19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 27 Ağustos 1974 EKÎ0İ, Ttij^TAKıMiNfl İ İ İ v/£ EDiYflftLAflPl... JURHAIM SELÇUK 47'LILER FÜRUZAN 64 Dokuz yüz elli ikide. Deliorman'dan Anayurda dönen goçmenlerdendi Ramadan eienöı. Taruşı çıkmamıştı. arayanı soranj yoktu. O oda kımm geleccgi bılinmeden tam ona uvgutı kılınmış gibiydi. Tek koca penceresînin tahta doğramalan hâlâ taptaze çıraîı duruyordu. Çıplak bir ampulün sallandığı yükseK tavam. içerlek lambahlc, yere çakma tahta sekisi, açılır kapanır masasıyle epey beklemisti onu. Ve sonunda Ramadan efendi onlara kapılanmı^. Odaya da vucuduyle şaşılası denli uyjrun düjmüjtü Adarmn kaba patiskadan yapılma uzun donunun bilek boguntulanndaki bovu. rengi ötekisinj tutmaz duğraelerıne bakardı Ahmec. Onun ne mintanı. ne pantolu, ne iç çamaşırlan kirlı görülmemi$ti. Annesinın büyiik çamaşır gunlerı Zeliha Hanım gelir gelruez onca üstelemelerine karşı koyup çamaşırını kendi yıiar, soküğunu kendı dikerdi Ramadan eiendi. Üst katın çıkmasından bır metre içerda lulan odasında otururken penceresine doğru alabildığine boy atmış pisi pısi otlanru ayınp başını uzatarak bazı sabahlar Ramadhn efendiyi görrneye çabalardı Ahmet. Kemiklen fırlak. yanak el ve parmak ekıentiıeri aşın belirgin, otururken bile ayakta duran orta ooylu bir tnsana es düşecek uzunlukt^ki bu adamı elinde dikiş ignesiyle onardıgı şevın ustüne egik görünce kalakahrdı. Bir rnasal devinı, bir cücenin iğnesiyle oynar eglînır sanırdı. Ahmet Mssizce kısların en koyusu olmadıkça örtülmeyen o kapıdan süzülürdü ıçeri. Ramadan efendt işinin gerektiraığınden de ciddı, hatta yaptığmı gbrmüyormuş kanısmı veren bir kıpırtısızlıkla bakmadan: Gelmişin ha gümüşüm Atnet bu'up be. ni. Ne yapar bakasın Ramaaan Parmakları olmuş diren kolay uymaz isteğıne Can tendeyken sökük giymek, kirli gez.ıiek vakışmaz. Çekersin suyu tulumbadan. vermış annen hanım sabun ve kese, gerekmez su ısıtmak, soguk su iyidir yıkanıp pakıanmaya. AUrsın ignevi ıpligi, çatarsın kumaşı, bre diriyiz, gözümüz keskin. Ahmer ıri ellere, parmaklarm mnım arayan kıpırdayışlarma dalar, sevencelikler dolu çocukluğun annmış ilgisiyle Ramadan etendıden ulanan atak bir baglılık duygusunun yenüenişiyle mutlanırdı. Atılan iri dikişler gidip gelıp pekişurihr, ütüsüz apsk mintanm sırtı ya da yen.erı gözden geçirihrdı. Odasmda kı>nsı çıçekli bır ayna, b:r sandık, iki tahta iskemle, duvara dayalı diren, kapı ardındaki tahta askılık. askıİıktakı yaz kış soka?a çıktığında /îiydıği yıpranmıs uzun meşin ceketinden öte gorünürde hiç bir eşyası yoktu Ramadan efendinin. Ahmetin kanısınca bançenin en güzel bölümüne açılan odanın penceresînin altında üstünden ıkı pırinç kolon geçen tahta sandıkta vardı gizemli şeyler. Lambalık oyuntusunun içıne ver.eştırdigı tek fotoğra'ta omzuna asılı Dir filıntâyla duruyordu Ramadan efendl Ardında gerilı fotoğrafç! perdesinde doruguna üç yuvarlak duman oturtulmuş daf resmıyje oağdan büyiU çizilmış yusyuvarlak gögüslü bir güvercin resmi vardı. Güvercinin ağzmdan bır kordela sarkıyor, Ustünde de Ahmet'in hıı, görmedigı bır yazıyla y?zılmış harfler seçijiyordu Bir de tarih vardı, rakamlann başı gölgelenmi; sait 431ü böiüm kalmıştı. Resim çekildiğınde Ramadan efsndi daha gençti kusKusaz. Buysa nedense pek belli olmuyorau. Beıki boy resmı oldugundan yüz avrıntısızdı. Ya da Ramadan efendi gerçekten değişmemişti. fotoğraftakı ne zaman baksa odada dik:ş dikenin aynısı gıbi göriinüyordu Ahmefe Omza asılı fılintaysa •damm iri yapısiyla çelişıyor gerçeklığım yıtiriyordu. Bu senın süarun mıydı Ramadan aaıca? Evet ya gümüşüm, d^yordu Ramadan efendi ehndeki bir çift çorabın aeliklerinı aktarıp ararken. Elbette benım kı sırtımd» tajırım more. Silâh ödünç olur muymus Kiçin olmasın? Resim için takmışsındır belki. Burda Ramadan efendi gülmeden de gülmüş gibi oluveren yüzüyle süzerdi Ahmet'i. Resim için tüfek Ukıp çalımlanmak yok mori, o çocuk ifidir bre. Bayrım yeri işidir gumuşüm. Yakışmaz eşek ya;ındski aduna cümüşüm. Böylece <e(ek yaşındakı» benretmesının erısk:n yaş o!du|unu öğrenen Ahmet, gencecik bir erkeğin nasıl böyle ağırbaşlı görünebildiğine 5aşardı. Yine de Ramadan efendinin geçmiş fo'oğrafıyla şimdisındeki takışan şeyi çıkaramıjordu. Yaşlı adama yenidcn alıcı gözüyle bakıyor, ^akpklarından, ensesinden sıkıca tvaşlı saçlarm tepede fıskıran koyuluğuna, scrpilmeye başlamıj ak telleri görmeye çabalıyordu. Savaş mı yapardınız tüfeğinle Ramadan amca? Elbette gümüıüm. Kimlerlt? Almsn gâ\nıruyle. Almanlarla mı diyotrun? N'olt» »nlat»»n« Ramadan amca. Çok gevezelik etmişir füjnüîüm. Almalı is lerı elimize. yapalım füllerimize bakım. Bitler et mesin bayram more. Deliormanlı jaşkın göçm«n uyumakta diye Hayda gumüîüm çıkalım bahçecağızımıza, lâzım değü konuşup fun öldürmek. Ahmet bağnnda üzüntünün somutlaşıp katıl dığını duyardı. Az konuşan bir savaşçıya dıretmenin olasızhğını bildığini belirüp omuılarını sükerdi. Birlikte odadan çıktıklannda tazelenmi; havanın sarışıyl? doğanm toprakla otla gokle d<nizle katıştırılmış ellenmez gucünü yüzünde duyardı. Biıden Ramadan efendinin elini tutuverir. çekinerek yan yan bakardı yüzüne Lâzım sen de birkaç çiçeği öğrenesin br« Ahmet. yararlı olur. Ahmet'e çevrik olmazdı gözleri konu;urken. Btlirim istersin anlatayım gâvurları nasıl vurmuşum. Yok bir faydası gümüşüm. öldürmenın ne işe yarayacağını bilmiyorsan İnsanların niye kuısunlandığını bilmeyen koca Ramadan anlatamaz sana. Birçok Almanları öldürmüşüm. Çunkü lâzım değüken gelmi?ler oralara, girmUler camilerden içeri motosikletleriyle. Ya peki sonunda bcn niçin kalmışım kimsiz kimsesiz. Çözememişim bunu. Konuşmam boş yere senin gi bi sübyancıkla bunları. Niçin hep bir ceket giye rim, bir genç Alman muharipten kalmadır o b»na. Unutnıa Ramadan dedim. O niye öldü, sen niye vurdun. Deliorman'da hâlâ söylenir benim bılirim kes,kin nişancılığım. Savaş kalabalık yapılır gümüşüm. Biüncç tek kahnmamalı. Peki ben niçin tek kaldım.. Boşboğazlıktır ediyoruz Derım ki bir caroiye girdiler diye adam vurmak ol maz. Başka şeyler de bilmeli, niye geldiklerini bümeli. Unutmuşum konuşmayı ben bre çocuk. bre gümüşüm. tşte anlatamam gör. Düşman larını dört ucu denk gelecek gibi bilmeli adam olan. Ramadan efendi öbekleri bolen yollara girer ken ardındaki Ahmet'in elıni tutmayı sürdürürdü. Konuîurken konuşurken öfkelenirim. Çünkü bir zaman öldürücülüğümü anlatırdım berke se şişinip... e. Delionnan'dan niçin olmujunı buralı. Bilmeden anlatma olmaz. Kan tutar içimi. susmak iyı... susmak 1yi... Çiçek bilip ağaç budajnak iyi. Onun yaşındaki bir çocuk için önündeki dev göıüntüsü taşıyan «damın sırtına bakırdı Ahmet. Adımlarını ona yetirmeye çabalardı. Kanşık sözlerin kcpan çarpıcılığını dikkat kesilerek toparlamaya uğraşır. sonra nedense büyüklenn çocuklarda «sıkıldı» dedikleri oyalanmaya kapılır giderdi. Ak badanalı odasında dikiş dikme uğraşısıyla acemileşen görünüşüyle bile gülünçleştiremedigi Deliormanlının savajından alırdı kendini. N'eden sonra pancurlardan biri açılır, annesinin uzatümış yumuşak sesi duyulurdu Bahçe mn buğusu dağılmaya başlardı o saatlerde. Ahmet hadi kahvaltı edilecek. Çiğ kalkma mış na«l kaçtın yine dışarı. Ceketini giydin mi bari? Sıkıntıyla olduğu yerde dolanan Ahmet: Evet anneciğim, derdi. Hayırlı ssbahlar Raamadan efendi. (UEVAMJ VAR) lüzhası Seiafiattiniıı Roinanı Bekir Sami Bey, Alay Komutanlığma gönderdiği yazıda kadmlara iyi davranılmasını istiyordu Yarbiy Osman Beye hapıs, 1 dam, koy yaiimak ve bır bolge halkını sürmek gıbı ceza yetkllerı verilmiştı. Yaşadığımız ortamın ne demek old'uğunu anlamak için Osman Beye Kuman(ian Bekir Sami'nln sonderdiğı $u yazıyı okumak yeterlidir: Bursa * Mayıs 1920 l"2nei Alay Knmandanlıiına Karacabev tttihaz etmekte oldu|unuz tedabiri tazyikivvedrn (baskı tedbirlerinden) kadınlartn hariç tu tulması ve bilhassa netiy (aürmek) ve teb'id (kovma, uzafa sürmc) cezalarınm kadınlars tstbik edilmemesiııi rica ederim. 56'ncı Fırka K. Bekir Samj çalıştı. Mayıs'm ll'inci günü Lobon adında bir yaslı Fransız am.raii Bursa'ya geldi; kumandanla gorüştu. Mustafa Kemal Paşa'yla da görüşmek istedi. Ankara'ya soruldu. Mustafa Kemal Paşa uygun gördü. Amiral Lbbon Ankara'va doğru yola çıktı, ama Is. tanbuldan aldıgı bir emirle geri döndü. Bunun üzerınr Ankara ya şu telgrafı çekti: Bursa 12 Ma.vns 1920 Bü/ük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paja Hazretlerine, Bileciğe mötevecciben Bursa'dan harrkctimi müteakip telgrafla tekrar çağrıldım. Yeni talimat telâkki rtmek üzere Istanbul a avdet ediyorum. Bu suretle düçarı inkıta olan (kcsintiye uçrayan) scyahatimin teshili (kolaylaştırılmasi) hususunda ihzal buvrulan asarı teveccübe lesirçenmeyen vakınhta) karsı en samımj lıissiyatı minnetdaranemin (minnet hislrrimin) knbulünii rica ederim. Kumandan I.ohon kaniığma ya^dığımiz raporda özetk şu noktalan bıldıriyorduk: 1) Istanbul'da esirler arasın. da olumsuz propaganda yapıldı%\ için askeri Anadolu'ya gelmediğı anlaşıldığından Istanbul'daki askerlere bıldiri dagıtılmıştır. 2 ı Bugüne dek 647 asker gelm;ş, bunlar yedirılip içinlerek memleketlenne sevkedilmiş, bazılarına b;ldıriler verılerek tekrar Istanbul'a yollarunıştır. Istanbula yollananlar ellerindekı bıldirıleri askerlere dağıtarak propaganda yapmak üzere görevlendirilmişlerdir. Büyük Savaş Mütarekesmdp düşman devletlerinin elinde alı bin kadar subay, üç \üz elli bin kadar nefer esir bulunuvordu. AVTII gün Geneîkurmay Baş İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru Derleyenr llhan SELÇUK s:ye edıldiğinı söyleversk Mnı Börmek ıstemıs Ben aldırmadım ama bırkac Eün sonra telefon edınce gutım. İltifatlarla karşılanüım. Mustafa Kemal ve Ali Fuat Pasaların ben le ışbırliğı yapmalannı kendisine tenbıh ettiklerıni söyıedı. Görüs tük. Aramızda bir dcstluk dogdu. Çerkes Ethera Balıkesir ve Baridırma isyan boigesını temızlemekle uğraşan îthem Beyın bütün kuvvetleri nı Susurluk'ta toplayarak Lefke'ye hareket etn.esı An iuat Pasa tarafmdan emredılaı. biz bu emri yerıne aktaraık Çerkes Ethem altı yuz süva11. yedi vüz pıynâ» ve dort toptan oluşan bırliâıvle Ib mayıs akjamı Bursa'va ?eldı. Çehır donanmıs. gelecek olanlara güzel verler tcona^lnma ıçın syrılmış, herkes elınden aeldigince misaiırlen «ftırlamak ıçın yemekler nazırlatnıvtı. Karsılama ve konaktama ışlerinın ctüzen icmesını ber. vürürıivordum (II Kemalettin Sami Paşa, 2) Sonradan Paris Sefiri. i) Ü40 vılında Harp Akademisı Kumandanı Knrgcıieral. 4) Daha snnra Knlordu Kumandanı ve mebus. 5) MustaU Muilalı Pa•a, b) Orgrneral tzzpttin lar, ") Orgeneral Vakup Subaşı. H) »<0 vılında Ankar»'. da Askpri Varjıtay Bajkanı. Y A R I N : PADİŞAH ŞEVKETt MALKOÇOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU BANYA LÜKA'NIN TÜPLARI Anadoluva çağrılanlar Aynı gun aldığımız bir şifrede apafıda kinuiklerı yazılı kimseiere yuzer lira gonderılerek Anarfolu va davet edılmeleri isteniyordu: Kurmay Albay Kemalettin Samı (1). Kurmav Albay Behiç (2), Kolordu Kumandaniarından Kurmay Albay Alı Fuat <3ı. Albay Ali Hikmet (4). Zatışleri Mudiir Muavını Yarbay M u ; > fa (5), Genelkurmay Dörduncü Şube Muduru Yarbay Yanyalı tzzettın (6), Tuğgeneral Yakup Şevki (7). Tuğgeneral Nihat (8). Avrıca çarkçı, motorcu. makinıst, telsi^cı, hantacı gibi uzmanların da çağnlması ör.göriilüyordu. B.z bu işleri ve verilen emirlprı yerine aetirmeye çahşnorriuk. İtilâf Devlctlori arasında çelişkilcr Anadolu harekâtır.da düşmanİRr göninüşte bırliktiler ama, içten ıçe birbirleriyle çekişiyorlardı. İtalyanlarla Yunaniılar, Ingihzlerle Fransızlar arasında bir rekabet vardı. Bursa'da Pransız yedeksubay Brısîo bulunuyordu. Istanbul un ışgalı üzsrıne Ankara bütün yabancı subaylann tutuklanmasını emretmişti. O EÜne dek bize bazı yardımlan bulunan ve Bekir Sami ile çok dost olan Brisco'yu kumandan tutukiamadı. Adam bunun üzerine Istanbulia ilişkiye eeçerek Fransızlarla aramızd» bir yakınlaşma sağlamaya Hacim Muhittin Bey Ankara Hükümctının uk Bursa Valisı oîan Hacım Munıtt:n Eey geid:ğı zaman kendısinı bi' ptdişah gıbi Karşıladık. l n bır ad&mdı. sakaüarı ve dızleriru geçen çizmeleryle mükemmel biı at hırsızına benzıyordu Bizim kayınpeder Hacım Muhittin Beyı tanıdığını ve kendisı İzmir'de îjube Reisiyken onun da Polis Müdürü olduğunu söylüyordu. Ali Rıza Bey bir gün Vali'ye fridip görüşmüş. Haeim Bey. Nimet'l ve Behçet'l sorup benim Nimetle evlendigimi öğrenmi$. O zaman Ankara'cla tav TİFFANY JONES MU9JNUZP' fl / 1 / Î r r T f tÎnifTnrnfTînTf tTiıı nı fıiTiifmııııtıın11tmtLnırtiıntı r i . i ; > • m ry < SUNAR H BENİ ÖLX>ÜR y 'BA "n.BENi 1 \ POLfsE 1 ııııııııııımıııııınıiHiifii;!!!:;!i!!!i!iıııııii!i!!i!;!iiiıııııtıiiiııai;i;;;:,:::;iiiiiııınımıraııııııi!!!:ıı'' i ^y YENİ KRALLAR YEJSt SOYTARILAR ÎLRAS SELÇUK • I 1 SAGS1Z SOLSIZ DEMOKRASİ HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLü (2. Baskı Tükendi) DEVLET İNSAX Ml'f VEDAT GÜNYOL KAHRAMANLAR DOĞMAL1YD1 ŞEVKET SÜREYTA ATDEMİB ÖLÜMSÜZ OYUN OKTAY AKBAL Bütün Kitapçılarda Bulunur YENt TA1SRILAR MELİH CEVDET ANDAT ÇAÛDAS YA YINLARI tSTEME ADRESİ CAĞALOĞLU HALKEVt SOKAK 3941 ıuıınıuui!iiı:i[iıi!iııınııni!Uiınıın!!i!!!iıi!iıııııuiiu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle