Katalog

Sahibi: Cumhuriyet Matbiacılık ve Gazeteeilik T.A.Ş. adına: NAZİMfc NADÎ Genel Vayln Mudürü: OKTAK KUR1BÖKE Sorumlu Yazı lş!erj Mudürü: ÇETI.N ÖZBAYRAK Basan ve Yayan: Cl MHl RİYET MATBAACILIK ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cajaloglu Halkevl Slc. No. 3941 TELGRAF V8 MEKTUP Cumbnriyet Telefonlar: lıttobı) Pnsta Kntusu: lstanbu) No: IH 22 42 90 22 43 M 22 42 97 33 42 98 22 43 99 * Cumhurîyet BASIN AHLAK YASASINA LVMAYI TAAHHÜT EDEK * * ^ "* B Ü R O L A R : AN KARA: Atatürk Bulvan Yener Apt Yenisehir, TeJ: 12 09 20 12 9S 44 • İZMİR: Hallt Ziya Bulvan No. 65 Kat 3, Tel. 3123024709 • GÜNEY İLLBRl: K.Köprü 34. S. No. 40 • AOANA, Tel. 145501393419731 12 6 3 1 ABONE ve tLÂN Aylık Ayljk AylJk Aylık (Maktu) .. . . . . . . . . 2 ve 7. Sayl» (Santiml) „ „ .» İurtıçı Kartdısı 1(X) 3. üayfa I6anturu) . . . „ . 360. 630. 4 5. 6. Sayta (iantinü) ... „ W J 180. 315. oiüm. Mevld. Teşekkür (S Santün) „ l O & »0. 157.50 Niian, Niksh. Evlenme, Dogum 1( SJ 30. 52.50 Ölüm. Mevlid. Teşekkür 23 (5. Santim) ... 200 ur» SA7IS1 100 KURDŞ Prof. Esen ve Prof. Aksoy (Baştarafı 1. sayfada) demeçlerde, Cumhurbaşkanlann ca bir kanunun iki defa geri çev rıiip çevrilemeyeceği konusuntiaki görüşlerini açıklamışlardır. Prof. Aksoy ve Prof. Esen, Cum hurbaşkamnca yerüden görlişülırek üzere TBMM'ye geri gönde rilen kanımun vapılan eklemeler sonucu bambaşka bir kapsam ve nitelik kazanmış olması halin de, yeni bir kanun haline gelmiş sayılacağını, bu hallerde kanunun Cumhurbaşkanınca yeniden geri gönderilmesinin «tlk kez gerçekleşen bir geri gbnderme» sayılması gerektiği görüşünü sa vunınuşlardır. Bilindiği gibi, Cumhurbaşkam Fahri Korutürk orman suçlannın affına dair kanunu yeniden görüşülmek üzere TBMM'ye ikin ci defa geri göndermiş ve geri gönderme gerekçesinde «Bir mad de eklenmek ve diğer msddeleria kapsamı ve süresi degıştirilmek suretiyie kanuna yepyeni bir nitelik verildlğinni bildirmiştir. Maliye Bakanhğı, Mfl/Î Ai Bu köşeden nin insan hakları açısından, yeniden Yunanistan'a benzer bir duruma düşraesini istemektir. Avrupa bafkentlerinde ve siyasi kuruluşlar toplantılarmda: Türk Dı$i«leri Bakanlarınm da Tetenes gibi yuhalanmasını istemektedir. Savunduklan tezlerin, Yunan fasizmine esas olan tezlerle hemen hiç bir farkı yoktur: Komünistlik.. Anarçistlik.. Devletin temelini ko rumak.. Memlekcti tehlikeden kurtarmak.. Ve gelsin kitap çevirene kadar, 10 yıl hk: 20 yılhk; 30 yıllık ceza lar.. Aradaki bir biçim farkı, Yunan cuntasının bunları Parlamentosuz söylemesi bi zimkilerin ise; Parlamento içinden söylemeleridir. Ama bu biçim farkının esas üzerinde bir etkisi yoktur. Yaptıkları şey fasistliktir. Olsa olsa, niteliklerinin yanın» bir ek sıfat alıp; «Parlamenter faşist» dive tanımlanabilirler. Parlamentosuz.. Parlamenter.. Dikkat edelim: Bu iki faşizmin birbiriyle irtibatlı tarafı, sadece tezlerinden iharet de değildir. Dl? politika anlayışlan açısından da takındıklan tavrın zaman zaman birbirine pek yaklastığının örnekleri çoktur. Hattâ Ege denizi meselesinde bile Türkiye'den verilen bazı demeçlerle; To Vima; ya da Akropolis gazetelerinin yayınları arasında zaman zaman paralellikler görüldüğü; •eçtiğimiz her devrede gözler den kaçmamıstır. Bunların birbirleriyle doğrudan doğru ya irtibatlı olduğu öne sürülmese de; daha uzaklardaki bazı noktalarda; aynı yankı ları yaptıkları: yabancı (aze te yayınlarından anlasjlmaktadır. Bu ayrı bir konudur. üzerinde elbet durulacaktır. Ama görünen hatlarıyla; Tür kiyedeki fasistler; Türkiyeye özgü de değil; beynelmilel bir faşizmin elemanlan gibi davranmaktadırlar.. Ulusumuz; bunların: gerek iç huzurumuz; gerek di! itibarımır; gerekse dıs politikamız açısından ülkemize getirebileceği zararlara kır|i uyanık olmalıdır. £BD şirketi (Bastarafı 1. sayfada) anlaşma imzalanan Amerikan «Geophysical Surveys înc» şirketinin yakında harekete geçece ğı bildirilmiştir. Alınan bilgiye göre. şirkete bağlı, son aıaç ve gereçlerle donatılmış olan geml pek yakında Türkiye'ye gelerek, TPAÖ'nun ruhsatı bulundugu bc.'jelerde petrol arama çalışmalarma başlayacaktır. Bilindigi gibi bu şirketin çalışması, Yunanistan'la ortaya çıkan gergin hava >üzünden bir süre gecikmişti. Yine ilgililerin verdikleri bilgilere göre, bir süre önce, Egede petrol aramak için Türk hükümetine başvuran Amerikan «Dorchester» firmasına da gerekli izin verilmiştir. Bu şirketin îzmir yaKmlarında ve Türk karasulan içinde aramalar yapacağı bildirilmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba kanlığı, ABD Dorchester şirketinin istemi konusunda derinliği ne incelemeler yapıldığını ve bir sakmra görülmediğinden şirkete izin verildiğirn belirtmişlerdir. öte yandan Türk Donanmasına bağlı, «Çandarh» gemisinin de çok yakında yeni cihazlarla donatılacagı öğrenilmiştir. Ilgıli makamlann, gemi için son model araç ve gereçleri ısmarladık ları ifade edilmektedir. Batıda demokratik sol (Bajtarafı 4. iayfada) li olarak Bırleşik Amenka'nın İngılız siyasal nayatında etkısı artıyordu. Partinın sol kanadı bu durumdan hoşnut değildl. İşçı kuruluşlan içinde ve partinin sol kanadmda komünist hücre faaiıyetlerı voğunlaşıyordu. Bütün bunlara karşın, 1950 seçımlenrıde İşçı Partisı Iktidarda kalmav başardı: Muhafazakârlann 298 mılletvekithğine karşılık 31b mllletvekilliei elde ettı. Ama güçlükler sona ermemiştı. Kısa bir süre sonra, 8Oİ kanat onderı Bevan İle Tıcaret Bakanı Harold Wil=on, Attıee hü kümetını terkettıler. Üevam eden Kore savaşına ılâveten, bir de Anglo tranlan petrol firması temsılcılennın Irandan çıkarılması kararı eklenince, güçlü bir hükumete ıhtıyaç olduğunu düşünen İşçı Partisı yöneticilerı yeni seçımlere gitme lcaran aldılar. 1951 ekimındeki »eçimlerı az farkla Muhafazakirlar ka?andı: 295'e karşı 321 milletvekılliğl. yan «orta» oylar önemlidlr. Muhafazakâr Partı için de aynı nokta geçerlidir elbette. lşte bunun sonucu olarak, orta sınıfları kendılerıne çekme çabasındaki iki tngiliz partisi birbirine çok benzemiştır. Çatışma çoğunlukla temel konularda değil, bazı ayrıntılardadır. Ama özellikle ekonomik veya toplumsal bunalım dönemlerinde, tşçl Partisi'nin bazı reform önerilerı İle ortaya çıktıjı görülmektedlr 19Ö4 ve 1966 seçimlennl kazanan İşçı Partisı 1970 seç1m:erını kavbettiyse de, son seçımlerden sonra venıden ıktıdara ulaştı Prof. Esen'in görüşü İskendeıun (Baştarafı 1. sarfada) dar önce sendikada çalışmaya başladığmı söylemişlerdir. Bu arada bazı ilgililer de aramanm bir ihbar sonucunda yapıldığmı belirtmişlerdir. Öte yandan işçi olaylarından sonra tutuklanarak cuma günkü duruşmada serbest bırakılan işçilerden Ali Çokyaşar, Veli Abiç, Gülali Çelik ve Memiş Güneş göz altına alındıklan sırada polisın kendilerine dayak atarak lşkence yaptığını açıklamışlardır. Henüz tutukevinde bulunan arkadaşlanndan Yusuf Avcılar'ın, olaylardan sonra koma halinde hastane ye kaldmldığını ve 89 gün kadar hastanede tedavi edildikten sonra cezaevine gönderildiğini açıklayan işçiler. daha birçok arkadaşlanna da gözaltında bulunduklan sırada dayak atıldıgı nın doktor raporuyla saptandığını ve söz konusu raporlann, mahkeme dosyasmd* bulunduğu nu belirtmişlerdir. 3u arada 3. Demlr • Çellk fab rikası yapımını üstlenmiş olan müteahhitler aon olaylardan son ra sürekli olarak işçi çıkartmaktadırlar. tlgililerin beürttiğine Röre, 20 hazirandan bu yana, îskenderunda miiteahhitlerin işleri ne son verdigl Işçilerin sayısı 3 binl bulmustiır. Prof. Bülent Nuri Esen, bu konudaki görüşünü şöyle açıklamıştır: «Cumhurbaşkanı uygun bulama yacağı kanunu tekrar görüştürür. Görüşülecek kanun hep o uygun bulmadıgı kanundur. Geri gönderilme üzerine. bir bütün teşkil eden metin Cumhurbaşkanınca sakıncaları belirtüen yönlerden farklı bir nedenle değişikliğe ugratılır ise geri gö'nderilmiş olan kanun olmaktan çıkar. Yeni bir yasama iradesi olur. Kanun adı nı taşıdıgına göre de ikinci bir kanundur. Cumhurbaşkanınm bu nu yayınlarna zorunluğu diye bir şey düşünülemez. Anayasa öyle olmasını istemiş olsaydı, Anaya sa değişiklikleriyle bütçe kanunu nu iîtisna etmiş oldugu gibi, bu haü de istisnaya sokardı.» konusunda açıklama yaptı AN'KARA Cumhuriyetin ellinci yıldönümü münasebetiyle çıkanlan bazı suç ve cezaların affım öngören 1803 sayılı kanunun mali afla ilgili 9. maidesinin uygulama şekli hakkında. Maliye Bakanlığı dün bir açıklama yapmıştır. Açıklamaya göre, 9. maddenın (a) bendindeki (1973 yılı sonuna kariar olan dönemlere ilişkin amme alacakları ile bunlara taallı'ık eden gecikme zammı ve faizlerdpn, kanunun yürürlük tarihine kadar tahsll edilmemiş olanların asılları bu tarihten itibarcn 8 ay lçinde ödendıgi veya cebren tahsil erfildiği takdirde bu gecikme zammı ve faizlerin affı öngörClmüîtür) ibaresi gerejince borçlular 8 aylık bu süre içlnde gerek borç asıllannı rızaen ödedikleri ve gerekse borçları cebren tahsil edıidiği takdirde aftan yararlanacaklar dır. Bu nedenledir ki, anı'an süre içinde vergi dairelerince cebri kovuşturmaya hiçbir şekilde ara verilmeyecek, takibata normal usul ve esaslar çerçevejinde devam edilecektir. öte yandan 1803 ssyılı kanunla sadece 31/12/1973 tarlhine kadar âmme alacaklarına uygu lanmif veya uygulanacak gecikme zamlan bazı sartlarla affa tabi tutulmuştur. Bu nedenle 31/12/1973 tarihinden tonraya ait bulunan gecikme zamlarının hiçbir ?ekilde Af Kanunuvla ilgisi bulunmadığından, bunlar normal olarak takip ve tah sil edilecektir. Bu konuda, yavınlanan Maliye Bakanlığmın tebliğinde ayrıca, kanunun kapsamına giren vergi cezalarının affedilebilme. si için bunların asıllaruıın ödenmesi şart olduçu belirtilmiş. U5ul?üzlük cezalarının affında da bu gerçege uyulmasının torunlu olducu ifade edilmiştir. Ancak. vergi beyannamelertnîn ek süre lçinde verilmi? olması, kavıt nizamına uvulm». sı, beyanname verllmeyen durumlarda vergi matrahının do*maması gibi bazı eylemler neffeniyle kesilen ve daha çok disipliner bir nitelik tasıyan usulsüzlük cezalarmda asıl söz konusu oltnayacağından, bunlardan 31/12/1973 tarihinden onceki dönemlere ilişkin işlemler nedeniyle kesüenler re'ıen affa tabi tutulacaklardır. Bunlar dışında kalıp da bir asla ba*lı bulunan usulsüzlük ce^aları ise ancak belli süre içinde ödendikleri takdirde affa tabi tutulacaklardır. Tebliğde, adına. kaçakçılısa teşvik ve yardım cezaları sallnan kimselerin, âmme ılacağının aslını örfeme zorunlulukları bulunmaması nedeniyle, 780 sayılı Af Kanunu dolayısıyle takarrür etmiş bulunan Danıştay içtihadı geregince 31/12/ 1973 tarihinden önceki dönemler için kesilen ve henüz tahsil edilmemiş bulunan bu çeşit cezaların da affa tabi tutulacağı konusu yer almıştır. (as) Mılletleıarası faşıstlık (Bastarafı l. tayfada) yaptığım için seçmenim de beni daha çok destekiiyor. Ve beni bu alanda kontrol edıyor. Bu tutumumu gevşetirsem, yakama yapışıp sorarlar: «Türkiye'deki tutuklulan unuttun mu? derler.» 14 Mayıs günü, kuşa döndürülmüs biçimiyle çıkıp siyasi hUkümlüleri kapsam dışında bırakan af kanununun Batı kamuoyundakl tepkisi sınırlı kaldıysa, sanılmasm ki bu, oralarda Türkıyedekj düşünce tutuklularının artık unutulduğundandır. Avrupa Konseyi de, Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde de ve evet hattâ NATO içinde de şu inancın var oluşundandır: «Türkıye'nin bu dönemlnde, bu haksuzlık biraz gecikmeyle de olsa, düzelir.» inancın ın. Bu sayededir ki, Yunan Dışişlerı Bakanının karşısına nYaros» diye levhalar çıkarılırken, Türk Dışişleri Bakanı, üzerinde «Mamak» vazılı dövızlerle karşılaşmamış, konferans süresi boyunca, meslektaslarından sadece itibar görmüştür. Bu sayededir ki, Karakas'takl Türk delegasyonu, Yunan temsilcilerinin önünden, gögüslerinde ınsan haklanna saygılı bir ülkeye ait delege kartinı taşımanm Ustünlüğüyle geçmişlerdir. Demokratik ülkelerde, af kanununun kusa benzetilmesi karşısında hayal kırıklıgını erteleyen inanç, bir kaç gün önce gerçekleşmiş, hem esas, hem usul, hem mantık bakımından yaratıl. mış acayip durum Anayasa Mahkememizin karanyla düzeltilmıştir. TUrkiye'nin temsilcileri bundan böyle urtık dünyanın ınsan haklanna saygılı başkentlerinde göğüslerini daha da gererek dolaşacaklardır. Ancak Ulkemizin içinde huzuru, dışında da itibanmızı artıran bu manzarayı gölgelemeye kalkışan teşebbüsler, maalesef yine TUrkiye'nin içindekl bazı sıyasî liderlerden gelmektedir. Lâfı uzatmaya gerek yok: Bunların yaptığı; Türkiye Y A R I N: İskandinav ülkelerinde sosyalizm Prof. Aksoy'un görüşü Prof. Muammer Aksoy'un görüşü de şoyledir: «Cumhurbaşkanınm kanunlan bir kere daha görüşülmek üzere geri gönderme yetkisi, gerçek anlamıyla bir veto değüdir. Bununla sadece gözden kaçsn bazı aksaklıkların Meclisce düzeltilebilmesi sağlanmak istenmiştir. Geri gönderilen kanun tasarısı daha öncekinden tamamen başka bir kanun haline getirilmedikçe, yani içerisine eskiden ele alınmamış bir çok konular eklenmek suretiyle kanunun kapsam ve niteliği önemli biçimde degiştirilmedikçe, sadece ayrın tılara ilişkin noktalardakl yeni eklemeler veya eski konulardakl yeni çözümler nedeniyle, Meclisce ikinci kez kabul edilmiş tasarının bir kere daha geri jönderilememesi gerekir.» Piyasâya (Bastarafı 1. sayfada) Gülhane parkmda randevu veren kalpazanlan temizlık işçısi kıyafetine giren detektif Cafer Coşkun izlemiştır. Sante para ba san şebekeden Emin Iren ile uzatmalı jandarma çavuşu Serif Hikmet Baser'in oturduğu kanepemn ci%'arında yerleri süpüren Cafer Coşkun bu arada sanıklann konuşmalarını çok hassas bir mini teyple saptamayı başar mıştır. Kalpazanlarla buıuşan polıs arkadaşlarını Sirkeci'de bir otela girene kadar izleyen Cafer Coşkun daha sonra ekiplere haber vermiştir. Otel sanlmış ve Emin İren'le $erif Hikmet Başer bir demet sahte 500 liralıkla ele geçirilmiştir. İki sanık ifadelerinde sahte pa raları Muzaffer Darendeli, Salim Çelik ve Şevket Öktem adlı şahıs lardan aldıklarını söylemis, üç ksl pazanın Aksaray'da bir otelde giz lendiklerini açıklamışlardır. Polis Aksaray'da bulunan oteli basmış ve sanıklardan Şevket Öktem'in çorabının içinde bir adet sahte 500 liralık bulmustur. Polis, daha sonra da paraları Türkiye'ye dağıtmak üzere girişimlerde bulunan Dursun Karahanoğlu'nun İstinye'deki evini bas mıştır. Kıplrdamasına imkân veril meden detektiflerin kucağına dü şen sanık, toprağa gömülü bir halde naylon torbalara sarılı 1.5 milyon liralık sahte paraları evinin bahçesinden çıkarmıştır. İşçi Partisinin bugünkü durumu 1951 seçimlerlnı lzleyen yıllarda, önce tnciliz seçmen kütleli, arkasından da tşçı Partisi sağa kavmaîa başladı: 1955 seçimlerinde milletvekillıği sayısı 277ye, 19ö9'da da 258'e düştü. Savaş sonrasında koşulların normale dönüsüp, hayat düzeyinin yükselmesl Muhafazakâr Parti'nin ısine yaramıstı. l?çi Partisi'nin taga kaymasını bir ölçüde iki partili sistemlerin mekanizmasına bağlamak olanağı vardır tkl partili »ıv temlerde partiler uç kanatlara degil, ortadaki kütleye hitap etmek torundadırlar. örneğln »ağcı oyların tşçi Partisine, sol ovlarm da Muhafazakir Partiye gitmesi olanaksızdır övleyse, sosyalijtlerın oy vereceklerl baş ka bir partl olmadığı için, İşçi Partisi açısından onlar degil, fakat ne lağda ne solda olma flsit (Baştarafı 1. «ayfada) Asitli yağmur sularınm tanm Urünleri ve insan sağlığı uzerin deki etkileri kesinlikle saptanmamıştır henüz. Ancak bunun en az havanın kırlenmesı kadar İnsan neslini tehdit edlci bir niteliğe sahip bulundugu da kabul edilmektedir. OECD yetkililen, îsveçli bilim adamlarının ortaya attıklan tezi kabul etmişler ve fabrika baca larından havaya püskürtülen sül für dioksidin, gene! kanının tersıne rüzgârlarla sürüklenip gıtmedigını, verden Dellı oır yükseklige çıktıktan sonra f.oyu renk 1 bir bulut halinde kümelendi1 ğinl sövlemişlerdir. OECD yetkililerine göre vaSmur sulan bu buluttan eeçerken asltlenmekte ve daha sonra da toprajh kirlet mektedirler OECD vetkilllerı. bu konuda kesin sonuçlar sağlamak amacıyla 60 araştırma fstasvonu lcuruldujjıınu. vapılan çahşmalar sonunda asitli vagmur sularına Atlantik Okvanusunun ortasında ki Faroe adalannda bile rastlan dığını söylemişlerdir. Yetkililer bu adalarda tek bir sınai tesibin bile bulunmadıjhnı. buna ragmen hava ve yagmur klrlenmesinin buralara kadar ulaştığıHaberler Serviıl) Yolsuzlükları (Bastarafı 1. savfada) verılmesinin gerektigi sonuca varılmıştır.» Gensoru Buca Belediye Başkanının Bakanlık müfettişlerince saptanan yolsuzluklan Buca Belediye Meo lisinde de soruşrurulmak istenmış, ancak Işılay Saygın bunu yasaya aykın olarak engellemistir. Buca belediyesinin 14 CHP'li üyesi Belediye Başkanının yolsuzluklannı, Belediye Meclisinin haziran olağan toplantısında bir gensoru ile genel kurula getirmişlerdir. Öğrenıldiğme göre be. ledıye başkanı, «kasap ve bakkal parçalarına bilgi vermeyeceği» gerekçesiyle gensoruyu işleme koymamışttr. Gensorunun yasaya aylan ola, rak işl«me konmamasma ilişkin vilâyet soruşturması hakkmdaki dosya İçişleri Bakanlıfına gönderilmiştir. Harp Akademileri (BaşUrafı 1. »ayfada) manki Harp Akademileri Komutanı olan Orgeneral HUseyin Doğan özgöçmen tarafından kurulan Akademiler günu nün her yıl Temmuz ayının İlk Pazarında kutlanmasının bir ce lenek halinde yerleştiğini ifade etmiştir. Daha Jonra en eski Akademili Emekli Orgeneral Ha san Atakan'la Emekli Kurmay Yüzbaşı Feridun Dirimtekln'e Akademinin armağanı olarak birer tabak verilmiştir. Akademinin Yıldlz'daki bahçesind"e yapılan törene Senato Başkanı Arıburun, Genelkurmay Başkant Orgeneral Sancar, Milli Savunma Bakanı Isık, lçişlert Bakanı Asiltürk ve Kuvvet Komutanları katılmışlardır. Türk asıllı bir Bulgar turisti iltica etti KIRKLARELt (Narif Karaçam) Türkiye'yi gezdikten sonra Bulgarişlan'a dönen bir Bulgar turist otobllsü yolculanndan Hilnti Tevfıkov Ferodof, adında Türk asülı bir Bulgar yurdumuza iltica etmiştir. Bulgar turist otobUsil Dereköy «ınır kapısında Gümrük işlemleri yerine getirilirken. otobüs yolculanndan 31 yaşındaki Hümi Tevfıkov Ferodov, eşini arabada bırakarak yere inmı» ve bir fır«atını bularak gümrük binalan arasmdan orman içine kaçmıştır. Bir süre sonra ortaya çıkan Razgırad'lı Hilmi Tevfıkov Ferodov, Türk makamlanna müracaatla sığmma isteginde bulunmuştur. Olayla ilgili soruşturma sürdürtilmektedir. Alışkanlıkmış Soruşturmayı genijleten polis, kalpazanlar şebekesinin elemanlanndan Mustafa Şahin'i Sultanahmet'te bir kahvede otururken ele geçirmiştir. Diğer taraftan da Fazıl Taştan ve Nedim Konya ad lı sanıklar saklandıklan yerlerde birer birer yakalanarak göz altına alınmışlardır. Olayla ilgili olarak eski îstinye Muhtarı Hasan Çap ile Anadolu matbaası sahibi Hüseyin Ercan da evlerinde yakalanmışlardır. Mal! Polis Müdürü Vural Yener; matbaacının sahte 500"lülderi ken di matbaasında bastığını açıklamlş ve şunları söylemiştir: • Hüseyin Ercan ve Hasan Cap birkaç ay önce ortaya çıkardığımız 5 milyon liralık kalpazanlık işinde yakalanmışlardı. Ancak af tan yararlanarak serbest kalmıjlar. 40 gün önce hapisten çıkan iki sanık yine hemen para basmaya kalkmışlar. Ancak hemen olayl öğrenerek paraları piyasâya sürmelerine fırsat bırakmadan sanık ları yakaladık. 500'liikleri fligramlarma kadar yapmağa muvaffak olan kalpazan lar Istanbul'da faaliyet gösterme yip daha çok Anadolu'da parala rı yaymağa çalıştıklarmı söylediler.. Cezaevinden çıktıktan 40 gün sonra tekrar para basan matbaaeı Hüseyin Ercan ile Îstinye muhta rı Hasan Cap; Emniyet Müdürlüğünde verdikleri ifadede «Alıstık bir kere. Bu kez yakalanamıyaca ğımızı sandık. Ama bu defa tövbe. Parayı basıp süremedik. Dev letin kolu çok uzunmuş. şeklinda konusmuşlardır. Anayasa Mahkemesi (Bastarafı 1. cayfada) Anayasa Mahkemesi Başkanlıgının karşı oy yazılannı beklemeden gerekçeli kararı ilgili makamlara bildJrebilecegini söylemişlerdir. Haklannda karar veri len kişilerin «daha fazla mağdur olmamaları» gerekçesiyle başkanın bu yola başvurabilecegi ni belirten ilgili çevreler, bunun uygulamasının daha önce de görUldUğünü, gerekirse bu defa da bu yola başvurabileceğini söylemişlerdir. Karşı oy yazılannı da kapsayan gerekçeli karar daha sonra Resml Gazetede yayınlana bilecektir. Öte yandan TCK'nun 141 ve 142. maddeierinden vargılanmakta olanların durumu da, yargılandıklan mahkemece kararlaştırılacaktır. 142. maddeye ve 141. maddenin 5. fıkrasına göre halen yargılanmakta olan yüzlerce kişi bu madde ve fıkrarfa öngörülen ceza 12 yılı aşmadığından tamamen Af Kanununun içine girmektedir. Bunlar hakkındaki davalar düşecek tir. TCK'nun 141. maddesinin 1. fıkrasından yargılananların davaları İse, bu fıkrada öngörülen cezala. 12 yıldan fazla olduğu için devam edecektir. • Belediye Başkanının tutumu Buca Belediye Başkanının tlçedeki tutum ve davranışlan da çeşitli olaylara neden olmaktadır. Başkamn komando adı verilen kişileri desteklediği, Üçkuyular semtinde ülkü ocaklannı açtırdığı, CHPli belediye işçilerinin işlerine gerekçe göstermeksizin son verdiği, bir takım belediye hizmetlerine yaptığı zamlan CHP iktidarı tarafından getirilmiş zamlar olarak gösterdiği bildi rilmektedir. Saygın'ın komandolarla ilişkisi MHP'ye mensup oldugu günlerden kalmadır. Saygın, belediye başkanlığına A^'den adayhğını koymazdan önce. İzmir Birinci Noterliği sanahyla MHPden istifa etmİ5tir. Buca'nın tzmir Belediyesinden satınaldığı elektrik de, yine belediye başkanı tarafından bir lakım olaylann çıkmasına yolaçan bir sorun haline getirilmiştir. Belediye Başkanı İzmir Belediyesi ile bir protokol yapmış ve her ay satınaldığı elektriğe karşı 40 bin lira ödeyeceğini. bu parayı ödemedigi takdirde İzmir Belediyesinin elektrigi kesebileceğini kabul etmiştir. Ancak parayı ödememiş ve sonuçta İzmir Belediyesı elektrigi kesmiştir. Bunun üzerine belediye başkanı «militanlarinı» İzmir Belediyesinden sağlanan elektrikle çalışan su kuyulannın bulundugu yere göndermiş. sigortalan ele geçirtip, trafo kapaklarmı kırdırarak cer>ranı bağlatmaya yeltenmiştir. Belediye Başkanının bu tertibi olay günü İzmir Valiliğinde, «militanlarmdan» Aslan Yılmaz ile yaptığı bir telefon konuşmasıyla tesbit edilmiş, Vi14«t Özel Kalem Müdürünün tuttuğu bir tutanak sonucu vllâyetçe kovuşturulmaga başlanmiştır. £1] (Bastarafı 1. aa.vfada) gerekll bütün tedbirlerin alınma sım istemiştir. Afganistan Dışişleri Bakanı Türkiye'de Afganistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahit Abdullah dün Istanbul'a gelmiştir. Dışişleri Bakanhğının konugu olarak yurdumuzu ziyaret edecek olan Abdullah, iki ülke ara sındaki ikill anlaşmaları yeniden gözden peçireceklerini ifıde etmiş ve «iki ülkenin dostlu gunun devamı için yeni çalışma lar yapacagız» demiştir. Afganistan Dışişleri BaVan Yardım cısı bugün Ank^ra'ya gidecektir. TÜRKEŞ'E GÖRE İPTAL KARARI, «ORDUNUN İTİBARINI KIRICI»YMIŞ AN'KARA MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, Anayasa Mahkemesinin, Genel Af Kanununun istisnalarla ilgili 5. mad desinin (a) bendini şekil yönün den Anayasaya aykın bulması ile ilgili olarak bugün verdigi demeçte «Anarşistleri affetmeyen TBMM'nin kararını bozan Anayasa Mahkemesinin karan, Türk ordusunun ve devletinin içeride ve dışanda itibarını kınci bir mahiyet arzetmektedir» demiştir. (THA) • Açıkta gıda yasaklandı... Diyarbakır Vali Vekili Mekin Sarıoğlu THA muhabirine «Yaz ishali ve barsak enfeksiyonu has talığına karşı şehirde gerekli bü tün tedbirleri aldık. Açıkta yiyecek ve meşrubat satışları yasak lanmıştır. Saglık ekipleri devam lı şekilde şehir ıçindeki vatandaş ları uyancı konuşmalar ve aşılar yapmaktadırlar. Sağlık ekipleri ile Belediye zabıtası ve polisin iş birliği ile kurulan «yıldırım ekip» halk saglıgına zararlı yiyecek satanlara karşı geniş bir mücadele açnuştır» demiştir. 1. Ulnslararası (Bastarafı 1. sayfada) yan Petrint ve Bulgar Kozmof tan oluşan jüri, büyük ödüle İs panyol Sola'yı lâyık görmüştür. Şeref ödüllerini ise, Bulgar Muldodkof, Türk Mehmet Sönmez ile Tonguç Yaşar, Yugoslav Stajkoviç ve Bulgar Hristo Sto can kazanmışlardır. 14. Türk Dil (Baştarafı 1. sayrada) Kurultayda bir konuşma vapan Milli £ğitim Bakanı Mustafa Üstündag, devletin dilinin halkın dilinden ayrı olmama=ı gerektiğine işaret etmiş, «Bir ulusu oluşturan ögelerin başında gelen dil, ulus varlıgının ayrılmaz bir parçası ve anlaşma aracıdır. Ulusal dili olmayan yabancı sözcüklerin içinde öz varlığını yitirmiş bir dili benimsemis toplumlarda eerçek anlamı ile ulusal bilinçten »öz edilemez» demiştir. •Tanzimatla başlayan halkı eğitme çabalarının basarıya ulasmama nedenlerinin başında öğretim dilinin halkın diline dayalı olmaması gelmîktedır» diyen Milli Eğitim Bakanı Üstündağ, ulaşım olanaklannın v« kültür alışverişjnin hızla gelişmekte olduju çağımızda dilin de gereksinmelere ve toplumdaki geüşmelere uygun olarak gelişeceğini kaydetmiş, «Her büyük başarının kökeni halka dayanır. Dil konusunda da bu böyle olmuştur» rfemiştir. öte yandan Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk de 14. Türk Dil Kurultayına gönderdiği «An dil>le kaleme alınan mesajıyla başarılar dilemiştir. Diğer ödüler Bu arada gazetemizin koyduğu ödülü İsviçreli George Spaer, Basın Yayın Genel Müdürlüğü ödülünü Yalçın Çetin, İstanbul Gazeteciler Cerniyeti ödülünü Yugoslav îğnetoviç Stavolvot, THA ödülünü Bulgar Stojan Bukov ve Akşehir Belediyesi ödülünü Yugoslav Aleksandr almışlardır. 11 karikatürüstin eseri de başanya lâyık görülmüştür. Büyük ödülü kazanan tspanyol, yaptığı konuşmada 5000 liralık ödülünü İspanya'daki siyasi tutuklulara vereceğini bildirmiş ve ülkesinde bir genel af çıkanlmayışını eleştirmiştir. İçme suyu klorlanıyor Ote yandan Belediye Başkan vekili Ibrahim Karakaya da «şehirde halk sağlığına zararlı olan her şeyle genış çapta mücadele ediyoruz. Mücadelemiz devam edecektir. Bunun yanında hastahklara sebep olan kanal sularm üstlerini kapatıyoruz. Bu arada çöpleri şehir dışına çıkartarak ki reçle üstlerini örtüyoruz» demiştir. fTHAI Yeni Kral (Bastarafı Spor Sayfasında) ceriksızliği ile ilk yarıdaki sonucu korumasını bildi. Hollanda modern futbol bakımnıadan daha göze hoş görünür bir futbol ile üstünlüğü elinde tuttu. Yüksek tempolu o>unu ile her yerde pres yaptı ve adeta tek kale oyrıadı. Sayısız gol fırsatları yarattı fakat topu kaleye gönderemedi. Modern futbol anlayışı bakımın dan Hollanda'ya yazık oldu. Futbolda da adaletsizlik var. Batı Almanya defans futbolu ile şampiyon oldu ve yarınki Dünya futbolunun geleceği tehlikeye girdi. Amerikan Hazine Bakanı Ortadoğu'ya gidiyor KEY BİSCAYNE ABD Başkanı Richard Nixon petrol üreten arap ülkeleriyle petrol fıyatlarının indirilmesi konusunu görüşmek uzere, Hazine Başkanı William Simon'u Ortadoğu'ya göndereceğini açıklamıştır. Nixon, pazartesi günü William Simon ile Ortadoğu'ya ziyaretinde yükleneceği görevi görüşeceğini de açıklamasına eklemlştir. (a.a) FEYZİOĞLU, BU KEZ DE TAHLİYEDEN BAHSEDENLERİ, «GAFİL» DİYE NİTELEDİ ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) CGP Genel Başkanı Turan Fey zioğlu Anayasa Mahkemesinin ip tal karanyla ilgili olarak dün verdiği oemeçte «tahliye hazırlığından» söz eden kimseleri gafil olarak nitelendirmiştir. Turan Feyzioğlu, Anayasa Mah kemesı kararlarının gerekçe ya zılmadan açıklanmaması yolunda ki kesin ve emredici Anayasa hük münün çignenmesini kınamanm, Anayasaya saygısı olan herkesin görevi oldugunu, kendisinin de bu hususu belirterek görevinı yerine getirdigini ifade etmiş ve sözlerini şoyls sürdürmüştür: «Anayasa Mahkemesi çıkanlan kanunun oylamşmda bir usül ha tası görmüşse, hatayı düzeltecek bir karar verebilir. Bizim itirazı mız daha Anayasa Mahkemesinin karan yazılmadan sanki usül ba kımından değıl esastan bozmak gibi komünist örgüt kuruculannın affedildiğini ilân ve hatta (tahliye hazırlığı)ndan bahseden gafillere karşıdır.» VEFAT Trabzon eşrafından merhum Hacı Hüseyin ve merhume Vesile Karanis'in ogullan, Narire Karanis'in sevgih eşı, Kadri Karanls, Kadnye İbrahlmoğlu, Muzaifer. Fıkn. Avnı Karanıs, Nejlâ ümur ve Ayl» Aytun'un sevglli babalan. merhum Ali Gallp Karanıs merhume Asiye Sağlam'ın kardeşleri, Haşim rt Mustafa Karanis'in agabeylerı. Aygen Bülent. Belgın Burçm, Betül, Ali. Ömer, Deniz Karanls, Ertujrul. Talha. Nazan İbrahimoglu. Mehmet. Elvan Dmur ve Gülru Ajtun'un sevgili büyükbabalan, Ayhan. Gülten. Dilosen. tffet Karanis îdris İbrahimoğlu, Hikmet ümur ve Münir Aytun'un kayınpederleri, Trabzon ve istanbul tüccarlanndan Helmut Schön (Bastarafı Spor Sayfasında) ğ oyuncularının gereksiz yere si s nirlenmelerinden ötürü kupaya g sahip olamadıklarını ifade ede % rek «Çok şanssızdık. Yakaladıgı ğ mız fırsatları değerlendirseydik ş sonuç farklı olurdu» şeklinde ko ğ nuşmuştur. Michels sözlerine = şöyle devam etmiştir: jj «Cruyff ikinci yanda gereksiz s yere sinirlendi. İlk yan sonunda = hakemle münakaşa etmesi ve sa § rı kart görmesi de onun mora s lini bozdu. Şampiyon olabilirdik. 1 Fakat çok şanssızdık.» §§ s H İ (Bastarafı Spor Sayfasında) I 5? KİLO: § Faruk özdemir (Altınay) H 62 KtLO: = Ata Karstaş (lst Güreş) | 68 KtLO: ğ Kenan Tılmaı (tst. Güreş) = M KİLO: J Mehmet Poyraı (t§t. Güre?) g Vt KİLO: ş Abidin Dojan (Dz. Gücfl) = 90 KtLO: İ Rahmi özçolak (Altınay) | 100 KtLO: Sait Atalay (BJK) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Bildirilmiştir. O;inografl Oaireal Ba;kanlıgından ş Kamboçya'da çarpışmalar devam ediyor PNOM PENH Geçen 18 Mart ta komünistlerin eline düşmüş olan Udong şehrini kurtarmak amacıyla bir operasyona girişmiş olan hükümet kuvvetlerinin vapılan çarpışmalarda 400 Kızıl Kmerliyi öldürmüş olduğu askeri sözcü tarafından Pnom Penh' de açıklanmıştır. Sözcü, çarpışmalarda on komünistin de tutsak edildiğinl be lirtmiş, hükümet kuvvetlerinin halen Udong üzerine harekâta de vam ettiklerini ve sehre bir kilometreye kadar yaklaştıklarını söz lerine eklemiştir. (a«.) Hasan Tahsin Karanis 7 temmu2 pazar günü vefat etmiştir. Cenazest 8 c«mmuz pazartesi günü öğle namazını müteakip Şişli Camiinden alınarak Zincirlikuyu'dakl ebedi lstirahatgâhına tevdi edilecektir. Dost ve vakınlarına duyurulur. Istanbnl 9 İle 17 Temmu? 1974 tarihleri arasında 00.01'den 24.00'e kadar aşağıdaki noktaların birleştiği saha içinde seyretme. demirleme, avlanma ve bu sahanın 12.000 metreye kadar olaa yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. EGE DENİZİ SAROS KÖRFEZt GİRİŞİ B 42 SAHAS1 1 nci nokta: E 4558 No. lu Büyükkemikli Burun fenerinden 203 derece ve 4.5 mil mesafede, Enlemi 40 derece 15 dakika Kuzey, Boylamı 28 derece 11 dakika Doğu. 2 nci nokta: Enlemi 40 derece 15 dakika Kuzey Boylamı 25 derece 58 dakika Doğu 3 ncü nokU: Enlemi 40 derece 33 dakikt Kuzey Boylamı 25 derece 58 dakika Doğu 4 ncü nokta: Enlemi 40 derece 33 dakika Kuzey Boylamı 26 dereca 11 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURILUR DENİZCİLERE VE HAVACILARA| 79 SAYILI BİLDİRİ 1 = = = J m I I 1 § = | ş = 1 = I ş| I | A î LE S t (Cumnurıyet 5529) VEFAT Şirketimiz kurucusu. alicenap insan VEFAT Şirketimiz ortaklanndan degerli insan Hasan Tahsin Karanis'i kaybetmiş bu'unuyoruz. Başta kederli ailesi olmak uzere dost ve yakınlanna, bütün mensuplarımıza başsağlığı, merhuma Tanndan mağfiret dileriz. HASAN TAHSÎN KARANtS VE ORTAKLARI KOLLEKTİF ŞİRKETt MENSUPLARI Cumhuriyet 5530 Hasan Tahsin Karanis 7 temmuz 1974 pazar günü vefat etmiştir. Bütün aile etradı. dost ve afcrabalnnna ve mensuplanmıza başsağlığı, merhuma tanndan rahmet dileriz. SALtHLİ tPLtK VE DOKUMA PVKRİKALARI I.AS •Jumhuriyet 5531 Kara ve Denizi Ancak GÖKLER TAMAMLAR niııııııııiiiıııııııııııııııtıııııııııııılııııııiffliııınıifiıımmiıııınıııııi'îinnııııııııııiHi^ Bısın: 18033 5523