Katalog

Makarios kendisine karşı darbe ummuyordu c Bana suüsast ytıtnınn»' JBteneceğini ftfeıtmrifin gsçtrmesdim... Böyle blr?ey dtlstmmek htie güç gelirdl bana... Ama 1970 yıündaM «ulkast girlsimindea aonra, bu jörü» rs taanam d» ftişti.» Dort jü kadar Onoa, Kıbna Rum Yönetimi'nln 1913 dogumlu Başkanı Makarios, asıl adıyla MıiıaU Hristodulu Muskoa bir gazeteciyo böyla diyordu... Halkının kendisini servdiğine o kadar İnanmıştı ki, başka güçlertn bu lnancı boşa çıkaracaklannı, yalarüıyacaklannı aklmm bü« getirınemiştl.. Ve Rum toplumunnn asekl» olarak tanımlanan siyasal önderi, tahhın gülmesiyle daba birçok suıkastten kurtulacak; tallhlne dayanarak, yenl düsüno» TB manç lannı açıklıyacaktı... 1974 temmuz'unun daha llk haf tasında, yıllarca önce dikkate almadıgı değışik güçlerto varhk ve davranışlannı hesaba katmıs, fakat onemsemıyormuş glbl: Atına'nın, Yunan subaylanrun ve Ulusal Muhafız Gücü"nün yardımıyle Kıbns'ta bir darbe yapılacağı konusundakl söylentilere ne dersinız? sorusuna, su karşüı ğı verecektı: Darbeyle flgili söylentilere hlçbir önem vermiyorum. Bence Kıbrıs'ta darbe olasüığı yoktur. Fakat darbe yapılsa bile başanlı olamaz. Makineli silAh seslerinin başkent Lefkoşe'nin yöresinde duyulmasmdan 20 dakika sonra ise, Kıbns Rum Radyosu birinci kanalmdan Rumca bir anons yapılıyor, «Rum Ulusal Muhafız GUcü'nün, yönetime el koyduğu» resmen açıklanırken, Yunan ulusal marşlan çalınarak, belirli aralıklarda, «Resml bir bildiri yayımlanacağı» bildiriliyordu... Herkes şaşkındı! Anonsu yapan Rum kadın splkerin sesi de tltrek, kuşkulu, !• kircikliydi: Yarım saatten bu yana, yanl 8,40'da Rum yönetimi, Rum ordusunun eline geçmisti. Kıbns Rumluğu kanmamalıydı. Elenizm, tekrar yaşıyordu. Te raayo anonsu Kıbns'ta Yunan Darbesinden Türk Barış Harekâtma (ZZET RIZA YALIN rulüyor; «Makarios, şu ant dur. En kuçuk dırenış go bile öldürulecektır. Durı bır iç sorun olduğu tekrar latılır» denıliyordu. Darbecilerin korku Bu hatırlatmaya, buyuk gosterılıyordu. Turkıye'nın dahalesı soz konusu olat En buyük korku, buydu ât ler için . Rum kesnninden donuş. nuş . Tuık kesıminden Ru sımıne geçmek, bir kez dal sıp olmadı Artık hep Lçfkoşe veya bolgelerin Rum kesimleı Lefkoşe'nın Turk kesımine veya sığınan Turk yolculadır İşçiler. çıftçıler, memı ya san'atçılar.. Tumu de, Turk Yonetım vunma Işlerı Uyehğı'ne uğı izlenecek yol gostenlmesını Rum kesımlennde kısılıp yakınlarının anne, baba vı deşlennın. Barış Gucu arac la Turk kesımine getınln dunımlarının ogrenılmesini yordu. Başta Savunma Bakanı C örek ve uyelık ılgılıleri, kesımine helıkopterle ulaşa rıs Gücu yetkıhleriyle gorü! Banş Gücu Komutanı Hmd neral Prem Chand'la ilışki yor; Turk toplumuyla bır( nın durumunu vansıtıyorla Dönüş o dönüş... Darbe olasdığı yok! Direnmeye kalkışmayın Beş dakika geçmeden de, «Ulusal Muhafız GUcü'nün, araya girerek Kıbns Rumlugunu, iç savaştan kurtardığını» duyurarak, «Herkesi, herhangi bir dırenme göstermekten kaçınmaya» çağınyordu. Bunu izleyen 15 dakikanın sonunda ise, «Direnme düşüncesinde olan herkesın, silâhlannı Indirmesıni» öğutleyecek; «Ulusal Muhafız Gücu'nden korkulma masım Kıbrıs Rumluğunun tam birlik içinde yürümesını» istıyerek, «Az sonra yeni olağanüstü bildirinın yayımlanacağını» duyuracaktı. ULUSAL ML. \R Yunan Fa»izmının Kıbns'taki vurucu gücüydü Rum U'usu Munafızlan Ve darbe!... Bu sözlerınin tlzerinden on gün geçmeden, 15 temmuz 1974 sabahında. Makarios, «olasılığı»na inanmadığı, bnemsemediği «darbenyle karşılaşacaktı. Bu ise, Makarios'un en buyUk yanılgısıydı... Direnme başhyor... Oysa, Lefkoşe Rum kesiminin çeşitli bölgelerinde direnmeler vardı. En btiyük direnmeyi, 1960'ta Cumhunyet yönetıminin kurulmasıyla «Cumhurbaşkanlığı Sarayı» adını alan «Vali Konağı» ndaki silâhlı nobetçıler gostenyordu. Makarios'un, Cumhurbaşkanlığı Sarayına gırmesi üzerıne, saraya, havan, bazuka, tepkısız top ve makineli tüfek mermılerı yağmaya başlamış; «Rum Ulusal Muhafız Gucü darbe harekâtı elemanlan»yla Cumhurbaşkanlığı Muhafız Gucü arasında, şıddetu çarpışmalar patlak vernruştı .. Karpuz yüklü kamj Yunan Cuntası'yle Makarios yönetimi arasında, önce alttan alta, son günlerde ise, Rum Ulusal Muhafız Gücü'nün Makarios' ça ele geçirilmek istenmesi ve Yunan subaylanrun Kıbns'tan ahnmaîarında dırenilmesi üzerine, açıktan açığa yurütülen YETKI SAVAŞI, 41 derece santigrat sıcakhktaki bir gunun sabahında sıcak bir sürtuşmeye yol açacak; Yunan Genelkurmay Başkan lıgı'na bağlı Yunan subaylan'nın yonettiği Rum Ulusal Muhafız Gucü'nün, Rum yonetimi'ne, bir darbeyle el koymasıyle sonuçlanacaktı . Rum yönetimine el koyma Lefkoşe'nın Batısındaki lakko koyunden karpuz kamvonuvla ceçerkon Rum sal Muhafız Guru'nce durdu ve tutuklanan Turkun du ne olmuştu? Lefkoşe Rum Endustri 1 sı'ndekı tugla ve kiremıt kalarında çalışan kadın, e kız Turk işçüer, koylenne dönecekti? Türk kesımlerine düşen m ler karşısında Barış Gucü r pacaktı? Rum kesımindeki olaylar yısıyle Türk kesımlerındekı kın yükselen tansıyonu, Rur sımlennde kısılıp kalan Tlı dolayısıyle artmaktaydı .. Bı gmlığı gıderecek ne gıbi U ler alınacaktı? Bu durum sürerse, Turk toplumunun cek sıkıntısı nasıl giderilec Rum kesımınde çalışan Tı rin güvenlık durumlannın gısı bır yandan, Turk kesır ne duşen mermılenn yarattı sa bbur yandan. «darbe» adı len ve altında ne yattığı bili yen gelışmeler, buyuk tıtfc ızleruyor; duyuruluyor; tedt raştmhyordu... Süreklı atış seslen arası önemle ızlenen gelışımlerm nuçlan, bir bir gelmeye b mıştı: Cumhurbaşkanlığı Sarayı. van ve bazuka mermılerının luğundan çıkan yangın sonu için ıçın yanıyordu. Cumhur kanlığı muhafızlan onlara I lan sivil Rumlar zırhlı taşı tanklara karşı çıkmışlar; pıskopos Makarios'un kaçr nı sağlamışlardı... Lefkoşe Rum kesiminin A met Bölgesı Polıs Istasy tumüyle yıkılmış; Rum DI Muhafız Gücu'nce devralınrr T34 tanklannın sardığı Kapısı Polıs Merkezıyle, ı Karargahtakı guçler ise dır yordu .. T34'lenn blum ateşı, Le şe surları uzenndekı BaJ K sıyle Polıs Merkezı'ne voneln Tansiyon yükseliyo Mücahitler görev başına! Uzun bir sureden berı, «uyanık» durumda, usanmadan hazır bekleyen binlerce mücahıt, gelişmeler uzerine gorev başına çağrılıyordu... Kıbrıs'taki Birleşmis Milletler Barış Gucu askerlerı de alârma geçmlerek zırhlı taşıt ve helıkopterleriyle gerçek dururaa «aptamaya çalışıyorlardî. Baspiskoposluk Sarayına doğru ilerlemeye çalışan Barış Gu cu taşıtlan geri çevrilırken, Cumhurbaşkanlığı Sarayına ulaşmaya çalışan Barış Gucü zırh hsına ateş açılıyordu... HALEF SEXEF: Makarios ve Samson genellikle Yunan «ubaylan yönetimındeki Rum askerlerını aşmak, bir ölüm kalım sorunuydu .. TelekomCnikasyon Dairesi ça lışmamaktaydl. tç ve dış telefon Uişkileri kefilmışti... Haber ıletimi olanaksızdı... Barış Gücü'nün. Rum ve Turk yetkililerle tek lhsıklerı olan telefon bağlantıları çahçma» durumdaydı... Gidiş geliş güçlüğü rfe olduğuna gore, tek çozum yolu, helıkopterlerden yararlanmaktı. öyle de yapıldı... FAŞtST YUNAN CUNTASI Cunta Makarios'ü ENONİS yolunda engel olarak görme^ oaşlamıştı> birlikte ayn ayrı saatlerde, ö"arbe hareketinın başladıgı saatle «sokağa çıkma yasağunın açıklandığı saat 10.50 arasındaki sure içinde Rum kesimindeydik. Lefkoşe'nın Turk ve Rum kesımlerinı ayıran Ledra Palas oteli barikatındaki Ulusal Muhafız Gücu askerleri, baştan ayağa donatılmışlardı. Turk polis ve mücahıdinin, cBurada ben varım» dedlğl barikattan başlayan yolun bizi gotürdüğü Telekomunıkasyon bınası, Muhafız Gücün;e ele geçirılmışti... Aynı bolgedekı Baf Kapısı Polis Merkezı, aynı gücün T • 34 tanklarıyla sanlıydı. Darbe sabahı Lefkoşe'deki Kıbrıs Rum Radyosu içın de bu radvonuıi ttim dinleyıcıleri ıçın de olağan sabahlardan bınydi, o gün... 15 temmuz sabahı Rum Radyosunun ikınci yayın kanalından îngilizce 8.30 ajansım dınleyenler, birdenbire, makineli sılâh sesierinın, mıkrofondan yansıdığını duydular... Yıldırım darbe, Yunan subaylarının yonetımindeki Rum Ulusal Muhafız Gücu'nce uygulanmıştı; ancak yönetim, 1960 Kıbn s andlaşmalarıyle Kıbns'ta üslenen Yunan Alayına aitti. Bu, havan sesi Barış Gucü yetkılılerl, Lefkoşe'nın Rum kesımindeki olay ları havadan izlerken, Lefko şe Turk kesımindeki Turkler de, 2 yaşındaki kuçuğünden en büyuğune kadar, Rum kesımınden Lefkoşe ufuklarına yukselen alev ve dumanları kaygıyla izliyor: sılâh sesleriyla patlamalarınm, Bu bren sesi, bu havan se51, bu gerıtepmesiz top sesi, bu bazuka sesi! ayrımıyla, nereden geldlğınl bulmaya uğraşıyordu .. Yollar bomboş... Lefkoşe Türk kesimini, Rum kesıminden ayıran Yeşil Hat'taki Ulusal Muhafız Gücü mevzilerıni pekiştirmek için yenl asker gondenlıyordu . Yoilar bomboştu .. Açık bırakılan dükkânlar, kaçacak delık arayan sahiplerınden habersız, müşteri bekliyor gibiydiler... llkyardım tasıtlan, amaçsızcasına geçıp gidiyor; ancak, bunlann, çoğunlukla Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yöneldik leri gorulüyordu. Cumhurbaşkanlığı Sarayı yoluna kadar ışe yarıyan basınkartı mız, bu yolun başlangıcında, yarar sağlamadı bize .. Hemen geri donmemız buyuruldu, kesın bır sesle . Cumhurbaşkanlığına gıden ana yola, Marmon Harrıngton tipı zırhh taşıtlar egemendı. Makarios öldü!.. Saat 10.00'a raslıyan bu dakikalarda ise, Rum Radyosu, «Makarios'un ölü olduğunu» açıklıyor; «Ulusal Muh&nz OrâasuiniB kardeş kavgasım durdurmak içın müdahale ettıgini, esas amacmm düzeni sağlamak olduğunu» bildi rıyordu... «Durumun, yalnız Rumlar arasında, bir ıç konu olduğu» ıfade edilen bildiride, «Ordunun, duruma egemen olduğu» da ıleri sü Saray yanıyor Ölüm kalım sorunu Barış Gücü yetküileri güç durumdaydı. Rum kesiral bölgelerinde dolaşmak değıl, YeşU Hat Bölgesindeki hareket özgurlüklerini bile yitırmışlerdi. Hareket ozgurlükleri, yasaklanmıştı. Rum kesiminin hemen hemen her verine konulan tel barıkatları, T 34 ianklan Bırkaç gazeteci arkadaşla Yasak bölge... Karamanlis, demokrasiyi kurtarabilecek mi? (Dıs Haherler Servisi) Geride bıraktığımız perşemoe gunü, Yunan televizyonu, demr.n. rasinin yeniden ülke\e dönuşü üzerine bir program vayınJadı. Yaşlı fakat dinç gozükej Karamanlıs, programın vıldıztydı. Yerel saatle 4.15'de Başb<l:irl.k koltuğuna oturduğunda Giz'ks tarafmdan hararetle kutlanıyordu: <Sıze, en iyi dileklerimı sunanm> Karamanlis için Yunan politık yaşamına boyle dönmek, gerçekten enfes bır şeydi. Onbir yıl önce, aynı Karamanlis, bu pclitikayı büyük bir hayai hınkhğı ve sinirle terkediyor, böy'ece Yu nan politikasmm kaderi sisli bir perdeye bürünüyordu. Tnbminler dogru çıktı: Dört yıl sonra askerler mokrasiye son verdıler. dekiler teker teker kendilerine çevirırler tabancayı ve tetiği çekerler. Tek kurşun kime rastlar sa....) Şu anda yükl*ndi|i, mısyon onu çok buyük bır devlet adamı da yapabilir, Yunanıstan'ın mezar kazıcısı durumuna da duşürebılir. men sılâhlarından arıtılması anlamma gelmemektedır. Çunku or dunun en guç'.ü olduğu Atına'da halen en vurucu sıJâhlara sahip onbeş bın asker vardır ve bunlann cuntaya bağlı olduğu bilinmektedir. BİR PARİSÜNİN MEKTUBU Unutulmaz acılar Portekiz örneği Portekız'deki son gelışmeler Ka ramanlis'e örnek olmalıdır. Askeri bir yonetımden sonra, liberalleşme hareketi kolay kazanılmaz nitelık taşıyan askeri kliklerde kuşku uyandırmaktadır. Solun ve sağın aynı kuşkuyla, değişik noktaıardan hareketi ve muhtemel kıtle gosterıleri içi politikada son derece onemli sonuçlar doğurabılecek nitelıktedir. Bu iki gru bun karşı karşıya gelmeleri her an mümkündür. «Düzenden en ufak bir sapma ülkeyi felâkete sürükJer» demektedir, kabinenin bir bakanı. Yunanlıların Karamanlis'i sevmeleri ve onun yönetimini beğen meleri için sekiz yü geçmesi gerekti. 1955 ile 1983 arasında başbakanhğına raslar bu beğeni. Ay nı şekilde Yunan cuntasımn da sekiz yıla yakın bir zaman yetmistir, peşinden koştuğu düşüncenin hayal olduğunu anlaması Dışarda biran önce çözüme ulaşması gereken Türk Yunan anlaşmazhğı, belki de yeni hükumetin oncelıkle ele alması gereken sorunları tersine çevırmektedir. Çünkü iç sorunlar son derece tehlikeli bir hal almı^ır. Geride kalan yedibuçuk yıl içinde sağ, sol, orta eğüimli binlerce kışi rejimin şlmşeklerini üzerıne çekmiş ve unutulmaz acılara katlanmışlardır. Ama bunun dışmda binlerce kişi de, reİimin «faziletlerinden» yararlanmışlardır. Beliren eğilimlere göre, yeni hükümet eski mahkum ve sürgunleri kapsayan geniş bir af çıkarmak için çalışmalar yürütmektedir. Basın ve düşünce özgürlüğü yeniden sağlanacaktır. Buna bizzat Başbakan söz vermi^tir. Toplıunsal huzursuzluk Aslında Türkiye ile olan anlasmazlık içte Karamanlis'e durumunu güçlendirmesi için bir fırsattır. Sivil halk ve askerler üzc rinde en etkili olabilecegi gün şu sıralarda yaşanmaktadır. Tur kiye ile olan anlaşmazlıklar ve gerginlikler çok derin temellere dayanmaktadır. Seferberliğin kal dınhnası, bu gerginliği azaltabilecek bir etkendir. Geçis dönem lerinde toplumsal huzursuzluklar kaçınılmazdır. Fakat böyle zamanlarda halkın birleştiği <ie bir gerçektir. îşte bundan dolayı da, Yunanistan'ın demokratik yönetime dönme şansı hayli yük sektir. (London Times'dan) Sabırsızbk... Fakat şu anda acı çekenlerin bir kısmı sabırsızhk içindedir. Onlar herşeyin biran önce değişmesini istemektedirler. Başka bir kısım halk da, Karamanlis kabinesinin yeteri ölçüde «ulusal birlik» niteliği taşıdığuu kujkuyla karşıiamaktadır. tktidarı profesyonel politikacı lara devreden cunta yöneticüeri, kendileri ile birlikte ordunun da geri çekileceğini açıklamakta devam etmektedirler. Bu yedi jrü iktidarda kalan bir ekibin tama Rus Ruleti mi? Birçok yakınmın belirttiğine göre, KaramanlU'in başbakanlık görevini yüklenmesi, aslında. kendini Slüme atması demektir O bile kendini Rus ruleti oynayan birine benzetmektedır. (Not Rus ruleti eski bır oyundur Bir tabancanın içine tek kurşun konur ve kurşunun konduğu yer olan top kısnu çevrilir. Etrafta KARAMANLtS EsM günlerin, sandık başına gidilecek günlerin geri geleceği henüz belli değil Yunanistan'da. Çunku yedi yıl iktıdarda kalan cunta, hâlâ guçlu ve silâhlı... (DIŞ HABERLER SERVtSİ) Silâhlı Kuvvetlerimizm Kıbns'a yaptıklan barışçı müdahale dünyanın her yanında olumlu karşılanmıştır. Buhranda tamamen tarafsız olan kişıler bu müdahaleden övgü ile bahsetmektedirler. Bu arada 25 temmuz tarihll «International Herald Tribune» gazetesinde de Parisli Andrew L. Lorant isimli bir Fransız'ın bu konuda gönderdığl mektup yayınlanmıştır. «Tilrkiye'ye şükran» başlığı altındakl mektubu okurlanmıza sunuyoruz: «Hür tfünya Türkiye'ye şükranım ifade etmezse büyük baksızlık eder. Kıbns'ta yapılan kanun dışı darbenin adayı kısa süre İçinde EOKA'cılann pençeslne düşüreceğini anlayan Türkler tereddüt etmeden harekete geçmişlerdir. Askeri müdahale kısa ve özlfl olmus, fazla kan akmamıs ve büyük yararlar sağlanmıştır. Kıbns'ta savaşı kaybeden Yunanistan, demokratik sivil bir yönetime dönmekle önemli bir zafer sağlamıştır. Washin£ton bu buhranda, Ortadoğu savaşında oltfuğunun aksine, Avrupah ortaklan ile sıkı işbirliği yapmıstır. Ortakpazar ülkeleri Brüksel'de hep birlikte ve güçlü bir biçimde davranarak buhranın yatışmasında önemli rol oynamışlar ve politik ağırlıklannı ispat etmişlerdir Ve nihayet Türklerin hemen harekete geçmelen sayesinde buhranın daha büyümesi ve Doğu Akdenizde bir ABD Sovyet karsılaşmasına dönüşmesi önlenmiştir Böylece Türklerin kararlı davranışlan dünyaya birçok varar sağlamıştır. Hür dünya gerek Türklerin cesaretine, gerekse Başbakan Bülent Ecevit'in politik sağduyusuna çok sey borçludur.» Andrew L. Lorant PARÎS "Hür dünya Türkiye'ye şükranını bildirmelidir r r Ama direniyor Makanos'a bağlüıkla dırc bir başka yer de, Başpıskoj luk Sarayı'ydı Adanın çe yerlerınde ise, buna paralel renmeler başlamıştı. Oysa saat 10.15'te, ellennc Rum Radyosu aracUığıyla, « karıos'un olıl olduğunu» tek lavan darbecıler, «Adada her renişuı sona erdiğini» öne sı yorlardı. Bu savlaydı kl, yanm saat { meden, çeşitli anonslarda E Radyosu'ndan yaymlanacağı dırilen olağanüstü bildıriyı v yorlardı. Mıkrofonun başındakı y titrek kuşkulu ve ıkırcıklı sesle ılk anonsu yapan ka spikerdi! «Kıbns Ordusu'na!» dıye t ladı, olağanüstü bildınye; kat arkasmı getiremedı. Ar gıren ve ses tonundan Yunan duğu anlaşılan bır asker, «Hayır1» dedı. «Kıbns hal na!» dıve okuyacaksuuz.» Kadın spıker. bır bocals sonra, « Kıbns halkına!» diyerek lağanüstü bıldırmyı okumı başladı. Bildıride «Ulusal ^ hafız Gücü'nün anarşıstlerle, nilenn elıne geçmesı tehlıl ve bunun Kıbns'ın eeleceğı ı bekienmedık sonuçlar yaratı sının, Sılâhh Kuvvetlerı, Ma rios'la hükümetını ıktıdan uzaklaştırmaya zorladığı» bı rilıyor: «Kıbns hükümetıı geçıcı olarak Ulusal Kurtı Hükiımetı'ne verildiği» belırt yordu Titrek, kuşkulu ses ALBAY PAPADOPULOSTAN GENERAL GIZİKIS'E BİR CUNTANIN OYKUSU (DIŞ HABERLER SERVİSt) 21 nisan 196": Papadopulos'un planladığı bır darbeyle, Yunanistan'da yedi yıldan fazla sürecek olan askert rejim başlamış oldu. Aynı gün Parlaraento feshedıldı. 24 nisan 1961: Bınlerce kişi tutuk lanarak, Yaros Ada'sına sürgüne gön denldi. 22 mayıs 1967: Solcu btr direnme örgütu olan «Yurtseverler Cephesi» ku ruldu. 10 açustos 1967: Albay Papadopulos hükümetm her alandaki çalışmalannı denetlemek içın kurulan bir «Genel Dı rektorlük»ün başına getirildi. 15 a^ustos 19S7: Ortanm solunda bır dlrenme örgütü olan «Demokratik Sa vunma» 29 kasu/ İ967: Eski Başbakan Kons tantin Karamanlis, sürgünde yaşadığı Parıs'ten Yunan halkına seslenerek, onları dıktatörlükle mücadeleye çağırdı. 13 aralık 1967: Başanya ulaşamayan oır karşı darbeden sonra, Kral II. Konstantin, Roma'ya sürgüne gönderüdı. 14 aralık 1967: Papadopulos Başbakan ve îçişleri Bakanı, General Zoı takis ise «Kral Naibi» oldular. 13 ağustos 1968: Papadopulos'a kar şı duzenlenen bır suikast başanya ulaşamadı. Suıkasti düzenleyen Alexandros Panagulıs ıdama rr.ihkum pdıldı \ncak daha sonra, bu karar yerıne ge fırılmeüî. 29 eylül 1968: Askeri cunta tarafın dan hazırlanan yenl anayasaya, seç menlerin °o 9O'ı olumlu oy verdi. 1 kasım 1968: Eski Başbakanlardan Papandreu öldü. Cenaze töreni sırasmda, rejime karşı bazı gösteriler yapüdı. 15 aralık 1968: Papadopulos, Savunma Bakanlığı gorevini de üzerıne aldı. 31 ocafc 1969: Avrupa Konseyi, Atına'daki rejimı sert bir dille kmadı. 12 aralık 1969: Yunanistan, Avrupa Konseyinden aynldı. 7 kasım 1970: 100'den fazla sendika lıderının, Uç yıldan ben her hangı bır hüküm giymeden hapıshanede bulun duğu açıklandı. 19 aralık 1970: Papadopulos, «nor mal politik hayata» dönüşün söz konu su olmadığını bildirdi. 10 nisan 1971: Leros ve Oropos temerküz krnplan kapatıldı. 26 ağustos 1971: Ülkedeki ekonomik aüçlüklerin üstesınden gelebilmek amacıyla Papadopulos, «teknokratlardan oluşan yenl bir kabine» kurdu. Eskı kabinedekl subaylar, görevlerinden kaydırıldılar. 20 ekim 1971: Dört direnme örgütü; Demokratik Savunma, (orta sol), Yurtseverler Cephesi (sol), özgürlüğü Savunanlar (muhafazakftrlar) ve Hür Yunanlılar (monarşiden vana olanlar), «Ulusal Direnme Kunılu» adı altında bırleştiler. 1 ocak 1972: 1967'deld darbeden bu vana yürürlükte olan örfi idare, büyük blçüde kaldırıldı. 21 mart 1972: Papadopulos, Yunan Hukümdan ve Kral Naibi Zoitakıs'm goevme son vererek, o lşi de kendı üzerine aldı. 20 kasım 1972: Oniversite öğrencilen 1967'den sonra llk kez, rejime karşı göstenler yaptılar. 23 ocak 1973: Oniversite olaylan tekrar yoğunlaştı. Polısbğrenci çatışmalan, 6 nisan günü Atma Üniversitesl kapanıncaya kadar sürdü. 23 mayıs 1973: Deniz kuvvetlerindeki monarşistlerin bir komplo hazırladık ları iddia edilerek, ıkl amiral tutuklandı. 26 mayıs 1973: Velos destroyerinin kaptanı, ttalya'dan poliiik sığınma hakkı ıstedi. 1 baziran 1973: Kral Konstantin'in »orevıne resmen son verildiği açıklan dı. Ülkede Cumhunyet Uân edildl. Pa Dadooulos, geçici Cumhurbaşkanı oldu 29 temmuz 1973: Yunanistan'da ikin cı referandum: Yenl Cumhuriyetln Anavasası kabul edildl. Papadopulos Cum hurbaşkanı seçildi. 6 ekim 1973: Papadopulos, Markezinis başkanlığmda sivillerden kunılu bir kablne listesinl onayladı. Yenl seçımJerın 1974 yılında yapılacağı açıkiandı. 4 kasım 1973: Atina'da Papandreu'nun ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan törenler sırasmda olaylar çıktı. Yunanistan'daki demokrasl yanlısı polıtikacüar ve sürgündekiler. kısa bir süre sonra vapılması öngörülen parlamento seçimlerinln boykot edilmesinl istediler 16 18 kasım 1973: Atina'da gellşen öğrenci olaylan, en az 12 kişmin ölümüne sebep oldu. Tekrar örfi idare ilân edildi. 25 kasım 1973: Askeri cunta, yenl bir darbeyle devrüdi. Bu seferki cuntanın Devlet Baskanlıgına Gizikis getirildi. 25 temmuz 1974: Gün sona ererken Karamanlis, veni Başbakan olarak ant lçtl vs slvll hukümeti kurdu. Ve sözde amaçlan Yeni hükümetın temel arr lan, «Birük ve beraberlığı gen tırmek, kilise tçinde süku sağlamak. Toplumlararası görüşme sürdürmek; Rum toplumunun sorunla çözümlemek; Gereklı koşullar yaratıiır ratümaz bir yıldan geç olı n^k üzere, tarafsız seçime derek. halka, tarafsız ve ba! sız. kendı ıstedı** hukümeti me olanağı vermek; Dış polıtikavı deeiştırmiye tarafsız ıx>litıkavı sürdürmei Vunan marşlan radyodan, tık bir başka ses dengesinde rıliyordu. Anonslardak' çel penhk ve ikircikle orogr lardaki düzensi?lik I«P i7alm YARIN: Havan ve bazuka mı leri yağarken...