Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHTJRÎYET 3 Ağustos 1974 £ kinci Diinya Savaşından sonra baçlayan ve I kısa sürede bütun milletleri saran iktisadî • gelişme akımı, şimdiye kadar yalnız ileri ülkelere yaradi. Geri kalmıs ulkelerde bekleneo »onuçları vermeai. İleri ülkeler, kendileri bakımmdan çok uygun koşullar yaratan bu akım içinde hızla ilerlediler. Ve geri kalmış ülkeler bakımındaD erisilmez düzeylere ulaşölar. Bu olaylar sonucu kapitalist «lstem İçinde İleri kapitalizm, geri kapitalizm diyebileceğimiz bir ıkileşme belirdi. Bu öyle bır ikileîme ki. sistemin temellerine kadar inen bir aynlık, bir farklılaşma varatmış bulunuyor bugun. Xormal zamanlarda. ileri kapitalizmde mallar ucuz, emek pahalıdır. Geri kapitalizmde mallar pahalı, emek ucuzdur. Zira grirüyoruz ki, kapitalist sistemin temeü olan piyasa mekanizması, ileri kapitalumde doğru isliyor. geri kapitalizmde tprs işliyor. Mal pivasasında rekabet, ileri kapitalizmri? kitle halinde üretim nedeniyle ma'. arzı. geri kapitalizmde üre'.ım yetersizliği nedeniyle mal talebi alamnria hüküm sürüyor. Emek piyasasında rekabet, ileri kapitalizmde *am istihtfam nedeniyle emek talebi, geri kapitalizmde rievamh işsizlik ve gizli issiziik nedeniyle emek arzı alanında etkisini gösteriyor. Olaylar ve görüşler KAPİTALİZMDE İKİLEŞME Ethem DARDAĞAN Maliye Bakanhfı Müşavir Hesap Uzmanı Oysa kapitaHzmde kitle halinde karh marmıl ihracı, ülkeye dıstan gelir aktanmı ile birlikte, işsizliği ve gizli işsizliği önleyici esas mekanizmadir. Bu da işlemez geri kapitalizmde. Piyasa mekanizmasının ekonomiyi geliştirici, tilkeyi üerleticl yönde işlemedıği gibi. Bu arada, ülkede nüfus basına ttiketimi «aten ileri Ulkelerin beste, onda biri gibi çok düşük düzeylerde bulunan et, balık gibi deferli gıda maddeleri de, halkın kafaca ve bedence gelisrresine yarayan bu maddelerden yoksun kalması pahasına, yine imtiyazlı mütesebbislere ve yabancı firmalara döviz sağlamak uğruna ihraç olunur. Bütlin bunlara karsüık o mütesebbisler, kitle halinde üretim yapamadıkları, kitle halinde karlı mamul ihraç edemedikleri. ama kitle halinde vergi kaçırdıklan için devlet bütçesinde ve ödemeler dengesinde sebep oldukları açıklar sonucu ekonominin sürüklendiği enflâsyonlar ve devalüasyonlardan alabildiğine faydalanarak, ikmallerini sağlayan çiftçüerden ve işçilerdeD kendilerine büyük gelirler aktanrlar. Pek ı^oğunun halkın tasarrunan ve devletin yardımları ile finanse ettikleri vatanmlarla yarattıklan istihdam ise, yatmmlann bilimsis, pek dağınık ve tüketiıne yönelik olması neden! ile, devamü büyüyen ve İşsizliği önleyen saglıklı bir istihdam değil, tersine sonu tıkanıklıga varan bir istihdamdır. Demek ki ileri kapitalizmde mütesebbisler, kitle halinde kârlı mamul iîıraç etme, kendi ikmallerini kendileri yapma, devamlı ve saglıklı tam istihdam yaratma. dıştan İçe büyük gelirler aktarma, bunlan iç gelir aktarmalannı kat kat telâfi edecek şekilde kendi işçilert ile paylaşma, kıtle halinde üretimle bolluk ve ucuzluk yaratma yollariyle herkese iş ve her çalışana refah sağlama gibi milli ve hayatî bir rol görürierken, geıı kapitalizmde mütesebbisler. halktan ve bu arada ikmallerini ve dolayısiyle yasamalannı borçlu oldukları işçi ve çiftçi kesiminden kendilerine devamlı gelir aktanrlar. Gümrük duvarlan arkasında darlık ve pahahlık yaratırlaı. Geni» halk yiğmlannı devamlı sıkıntılara sokarlar. Oysa o da kapitalizm, bu da kapitalizm. An» beriki, ne kadar da ters bir rol içinde. Geri kapitalizm böylesine ters rolden nasü sıynlacak? Nasıl kitle halinde kârlı mamul ihraç etme gücü kazanacak? Ülkenin iç pazan dünya pazarlannın faraza birkaç yüzde biri kadar ise. içten gelir aktarmayı yüzlerce kat artırmakla mı?! ktpitalinn, daha çok ileri ktpitalistlerin etkisi ve itkisi ile, ters rolde ve de ters yolda oldugu için lleri kapitalizm aşamasına ulasamıyor. Nitekim, geri kalmıs hiç bir ülke yoktur ki, içinde bulundufu geri kapitalizmden, ekonomisini ve her şeyini ileri kapitalistlerin kontrolu altına sokmadan kendi özel teşebbüsüne dayanarak iıeri kapitalizme varabilmiş olsun. Şimdiye kadar dünyada böyle bir örnek veya model görüliKemiştir. Bir CiddiYetsizlik Orneği Kemalist Sanayilesme Planlı kalkınma bizde nözel tesebbüsün yapamadıgmı devlet vapar» tlkesine dayanan Kemalist sanayilesme hareketi ile k«rk vıl önce başlamıştı. Fakat dört beş vılhk Jir uygulamadan sonra Türk ekonomisi, önce fiilen. daha sonra resmen, özel tesebbüse öncelik veren bir karma ekonomi uygulaması içinde. tamameıi özel teşebbüsün etkisi ve kontrolu altına eirdi. Bu özel teşebbüs. otuz beş yıldan beri millet çapında esi Körülmemis fedakârlıklarla desteklendi ve beslendi. Buna ragmen ileri kapitalizme n dönüşebildi mi Kitle halinde kârlı mamul ihraç edecek. dıştan gelir aktanp bunrian isçilere pay çikaracak ve içten gelir aktarmayı. degil kat kat, kısmen olsun telâfi edecek guce kavuşabildi mi? Yoksa. geri kapitalizm çıkmazında mı ilerledi durdu? Bu ülkede son yıllarda başgösteren ve ordıı tarafmdan durdurulan olay'.arın nedenleri, iktisadi ve sosyal geüşmeyi başaramamış olan politikalar ve uygulamalar degil mi? Türkiye. kırk vıl önce volunu bulmustu. Kemalist sanayilesme yolunu. Bu yoldan saptırıldı, böyle oldu. Hiç vakit kaybetmeden yine aynı yola girmek gerek. Yeni iktidar bu gereği verine setirecek bir tutum içinde görünüyor. Çünkü hükümet programında yer ajan halk sektörü, Öyle anlıyoruz ki nözel sektörün yapamadıgını devlet ve halk yapar» ilkesine daianıyor. Bu ilke. Kemalist sanayilesme ilkesinin. bugünkü deraokratik sosyal devlet anlayışına uygun biçimde halka dönük olarak uygulanması demek olmuyor mu? Sanayiin ana dalları ile ülke kaynaklarına göre geniş ihracat imkânı olan dailannda. bir kerede devleşmiş. fakat başlangıçtan itibaren zincirleme devleşmiş işletmeler kurulursa. ülke, ancak o zaman kitle halinde kârlı mamul ihraç gücüne kavuşur. Bu gticün artması ile de tam istihdam ve yüksek ücretler yolu ile kalkınma hedefine ulaşır. Bunun da birbirleriyle iyi bir organizasyon içinde bütünleştikleri takdirde çok büyük bir güç ve etkenlik kazanacak olan Kemalist sanayilesme ve halk sektörü ile en iyi şekilde gerçeklestirmenin mümkün olacağına hiç şüphe yoktur. Geri kapitalizmden ileri kapitalizme sosyal yıkıntılara veya patlamalara yol açmadan iktisadî bagımsızlık içinde gıden tek yol da böyle bir uygulamadan geçer. D İçten Gelir Aktarımı Geri kapitalist ulkelerde maliyetlerin yüksekijgi yanında işçi başına katma değerler çok düşük tür. Katma değerlerin büyük kısmını da. mütesebbisler, bir imtiyazlı zümre gıbi gümrük duvarlan arkasmda lehlerine yaratılmış tekel şartlarından doğan yüksek fiyatlar ve pahahlık ortamı içinde kendilerine aktanrlar. Bu imtiyazlı durumdan ve tekel şartlarmdan ic pazara yerleşmiş yabancı firmalann avantailan ise çok yönlüdür. Bu firmalar, dıştan getirdikleri montaj ve ambalâj konusu mamuller için, rakipsiz ve rekabetsiz, dolayısiyle yüksek ithal fiyatlan ile. yerli iç pazan dıştaki yabancı ana firma lehine kapatmış olurlar. Montaj ve ambalâi konusu mallann yuksek fiyat farklarını ithalat bedelleri içinde. yüksek tekel fiyatlanndan doğan farklar ile kendı ülkelerine göre çok düşük o'an içteki ücret farklannı da kârlan içinde Ulkelerine dövizle transfer ederler. Bunlann royalti bedeli, patent hakkı gibi adlar altındakl transfer'eri ayrıca önemli yekunlar tutar. Sendikacılığın gelişmemiş, ya da kanunlarla gerektiğince desteklenmemiş olması da bu aktarmalara ve transferlere eklenince, katma degerlerden isçilere insan gibi geçitn sağlayacak pay düşmez ve kalmaz. Dıştan Gelir Aktarımı lleri kapitalizmde. üretim kitle halintfe yspıldığından, bu da yoğun idare, yoğun teknoloji ve yoğun mekanizasyona dayandığından maliyetler düşüktür. Mamuller kitle halinde ve kârlı olarak ihraç edilir. Ayrıca, işçi başına katma değerler çok yüksektir. Kitle halinde kârh msmul ihracı, kitle halinde tüketimle birlikte ulketfe tam istihdamı tagladıktan başka, ham maddeler ithalâtmdan doğan kârlarla birlikte dıştan içe büyük gelirler aktanlmasım da mümkün kılar. Yuksek katma değerlerden ve bu arada dıştan içe büyük gelir aktarmalarından, işçiler, iyi işleyen güçlü sendikalara dayanarak büyüic paylar alırlar. Bu nedenle işçi ücretleri, ileri kapitalist ulkelerde geri kapitaiist ülkeîerden yüksek, hem de cok yükşektir. Sekiz on kat ve bazen daha yüksek. Geri kapitalist ulkelerde ileri kapitalist iilkelere kıyasla ücretler çok düşük oltfuğu halde maliyetler yüksektir. Bu yüzden geri kapitalizmde, yüksek ücretler de ödenmek suretiyle kitle halinde kârlı mamul ihracı asla mümkün olamaz. Geri kapitalist ulkelerde marnul ihracatı, ya işçi ücretlerini tekrar düşürmeye ve bu düşiişleri yabancılarla paylaşmaya varan devalüasyonla rh dayanır. ya da devlet hazlnesınden yani. çogu halkın ödedigi dolaylı vergilerden oluşan devlet gelırlerinden yardırnlarla desteklenır. Yoksa mamul ihracatı yapılamaz, veya kitle haliade sürdürülemez. ün bu köşede zoraki bir misafir vardı. Anadolu AJansı Genel Müdürünün 5 temmuz 1974 tarihli vazımıza gönderdiği tekzip köşemızde yayınlanmıştı. Ben bufiın tekzipçi müdüre bir iyilik yaparak çönderdigi mekt.ubu bütünüyle köşeme tekrar koyjvorum. Okurlanrmn sabırla ve dıkkatie okumalsrını dıle'rim. A. A. Genel Müdürü şunları yazıyor: «Arada bir Anadolu Ajansı'na çatmayı, olnr olmaz ithamlarla bu milli mflesseseyi zedelemeyi itiyat haline Retirdiniz Savın Selçuk... Ama buşuna usrasıyor, boşuna uçraştırıyorsunuz . Ne Anadolu Ajansı'nın Size ujmasına, ne de Sizin bu kuruluşu kendinize beazHmenize imkân yok... Pek tabii ki bizi beğenmiyeceksiniz. Aslında beğenirseniz. faalivetimizden memnun olursamz o zaman hayret verici olursunuz... Bundan dolay. da tenkitlerinizi normal karşılıvoruz Yalnız; yamlgılar içerisindesiniz. Yazılarınız çülünç kıyaslamalar ve tenakuzlarla dolu. Sadece işin bu tarafına biraz daha dikkat etseniz mesele kalmayacak. Her şeyden ev\el Anadolu A.jansı nedir ne değildir, teknik ve redaksivon imkânları ne seviyedeciir. hansri kapasito ile çalısır. nasıl idare edilir? Bu suallcr:n doğru cevaplarından bihaber olduğunuz çok açıK eörülüvor satırlarınızda. Anadolu Ajansı Rihi bir nıüesseseyi, bir devlet örçütünü diğer özel teşekküllerle kıyasa kaUaşmanız da bunun delihni teşkil eclivor. Ne vazık ki. bu kuruluşun ne olduğunu siitununuzun şu mahdut satırları arasına sı^dırarak anlatamam. Onun için bir teklif yapıyor ve cevabınm bekliyorum. Her türlü masrafınız bana ait oimak üzere lutfen Ankara'ja tesrif edinız. Size bu milli müessesevi tanıtalım. Nasıl çalıştiRinı gösterelim. Anadolu A.jansı sadece Türkiye'nin mi, yoksa hudutlanmızı da aşarak Ortadoğlı ve Balkanların en mükemnıel haber miiesseselerinden biri midir? Beraberce emsalleriyle kıyaslıyarak tesbit edelim. Anadolu Ajansı haberlerinin sadece iç basında dejHl dıs basında da <Jazeteniz dahil ne ölçüde kullanıldısrmı ensteren is'atistikleri beraberce temaşa edelim. Ve hatta. birkaç saa' te oısa. teorübe mahivetinde Sayın Eazetenızin Dültfn srryislerini kesplim. nasıl bir durumun ortaya çıkabliececini yine birlikte seyredelim. Ters Roller Daha da önemlisi. geri kapitalizmde mUlesebbisler kendi ikmallerini kendileri yapamazlar. Makine, yedeV parça, hammadde, enerjl maddeleri gibi yatırım ve isletme mallarını ithal için öbür sektörlerin sağladığı dövizlen kullanırlar. Genellikle de çiltçilerin ve işçilerin sağladığı dövizleri. PROJE M Ü H E N D | Ş f Basınçh kaplar, boru sistemleri ve mekaniki teçhızann dizayn ve rr.ontajmda çahşmak oimak, Kaynak Teknığı ve Kontrolu, metalurji ve çesitlı tahnbatlı veya tahrıbatsız kontrot deneyleri uzerinds, tesis rr.ontajında bıliııl çalı§mış oimak, Her iki pozisypn ıçin : Iyı derececie İngilızce bılen, En az 3 sene tecrübesi olan. Askerliğını yaprr.ış oi^n, MAKİNA YÜKSEK MÜHENDİS VEYA MÜHENDİSLERİ ARAMAKTADIR KONTROL MÜHENDİSİ ünyadaki iktisadi büyüme, ülkeler araaı ticarî ilışkılerı geniş ölçüde arttırtnaktadır. Her ülke daha çok satma ve daha çok alma ve bu arada alışverişi kendi lehine çevirme çabasındadır. Alışveri^te ülkelere çıkar sağlayan konulardan biri de, alışverişe neden olan ürünlerin taşınmasıdır. DENİZCİLİK POLİTİKASI ÜSTÜNE D TÜRKİYE, SON YILLARDA NİCE TEŞVİKLERLE ELDE ETTİÖt TURİZM OELİRÎNDEN FAZLASINI, HER YIL TAŞIYABİLECE Öİ YÜKLERtN NAVLUN KARŞILIĞI OLARAK YABANCILARA ÖDEMEKTEDÜl tanmssı ve yürütülmesini de sağ layacaktır. Bugün yabancı liman Urda Türk gemilerine yük sağlayan komisyonculann hiçbiri mil li olmadığı gibi, Türk limanlarından, ~ürk gemilerine yük ve ren komisyonculann büyük bölümü de yabancılardan olujmaktadır. 5unu i bellemeliyiz: Bugün önemli olan ileriye dönük bir deniz çikarları politikasının saptan nutmdır. Denizden ve denizcilikten çok yönlü çlkar sağlamak mümkündrr. Ancak konuya bilimsel değerini vermek gerekir. Ülkemizda denizciliğin tüm sorunlarının çözümlenmesi kanımca öbür ulkelerde olduğu gibi dağınıklıktan kurtarılıp tek bir sorumlu ele kavuşturulmasına bağlıdır. Bu nedenle kuruluş çalışmalan sürdürülmekte olan Ulaştırma Bakanlığındaki Deniz tşleri Müşteşarlığının Deniz Ticareti ve Sanayii Bakanlığına dönüşmesinitı sorunun çözümlenmesinde büyük katlısı olacağı inancındayız. Akademimiz înşaat Makina Elektrik Mühendisliji bölümierinde açık olan kadrolara U84 sayüı Akademiler ve 1Î65 sayılı Üniversite Personel Kanununa ve Ugili yönetmeliklerine göre öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, uzmanlar ve bir adet Fransızca okutmanı alınacaktır. tsteklilerde aranacAk genel lartlar şunlardır: a) 1327 sayılı kanunun 48. maddesi uyannca Devlet Memuru oimak için aranan genel şartlan taşımak. b) Askerliğini yapmıs veya en az bir yıl tecil almı; olmak, Ayrıca özel şartlar olarak da; Öğretim Görevlileri İçin: a» Mühendislik dallarına müracaat edecekler için Yüksek Mühendis veya Yüksek Mimar oimak, diğ«r dallardı ilgili Fakülte veya Yüksek Okullardan mezun oimak, b) Yabancı bilim dillerinden birini bilmek. c> Gorevlendirileceği dersin alanında çahîtna ve eserleri ile tanınmıç oimak, Okutman İçin: a) Yabancı dil öğretimi yapan fakültelerin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oimak, Uzmanlar için: a) Yüksek Mühendis Yüksek Mimar veya Mühendis • Mimar oimak. Yukarıda belirtilen elemanlardan Öğretim Görevlilerine 1327 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri sınıfm derece ve kademesinin iki derece üstünden, Okutman ve Uzmanlara bir derece üstünden maas ödenecek, iyrıca iş güçlüğü. is riski ve terr.inindeki züçlük zammı olarak kadro ayllkları tutarının °i> İO'ı oranında ek ödeme verilecektir. Bundsn başka geiişme guçlüğu zammı olarak üâve bir ödeme de yapılabilecektir. Ayrıca durumu uygun görülenlere lojman d» tahsis edilebilecektir. İsteklilerin özgeçmişlerini belirtir bir dilekçe ile veya şahsen Akademi Başkanhğına müracaatlan önemle duyu(Basın: 20331 6205) rulur. Elâzığ Devlet Mühendislik ve | Mimarlık Akademisi 1 Başkanlığından | M M g g ğ s J 3 S 2 jg Dünya ticaretinde büyüme her yıl bir önceki yıla göre °o 12'ye yaklasan bir degere ulaşmaktadır. Aslınâa bu durum ulkelerin Erkek muracaatçıların ^Çumarteal Pazar kendl' içFerinde yani kentler aıaharlç) 08.0018.30 aaatteri arasında gOrüası ve kent içi tıcari ılışkilenn m«k üzere TütUnçlftiik Izmit mevkllndakl büyütülmüş modelidir. Bu iliskiICSAŞlstanbul GUbre Sanayll A.ş. (İPRAS lerde de ürünlerin taşınmasında Raflnerl Sİhası içerainde ) Peraonel Şubeslne bir hızmet üretüni konusu ortamUracaat etmalerl rlca olunur. ya çıkmaktadır. Ticari iliskiye konu olan ürünlerin (tanmsal ve îlâncılık. 8049 6215 ya sanayl) Ülkeler arası veya fnnmımımımniııtiMi u11 f ı mımtnımıtmmnımmfTmıı rrmuTii m ı M »n»t ı )Hiı*iMt*ııı*tH * ntj nıı 11; ı i H u t; t«> kentler arası taşmmasınm deniz, kara veya hava jolu iie olduğu = bilinir. Bir ülke. gerek dış ticaret taşıma'.8nnda, gerekse iç ticaret ta şımalannda, taşıma hizmetini oluştunırken bu üç ana unsurun koordinasyonunu ülke ekonomisine en çok (maksimum) çıkar sagıayacak biçimde yapmak durumundadır. Ülke, cofrafyası ve yerleşme dunımuna, yani koşullara göre ve dünyadaki yenne bağlı olarak bu üç taşıma yolu '.liîkilerini yurt içi yurt dışı olarak veya beraberce düzenleme vapmalıdır. Bizim denizcilik poli tikası diye sözettığimiz konulardüH biri budur. Ali Osman ADAK ; ^Gernl tnsa ve %Laklne Yükaelı MttbaMlBt^ ta. özel sektörse aynı tarıhte 398548 D.W. tonluk kapasitesi ile Türk ticaret filosunun r<>î4.3> üne sahiptır. 1973te iae kamu sektörü 719.059 D.W. tona ulaşmış. özel sektör ise 370.852 D.W. tonda kalmıştir. Genel olarak, filoda Oo67,5 büyüme görülmektedir. Yani her yıl bir önceki yıla göre ^8,5 büyüme var demektir. 1972de filo 882.211 D.W. ton olup, 19681972 arası oo5,5 *.bir önocki yıla göre) büyüme olduğunu görüyoruz. Bu değerin sektörlere göre durumu ise şöyledir. Kamu sektörü ortalama •VII büyüme göstermiş, ancak özel seJiiörde gerileme olmuştur. 1972'de kamu sektörü ticaret filomuzun r^58,l'ini oluşturmakta, özel sektörün payı ise '/«41^'a düşmektedir. Türkiye'nin İthal ve ihraç yük lerinin bundan 45 yıl öncesine kadar Çi98'inin deniz yolu ile taşındığı malumdur. Ancak bu yüzdenin son yıllarda hıssedilır şekilde düşmekte olduğunu görüyoruz. Kayma daha zlyade millî servet ısrafı diyecegimız, kara yolu ta?unacılığına doğrudur. Ve bunun teşvik edildigini görmekteyiz. Yurt içi taşımalarda da aynı durumun söz konusu oldugu bilinmektedir. Her yıl petrol ithalıne milyarlar ödenır ve bundan tüm yetkililerce şikâyetçi olunurken, israfın nedenıni anlamak da oldukça zor olsa gerek. Bu durumun sonucu, içinde bulunduğumuz yıllarda ithal ihraç yüklerınin deniz yoo lu ile taşımanın payı ,o9!S'den t;93e düşmektedir. Verdiğimiz yıllarda, ithalâtımlz 1968'de 6.234^50 tondan 1972'de 11.768.9U4 tona ulaşmıştır. Artış ortalama' sı bir öncekj yıla göre <!ol8'dir. İhracatımız ise 2.181.657 tondan, 5.455.972 tona ulaşmış ve artış bir önceki yıla göre °,«26'ya varmıştır. Yani 1968'de taşınacak yük toplamı 8.415.507 ton iken, 1972'de 17.255.876 ton olmuştur. Ortalama artış bir öncekj yıla göre "^22'dir Bu yükün, Türk gemileri ile taşman miktarı 1969 da yüklerimizin «o33'Unü milli gemılerimizle tasımışız. Fakat 1972'de ancak "^13,5'unu taşıyabilrnişiz. Ve Türk ticaret filosu aynı tarihlerde 747.574 D.W. tondan 882.211 D.W. tona ulaşmış yanı 134.637 D.W. ton art mıştır. Hergün limanlanınızda Niyarkos ve Onasis armaiı gemiler görülmesinin sonucu bu durumu yaratmıştır. Sektörlere dağıhş Türk ticaret filosunun, taşıma olanağını bulabıldiği bu yükün sektörlere dagıhsı da ilginçtir. Ticaret filomuzun kamu sektörü bölümünü tek başına, devlet adma isletmecilik yapan D.B. Deniz Nakliyatl T.A.Ş. sahıptir denebilir. Yine devlet adına ışletmecilik yapan, Denizcilik Bankası T.A.O. gem;leri yük ve yolcuyu beraber tasıyabilecek şekilde ise de, bu gemiler son yıllarda doğrudan yoicu taşımayı amaçlayacak şekılde çalıstırılmaktadırlar. öbur kamu kuruluşlan arasında da gemi »ahibı olanlar (Petrolofis gibi) vardır. Ancak bunlar kabotaj taşımalarıncta gemi işletmecıliği yapmaktadırlar. Bu duruma jöre kamu sektörünün. ithal • ihraç yüklerimlzın milli gemflerimizle taşınan bölümünün, 1969da ancak % 12,9'unu ve 1972'de % 22,b'sını taşıyabildiğini görmekteyiz. Türk özel sektörü, 1969da milli filo içindeki % 55lik D.W. ton psyı ile, rc33'ünü tasıyabudiğımiz yüklerimizin % 87,1 ini ve 1972'de % 42"lik D.W. o ton payı ile ol3,5'ini taşıyabildiğimiz yüklerimizin % 77,4 ünü taşımıştır. Aynı özel sektörün kabotaj taşımalarınv.zda da deniz yolu ile taşınan yükün 1969da % 82,5'inı ve 1972 de c o 83,7'sini elde ettiğini görüyoruz. Gerek yurt dışı taşımalarda miüi filonun durumu ve gerekse kabotaj taşıınalarında sektörlerarası üişkinin, ülke çıkarları doğrultusunda olduğunu, verdiğimiz değerlendirmelere göre söyleyebilmek pek mümkün değildır. Türkiye, son yıllarda büyük teş vik tedbirleri ve çabalarla elde etmeye çalıştığı turizrn gelirlerinden fazlasını, her yıl taşıyabileceği yüklerin navlun karşılığı ola rak yabancılara ödemektedir. Bu nedenle Türk denizcilik politika sına önemle eğilmekte bOyük yarar vardır. Bu politika ulaştırma politikasının ülke yararına ssp TEŞEKKÜR BÜYÜKELÇI | I ASAF tNAN ve EŞtNİN Kıbns Türk Kuvvetleri ailelerine gösterdiklerı alakaya sonsuz teşekkürler eder hiirmetlerimi sunarun. NERMt.N KATIRC1OGLÜ Cumhuriyet 6217 | j | g Ş ^ g | | İ = 3 S = 3 g Zorunluluğumuz Türkıye gerek ülke içi ve gerekse ülke dışı ticari ıhşküennde, taşıma hızmeti olustururken söz ettiğımiz hususları gözetmenin yanında, kendı gelişmışlik çizgisini ve kalkınma politikasını da düşünmek zorundadır. Yurt içi taşımada hedef, birim ürünü ve yolcuyu minimum masrafıa msksimum mesafeye en iyi hizn.etle ulaştırmaktır. Yurt dışı taş.rrı3larda da aynı şey sözkonuSUOÜI. Burada ayrıca, taşıma hızmetinden üikeye en büyük çı«:ıı sağlamaK ana hedeftir. Tüm bu oıçülere göre çızılecek bir taşıma hizmeti politikasında ülkeıruz için ana taşıma unsurunun DENİZ YOLU olması gerekugıni onaya çıkaracaktır. Dış taştmada büyük bir rekabetin de söz konusu olduğu ve bu rekabetin ulus'ararası koşullarda yer aldığı uaucuimamalıdır. Yurdumuzda gerek ülke ıçl gerekse ülke dışı taşımalarda gerveKçi, bir taşıma politikasının uyg':landığından söz edilemez. Bu durumu aşağıda sunacagımız basit degerlendirmeler kanıtlaya caktır. Ancak. inceleme yalnız denız taşımalannda ve sektör olarak kendi içinde olacaktır. Türk Deniz Ticaret Filosu, 19681973 döneminde 300 gros tondan büyük gemılerde T34.719 D. W. tondan 1.089.911 D.W. tor.a ulaşmıştır Bu filoyu kamu ve özel sektör şöyle paylaşmaktadır. Kamu sektörü 1968 de 336.171 D.W. ton olup, filonun r i45,7'sıni elinde bulundurmak Atatürk'ün A.jansı kurarken ki. eerckcısinde Sizın bildiğinizden başka. neler var birlikte okmalım. Kıyas etlifiniz difer özfl ajanslar da A.A.'va abone mioir haberlerimizden istifade ederler mi? A.jans *ön«imi A.P. iktidarının izlerini mi taşunaktadır, »oksa bu kuruluşun hiçbir parti ile ilgisi yok mudur? Çağin gerisinde midir. ilersinde midir? Gazetecilik anlayışı nedir? Uevletin A.A. ya verdiği tahsisat fuzulî midir. zaruri midirv Bütün bunlan beraberce tetkik edip RÖrelim. Sonra çid/D Riyas vaptifinız diğer kunıluşlan jtörünüz. Bilâhare de meselfyı umumj efkâr önünde tartışalım. Olmaz mı SajTD yazarV Hodri meydan!... Sayın Başbakanın Brüksel seyahatine gelince:: Bu olay da Anadolu A.jansı tarafından büyük Bir dikkat ve itina ile çaçımızın Razetecilik anlayışı içerisinae fakip edilmiştir. tjayet münazara teklifimi kabul edecek olursamz A.A.'nın bu 6eyahatte de nasıl çahştığını Size AP AFP REUTER jribi beynelmilel ajanslarla kıvas ederek gös termeje hazırım. Bunlardan her hanıri binnd< Anadolu Ajansına tekaddüm eden fazlalık. evsaf üstünlüğii veya aör'at farkı tesbit edebildisiniz takdirde çağ dışı iddianm kabul ederek yerimi çağ içi çalışabilecek başka bir arkadasa bırakacağım. Va aksi olursa! () zaman AP AFP RECTER'e de çağ dışı mı diyeceksiniz acaba?... Ne yazarsanız yazınız. A.A.'nın muvaffak çalışmalannı gölpeleyemeyeceksinijt ve takipçisl olduğunuz fikir bir hevesten öteye gidemiyecek.^ Yukarıdaki tekzıbi sanırım sabırla okudunuz. Şimdi de bu tekzibe konu olan 5 temmuz 1974 tarihli «Pencere»ye bakalım. Ben o gün aynen şu satırları vazmışım: «Bilindiği gibi birkaç gün önce Başbakan Bülent Ecevit Brüksel'de Yunan Başbakanıyle görüşmüştür. Bir süreden beri çeşitli çabalarla oluşturulan bu eörüşmenin iki ülkeyi aşan bir çapı vardı. Ege denizi tartışması NATO üyelerini ve çağımızın süper devletlerîni de yakından ilgilendirmektedir. Ne var ki, görüşms olumsuz bır sonuca baglanmış, ve Bülent Ecei.it bir açıklama vaparak: «Yunanlıtar ' arattntflatf»' meselelerl müzakere vetuyle çözmek üzere ileri süjdiiğümüz ilkeleri. ve mekanizrr.alan kab«l eunediler» demiştir. Anadolu Ajar.sı ise Türk ulusuna tam bunun tersinl duyurmuş, Ecevit'in lyimserliğini dile getiren demecıni yayımlamakla yetinmiştir. Bir devletin bütçesinden beslenen yarıresmî ajansm o devletin hükümet başkammn devletin hayatî ve dış politikasıyle ilgili demecini es geçmesi. gazetecilik tarihine yazılacak bir olaydır. Başta Cumhuriyet oimak üzere, ülkenin büyük gazeteleri Anadolu Aj8nsma gtlvenmemejT ilke saydıklarından Brüksel'deki toplantıjı kendi olanaklarıyle ızlemişler ve Başbakanın demecini ertesi sabah Türk kamuoyuna duyurabilmişlerdir. Ama nice küçük gazete, Anadolu Ajansının kurbanı olmuştur..» Devleun Başbalcanı'nın Brüksel'de Yunan Başbakanı ile konuştuktan sonra saat 22.15'te yaptığı konuşmayı, saat 23,30'da kapanan A.A.'nın atladığına bütün Türk basını tanıktır. Yaşadığımız dünyada blr devletin yarıresmî ajansı, devletin başbakamnın demecini atlarsa, bu tarilısel bir basın ola>T olur. Ama gerçek bu iken A.A.'nın Genel Müdürü dlyor ki: Başbakanın Brüksel scyahati A.A. tamfindan büyük dikkat, itina». ve çağımızııı gazetecilik anlayışı içinde takip edilmiştir. A.A. bu seyahatte AP, Reuter, A.f.p. «ibi ajanslarla kıya» edilecek biçimde çalışmıştır. Misrafı benden Ankaraya gelin de görün... Bu gayrıciddî. daha doğrusu lâuball tabloyu serpilemek, A.A.'nın nasü yönetildiğini göstermeye yeter. Genel Müdürün «masrafı kendisine ait» gezi daveti de aynı sevıyede kalmaktadır. Maaşlan devlet bütçestaa yüklenen Genel Müdürlerin yasalardaki tekzip haktanı kullanırlarken daha dürüst ve ciddi olmalan konusundaki umudumu korumak istiyorum. llinımııinınınnmnnııırntııııııııııınıınııııııi? ILAN ğ |§ ş S 1 ğ |§ g ğ 1 p ğ H ğ İ H g 1 ğ g ş Ü % = 1 Istanbul • Eyüp • Kemerburgıt beledlye hudutları içinde 1 adet mezbahi oinasi vaptırılacaitır 2490 sayılı kanunun 31 incl mtıddesi gerejmce kapall tar{ usulü ile ıhaleye çıkanlacaktır. 2 Işin muhammen keşif bedeli 18S.382.95 Ura olup, geçici temınatı 1U.519.1S TL. dır. 3 thale 9.8.1974 cuma eünu taat 15.00'd» Beledlya Encümenlnce yapılacaktır 4 Bu tşe ait sartnam* ve Ihale dosyası Belediye Fen !ş:erl Müdürlüğünd* mesal laatlerı dahîlind» görülebilir. 6 lhtleye lstlrak edeceklerin 68.1974 gür>0 mesal sast) sonuna kadar asagıda yaıüt evraklarla otrliktt müracaat ederek ıstlrak belgelen almalsrı «arttıt a) 10.519.13 TL lık temtnatm yatınldıSım gösteren b«tediya veznı makbuzu b) 1974 yılı Ticaret Odatı belge»! c) Keşlf bedeli kadar B grubu müteahhitlik karnert veya kesif bedeli kadar benzeri 1$ jraptıgım gösterir bel£«• 6 Taliplilerin ihale ftatinden e n ı z bir ıa«t öncesine kadar usulüne u y g u n hazırlsnmıs zarflan ıhale k » misyortuna v e r m a l e n şarttır. 7 Postada vakl geclkmeler v c telgrafla o l ı n müracaatlar kabul edilmez. ;milRllilllllll!ra!llllllllilllliniH)IIIIIIIIHi™ilU»lll«n!lllllllinilllliinnt!:::::i ( B a s ı n : 19830 6204) PERLIT SIVA Devlet Giizel Sanatlar Yüksek Okulu Müdürlüğiinden ENDÜSTRÎYEL DlZAYN ve StNEMA SANATI dallarında, öğretim Üyesı yardımcısı yetiştırmek amacıyla, uzmanlik öğrenimi yapmak üzere yurtdışına iki tişi gönderılecektir. 1 Seçme sınavlanna okulumuzun bütün bölümlerinin mezunları kaMlabilecektir. 2 Okuldan alınacak dilekçe formları doldurularak en geç 10 Ağustos 1974 günü ögieye kadar müdurlüiümüze verilecektir. 3 Sınavlar Eylül 1974 basında okulda yapılacaktır. Ayrıntıiı bilgı okuldan sağlanabüir. (Basın: ?O484 6209) Murakabesız bir ildir Zonguldak. Genelgelerle toplum sorunlarının çöiümlenemiyeceğini ilgililerin bilmesi gerekir, artık. Sözü gelmijken genelgelerin nasıl işlem gördüğünü açıklıyaiım. Bakanhğından gelen hakkındaki genelgenin bir sureti ilişikte gönderilmıştir. Gereğini rica edeıim. Imza Vali veya vekili. Dağıtım; Kaymakamlıklara, merkez kamu kuruluşlara. Onlar da daha art kuruluşlara ayni üslupla duyururlar. Sonuç; îşlem bitti. Dosyasında hıfzı! cağmı gazeteler yazdüar. Bunda Zonguldak murakabesiz jehir bir yanlışlık olsa gerek, Zabıta demiştik. Örnekler verelim: ile birlikte veya zabıtamn ma1 1 Zongulda merkez ve ha lumatı dahilinde her yerde içivalisinin un ihtiyacını, Zongullir olmalı. dak Karael.. as Un Fabrikası 3 Asayiş berdevam. Trafik karşılar. Üretimin °,b 9ü'ın us sorunu ise, dolmuş ve kasabatünde Belediyelerin mutemedi lar arasında işleyen minibüsler sıfatiyle Toprak Mahsulleri O10, 12 kişi yerine 15 kiji taşımafisi'nden verilen buğdayı işler. sı normal. Ekmeklik unun randımanı dev4 Bir de araba saltanatı meletçe saptanmıştır. Fırıncüarın selesi vardır Kamu kuruluşu imal ettikleri ekmekler hergün idare binalannın önüne gitmerengi değişik, bir gün 150, bir ğe hacet yok. Hükümetin karşıgün 300 kuruş olur. Gramaj fırıncının ınsafına göre ayarlanır. sındaki Aksaray binasının önüne, sabah, öğle ve akşam saatSerbest piyasa unun 3 ay önce lerinde yarımşar saat durup 19U TL. iken şimdi 265 TL.'na satıldığı hususta bir$ey söylemi Resmî hizmete aittir ibareyeceğim. fakat tahsis buğdaylar leri yazılı geçecek vasıtalara göz atmak kâfidir. Mesai saatleri dıdan çıkan ve buğday kabuğunu şında urnuml yerlerın kontrolu teşkil eden, fakir halkın ineğine için gece yarılarına kadar dolayedirdiği kepeğin 40 Kg. bir çuvalı 35 TL.'dan 3 ay içinde 95 şan resml otolara bir diyeceğimiz yok... TL.'na yükselmesine akü ermiD. Bilen yor. • 2 Tekel mal) Bafra sigarası zaman zaman karaborsada. Filitrelı sigaralara; Tekel bayileri Sayın Bülent Ecevıt; nin raflan haram oldu. Berber 19 Mayıs şetıri SAMSUN'da dükkânlarında, hususî yazıhakurmuş buJundugumuz Atatürnelerde, kulüplerde bol miktarkü Anma, Anılarını Koruma da bulunur Ayrıca Tekel tdaDerneğimızin 16 Kışılik Kurucu recilerine telefon edebilenler de Heyeti. Ordumuzun ve sızın istediği kadar alabüirler. başanlarmızm devamını içtenBir de bira meselesi vardır: likle diler Saygılarımızla. Içki ruhsatına sahip olmayan Başkan umumi yerlerde bira satılmıyaFazıla ATABEK OKUYUCU MEKTUPLARI Kontrolsuz bir şehir! Temettü Ödenmemiş Türkiye ögretmenler Bankasmın kuruculanndanım. tkl adet fcurucu (Birer PaylıK) hısse senedine ve ayrıca bir adet (lüUO) Türk liralık ve yine on adet (100) rürfc liralık (A Grubu) hısse senedine sahibim. Bantanın hisse senetlerinin temettü kuponlan bedelini, Oer yıl haziran ayında odemesi geretanektedir. Oysa 1969 ve ondan sonra 1972, 1973 ve 1974 yıllanna ait temettü kupon badellerini de ödememiştir. ödememe sebebi açıklanmahdır. Mehmet Yener Emekll ö>retmen Avazma Velinğlu Snkak No: 7/3 Üsküdar/Istanbul • Ecevit'e Başarı Petrolun bunca önem taşıdıgı çağımızda çocukluğumda büyükannemden ansıdığım bir olay kafamda gittikçe belirleniyor. Büyükanneme göre Sivas Garı inşaatının kazısında mahallî deyimle balçık gibi petrol fışkırmış veya göllenmiş inşaat yerinin kurutulması için balya balya pamuk hareanmış. Hat> ta çamur alınıp çıra gibi yakılmış. Ne derece doğru bilemiyorum belkı üu olayla ilgili eski Ka .yıtlar veya olayı hatırlayancak kımseler mevcuttur. Acaba Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının DU yolda bır araştırmaS var mifiır? 3 Abraham AHKLN Dolapderc tstifçi Sok. No: 1 İSTANBUL Sivas'ta Petrol Topkapı: 1217 62U2