseseye devam haklannın kavbolmadıgını bildiren bir belge. c İ.T.Ü nin bir fakülte veya bölümünde kayıtlı olup da diger bır fakülte veya bölümüne geçmek isteyen öğrencilere de büti'n maddeler ta*bik edılir. Bu öğrencilenn yukardakı madütlerde yazılı belgeleri tam olarak kayıt bürosuna vermeleri icabeder. (Basın: 22391 7275) | % ş ş = = ğ s § TEŞEKKÜR Eşım Scmahat Yücel'ın uzun yıllardan beri sıkmtısını çektigı halde ceşitlı kuruluşlarda müdahale edilemeyen amelıyatını büyük bir başan ile sonuçlandıran ve tedavı eden; OPERATÖR ür. | ş s ş ş ş = ğ ~ VEFATLAR İÇİN (., ı«Hi Iıcalar ve o«j«jnli''11 mıleıtUıl cenii! mtrıjım ıkıbımı:. bır Kıtlınla ımrıgiz#tiır. tante ıla,,, <t uman ıruamcilt ıcj l>M bir iîcrtt almmaz, cenaze uıertıti n etmtmı; lerıtte «der, nı |inleiı'7i Hflaıırız EYÜP'TE MERKEZİ YERDE Q O p Erdoğan Memişoğlu'na| bu hassas günlerimizde ilgılenen tüm akraba ve dostlanmıza sonsu? teşekkürlerimin fletilmestne degerli ga zetenizin aracuıgını rica erim. ögretmen: Ahmet l'ÜCEL = % g ş = s i SATIL1K 6300 METREKARLLİK FABRtKA VE HER TÜRLÜ ÎNSAAT SAHASI OLARAK SAHİBİ ELÎNDEN SATIUK MttRACAAT: Rafft BAÎSAI.ÜİL TEL: 22 42 9» Cumhunyet 728S o = Bej'Oglu Belediyc Hastanesı j p ğ 2. Haricive oersoneline, vıne ğ <3 O ş ö £ ş o s o o = § S ş Tel.: 4720 06 ISLÂM CENAZE İŞLERİ fıOf Bıiivfl ıı«iairıeıei<r ıtletmcye ııf li.TJ" i;ert >urt ıcı. n't«sı f.ı; «ısırüjı r»'<> ctnı;t Ul: h raıjlır. fiuıüıı ber ut ntt rmn MMıı. (Cumhurıyet: 7289) (Cenajans: Î46) 7270