19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 4 Temmuz 1974 ABDÜLCANBAZ TURHANİ5ELÇUK. tffc' *ATlH tf V\ll PAHA PÜUÂN&AI'IN S MlNlM ALTlM" TAM tyKT11 frcL tTU P0MU2. İÎM frîtfi HAtKTAKlMlNA < $ Î ? Ö > iji tifti MAY KAIANAMAy/HAfrlMll î(W •A4>ıK.**Dı& :i PtYKTAKiM LAH PAHAÜ diil MAttAf >pcPifrİNtifl OTU^HiBilE... ıffliy / Tr*y 47'LILER FÜRUZAN 9 Emine annesinden gelecek yarutın amansıs Ugını korku ile bekliyordu. Evi kesin bir sessizlik ahnıştı. Birden tilm duyduklarında yanılmış olabileceğine, düş olabileceğıne inandıran bir sessizlıkti bu. Emine'ye öyle gelmışti ki bu çıtırti duyulmayan anların nedeninl Leylim Ni ne de karanlıkta kaslarının gölgesi altında yolc olmuş gttzleriyle arRmaktadır. Annesinin yavaş yavaş yükselen konuşmasmın girisındeki baskalasmaya ablasının cılız karşı koyu$u duyulmuştu: Beni sarsma anne ne olur. Bunları kimle monusayım istiyordun? Üsteledinit, yoksa açamazdım size. Yok, yok gecelerdir uyuyamıyordum. Sarsmayın anne. Sakın bana yine vurmayın. Artık büyüdüm. Annesinin zor kuüan bir ikl haykırıs.ından tonra: îstersem vururum ya ıırası değil.. Vine vururum. Beni dinleyeceksin, kararlar alacağız. Stbahâ kadar diıüeyeceluin, kararlarım yerine getirılecek. Camlara bakın anne, u b a h oluyor. Vurma yın dedim, dayanamam belki. , Ben düşüneyim sabahı, sen değil. Ben ça lısıyorum, ben yoruluyorura sen değil. Beni dinle. Ertegün Üstteğmenle bundan tonra değil bir yerde gorünmek, selâmlasmak bile yok. Düşün ki bu yüzden sınıfta döndün. Bu yıl lise son bitmeden anneannenin yanına, doğru Istanbul'a. Adam evli, iki çocuk var üstelik. Karısı gelmem diyormuş, laf. Adam çapkın, işine geliyor böylesi. Yakışıklı da. Öyleleri yalnız sana mı bakar sanırsın! Ah benim budala kızım. Yok efendim, askeri okuldaki günlerini falan, zorluklarl falan anlatasıymış sana. Aranızdaki yaş farkını gözünün önüne getirsene, rahat otuzunda var. O senin körpeüğine vurgun. Etinin düzgün ayva tüy leıinden öteye püriiz olmayan derisine değmek ister. Seni kırletmek Uter. Unuttna, kızsın. Evlene ceğin adam tahiplenmeli sana. Üsteğmen Ertegün'müş, falan. Sen hiç kendini büiyor musun? Sen annenin sabahın köründe taş koridorlarda geçırdıgı genç kızlığj biliyor musun? P1501 an mı K yım? Asla! Biz ülkücüydük. Sen, seain için ali nacak kararlar, benim kafamdan, bilgimden geçecek. Ertegün Üsteğmenmif.. Bir kız ne denli saf pak olursa, kocasının karsıstnda öylesine bajı dik olur. Sen erkekleri ne sanıyorsun, n t bili yorsun. Daha on yedini sürerken kendini bir jey mi sanıyorsun? Ablast, Emine'yi yerinde donduran, beklenmez bir aldırmazlıkla sözü almıştı. Sanki bir set yıkümışu anneleriyle aralarında. Başta arada bo ğulup anlamsızlaşan sözcüklerden annelerinin onu engellediği ya da susturmaya çalıştığı belli olu yordu. Seçil tüm etkilerden kurtulmu? gibi ala büdiğine sürdürüyordu sözlerini: Ya ona olan sevgim. Ya onun bana »öyle dikleri. Seçil, dedi, Anadolu'yu gezerken ögrendim. Karımı seveydim, adım böylesine sarhoj za bite çıkmazdı. Oysa senle olsak çok geyleri yenilerdik. Başlardık toparlanmaya. Bu söylediklerinin etimle ilgisi ne? Hepsi canavar mı erkeklerin? Öyleyse babamla siz nasıl olabildiniz Ust» lik görüşülüğü, buna törelerini durmadan yeren de sizsiniz. Peki doğru olan ne? Çok güzelsem ne yapmam gerekecek. Hem alçak gönüllülükten dem vurup, hem kibirli mi olacagız? Er tegün Üsteğmen ciddiydi söylediklerinde. Ona inanıyorum. Herkes Aibay Adnan'ın hain kızı değildir. O kız var ya 0 kız, ona acıyorum. Ablası albayın kızından söz ederken ilk dikliğini, kararlılığını yitirip hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı. Annesi bu çözülmeyle toparlanmış: Sus, demişti, beni dinle. iki çocuğu kansının kamına koyarken. mutluluğu düşünmemiş mi? Yoo, öyle kolay değil iki çocuk.. Yok efendim. Kuracağı. Hı.. Ne kurabilir? O da belli ya. Senin gençliğini, eşsiz güzelliğini çürüuün. Hayat felan senin sandığm gibi değildir. Hayatta insanlann yaşlandıkça değişen, başkalaşan birçok iste ği, düşüncesi olur. İki çocuğu yaparken demek karısı çirkin değilmiş. Annesinin sesi yırtıklajıyordu Beni ileri geri konuşturma. Sen çocuk nasıl yapılır bilir misin? Ne yakınlıkta yapılır? Sus, şimdi çıldıracağım, sus. Beni nasıl adileşme ye zorluyorsun. Ne kolay ama daha genci, daha güzeli bulmak. Ve (enra da kıle kaluıtüaruun dibinde onu mıncıklamak. Asıl siz susun anne, hiç de böyle değildi. Yakışır mı böyleydi demek. Ertegün... Hele o sö zünüz.. Mıncıklamak ijrenç. Üstelik Ertegün kibardır. Hayasız »eni, bir de Ertegün'müs. Ben ondan başkasıyle olamam. Siz anlamı yorsunuz, kendımi öldürürüm. Seçil Ablası birden yakanr bir anlamla konua maya ba;lami|tı. Bırak erkekleri... demişti annesi, duymaya yım. Ben ki Türkiye'nin erkeğe eşit olmasını bil miş bir kadınıyım. Sizleri ne zorluklarla yetijtiriyoruz. Hep göz Önündeyiz. Bulundugumuz yerin her zaman adı amlan okumufları olduk. Hiç bir halt edemezsin. Öldür kendini. Benim kızım nasıl olabilir. Sizi leyli meccani okutmak vardı ya, gel gör ki ana yüreği kıyamadım. Saygısız, saygısız. Öldürürmü* kendini, geber. Annesi Seçil 'in söylediklerini kendi yineleyin ce, büincine varmif gibi bogulurcasına bağırmaya başlamıştı. Babası neden uyanmıyordu onca gürültüye, Emine *aşmıştı. , Saçlarımı bırakın anne, saçlarımı bırakın. Seçil, Ablasının açık kumrıl saçlarını düjün müştü Emine. Yatak odalarmın oyuntusuna yerleştırdığı küçük aynada düzgün ayırıp tarayısını düşünmüstü. Gür saçlannın ışığın içinde tel tel ayrıjıp, sarı altınlatmalarla uçutma&ını görür gibi olmuştu. Küçük aynayı kaldınp çevirerek yüzünün her yanını ayrı ayrı gözden geçiren abla sının bazan hiç de kendisine bakmadıgı sanlsına kapılırdı. Emine'nin izleyişini sezen ablası birden dönerek, ona yaklaşır beklemediği bir anda sıkı sıkı sarılıp bağrına basardı. Yapma ablacık, derdi Emine. Kalkayım dersleri yetişüremiyorum. Dört Halifeyi yeniden gözden geçireceğim. Ne i*e yarar, derdi Seçil. Ben unuttum bi le onları. Eıuine'yi kıvrılıp oturduğu yatağın kösesinden ' mlırdı. Hadi gel oturma odasma senle rond yapalım. Orası daha sıcak. Hem bizimkilerin toplantı u var yine.» Ablasının davranışlannda o saatlerde ipeksi, dinlendirici bir şey olurdu. Anneleriyle babalarının sık sık katıldığı okul aile birliği, öğretmenler, kardeş koy. eğitim kursu. yoksul çocuklara giyim, gıda, sabah onbir kahvaltısında okulda içi lecek Amerikan süt tozlan üleşmesi gibi benzeri toplantılardan ötürü, ev geç vakitlere kadar cocuklara kalırdı. Kubilay çoğunluk sıcak çatılann altında yapılan bu gibi göriismelerde annesiyle ka hrdı. Ailenin ilkokula giden tek erkek çocuğuy du. Seçil lise sonda, Emine orta birde, iftiharda, okuyorlardı. Bebeklik çişmanlığını h&la atamamış Kubilay, teklemeyen bir özenle annesi ve baba sınca korunurdu. O karlı kışlı Erzurum'da yalnız yürüyemezdi küçük oğlancık. Ablasıyle beraber odanın ılıklığına çıkarlar, sokağa açılan iki camdan taşan ak kar aydınlığı nın önünde el ele dönmeye başlarlardı. Emine de bu beklenmedik dansa sevinçle ayak uydurur ikisi de kahkahalarla gülerdi. Böylesi günler, Kiraz ortalarda görünmezdi. Kuzinada tutuşturduğu kö mürleri seyredip bu ikili coskuya katılmazdı nedense. Rondun sonunda kendilerini birer köşeye atıp, soluk soluğa «ay ne eğlendik değil mi> diye sorarlardı karşılıklı. Her yanlaıından ışıklar saçı lıyormuşça birbirlerinden gözleri kamaşırdı. Pen cerelerin dışında birden baglayan tipinin uçucu çevrintilerle inişi. niçin nerden kaynaklandığını çıkaramadıkları teşkmlıklarını yeniler, «Hadt kar topu oynayalım» deyip, çarçabuk giyindikten sonra kapı önünde bulurlardı kendilerini. Karlann cam pınltısı. gözü yaşartan aklığı, arasız yenilenen tazeli*i içlerine sıgışamıyarafc dönüp duran kıvanmayı, haykırmalara çevirirdi. İki kız sokağı baştan sona dolduran »esleriyle, yerden aldıklan karlan, toplaştırmadan döfe' soça birbirlerinin Ustüne atarlardı. (ARKASI VAR) BATFDA DEMOKRATİK SOL Doç: Dr: Ahmet Taner KIŞLALI I Fransa'da 1871 Komün Olayının sloganı, "Köylüye toprak, işçiye araç, herkeseiş,, idi .tA Hi Htrtn«ieapgmtı Atmm soayal Demokrat Partisi önce Pragyi benimsedi. özel gjrijtJRfe ticarl rekabetı kabul etmeğe basladı. «Mümkün oldugu kadar rekabet; zorunlu oldugu kadar planlama» sözü slogan haline geldi. Komünist Partîsmın 1956 yılında yasak edilişi, Sosyal Demokrat Parti'deki bu gelişimi ko laylaştırıyordu. Daha solda rakip bir partinin olmayışı, onu «ortaamn oylannı alma yollannı arama yönünde mucadeleye itiyordu. (Aynı mekanizma ikili parti düzenindeki bütün Ulkelerde aşagı yukarı ışlemektedır. Ingiltere'de ve 1960'a kadar Tür kiye'de de oldugu gibi!) 1960 yılında partinin dış siyaseti de beklenen değişikliğe uğrayacak ve Atlantik Paktı (NATO) resmen benımsenecektir. 1961 seçimlerinde Hınstiyan Demokrat Partinin oylann yıizde 45'ini toplamasına karşılık, Sosyal Demokratlar oylann yüzde 36'sını aldılar. Erhart'm basbakanlıktan düşmesinden sonra ise, iki büyük parti arasında ortak hükümet kuruldu. kuruluşlan kapsayan bir kongre tuplandı. Fakat 1901de toplanan üçüncü kongre sırasında, ihtilâlci ve reformcular ıkı ayrı parti meydana getirdiler: Fransız Sosyalist Partisi (Parti socıalıste françaıs) ve Fransa Sosyalist Par tisi (Parti socialiste de France). 1902 seçimleri iki parti için de bir kuvvet denemesiydi. Jean Jaures'in etkisindeki reformist Fransız Sosyalist Partisi, rakibU nin 400 bin oyu ve 14 milletvekilllgine karşılık, 600 bin oy v« 37 milletvekilligi elde etti. S F.I.O'nun doğuşu ve sendikalar 1904 yılında Amsterdam'da top lanan Ikincı Sosyalist Enternasyonali, Fransız sosyalistlerini, ayrılıklara son verip birleşmeye zorluyordu. Bu birleşme, 1905 yılı nisan ayında gerçeklesecek ve Işçı Enternasyonalinin Fransız Bölümü (Section française de l'internatıonale ouvriere: S.F.I. O.) adıyla yeni bir parti doğacak tır. S.F.I.O. kuruluşunda kendisinl Marksist olarak ılân etmektedir. Amacı sınıf mücadelesine daya» nan bir siyasi parti olmaktır. Muhalefette kalınacak ve hiç bir burjuva partisi Ue işbirligine girışılmeyecektir. Fakat bütün bun ların yanında, cumhuriyetçi ve demokratik geleneğe bağhlık da ıhmal edümemektedir. Böylece çeşitli sosyalist gruplan hoşnut kılma amacı glldtilmektadir. Fransız sosyalıstlerinin kendl aralannda sürekli olarak bölün VVILLY BRANDT Brandt liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti döneminde sağın «Kızıllar geliyor!» sloganlan artık eski çekicillğini yitirmıtti. Bazı kilise adamları bile SDP'yi desteklemeye baslımıslardl. sur tutumunun da önemli rolll olmuştu. «Kızıllar geliyor» sloganlan artık tutmamış ve Bavyera gibi en koyu katolik eyaletlerde bile parti büyük bir aşama yapmıştı. Bazı kilise adam larının Sosyal Demokratlan des teklediğı gözden kaçmıyordu. 1973 seçimlerinde oyların yüzde 46'sını alarak kazanılan başan ıse, kuşkusuz, oy verme yaşının 18'e indirilmesiyle yakından ilgiliydi. SPD, işçilerin fabrıkalarda yönetime eşit oranda katılmaları gibi önemli bir reformun öncülüğünü yaptıgı halde son zamanlarda bazı seçim yenilgilerine uğradıysa bunun da iki nedeni bulunmaktadır: Genç lerin destegınin azalması ve eko nomik bunalım. gan şuydu: «Köylüye toprak, Isçıye araç, herkese iş.» Fakat 21 Mayıs 187l'de başkente giren 130 bin kişilik hukümet kuvvetlerı, bir hafta süren kanlı çarpışmalardan sonra duruma hakim oldular. İşçi sınıfı nın ayaklanışı karşısında birleşen kralcı arıstokratlar ile cum huryietçı bur.juvalara baglı birlikler, sadece çarpışmalann kesılmesinden sonra 2030 bin cıvannda isyancı öldürdüler. Sosy&list hareketin birkaç yıl boyun ca susmasını bu katliam sayesınde elde ettiler Ancak 1848'dekilen de geçen 1871 olaylannın dehşeti zihinlerden silindikçe, aydın ve işçiler arasında sosyahst gruplasmalar gene başlayacaktı. Sonunda, 1879 yılında bir «İhtilâlci sosyalist ler bildirisinin» yayınlanması ile Fransa Sosyalist Çalışanlar Parti sı Federasyonu (Federatıon du Parti des travailleurs socialıstes de France) kuruldu. Ve bölünmelere ragmen, 1881 seçimlerinde bir milletvekiUigi kazandı. tdeolojik farklılaşmalardan do laji sosyalist grup ve partilerın sayısı artacak ve sosyalistler 1893 seçimlerinde büyük bir başa. n kazanacaklardır. Dört degişik sosyalist kurulus 16, bagımsız scsyalistler ıse 21 milletvekilliği elde etmiştır. Bunlara Radikal Parti'den ayrılan bir grup daha katılınca, meclısteki sosyalist milletvekillerinin sayısı 50yi bul maktadır. 1899 yılında, reformcu olsun, ihtilâlci olsun, bütün sosyalist da yeniden kuruldu. Sonra Paris'e, oradan da Londra'y» tasındı. Fakat yurt dışında bile ortak düşmana karşı çeşitli eğilimdeki sosyalistlenn bırleşmesi kolay olmadı. İkinci Dünya Savaşının ardından. 1946 Hanover Kongresi ile Sosyal Demokrat Partı gene sahneye çıkıyordu. Komünızme duşman, fakat toplumu sosyalist temeller üzerine yerleştırmek amacı ile... Bir çok ana sanayı kolunun, enerji kaynaklarının. bankalann ve sigortaların, ulaştırma araçlannın mülkiyetinin topluma geçmesini savunuyordu. Nazızm faciasının sorumlusu olarak sermaye çevrelerini, yani kapitalizrni göstermekteydi. Hitler'i iktidara ulaştıran onlardı. Fakat parti yönetiminı ellerınde bulunduran bürokratlar yeni koşullara uymak tan uzaktılar. 1949 seçimlerinde oylann ancak yüzde 29'unu toplayabildiler. İşçi hareketlenni desteklemekte cesur davranama yışı partiye üyelerinin çogunu kaybettirdi. Parti yöneticılerı başanyı, Marksist felsefeyi tamamen red detmekte buluyorlardı. Ancak bu da beklenen sonucu vermedı. 1953 seçimlerinde Hıristıyan Demokratlarla aralarındaki oy farkı daha da arttı. meleri ve yararsız, sonuç verme yen meclis tartışmalan İle zaman harcamalan, işçi sındı Üzerinde iyi bir etki yapmıyordu. «Sendikalizra» işçi sınıfınm çıkarlannın ve birliğinin belirli bir sosyalist 6r güt tarafından sağlanamıyacaftı anlaşılınca, «sendikalizm» olarak adlandmlan bir akım dogdu. Önceleri anarşistlerin etkisinde kalan bu akım. sendikalan geleceğin toplumunu yaratacak bir güç olarak görüyordu. Bütün emekçi kütlelerin katılacaklan «genel grev», kapitalist düzenl yıkacak tek silâhtı. Sendikalar, düşüncelerin yayılması için en uygun bir ortam oldugu gibi, bir l'kten doğan güç sayesinde ezümeleri de zordu. îşte bu etkiler altındadır H, 1895 yılında Genel İş Konfederas yonu (Confederation generale du travail) kuruldu. C.G.T. adıy la bugüne kadar varlıgını koru yabilen bu örgütleşme hareketi, sosyalist partisinden çok daha güçlü görünüyordu: 1906 yılında S.F.LO.'nun 35 bin sendikalı üyesine karşılık, C.G.T.'nin sen. dikalı üye sayısı 200 bini bulmaktaydı. 1906 ekim ayında Amiens'de toplanan genel ktırul, sendikacıların gerek işverenler, gerek siyasal partiler. gerekse devlet karşısında tamamen bağımsız ol duklarını ilân ettı. Fransa'da Demokratik sol 18701871 Alman Fransız savaşının Fransanın yenilgisi ile sonuçlanması üzerine imparatorluk yıkılmış, Üçüncü Cumhu riyet ilan edilmişti. Fakat yeni kurulan meclıste tutucu güçler çoğunluktaydı. Büyük kitlelerin aleyhine bazı kararlann da alın ması üzerine, 18 mart 1871 tanhinde Pans'te halk ayaklandı. Başlarında Blankist (Blanqui doğrudan demokrasi taraitan milliyetçi bir ihtilâlciydii ihtilâlci sosyalistlerin bulundugu bir «Komün» idaresi kuruldu. Slo Liberallerle koalisyon >r>5S5S«5SSS««5!!5SS!?*S!Sffl5SSS^^ ••••••••••••••' 1965de oyların yüzde 39'unu elde eden Sosyal Demokratlar asıl büyük başanyı 1969 seçimlerinde kazandılar. Oylann yuzde 43'üne yakınını toplarken, Liberallerle yapılan koalisyonda Daha da sağ'a kayış hükümeti Willy Brandt kurdu. Yeni başarısızlık, sosyal • de Basanda, eski koalısyonun Dışmokratlan daha da sağa itti. işleri Bakanı olan Brandt'ın AlTemel olarak «Hıristiyan ahlft manya'mn ikiye bölünmesini kakı, insancıllık ve klasik felsefe» bul eden gerçekçi politikasının ve Dogu'ya açılmayı savunan ce Y A R I N : Jean Jaures ve Sosyalizmi İNŞAAT ÎLANI Türkive Ziraî Donatım Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüqünden Kırklarelı, Hayrabolu. Saray ve Babaeski'de buJunan Kurumumuz mülkü arss üzerinde 21i tip gübre deposu kapab zarfla teklif almak suretiyle ihale edilecektir. 1 İhale 10. Temmuz 1974 çarsamba günü saat 14.00'd» Seümıyedeki Insaat Komisyonunca yapılacaktır 2 Keşif bedeli; Kırklarelı gübre deposunun 60U.0OO. IX,. Hayrabolu nun 650.000. TL. Saray'ın 650.000. TL.. Babaeski deposunun da 600.000. TL olup «eçici teminatı Kırklareü'nın 27.750. TL., Hayrabolunun 29.Î50. TL., Saray'ln 29 750. TL. ve Babaeski deposunun da geçici teminatı 27.75U. IX, "dır. Geçici teminat bölgemizin Selimiye veznesine yatırüacaktıı. 3 Eksütmeye ıştirak edecekler. sözü edilen inşaaüardan birine veya tamamına veya birkaçına istirak etmekte «erbesttir. 4 Eksiltme şartnamesi Ue keşil özetlen her gün mesal saatleri dahilinde Bölgemizin Selimiye'deki Ticaret Servisinden temin edilebilır 5 Eksütmeye ıştirak için gerek» yeterlik Belgesi şartnamede beürtilen şartian haız olanlara 9. Temmuz. 1974 saat 9 00 dan 16.00'ya kadar Selimıye Bölge Müdürlüğünde teskil edilecek Komisyon tarafından verılecektır 6 Eksütmeye iştirak Belgesı alanlaı teklil mektubunu şartnamenın 10'uncu maddesıne uygun bir kapalı zarfla ihalegünü .aat 12.00'ye kadar Selimiye'deki tnsaat Komisyonu Bajkanhğına makbuz mukabilinde tesliro »deceklercır. 7 thaleye iştirak edeceklerin vnyg vekillerinin ihale gönü Selımiye Bölge Müdürlüğiinde hazır bulunmaJarı lâzımdıı 8 Telgrafla vapılan müracsatlar lcabul edilmez. Postada vâkı olacak gecikmelerden Kurumıunuz sorumlu degildır 9 Kurumumuz 24911 savılı kanund tâbi olmadığından. lşbrak belgesı verıp vermemekte. ihaleyı yapıp yapmamaktı veya işı dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: 17479 5407) Deniz Kuvvetlerı Komutanlığı !••••••••••••••••£ Seyir Hıdrografi ve Oşinografi Dairesı Başkanlığından bildirilmi?ür. EVET, BAMOM BLAISE ADlN« RAUt 3u Q 6B«ÛTTE»J0i B QlNUtsl Ö DENİZCİLERE VE HAVACILARA 71 SAYILI BİLDİRİ 4 :1e 9 ve 17 ile 22 temmuz 19Î4 tarihlen arasında E 42 sa..jsında, 7 ile 11 temmuz 1974 tarihlen arasında A 78 sahasında saat 00.01'den 24.00'e kadar, aşağıdaki noktaların birleştığı sahalar içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahaların 12.000 metreye kadar olan yükseklikleri can ve maJ emniyeti bakımından tehlikelidir. EGE OENtZİ SAROS KORFEZ1 E 42 SAHAS1 1 inci nokta: Enlemi 40 derece 33 dakika kuzey. Boylamı 25 derece 58 dakika dogu 2 nci nokta: Enlemi 40 derece 33 dakika kuzey, Boylamı 26 derece 11 dakika dogu 3 üncü nokta: Enlemi 40 derece 15 dakika kuzey, Boylamı 26 derece 11 dakika doğu 4 üncü nokta: Enlemi 40 derece 15 dakika kuzey boylamı 25 derece 58 dakika doğu AKDENtZ FlNIKE KÖRFEZİ A 78 SAHAS1 1 inci nokta Enlemi 36 derece 08 dakika kuzey Boylamı 30 d«rece 16 dakika dogu 2 nci nokta: Enlemi 36 derece 17 dakikı kuzey. Boylarru 30 derece 21 dakika dogu 3 üncü nokta: Enlemi 36 derece 12 dakika kuzey. Boylamı 30 derece 25 dakika doğu 4'üncü nokta: Enlemi 36 derece 13 dakika kuzey, Boylamı 30 derece 30 dnkika dogu 5 inci nokta: Enlemi 36 derece 08 dakika kuzey. Boylamı 30 derece 30 dakika doju DENİZCİLERE VE HAVACILARA OVEMLE OUYL'RULUR. (Basın: 16791 5409) \ ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle